Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 111/2014 Dava No 7/2015 Karar Tarihi 11.03.2015
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 111/2014 Dava No 7/2015 Karar Tarihi 11.03.2015
Numara: 111/2014
Dava No: 7/2015
Taraflar: Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi ile Filo Denizcilik Şirketi ltd. arasında
Konu: Anayas Mahkemesine havale - Havale kararının istinafı - Etkenlik konusu - İlgili yasa maddelerinin meselenin çözümünde etken olması gereği - Mahkemelerin takdir yetkisi - Anayasa Mahkemesi benzeri konuda daha önce bir karar verilmişse, havaleyi yapması istenen Mahkeme havale istemi reddedebilr - Anayasanın 148(1) maddesi - İsinafın reddi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 11.03.2015

-D. 7/2015 Yargıtay/Hukuk 111/2014
(Lefkoşa Dava No: 7609/2013)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.


Mahkeme Heyeti: Ahmet Kalkan,Emine Dizdarlı,Gülden Çiftçioğlu

İstinaf eden: Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi, Gazimağusa
(Davacı)

- -ile-


Aleyhine istinaf edilen: Filo Denizcilik Şirketi Limited
Taşkınköy- Lefkoşa
(Davalı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Süleyman Dolmacı
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Şefik- Aşçıoğulları



Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Şerife Katip Kır'ın 7609/2013 sayılı davada, 25.6.2014 tarihinde verdiği karara karşı Davacı tarafından yapılan istinaftır.


---------------


K A R A R


Ahmet Kalkan: İstinaf Eden/Davacı-, Lefkoşa Kaza Mahkemesinin, Aleyhine İstinaf Edilen/Davalının, 6/1976 Sayılı Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi Yasası'nın 6'ncı ve 9'uncu maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiası ile konunun Anayasa Mahkemesine havale edilmesi talebini değerlendirdi-kten sonra, konuyu Anayasa Mahkemesine havale etmesi üzerine, bu istinafı dosyaladı.


İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

İstinaf ile ilgili olgular özetle şöyledir.

Bundan böyle 6/1976 sayılı Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi Yasası, 6/76 sayılı Yasa; İstin-af Eden, Davacı; Aleyhine İstinaf Edilen ise Davalı olarak anılacaktır.

Davacı, 6/76 sayılı Yasa ile kurulmuş bir şirket olup, gemi acentelerinin ve/veya şirketlerin limanlar içerisindeki tüm işlerini ücret karşılığı yapmaya yetkilidir.

Davacı, Davalı -Şirket aleyhine bir dava dosyalayarak, 22.5.2012-9.10.2013 tarihleri arasında, Girne Limanında verdiği işçilik hizmeti karşılığında, 325,210.60TL alacağı doğduğunu iddia ederek, bu miktarın yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etti.

Davalı dosyaladı-ğı müdafaa takririnde, sair hususlar yanında, Yasanın 6. ve 9. maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürdü ve davanın reddini talep etti.

Layihalar teatisinden sonra, 12.6.2014 tarihli oturumda, Davalı Avukatı, 6/76 sayılı Yasanın 6. ve 9. maddel-erinin Anayasa'nın 10,36 ve 48. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, konunun Anayasa Mahkemesinde görüşülmek üzere havalesini talep etti.

Davacı Avukatı, konu maddelerin ihtilafın çözümüne etken olmadığını, bu nedenle konunun havalesinin gereksiz o-lduğunu ileri sürdü.

Davalı Avukatının taleplerini tezekkür eden Alt Mahkeme, havale müracaatını kabul etti ve 6/76 sayılı Yasanın 6. ve 9. maddelerinin Anayasa'nın 10, 36 ve 48. maddelerine aykırı olup olmadığının karara bağlanması için konuyu Anayasa M-ahkemesine havale etti.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Alt Mahkemenin havale kararını istinaf eden Davacı Avukatı, istinaf ihbarnamesinde 4 istinaf sebebi ileri sürdü. Davacı Avukatının istinaf sebeplerini aşağıdaki gibi tek başlık altında değerlendirmek mümkündür-:

Muhterem Alt Mahkeme, 6/76 sayılı Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi Yasası'nın 6. ve 9. maddelerinin Anayasa'nın 10,36 ve 48. maddelerine aykırı olup olmadığını tespit için konuyu Anayasa Mahkemesine havale etmekle hata etti.


TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜ-MANLARI:

Davacı Avukatı istinaftaki hitabında, özetle, Alt Mahkemenin 6/76 sayılı Yasanın 6. ve 9. maddelerinin uyuşmazlığın çözümünde etken olup olmadığını yeterince incelemediğini, özellikle 9. maddenin Davacının talepleriyle alakalı olmadığını, Alt M-ahkemenin, Yasanın 6. ve 9. maddelerinin Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasası'na uygunluğunu inceleyen Anayasa Mahkemesinin 15/79(D.2/80) sayılı davada karara bağlanan konuyla, huzurundaki konunun aynı ve benzer olmadığını, Alt Mahkemenin etkenlik konusund-a somut gerekçeye dayanan bulgu yapmadığını, Anayasa Mahkemesinin 8/99 (D.5/99) sayılı kararında belirttiği "aynı veya benzeri konuda bir karar verilmişse, ancak yine de bir havale talebi olması halinde, bu isteme, mahkemenin itibar etmesi gerekir. Bu fıkr-a hükümleri uyarınca Anayasa'ya aykırı bulunan bir kural başka bir meselede konu edilmesi halinde mahkemenin havaleyi yapıp yapmama konusunda bir takdir hakkı yoktur." prensibini hatalı yorumladığını, bu prensibin konunun aynı ve benzeri olduğu ve havale i-steminin uyuşmazlığın çözümünde etken olduğu hallerde uygulanabileceğini, Alt Mahkemenin bu hususlarda bulgu yapmadan havale talebini kabul etmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, istinafın kabulünü talep etti.

Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı Avukatı hit-abında, Alt Mahkemenin, Davalının havale talebini kabul etmekle hata yapmadığını, prensipleri meseleye doğru uyguladığını, havalesi talep edilen 6/76 sayılı Yasanın 6. ve 9. maddelerinin uyuşmazlığın çözümünde etken olduğunu, Davacının, Yasanın 6. maddesi -altında faturalandırma işlemi yaptığını, bundan dolayı 6. maddenin uyuşmazlığın çözümünde etken olduğunu, 9. maddenin yetkiyi düzenlediğini ve 9. maddeden alınan yetkiyle yapılan işlemin faturalandığını, bu nedenle 9. maddenin uyuşmazlığın çözümünde etken -olduğunu, Alt Mahkemenin kararında hata bulunmadığını ileri sürerek istinafın reddini talep etti.

İNCELEME:

Tarafların iddialarını ve iddialarını dayandırdıkları hukuki argümanları inceleyip değerlendirdik.

İstinaf Eden/Davacının tek başlık altında i-nceleyeceğimiz istinaf sebebi şöyledir:

Muhterem Alt Mahkeme, 6/76 sayılı Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi Yasası'nın 6. ve 9. maddelerinin Anayasa'nın 10, 36 ve 48. maddelerine aykırı olup olmadığını tespit için konuyu Anayasa Mahkemesine havale etmek-le hata etti.

Huzurumuzdaki istinafa konu davada, Davalı Avukatı Anayasa'nın 148. maddesi altında Alt Mahkemeye beyanla 6/76 sayılı Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi Yasası'nın 6. ve 9. maddelerinin Anayasa'nın 10,36 ve 48. maddelerine aykırı olduğunu id-dia ederek, konunun Anayasa Mahkemesine havalesini talep etti.

Alt Mahkemenin kararının incelenmesine geçmeden önce hukuki duruma kısaca değinmeyi uygun gördük.

Anayasa'nın 148. maddesi aynen şöyledir:

"Madde 148
İstinaf işlemleri de dahil olmak üzere,- herhangi bir
mahkeme işlemindeki bir taraf, bu işlemin herhangi
bir safhasında bu işlemdeki uyuşmazlık konularından
herhangi birinin karara bağlanmasında etkisi
olabilen herhangi bir yasanın veya kararın veya
sözkonusu yasa veya kararın h-erhangi bir kuralının
Anayasaya aykırılığını ileri sürebilir ve bunun
üzerine, mahkeme bu konuyu, Anayasa Mahkemesine
sunar ve bu konu hakkında Anayasa Mahkemesince bir
karar verilinceye kadar sözkonusu işlemi durdurur.
Ancak Anayasa Mahkeme-since herhangi bir yasanın
veya kararın veya sözkonusu yasa veya kararın
herhangi bir kuralının Anayasaya aykırılığı
konusunda aynı veya benzeri bir konuda daha önce
karar verilmişse, mahkeme konunun Anayasa
Mahkemesine iletilmesinin reddine- karar verebilir.

(2) Anayasa Mahkemesi kendi kararına sunulan bir
konuyu, tarafları dinledikten sonra inceler ve
kararını verir. Alınan karar konuyu sunan
mahkemeye bildirilir.

