Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 111/2009 Dava No 12/2013 Karar Tarihi 22.04.2013
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 111/2009 Dava No 12/2013 Karar Tarihi 22.04.2013
Numara: 111/2009
Dava No: 12/2013
Taraflar: Karma Hayvan Yemi Harup Ürünü ve Lp. Gaz Üretim ve Pazarlama Koop. Ltd. ve Sinan Erhan Gece arasında
Konu: Çek- Karşılıksız çek - Çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle Davalı aleyhine dava açılması - Bidayet Mahkemesi, şahadetle ortaya çıkan davadaki esasa müteallik olguların talep takririnde yer almadığı nedeniyle davayı iptal etmesi -Davacının kararı istinaf etmesi - Yargıtayın istinafı kabul ederek İlk Mahkeme kararını düzeltmesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 22.04.2013

-D. 12/2013 Yargıtay/Hukuk 111/2009
(Mağusa Dava No: 569/2007)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan.
İstinaf eden: Karma Hayvan Yemi Harup Ür-ünü ve Lp. Gaz Üretim
ve Pazarlama Koop. Ltd., Lefkoşa
(Davacı)
ile -
Aleyhine istinaf edilen: Sinan Erhan Gece, İskele
(Davalı)


A r a s ı n d a.
-
İstinaf eden namına: Avukat Tevfik Pilli
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Alper Dede.


Gazimağusa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Bahar Saner'in 569/2007 sayılı davada 25.11.2009 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.
-

-----------


H Ü K Ü M




Narin F. Şefik: Huzurumuzdaki istinaf, Davacının davasını reddeden Bidayet Mahkemesinin, 25.11.2009 tarihli kararından yapılmıştır.

Davacı, Davalıya ait 5 adet çekin karşılıksız çıkması neticesinde, Davalı aleyhine dava -ikame etmiştir. Bidayet Mahkemesi, Davacının davasını, şahadette ortaya çıkan davadaki esasa müteallik olguların Talep Takririnde yer almadığından ve Talep Takririnde belirtildiği gibi, Davalının çeklerinin, Davalının Davacıya olan borcuna tuta Davacıya ve-rildiği iddiasının ispat edilemediğinden, reddetmiştir.

İstinaf Eden, 5 istinaf sebebi ile istinaf etmiştir. İstinaf sebepleri aynen şöyledir:

Muhterem Bidayet Mahkemesi dava konusu çeklerin Kemal İremzade tarafından Davacıya ciro edildiği ve/veya istem- anlatışında (talep takririnde) ciro kelimesinin yer almadığı ve/veya açıkça belirtilmediği nedeni ile işbu davayı ret etmekle esaslı surette hata etmiştir.

Davacı, istem anlatışının 3. paragrafında dava konusu çeklerin Davalının "borcuna karşılık ve/veya- meşru ivaz mukabilinde hamiline ünvanı ile tanzim ve/veya imza eyleyerek Davacıya ve/veya Davacının ilgili tarihteki müstahdemi ve/veya memuru olan Kemal İremzade'ye teslim eylemiştir. Her halükarda işbu çekler meşru ivaz mukabilinde Davacıya teslim edilm-iştir ve/veya Davacı mezkur çekleri yasal olarak tasarruf eden sıfatıyla işbu davayı ikame eylemektedir" şeklindeki ifadesine rağmen konu çeklerin Davacıya ne şekilde ciro edildiği hususunun dava celpnamesinde eksik olduğu ve/veya ciro edildiği ibaresi yer- almadığı nedeni ile Davacının davasını ret etmekle hataya düşmüştür. Poliçeler Yasası'nın 34. Yasası'nın ve diğer ilgili maddeleri bir poliçeyi iyi niyetli olarak elinde bulunduran kişinin bu poliçenin ödenmesini talep edebilir. Yasal düzenlemeyi Muhterem- Bidayet Mahkemesi tarafından hiç ve/veya yeterli oranda dikkate almamıştır.

Muhterem Bidayet Mahkemesi işbu davada gerekli tüm ifadeler ve dava konusu çeklerin Davacının tasarrufunda bulunduğu ve ne şekilde bulunduğu hususları layıkı ile ve yasanın aradı-ğı şekilde dava celpnamesinde yer almış olduğu halde dava celpnamesini gerektiği gibi olmadığı ve/veya esaslı unsurlardan yoksun olduğu nedeni ile işbu davayı ret ve iptal etmekle esaslı surette hata etmiş ve Davacıya çok büyük haksızlıkta bulunmuştur.

