Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 112/2010 Dava No 28/2010 Karar Tarihi 11.12.2010
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 112/2010 Dava No 28/2010 Karar Tarihi 11.12.2010
Numara: 112/2010
Dava No: 28/2010
Taraflar: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Finansal İstikrar Fonu ve diğeri ile İsmet Kotak ve diğeri arasında
Konu: Yeşilada Bankın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmesi -Davalıların Yeşilada Bankasının yönetim kurulu üyesi olmaları ve tamamen yasa dışı ve bankacılık mevzuatı ile bankacılık usul ve teamüllerine aykırı bir şekilde Peter Franzen isimli şahısla ilgili muhtelif muameleler için talimat vererek muhtelif ödemeler yapılmasına sebebiyet verdiklerinin tespit edildiğini ileri sürerek istida dinlenip bir neticeye bağlanıncaya kadar Davalıların KKTCde buluna taşınmaz mallarını elden çıkarmamaları için emir talebi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 11.12.2010

-D. 28/2010 Yargıtay/Hukuk 112/2010
(Lefkoşa Dava No: 5979/2010)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Narin F.Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan.
İstinaf eden: 1. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Finansal
- İstikrar Fonu c/o KKTC Merkez Bankası, Lefkoşa
2. Yeşilada Bank Limited, Lefkoşa
(Davacılar)
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: 1. İsmet Kotak, Lefkoşa
2. Mustafa Uzun, Lefk-oşa
(Davalılar)

A r a s ı n d a.

İstinaf edenler namına: Avukat Ali Fevzi Yeşilada
Aleyhine istinaf edilenler namına: Avukat Serhan Çınar.


Lefkoşa Kaza Mahkemesi Baş-kanı Mehmet Türker'in 5979/2010 sayılı davada 12.10.2010 tarihinde verdiği karara karşı Davacılar tarafından yapılan istinaftır.


------------


K A R A R


Narin F. Şefik: Davacı/İstinaf Edenler Emir 2 nizam 1 altında ikame ettikleri davalarında 22.9.20-10 tarihli tek taraflı bir istida dosyalayarak Davalı/Aleyhine İstinaf Edilenler aleyhine aşağıdaki talepte bulunmuştur.

Davalı/Müstedaaleyhlerin bu istida dinlenip bir neticeye
bağlanıncaya ve verilecek karar infaz edilinceye
kadar, Kuzey Kıbrıs -Türk Cumhuriyeti'nde bulunan herhangi
bir taşınmaz mallarını veya herhangi bir taşınmaz maldaki
hisselerini satmaktan veya başka herhangi bir şekilde
elden çıkarmaktan ve/veya ipoteğe koymaktan ve/veya başka
herhangi bir şekilde yükletmekten -men edilmeleri;

Davalı/Müstedaaleyhlerin, bu istida dinlenip bir neticeye
bağlanıncaya ve verilecek karar infaz edilinceye kadar,
herhangi bir taşınır mallarını satmaktan veya başka
herhangi bir şekilde elden çıkarmaktan ve/veya rehin
vermek-ten veya başka herhangi bir şekilde yükletmekten
men edilmeleri;

Davalı/Müstedaaleyhlerin bu istida dinlenip bir neticeye
bağlanıncaya ve verilecek karar infaz edilinceye kadar
herhangi bir şirkette sahip oldukları hisselerini
satmaktan ve-/veya başka herhangi bir şekilde elden
çıkarmaktan ve/veya rehin vermekten ve/veya başka herhangi
bir şekilde yükletmekten men edilmeleri.

İstida, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü Emir 48 nizam 2, Fasıl 6 madde 4,5,9, 9/76 sayılı Mahkemeler Ya-sası madde 41, 39/2001 sayılı KKTC Bankalar Yasası madde 37,38,39, 32/2009 sayılı Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonu Yasasının madde 13(3) ve mareva injunction prensiplerine dayandırılmıştır.

