Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 11/2013 Dava No 61/2015 Karar Tarihi 24.12.2015
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 11/2013 Dava No 61/2015 Karar Tarihi 24.12.2015
Numara: 11/2013
Dava No: 61/2015
Taraflar: Alkan Kaymakamtorunları ile Gülay Taşkent ve diğeri arasında
Konu: Çek - Çekin ödenmememsi - çekin 6 ay sonra ibraz edilmesi - Bankanın çeki ödeme görevi -Ön itiraz - Ön itirazların hangi aşamada karara bağlanacağı.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 24.12.2015

-D. 61/2015 Yargıtay/Hukuk No:11/2013
Güzelyurt Dava No: 618/2011

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti:Hüseyin Besimoğlu,Ahmet Kalkan,Gülden Çiftçioğlu.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
İstinaf eden: Alkan Kaymakamtorunları, Kalkanlı-Güzelyurt
-(Davacı)
-ile-

Aleyhine istinaf edilen:No-1. Gülay Taşkent, Güzelyurt
No-2. Türk Bankası Ltd. Güzelyurt
(Davalılar)
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Vehit Nekipzade ve Avukat
Ahmet- Nazım
Aleyhine istinaf edilen No.1 namına: Avukat İbrahim Ürcan
Aleyhine istinaf edilen No.2 namına: Avukat Kıvanç M.Riza

Güzelyurt Kaza Mahkemesi Başkanı İlker Sertbay'ın 618/2011 sayılı davada, 21.12.2012 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafınd-an yapılan istinaftır.

----------

K A R A R

Hüseyin Besimoğlu: Davalı No.2 nezdinde bulunan 121190404-7405399 No.lu cari hesap üzerinden, Davalı No.1 tarafından hamiline olarak düzenlenen ve 2002 yılında Salih İlgezen isimli şahsa verilip, da-ha sonra Davacıya ciro edilmiş, muhtelif tarihleri ihtiva eden 41,164 TL'lik, 18 adet çekin karşılıklarının Davalı No.1 tarafından ödenmemesi ve takriben 2010 yılında, Davalı No.2 Bankaya müracaat edildiğinde konu çeklere, "karşılıksızdır" mührü vurulmamas-ı nedeniyle, Davacı istinafa konu davayı ikame ederek, Davalılar aleyhine, müştereken ve münferiden, 41,164 TL yasal faiz, dava masrafları ve konu çeklerin, Davalı No.1'in hesabında karşılıkları olması halinde ödenmesi, aksi ahvalde çekler üzerine "karşılı-ğı olmadığı sebebiyle ödenemeyeceği" hususunun yazılarak Davacıya iade edilmesi zımnında emir ve hüküm talep etmiştir.

Davalı No.1, Müdafaa Takririnde, sair şeyler yanında, ön itiraz olarak, konu çeklerin makul süre içerisinde ibraz edilmediklerinden Da-vacının dava açma hakkının ortadan kalktığını, bu nedenle davanın daha fazla ileri gidemeyeceğini ileri sürmüş ve müdafaasına devam ederek, Davacının tüm iddialarını reddedip davanın iptalini talep etmiştir.

Davalı No.2, Müdafaa Takririnde özetle, konu 1-8 adet çekin, çek tarihinden itibaren 6 aydan fazla bir zaman geçmiş olması nedenine binaen, bankacılık usul ve teamülleri gereği bozulmasının uygun olmadığını, konu çeklerle ilgili cari hesabın kapatılmış olması nedeniyle de ödeme mükellefiyeti olmadığını-, her halükarda konu çek bedelleri nedeniyle sorumluluğu olamayacağını ileri sürmüş ve kendini ilgilendirdiği oranda davanın iptalini talep etmiştir.

Tarafların anlaşması üzerine öncelikle, Davalı No.1'in Müdafaa Takririnde ileri sürdüğü ikinci ön i-tiraz ile ilgili duruşma yapılmıştır.

