Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 1/2012 Dava No 1/2013 Karar Tarihi 15.04.2013
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 1/2012 Dava No 1/2013 Karar Tarihi 15.04.2013
Numara: 1/2012
Dava No: 1/2013
Taraflar: Ahmet Kayım ile Vakıflar Örgütü ve Dinişleri Havva Hanım Hacı Ali Efendi Vakfının emaneten idarecisi ve temsilcisi arasında
Konu: Tadilat istidası - Ek yemin varakası talebi - Talebin HMUT Emir 39 nizam 16 hükümlerinin talep edilen değişikliği yapmaya cevaz vermediği nedeniyle reddi - Red kararının istinafı - İstinafın reddi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 15.04.2013

-D. 1/2013 Yargıtay/Genel İstida/İstinaf No: 1/2012
(Yargıtay/Genel İstida No: 1/2010)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Hüseyin Besimoğlu, Mehmet Türker.

İstinaf eden: Ahmet Kayım, Ozanköy
- (Müstedaaleyh No. 1)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Havva Hanım Hacı Ali Efendi Vakıfın emaneten idarecisi ve temsilcisi - Lefkoşa
- (Müstedi)

A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Oktay Feridun adına Avukat Hazan Aksun
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Ergin Ulunay adına
Avukat Adnan U-lunay.


Yüksek Mahkeme Yargıcı Narin F. Şefik'in 1/2010 sayılı davada 8 Haziran 2012 tarihinde verdiği karara karşı Müstedaaleyh No. 1 tarafından yapılan istinaftır.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
Yargıtay/Hukuk 50/80 - D.2/81.
Yargıtay/Hukuk 46/-10 - D.30/10.

___________________

K A R A R

Şafak Öneri: Havva Hanım Hacı Ali Efendi Vakfının emaneten idarecisi ve temsilcisi olduğunu iddia eden Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi, Yargıtaya bir genel istida dosyalayarak, Ozanköy'de Koçan No: 4514- (eski koçan numaraları: 3122 ve/veya 3121), Pafta/Harita No: XII/30 köy ve Parsel No: 119'da kain gayrimenkulün (kahvehane) mezkur vakfa ait olduğunu, söz konusu gayrimenkulün hileli bir şekilde ve/veya hataen ve/veya yasa dışı olarak müstedaaleyh 2 ve 3 -adına kaydolunduğunu ileri sürerek, devir işlemlerinin iptal edilerek, gayrimenkulün vakfın adına tescil edilmesini talep etti. Müstedaaleyhin istidası, tek Yargıçtan oluşan Yargıtay tarafından dinlenmeye başlandı. Müstedinin tanıklarının dinlenmesinden so-nra, Müste-daaleyh 1, 2 ve 3'ün avukatı, Mahkemeye, dinlenen şahadetten yeni olgular çıktığını ileri sürerek, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü Emir 39 Nizam 16 altında istinaf konusu istidayı dosyalayarak, itiraznameye ekli yemin varakasına aşağıdakileri i-htiva eden bir ek yemin varakası dosyalama talebinde bulundu:

"İstida konusu malın vakfedildiği iddia edilen tarihten sonra takriben 1931 ve/veya 1932 yıllarından beri 36 yılı aşkın bir süre herhangi bir mazeret olmaksızın müstedi tarafından ilgilenilmed-i, terk edildi bırakıldı. Bu süre içerisindeki gelir tamamen babam Mustafa Ahmet Kayım tarafından elde edilmiş ve müstedi hiçbir gelir almadı, sormadı ve istemedi. 36 yıl terk edilmiş olan vakıf ile ilgili davalar ve vakıf malları ile ilgili davaları mahke-melerin ve/veya yargıçların görme yetkisi yoktur. Bu gibi haklar zaman aşımı nedeni ile ortadan kalkmıştır."

İstidayı dinleyen Sayın Yargıç, HMUT Emir 39 Nizam 16 hükümlerinin, talep edilen değişikliği yapmaya cevaz vermediği, her halükarda, talep edilen- değişikliğe izin verilmesi halinde, zaman aşımı iddiasının gerçek olması durumunda, müstedaaleyhin esas davasını kaybedeceği, bunun da müstediyi masraflarla tazmin edilemeyecek zarara uğratacağı gerekçeleri ile istidayı reddetti.

Alt Mahkeme kararının -hatalı olduğunu iddia eden Müstedi, (esas istidadaki Müstedaaleyh 1, 2, 3) huzurumuzda bulunan bu istinafı dosyaladı. İstinaf ihbarnamesi 5 istinaf sebebi içer-mektedir. İstinaf eden avukatının, istinafın duruşmasında ileri sürdüğü iddialar şu şekilde özet-lenebilir:
1- Alt Mahkemenin, HMUT Emir 39 Nizam 16 hükümlerinin istidaya dayanak teşkil etmediği ve/veya talep edilenlere cevaz vermediği yönündeki kararı hatalıdır.
2- Alt Mahkemenin, istida ile eklenmek istenen zaman aşımı ile ilgili iddiaların, Müsteda-aleyhin haklarını masrafla telafi edilemeyecek ölçüde zarara uğratacağı ve/veya haleldar edeceği şeklindeki bulgusu hatalıdır.