İstida detaylı bir yemin varakası ile deste-klenmiştir.
Davacı 2'nin Genel Müdürü Mehmet Akaçalı tarafından yapılan yemin varakasında KKTC Merkez Bankası Yönetim Kurulunun 11.12.2009 tarih ve 752 sayılı kararı ile 39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın verdiği yetkiye istinaden Yeşilada Bank Limited.'i-n temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimini Davacı no.1'e devrettiğini, Merkez Bankasının bu kararında "Banka nezdinde yapılan denetleme sonucunda, mali bünyesindeki olumsuzlukların giderilmesini teminen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bankala-r Yasası'nın 37'nci maddesinin (2)'nci fıkrası kapsamında alınması istenen tedbirleri almayan, kaynaklarını Bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde hissedarların oluşturduğu sermaye grubuna aktaran, zararı özkaynaklarını aşarak ya-bancı kaynaklara sirayet eden ve mali bünyesindeki zaafiyeti taahhütlerini karşılayamayacak boyutlara ulaşan ve faaliyetlerini sürdürmesi mevduat sahiplerinin haklarını ve mali sistemin güven ve istikrarını tehlikeye düşüren Yeşilada Bank Limited.'in temet-tü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin 39/2001 sayılı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bankalar Yasası'nın 37. maddesinin (3). fıkralarına istinaden Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilmesine, karar" verildiğini; Davacı No. 1'in, 32/2009 s-ayılı Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonu Yasası ile oluşturulan Merkez Bankası bünyesinde kamu tüzel kişiliğini haiz bir fon olduğunu; 01.01.2004 tarihinden, Yeşilada Bank Limited'in Davacı No.1'e devredildiği 11 Aralık 2009 tarihine kad-ar Davalı 1'in yönetim kurulu başkanı olduğunu ayrıca Yeşilada Bank Limited'in hissedarları arasında olduğunu, Davalı No: 2'nin, 01.01.2004 tarihinden Yeşilada Bank Limited'in Davacı No.1'e devredildiği 11 Aralık 2009 tarihine kadar bankanın Genel Müdürü, -Yönetim Kurulu üyesi olduğunu ve Yeşilada Bank Limited'in hissedarları arasında bulunduğunu; Yeşilada Bank Limited'in Davacı No 1'e devredilmesine neden olan yöneticilerle ilgili geniş çaplı araştırma ve incelemeler yapıldığını, bu araştırmalar içerisinde -özellikle Davalı 1 ve 2'nin tamamen yasa dışı ve bankacılık mevzuatı ile bankacılık usul ve teamüllerine aykırı bir şekilde Peter Franzen isimli şahısla ilgili muhtelif muameleler için talimat vererek muhtelif ödemeler yapılmasına sebebiyet verdiklerinin t-espit edildiğini, bu ödemelerin 355,518 Amerikan Doları tutarında olduğu ileri sürülmüştür.

Yemin varakasında 16.3.2005 ile 31.12.2005 tarihleri arası Davalıların talimatı ile Peter Franzen için tutulan Avukatlara ödenen para ile sermaye artırımı am-acıyle Devlet dairelerine ödenen toplam 355,518 Amerikan Doları miktarın tafsilatı verilmiştir.

Ayrıca yemin varakasında Davacıların haklı ve geçerli dava sebepleri bulunduğu, Davalıların Yeşilada Bank Ltd.'i mevzuata aykırı davranışları ile trilyonlarc-a lira zarara uğrattıkları, Davacı 1'in de zarara düçar olduğunu, Davalıların her an taşınır ve taşınmaz mallarını elden çıkarabilecekleri veya yükümlülük altına koyabilecekleri, nitekim şirketteki hisselerini ve taşınmazlarını elden çıkarmaya çalıştıkları-nı, aleyhlerine hüküm çıkması halinde hükmün icrasının mümkün olamayacağını veya çok zorlaşacağını, karara bağlanması gereken konunun ciddi ve acil olduğunu, Davacıların davalarında haklı olduklarını, talep edilen emirlerin verilmemesi halinde Davacıların -ileride telafisi imkansız zarara uğrayacaklarını veya eski duruma dönüşün imkansızlaşacağını ileri sürdüler.

