Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 126/2010 Dava No 38/2013 Karar Tarihi 07.11.2013
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 126/2010 Dava No 38/2013 Karar Tarihi 07.11.2013
Numara: 126/2010
Dava No: 38/2013
Taraflar: KKTC Elektrik Kurumu ile Fisun Özsun ve diğeri arasında
Konu: Zarar ziyan talebi - Taşınmaz malların üzerinden elektrik yüksek gerilim hattı geçirildiğinden zarar ziyan talebi - İlk Mahkemenin Davacı lehine, Davalı aleyhine hüküm vermesi - Hükmün istinafı - İstinafın kısmen kabul edilerek İlk Mahkeme kararının değiştirilmesi. Eksik yargılama - İlk Mahkemenin tam bir dava yöntemi uygulamaması - Etkin Dava yöntemi - H.M.U.T. E. 1A, n.2(2).
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 07.11.2013

-D. 38/2013
Yargıtay/Hukuk 126/2010
(Girne Dava No: 1564/2006)


Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti:Narin F.Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan.

İstinaf eden: KKTC Elektrik Kurumu, Lefkoşa
-(Davalı)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: 1. Fisun Özsun,Beşparmak
Properties, Girne
2. Olgun Başar, Beşparmak Properties,
Girne
(Davacılar)


A r a s ı n d a.


-İstinaf eden namına: Avukat Tevfik Mut
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Hasan Özkök

Girne Kaza Mahkemesi Başkanı İlker Sertbay'ın 1564/2006 sayılı davada 26.10.2010 tarihinde verdiği karara karşı Davalı tarafından yapılan istinaftır.

-------------

H Ü K Ü M

Narin F. Şefik: Bu istinafta, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Hüseyin Besimoğlu okuyacaktır.

Hüseyin Besimoğlu: Davacılar, Girne Arapköy Pernarlık mevkiinde P/H No. XIII/25.W.1, Parsel 208/2/11 referanslı 3935 koçan No.lu 3 dön-üm 2600 ayak kare taşınmazın; P/H No.XIII/25. W.1, parsel No. 208/2/9 referanslı 3933 koçan No.lu 4 dönüm 2400 ayak kare taşınmazın; P/H No.XIII.25.W.1 ,Parsel No. 208/2/10 referanslı 3934 koçan No.lu 3 dönüm 3 evlek 3,300 ayak kare taşınmazın, müştereken -mal sahipleridirler.

Davalı ise, KKTC'de elektrik nakil hatları tesis eden ve elektrik dağıtımını üstlenen bir kurumdur.

Davacılar, Davalı aleyhine istinafa konu davayı ikame edip, yukarıda tafsilatı verilen taşınmaz mallar üzerinde 11 adet villa yapma-k için plan ve proje hazırladıklarını Davalının konu taşınmazlar üzerinden, elektrik yüksek gerilim hattı geçirmiş olduğunu, bu nedenle inşaat projelerini değiştirmek zorunda kaldıklarını, 11 adet villa yerine 5 adet villa yaptıkları için zarar-ziyana uğra-dıklarını ileri sürdüler ve Davacılar lehine, Davalı aleyhine 180,000 stg. genel ve 100,000 stg. özel zarar-ziyan, faiz ve dava masrafı talebinde bulundular.

Davalı, müdafaa layihasında Davacıların herhangi bir zarar-ziyanları olmadığını, zarar ziyanları- olsa bile talep edilen kadar olmadığını, bu zarar-ziyan nedeniyle sorumlu olmadıklarını, inşaat projeleri ile ilgili gerekli izinlerin alınmadığını, her halükarda, taleplerin Yüksek İdare Mahkemesinin yetkisine giren talepler olduğundan davanın iptal edi-lmesi gerektiğini ileri sürdü.

Davanın duruşması yapıldı. Alt Mahkeme, Davacılar lehine ve Davalı aleyhine, 27,000 sterlin zarar-ziyan ve yasal faiz için hüküm verdi.

Bu hüküm nedeniyle, Davalı bu istinafı dosyaladı.




İSTİNAF SEBEPLERİ

İstinaf- Eden, 11 istinaf sebebi ileri sürmüş olmasına karşın, istinafın duruşmasında, istinaf sebeplerini 4 başlık altında ele almıştır.