Yapılan duruşma sonrası Alt Mahkeme, Fasıl 262 Poliçeler Yasası uyarınca bir çekin ödenmesi için makul bir süre içerisinde bankaya ibraz edilmesi gerektiği, makul sürenin KKTC'deki bankalarda 6 ay olduğu gerekçeler-iyle ve konu çeklerin, düzenleme tarihlerinden 6 ay sonra ibraz edildiklerinden dolayı Bankanın ödeme yapma görevi olamayacağı nedenine binaen, Davacının Davalılar aleyhine ikame etmiş olduğu davayı masraflarla birlikte ret ve iptal etmiştir.

Davanın red-dedilmesi üzerine Davacı, 16 istinaf sebebi içeren huzurumuzdaki istinafı dosyalamıştır.

İstinaf Eden/Davacının, istinaf duruşmasında ileri sürmüş olduğu argümanları dikkate alarak istinaf sebeplerini tek başlık altında ele almayı uygun buluruz:

Bi-r çek çıkarıldığı tarihten itibaren makul bir süre içinde ödenmesi için ibraz edilmesi gerektiği ile ilgili hususun, 29/1989 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile kaldırılmış olduğunu dikkate almayarak makul sürenin 6 ay olduğuna ilişkin bulgu yapmak-la ve bu bulgu ışığında, Davalı No.1 aleyhine ikame edilmiş davanın dava sebebinin, karşılıksız çek keşide etme sebebine,Davalı No.2 aleyhine ikame edilmiş davanın ise yasal ve olgusal dayanak yokluğu sebebine istinaden Davacının Davalılar aleyhindeki dav-asını iptal eden Alt Mahkeme bu kararında hata etmiştir.

İNCELEME

İstinaf sebebinin incelenmesi:

İstinafa konu ve Talep Takririnin 3. paragrafında tafsilatı verilen 18 adet çek, Davalı No.1 tarafından, hamiline olarak düzenlenip Salih İlgezen i-simli şahsa verilmiş, Salih İlgezen de konu çekleri Davacıya ciro etmiştir.

26.5.2007-15.11.2007 tarihlerini taşıyan ve toplam
41,164 TL tutarındaki 18 adet çeke konu meblağlar, Davalı No.1 tarafından Davacıya ödenmemesi üzerine Davacı, konu çeklerin kar-şılığının tahsili, karşılığı yoksa "karşılıksızdır" mührü vurulmak üzere, konu çekleri Davalı No.2 Bankaya ibraz etmiştir.

Konu çeklerin, hangi tarihte Davacıya ciro edilmiş olduklarına dair Talep Takririnde tafsilat verilmemiş, Davalı No.2'ye ne zaman ib-raz edilmiş olduklarına dair de Mahkeme huzurunda şahadet sunulmamıştır. Ancak konu çeklerin, vade hitamından 6 ay sonra Bankaya ibraz edilmiş oldukları konusunda taraflar hemfikir olmuşlardır.

Davacı, konu çeklerin bedellerinin Davalı No.1 tarafından -ödenmemesi, Fasıl 262 Poliçeler Yasası'nın 73. maddesi bağlamında konu çeklere, Davalı No.2 tarafından "karşılıksızdır" mührü vurulmaması sonucunda, çeklere konu meblağların tahsil edilememesi nedeniyle, Davalı No.1 ile birlikte Davalı No.2'nin de sorumlu- olduklarını iddia etmektedir.

Olgulara göre, Davalı No.1, Müdafaa Takriri ile sair şeyler yanında 3 ön itiraz ileri sürmüş ve ön itirazlara binaen aleyhindeki davanın iptalini talep etmiştir (Mavi 7,8).

Davalı No.2, dosyalamış olduğu Müdafaa Takriri ile- sair şeyler yanında özetle: Dava ile ilgili tarihlerde, Davalı No.2 nezdindeki hesabın kapatılmış olduğunu, kapatılmış bir hesap üzerine keşide edilen çeki "karşılıksızdır" diye mühürleme yetkisi veya mecburiyeti olmadığını, her halükarda
6 aydan fazla g-eçmiş çeklerin Davalı No.2 tarafından bozulmasının uygun olmadığını, bozulması halinde bu hususun bankacılık teamüllerine aykırı olduğunu ileri sürmüş ve aleyhindeki davanın, Davalı No.2'yi ilgilendirdiği oranda iptal edilmesini talep etmiştir.