Mu-hterem Bidayet Mahkemesi yasanın açık hükmüne rağmen konu çeklere çek tarihlerinden itibaren %25 faize hükmetmesi gerekirken faizle ilgili ispat külfetinin yerine getirilmediği gerekçesi ile Davacının faiz talebini ret ve iptal etmekle esaslı surette hata -etmişir.

Bu davada dava masraflarının Davacıya yükletmekle Muhterem Bidayet Mahkemesi gayri adil davranmıştır.




Aleyhine İstinaf Edilen de,14.12.2011 tarihli, mukabil
istinaf ihbarı dosyalamıştır. Mukabil istinaf ihbarındaki mukabil istinaf sebepleri a-ynen şöyledir:

Muhterem Bidayet Mahkemesi Davacının Davalıya müteaddit kez sözlü ve/veya yazılı taleplerine rağmen Davalının mezkûr çek bedellerini ödemeyi red ve inkar ve/veya ihmal ettiği ile ilgili ispat külfetini yerine getirmemiş olduğu halde, Muhter-em Bidayet Mahkemesi bu yönde bir bulguya varmamakla hata etmişir.

Muhterem Bidayet Mahkemesi kararında çekleri elinde bulunduranın Davacı olduğunu ve konu çeklerin karşılıksız çıkmaları üzerine çeklerin keşidecisi ile birlikte Kemal İremzade'ye Davacının- ihbar gönderme mükellefiyeti olmasına rağmen Davacı tarafından ihbar gönderilmediği hususunu nazarı dikkate alarak Davacının davasını bu yönde de red ve iptal edeceği yerde, Davacı tarafından Davalıya ve Kemal İremzade'ye ihbarda bulunulmamış olmasını bir- eksiklik ve/veya sorumluluğu ortadan kaldırıcı bir etken olarak telakki etmeyip, kararında belirttiği yönde bulgu ve tespit yapmakla hata etmiştir.

Muhterem Bidayet Mahkemesi kararında Fasıl 262 madde 48'e göre poliçe, karşlılığı ödenmeme ve/veya ödememe- dolayısıyla onore edilmediğinde keşideciye ve her cirantaya ihbarda bulunulması gerektiği ve kendisine bu gibi bir ihbarda bulunulmayan herhangi bir keşideci ve/veya ciranta yükümlülükten serbest kalacağı maddesini ve/veya yine Fasıl 262 madde 49 (a)'nın -ve sair ilgili maddelerin öngördüğü üzere bu gibi bir ihbarın poliçeyi elinde bulunduran kişi tarafından verilmesi gerektiğini ve/veya yasal durumu hiç nazarı dikkate almayıp, kararında Davacının Davalıya ihbarda bulunmasının ihbar müessesine ters olduğu k-anaatinde bulunarak, Davacı tarafından Davalıya ihbarda bulunulmamış olmasını bir eksiklik ve/veya sorumluluğu ortadan kaldırıcı bir etken olarak telakki etmeyip, bu yönde bulguya varmamakla ve Davacının davasını bu yönden de iptal etmemekle hata etmiştir.-


Dava ile ilgili ihtilafsız olgular, Bidayet Mahkemesi
tarafından şu şekilde belirlenmiştir:



İHTİLAFSIZ OLGULAR
Emare No.1 olarak sunulan ve toplamda 5 adet olan her bir çek yaprağındaki imzanın Davalıya ait olduğu, geri kalan yazı ve rakamları-n ise Davalıya ait olmadığı;
Davalı tarafından, 8.11.2006 tarihinde, Emare No.1'deki 5 adet çekin Kemal İremzade tarafından sirkat edildiğine dair polise şikayette bulunulduğu;
Davalı ile Davacı arasında herhangi bir ticari ilişki yaşanmadığı;
Kemal İremz-ade'nin Davacı şirkette satış memuru ve veznedar olarak çalıştığı;
Davacının yönetimi tarafından, Kemal İremzade'nin 26.9.2006 tarihinde, Davacıya ait parayı sirkat ettiğine dair tespit yapıldığı;
Kemal İremzade'nin Davacıya olan borcunu kapatmak için Dava-cıya Sinan Gece ve başkalarına ait çekleri verdiği ve Sinan Gece'ye ait olan 5,000TL'lik bir çek yaprağının da bozulduğu;
Kemal İremzade'nin 6.11.2006 tarihinde yurt dışına çıktığı ve halen dönmediği.