1-Alt Mahkeme, dava ile ilgili tüm şahadeti değerlendirmeden, yargılama faaliyetini sadece, yüksek gerilim hatlarının geçiri-lmesi sonrası bahse konu arazide zarar-ziyanın meydana gelip gelmediği ve gelmiş ise zarar-ziyanın ne kadar olduğu şeklinde sınırlamakla eksik yargılama yapmış ve Davalı aleyhine, 27,000 sterlin tazminata hükmetmekle hatalı hareket etmiştir.

2-Alt Mahkem-e, Davalının dava konusu araziye, gerekli
izinleri alıp usulüne uygun tebligat yaptıktan sonra girmiş olduğunu dikkate almamış ve neticede Davalı aleyhine hüküm vermekle hatalı hareket etmiştir.

3-Alt Mahkeme, Davacıların davaya konu ara emrini geri çek-tikten sonra, Davacıların dava sebebleri kalmadığından, Davacıların Davalarını iptal etmemekle hatalı hareket etmiştir.

4-Alt Mahkeme, Davalı aleyhine masraf emri vermekle hatalı hareket etmiştir.


TARAFLARIN İDDİALARI

İstinaf Eden, özetle; istinafa ko-nu davanın, Fasıl 148'e dayanan bir dava olmadığını, elektrik direklerinin çekilmesi nedeniyle arazi değerinde bir azalma olmadığını, azalma olsa bile talep edilen kadar olmadığını, Davalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, Davacıların Bakanlar -Kurulu tarafından tazmin edileceğinden sorumlulukları olmadığını,
Alt Mahkemenin sadece, tazminatı tespit konusunda yargılama yaptığını, diğer hususların incelenmemesi nedeniyle eksik yargılama yapıldığını, elektrik yüksek gerilim hattı çekilmesi için ger-ekli izinlerin alındığını, araziye girişin yasal olduğunu ileri sürüp istinafın kabulünü talep etmiştir.

Aleyhine İstinaf Edilen özetle, elektrik yüksek gerilim hatlarının çekilmesi ile zarar-ziyana uğradıklarını, dava ile ilgili tüm taleplerin ispat edi-ldiğini, Davalının herhangi bir izin almadan konu arazilere girdiğini, girişin gayriyasal olduğunu, istinafa konu davanın, Fasıl 148 altında ikame edilen bir dava olduğunu, dava ile igili ara emrini geri çektiklerini, ancak dava ile ilgili taleplerini geri- çekmediklerini, Alt Mahkemenin kararının doğru olduğunu, bu nedenle istinafın iptalini talep etmişlerdir.

İNCELEME

Olgularda izah edilen ve referansları verilen taşınmaz malların Davacıların mülkiyetinde olduğu, 3 parselden müteşekkil olan bu taşınmaz -mallar üzerinden 1974 yılından önce elektrik yüksek gerilim hatları geçtiği, 2006 yılında da bu taşınmaz mallar üzerinden, KKTC Elektrik Kurumu tarafından ikinci kez elektrik yüksek gerilim hattı geçirilmiş olduğu ihtilaflı değildir.

İstinaf Eden, Davacı-lara ait olan taşınmaz mallar üzerinden elektrik yüksek gerilim hattı geçirmek için gerekli izinlerin alındığını, bu konuda mal sahipleri olan Davacılara yasal ihbarların yapıldığını, Davalıların, Davacıların arazilerine yasal bir giriş yaptığını, Davacı-ların, zarar- ziyanlarının olmadığını, zarar-ziyanları olması halinde bunun Fasıl 171 altında Bakanlar Kurulu tarafından tazmin edileceğini, bu meselede Davalının sorumluluğu olmadığından, Davacıların dava açma hakları olmadığını iddia etmektedir.

Aleyhi-ne İstinaf Edilen Davacılar, İstinaf Eden Davalının arazilerine yasal mevzuat gereğince gerekli izinleri almadan girdiğini, elektrik yüksek gerilim hatı çekilmesi nedeniyle arazilerinin değer kaybına uğradığını, bu nedenle Davalının sorumlu olduğunu iddia -etmektedirler.