Tarafların- müşterek müracaatları üzerine yapılan duruşma sonrası, Alt Mahkeme, Davacının Davalılar aleyhine ikame etmiş olduğu davayı reddetmiştir.

Hangi konuda duruşma yapılmış olduğuna karar verebilmek için, öncelikle istinaf konusu davanın kayıtlarına bakmamız -gerekir.

Davalı No.1'in ön itirazlarının dinlenmesi ile ilgili 21.9.2012 tarihli dava kayıtları aynen şöyledir:

" "B" olarak isimlendirilen ikinci ön itiraz ile ilgili olarak Mahkemeye hitap yapılmasına imkan tanımak için dava 15.10.2012 tarihine te-hir edilir."

Görülebileceği gibi Alt Mahkeme "B" olarak isimlendirilen ön itirazın dinlenmesi için davayı 15.10.2012 tarihine tehir etmiştir.

15.10.2012 tarihli celsedeki kayıtlara göre, 21.9.2012 tarihli oturumunda karara bağlandığı gibi, öncelikle Dava-lı No.1'in Müdafaa Takririnin "B" paragrafındaki ikinci ön itirazıyla ilgili argümanlar sunulmuştur.

Bu durumda, dava kayıtlarından çıkardığımız sonuca göre, Alt Mahkemenin, Davalı No.1'in Müdafaa Takririnin "B" paragrafında ileri sürülen ön itirazla ilgi-li duruşma yapmış olduğu kabul edilmelidir.

Alt Mahkemenin duruşmasını yaptığı ve "B" olarak isimlendirdiği Davalı No.1'in 2. ön itirazı aynen şöyledir:

"B) İkinci Ön İtiraz


Yukarıdaki ön itiraza halel gelmeksizin Davalı No.1 iptidai itiraz olarak Dava-cının dava konusu çeklerin ısdarından ve/veya keşidesinden sonra makul süre içinde dava konusu çeklerin ödenmesi için ve/veya honore edilmesi için ibraz etmediğini ve bu nedenle Davacının dava konusu çeklerden dolayı var olabilecek her türlü dava hakkının -da ortadan kalktığını ve/veya Davalı No.1'in işbu çeklerden dolayı var olabilecek her türlü mükellefiyetlerinden ibra edilmiş olduğunu iddia eder. Dolayısıyla bu davanın bu haliyle daha ileriye götürülemeyeceğini ve masraflarla ret ve iptal edilmesini tale-p eder."


Görülebileceği gibi Davalı No.1, dava konusu çekler makul bir süre içerisinde ibraz edilmediklerinden, konu çeklerden dolayı Davacının var olabilecek her türlü dava hakkının ortadan kalktığı ve Davalı No.1'in her türlü mükellefiyetten ibra edil-diği nedenlerinden hareketle, Davacının davasının bu haliyle daha fazla ileri gidemeyeceğini belirterek, aleyhindeki davanın iptalini talep etmektedir.

Ön itirazların lüzumsuz zaman ve masraf kaybını önlemek için, dava başlangıcında ele alınıp karara- bağlanması gerektiği, birçok içtihat kararında belirtilmiştir (Birleştirilmiş Y/H 28/88 ve 29/88 D.33/89).

İçtihat kararı bağlamında ve tarafların müşterek müracaatı sonrası, öncelikle Davalı No.1'in 2.ön itirazının görüşülmesine karar verilmiş olduğu c-ihetle, Alt Mahkemenin bu hususla ilgili gerekli olan incelemeyi yapıp yapmadığını tespit etmemiz gerekmektedir.

"B" olarak işaretlenmiş ikinci ön itirazın olgularını akılda tutarak konuyu inceleyelim. Şöyle ki:

Olgulara göre, İstinaf konusunun, il-ki 26.5.2007, sonuncusu ise 15.11.2007 olarak tarihlenmiş 18 adet çekle ilgili olduğu; konu çeklerin, Davalı No.1 tarafından hamiline olarak düzenlendiği; hamiline olarak düzenlenmiş 18 adet çekin Salih İlgezen isimli bir şahsa verildiği; Salih İlgezen isi-mli şahsın ise bu çekleri Davacıya verdiği ve/veya ciro ettiği ihtilaflı değildir.


