Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 12/2014 Dava No 16/2014 Karar Tarihi 18.06.2014
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 12/2014 Dava No 16/2014 Karar Tarihi 18.06.2014
Numara: 12/2014
Dava No: 16/2014
Taraflar: Yakındoğu Bank Ltd. ile Mustafa Çağakanlı arasında
Konu: Esasa ilişkin olgu - Layihada hangi unsurların yer alması gerekir - Layihaların esasa ilişkin olguları içermesi gereği - Layihalarda şahadetin yer almasının gerekmemesi - Bidayet Mahkemesi,esasa ilişkin olgunun layihada yer almadığı cihetle bu konuda şahadet verilemeyeceği ve raporun ibraz edilemeyeceği hususunda karar vermesi - Yargıtayın Bidayet Mahkemesi kararını iptal etmesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 18.06.2014

-D. 16 /2014 Yargıtay/Hukuk 12/2014
(Gazimağusa Dava No: 1640/2010)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Emine Dizdarlı.
İstinaf eden: Yakındoğu Bank Ltd. Gazimağusa
- (Davacı)

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Mustafa Çağakanlı, Gazimağusa
(Davalı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Tevfik Pilli ve Avukat Tevf-ik Mut
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Alper Dede.


Gazimağusa Kaza Mahkemesi Başkanı Gülden Çiftçioğlu'nun 1640/2010 sayılı davada 3.1.2014 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.


-----------


- H Ü K Ü M


Narin F. Şefik: Huzurumuzdaki istinaf, Davacı Avukatının 4. Tanığı Bekir Barut'un şahadeti esnasında, ona yönelttiği bir soru üzerine, Davalı Avukatının itiraz etmesi neticesinde, Bidayet Mahkemesinin verdiği karara karşı yapılmıştır.

İ-stinafa konu dava, Davacı Bankanın, Davalı aleyhine ikame ettiği bir alacak davasıdır. Davacı, tadil edilmiş Talep Takriri ile Davalının, Davacı Bankaya 1,295,509.06 Türk Lirası borcu olduğunu iddia ederek, bu meblağın faiz ve dava masrafları ile birlikte -ödenmesini talep etmiştir. Davacının davası, Davalı tarafından imzalandığı iddia edilen, 26.10.2007 tarihli mersum bir borç senedine dayanmaktadır. Talep Takririnde, ayrıca, Davalının yazılı ve/veya sözlü talimatları ve/veya yazılı beyanları ve/veya isteğ-i doğrultusunda hesabından başka kişilerin hesabına aktarmak ve/veya başka hesaplara alacak kaydetmek suretiyle ödeme yapılması için talimat verdiği yer almaktadır. Tadil edilmiş Müdafaa Takririnin de 3. paragrafında, Davalı, böyle bir talimat vermediğini -ileri sürmüştür. Talep Takririnin 3. paragrafı aynen şöyledir:

"3. Davalı, Davacıya başvurarak 26/10/2007 tarihinde
imza eylediği mersum bir borç senedi ve/veya
alelade bir borç senedi tahtında davacıdan 818,000
YTL (sekizyü-zonsekiz bin TL)'sini ilgili tarihte
nakden almış ve/veya Davalının yazılı ve sözlü
talimatları ve/veya yazılı beyanları ve/veya
isteği doğrultusunda Davacı tarafından Davalının
Davacı nezdinde bulunan 10195 No.lu hes-aba
169,000.00 TL Davalı ile Celal Kavunoğlu'nun
sahibi bulunduğu 10282 No.lu müşterek çek ve/veya
cari hesaba 546,928.69 TL ve Davalının 70340 No.lu
hesabına ise 102,071.31 TL aktarılmak ve/veya bu
hesaplara- alacak kaydetmek sureti ile Davalıya
ödemede bulunulmuş ve/veya Davalının, Davacıdan
istikraz eylemiş olduğu işbu 818,000 TL Davalıya
böylece tediye edilmiştir. Davalının Davacıdan
istikraz etmiş olduğu işbu 818,000- TL Davacı
nezdindeki 30-118-0000070377 No.lu hesapta
Davalıya borç olarak kaydedilmiş ve/veya
gösterilmiştir."