İstinafa konu dava, 18.5.2006 tarihinde ikame edilmiştir. Davacılar, aynı tarihte tek taraflı bir istida dosyalamış ve aynı gün, Davalının veya müstahdemlerinin Davacıların taşınmaz mallarına girmekten ve müdahale etmekten men edilmesi iç-in geçici bir emir alınmıştır.

Geçici olarak verilen ara emri Davalıya tebliğ edildikten sonra, taraflar mahkeme dışı bir uzlaşmaya varmış ve bu uzlaşma sonucu ara emri, tarafların muvafakatı ile, 19.2.2007 tarihinde geri çekilmiştir.

Davacılar, -ara emri geri çekildikten sonra, Davalı veya Devlet tarafından tazmin edilme düşüncesiyle davalarını kısa bir müddet ileri götürmemiş, ancak daha sonra, tazmin edilmedikleri için davanın duruşması tamamlanmıştır.

İstinaf Eden Davalıya göre, ara emri geri -çekildikten sonra, Davacıların dava sebepleri kalmadığı için dava iptal edilmelidir. Aleyhine İstinaf Edilene göre ise, ara emri iyi niyetle geri çekilmiş olmasına rağmen, davadaki talepler geri çekilmemiştir. Buna rağmen, Alt Mahkeme, bu konuyu hiç incele-memiştir.

İstinaf Eden Davalı, Davacıların taşınmaz mallarına gerekli izinler alındıktan sonra girildiğini, bu nedenle davasının Fasıl 148 altında ikame edilemeyeceğini ileri sürmüş, ancak Alt Mahkeme bu hususu da incelememiştir.

İstinaf Eden -Davalı, Davacılara yapılan tebligatın, dava konusu taşınmaz mala asılmak suretiyle yapıldığını ve bunun yasal bir tebligat olduğunu iddia etmiştir. Aleyhine İstinaf Edilenler ise, yasal bir tebligatın yapılmadığını iddia etmiştir. Buna rağmen Alt Mahkeme b-u hususu da incelememiştir.

İstinaf Eden Davalı, Alt Mahkemenin, sadece tazminat miktarının tespiti ile ilgili duruşma yaptığını, dava ile ilgili tüm talepleri incelemediğini, bu nedenle eksik yargılama yaptığından hatalı olduğunu ileri sürm-üştür.

Dava zabıtlarına göre, istinafa konu dava ile ilgili olarak, 29.9.2009 tarihinden 25.1.2010 tarihine kadar ön duruşma yapılmış ve 13.11.2009 tarihinde Davacı, 28.10.2009 tarihinde ise Davalı dava ile ilgili evraklarını mahkemeye dosyalamıştır.

-Bu prosedürden sonra, Alt Mahkeme, davayı duruşma için 11.02.2010 tarihine ertelemiştir.

Mahkemenin kararı aşağıda olduğu gibidir:

"Dava sadece bahse konu arazideki elektrik hatlarının çekilmesi sonrası meydana geldiği iddia edilen
zarar-ziyanın me-ydana gelip gelmediği, zarar-ziyanın ne kadar oluştuğu hususunda duruşma yapmak üzere dava 11.2.2010 tarihine ertelenir."

Görüldüğü gibi, Alt Mahkeme sadece zarar-ziyanla ilgili duruşma yapmak için davayı ertelemiştir. Dava kayıtlarına göre, du-ruşma bu şekilde yapılmış ve tamamlanmıştır.

İstinaf Eden, eksik bir yargılama yapıldığını ileri sürmüş olmasına karşın, duruşmanın herhangi bir aşamasında bu konuda herhangi bir itiraz ileri sürmüş değildir. Aleyhine İstinaf Edilen de bu konuda herh-angi bir itiraz ileri sürmemiştir.

Dava kayıtlarına göre Alt Mahkemenin, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü'nün dava yönetimi(case management) ile ilgili kurallarını dikkate almadan bir dava yönetimi uyguladığı anlaşılmaktadır.

Alt Mahkeme ken-dine uygun bir yöntem uygulamış ve kararında ifade ettiği gibi, "duruşma öncesi inceleme sonucu, zarar-ziyan olup olmadığı ve varsa miktarının tespiti ile ilgili" olarak duruşma günü tayin edip davayı sonlandırmış ve neticede, Davalı aleyhine bir tazminata- hükmetmiştir.

Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü'nde yapılan tadilatla, dava dosyalarının eksiksiz ve süratli bir şekilde tamamlanması ve davanın dinlenme aşamasına getirilerek erken bir zamanda sonuçlanması amaçlanmıştır. Tüzüğe uygun olarak duruşma aşa-masına gelininceye kadar, dava dosyasındaki ihtilaflı ve ihtilafsız husular belirlenmeli, ihtilaflı hususlar ayrılmalı ve bir sıraya konduktan sonra duruşma takvimi belirlenerek davanın duruşması yapılmalıdır.

Tüzüğün öngördüğü kurallara, alt mahkem-eler riayet etmelidirler. Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü'nün ilgili kurallarının neler olduğu ve bunlara uyulması gerektiği Yargıtay/Hukuk 45/2009 (D. No: 8/2011) sayılı davada ifade edilmiş ve daha sonrada Yargıtay/Hukuk 34/12 (D.No. 12/11) ve Yargıtay/H-ukuk 35/2011 (D.No. 22/2011) sayılı davada tekrarlanmıştır.

Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü'nde öngörülen dava yönetimi ile ilgili kuralları alt mahkemelerin uygulamaları ve bunlara uymaları gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isteriz.

Dava kay-ıtlarına göre, Alt Mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü'ne uygun tam bir dava yönetimi yapmamıştır. Alt Mahkeme kendine göre bir yöntem uygulamış ve sadece zarar- ziyanı tespit etmek için duruşma yapmış, diğer konularda ise herhangi bir inceleme yapmad-ığı gibi, tarafların bu konudaki mutabakatlarını da kayda almamıştır.
Alt mahkemenin zarar-ziyanla ilgili duruşma safhasına geçmeden önce, huzurundaki diğer ihtilaflı hususları belirlemesi ve neticelendirmesi gerekir. Bu ancak, iddia sahiplerinin iddi-alarını geri çekmeleri ile veya tarafların ihtilaflı hususlarda mutabık kalmaları ile olabilir. Dava dosyasında ise bu doğrultuda herhangi bir tespit yoktur. Böyle bir tespit olmamasına rağmen, Alt Mahkeme, diğer ihtilaflı hususları duruşmada konu yapmamış-tır.

Alt Mahkemenin bu şekilde hareket etmesi hatalıdır.

Alt Mahkeme, Tüzüğe uygun bir dava yönetimi tespit etmemesine rağmen, tarafların bu konu ile ilgili itirazları olmamıştır.

Hukuk Muhakemeleri Usülü Tüzüğü'ne uygun bir dava yöne-timi yapılmadığı için, tazminat konusu dışındaki hususlar belirlenmemiş ve duruşmada bu hususlar ile ilgili bir karar da üretilmediği için Alt Mahkeme hatalı hareket etmiştir. Bu konudaki hatalı durumu dikkate alarak, dava dosyasını Alt Mahkemeye iade etme-yi düşünmüş olmamıza rağmen, Y/H 175/2013 (D.4/2012) sayılı kararda belirtilenleri, tarafların Alt Mahkemede sadece tazminat konusunu incelemeyi kabul etmelerini ve davanın geçirmiş olduğu safahatı dikkate alarak, dava dosyasını Alt Mahkemeye iade etmemey-i ve istinafı sonuçlandırmayı uygun buluruz.

TAZMİNAT

İstinaf Eden Davalı, elektrik yüksek gerilim hatları nedeniyle herhangi bir zarar-ziyan meydana gelmediğini, her halükarda, gerek Davacının gerekse Davalının uzman tanıklarının şahadetlerinin hatalı- değerlendirildiğini, özellikle Davalının uzman tanığının şahadetinin hatalı değerlendirildiğini, zararın dönüm başına 500 stg. olduğu konusundaki şahadet sunulmasına rağmen, bu şahadeti dikkate alıp tazminat miktarını 5,500 sterlin değerlendirmesi gerekir-ken, tazminatı 27,000 sterlin olarak değerlendirmesinin hatalı olduğunu iddia etmektedir.

Aleyhine İstinaf Edilen ise, tazminat konusundaki kararın hatalı olmadığını iddia etmektedir.