Davacı, konu çeklerle ilgili meblağların ödenmemesi nedeniyle Davalı No.1'in , konu çeklere "karşılıksızdır" mührü vurulmamasından dolayı da Davalı No.2'nin sorumluluğu b-ulunduğu iddiasıyla, 11.05.2011 tarihinde Davalılar aleyhine istinaf konusu davayı ikame etmiştir.

Davacı ve Davalı Avukatları ön itirazın Davalı No.2'yi ilgilendirdiği oranda da incelenmesi gerektiği hususunda uzlaşma sağladıklarından, Alt Mahkeme, ön -itiraz ile ilgili hususları Davalı No.2'yi de ilgilendirdiği oranda incelemeyi uygun bulmuştur.

Alt Mahkeme, tarafların müşterek beyanları sonrasında konuyu inceleyip değerlendirmiş ve Davalı No.1 ve Davalı
No.2'nin Müdafaa Takrirlerindeki iddiaları-na atıf yaptıktan sonra, "Taraf Avukatlarının müşterek müracaat ile öncelikle yukarıda temas ve tafsilatı verilen iddiaların karara bağlanması hususunda mutabakat sağlanmış olduğu nedeni ile bu Mahkeme sadece yukarıda belirtilen iddialarla ilgili bir karar- vermeyi uygun bulduğunu" belirterek, kararının devamında şöyle demiştir.

".............................................
KKTC bankalarında çeklerin (6) ay içerisinde bankaya ibraz edilmesine ilişkin uygulamanın yerleşmiş ve tüm bankalar tarafından aynı şe-kilde uygulandığı adli ihbar olarak da dikkate alınabilecek bir olgu olduğu kanaatindeyim ve bu hususta bulgu yaparım."


".....................................................
Diğer bir ifade ile Fasıl 262 madde 73(4)'de bankanın çek ödeme görevinin çeki-n kaybolması veya çalınması ve müşterisinin ölmesi ile sona erdiğinin düzenlendiği, oysa çek tarihinden itibaren (6) ayın geçmesi ile çekin ödenmesi görevinin de sona erdiğinin düzenlenmemiş olduğu, dolayısı ile (6) ay geçtikten sonra bankanın ödeme görevi-nin veya işlem yapma görevinin sona ereceğinin iddia edilemeyeceğine ve bunun yasaya aykırı olduğuna ilişkin iddiasının Fasıl 262 Poliçeler Yasası'nda dayanağının olamayacağı kanaatindeyim ve bu hususta bulgu yaparım."



Görülebileceği gibi Alt Mahkeme, K-KTC'de çeklerin 6 ay içerisinde bankalara ibraz edilmeleri ile ilgili bir uygulamanın olduğunu belirtmiş, 6 ay geçtikten sonra bankanın bir çeki ödeme görevi olamayacağına dair bulgu yaparak konuyu incelemeye devam etmiş, "çek keşide eden bir kimsenin
5 -yıl gibi uzun bir süre ve/veya süresiz bir zaman dilimi içerisinde keşide etmiş olduğu çeki ilgili banka vasıtası ile ödemekle mükellef ve/veya sorumlu saymak ticari hayata ve/veya Kıymetli Evrak Hukukunun amacına ve ruhuna da aykırı olduğunu" belirtikten -sonra, Davacının Davalı No.1 aleyhine ikame etmiş olduğu davanın dava sebebinin karşılıksız çek keşide etme sebebine istinat ettiğinden, Davalı No.2 aleyhine ikame edilmiş davanın dava sebebinin ise yasal ve olgusal dayanağı olamayacağından, Davalılar aley-hindeki davanın ret ve iptal edilmesine karar vermiştir (Mavi 36).

Hukuk Muhakemeleri Tüzüğü E.27 n.1 ve 2'ye göre, bir davada taraflardan biri, dava layihalarında herhangi bir yasal nokta ileri sürebilir ve böyle bir yasal nokta davanın uygun görülecek h-erhangi bir safhasında Mahkemece karara bağlanabilir. Bu böyle olmakla beraber masrafları azaltmak maksadı ile ileri sürülen bir yasal noktanın duruşmadan önce ve tercihan talimat safhasında ele alınıp karara bağlanması şayanı arzudur (Y/H 46/82 D.26/83).
-
Dava kayıtlarına göre Alt Mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü gereği, öncelikle Davalı No.1'in, "B" paragrafındaki ön itiraza konu iddiaları, hem Davalı No.1 hem
de Davalı No.2 bakımından inceleyip karara bağlamayı uygun bulmuştur.
Olgulara göre, is-tinaf konusu çekleri hamiline olarak düzenleyen ve Salih İlgezen isimli şahsa veren Davalı
No. 1'dir. Konu çekler, tarihi belirlenmemiş bir zamanda, Salih İlgezen tarafından Davacıya ciro edilmişlerdir.