Dava konusu çekler, Davalıya ait 5 adet emrine çekidir-
ve hamiline olarak doldurulmuştur. 2 çekin karşılıksız olduğu, 3 çekin ise çalıntı olduğu belirtilerek, çeke konu meblağlar ödenmemiştir.

Davacının Davalı aleyhindeki talebinin esasını içeren Talep Takririnin 3. paragrafı aynen şöyledir:

"Tak-riben 4/11/2006 tarihinde ve/veya o tarihlerde, Davalı kendisine ait olup aşağıda tafsilatı verilecek olan toplam 5 adet çeki, borcuna karşılık ve/veya meşru ivaz mukabilinde ve hamiline ünvanı ile keşide ve/veya tanzim ve/veya imza eyleyerek Davacıya ve/v-eya Davacının ilgili tarihteki müstahdemi ve/veya memuru olan Kemal İremzade'ye teslim eylemiştir. Herhalükarda işbu çekler meşru ivaz mukabilinde Davacıya teslim edilmiştir ve/veya Davacı mezkur çekleri yasal olarak tasarruf eden sıffatıyla işbu davayı ik-ame eylemektedir.


TAFSİLAT:

Universal Bank Ltd.'in
İskele Şubesine ait 5 adet çek;
b) Çek No'ları sırasıyla; E-145744, E-145745,
E-145746, E-145747, ve E-145748
c) Sırasıyla; 4/11/2006, 7/11/2006, 10/-11/2006,
13/11/2006 ve 16/11/2006 tarihli
d) Tümü "Hamiline" ünvanıyla tanzim olunmuş,
e) Sırasıyla; 4,900 YTL., 4,900YTL, 5,000YTL,
5,000YTL. Ve 2,000YTL kıymete haiz."


Davacının Talep Takririnin 3. parag-rafında yer alan iddiaları şu şekilde sıralanabilir:
A. Davalı,B. 5 adet çeki, C. hamiline unvanı ile, D. keşide ederek, E. borcuna karşılık, F. Davacıya ve/veya Davacının müstahdemi olan Kemal İremzade'ye, G. teslim etti.
Veya, A. Davacı, B.Davalı taraf-ından, C. hamiline olarak, D. keşide edilen, E. 5 adet çekin, F. yasal hamilidir.

Talep Takririnin 3 ve 4. paragraflarındaki iddialara bakıldığı zaman, Davacının esasen iddiası, Davalının Davacıya olan borcuna karşı, Davalıya ait çeklerin Davalı tara-fından Davacıya veya Davacıya verilmek üzere, Davacının memuru ve/veya müstahdemi Kemal İremzade'ye verildiği doğrultusundadır. Bu anlatımda, Talep Takririnin 3. paragrafındaki iddiaya konu olan borç, Davalının Davacıya olan borcudur. Bu durumda, Talep Tak-ririnde, Davalının Davacıya olan borcu için dava konusu çekleri Davacıya iletmek üzere, Davacının memuru Kemal İremzade'ye verdiğinin ileri sürüldüğü kabul edilmelidir.

Davacının, Talep Takririndeki çeklerin Davacıya nasıl intikal ettiği hususundaki- iddiaları, müşterek olguların 6. paragrafında yer alan, Kemal İremzade'nin Davacıya olan borcunu kapatmak için, Kemal İremzade'nin Davalıya ait çekleri Davacıya verdiği gerçeği ile hiçbir şekilde bağdaşmamaktadır.

Esasen ilk etapta, Davacının şahad-etinden çıkan olgular ile Talep Takririnin uyuşmadığı görülmekle birlikte, Talep Takririnin 3. paragrafında Davacının alternatif bir iddia olarak "mezkur çekleri yasal olarak tasarruf eden sıfatıyla" davayı ikame ettiğinin de yer aldığı görülmektedir. Bu -ibarenin bulunması, Davacının Talep Takririni, esasa müteallik olgular açısından yeterli kılar mı?

