Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 127/2013 Dava No 14/2017 Karar Tarihi 21.04.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 127/2013 Dava No 14/2017 Karar Tarihi 21.04.2017
Numara: 127/2013
Dava No: 14/2017
Taraflar: Joseph Solomou Andreou, Koruçamllı Solomos Ioannou Terekesi İdare Memuru ile Antonis Sousanna n/d Antonis Sousannis ve Nina Solomou n/d Katina Phita arasında
Konu: Çeyiz anlaşması - Zamanaşımı - Zamanaşımı süresinin sözleşmenin ihlal tarihinde başlaması.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 21.04.2017

-D. 14/2017 Yargıtay/Hukuk No: 127/2013
(Girne Dava No: 1558/2011)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ

İstinaf eden: Joseph Solomou Andreou, Koruçam'lı Solomos- Ioannou Terekesi İdare Memuru sıfatıyla Ay Yuvvannu Sokak, No.2, Koruçam - Girne
(Davacı)
ile

Aleyhine istinaf edilen: No.1- Antonis Sousanna n/d AntonisSousannis, Demokradia Sokak, No.8 - Koruçam
No.2- Nina Solomou n/d Katina Phita,
Demokradia Sokak, No.8 Koruçam
(Davalılar)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Mustaf-a Güryel
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Tevfik Mut

Girne Kaza Mahkemesi Başkanı Tanju Öncül'ün, 1558/2011 sayılı davada, 28.9.2012 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.

------------
K A R A R

Ahmet Kalkan: Bu i-stinafta, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.

Bertan Özerdağ: İstinaf Eden/Davacı, Girne Kaza Mahkemesinin 28.9.2012 tarihinde verdiği hükme karşı, bu istinafı dosyaladı.

İSTİNAFA İLİŞKİN OLGULAR

Bu istinafla ilgili maddi ve- hukuki olguları aşağıda özetledik:

Davacı, Solomos Ioannou Terekesinin Tereke İdare Memuru sıfatıyla, Davalılar aleyhine, Girne Kaza Mahkemesinde Emir 2 Nizam 1 celpname ile dava dosyaladı. Celpnamede Davacı, Davalıların sözleşme hilafına davrandıkları, -hileli ve meşveretleşerek davrandıkları cihetle zarar-ziyan taleplerinde bulundu.

Davacı akabinde, Tafsilatlı Talep Takriri dosyaladı ve sözleşmenin ihlalinden dolayı zarar-ziyan ve deklere edici emir talep etti.

Davacı, Talep Takririnde, özet olarak- aşağıdaki olguları serdetti:

Koruçamlı Solomos Ioannou'nun 18.2.2002 tarihinde vefat etmesi ile, 25.5.2011 tarihinde terekesi kuruldu. Müteveffanın oğlu Joseph Solomou Andreou Tereke İdare Memuru tayin edildi.

Müteveffanın varisleri; Ioannis Solomou,- Katina Pahita (Davalı No.2), Andreas Solomou, Joseph Solomou Andreou, Marios Ioannou ve Aliki Kiriaktou'dir.

Davalı No.1 ve 2 karı koca olup Davalı No.2 Solomos Ioannou'nun kızı, Davalı No.1 ise damadıdır.

Solomos Ioannou ile Davalılar arasında, 196-1 yılında Davalıların nişanlı oldukları bir zamanda çeyiz anlaşması yapıldı. Merhum Solomos Ioannou, o dönemde, Koruçam'da Pafta Harita XI/9, Parsel 523/6 referanslı 3 evlek 2900 ayak kareden oluşan taşınmazın kayıtlı mal sahibiydi ve mezkur anlaşma ile Da-valılarla, söz konusu taşınmazın bulunduğu parselin kuzeyden güneye doğru bölünerek batı kısmı içerisine, Davalıların masraf yapmak kaydı ile inşa edecekleri evin ruhsatının alınması, inşaat tamamlandıktan sonra taksimatının yapılması ve iki ayrı koçan çık-arılması için müracaat yapılması yönünde anlaştılar.