Bu istinaf bakımından üzerinde durmamız gereken hu-sus, istinaf konusu davanın Davalı No.1 ve No.2 açısından hangi nedene binaen iptal edildiğidir.

İstinaf Eden/Davacı Avukatı, bir çekin bankaya makul bir süre içerisinde ibraz edilmesi gerektiğini; makul sürenin ise 6 ay olduğunu kabul etmiş olmakl-a birlikte, Poliçeler Yasası'nın 73. maddesinin 29/89 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile değiştirildiğini; bu değişiklikle makul sürenin kaldırıldığını, bu nedenle zaman aşımı süresi dolana kadar bir çekin bankaya ibraz edilebileceğini; ödeme tarihi- itibarıyla konu çeklerin zaman aşımı süreleri dolmadığından, Bankanın konu çekleri ödeme mükelefiyeti olduğunu; her halükarda konu çeklerin karşılığı yoksa, Bankanın konu çeklere "karşılıksızdır" mührü vurmak zorunda olduğunu iddia etmektedir.

Ale-yhine İstinaf Edilen/Davalı No.2 Avukatı, konu çeklerin, düzenleme tarihinden 6 ay süre sonra ibraz edildikleri nedeniyle bankanın ödeme mükellefiyetinin ve konu çeklere "karşılıksızdır" mührü vurma sorumluluğunun olmadığını iddia etmektedir.

İhtilaf- konusunu ilgilendiren Fasıl 262 Poliçeler Yasası'nın tadil öncesi 73. ve 74. maddeleri aynen şöyleydi.

Çekin
Tarifi73.Çek, bir banka üzerine çekilmiş ve ilk talep üzerine ödenen bir poliçedir.
Bu Kısımda öngörülenler dışında, bu Yasanın, ilk talep üze-rine ödenen poliçelere uygulanan kuralları çeklere de uygulanır.
Çekin ödenmek için ibrazı74. Bu Yasa kurallarına bağlı kalınması koşuluyla:-
(a) Bir çek, çıkarıldığı tarihten itibaren, makul bir süre içinde, ödenmek için ibraz edilmezse ve keşideci vey-a hesabına keşide edildiği kişi, kendisi ile banka arasında çekin ibraz tarihinde ödenmesi hakkına sahipse ve gecikme nedeniyle fiilen zarara uğrarsa, böyle bir zarar miktarı kadar yani, bu gibi keşideci veya kişinin, böyle bir çek ödenmiş alsa idi, ilgili- bankadan alacağı olacak miktarı aşan miktar oranında ibra edilir ;


(b) Makul sürenin ne olduğunun kararlaştırılmasında, çekin niteliği, meslek ve banka gelenekleri ile ilgili meselenin olguları dikkate alınır;
(c) Böyle bir keşideci veya kişinin ibra e-dildiği bu tür çekin hamili, böyle bir keşideci veya kişi yerine, bu ibra oranında ilgili bankanın alacaklısı olur ve ilgili miktarı bankadan istirdat etme hakkına sahip olur.