Huzurumuzdaki istinafa konu davanın olgularından, Kemal İremzade'nin, çeklerin hamili olarak çekleri teslim etmek suretiyle Davacıya ciro ettiği görülm-ektedir. Bu konularda Bidayet Mahkemesinin bulguları doğrudur. Emare No.1 çekler format olarak birer emrine çek formatında olmalarına rağmen, çekler hamiline lehine keşide edildiklerinden, hamiline çek konumunda piyasaya sürülmüşlerdir. Hamiline çekler, -Fasıl 267 madde 31(2) altında teslim edilmek suretiyle de, ciro edilebilirler. Kemal İremzade'nin çeklerin hamili olması ve çekleri teslim etmek suretiyle Davacıya ciro etmiş olması, Talep Takririnde yer alması gereken esasa müteallik hususlar mıdır?

- Bir çek davasında, Talep Takririnde hangi unsurların yer alması gerektiği, Bullen & Leake, Precedents of Pleadings 12th edition sayfa 325'de şu şekilde izah edilmektedir:

"The Statement of Claim should always state the
date and the amount of the chequ-e, by whom and upon
whom it was drawn and to whom it was made payable:
and the fact that it is unpaid should be shown
either in the body of the Statement of Claim or in the
particulars. It is not necessary to allege conside-
ration, since this is -prima facie presumed. If the
cheque has been indorsed, that fact should be
alleged.

In an action against either the drawer or the
indorser of a cheque, the Statement of Claim must
contain either an allegation that due notice of
dishonour was- given to the defendant stating the
date when and the manner in which such notice was
given, or a statement of the facts relied on
dispensing with such notice under section 50 (2)
of the Act of 1882."


(Talep Takririnde çekin tarihi ve miktarı,- kimin keşide ettiği ve kime ödeneceği yer almalı ve çekin ödenmemiş olması halinde bunun da belirtilmesi gerekir. İvazın prima facie olduğu kabul edildiği cihetle, bunun Talep Takririnde ayrıca belirtilmesine gerek yoktur. Çek ciro edilmişse bu olgu da b-elirtilmelidir.

Çeki keşide eden veya ciro eden aleyhine ikame edilen bir davada, Talep Takririnde çekin ödenmediğinin Davalıya ne şekilde ve hangi tarihte bildirildiğinin iddia edilmesi veya böyle bir bildirim yapılmasına 1882 Yasası'nın 50(2) mad-desi altında gerek olmadığını gösteren olgulara da ayrıca yer verilmesi gerekir.)


Sayfa 326'da örnek olarak verilen Talep Takriri ise şu şekildedir:

"Claim by Bearer or Indorsee of Cheque against Drawer

The plaintiff claims against the d-efendant as the
drawer of a cheque for £ ----, dated the --- day of
---, 19--, drawn upon the --- Bank Limited, payable
to G H or bearer ⌠or, order⌡, of which the plaintiff
became the bearer ⌠or, which was indorsed by the said
G H to the plaintiff⌡, and -which was duly presented
for payment and was dishonoured, and although the
defendant had due notice thereof by a letter ⌠or,
notice in writing⌡ dated the --- day of ---, 19--,
he has not paid the said cheque."
Particulars -
"Principle due ............................
Interest at --- per cent, per annum ...... _______

Amount due ................................
======
The plaintiff also claims interest on the said £
--- -⌠the amount of the cheque⌡ at the rate of ---
per cent. per annum from the date of the writ until
payment or judgment."

(Bir çekin hamili veya ciro edileninin çeki keşide eden aleyhindeki talebi.
Davacı ..... tarihli £ ...... sı için,..... banka üzerine- Davacı keşide edilen, GH'ye veya hamiline ödenecek olan ve Davacının hamili olduğu (veya GH tarafından Davacı lehine ciro edilen), ödenmek üzere ibraz edilen ve ödenmeyen çek ile ilgili Davalıdan talepte bulunur.
Davalıya ..... tarihli yazı ile çekin öde-nmediği bildirildiği halde çeke konu miktarı ödemedi.

Tafsilat £

Ödemesi gereken meblağ
....% p.a. faiz ---------
Bakiye ----------

Davacı £ ....... üzerinden ayrıca davanın dosyalandığı tarihten hüküm tarihine veya ödenme tarihine kadar %....p.a. faiz talep eder.)