Davalının bu talebe karşı dosyaladığı tadil edilmiş Müdafaa ve Mukabil Dava Takririnin 3. paragrafında ise, şu -sözler yer almaktadır:

"Davalının Davacının iddia ettiği herhangi bir
müşteri dekontuna ve/veya tediye fişine imza
koymadığını ve bu yönde Davalının Profesör Dr.
Serhat Gürpınar vasıtasıyla iddia edilen evraklar
ve/veya fişler -üzerinde yapılan tetkikte Davalının
talimatı olduğu iddia edilen belgelerde ve/veya
muhasebe fişleri üzerinde mevcut imzaların Davalıya
ait olmadıkları ve konu belgeler üzerindeki
imzaların basit nitelikte orta derecede işlek
- imzalar olduklarını gramaların oluşturulma
biçimleri, eğimleri, açıları, yönleri, imzaların
oturduğu hizalar bakımından konu imzaların Davalıya
ait olmadıkları ve/veya Davalının elinin ürünü olup
olmadığının belirlenemeyeceği-ni ve bu hususta
düzenlenen 19/7/2011 tarihli Bilirkişi Raporuna
mahkemede atıfta bulunulacağını ve gerekli
tafsilatın mahkemeye sunulacağını...."


Bu Müdafaa Takririne cevap olarak, Davacı tarafından dosyalanan Müdafaaya Cevap Layi-hasının 3. paragrafında, Davacı Avukatı sadece, "savunmanın 3. paragrafında ve Davalının hile ve/veya sahtekarlığını ve/veya Davalının aldatmasının tafsilatı başlığı altındaki a-h paragrafları altında ileri sürülen tüm savları kabul etmez ve ve ret eder" -demekle yetinmiştir.

Davanın dinlenmesi safhasında, Davacının 4. Tanığı Bekir Barut'a, Davacı Avukatının Emare No. 2,3,4 ve 5'deki imzaları inceleyip incelemediği yönündeki sorusuna karşı, Davalı Avukatı bu imzaları Bekir Barut'un incelediği hususunun es-asa müteallik bir olgu olduğunu ve bu imzaları Bekir Barut'un incelediği ile ilgili Davacının layihasında herhangi bir iddia ileri sürülmediği ve esasa müteallik olgu kapsamında olan bu olgulara layihalarda yer verilmediği cihetle, bu konuda Bekir Barut'un- şahadet veremeyeceğini ve bu soruya cevap veremeyeceğini iddia etmiştir.

Yapılan itiraz üzerine, Davacı Avukatı tarafından verilen yanıttan sonra, Bidayet Mahkemesinin kararı aynen şöyle olmuştur:

"1 Ekim 2013 tarihli savunmaya yanıt diye isimlen--
dirilen müdafaaya cevap ve mukabil dava takririnin
ve talep takririnin içeriği göz önüne alındığında
hiçbir şekilde emare 2,3,4 ve 5'deki muhasebe
fişleri üzerindeki imzanın incelemeye tabi tutul-
duğu ve inceleme sonucund-a da işbu imzaların
Davalıya ait olduğunun saptandığı hususunun
iddia edilmediği sabittir. Muhasebe fişlerinin
incelemeye tabi tutulduğu ve muhasebe fişleri
üzerindeki imzanın Davalıya ait olduğu hususundaki
iddialar Hukuk- Muhakemeleri Usul Tüzüğü Emir 19
nizam 4 tahtında esasa ilişkin olgudur yani
material facts'dır. İşbu olgunun layihalarda ve bu
bağlamda da talep takririnde veya savunmaya yanıt
diye adlandırılan müdafaaya cevap ve mukabil dava -
takririnde belirtilmesi gereklidir. Bu bağlamda
yapılan itiraz kabul edilir ve esasa ilişkin olgu
bağlamındaki işbu iddialar savunmaya yanıt diye
isimlendirilen müdafaaya cevap ve mukabil dava
takririnde veya talep takrir-inde belirtilmediği
cihetle geçersiz şahadet (inadmissible evidence)
olarak telaki edilir."