29/1989 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile değiştirilen 73. ve 74. mad-deler aynen şöyledir:

"Çekler ve Bankalar-ın çeklerle ilgili yükümlülük-leri73.(1) Çek, bir banka üzerine çekilmiş ve ilk talepte ödenen bir poliçedir.(2)...............................................................(3).....................-.........................................(4)Bir bankanın müşterisi tarafından o banka üzerine çekilen çeki ödeme görevi ve yetkisi aşağıda öngörülen nedenlerden herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda sona erer:(a)Çekin kaybolduğunun veya çalın-dığının veya müşteri veya vekili tarafından imza edilmediğinin ve bu konuda polise şikayet yapıldığının ve şikayetin polise yapıldığının polisce belgelendirildiğinin bankaya bildirilmesi ve polisin verdiği belgenin bankaya verilmesi; veya(b)Müşterini-n öldüğünün bankaya bildirilmesi

"Banka-nın Çeki ödeme görevi74.Çekle işleyen hesabın bulunduğu banka şubesi, ibraz edildiği anda karşılığı bulunan çeki ödemek zorundadır. Çekin, muhatap bankanın çek hesabı açılmış olan şubesi dışındaki herha-ngi bir şubesine ibraz edilmesi halinde karşılığı o şube tarafından provizyon (karşılık) istenmek suretiyle ödenir.
Bu fıkra amaçları bakımından "muhatap banka", çekle işleyen hesabın açıldığı bankaya anlatır""Çekin ödeneme-
yeceği hal74A.İbraz -edildiğinde karşılığı olmadığı nedeniyle çekin üzerinde yazılı tutarın ödenmeyeceğinin saptanması halinde, ibraz tarihi ile ödenmeme sebebi çekin üzerinde yazılmak suretiyle hamiline geri verilir."
"Hesap sahibinin çekinin ödenmemesi hallerinde muhatap B-ankanın sorumluluk-ları74B.(1)Karşılığı olmadığı için çeki ödemeyen muhatap banka, hesap sahibinin kendisinin veya vekil veya temsilcilerinin elinde bulunan o bankanın bütün çek karnelerini geri vermesini bu maddenin (2)'nci fıkrası gereğince düzeltme i-şlemlerini yerine getirmeden bir yıl süre ile çek keşide edemeyeceğini ve aksine davranışların cezai müeyyideler gerektireceğini, ibraz tarihini izleyen beş iş günü içinde, iadeli taahhütlü mektupla hesap sahibine bildirir. Mektubun bir sureti aynı gün Kuz-ey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Merkez Bankasına gönderilir.(2)..............................................................
Esas Yasanın 74(a) maddesine göre bir çek, çıkarıldığı tarihten itibaren makul bir süre içinde ödenmek için ibraz edile-bilir. 74(b) maddesine göre makul sürenin ne olduğunun kararlaştırılmasında, çekin niteliği, meslek ve banka gelenekleri ile ilgili meselenin olguları dikkate alınır.

29/89 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası'nın 74. maddesinde, esas Yasada bulunan makul- süre ifadesi ile ilgili hususlar bulunmamaktadır.

Alt Mahkeme, KKTC Bankalarında, çeklerin (6) ay içerisinde bankaya ibraz edilmesine ilişkin uygulamanın yerleşmiş bir uygulama olduğunu ve bu hususun tüm bankalar tarafından uzun zamandır uygulanmış oldu-ğunu dikkate alarak bu hususla ilgili bulgu yapmıştır.

Davacı Avukatı, 29/1989 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile esas Yasada düzenlenmiş makul süre hususunun kaldırılmış olduğunu, bu nedenle 5 yıllık zaman aşımı süresi dolana kadar bankanın çek b-edellerini ödeme mükellefiyetinin bulunduğunu iddia etmiştir.

29/1989 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile tadil edilen 73. maddeyi dikkate aldığımızda, esas Yasadan kaynaklanan ve uzun bir zaman süresince bankalar tarafından uygulanmış ve gelenek hal-ini almış olan 6 aylık makul sürenin kaldırılmış olduğu kabul edilebilir mi?

Bu hususla ilgili bir sonuca ulaşmadan önce, Fasıl 262 Poliçeler Yasası'nın 36. maddesine bakmamız gerekir.

36. madde aynen şöyledir:
36. (1) Bir poliçe ilk ısdar edildiği şek-liyle ciro
edilebilir (negotiable) olduğunda-
Cirosu kısıtlanıncaya (restrictively indorsed); veya
Ödeme yolu ile veya başka şekilde itfa edilene kadar ciro edilebilir (negotiable) olmaya devam eder.