Solomos Ioannou, anlaşmaya uygun olarak, 25.7.1962 tarihinde 8705 No.lu taşınmazı Davalılara ½ hisse olarak koçan etti. Davacı bunun akabinde diğer evlatları için taşınmazın doğu kısmında bir ev inşa -etmiş, buna rağmen Davalılar parselasyon ve inşaat izni almak için müraacat etmekten istinkaf etmişlerdir.

Davacı, Davalıların bu anlaşmaya uymadıkları cihetle, Girne Kaza Mahkemesinde 58/1963 sayılı davayı dosyaladı. Davalılar, o davada dosyaladıklar-ı müdafaada, anlaşmadaki mükellefiyetlerini yerine getirmeyi kabul ettiler. Davacı, Davalılarla mahkeme dışı anlaştıkları ve bu hususun mahkeme huzurunda beyan edildiği cihetle, 21.6.1963 tarihinde davayı geri çekti.

Davacı, davanın geri çekildiği tarih-te (21.6.1963), inşaat ruhsatı aldı. Buna karşın Davalılar, Davacının taleplerine rağmen inşa edilen ev için ayrı koçan çıkarılması hususunda tapu nezdinde müracaatta bulunmayı reddettiler. Bu nedenle, Davacı 100,000 Stg. zarar-ziyana uğradı veya Davalılar- bu miktarda haksız kazanç sağladı.

Davacı, 5.10.2001 tarihinde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimindeki 523/6 No.lu parselin ½'sini Davalılar adına, 1/8 Andreas Solomou, 1/8 Joseph Solomou Andreou, 1/8 Marios Ioannou ve 1/8 Aliki Kiriaktou'ya düşecek şekilde dev-retti. Davalılar, bu devir işlemlerine 18.10.2001 tarihinde itiraz dosyaladı, ancak bu itiraz dilekçeleri 28.11.2001 tarihinde kabul görmedi.

Davacı davasında "bu taşınmazın asgari değeri 100,000 Stg.dir" beyanı ile çeyiz anlaşmasının ihlali nedeniyle -Davacının maruz kaldığı 100,000 Stg. için hüküm, Davalıların Davacının sırtından sağladıkları 100,000 Stg. haksız kazanç veya zenginleşme için hüküm, mezkur taşınmazın doğu kısmında inşa edilen konutun parselasyonu yapılarak Davacıya devredilmesi ve mahkem-enin uygun göreceği ahar bir çare talep etti.

Davalılar, müdafaa dosyalayarak, davanın zaman aşımına uğradığını ve esasa ilişkin olguların eksik olduğunu iddia ederek, davanın ön itirazlardan ret ve iptalini talep etti. Davalılar, ön itirazların önce-den dinlenmesi amacıyla bir istida dosyaladı.

Alt Mahkeme, Davalıların ön itirazların önceden dinlenmesi ile ilgili dosyaladığı istidayı ele alarak, tarafların bu konuda mutabık kalması ile, ön itirazların önceden dinlenme-sine karar verdi.

İstida duru-şmasında taraflar şahadet sunmadı ve mahkemeye hitapla yetindi. Alt Mahkeme, yapılan beyanlara istinaden, Davacının davasının zaman aşımına uğradığına bulgu yaptı ve davayı bu ön itirazdan dolayı ret ve iptal etti.

Alt Mahkeme esasa ilişkin olguların eks-ik olduğu hususundaki ön itiraz ile ilgili ise bir karar üretmedi.
Davacı, Alt Mahkemenin davanın ret ve iptaline mütedair kararından bu İstinafı dosyalamıştır.

İSTİNAF SEBEPLERİ

Davacının istinafından 6 istinaf sebebi ileri sürülmesine karşın, istinaf-ı iki başlık altında toplanmıştır.