İstida maksatları için Bidayet Mahkemesi huzurunda Mustafa Akaçalı şahadet vererek Davalılar aleyhine ikame edilmiş bulunan 4535/08 ve 5762/08 say-ılı ceza davalarının ithamnamelerini, KKTC Merkez Bankası müfettişlerinin raporunu, rapora konu işlemler ile ilgili evrakları ve KKTC Merkez Bankasının 2 yönetim kurulu kararını emare olarak ibraz etti.

Bidayet Mahkemesi 12.10.2010 tarihli kararında- 39/2001 sayılı Bankalar Yasası 38 (3) ve 39. maddelerine atıfta bulunduktan sonra Davacıların "Davalılar adına kayıtlı herhangi bir taşınmaz mal ile ilgili herhangi bir şahadet ve belge sunarak ara emri talep" etmeyerek 'Genel olarak tüm taşınmaz ve taşın-ır mallar ile ilgili ara emri talebinde" bulunduklarından, yine somut olarak belirtilen taşınır mallar için' veya 'hangi şirket hisseleri var olduğu" ileri sürülmeden "herhangi bir şirketteki hisseleri için ara emri talep" ettiklerinden, Davalılar aleyhind-eki talebin muğlak olduğunu, tamamıyle soyut ve belirsiz talebin ara emri ve/veya ihtiyati tedbir ilke ve prensiplerine aykırı olduğunu ve ara emri verilmesinin adil ve uygun olmadığına karar verdi ve Davacıların istidasını red ve iptal etti.

Davacı/İsti-naf Edenler Bidayet Mahkemesinin bu kararından istinaf etmişlerdir. 4 istinaf sebebi ileri süren Davacılar, esasen istinaflarını tek başlık altında toplamışlardır. Davacılar gerek 9/76 sayılı Mahkemeler Yasası madde 41, gerekse Fasıl 6 madde 5 altında mu-hakkak hangi taşınmaz veya taşınır mal ile ilgili bir emir talep edilmekte olduğunun belirtilmesinin gerekmediğini, 39/2001 sayılı Bankalar Yasasının 37 ve 38. maddeleri, bilhassa madde 37 5(B)(c) altında ve yine 32/2009 sayılı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo-nu ve Finansal İstikrar Fonu Yasası'nın 13(3) maddesi altında Davacıların talep ettikleri meyanda ara emri verilebileceğini ileri sürdüler.

Bidayet Mahkemesi Davacının istidasını istinat ettirdiği mevzuatı tümü ile incelemiş değildir. Bidayet Mahkemesi -39/2001 sayılı Bankalar Yasasının 38(3) ve 39. maddelerine atıfta bulunmuş ve genel olarak ara emirleri taleplerinde emir istenilen malın belirlenmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Bidayet Mahkemesi istidanın dayandırıldığı Fasıl 6 altında talep edilen- emrin verilip verilemeyeceğini incelemiş değildir. Bu nedenle Bidayet Mahkemesinin Davacıların talebini Fasıl 6 madde 5 altında incelemeden red etmekle hata yaptığını kabul ederiz. Bu maddeyi Bidayet Mahkemesi incelemediği için bu madde maksatları için a-ra emri talep edilen malların spesifik olarak belirtilmesi gerekip gerekmediği konusunda görüş belirtmeyiz.
39/2001 sayılı Bankalar Yasası incelendiği zaman Davacı Bankanın madde 37(2) altında gerekli tedbirler alınmadığı için madde 37(3) altında Davacı 2-'nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmiştir. Madde 37(2) ve (3) aynen şöyledir:


37.(2)(A)Merkez Bankası, bir bankanın varlıklarının vade itibarıyla taahhütlerini karşılayamadığını veya bu- durumun gerçekleşmek üzere olduğunu veya likiditeye ilişkin düzenlemelere uymadığını tespit ettiği takdirde; bankadan, onaylayacağı bir plan dahilinde bu durumun düzeltilmesini isteyebileceği gibi uygun bir süre vererek; (a)Uzun vadeli veya duran- değerlere yatırım yapılmaması; ve(b)İştirakler ve gayri menkuller gibi duran değerlerin elden çıkarılmasıda dahil olmak üzere, likiditenin güçlendirilmesi amacıyla, uygun göreceği her türlü tedbirin alınmasını isteyebilir. (B)Merkez Bankas-ı, bir bankanın özkaynaklarının sermeye yeterliliğine ilişkin düzenlemelere göre yetersiz kaldığını ya da bu durumun gerçekleşmek üzere olduğunu tespit ettiği takdirde; bankadan onaylayacağı bir plan dahilinde, sermaye artırımı veya sermaye benzeri kaynak -temin edilmesi suretiyle bu durumun düzeltilmesini isteyebileceği gibi,(a)Kar dağıtılmaması, yönetim kurulu üyeleri ile genel müdür ve yardımcılarının ikramiye, prim, ayni ve nakdi sosyal yardım ya da her ne ad altında olursa olsun verilen ek ödemele-rin durdurulması;(b)Zarar doğurduğu tespit edilen faaliyetlerinin sınırlandırılması veya durdurulması; ve(c)Verimi düşük veya verimsiz varlıklarının elden çıkarılmasıda dahil olmak üzere, özkaynakların güçlendirilmesi amacıyla, uygun göre-ceği her türlü tedbirin alınmasını isteyebilir. (3)Merkez Bankası, bir bankanın;(A)Bu maddenin (2)'inci fıkrası kapsamında alınması istenen tedbirleri kısmen ya da tamamen almadığının, bu tedbirlerin kısmen veya tamamen alınmış olmasına rağmen mal-i bünyesinin güçlendirilmesine imkan bulunmadığının ya da mali bünyesinin bu tedbirler alınsa dahi güçlendirilemeyecek derecede zayıflamış olduğunun;(B)Yükümlülüklerini vadesinde yerine getiremediğinin;(C)Bu madde kurallarının uygulanmasında beli-rlenecek değerleme esasları çerçevesinde yükümlülüklerinin toplam değerinin varlıklarının toplam değerini aştığının; ve(Ç)Faaliyetine devamının mevduat sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz ettiğini,tespit- ettiği taktirde, temettü hariç ortaklık hakları ile bankanın yönetim ve denetimini Fona devretmeye veya bankacılık işlemleri yapma ve/veya mevduat kabul etme iznini kaldırmaya yetkilidir."

Davacı 2 Banka ile ilgili, banka madde 37(2) altında istenile-n tedbirlere uymadığından, madde 37(3) uygulanmıştır. Davacı 2 bankaya madde 37(4) uygulanmış olsa, madde 37(5)(B)(c) altında hissedarlar aleyhine Davacıların istedikleri doğrultuda emir talep etme hakkının bulunduğu görülür. Madde 37(5)(B) aynen şöyledir:-

(B)Fon yukarıda (4)'üncü fıkra kurallarına göre temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi kendisine devredilen bankaların ;
(a)Anılan fıkrada belirtilen şekilde kullanılan kaynaklarının veya uğradığı zararın vereceği süre içinde iade -veya tazmin edilmesini ve hisselerin Merkez Bankasınca uygun görülecek gerçek veya tüzel kişilere devredilmesini istemeye;(b)Yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak, tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortakları ile tüzel kişi ortak-larının sermayesinin % 10 (Yüzde On)' undan fazlasına sahip gerçek kişi hissedarlarından kendilerine, eşlerine ve velayet altındaki çocuklarına ait taşınmaz mal ve iştiraklerini, haczi caiz olan taşınır mal, hak ve alacaklarını ve menkul kıymetlerini ve h-er türlü kazanç ve gelirleri ve ayrıca bildirimden önceki iki yıl içinde ivazlı veya ivazsız olarak iktisap ettikleri veya devrettikleri taşınmaz mal, haczi caiz taşınır mal, hak, alacak ve menkul kıymetlerini gösterir birer mal beyannamesi vermelerini ist-emeye; ve(c)Yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak, tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklarının malvarlıkları üzerine teminat aranmaksızın ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz kararları ile ilgililerin yurtdışına çıkmasını yasaklam-a dahil, alacaklıların menfaati için zorunlu olan her türlü muhafaza tedbirinin alınmasını ilgili mahkemeden istemeye yetkilidir.Bu bent kurallarına göre istenen mal beyannamesinin en geç yedi gün içinde Fona verilmesi- zorunludur.

