Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 11/2008 Dava No 3/2010 Karar Tarihi 17.02.2010
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 11/2008 Dava No 3/2010 Karar Tarihi 17.02.2010
Numara: 11/2008
Dava No: 3/2010
Taraflar: Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd. ile fahri Şöför ve diğeri arasında
Konu: Tadilat istidası
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 17.02.2010

-D. 3./2010 Yargıtay/Hukuk : 11/08
(Gazimağusa Dava No: 2713/2004)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti : Mustafa H.Özkök, Gönül Erönen, Seyit A. Bensen


İstinaf eden : Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd. Gazimağusa.
(Davacı-)
ile -

Aleyhine istinaf edilen: 1. Fahri Şoför, İskele
2. Birol Şoför, İskele .
(Davalılar)

A r a s ı n d a.
İstinaf eden namına: Avukat Tevfik Pilli
Aleyhine istinaf edile-nler namına: Avukat Alper Dede.


Gazi Mağusa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Bahar Saner'in 2713/04 sayılı davada 29.1.2008 tarihinde verdiği karara karşı Davacı tarafından yapılan istinaftır.


----------------------

H Ü K Ü M


Mustaf-a H. Özkök: Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Seyit A. Bensen okuyacaktır.

Seyit A. Bensen : Davacı Banka (istinaf eden), Davalı 1 Asıl borçlu ve Davalı 2 Kefil (aleyhine istinaf edilenler) aleyhlerine Gazi Mağusa Kaza Mahkemesinde dosyalamış -olduğu bir dava ile Davalı 1'in, Davacı banka nezdindeki 129503 nolu kredi ve/veya limitli cari hesabından yapmış olduğu muhtelif miktardaki çekim ve yatırımlardan sonra 17.5.2004 tarihi itibarı ile Davalıların Davacıya 18.171 Sterlin ve 17.5.2004 tarihind-en itibaren her yılın 30 Haziran, 30 Eylül, 31 Aralık, 31 Mart günlerinde hesaplanacak yıllık %16 faiz için hüküm talep etti. Davalılar 10.1.2005 tarihinde Müdafaa Takriri dosyaladılar. Davanın duruşmasına 18.10.2007 tarihinde başlandı ve Davacı tanığı şa-hadet vermeğe başladı. Davacı tanığının şahadeti esnasında ibraz etmek istediği bazı belgelerin ibrazına, layihalarda yer almadığı nedeniyle, İlk Mahkeme izin vermedi. Bunun üzerine Davacı 30.10.2004 tarihinde bu istinafa konu tadil istidasını dosyalayarak- Talep Takririnin 3. paragrafının son paragrafından sonra aşağıda alıntısı yapılan paragrafın eklenmesini istedi. Eklenmek istenen paragraf aynen şöyledir.

"Davalı No.1 keza Davalı No.2'nin kefaleti tahtında 24.7.1995 tarihinde
ve/veya o tar-ihlerde Magosa'da yapmış olduğu ikinci bir borç senedi ile yine her 3 ayda hesaplanacak yıllık %16 faizin ana paraya kapitalize edilmek sureti ile ve ilk talepte ödenmek üzere £ 10,000 sterlin parayı Davalı No.1, 24.7.1995 tarihinde ve/veya o tarihlerde b-orç olarak vermiştir. Davacının Davalı No.1'e vermiş olduğu işbu £ 20,000 sterlin ve £ 10.000 sterlin borç nedeni ile 5-11-011-3/95 No'lu hesapta gösterilmiştir. İşbu hesap bilâhare muhasebe ve bilgisayarın teknikleri nedeni ile 129503 olarak gösterilmişti-r ve/veya değiştirilmiştir."


Tadilât istidası, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü'nün E.48 N.2 ile E.25 N.1,2,3 ve 4'e dayanmaktadır.