Talep Takririnde, Davacının ne sıfat ile davasını ikame ettiği, çekin tarihi, miktarı, kimin tarafından keş-ide edildiği, kime ödeneceği, ciro edilmişse ciro edildiği, çekin ödenmediği, çekin ödenmediğinin Davalının bilgisine getirildiği veya getirilmesi gerekmediği bilgileri yer almalıdır.

Huzurumuzdaki istinafa konu davadaki Talep Takririne bakıldığı zaman, -yukarıda sıralanan çek ile ilgili gerekli detaylardan, çekin tarihi, miktarı, kimin tarafından keşide edildiği, kime ödeneceği, çekin ödenmediği hususlarının Talep Takririnde yer aldığı görülür. Emare çekler ciro edilmiş çeklerdir. Ancak, bu çeklerin ciro -edildiği, emare çeklerin üzerinde görülmemektedir. Ciro işlemi Fasıl 262 madde 31(2)'e uygun bir şekilde yapılmıştır. Davacı, ciro eden aleyhine dava ikame etmiş değildir. Hamiline bir çeki tasarrufunda bulunduran Davacı, sadece çeki keşide eden aleyhine-, çek ödenmediği için dava ikame etmektedir. Davalının çeki keşide etmesinden itibaren, çekin davacıya ulaşmasına kadar, çekin ne safahatlardan geçtiği, çekin hamiline bir çek olması ve teslim edilerek ciro edilme özelliği nedeniyle esasa müteallik bir hus-us değildir. Bu durumda, hamiline bir çekin teslim edilmek suretiyle ciro edildiği hususunun Talep Takririnde yer almaması bir eksiklik değildir. Netice itibarıyla, Davacının Talep Takririnin 3. paragrafında yer alan, "Davacının mezkur çekleri yasal olara-k tasarruf eden sıfatıyle dava ikame ettiği" ibaresinin yeterli olduğu kabul edilmelidir.

Talep Takririnde, çek miktarı ödenmeyince, bu hususta Davalıya, Davacı tarafından ihbar gönderildiği veya böyle bir ihbarın gönderilmesine gerek olmadığı husus-unda hiçbir ibare yoktur. Dava konusu çeklerin üzerinde ciro edildikleri görülmemektedir. A.M. 4/91(D.4/91) sayılı kararda belirtilenler ile Fasıl 262 madde 31(2) altında hamiline bir çekin teslim edilmek suretiyle ciro edilebileceği gerçeği ışığında, hami-line bir çek ile ilgili ikame edilen bir davada, böyle bir çekin teslim edilmek suretiyle ciro edilmiş olduğu iddiasının, esasa müteallik bir olgu olarak Talep Takririnde yer almasına gerek olmadığı kabul edilmelidir.

Davanın dinlenmesi neticesinde ç-ıkan şahadetten, hamiline çek konumundaki dava konusu 5 çekin Davalı tarafından Kemal İremzade'ye teslim edildiği, Kemal İremzade tarafından Davacıya teslim edilmek suretiyle bu çeklerin Kemal İremzade tarafından Davacıya ciro edildiği kabul edilmiştir. Bi-dayet Mahkemesinin bu konudaki bulguları doğrudur. Dava konusu çeklerin hamiline çek konumuna giren çekler oldukları nedeniyle, hamiline bir çek konumundaki bir çeki tasarrufunda bulunduran Davacının, yasal hamil sıfatı ile çekleri keşide edenden, çeklere- konu miktarları talep etme hakkı olduğu kabul edilmelidir.

Hamiline bir çeki yasal tasarrufunda bulunduran bir kişi, çekin ödenmesini bekler. Çekin ödenmemesi halinde ise, çekin ödenmediği konusunda çeki keşide edene bilgi verilmesi gerekirse, bunu- yerine getirmesinin ardından, o kişi dava açma hakkını kullanır.

Aşağıda alıntısı yapılan Bullen & Leake'in yine 325. sayfasında şu sözler yer alır:

"Right of action. A cheque must be duly presented
for payment, otherwise the drawer and indorse-rs will
be discharged (s.45 of the Act of 1882). Upon its
dishonour, notice of dishonour must be given to the
drawer and each indorser (s.48 of the Act of 1882),
unless such notice is dispensed with under section
50 of the Act of 1882."