Alt Mahkeme, zarar-ziyan meydana gelip gelmediği, bir zarar-ziy-an meydana gelmiş ise bu zarar-ziyanın ne kadar olması gerektiği konularında Davacılar ile Davalı tanıklarının şahadetlerini incelemiş ve özellikle Davacıların Uzman Tanığı Yusuf Aktepeli ile Davalının Uzman Tanığı Erhan Sucuoğlu'nun şahadetlerini tezekkür- ettikten sonra, Davacıların 27,000 sterlin zarar-ziyana düçar oldukları bulgusunu yapmıştır.

Alt Mahkemenin kararının ilgili kısmı aynen şöyledir:

"Öncelikle ikinci kez geçirilmiş bulunan yüksek gerilim hatları nedeni ile davaya konu arazide
inşaat -yapılabilecek toplam metre karede herhangi
bir azalma olmadığını, projede gerekli değişiklikler yapılması ile aynı miktarda inşaatın yapılabileceğini arazideki inşaat yapılabilecek oranın %20 olmuş olması nedeni ile yüksek gerilim hatlarının inşaat yapıla-bilme kapasitesinde azalmaya sebebiyet vermediğine dair şahadete inanır ve bu hususta bulgu yaparım.
İhtilafsız olan şahadet; ikinci kez geçirilen yüksek gerilim hatları hem arazinin genelinde bir değer kaybına ve hem de belli bir kısımda ise önemli ölçüde- bir değer kaybına sebebiyet verdiği yönündedir. Her iki uzman tanık da yüksek gerilim nedeni ile inşaat yapılmasına izin verilmeyen bir arazinin söz konusu olduğunu ve bu arazinin inşaat için kullanılamayacağını söylemekte ve ilaveten arazinin diğer kısım-larında da bir değer azalmasının söz konusu olduğunu kabul etmektedirler.
Her iki tanığın şahadetlerindeki farklılık doğrudan etkilenen arazinin miktarı ve değeri ile arazinin diğer kısımlarında meydana gelen değer düşüşünün ne miktarda olduğu yönündedir.
-Kanaatimce Davacı tanığının doğrudan etkilenen yani inşaat yapılamayacağı nedeni ile esaslı etkilenen arazinin 4 dönüm 1,000 ayak kare olduğuna ilişkin şahadeti Emare 17 ile uyumlu ve doğru bir tespittir ve bu hususta bulgu yaparım.
Buna karşın Davalının t-anığının arazideki değer azalması ile ilgili şahadetinin ise daha makul ve inanılır olduğuna, diğer bir ifade ile inşaat yapılmayacak olunmasına rağmen arazinin değerinin tamamen yok farz edilemeyeceğine, aksine yine bir değerin söz konusu olduğuna ikinci -kez geçirilen yüksek gerilim hatları nedeni ile inşaat yapma kapasitesinde de bir azalma olmadığına, arazinin 11 dönümden fazla büyüklükte bir arazi olması nedeni ile yüksek gerilim hatlarının geçirilmesinden etkilenmesinin daha küçük arazilere göre daha a-z olduğu gerçeği ışığında davalı tarafın bu noktada söylediklerinin doğru olma ihtimalinin davacı tanığına nazaran daha fazla olduğuna inanır ve böylece 4 dönüm x 5,000 stg: 20,000 stg + 7 dönüm x 1,000 stg: 7,000 stg olmak üzere toplamda 27,000 stg. bir g-enel zarar ziyanın meydana geldiğine inanır ve bu hususta bulgu yaparım."


Görüldüğü gibi, Alt Mahkeme, zarar-ziyan meydana gelip gelmediği ve zarar-ziyanın ne kadar olduğu konusunda, Davacılar ile Davalının uzman tanıklarının şahadetlerini değerlendi-rmiş ve istinaf konusu taşınmaz malların doğrudan etkilenen kısmının 4 dönüm 100 ayak kare olduğu ile ilgili Davacıların Uzman Tanığının şahadetine, dava konusu arazinin değer azalması ile ilgili Davalının Uzman Tanığının şahadetine itibar etmiş ve itibar -etmiş olduğu şahadet ışığında Davacıların zarar-ziyanlarının 27,000 sterlin olduğu bulgusuna varmıştır.