İstidaya ekli yemin belgesi Davacının Avukatı Tevfik Pilli tarafından yapıldı ve özetle Davalılar aleyhine ikame etmiş -olduğu bu davada talep takririni hazırlarken Davacı banka tarafından kendisine gönderilen evraklar üzerinde bu davayı hazırlayıp ikame ettiğini, bu davanın duruşmasına ilk kez 18.10.2007 tarihinde başlandığını, davanın ispatı için çağırmış olduğu tanık Naz-an Akyalçın'ın Mahkemeye ibraz etmek istediği ekstre ve senetlerde bu davadaki hesap numarasının değiştirilmiş olduğu ve/veya farklı olduğu ve/veya bazı senetlerin talep takririnde zikredilmediği nedeni ile itiraza maruz kaldığını ve Mahkemenin bu ibrazı i-stenen belgelerin ve/veya ekstrelerin ve/veya senetlerin ibrazına müsaade etmediğini, konu senetler ve/veya ekstreler davanın olmazsa olmazları ve muhakkak ibraz edilmeleri gerektiğini, ekstrelerde görülen numara farklılığının bir muhasebe ve/veya bilgisay-ar tekniği nedeni ile değiştirilmek zarureti hasıl olduğundan değiştirildiğini ve ayni hesabı ifade ettiğini, keza temas edilen 24.7.1995 tarihli senedin ise bir zuhul eseri talep takririnde zikredilmediğini, belirtilen belgelerin talep takririnde zikredil-memesi ve/veya yer almamasının Davacı ile kendi arasındaki iletişimsizlikten kaynaklandığını, Davacının davasını ispat etmesi için bu gibi bilgilerin ve/veya hususların talep takririnde yer alması gerektiğinden ve de Mahkemenin vermiş olduğu ara kararı ne-deni ile bu tadilatın yapılarak talep takririnin istenildiği ve/veya arzu edildiği şekle getirilmesi Davacının haklarının korunması açısından şart ve gerekli olduğu inancında olduğunu, böyle bir tadilat yapılmazsa Davacının davasını kaybedeceğini ve fevkal-ede büyük bir zarar ziyana düçar olacağını, böyle bir değişikliğin yapılması halinde Davalıların herhangi bir zarar görmelerinin asla söz konusu olmadığını, Davacıya herhangi bir adaletsizlik yapılmaması için istida gereğince emir verilmesini talep etmişti-r.

Davalılar tadilât istidasına itirazname dosyaladılar. İtiraznameye ekli yemin varakası Davalı 1 tarafından yapılmıştır. İtiraznameye ekli yemin varakasında, bazı ön itirazlardan sonra Davacı avukatının yemin belgesindeki iddialarını reddeden Davalı 1,- davada belirtilen 129503 nolu hesap ile 5-11-011-3/05 nolu hesapların farklı hesaplar olduklarını, hesap numarasının 129503 olarak değiştirilmediğini ve Davacının iddia ettiği 24.7.1995 tarihli senedin dava ile ilgili olmadığını, farklı bir senet olup Da-vacının iddia ettiği 24.7.1995 tarihli senet tahtındaki talebin, Fasıl 15 Zaman Aşımı Yasası tahtında zaman aşımına uğramış bir senet ve/veya talep olup 18.10.2007 tarihinde 10,000 sterlinlik meblağın, bu davaya tadilat yapılarak konmak istenmesi halinde-, kendi açısından çok büyük haksızlık yaratacağını ve zamanaşımına girmiş bir senet tahtındaki alacağın zamanaşımından çıkarılmaya çalışıldığını, bu tadilat talebinin tamamıyle kendi müktesep haklarını etkilediğini, bu davanın 13.7.2004 tarihinde ikame -edildiğini, 18.10.2007 tarihinde davanın duruşmasına geçildiğini ve Davacının bu davada şahadet vermeğe başladığını, çıkan şahadet ışığında Davacının tadilat yapmasına yasal yönden imkân olmadığını, Davacının tadilât talebinde geç kaldığını ve 4 yıldan son-ra yapılmak istenen tadilâtın kötü niyetle yapılmış bir tadilât talebi olduğunu ve Davacının zamanaşımına uğramış 10.000 sterlinlik talebini bu davaya dahil etmek suretiyle kendi müktesep haklarını etkilemeye çalıştığını, konu hesapların aynı hesaplar olma-yıp aynı hesap gibi gösterilmeye çalışıldığını, bir zuhul eseri layihada yer almadığı iddiasının asılsız veya uydurma iddialar olduklarını, Davacının iddialarının Davacı ile avukatı arasında iletişimsizlikten kaynaklanmadığını ve hesapların ve/veya senetle-rin farklı hesap ve senetler olduklarını, dava konusu hesapla bir ilgisinin olmadığını ve yapılmak istenen tadilâtın kendi müktesep haklarını etkileyip zarar ziyana düçar olmasına neden olacağını beyan ve iddia ederek istidanın masraflarla birlikte ret ve -iptalini talep etti.