(3) Anayasa Mahkemesinin, bu maddenin (2). f-ıkrası
gereğince verdiği herhangi bir karar, konuyu sunan
mahkemeyi ve ilgili tarafları bağlar. Alınan
karar, yasanın veya kararın veya sözkonusu yasa
veya kararın herhangi belli bir kuralının
Anayasa'ya aykırı olduğu yolunda -ise, sözkonusu
yasa veya karar veya sözkonusu yasa veya kararın
herhangi belli bir kuralı, Anayasa Mahkemesince
aksine karar verilmedikçe yalnız sözkonusu mahkeme
işlemine uygulanmaz."

Anayasa'nın 148(1) maddesinde düzenlenen ve i-tiraz yolu ile denetim veya somut norm denetimi olarak ifade edilen Anayasa'ya uygunluk denetiminin en önemli koşulu 148(1)'de yer alan etkenlik konusudur.

Anayasa'nın 148. maddesi altında, bir yasanın herhangi bir maddesinin, Anayasa Mahkemesine sunulab-ilmesi için ilgili madde veya maddelerin veya kararın veya kararların, konunun karara bağlanmasına etken olması gerekmektedir.

Bu esastan hareket ettiğimizde, Anayasa'nın 148. maddesi altında Anayasa Mahkemesine havale edilmesi talebi ile karşı karşıya k-alan mahkemeler, havaleyi yaparken, havale konusunun, önündeki uyuşmazlık konu veya konularının herhangi birinin karara bağlanmasında etkisi olduğunu açıkça belirlemelidirler (Bkz. AYM 2/82 D.9/82).

Etkenlik konusu karara bağlanırken önemli hususlardan b-iri, aykırılığı iddia edilen maddelerin o davada uygulanacak kural olup olmadıklarını belirlemektir.

Anayasa'ya göre itiraz yolu ile Anayasa'ya uygunluk
denetimi başvurusu, ancak bakılmakta olan davada uygulanacak bir kanun veya kanunun herhangi bir k-uralı veya karar için yapılabilir. Buna davada uygulanacak norm ya da kural denir (Bkz. 1982 Anayasası'na göre Türk Anayasa Hukuku, S.519, Bülent Tanör ve Necmi Yüzbaşıoğlu).

Buna göre, mahkeme, taraflardan biri tarafından yapılan havale talebinde etkenl-ik konusunu incelerken, havalesi istenen maddelerin uyuşmazlığın çözümünde uygulanıp uygulanmayacağını belirlemesi gerekir. Davada uygulanmayacak bir maddenin, uyuşmazlığın çözümünde de etken olması düşünülemeyeceğinden, ilgili maddenin veya maddelerin hav-alesinin reddi gerekecektir.

Bir diğer önemli konu, Anayasa'nın 148(1) maddesinin ikinci paragrafında belirtildiği gibi, Anayasa'ya aykırılığı konusunda aynı ve benzeri bir konuda daha önce karar verilmişse, mahkemenin Anayasa Mahkemesine havale talebini-n reddine karar verilebileceğidir.

Mahkemenin bu maddeye göre havale talebini reddedebilmesi için, aynı ve benzeri konuda daha önce karar verilmiş olması gerekmektedir.

Anayasa Mahkemesi, 8/99 (D.5/99) sayılı kararda, sayfa 11'de bu konuyu incelemiş, "-aynı ve benzeri bir konuda daha önce karar verilmesi" söz dizisinden verilen "kararın" "Anayasa'ya uygundur" veya "Anayasa'ya aykırı değildir" biçiminde yorumlanması gerektiğini vurgulamıştır.

Buna göre, aynı ve benzeri konuda Anayasa Mahkemesi daha önce- Anayasa'ya aykırılık kararı vermemişse, mahkeme havaleyi reddetme takdir hakkını haizdir.