Davacı 2 bankaya madde 37(4) uygulanmadığı için Davacıların madde 37 (5) (B)(c) altında çare talep etme olanakları yoktur. Madde 38'de madde 39'da yer alan ilgililer aleyhine Mahkeme tarafından teminat şartı aranmadan ihtiyati tedbir ve ihtiy-ati haciz kararı konabileceği yer almakla beraber, bu madde altında verilen emirlerin 6 ay için geçerli olabileceği belirtilmektedir. Madde 38(3) ve madde 39 aynen şöyledir:

(3)Fon, yönetim ve denetimi kendisine intikal eden bankada mevduat sahipler-i ile diğer alacaklıların haklarını korumaya yönelik tedbirleri alır. Bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan bankanın 39'uncu maddede sayılan ilgililerinin mal, hak ve alacaklarına Fonun talebi üzerine mahkeme tarafından teminat ş-artı aranmaksızın ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulabilir. Bu şekilde alınan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karar tarihinden itibaren altı ay içinde dava ve icra-iflas takibine konu olmaz ise kendiliğinden ortadan kalkar. Bankacılık i-şlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırıldığı tarihten itibaren bankanın alacaklıları, alacaklarını temlik edemez veya bu sonucu doğurabilecek işlemleri yapamazlar. Fon, yönetim ve denetimi kendisine intikal eden bankadaki sigortalı mevduatı do-ğrudan veya ilan edeceği başka bir banka aracılığı ile ödeyerek, mevduat sahipleri yerine bankanın tasfiyesini isteyebilir.(4)Tasfiye kararı alınması halinde Fon, tasfiye işlemleri açısından Tasfiye Kuruluna imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder.-(5)Tasfiye kararı verilmeyen hallerde banka hakkında bu Yasanın 40'ıncı maddesi kuralları uygulanır.
39. Bir bankanın Yönetim Kurulu ve Kredi Komitesi Başkanı ve üyeleri ile Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları ve imzaları bankayı ilzam eden memurla-rının bu Yasaya ve/veya bu Yasa altında çıkarılan tali mevzuata aykırı karar ve işlemleriyle, bankanın mali bünyesinin zayıflamasına ve/veya tasfiyesine neden olduklarının tespiti halinde, bankaya verdikleri zararlarla sınırlı olarak bunların şahsi sorumlu-lukları yoluna gidilerek, Merkez Bankası kararına istinaden ve Fonun talebi üzerine şahsi sorumlulukları vardır. Bu karar ve işlemler bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklara menfaat t-emini amacıyla yapıldığı takdirde, menfaat temin eden ortaklar hakkında da temin ettikleri menfaat üzerinden aynı kural uygulanır."

Madde 38(3) bu istidada talep edilen emir için yeterli dayanak teşkil etmemektedir. Madde 38(3) altında 6 ay sürel-i bir emir verilebilinmekle birlikte, Davacıların talebi bir süre ile kısıtlanmış değildir. Bu nedenle Bidayet Mahkemesi madde 38(3)'ü incelemekle hata etmiştir. Esasen Davacıların taleplerine yardımcı olabilecek bir hüküm 39/2001 sayılı yasada yer almama-ktadır.

26.2.2009 tarihinde kabul edilen 32/2009 sayılı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Finansal İstikrar Fonu Yasası madde 13(3) TMSF'e intikal eden bir Bankanın hissedar ve yöneticileri ile ilgili ihtiyati tedbir kararları alınmasını mümkün kılm-aktadır. Bu yasa Resmi Gazete No.51'de 12.3.2009 tarihinde yayınlanarak o tarihten itibaren yürürlüğe girmiştir. Davacı 2 bankanın 11.12.2009 tarihinde yönetim ve denetimi Davacı 1'e geçtiği nedeni ile bu yasa bu istidada uygulanabilen bir mevzuattır.