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının haksız fiile dayanan bir dava sebebi bulunmamasına rağmen, haksız fiil davasını incelemekle ve/veya haksız fiil ve/veya sözleşmeye dayanan davasının zaman aşımına uğradığı hususunda bulgu- yapmak ve davayı zaman aşımına uğradığına istinaden ret ve iptal etmekle hata yaptı.

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının davasında, diğer talepleri yanında mirasa talep olma veya mirastan hisse veya menfaat alma hakkı olan bir davası olduğu cihetle, Fasıl 15- Zamanaşımı Yasası'nın 3(1)(c) bendi tahtında, 12 yıllık zaman aşımı süresine tabi olacağına ve davanın zaman aşımına uğramadığına bulgu yapmamakla hata yaptı.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI

Davacı Avukatının iddiaları özetle şöyledir:

Davacının dosya-ladığı Emir 2 nizam 1 davada, sözleşme ve hileye dayanan iddialar ileri sürülmüş olmasına karşın, akabinde dosyalanan Tafsilatlı Talep Takririnde Davacının davası haksız fiil ve/veya hile dava sebebine dayanmamaktadır. Alt Mahkeme, Davacının Tafsilatlı Tal-ep Takririnde ısrarcı olmadığı haksız fiil davasının zaman aşımına uğradığı bulgusuna varırken, Davacının Tafsilatlı Talep Takririnde ileri sürmediği iddiaları ile ilgili bulgu yaptı ve bundan dolayı hatalı bir sonuca ulaştı.

Davacının davasının zaman aş-ımına uğramadığı cihetle, Alt Mahkemenin kararı hatalıdır ve iptal edilmesi gerekir.

Davalıların Avukatı ise hitabında özet olarak; Alt Mahkemenin kararının hatalı olmadığını ve davadaki talebin zaman aşımına uğradığını iddia etti.

İNCELEME

Davacının -her iki istinaf sebebi aşağıda birlikte incelenmektedir:

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının haksız fiile dayanan bir dava sebebi bulunmamasına rağmen, haksız fiil davasını incelemekle ve/veya haksız fiil ve/veya sözleşmeye dayanan davasının zaman aşımına uğr-adığı hususunda bulgu yapmak ve davayı zaman aşımına uğradığına istinaden ret ve iptal etmekle hata yaptı.

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının davasında, diğer talepleri yanında mirasa talep olma veya mirastan hisse veya menfaat alma hakkı olan bir davası old-uğu cihetle, Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nın 3(1)(c) bendi tahtında, 12 yıllık zaman aşımı süresine tabi olacağına ve davanın zaman aşımına uğramadığına bulgu yapmamakla hata yaptı.

Alt Mahkeme yapılan itirazların akabinde davanın zaman aşımına uğradığın-a karar verirken, davayı haksız fiil ve sözleşme ihlali açısından inceleyerek bu bulguya varmıştır.
Alt Mahkeme, sözleşmenin 29.3.1963 tarihinde ihlal edildiğine bulgu yapmış ve Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nın 5.maddesinde öngörülen 6 yıllık zaman aşımı s-üresinin çoktan dolduğuna karar vermiştir.

Alt Mahkeme, Davacının Talep Takririnin 8.paragrafındaki iddiası çerçevesinde, o tarihte dosyalanan ve uzlaşı ile geri çekilen davada, uzlaşı beyanıyla davanın geri çekildiği tarihe denk gelen 21.6.1963'de zaman- aşımı süresinin doğmuş olacağından, bu durumda da 6 yıllık zaman aşımı süresinin dolmuş olduğuna bulgu yapmıştır.

Alt Mahkeme, Davacının Talep Takririnin 11.paragrafında ileri sürdüğü girişim iddiası esas alındığında ise, bu girişim tarihi olan 5.10.20-01 tarihinden itibaren de hesaplandığında, zaman aşımı süresinin dolmuş olduğuna bulgu yapmıştır.

Alt Mahkeme son olarak ön itirazı haksız fiil dava sebebi altında da incelemiş, hile ve yanıltma varsa, bu hususun 58/1963 sayılı davanın dosyalandığı tarih-te Davacının bilgisine gelmiş olacağından, haksız fiil davalarında geçerli olan 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunun açık olduğuna bulgu yapmıştır.