İstidanın duruşmasında taraflar başka tanık dinletmeyerek Mahkemeye hitap etmekle yetindiler.

İlk Mahkeme kararında, Davalı 1 Müstedaaleyhin yemin varakasını tezekkür ettiğinde, Davacı/Müstedinin yemin varakasının tümünü reddettiği-ni, bu şekilde ihtilâf konusu edilen hususları, Emir 48, N.4'de belirtildiği üzere ispat ile yükümlü olan tarafın şahadet çağırmak suretiyle ispat etmesi gerektiğini, oysa Müstedinin davaya dahil etmek istediği senedin ayrı bir senet olmayıp, aynı senet ol-duğu, muhasebe ve bilgisayar teknikleri nedeni ile farklı bir numara taşıdığını ispat etmenin Müstedinin omuzlarında olduğunu, bununla birlikte Davacı/Müstedinin şahadet çağırmadığından üzerine düşen ispat külfetini yerine getirmediği hususunda bulgu yapar-ak Müstedinin istidasını ret ve iptal etti.

Davacı/Müstedi bu ret kararına karşı istinaf dosyaladı. İstinaf Eden Davacı/Müstedi istinaf ihbarnamesinde özetle, İlk Mahkemenin, Davacının 30.10.2007 tarihli tadilat istidasına karşı Davalı avukatının dosyalam-ış olduğu itiraz ihbarnamesine ekli yemin varakasıyle Davacının tüm istemlerini reddetmesi üzerine, Davacının istemlerinde başarılı olabilmesi için şahadet dinletmesi gerektiğini, ancak Davacının şahadet sunmadığı, yemin varakasıyla yetindiği ve tadilât di-lekçesindeki istemini ispatlayamadığı gerekçesiyle Davacının istemini reddetmekle hata ettiğini ileri sürdü.

İstinafın duruşmasında İstinaf Edenin avukatı Mahkemeye hitabında; Davacının yemin belgesi ile yetindiğini, bunun hukukî bir husus olduğunu, taleb-i artırıcı veya eksiltici bir husus olmadığını veya Davalılara zarar verici bir husus olmadığını, tadilâtın davanın takdimi için gerekli olduğunu, Mahkemenin yemin belgesi ile yetinen Davacının tanık dinletmediği gerekçesiyle istidasını reddetmekle hatalı- karar verdiğini ileri sürdü.

Aleyhine İstinaf Edilen avukatı Mahkemeye yaptığı hitabında; Davacının iddialarını reddettiklerini, Davacının tadilât yapmak istediği borç senedi ile davadaki borç senedinin aynı borçtan kaynaklanmadığını ve farklı borç sene-tleri olduğunu, Davacının yemin belgesinde bahsedilen ekstrelerde görülen numara farklılığının bir muhasebe veya bilgisayar tekniği nedeni ile değiştirilmek zarureti hasıl olduğundan değiştirildiği ve aynı hesabı ifade ettiğinden bahsedildiğini ama bunun i-spatı için tanık çağırmadıklarını, ne de belge ibraz ettiklerini, Davacının Mahkemeye tanık çağırması gerektiğini, bunu yapmamakla hata ettiğini, bu nedenle istinafın reddedilmesi gerektiğini savundu.

İstinaf edene göre, yemin varakasındaki iddialarında -başarılı olabilmesi için şahadet dinletmesi gerektiği hususunda karara varmakla İlk Mahkemenin hata ettiğidir.


İlk Mahkeme Davacı/Müstedinin istidasını ret ederken mavi 31'de şöyle demektedir.