Ma-dde 13(3) 'de Tasarruf Mevduatı Sigorta ve Finansal İstikrar Fonu'nun hissedar ve yöneticileri ile ilgili ihtiyati tedbir emri talep edilmesine olanak sağlayan çok geniş kapsamlı kriterler yer almaktadır. Madde 13(3) aynen şöyledir:


13 (3)Hisseleri kısm-en veya tamamen Fona intikal eden bir bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklarının veya yöneticilerinin, yönetim kurulu, kredi komiteleri, şubeler, diğer yetkili ve görevliler aracılığı-yla veya sair suretlerle banka kaynaklarını ve varlıklarını doğrudan veya üçüncü kişilere rehnetmek, teminat göstermek, ekonomik gücü olmayan kişilere kredi vermek, karşılığında kredi temin etmek amacıyla kredi kullandırmak, yurt içi veya yurt dışı banka v-e malî kuruluşlar nezdinde depo veya sair adlarla hesap açtırmak veya bu hesapları teminat göstermek ve sair şekillerde kullanmak suretiyle veya başkaca dolaylı işlemlerle edindikleri veya bu suretle üçüncü kişilere edindirdikleri para, mal, her türlü hak -ve alacakların temininde kullanılan banka kaynakları ve varlıkları nedeniyle doğan alacak, Fon alacağı sayılır. Bu alacaklar hakkında Kamu Alacaklarının Tahsili Usulü Yasası kuralları uygulanır.
Fon, bu para, mal, her türlü hak -ve alacaklara ihtiyati haciz koymaya, muhafaza altına almaya ve alacağına ve/veya bu bankaların Fon tarafından devralınan zararlarına mahsuben devralmaya yetkilidir. Bu alacaklara zararın ve/veya alacağın doğmasına sebebiyet veren haksız işlemin yapıldığı -tarihten itibaren Kamu Alacaklarının Tahsili Usulü Yasasının 44'üncü maddesinde belirtilen oranda gecikme zammı uygulanır. Bu maddenin (2)'nci fıkrası ile Banka hisselerinin kısmen veya tamamen üçüncü kişilere satış, devir veya intikalinden sonra da- kullanılabilir."

Bidayet Mahkemesi 32/2009 sayılı yasanın 13(3) maddesinin unsurlarını veya istida maksatları için emare olarak ibraz edilen Davalılar aleyhindeki davaların ithamnamelerine konu edilen iddiaların veya müfettişler tarafından hazırla-nan raporda yer alan olayların bu kriterlere girip girmediğini hiç incelemiş değildir. Bu nedenle Bidayet Mahkemesinin Davacıların iddia ve taleplerini 32/2009 sayılı yasanın 13(3) maddesi altında incelemeden red etmekle hata yaptığını kabul ederiz.

- Davacıların istidalarını dayandırdıkları bir diğer madde de tüm ara emri istidalarında yer alan 9/76 sayılı Mahkemeler Yasası madde 41 (1)'dir:

"41. (1) Hukuk davalarında yetkisini kullanan her mahkeme,
yürürlükteki Hukuk Muhakemeleri Usul Tü-züğüne
uymak koşuluyla, tazminat veya başka bir tedbir
istenmemiş veya birlikte verilmemiş olmasına
bakılmaksızın, adil veya uygun gördüğü tüm
hallerde geçici, sürekli, men edici veya
emredici bir men'-i müdahale emri verebilir veya
bir yed'i emin tayin edebilir.
Ancak, geçici men'i müdahale emrinin
verilebilmesi için, karara bağlanması gereken
konunun ciddi olması, davacının iddiasında haklı
- olduğuna dair belirtilerin bulunması ve men'i
müdahale emri verilmezse ileride telafisi mümkün
olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma
dönüşün çok zorlaşacağı hususlarında mahkemenin
- kanaat getirmesi gerekir."


Madde 41(1) altında emir verilmesi için gerekli kriterler birçok içtihat kararında izah edilmiştir. Bidayet Mahkemesi kararında bu maddeye, "genel olarak ara emri prensipleri ile ilgili yasal dayanak olan" madde diye -atıfta bulunmuştur. Bidayet Mahkemesi bu maddeyi huzurundaki istida ve yemin varakasında veya şahadette, emir talep edilmekte olan gayrımenkul veya menkul mal ile şirket hisseleri ile ilgili spesifik herhangi bir detay verilmemesi ve bu nedenle talebin mu-ğlak kaldığı yönü ile ele almıştır. Bidayet Mahkemesi talebin muğlak olması ve huzurunda somut bir talep olmamasının ara emri ilke ve prensiplerine aykırı olduğunu belirterek talep edildiği şekilde emir verilmesinin mümkün olmadığına karar vermiştir.