Bu ara karardan sonra, Tanığın şahadetine devam edilmiş ve bu defa Davacı Avukatı, Tanıktan, hazırladığı raporu ibraz etmesini talep etmiştir-. Davalı Avukatı buna da itiraz etmiş ve Bidayet Mahkemesi bu itirazı da haklı bularak şu şekilde karar vermiştir:

"Yapılan itiraz, itiraza verilen cevap tetkik ve tezekkür edilmiştir. Davacı tanığı Bekir Barut şahadetinde emare 2,3,4,5 olan dört adet mu-hasebe
fişi üzerindeki imzaların Davalıya ait olduğu
hususunda bir inceleme yapıp rapor tanzim ettiğini
iddia etmesi üzerine Davalı Avukatı itiraz etmiştir. Bekir Barut'un dört adet muhasebe fişi üzerindeki imzanın Davalıya ait olduğu ve- bu hususta bir rapor tanzim ettiği hususundaki şahadetinin kısmı HMUT
Emir 19 nizam 4 tahtında daha önce de vurgulandığı
üzere esasa ilişkin olgu yani material facts
mahiyetinde telaki edilir. Şöyle ki, Davalı tadil edilmiş talep takri-rine karşı dosyalamış olduğu
11 Haziran 2013 tarihli müdafaa ve mukabil dava
başlığı altındaki layihasının üçüncü paragrafında
konu müşteri dekontlarına Davalının imza koymadığını
ve bu yönde Davalının Profesör doktor Serhat Gür-pınar vasıtası ile iddia edilen evraklar ve fişler üzerinde yapılan tetkikte Davalının talimatı olduğu iddia
edilen belgelerde ve muhasebe fişlerindeki üzerindeki mevcut imzaların Davalıya ait olmadıkları ve Davalının elinin ürünü olup olmadığının be-lirlenemeyeceğini ve
bu hususta 19 Temmuz 2011 tarihli bilir kişi raporu düzenlendiğini ve konu fişler üzerindeki imzaların Davalının gıyabında hile ile sahtekarlıkla Davalının imzalarının taklit edilerek atılmış olduğunu iddia ederek hile ve sahtek-arlığı tafsilatının D paragrafı altında konu muhasebe fişleri üzerindeki imzaların taklit edildiğini iddia ettiği sabittir. İşbu müdafaaya ve mukabil davaya verilen 1 Ekim 2013 tarihli savunmaya yanıtın üçüncü paragrafı göz önüne alındığında müdafaa ve muk-abil dava takririnin üçüncü paragrafının A, H paragrafları altında ileri sürülen tüm iddiaların kabul edilmediği gözlemlenmiştir. Davacı 11 Haziran 2013 tarihli savunmaya yanıt diye isimlendirdiği müdafaaya cevap ve mukabil dava takririnde ve herhalükarda -talep takririnde imkan olmasına rağmen dört adet muhasebe fişleri üzerinde iki imzanın Davalıya ait olduğu hususunda bir inceleme yaptırdığı ve bu inceleme neticesinde konu imzaların Davalıya ait olduğunun bir rapor tahtında saptandığı hususlarını iddia et-mesine imkan varken herhangi bir şekilde iddia etmiş değildir. İşbu hususta esasa ilişkin olgu (material facts) mahiyetinde olup layihada belirtilmesi gerektiğidir. Bu bağlamda yapılan itiraz kabul edilir ve mahkemeye emare olarak sunulmak istenen 24 Ocak -2012 tarihli özel ekspertiz raporunun emare olarak mahkemeye sunulmasına izin verilmez. Bu bağlamda verilen şahadet geçersiz şahadet (inadmissible evidence) olarak telakki edilir."


Esasa müteallik olgunun ne olduğuna karar vermek için, Hukuk Muhakemeler-i Usul Tüzüğü Emir 19 nizam 4'e bakılması gerekir.

Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü Emir 19 nizam 4 aynen şöyledir:

"4. Her lâyiha, yalnızca, lâyihayı veren tarafın
talebinin veya duruma göre, savunmasının dayandığı
esasa ilişkin olgular hakkında -özet halinde bir
takririni içerir fakat bunların kanıtlanmasında
ileri sürülecek delilleri içermez. Lâyihalar
gerekli görülen durumlarda paragraflara ayrılır
ve paragraflar ardışık sayılarla sayılandırılır.
Tarihler, miktarlar ve sayılar rakam ola-rak yazılır
ve kelimelerle ifade edilmez. Layihalar ilgili
tarafın avukatınca veya davanın şahsen açılması
veya savunmanın şahsen yapılması halinde ilgili
tarafça bizzat imzalanır."
"4. Every pleading shall contain, and contain only,
a statemen-t in a summary form of the material facts
on which the party pleading relies for his claim or
defence, as the case may be, but not the evidence
by which they are to be proved, and shall, when
necessary, be divided into paragraphs, numbered
consecu-tively. Dates, sums, and numbers shall be
expressed in figures and not in words. The pleadings
shall be signed by the advocate, or by the party,
if he sues or defends in person."


Bir davanın layihasında esasa ilişkin olguların bulunması şarttır. An-cak, esasa ilişkin olgular ile ilgili verilecek olan şahadetin layihada yer alması gerekmemektedir. Davacının Talep Takririnde, Davalı tarafından imzalanan borç senedi ve bazı belgelerin bulunduğunu iddia etmesi esasa müteallik olgudur. Davalının Müdafaa -Takririnde, Davacının ileri sürdüğü belgelerdeki imzaların kendisine ait olmadığını iddia etmesi de esasa müteallik olgudur. İmzaların kendisine ait olmadığını iddia eden Davalının, imzaların kendisine ait olmadığını gösterebilmesi için şahadet sunması ger-ekir. Davacının, Davalının imzaların kendisine ait olmadığı iddiası karşısında, imzaların Davalıya ait olduğuna dair şahadet sunması şarttır. İmzayı reddetmekle Davalı, Davacıyı bu konuda ispata çağırmıştır. Davacının Müdafaa Takririne, Cevap Takriri dosya-laması şart olmamakla birlikte, Davacı, Davalının imzaların kendisine ait olmadığı iddialarını, Müdafaa Takririne Cevap Layihasında reddetmiştir. Davacının, Davalıya ait olduğunu iddia ettiği imzaların Davalıya ait olduğunu gösterecek şahadet sunması, dav-asını ispat edebilmek için gereklidir. Davacının, sunacağı bu şahadetin ne olacağına dair, layihasına bir izahat veya detay vermesi gerekmemektedir (Yargıtay/Hukuk 24/2009 (D.9/2011). Emareler üzerindeki imzaların Davalıya ait olup olmadığı iddiaları esasa- müteallik olgu olmakla birlikte, esasa müteallik olgunun ispatı için sunulacak şahadetin, esasa müteallik olgu diye nitelendirilmesi yanlıştır. Davacının imzalar ile ilgili sunmak istediği şahadet, Davalı tarafından evrakların imzalandığı esasa müteallik -olgu oldukları ile ilgili şahadettir. Bu nedenle, Bidayet Mahkemesinin, Bekir Barut'un imzaları tetkik ettiği hususunun esasa müteallik olgu olduğu ve Davacının layihalarında bu hususlara yer verilmediği nedeni ile Davacı Avukatı tarafından soru sorulamaya-cağı ve Bekir Barut'un hazırladığı raporu bu nedenle ibraz edemeyeceği doğrultusundaki kararı yanlıştır.

Netice itibarıyla, İstinaf Eden, istinafında muvaffak olur ve Bidayet Mahkemesinin Bekir Barut'un Davacı Avukatının Davalının imzalarını incelediği hu-susunun esasa müteallik olgu olduğu ve layihada olmadığı cihetle bu konuda şahadet veremeyeceği ve raporunu bu nedenle ibraz edemeyeceği kararı ret ve iptal edilir.

İstinaf masrafları, İstinaf Eden lehine verilir.

Dava devam ettiği cihetle, dosyanın derh-al Alt Mahkemeye iade edilmesine direktif verilir.


Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu Emine Dizdarlı
Yargıç Yargıç Yargıç


18 HazişraHaHaziran 2014











7






Full & Egal Universal Law Academy