İNCELEME:
İstinaf konusu istidanın kaynağı olan orijinal istida, Fasıl 337 Evkaf ve Vakıflar Yasası uyarınca, Yargıtayın yetk-isi kapsamındadır. Yargıtaya yapılan bu tür müracaatlar, yemin varakası ile desteklenen ihbarlı istida şeklinde yapılır. Yemin varakası ile desteklenmesinin amacı, istidada talep edilenlerin verilebilmesine dayanak teşkil etmek üzere, esasa ilişkin olgular-ın gösterilmesidir. Müstedaaleyhin ise, istidaya karşı itiraz nedenlerini izah eden yemin varakası ile desteklenen bir itirazname dosyalama hakkı vardır. Başvurunun, mevzuat uyarınca dava yolu ile değil de, genel istida yolu ile yapılmasının öngörülmesi, i-stida ve itiraznameye eklenmesi gereken yemin takrirlerini layiha kapsamına sokmaktadır. Nitekim Yargıtay, Y/H 46/2010 sayılı istinafta, istidaya eklenmesi zorunlu olan yemin takrirlerinin layiha kapsamında olduğunu vurgulamıştır.
Yukarıda ifade edilenler -ışığında, kanaatimizce, HMUT Emir 48 Nizam 4 altında dosyalanması zorunlu olan itiraznameye ekli yemin varakaları da, layihaların bir kısmını teşkil eder.

Layiha olarak kabul edilen yemin takrirleri de, bir davada dosyalanan diğer layihalar gibi, HMUT E-mir 25 Nizam 1 altında tadil edilebilir. Yemin takrirlerinin nasıl tadil edileceğine dair bir mevzuat veya içtihat yoktur. Kanaatimizce, bir yemin takriri, ek, tamamlayıcı yeni bir yemin takriri dosyalamak suretiyle tadil edilebilir.

Huzurumuzdaki istin-af konusu istida, HMUT Emir 39 Nizam 16'ya dayanmaktadır.


O.39 R.16
"A defective or erroneous affidavit may be amended by leave of the Court, which may be obtained ex parte."


E.39 N.16
(Eksik veya hatalı olan bir yemin takririne, tek taraflı olarak -yapılacak bir başvuru yoluyla temin edilecek Mahkeme izni ile değişiklik yapılabilir.)


Açıkça görüleceği gibi, buradaki amaç, yemin varaka-larındaki basit eksiklik veya hataların tek taraflı müracaat ile giderilmesidir. Bu emir, daha önce dosyalanan la-yiha niteliğindeki yemin varakalarında yer almayan bazı olguların, istidaya veya itiraznameye dayanak teşkil etmek üzere ileri sürülebilmesini sağlamak için tadilat yolu ile takrirlere eklenmesini kapsamamaktadır ve amacı da bu değildir.
İstinaf konusu me-selede yapılmak istenen, daha önce itirazname ile birlikte dosyalanan yemin takririnde yer almayan zaman aşımı defiini ve buna dayanak teşkil eden olguları müdafaa sebebi olarak ileri sürebilmektir. Bu ise, Emir 39 Nizam 16 altında bir düzeltme olmayıp, Em-ir 25 Nizam 1 altında eksik-likleri gidermek amacı ile yeni paragraf eklemek suretiyle yemin takririni tadil etmek anlamındadır.
Söylenenler ışığında, Alt Mahkemenin, yapılmak istenen tadi-latın Emir 39 Nizam 16 kapsamında olmadığına ilişkin bulgu ve kara-rı hatalı değildir.

Bu sonuca ulaştıktan sonra, 2. istinaf sebebini incelememiz gerekmemekle birlikte, kaza mahkemelerine ışık tutmak amacı ile tadilat prensipleri konusuna bir kez daha kısaca değinmeyi uygun görürüz.

HMUT Emir 25 altında, yapılacak t-adilatlarla ilgili prensipler, önceki birçok istinaf kararında detaylı olarak incelenmiştir.
Yargıtayın, tadilat konusundaki İngiliz içtihatlarını da benimseyerek vaz ettiği yerleşmiş prensiplere göre, mahkeme-ler, bir davada taraflardan birisinin davasını-n takdim edilmesinde makul surette gerekli olan tadilata, tadilat yapmakta çok geç kalınmış olmadıkça ve yapılmak istenen tadilat dolayısıyla karşı tarafa zarar verilmeyecekse veya karşı tarafın müktesep hakları olumsuz etkilenmeyecekse, tadilatın sebebiye-t verdiği masrafları ödemek şartı ile izin verilmelidir. Kötü niyetle yapıldığı kanıtlanan veya çok gecikmeye sebebiyet verme ihtimali olan veya karşı tarafın haklarını gayrimakul bir şekilde haleldar edebilecek veya dava ile ilgisiz veya gereksiz veya sad-ece kanuni bir nokta ileri sürülmek istenen tadilatlara izin verilmeyebilir. Karşı tarafın dikkate alınması gereken müktesep hakkı, o ana kadar doğmuş ve mevcut olan hukuki menfaatleri anlamında olup, ileri sürülen veya ileri sürülmek istenen bir iddianın -davanın sonucuna yapması muhtemel etkiler, karşı tarafın müktesep hakları ile ilgili değildir.

Sırf müdafaanın veya yemin varakasının hazırlanmasında hata yapılması veya zaman itibarı ile geç kalınması nedeniyle tadilata izin verilmemesi hatalıdır. (Yar-gıtay/Hukuk 50/1980)

Sonuç olarak istinaf reddolunur. İstinaf masraflarının, istinaf eden tarafından ödenmesine emir verilir.



Şafak Öneri Hüseyin Besimoğlu Mehmet Türker
Yargıç - Yargıç Yargıç


15 Nisan 2013















6






Full & Egal Universal Law Academy