Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 10/2014 Dava No 44/2017 Karar Tarihi 19.10.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 10/2014 Dava No 44/2017 Karar Tarihi 19.10.2017
Numara: 10/2014
Dava No: 44/2017
Taraflar: Arife Kebire Nilgün Sarp ile University of north Cyprus Ltd. GAÜ arasında
Konu: İş aktinin feshi - Feshin geçersizliği talebi - 75 günlük hak düşürücü süre
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 19.10.2017

-D.44/2017 Yargıtay/Hukuk : 10/2014
(Girne Dava No: 547/2011)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti : Ahmet Kalkan,Gülden Çiftçioğlu,Bertan Özerdağ


İstinaf eden : Arife Kebire Nilgün Sarp-, Lefke Avrupa
Üniversitesi, Güzelyurt.
(Davacı)

ile

Aleyhine istinaf edilen : University of North Cyprus Ltd. GAÜ
Karmi Kampüsü, Karaoğlanoğlu -Girne.(Davalı)
A r a s ı- n d a.



İstinaf eden namına : Avukat Serhan Çinar hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Derviş Akter hazır.

Girne Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Talat Usar'ın, 547/2011 sayılı davada, 16.12.2013 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafın-dan yapılan istinaftır.


-----------------


K A R A R


Ahmet Kalkan :İstinaf Eden/Davacı, Girne Kaza Mahkemesinin davasını ret ve iptal eden kararına karşı, bu istinafı dosyaladı.

İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

İstinaf Eden bundan böyl-e Davacı, Aleyhine İstinaf Edilen ise Davalı olarak anılacaktır.
Davacı, 16.3.2011 tarihinde Davalı aleyhine bu istinafa konu davayı dosyaladı.

Davacı, 17.1.2013 tarihli bir emirle tadil edilen Talep Takririnde, özetle: Davalı ile aralarında 24.9.2008 t-arihli hizmet akti imzaladıklarını,bu hizmet akdi ile öğretim elemanı olarak hizmet vermeye başladığını,21.7.2009 tarihli bir yazı ile işine son verildiğini, bu feshin haksız ve kanunsuz olduğunu iddia ederek, 3 haftalık ihbar ücretinin 3 katı ile Eylül ay-ına ait 1 haftalık maaş bedelinin toplamı olan 8750 euronun ödenmesini talep etti.

Davalı dosyaladığı Müdafaa Takririnde, iptidai itiraz olarak Davacının, akdin feshedildiği 21.7.2009 tarihinden itibaren 75 gün içerisinde dava ikame etmediğini bu nedenle- haksız fesih nedeniyle tazminat talep edemeyeceğini iddia ettikten sonra, Davacının diğer iddialarını reddetti ve davanın iptali gerektiğini ileri sürdü.

Müdafaa Takririne Cevap Takririnin dosyalanması ile tamamlanan layiha teatisinden sonra, 3.12.2013- tarihinde taraf Avukatları öncelikle iptidai itirazın dinlenmesi konusunda mutabakata vardılar ve mahkemeye hitap ettiler.

Tarafların hitabını dinleyen Alt Mahkeme, yasal durumu inceledikten sonra Davacının haksız feshin geçerliliğini ve buna dayanan ta-zminat taleplerini içeren davayı, fesih ihbarının tebliğ tarihinden itibaren 75 gün içerisinde dosyalamadığından reddedilmesi gerektiğine bulgu yaptı ve talebin 7875 euroluk kısmını ret ve iptal etti.





İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı istinaf ihbarnamesinde-, 4 istinaf sebebi ileri sürmüş olmasına rağmen, istinaf sebeplerini tek başlık altında toplamak mümkündür.

Buna göre:

Muhterem Bidayet Mahkemesi, 22/1992 sayılı İş Yasası'nın 13. maddesini yanlış yorumladı, Davacının taleplerinin 75 günlük zaman aşımı-na uğradığına karar vermekle hata etti.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Davacı Avukatının hitabında ileri sürdüğü argümanları ana hatları ile şöyledir:

22/1992 sayılı İş Yasası, Türkiye'nin 1475 sayılı İş Kanunu'ndan alınmıştır. Türkiye'de feshin ge-çersizliğine karar verildiğinde, işçi 1 ay içerisinde işe alınır veya işçiye 6 ay ile 1 yıl arasındaki bir ücrete tekabül eden bir meblağ tazminat olarak ödenir. Bu düzenleme KKTC'de yapılmamıştır. Bizde Anayasa Mahkemesi, D.1/1997 sayılı kararda, işveren-in işçiyi tekrar işe alması konusunda zorlanamayacağı sonucuna ulaşmıştır. Yasanın 13(1) maddesi, fesihe dayalı olan ve olmayan tazminat talebini saklı tuttuğuna göre, fesih ihbarına dayalı tazminat talepleri 75 gün ile sınırlı tutulamaz.75 günlük süre, sa-dece ihbarın ortadan kaldırılmasına yönelik talepler ile ilgilidir. KKTC'de işçiyi tekrar istihdam etme olanağı olmadığı için, bu anlamda Yasadaki düzenlemenin pratikte bir faydası bulunmamaktadır. Bu meselede, Davacının böyle bir talebi yoktur. Sadece fes-ih nedeni ile hak ettiği tazminatı talep ettiğinden, 75 gün ile sınırlı tutulamaz. Bu nedenle istinafın kabulü gerekmektedir.

Davalı Avukatı hitabında, özetle: Alt Mahkemenin kararında hata olmadığını, İş Yasamızda süreli ve süresiz hizmet akitleri olmak -üzere 2 türlü akit bulunduğunu, bu tür akitlerde her iki tarafa süreleri uzatma veya sonlandırma opsiyonu verildiğini, bu meselede işverenin Davacıya sözleşmesinin uzatılmayacağını bildirdiğini, Yasada öngörülen maaş tutarını ödemeyi kabul ettiğini, ortad-a süreli bir iş akdi olduğunu, tazminatı gerektirecek bir durum olmadığını, Yasanın 13(1) maddesinin haksız fesih durumunu düzenlediğini, feshin geçersizliğini talep edebilmenin 75 günlük süreyle kısıtlandığını, Davacının taleplerinin 13. madde kapsamında -olduğunu, bu nedenle 75 gün içerisinde dava açmayan Davacının bu hakkını yitirdiğini, istinafın reddi gerektiğini ileri sürdü.

İNCELEME:

İstinaf sebeplerini, dosyanın içeriğini, emareleri, tarafların iddia ve argümanlarını inceleyip değerlendirdik.

-Huzurumuzdaki istinafa konu davada, Alt Mahkemenin fesih bildiriminin 21.7.2009 tarihinde Davacıya tebliğ edildiği, Davacının feshin geçersizliğine karar verilmesini isteyebileceği 75 günlük sürenin bu tarihten itibaren işlemeye başladığı bulgusuna karşı, -herhangi bir istinaf sebebi bulunmamaktadır.

Dosya içeriğine göre dava, 16.3.2011 tarihinde dosyalanmıştır.

Alt Mahkemenin hükmü incelendiğinde, Alt Mahkemenin hükmünü Anayasa Mahkemesinin 7/1996 D.1/1997 sayılı Fikret Çavuşoğlu ile Kıbrıs Türk Hava Yo-lları Şti. Ltd. davasından yapılan yorum üzerine kurduğu anlaşılmaktadır.

Bu istinafın konusunun daha iyi anlaşılabilmesi için, 22/1992 sayılı İş Yasası'nın konu ile ilgili geçirdiği süreci özet olarak kararımıza aktarmamız gerekecektir.

22/1992 sayılı- İş Yasası'nın yürürlüğe girdiği tarihte huzurumuzdaki uyuşmazlığın kökeninde yatan 12. maddesinin (6)(7)(8). fıkraları şöyledir:


"12. (1)...............
(2) ..............
(3) ..............
(4) ..............
(5) ..............
- (6) İşveren, yazılı fesih bildiriminde dayandığı
yeterli fesih nedenini belirtmek zorundadır.
İşçi, fesih bildiriminde neden gösterilmediğini
veya gösterilen nedenin yeterli olmadığını ileri
sürerek yetkili mah-kemeden feshin geçersizliğine
karar verilmesini isteyebilir. Bu istem, fesih
bildiriminin tebliği tarihinden başlayarak 1 ay
içinde yapılmazsa başvuru hakkı düşer. İşçinin
feshe dayalı olan ve olmayan diğer haklı
saklıdır.
(-7) Feshin yeterli nedene dayandığını ispat yükümü
işverene aittir. Yeterli neden, münhasıran hizmet
ilişkisine dayanan nedenlerdir.
(8) Hizmet akdinin işveren tarafından haksız nedenlerle
ve yasa dışı feshedilmesi halinde, b-u maddenin
(1)'inci fıkrasında yazılı sürelere ait
ücretlerin üç katı tutarı tazminat olarak
ödenir."