- Bu istinaf maksatları için birtek 9/76 sayılı Mahkemeler Yasası madde 41 altında emir talep edilmekte olan malın spesifik olarak belirtilmesi gerekip gerekmediği noktasının incelenmesi gerekir. Madde 41(1) altında emir verilebilmesi için madde içerisinde- kriterler sıralanmış olmasına rağmen bu maddede talep edilen menkul veya gayrımenkul malın spesifik olarak belirtilmesi gerektiği yönünde bir kriter yer almamaktadır. Bu nedenle bu madde altında talep konusu malın spesifik olarak belirtilmesi gerektiğind-e ısrar eden Mahkemenin hata yaptığını kabul etmek gerekir. Bidayet Mahkemesinin 9/76 sayılı Mahkemeler Yasası altında talep edildiği şekilde emir verilip verilemeyeceğini tezekkür ederken madde 41 altında emir verilebilmesi için gerekli kriterlerin tatmin- olup olmadığını incelemesi gerekirdi.

9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının madde 41(1) altında emir verilebilmesi için;
Davacının Davalı aleyhine ciddi dava sebebi bulunması;
Davacının davasında haklı olduğuna dair belirtiler bulunması; ve
Emrin veril-memesi halinde telafisi imkansız zarar doğacağı veya geriye dönüşün imkansız olacağı konusunda Mahkeme ikna edilmelidir.

Huzurumuzdaki istinafa konu edilen istidada talep edilen emir Davalıların tüm taşınır ve taşınmaz malları ile ilgilidir. Bidayet -Mahkemesi sadece huzurunda Davalılar adına kayıtlı gayrımenkul malların spesifik olarak belirtilmediği, menkul mal veya şirket hisselerinin de belirtilmediğinden dolayı istidayı red etmiştir. Bidayet Mahkemesi dava konusunun özelliğini, Davacı 2'nin Tasarr-uf Mevduatı Sigorta Fonuna intikal etmiş olmasını, bu davanın özel kişiler arasında bir hukuk davası değil de TMSF'ye intikal eden bankanın yöneticilerinden sorumluluklarının tesbiti halinde bu kişilerden verdikleri zararı tahsil etme davası olduğunu ve bu- istida ile lehlerine çıkabilecek hükmü güvence altına alma gayreti içerisinde olduklarını, Davalılar aleyhine istidaya ekli yemin varakasında ileri sürülen usulsüzlükler ile örtüşen konularda Davalılar aleyhine ceza davalarının ikame edilmiş olmasını ince-lemediği gibi madde 41 altındaki kriterlere de hiç girmedi. Bidayet Mahkemesi madde 41(1) için gerekli unsurları incelememekle hata etti.

Netice itibarı ile, Bidayet Mahkemesinin 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının madde 41 altında ara emri verilmesi iç-in emir talep edilen menkul veya gayrımenkul malların spesifik olarak belirlenmemiş olmasının bu madde altında emir verilmesine engel olduğuna, bu maddenin hiçbir kriterini incelemeden karar vermekle, Fasıl 6 madde 5, ve 32/2009 sayılı yasanın 13(3) maddes-ini hiç bir şekilde incelememekle hata ettiğine karar verir ve istinafı kabul ederiz. Dolayısı ile Bidayet Mahkemesinin 12.10.2010 tarihli kararını iptal ederiz.

Konunun aciliyeti ve önemi ve istidanın istinaf maksatları için Davalılara tebliğ edild-iği gerçeği ışığında, istidanın Bidayet Mahkemesinin huzuruna gönderilmesine, istidanın derhal Davalılara tebliğ ettirilmesine ve istidanın en kısa tarihte dinlenmesine direktif verir bu maksatla dosyayı Bidayet Mahkemesine iade ederiz.



Narin F. Şefik - Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç


12 Kasım 2010



























14






Full & Egal Universal Law Academy