(Bir çekin öde-nmek üzere ibraz edilmesi gerekir. Aksi takdirde keşide eden ve ciro edenler ibra edilirler. (1882 Yasası madde 45). Çekin onore edilmemesi halinde, bu husus keşideci ve cirantalara ihbar edilmelidir,(1882 Yasası madde 48) meğer ki böyle bir gereksinim ayn-ı Yasa'nın 50. maddesi altında sarfı nazar edilsin.)

Bidayet Mahkemesi, Davacının Talep Takririnin esasa müteallik unsurlar yönünden eksik olduğuna karar verilmiş olmakla birlikte, yine çeklerin ödenmemesi halinde,ihbar gönderilmesi gerekip gerek-mediği hususunu da incelemiş ve çeklerin ödenmemiş olmasına rağmen, "Davada çekin çalıntı olduğunu iddia eden ve bu önde polise bildirimde bulunan ve ödeme niyeti olmadığını açıkça bildiren Davalıya ve yurt
dışına kaçan Kemal İremzade'ye tekrardan ihbarda- bulunulması ihbar müessesesinin ruhuna ters olduğu kanaatindeyim.


İşbu nedenle, Davacı tarafından davalıya ihbarda bulunulmamış olmasını bir eksiklik veya sorumluluğu ortadan kaldırıcı bir etken olarak telakki etmem ve bu yönde bulgu ve tespit yapa-rım" demiştir.

Fasıl 262 madde 48, bir çekin ödenmemesi halinde, çeki keşide edene ihbar verilmesinin şart olduğunu söyler. Madde 48 aynen şöyledir:

"Subject to the provisions of this Law, when a
bill has been dishonoured by non-acceptance or -by
non-payment, notice of dishonour must be given to
the drawer and each indorser, and any drawer or
indorser to whom such notice is not given is
discharged:
Provided that-
where a bill is dishonoured by non-acceptance,
and notice of dishonour is not- given, the
rights of a holder in due course subsequent
to the omission, shall not be prejudiced by
the omission;
where a bill is dishonoured by non-acceptance,
and due notice of dishonour is given, it shall not be necessary to give notice of a subseque-nt dishonour by non-payment unless the bill shall
in the meantime have been accepted."

"48. Bu Yasa kurallarına bağlı kalınması koşuluyla,
bir poliçe kabul edilmeme veya ödememe dolayısıyla onore edilmediğinde, keşideciye ve her cirantaya ihbar-da bulunulması gerekir ; ve kendisine bu gibi bir ihbarda bulunulmayan herhangi bir keşideci veya ciranta yükümlülüğünden serbest kalır:
Ancak :-(a) Bir poliçe kabul edilmeme dolayısıyla onore edilmediğinde ve onore edilmediğin-e ilişkin ihbar verilmediğinde, bu ihmalden sonra poliçeyi poliçede mevcut olabilen herhangi bir kusurdan haberi olmadan alarak elinde bulunduran kişinin hakları haleldar olmaz ;
(b) Bir poliçe kabul edilmeme dolayısıyla onore edilmediğinde ve onore edilme-diğine ilişkin gerekli ihbar verildiğinde, poliçe o arada kabul edilmiş olmadıkça, ödememe dolayısıyla müteakiben meydana gelen bir onore edilmeme hususunda ihbar vermek gerekmez." Yine Yasa'nın 50. maddesinin 2. fıkrası, hangi koşullarda ödenmeyen ç-ekler ile ilgili ihbar verme mükellefiyetinin ortadan kalktığını izah eder. Madde 50 (2)(c) aynen şöyledir:

(2) Notice of dishonour is dispensed ... with -
....
(c) as regards the drawer in the following cases,
namely-
(i) wher-e drawer and drawee are the same
person,
(ii) where the drawee is a fictitious person
or a person not having capacity to contract,
(iii) where the drawer is the person to whom
the bill is presented for p-ayment,
(iv) where the drawee or acceptor is as between
himself and the drawer under no obligation to
accept or pay the bill,
(v) where the drawer has countermanded
payment;"