Öncelikle istinafı haksız fiil açısından incelediğimizde, Davacı tarafından dosyalanan Emir 2 nizam -1 celpnamede haksız fiile dayanan talep yapılmış olsa da, Tafsilatlı Talep Takririnde böyle bir talebin olmadığı aşikardır. Bu nedenle Davacı, haksız fiil davasında ısrarcı olmadığı iddiasında haklıdır. Dolayısıyla, haksız fiil açısından zaman aşımının inc-elenmesine gerek yoktu. Sonuçta, Alt Mahkemenin meseleyi Haksız Fiil açısından incelemesi gereksiz olmuştur.

Bununla birlikte, bu aşamada belirtmekte fayda gördüğümüz bir husus bulunmaktadır.

Bu davada Davacı, Terekeyi temsilen tereke idare memurudur-. Vefat eden kişinin dava açma hakkı hususundaki süresi terekeyi bağlar. Müteveffa vefat etmeden önce sözleşme ihlal edilmiş, zaman aşımı süresi işlemeye başlamışsa tereke bu süreye tabidir.

Davacı, Davalılarla arasında çeyiz anlaşması olduğunu ileri sü-rdü ve koşullarını 5.paragrafta belirtti. Davacıya göre anlaşma şöyledir:

"5- Merhum Solomos Ioannou (bundan böyle Davacı olarak anılacaktır) yukarıda para 4'te zikredilen anlaşma tahtında dava konusu parselin kuzeyden güneye doğru bölünerek içinde konut -olan batı kısmının Davalılara müştereken koçan edilmesine ve masrafları şahsına ait olmak üzere bir hane ev inşa etmesine ve Davalıların gerek inşaat ruhsatı almak ve gerekse inşaat tamamlandıktan sonra taksimat yapılması ve iki ayrı koçan çıkması için mür-acaat edilmesi şartlarına tabi olarak yazılı ve/veya sözlü çeyiz anlaşmasını (marriage agreement) yapmışlardır. Davacı Girne Kaza Mahkemesinde Davalıların mezkur çeyiz anlaşmasına uymadıkları ve/veya taksimata yanaşmadıkları için aleyhlerine 58/1963 sayılı- bir dava dosyalandığını, mezkur çeyiz anlaşmasını o zamanki Avukatına verdiğini ve büyük bir ihtimalle zay olabileceğine inandığını bu nedenle söz konusu anlaşmayı sözlü şahadet ile isbat etmeye çalışacağını beyan eder (The Plaintiff will try to prove his- case by extrinsic evidence)."

Davacının iddialarına göre, Ioannou ile kızı ve damadı olan Davalılar arasında bir çeyiz anlaşması yapıldı ve Davacı bu anlaşma uyarınca, Davalılara kendi taşınmazının bir kısmını verdi. Her iki taraf kendi kısmı üzerine ev- inşa edilmesi, inşa edilecek evlerin inşaat ruhsatının alınması, taksimat ve koçan yapılması konusunda anlaşmaya vardılar. Davacı, Davalılara inşa ettikleri evin adlarına kaydolması için gerekli izinleri verdi, ruhsat ve koçan işlemlerini tamamlamalarını -sağladı. Davalılar ise Davacıya gerekli izinleri vermekten imtina etmek suretiyle sözleşmeyi ihlal ettiler.

Yine Davacının iddialarına göre, bu anlaşma ihlal edildiği için, Merhum Solomos Ioannou 1963 yılında Davalılara bir dava açtı. Bu dava, tarafları-n dava konusunda uzlaştıkları için mutabakat neticesi ile geri çekildi. Dava geri çekildikten sonra, Davalılar inşaat ruhsatı alınmasına izin verip, ruhsat alınmasını sağladı. Bilahare Davacının mezkur taşınmaz üzerine inşa edilen evlerin ayrı koçanlarının- çıkması ve taksimatlarının yapılması hususundaki taleplerine Davalılar olumlu cevap vermedi, onay vermeyi veya müracaat etmeyi reddetti.