Daha sonra Lefkoşa Kaza Mahkemesinde ikame edilen 519/1994 sayılı Hukuk davasında, 22/1992 sayılı İş Yasası'nın 12. maddesinin (6).- fıkrasının Anayasa'nın sair maddeleri yanında 46. maddesine de aykırı olup olmadığı Anayasa Mahkemesine sunuldu ve bu maksatla konu Anayasa Mahkemesine havale edildi.

Anayasa Mahkemesi konuyu inceleyip değerlendirdikten sonra, 16.1.1997 tarihinde Yasanı-n 12(6) maddesinin Anayasa'nın 46. maddesine aykırı olmadığına oy birliği ile karar verdi.

Anayasa Mahkemesi 7/1996 D.1/1997 sayılı kararının son paragrafında, konu ile ilgili şöyle demiştir:


"Kanaatımızca havaleye konu olan (6). fıkra bir bütün
ola-rak okunduğunda, bunun (8). fıkraya işlerlik kazandıran bir fıkra olduğu görülür. Diğer bir ifade şekliyle (6). fıkranın güttüğü tek amaç işçinin istemi üzerine fesih ihbarında yer alan nedenlerin haksız olup olmadıklarını mahkemece tesbit edilerek haksı-z bulunmaları halinde (8). fıkraya işlerlik kazandırmak ve işçiye, diğer başka tazminat hakları saklı kalmak koşulu ile, 12. maddenin (2). fıkrasında belirlenen yazılı sürelere ait ücretlerin üç katı tutarında tazminat ödenmesini sağlamaktır. Yasanın 12. -maddesinin (8). fıkrasında yer alan 1 rakamı bir dizin hatası olduğuna inanıldığı için bunun 2 olarak okunması gerekir. Özetle 12. maddenin (6). fıkrası hükümleri Mahkemeye aynen ifa emri vermesine elverişli değildir. Hal böyle olunca (6). fıkranın Anayas-a'nın 46. maddesine herhangi bir aykırı yönü yoktur."


Anayasa Mahkemesinin yukarıda atıf yapılan kararından sonra, 25/2000 sayılı Yasa ile 22/1992 sayılı İş Yasası tadil edildi. Tadilattan sonra, 12. madde esaslı surette değişikliğe uğradı. Buna göre, 12-. maddede "Hizmet Akdinin Feshinde Bildirim" kenar başlığı ile süreli ve süresiz hizmet akitlerinin feshi ve işçiye ödenmesi gereken tazminatlar düzenlendikten sonra, 13. maddede işveren ve işçi sorumluluğu yeniden düzenlendi.




Yasanın 13. maddesi ayne-n şöyledir:

"13.(1) İşveren, yazılı fesih bildiriminde dayandığı fesih
nedenini belirtmek zorundadır. İşçi, fesih bildiriminde
neden gösterilmediğini veya gösterilen nedenin yeterli
olmadığını veya feshin yasadışı veya haks-ız nedenlerle
yapıldığını veya akdin feshinde geçerli bildirim
sürelerine riayet edilmediğini ileri sürerek, yetkili
mahkemeden feshin geçersizliğine karar vermesini
isteyebilir. Bu istem, fesih bildiriminin tebliği -
tarihinden başlayarak yetmiş beş gün içinde yapılmazsa
başvuru hakkı düşer. İşçinin feshe dayalı olan ve olmayan
diğer hakları ile işten durdurulduğu andan başlayıp
mahkemenin sonuçlandığı döneme ait maddi ve manevi -
kayıplar için tazminat isteme hakkı saklıdır. (2) Feshin yeterli nedene dayandığının ispat yükümü işverene
aittir. Yeterli neden münhasıran hizmet ilişkisine
dayanan nedendir. (3) Hizmet akdinin işveren tarafından ha-ksız nedenle ve bu
Yasa kurallarına aykırı olarak feshedilmesi halinde bu
Yasanın 12'nci maddesinde öngörülen ihbar sürelerine ait
ücretlerin üç katı tutarı işçiye tazminat olarak
ödenir.Süreli akitlerde, işçiye öden-ecek tazminat
tutarına, akit döneminin geriye kalan her ayına karşılık
bir haftalık ücret tutarı ilave edilir. (4) Süresi belirli olan hizmet akdi ile bir işverenin işine
girmiş olan işçi, akit süresinin bitmesinden önce -veya
bildirim süresine uymaksızın işini bırakıp diğer bir
işverenin işine girerse, hizmet akdinin bu suretle
feshinden ötürü eski işverenin uğradığı zarardan
sorumludur.Eski işverenin mahkemeye başvurma hakkı
- saklıdır.