(2) Vadesi geçmiş bir poliçe ciro (negotiate) -edildiğinde,
ancak vadesi sonunda sahiplik hakkı hususunda poliçeyi etkileyen herhangi bir sakatlığa tabi olarak ciro (negotiate) edilebilir ve ondan sonra da poliçeyi alan hiçbir kimse poliçeyi aldığı kişinin sahiplik hakkından daha iyi bir hak elde edem-ez veya veremez.

(3) İlk talepte ödenebilen bir poliçe, poliçenin üzerinden (on the face of it) makul sayılamayacak kadar uzun bir süre için tedavülde kaldığı görüldüğünde, bu madde anlamı ve amaçları bakımından vadesi geçmiş sayılır. Bu amaç bakımından m-akul sayılamayacak kadar uzun bir sürenin ne olduğu olgusal bir sorundur.


36. maddenin 3. fıkrasına göre, ilk talepte ödenebilen bir poliçe, makul sayılamayacak kadar uzun bir süre tedavülde kaldığında vadesi geçmiş sayılmaktadır.

Görülebileceği gibi,- konu Yasa maddesine göre, çeklerde makul süre hususunun uygulanmakta olduğu anlaşılmaktadır.

Yasanın konu maddesi bugüne kadar herhangi bir değişikliğe uğramadığına göre, çeklerde ve poliçelerde makul süre hususunun, Poliçeler Yasası'nın temelini oluştur-duğu kabul edilmelidir.

Poliçeler Yasası'nın ilgili maddelerini ve özellikle 36. maddesini dikkate aldığımızda, 29/89 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile tadil edilen 74. maddenin, esas Yasadan kaynaklanan ve uzun zaman anılıp gelenek halini almış m-akul süre hususunu kaldırmış olduğu kabul edilmemelidir.

Çeklerin ibrazı ile ilgili 6 aylık makul süre hususu, Fasıl 262 Poliçeler Yasası'ndan kaynaklanan bankacılık usul ve teamülleri gereği KKTC'de uzun bir zaman kabul görmüş ve banka geleneklerine uyg-un olarak uygulanmış, Yasanın temelini oluşturan bir husustur.

İstinaf Eden/Davacı Avukatının beyanlarını dikkate alarak, 21/2013 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası'na değinmeyi uygun buluruz.

21/2013 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası'nın 73(1) m-addesine göre, çekle faaliyet gösteren bir banka şubesi, çekin üzerindeki tarihten itibaren 6 ay içinde ibraz edilmesi halinde, karşılığı bulunan çeki ödemek zorundadır.

Görülebileceği gibi, Poliçeler Yasası'nın tadil edilmesi ile KKTC'de uzun bir zaman k-abul görmüş, banka geleneklerine uygun olarak uygulanmış ve Poliçeler Yasası'nın temelini oluşturmuş olan 6 aylık makul süre hususu, 21/2013 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası'nda açık bir şekilde belirtilmiştir.

Tüm yukarıda belirtilenleri dikkate ald-ığımızda, makul süre ile ilgili hususların ilk kez, 21/2013 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile getirilmiş olduğuna dair Davacı Avukatının beyanlarına itibar edilmemelidir.

Aleyhine İstinaf Edilen /Davalı No.2 Avukatının argümanlarını dikkate alarak,- 34/2006 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile tadil edilmiş olan 74(B) 3(A) maddesindeki hususlara da değinmeyi uygun buluruz.

34/2006 sayılı Yasanın 74(B) ve 3(A) maddesi aynen şöyledir:

74(B).....................................
-
(3) (A) Muhatap banka, süresinde ibraz edilen ve
karşılığı bulunmayan veya yetersiz kalan
her çek yaprağı için 250 YTL (İki Yüz
Elli Yeni Türk Lirası)'na veya muadili
- döviz karşılığına kadar olan tutarı
keşidecinin dışındaki çek yaprağının
hamiline ödemekle yükümlüdür. Bu husus,
hesap sahibi ile muhatap banka arasında,
çek hesabının açılması- ve çek karnesinin
müşteriye teslimi sırasında yapılacak
olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi
sözleşmesi uyarınca teminat altına
alınır.
(B).............................-.......
(C)....................................

Görülebileceği gibi, bu maddeye göre de bir çekin, süresi içerisinde ibraz edilebileceği ifadesi yer almaktadır.
Tüm yukarıdaki hususları dikkate aldığımızda, makul süre hususu ile ilgili olara-k İstinaf Eden/Davacı Avukatının beyanlarına itibar edilmemelidir.