Tafsilatlı Talep Takririne bakıldığında, Davacının zarar-ziyan talebi 10.paragrafa dayanmaktadır. Davacı, Davalıları-n inşa edilen konuta ayrı koçan çıkması ve parselasyon yapılması amacıyla tapu nezdinde müracaatta bulunmayı reddettiğini ileri sürmektedir. Davalıların, Davacının bu talebini ne zaman reddettiği ise Talep Takririnde yer almamaktadır.

Davacı Avukatına gö-re sözleşmenin ne zaman yapıldığı ve ne zaman ihlal edildiği ancak şahadetle ortaya çıkacak bir husustur (Mavi 26).

Davacının Talep Takririnde ileri sürdüğü iddiaya göre, Davalılar inşa ettiği evin ruhsatlandırılması, izinlendirilmesi ve taksimatı için -gerekli onayları vermediklerinden Davacı 1963 yılında dava açmıştır. Bu davada, yine Davacının iddiasına göre, Davalılar tarafından gerekli onayın verileceği mutabakatı ile dava geri çekilmiştir.

Bu olgulardan ortaya çıkan husus, Merhum Solomos Ioannou'-nun 1963 yılında açtığı davanın, Davalılar tarafından çeyiz sözleşmesinin ihlal edildiğine dayandığıdır. Sözleşme ihlal edilmiş ve dava açılmışsa, dava açma hakkı ile ilgili zaman aşımı süresi, 58/1963 sayılı davanın dosyalandığı tarih olan 29.3.1963 tarih-inde başlamıştır.

Merhum Solomos Ioannou, Davalılarla mutabakata varmış ve davayı geri çekmişse bile, varılan bu mutabakat, dava hakkı çeyiz anlaşmasının ihlaline dayandığından, başlamış olan zaman aşımı süresine etki edemez. Bu nedenle, Alt Mahkemenin,- zaman aşımı süresinin başlama tarihini sözleşmenin ihlal edildiği tarih olan, davanın açıldığı tarih olarak kabul ederek varmış olduğu bulguda hata yoktur.

Davacının haksız kazanç veya sebepsiz zenginleşme talepleri de yine çeyiz anlaşmasına dayandığınd-an, bu yönde yapacağı talepleri ile ilgili zaman aşımı süresinin de, yine anlaşmanın ihlal edildiği tarih itibarıyla başlaması gerekir.

Sebepsiz veya haksız zenginleşme ile ilgili Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nda ayrı bir düzenleme olmadığından, Yasa'nın -5.maddesinde öngörülen genel kural olan 6 yıllık zaman aşımı süresinin meseleye uygulanması gerekir.

Anlaşmanın, davanın açıldığı tarihte ihlal edildiği ortaya çıktığından, sebepsiz zenginleşme talepleri de o tarihten itibaren yapılabilecek taleplerdir-. Bu belirtilenlerle, haksız veya sebepsiz zenginleşme talepleri ile ilgili de 6 yıllık zaman aşımı süresi bu dava dosyalandığında dolduğundan, Alt Mahkemenin kararında hata yoktur.

Bunların yanında, dava konusu taşınmaz, Solomos Ioannou'nun vefatında-n önce 4 evladına devredilmiştir. Davacı, Talep Takririnde, dava konusu taşınmazın 100,000 Stg. rayiç bedeli olduğunu ve bu nedenle bu miktarda zarar-ziyana uğradığını veya Davalıların haksız veya sebepsiz zenginleşmeye uğradığını ileri sürmektedir. Dava-cının Talep Takririne göre, dava konusu taşınmaz 5.10.2001 tarihinde evlatlara devredildiğinden, Davacı Terekenin, bu tarih itibarıyla gerekli izinler veya parselasyon veya koçan işlemleri için müracaat edilmemesi nedeniyle uğrayacağı bir zarar-ziyanı veya- karşı tarafın Davacılara karşı bir haksız zenginleşmesi söz konusu olamaz. Belirtilenlerle, Alt Mahkeme bu açıdan meseleyi incelemese de, Davacının ileriye gidecek bir istinafı söz konusu olamaz.