25/2000 sayılı Yasa ile tadil edilen 22/1992 sayılı İş Yasası'nın 13(1) maddesinin, tadilattan önceki 12(6) maddesi ile büyük benzerlik içerisinde olduğu ve eski 12(6)'nın yerini 13(1) ve 13(3)'ün aldığı görülmektedir.

İki madde arasında -iki fark bulunmaktadır. Birincisi, Yasanın eski 12(6) maddesinde 1 ay olan feshin geçersizliğini yetkili mahkemeden talep etme süresi, yeni 3(1)'de 75 güne çıkarılmıştır.

İkincisi, eski 12(6)'da belirtilen feshin geçerliliğini ileri sürebilme nedenleri g-enişletilerek, Yasanın yeni 13(1) maddesinde işçinin, fesih bildiriminde neden gösterilmediğini veya gösterilen nedenin yeterli olmadığını veya feshin yasa dışı veya haksız nedenlerle yapıldığını veya akdin feshinde geçerli bildirim sürelerine riayet edilm-ediğini ileri sürerek yetkili mahkemeden feshin geçersizliğini ileri sürebileceği düzenlenmiş, bu istemin fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 75 gün içerisinde yapılması şart koşularak, yapılmazsa başvuru hakkının düşeceği açıkça belirtilmiştir.

Yarg-ıtay, kararlarında hukuki istikrarı sağlamak için içtihat birliğine özen göstermek zorundadır. Anayasa Mahkemesi bu amaca uygun olarak bir maddenin uygulanması hakkında yorum yaptığı zaman, Anayasa Mahkemesi başka bir karar ile yorumunu değiştirmediği müdd-etçe, diğer mahkemeler, konuya farklı yorum getirilmemelidir.

Alt Mahkeme, 22/1992 sayılı Yasanın eski ve yeni maddelerini Anayasa Mahkemesinin ilgili kararı ışığında yorumladıktan sonra konu ile ilgili şöyle bulgu yapmıştır:

"Davacının haksız feshe il-işkin talepleri doğrultusunda
hüküm verilebilmesi için iş akdinin yasanın 13(1) maddesinde düzenlediği şekilde haksız surette feshedildiğine dair öncelikle bir bulgu yapılması gerektiğini düşünmekteyim. Bu yönde bir bulguya varabilmesi için de açılacak d-avanın feshin tebliğ tarihinden itibaren 75 gün içinde dosyalanması gerekir. Alıntısını yaptığım yeni ve eski mevzuatla Anayasa Mahkemesinin feshin geçersizliğine karar verilmesi için 12(6) maddesi mucibince açılacak davanın yegane amacının madde 12(8)'de -düzenlenen üç katı tazminat talebine işlerlik kazandırmak olduğuna dair kararı ışığında haksız feshe dayalı tazminat taleplerinin fesih ihbarının işçiye tebliğinden 75 gün içerisinde açılması gerektiğini doğru kabul eder, dolayısıyla Davacının davasını mez-kur süre dahilinde açılmamış olması nedeniyle davanın haksız fesihle ilgili talepler ihtiva ettiği oranda ret ve iptal edilmesi gerektiğine dair bulguya varırım."

Mevcut durum ve olgular ışığında, Anayasa Mahkemesinin İş Yasası'nın eski 12(6) maddesi için- yaptığı yorum yeni 13. madde için de geçerli olduğundan, Yasanın 13(1) maddesinin tek amacının fesih ihbarında yer alan nedenlerin haksız olup olmadıklarının mahkemece tespit edilerek, Yasanın 13(3) maddesine işlerlik kazandırmak olduğu sonucuna ulaşmamız- kaçınılmazdır. Bunun sonucu olarak, feshin geçersizliğini sağlamak için fesih bildiriminden itibaren 75 gün içerisinde mahkemeye müracaat edilmesi yasal zorunluluktur. Bu durumda, Alt Mahkemenin mehaz Yasadaki farklı düzenleme, uygulama veya içtihatları d-ikkate alarak farklı bir sonuca ulaşması beklenemezdi.

Alt Mahkemenin yaptığı değerlendirme ve vardığı sonuçta hata olmadığından, Davacının istinafının reddi gerekmektedir.

NETİCE:

Yukarıdakiler ışığında istinaf reddedilir.

İstinaf masraflarını İst-inaf Eden/Davacı ödeyecektir.



Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç Yargıç Yargıç

19 Ekim,2017











9






Full & Egal Universal Law Academy