"Öncelikle Davacı/Müstedinin Mahkemeye şahadet sunmamış ol-masının
etkisini değerlendirmek gerekir.
İstidalar, Mahkemeye, Hukuk Muhakemeleri Usulu Tüzüğü E.48
altında yapılır. E.48 N.1'e göre, başvuru Mahkeme defterlerinde ve Mahkeme tutanaklarında bulunmayan olgulara dayandığında yemin takriri ile dest-eklenir.
Yemin varakaları şahadet teşkil ettiği kadar, takrirlerin de bir parçası
sayılır. Nitekim bir istidaya ekli yemin varakasında yer alan olgu ve iddiaların bir kısmı Müstedaaleyh tarafından dosyalanan itiraznameye ekli yemin varakasında kabul edi-lir, bir kısmı kabul edilmezse kabul edilen hususlar şahadet olarak geçerlidir. Kabul edilmeyen hususlar ise geçerli şahadet sayılmaz ve bu şekilde ihtilâf konusu edilen hususları, Emir 48 N.4'de belirtildiği üzere ispat ile yükümlü olan tarafın şahadet ça-ğırmak suretiyle ispat etmesi gerekir. (Bu hususta Gör. Hukuk/İstinaf 38/73)
İşbu hukuki çerçevede Davalı/M/aleyhin yemin varakasını tezekkür
ettiğim zaman Müstedinin yemin varakasının tümünü reddettiğini görürüm. Oysa Müstedinin davaya dahil etmek iste-diği senedin ayrı bir senet olmayıp, ayni senet olduğu, muhasebe ve bilgisayar teknikleri nedeni ile farklı bir numara taşıdığını ispat Müstedinin omuzlarında idi. Mamafih; Davacı/Müstedi şahadet çağırmadığından ve Müstedaaleyh tarafından da işbu hususları-n reddolunmuş olduğundan Müstedi üzerine düşen ispat külfetini yerine getirememiştir ve bu hususta bulgu yapılır.
İşbu gerekçe ile Müstedinin istidasının reddi gerekir."


İlk Mahkemenin yukarıda altıntısı yapılan bulgularından da görüleceği gibi tarafl-arın dosyaladıkları istida, itirazname ve bunları destekleyen yemin varakaları incelendiğinde, bu meselede tarafların tamamen zıt görüş ve iddialara sahip oldukları görülmektedir.

Hukuk/İstinaf 38/73 sayılı içtihat kararında şöyle denmektedir.

"İstidanı-n duruşması esnasında yukarıda esaslarını verdiğimiz yemin
varakalarına ilaveten herhangi bir taraf tarafından ek şahadet verilmiş değildir. Bu gibi istidalarda müstedi ile Müstedaaleyhin yemin varakalarında herhangi bir ihtilâf olduğunda Hukuk M-uhakemeleri Usulü Nizamatının 48. Emrinin 4. nizamına göre yemin varakalarında ihtilâf konusu olan hususları Mahkeme huzurunda ispat ile mükellef olan tarafın ek şahadet ile ispat etmesi gerekir."


Bu içtihat kararına göre, Müstedi ile Müstedaaleyhin yem-in varakalarında herhangi bir ihtilâf olduğunda, ihtilâf konusu olan hususları, ispat ile mükellef olan tarafın ek şahadet sunarak Mahkeme huzurunda ispat etmesi gerekmektedir.

Önümüzdeki meselede, tarafların dosyaladıkları yemin varakalarında değindikle-ri hemen hemen tüm hususlarda ihtilâf vardır. Bu durumda, tadilât istidasını ispat ile yükümlü olan Davacı/Müstedinin istidasının dayandığı gerçekleri Mahkeme huzurunda ek şahadet ile ispat etmesi gerekirdi. Bu şahadet, hale göre, sözlü veya belgelerle ola-bilir. Halbuki, Davacı/Müstedi bu konuda ek şahadet sunmamıştır. Ek şahadet yokluğunda - - - Davacı/Müstedi istidasını ispat edememiştir. Davacı/Müstedi istidasını ispat etmediğine- göre, istidanın reddedilmesi gerekir. İlk Mahkeme de Davacı/Müstedinin istidasını ret ve iptal etmekle herhangi bir hata işlemiş değildir.

Sonuç olarak istinaf reddolunur.
İstinaf masrafları istinaf eden tarafından aleyhine istinaf edilene ödenecektir.-





Mustafa H. Özkök Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç



17 Şubat, 2010













6






Full & Egal Universal Law Academy