Davacının istinafının 4.paragrafında ileri sürmüş oldu-ğu istinaf sebebi olan, Davacı Terekenin terekeye konu bir hak ile ilgili olarak 12 yıllık zaman aşımı süresinin başlamadığı veya dolmadığı iddiası incelendiğinde aşağıdaki sonuca varırız.

Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nın 3(1)(c) bendinde ölmüş bir kişini-n terekesine talip olmak hakkının veya terekesinden hisse veya menfaat elde etme hakkının doğduğu tarihten başlayarak 12 yıl içerisinde talep yapılabileceği ve bu sürenin sonunda zaman aşımına uğrayacağı öngörülmektedir:

Terekeye Talep3(1)(c)Ölmüş b-ir kişinin terekesine talip olma hakkının veya bir terekeden hisse veya menfaat elde etme hakkının doğduğu tarihten başlayarak on iki yılın sona ermesi üzerine, bir vasiyetname altında olsun veya olmasın bir terekeyi veya o terekeden bir hisse veya menfaat-i elde etme talebi;
Davacının Talep Takririnde ölmüş bir kişinin terekesine talip olma veya terekeden hisse veya menfaat elde etme yönünde bir talebi olmadığı, talebin tereke olarak yapıldığı, ölen kişinin yapmış olduğu anlaşmanın ihlal edilmesinden dol-ayı sözleşmenin ihlaline bağlı talepler yapıldığı, bu taleplerin ne terekeye talip olma ne de terekeden hisse veya menfaat talep etme niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.

Bu nedenle, Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nın 3(1)(c) bendi kapsamına giren bir talep -olmadığından, 4.istinaf sebebinin mesnedi yoktur.

Bununla birlikte, yukarıda belirtilen zaman aşımı süresinin başlama tarihi dikkate alındığında, anlaşmayı yapan, terekesi kurulmuş ölen kişinin 2002 yılındaki vefatından çok önceki bir tarihte zaman aşım-ı süresi dolduğu ve bu nedenle ölen kişinin sözleşmenin ihlalinden kaynaklanan talep hakkının zaman aşımına uğradığı cihetle, zaman aşımına uğramış bir hak ile ilgili terekeye dayanarak talepte bulunamayacağından, davada taraf olan terekenin davasının iler-iye gidemeyeceği aşikardır.

Davacının 14 C paragrafındaki Girne Koruçam'da Pafta/Harita XI/9, Parsel 523/6 üzerinde doğu kısmında inşa edilen konutun parselasyon yapılarak Davacıya devredilmesi talepleri, Davacının mezkur taşınmazda artık hisse sahibi o-lmadığı, adına parselasyon yapılarak devredilmesini talep ettiği taşınmazı kendi Talep Takririnin 11.paragrafına göre, 5.10.2001 tarihinde Andreas Solomou, Joseph Solomou Andreou, Marios Ioannou ve Aliki Kiriaktou'ya devrettiği cihetle hukuken böyle bir ta-lepte bulunamayacağı gibi, böyle bir emir verilemeyeceğinden dolayı bu talep altında da emir verilmesi söz konusu olamaz. Bu nedenle, bu açıdan da Alt Mahkemenin kararının değiştirilmesine gerek bulunmamaktadır.

Belirtilen gerekçelerle, davanın zam-an aşımına uğradığı bulgusuna varan Alt Mahkeme, kararında hata yapmamıştır.

SONUÇ

Davacı istinafında başarılı olamadığından, istinaf reddedilir. Masraflar, Davacı tarafından Davalılara ödenecektir.




Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu - Bertan Özerdağ
Yargıç Yargıç Yargıç


21 Nisan 2017








11






Full & Egal Universal Law Academy