Anayasa Mahkemesi, konu kararda, "aynı ve benzeri konuda" Anayasa'ya aykırılık kararı verilmesi halinde, mahkemenin ne yapması gerektiği ile ilgili Anayasa'nın 148-(3) maddesinden hareketle şöyle demiştir:

"Anayasa'ya aykırı olduğu Anayasa Mahkemesince saptanan
bir kuralın 3. fıkra hükümleri uyarınca sadece o davadaki
tarafları bağladığı ve başka hiçbir mahkemeyi veya kişi
veya kişileri bağlamadığı açıktır. Do-layısıyla 3. fıkra
uyarınca aynı ve benzeri konuda bir karar verilmişse
ancak yine de bir havale talebi olması halinde bu isteme
mahkemenin itibar etmesi gerekir. Bu fıkra hükümleri
uyarınca, Anayasa'ya aykırı bulunan bir kural b-aşka bir
meselede konu edilmesi halinde mahkemenin havaleyi yapıp
yapmama konusunda bir takdir hakkı yoktur. Böyle bir
vaziyette mahkemenin havale istemini kabul etmesi
gerekir meğer ki Anayasa Mahkemesi, Anayasa'ya aykırı -
bulan kararının herkese uygulanacağına ilişkin
niyetini açıkça belli etmiş olsun."


Görülebileceği gibi, "aynı ve benzeri konuda" daha önce aykırılık kararı verilmişse, mahkemenin havale talebine itibar etmesi ve konuyu Anayasa Mahkemesin-e iletmesi gerekir.

Bu hususları belirttikten sonra, Alt Mahkemenin bulgularını incelememiz gerekmektedir.

Alt Mahkeme, etkenlik konusunda aşağıdaki gibi bulgu yapmıştır:

"İşbu yasal mevzuat ışığında İşçilik işleriyle ilgili
faturalandırma veya hi-zmet alacağı işleminin 6/76 sayılı
Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi Yasası'nın 6.
maddesinin son cümlesine binaen yapıldığı ve hizmet
alacağının 6. maddedeki düzenlemeye göre tespit edildiği
keza 9. maddenin a,b,c,ç,d bendlerinin de söz konusu
-yapılacak olan iş ve hizmetlerle ilgili düzenlenmiş
olduğu görülmekte olup 6/76 sayılı Yasanın 6. ve 9.
maddelerinin işbu davanın karara bağlanmasında etken
olduğu hususlarında bulgu yaparım."


Alt Mahkemenin bulgusunda açık olarak ifade edilen, da-vadaki uyuşmazlık konusu hizmet alacağının 6/76 sayılı Yasanın 6. maddesindeki düzenlemeye göre talep edildiği, söz konusu yapılacak iş ve hizmetlerle ilgili düzenlemenin 9. maddede düzenlendiğidir. Buradan çıkan anlam, her iki maddenin davadaki uyuşmazlığ-ın çözümünde uygulanacağı ve bu bağlamda karara bağlanacak uyuşmazlığın çözümünde etken olduklarıdır.






6/76 Sayılı Yasanın 6. ve 9. maddeleri aynen şöyledir:


Tüm boşaltma 6. Herhangi bir yasa, tüzük, kararname veya
veya yüklemenin emirname h-ükümlerine bakılmaksızın
Liman işçileri boşaltılacak yükün (F.I.O) doğrudan
şirketince doğruya teslim alınması ve gümrük
yapılması ambarlarına indirilmeden nakil söz konusu
ise, tüm işçilik Kıbrıs Türk Liman -İşçileri
Şirketince yapılır.
Acenteler, kendi namlarına herhangi bir
işçi istihdam edip, boşaltma, vasıtalara
yükleme veya limandan yükleme yapamazlar.
Resmen te-spit edilecek tarifelere göre
doğacak işçilik ücretleri, gemi acenteleri
veya malı teslim edecek olanlar tarafından,
Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketine ödenir.



Yetki 9(1) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti liman
ve gümrük- antrepolarında (liman içinde veya
dışında):
(a) Yükleme, boşaltma, ambarlama ve taşıma
işleri;
(b) istivadorların yaptığı vapur üstü hizmetleri
özellikle vinç çalıştırma, kuma-nda (serdümen)
hizmeti, vapur ambarlarındaki ambar işleri;
(c) rıhtım işçilerinin yaptığı vapur altı
hizmetleri; özellikle tüm ithal ve ihraç
malları vapur gancasından kurtarma, vapur
- altından ambara taşıma, ambardan rıhtıma ve
rıhtımdan vapurun gancasına yükleme işleri;
(ç) yolcu bagajlarının ve yolcuya ait sair eşyayı
gümrük salonundan gemiye ve gemiden gümrük
salonuna -taşıma işleri;
(d) müracaat ve şirketle anlaşma üzerine limanın
bulunduğu belediye hudutları içinde veya özel
durumlarda Limanlar Dairesi Müdürünün onayı
ile belediye hudutları dışına limandan t-aşıma
işleri, Liman İşçileri Şirketinin yetkisine
verilir.


Davacı, Davalı aleyhine açtığı davada, limanda verdiği hizmetlerden doğan alacağını talep etmektedir.