(2) Aşağıdaki durumlarda -onore edilmeme ihbarının verilmesinden sarfı nazar edilir:-..........
(c) Keşideci ile ilgili olarak aşağıdaki durumlarda:-
(i) Keşideci ile muhatap ayni kişi olduğunda;
(ii) Muhatap hayali bir kişi olduğunda veya sözleşme yapma
ehliyeti bulunmay-an bir kişi olduğunda;
(iii)Keşideci poliçenin ödenmesi için ibraz edilen kişi
olduğunda ;
(iv) Muhatap veya kabul eden, kendisi ile keşideci arasında
poliçeyi kabul etme veya ödeme yükümlülüğü altında
olmadığında;
(v) Keşideci ödeme yap-ılması emrini geri çektiğinde;

Bankanın çeki ödeme mükellefiyeti olmadığı hallerde, çeki keşide edene ihbar verilmesi gerekmemektedir. Bu durumda, esasen, yasal olarak Davacının Davalıya ihbar göndermesine gerek olmadığı açıktır. Bidayet Mahkemesi,- hatalı gerekçeler kullanmakla beraber, sonuç olarak ihbar gönderilmesine gerek olmadığı neticesine varmakla hata yapmamıştır.

Bullen & Leake'den verilen alıntıdan da görülebileceği gibi, Davacının Davalıya ihbar gönderme mükellefiyetinin olmadığını-n, Talep Takririnde yer alması gereken esasa müteallik olgu olduğu ifade edilmiştir. Davacının Talep Takririnde, esasa müteallik olgu kapsamında kabul gören bu olgu eksiktir.


Bu noktada, Yargıtay/Hukuk 10/2006 (D.22/2012) 'da karar verilmiştir.

"-Mahkeme huzurunda ispatlanan olgular, Fasıl 262
madde 50(2)(c) kapsamında, Davacının ihbar
göndermekten muaf olduğu sonucunu doğuruyorsa,
Davacının olmayan mükellefiyeti ispat etme gibi bir
zorunluluğu bulunmadığından, davanın bu -nedenle
reddedilmesi hatalıdır.

İlk Mahkeme, taraflar arasında ihtilâf konusu
yapılmayan bir konuda, Davacının ihbar göndermekten
muaf olduğu bulgusunu yaptıktan sonra, yasal durumu
talep takririnde yazmadığı gerekçe-siyle Davacının
davasını reddetmesi hatalıdır."

Bu durumda, davalıya ihbar gönderilmesine gerek olmadığı hususunun esasa müteallik olgu olarak talep takririnde yer alması gerektiği hususunun, bizim mevzuatımızda yeri olmadığı kabul edilmelidir. B-u durumda, Davacının Talep Takririnin esasa müteallik olgular açısından ihbar ile ilgili herhangi bir iddia olmamasının bir eksiklik teşkil etmediği kabul edilmelidir.

Tüm söylenenler ışığında, hamiline bir çek ile ilgili ikame edilen bir davanın Talep T-akririnde, çekin tarihi, çek miktarı, çekin kimin tarafından keşide edildiği yer aldığı ve Davacının çekin yasal hamili olarak dava ikame ettiğinin belirtilmesinin yeterli olduğu kabul edilmelidir.

Fasıl 262'nin 50. maddesi altında muafiyet kazanılmadığı- hallerde, çekin ödenmediği ile ilgili ihbar gönderildiği de ayrıca Talep Takririnde yer almalıdır. Huzurumdaki istinafa konu davada, yasal olarak Davacının Davalıya herhangi bir ihbar gönderme mükellefiyeti bulunmadığı için, ihbar hususunun esasa müteall-ik olgu olmadığı ve buna Talep Takririnde yer verilmesine gerek olmadığı kabul edilir.

Netice itibarıyla, Aleyhine İstinaf Edilen/Davalının mukabil istinafı reddedilir. İstinaf Eden/Davacı ise, 1, 2 ve 3. istinaf sebeplerinde muvaffak olmuştur. Bu neden-le Bidayet Mahkemesinin 25.11.09 tarihli hükmü iptal edilerek, şu şekilde düzeltilir:

"Davacı lehine ve Davalı aleyhine 21,880TL için hüküm verilir. Davalının bu meblağ üzerinden hüküm tarihi itibarıyla yasal faiz ödemesine emir verilir. Dava m-asrafları Davacı lehine verilir".

İstinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.





Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç




22 Nisan 2013





















14






Full & Egal Universal Law Academy