Tanıkların sunduğu şahadeti değerlendirmede, alt mahkemeler daha avantajlı olduğu için şahadetle ilgili bulgularına Yargıtay genelde müdahale etm-ekte kaçınmaktadır. Tanıkları gören izleyen, alt mahkemelerdir. Bu nedenle şahadeti hatalı değerlendirdiği konusunda ikna edilmedikçe, Yargıtay, alt mahkemenin şahadetle ilgili kararına müdahaleden kaçınmaktadır.

Davacı Tanığının şahadetine göre, dava ko-nusu arazinin inşaat alanı %20'dir. Yüksek gerilim hatlarının çekilmesi nedeniyle, arazinin etkilenen alanı, 4 dönüm 1000 ayak karedir. Alt Mahkeme, bu Tanığın, sadece dava konusu arazinin etkilenen kısmı ile ilgili şahadetine itibar etmiştir.

Daval-ının Uzman Tanığına göre, Dava konusu arazi, elektrik hatları nedeniyle etkilenmiştir. Bu etkilenmeye rağmen inşaat kullanım alanı %20'dir. Davacılara verilen inşaat izni, buna uygun olarak 6 adet villa için verilmiştir. İnşaat yapılamayacak olan alan üzer-ine ise havuz yapılabileceği gibi, yeşil alan olarak da kullanılması mümkündür.

Davalı Tanığının değerlendirmesine göre, Davacıların taşınmaz mallarının değer kaybı dönüm başına 500 sterlindir. 11 dönüm dikkate alındığında Davacıların zararı 5,500 st-erlin olmalıdır.

Alt Mahkeme, itibar ettiği uzman tanıkların şahadetlerini dikkate alarak, tazminat konusunda Davacıların taşınmaz mallarının 4 dönümünü, 5000 sterlinden hesaplamış, 7 dönümünü ise 1000 sterlinden hesaplamış ve tazminat miktarını 27,0-00 sterlin olarak tespit etmiştir.

Davacı Tanığının şahadetine göre, elektrik hatlarından dolayı arazinin etkilenen kısmı 4 dönümdür. Değer kaybı ise dönüm başına 5000 sterlindir.

Dava konusu arazinin, elektrik hatları nedeniyle etkilenen kısmı 4 -dönüm olduğuna ve talep takririne göre Davacının talebinin 6 dönüm olarak ileri sürüldüğüne göre, Alt Mahkemenin 4 dönüme ilaveten, 7 dönüm arazi için dönümü 1000 sterlinden tazminata hüküm vermesi hatalı olmuştur.

Alt Mahkeme, elektrik hatları ne-deniyle Davacıların arazilerinin kullanılamayacak olan kısmının 4 dönüm olduğunu dikkate alarak, sadece 4 dönüm ile ilgili zarar tespit etmesi gerekirdi. Alt Mahkeme, bu konuda Davacının şahadetini güvenilir bulmuştur. Alt Mahkemenin bu hususlardaki kararı-nda hata yaptığına ikna edilmedik. Bu nedenle Alt Mahkemenin kabul ettiği şekilde, dönüm başına 5000 sterlinden 4 dönüm için (4x5000)= 20,000 sterlin için tazminata hüküm vermesi gerekirken, 7 dönüm için dönümü 1000 sterlin den toplam 27,000 sterlin tazmi-nata karar vermesi hatalı olmuştur.

İstinaf Eden, masraf konusundaki istinaf sebebinde ısrarlı olmadığı için, bu istinaf sebebini incelemeyi gereksiz buluruz.

Yukarıdaki gerçekler ışığında, İstinaf Eden 8. ve 9. istinaf sebeplerinde kısmen ba-şarılı olduğu için bu istinaf sebeplerini kabul ederiz. İstinaf Eden, 1,2,3,4,5,6,7,10 ve 11. istinaf sebeplerinde ise başarılı olamamıştır.

Netice olarak, Alt Mahkemenin tazminatla ilgili hükmü aşağıdaki şekilde değiştirilir:

"Davacılar lehi-ne ve Davalı aleyhine 20,000 sterlin tazminat ve yasal faiz için hüküm verilir."
1,2,3,4,5,6,7,10 ve 11. istinaf sebepleri iptal edilir.

İstinaf masrafları için emir verilmez.




Narin Ferdi Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç - Yargıç Yargıç



7 Kasım, 2013











10






Full & Egal Universal Law Academy