Davalı ise müdafaa takririnde, Davacının hiçbir hizmet v-ermediğini ve alacağının doğmadığını iddia etmektedir.

6/76 sayılı Yasanın 6. maddesi, verilen hizmetlerin Davacı Şirkete ödeneceğini düzenlediğine göre, 6. maddenin uyuşmazlığın çözümünde doğrudan etken olduğu açıktır. Bu nedenle, Alt Mahkemenin Yasanın- 6. maddesi ile ilgili etkenlik bulgusunda hata yoktur.


6/76 sayılı Yasanın 9. maddesine gelince:


İstinaf Eden/Davacı Avukatı, bu maddenin uyuşmazlığın çözümünde uygulanmayacağını, Davalının limanda iş yapmaya talip olmadığını, verilen hizmetlerin ka-rşılığının talep edildiğini, dolayısıyla Davacı Şirketin yetkisine itiraz edemeyeceğini, 9. maddenin uyuşmazlığın çözümünde etken olmadığını ileri sürmüştür.

6/76 sayılı Yasanın 9. maddesi, kenar başlığından görülebileceği gibi yetkiyi düzenlemektedir. -Yasanın 6. maddesi altında doğan bir alacak, 9. maddeden alınan yetkiye istinaden talep edilmektedir. Yasanın 9. maddesinin dava ile ilgisi, işi yapandan değil, verilen hizmetten kaynaklanmaktadır. Bu nedenle işin yapılmasına yetki veren 9. madde, bu anlam-da uyuşmazlığın çözümünde etkendir.

Alt Mahkemenin 6/76 sayılı Yasanın 9. maddesinin, davadaki uyuşmazlığın karara bağlanmasında etken olduğu bulgusunda hata yoktur.

Alt Mahkeme, 6/76 sayılı Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi Yasası'nın 6. ve 9. maddele-rinin Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasası'nın 6,31,37. maddelerine aykırı olup olmadığı hususunun, Anayasa Mahkemesinin 15/79 D. 12/80 sayılı kararda incelendiğini ve ilgili maddelerin Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasası'nın 6,31,37. maddelerine aykırı b-ulunduğunu, KKTC Anayasası'na aykırı olup olmadığı hususunda inceleme talep edilen maddelerin içerik olarak KTFD Anayasası'nın 6,31,37. maddelerine tamamıyla benzer olduğunu ve her iki meselede mülkiyet hakkı, çalışma özgürlüğü, temel hakların niteliği ve -korunması açısından uygun olup olmadığıyla ilgili denetiminin talep edildiğini belirterek, AYM 8/99, D.5/99 sayılı kararda belirtilen prensipler ışığında konuyu Anayasa Mahkemesine sunmama gibi bir takdir yetkisi olmadığını belirterek, talep doğrultusunda,- konunun Anayasa Mahkemesine havale edilmesine karar vermiştir.

Alt Mahkeme, bu sonuca ulaşırken, 6/76 sayılı Yasanın 6. ve 9. maddelerinin KTFD Anayasası'na aykırı bulunduğunu dikkate almış, olgusal olarak aynı ve benzeri konunun ne olduğuna bulgu yapmad-an doğrudan sonuçtan hareket etmiştir.

Anayasa Mahkemesinin 15/1979 sayılı kararından görülebileceği gibi, mezkûr davadaki havale sebebi Yasa çıkarılmadan önce limanda iş yapan bir firmanın veya kişinin çıkarılan yasadan etkilenen hakları ile ilgili idi.- Bu meselede ise uyuşmazlık, yapılan hizmetten doğan alacak ile ilgilidir. Limanda yapılacak işlerden yetkili olmak ile yapılan hizmetlerden doğan alacak talebi aynı ve benzeri konu değildir. Bu esastan hareket ettiğimizde, Alt Mahkemenin bulgusu hatalı ol-makla birlikte, 6/76 sayılı Yasanın 6. ve 9. maddelerin uyuşmazlığın karara bağlanmasında etken olduğu bulgusunda hata olmadığından, konunun Anayasa Mahkemesine havalesinde hata yoktur.

Buna göre istinafın reddi gerekir.


SONUÇ:

Netice itibarıyla;
İs-tinaf reddedilir.
Masraflar, İstinaf Eden/Davacı tarafından ödenecektir.



Ahmet Kalkan Emine Dizdarlı Gülden Çiftçioğlu
Yargıç Yargıç Yargıç



11 Mart,2015











12






Full & Egal Universal Law Academy