Yukarıda izah edilenler nedeniyle konu çekler, ödenme tarihinden 6 ay sonra ibraz edilmiş olduklarından, Davalı No. 2'nin ödeme mükellefiyeti ve sorumluluğu olamayacağı nedenine binaen, Da-valı No.2 ile ilgili davayı iptal etmekle Alt Mahkeme hata etmemiştir.

Davalı No.2 ile ilgili olarak, İstinaf Edenin istinaf sebebi reddedilmelidir.

Davalı No.2 ile ilgili argümanların incelenmesinden sonra şimdi de Davalı No.1 ile ilgili argümanları i-nceleyelim:

İstinafa konu çekler, 6 aylık makul süre içerisinde ödenmek için ibraz edilmediklerinden Davalı No.2'nin herhangi bir sorumluluğu olamayacağına göre, Alt Mahkemenin, Davalı No.1 ile ilgili davayı reddetme sebebine bakmamız gerekir.

Yukar-ıda izah etmiş olduğumuz yasal duruma göre, 6 aylık makul süre hususu bankalarla ilgili gelenekten gelmiş ve uzun bir süreden beridir uygulanan kabul görmüş bir kuraldır.

Davalı No.1, istinaf konusu çekleri keşide eden kişidir. Bu nedenle, 6 aylık makul- süre hususunun Davalı No.1'e uygulanmasına yasal olanak yoktur.

Bu gerekçeye binaen Alt Mahkeme, Davalı No.1 aleyhindeki davayı iptal etmekle hatalı hareket etmiştir.

Alt Mahkemenin, kararında üzerinde durmuş olduğu diğer bir husus ise, konu çeklerle -ilgili dava açılıp açılamayacağını belirleyici zaman aşımı süresidir.

Yukarıda kararımız içerisinde yapmış olduğumuz alıntıya göre Alt Mahkeme, istinaf konusu çeklerin 5 yıllık gibi uzun bir süre sonra ödenmelerinin hukuken mümkün olmayacağı nedeniyle, Da-valı No.1 aleyhine olan davayı iptal etmiş olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumu dikkate alarak, çeklerle ilgili zaman aşımı hususundaki düzenleme ile ilgili yasal mevzuatı incelemek gerekir.

Fasıl 262 Poliçeler Yasası'nın 94. maddesine göre, bir poliçe vey-a emre yazılı senedin vadesinin sona ermesinden 5 yıl sonra, o poliçe veya emre yazılı senet için dava açılamaz.

İstinaf konusu olan ve Talep Takririnde tafsilatı verilen çeklerin ilki 29.05.2007, sonuncusu ise 15.11.2007 tarihlidir.

Davacının Davalılar -aleyhine ikame etmiş olduğu dava, 11.05.2011 tarihinde dosyalanmıştır (Mavi 4).

Buna göre istinaf konusu dava, konu çeklerin vadelerinin dolmasından 5 yıl önce ikame edilmiş olduğu kabul edilmelidir.

İstinaf konusu dava, çeklerin vadelerinin dolmasından -5 yıl önce ikame edilmiş olduğuna göre, Fasıl 262 Poliçeler Yasası'nın 94. maddesine binaen Davalı No.1 aleyhindeki dava iptal edilmemeliydi.

Davalı No.1 aleyhindeki davayı reddetmekle Alt Mahkeme hata etmiştir.

İstinaf Eden/Davacı istinafında kısmen baş-arılı olmuştur.

Netice olarak;

İstinaf kısmen kabul edilir.

Alt Mahkemenin, Davalı No.1 aleyhindeki davayı reddeden 21.12.2012 tarihli hükmü iptal edilir.

İstinaf dosyası, Davalı No.1 ile ilgili davanın duruşmasının yapılmasına olanak tanımak için A-lt Mahkemeye iade edilir.

Davanın erken bir zamanda dinlenmesine direktif verilir.

Masraflar için herhangi bir emir verilmez.






Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu
Yargıç Yargıç Yargıç

2-4 Aralık, 2015











17






Full & Egal Universal Law Academy