Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 100/2009 Dava No 35/2015 Karar Tarihi 12.10.2015
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 100/2009 Dava No 35/2015 Karar Tarihi 12.10.2015
Numara: 100/2009
Dava No: 35/2015
Taraflar: Sezen Kasapoğluları ile Feriha Özöğmen arasında
Konu: Şahadet - Şahadetin değerlendirilmesi- İkrar (Admission) - Beyanların ikrar niteliğinde ve/veya ispatlanması gerekmeyen, kabul edilmiş bulgu olup olmadığı.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 12.10.2015

-D. 35/2015 Yargıtay/Hukuk No : 100/2009
(Lefkoşa Dava No: 5695/2005)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti: Ahmet Kalkan, Emine Dizdarlı, Gülden Çiftçioğlu.


İstinaf eden: Sezen Kasapoğluları, Köşklüçiftlik - Lefkoşa.
-(Davacı)

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Feriha Özöğmen, Lefkoşa.
(Davalı)



A r a s ı n d a.



İstinaf eden namına: Avukat Yusuf Tekinay
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Şaziye Pek Kasımoğlu



Lefkoşa Kaza M-ahkemesi Başkanı Hüseyin Besimoğlu'nun 5695/2005 sayılı davada, 30.10.2009 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.



-----------------




H Ü K Ü M


Ahmet Kalkan : İstinaf Eden/Davacı, Lefkoşa Kaza Mahkemesin-in, Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı aleyhine verdiği hükümde tazminat miktarını az bularak bu istinafı dosyaladı.

İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

İstinaf Eden/Davacı bundan böyle sadece Davacı, Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı ise sadece Davalı olarak anılacak-tır.

Davacı ile Davalı arasında 18.11.2003 tarihinde yazılı bir sözleşme aktedildi(Emare No.1).

Konu Sözleşmeyi Davacı şahsen, Davalı adına ise vekili imza etti.

Emare No.1 Sözleşmeye göre Davalı adına kayıtlı bulunan Lefkoşa Ortaköy'de Büyük Kıraç m-evkiinde Blok E, Pafta No: XXI, Harita No.21.W.2, Parsel 948 ve 949 sırasıyla 1150 ve 1151 koçan No.lu arsaların 75,000 stg karşılığında Davacıya satılması konusunda taraflar anlaştılar.

Sözleşmeye göre, Davacı Sözleşmenin imzalandığı 18.11.2003 tarihind-e Davalıya 25,000 stg peşin, mütebaki borcunu ise 1.1.2004 tarihinden itibaren aylık 2000 stg.lik taksitlerle ödeyecekti.

Davacı, 1.12.2005 tarihine kadar her iki arsanın bedeli olan 75,000 stg.ni Davalıya bir tamam ödedi.

Emare No.1 Sözleşme ile Sözle-şmeye konu 2 arsasını Davacıya satmayı kabul eden Davalı, satış bedeli olan 75,000 stg.ni bir tamam almış olmasına rağmen, mezkûr taşınmaz malların devrini Davacıya yapmaktan imtina etti.

Davalının arsaların devrini yapmaması üzerine Davacı, Davalı aleyh-ine bu istinafa konu Davayı ikame etti ve Davalıdan ödediği 75,000 stg.nin faizleri ile birlikte geri ödenmesini ve tazminat talep etti.

Davalının müdafaa dosyalaması ve layihaların teatisi sürecinde taraflar usul kurallarının gerektirdiği işlemleri yaptı-lar.

Taraf Avukatları 5.5.2009 tarihinde duruşmaya başlamadan önce Mahkemeye aşağıdaki beyanda bulundular:

"Av.Yusuf Tekinay: Muhterem Mahkeme tanık çağırmadan önce
bu dava ile ilgili geçtiğimiz safhalarda Muhterem Meslektaşım ile yapmış olduğumuz baz-ı (admissionlar) vardır. Uygun görürseniz efendim, onları özetleyeyim ki, bu hususta duruşmamız gereksiz yere uzamasın.
Bu ihtilâfsız olgular 6.2.2008 tarihinde Muhterem Meslektaşım ve bizim tarafımızdan yapılan mutabakat sonucu.
Davacı ile Davalı arasınd-a akdeylenen 18.11.2003 tarihli bir mukavelenin var olduğu ve tüm mukavelenin şartlarına ilişkin bir mutabakattır. Bunu bilahare emare yapacağız efendim.
Uzlaşı mezkur Satış Mukavelesi gereğince Davalıya 18.11.2003 ve 7.12.2005 tarihleri arasında yapılmas-ı gereken tüm ödemelerin yapıldığı ve ödeme tarihleri ve ödeme miktarları ihtilafsızdır.
Keza, bir ihtilafsız husus da 8.5.2007 tarihinde bu dava ikame edildikten sonra Muhterem Mahkemenin direktifi ile yapmış olduğumuz bilirkişi araştırmasında davaya kon-u 2 adet arsanın toplam değerinin 250,000 stg olduğu hususunda uzlaştık ve bu dava konusu 2 adet arsanın halen daha Davalı adında bulunduğu ve Davalının mal sahibi olduğu hususlarında uzlaştık.
İhtilâfsız olgular bunlardır efendim.
Av.Şaziye Pek: Efendi-m, haklarıma halel gelmeksizin kabul
ederim"(Mavi 49).


Bu beyandan sonra Davacı Avukatı, sırasıyla tanıklarını çağırmaya başladı. Davacının 2. Tanığı Aykut Mazhar, yukarıdaki beyanlara konu 14.5.2007 tarihli değerlendirme raporunu, Emare No.3 ola-rak sundu. Konu rapor ibraz edilirken, Davalı Avukatı şöyle bir beyanda bulundu:




"Av.Şaziye Pek: Bu safhada emare sunulmasına itirazım
olacak çünkü Talep Takririndeki talep ettikleri rakamlardan daha fazla bir değerlendirme yapılmıştır. Haklarım s-aklı kalmak koşuluyla itirazım yoktur(Mavi 83).


Davacı bu tarihten sonra davasını kapatmıştır.

Davalı Avukatı sıra kendisine geldiğinde, sırasıyla Davalının kızları Özlem Özöğmen ve Ayşe Soydan'ı tanık çağırdıktan sonra, 3. Tanık olarak emekli Lefkoş-a Tapu Amiri Sümer Yükseler'i tanık olarak çağırdı ve bu Tanığın hazırladığı değerlendirme raporunu itirazsız Emare No.5 olarak Mahkemeye sundu (Mavi 160).

Davalı davasını kapattıktan sonra, 30 Ekim 2009 tarihinde kararını okuyan Alt Mahkeme, Davalının s-özleşmeyi 1.12.2005 tarihinde ihlal ettiği bulgusunda bulunduktan sonra,arsaların değeri konusunda her iki tarafın çağırdığı tanıkları değerlendirdi ve Davalı Tanığı Sümer Yükseler'in şahadetine itibar ederek, Davacı lehine, Davalı aleyhine aşağıdaki gibi -hüküm verdi:

75,000 stg talep,
75,000 stg üzerinden hüküm tarihinden itibaren yasal faiz,
55,000 stg zarar-ziyan ve 10,000 TL dava masrafı.

Davacı, Alt Mahkemenin hükmüne karşı bu istinafı dosyaladı.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

İstinaf ihbarnamesinde 9 is-tinaf sebebi bulunmakla birlikte, Davacı Avukatının istinaftaki hitabında 2 ana başlık altında ele aldığı istinaf sebeplerini, aşağıdaki gibi tek başlık altında incelemeyi uygun bulduk.

Buna göre:

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının ibraz ettiği şahadete it-ibar etmemek ve zarar-ziyanı 250,000 stg üzerinden 175,000 stg olarak saptamamakla hata etti.


TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Davacı Avukatı istinaftaki hitabında, özetle: Bu istinafın konusunun sadece tazminat ile ilgili olduğunu, Alt Mahkemenin di-rektifi doğrultusunda hem Davacı hem de Davalının konu arsalar ile ilgili birer rapor elde ettiklerini, dava yönetimi kurallarının o tarihlerde uygulanabilir olmaması nedeniyle bunların kaydının yapılmadığını ve taraflara duruşmadan önce sunulmadığını, bun-unla beraber duruşmaya başlamadan önce arsaların değerinin 250,000 stg olduğunu ihtilâfsız olgu olarak zabta geçirdiklerini, Davalı Avukatlarının bunu kabul ettiğini, buna rağmen, Alt Mahkemenin zarar-ziyanı saptarken admissionları dikkate almayarak bu mik-tarın gerisine gitmekle hata ettiğini, Alt Mahkemenin tarafların beyanlarına uygun şahadeti göz ardı edip Davalının değerlendirme konusunda ibraz ettiği şahadeti, Davacının ibraz ettiği şahadete tercih etmesinin hata olduğunu, dolayısıyla Alt Mahkemenin 17-5,000 stg zarar-ziyan tespit etmesi gerekirken, 55,000 stg zarar-ziyan saptamakla hata ettiğini ileri sürerek, istinafın kabulunü talep etmiştir.

Davalı Avukatı ise hitabında, özetle: Alt Mahkemenin hükmünde belirttiği tüm miktarların Davacıya ödendiğin-i, bugün itibarıyla hükmün tatmin edildiğini, zapt-ı dava aşamasında Davacı Avukatı ile aralarında arsaların o gün itibarıyla değerinin 250,000 stg olduğu konusunda bir konuşma olduğunu ancak bu konunun admission olarak kabul edilemeyeceğini, Mahkemenin bu- konuda bulgusu olmadığını, Mavi 49'da belirtilen sözlerin arsa değerini kabul ettikleri anlamına gitmeyeceğini, geçmişte yapılan bir konuşma olarak haklarına hâlel gelmeksizin kabul ettiğini, nitekim duruşmaya başladıklarını ve Davacının sunduğu raporun a-bartılmış olduğunu ispatladıklarını, Alt Mahkemenin kararının hatalı olmadığını, bu nedenle istinafın reddedilmesi gerektiğini ileri sürdü.

İNCELEME:

İstinaf sebeplerini, tarafların iddia ve argümanlarını inceleyip değerlendirdik.

I. Muhterem Alt Ma-hkeme, Davacının ibraz ettiği şahadete
itibar etmemek ve zarar-ziyanı 250,000 stg üzerinden
175,000 stg olarak saptamamakla hata etti.

Bu meselede öncelikle tarafların duruşmaya başlamadan önce yaptıkları beyanların ikrar niteliğinde ve/veya is-patlanması gerekmeyen kabul edilmiş olgu olup olmadığını incelememiz gerekmektedir.

Olgular kısmında belirttiğimiz gibi, Davacı Avukatı duruşmaya başlamadan önce, sair hususlar yanında, dava konusu arsaların toplam değerlerinin 250,000 stg olduğu konusu-nda uzlaştıkları hususunu ihtilafsız olgu olarak Mahkemeye beyan etmiş, Davalı Avukatı da haklarına halel gelmeksizin yapılan beyanı kabul etmiştir.

Layihalarda açıkça kabul edilen hususlar dışında kalan bir olgunun, beyan suretiyle karşı taraf bakımında-n ispat edilmesi gerekmeyen, ikrar nitelikli olgu olarak kabul edilebilmesi için açık ve kesin bir ifadeyle belirtilmesi ve Mahkemenin ihtilafsız olgular ile ilgili bulgu yapması gerekmektedir. Daha açık bir ifadeyle "haklarıma halel gelmeksizin kabul eder-im" şeklindeki bir beyan ikrâr (admission) niteliğinde beyan olarak kabul edilemez.

Huzurumuzdaki istinafa konu davada, Davalı, Müdafaa Takririnde, arsaların değeri ile ilgili iddiaları kesin bir ifadeyle kabul etmemiş, reddetmiştir. Bu anlamda layihalar- bakımından arsaların değeri konusunda ikrar nitelikli beyan bulunmamaktadır. Layihalardaki duruma göre, Davacının talep ettiği gibi 175,000 stg zarar-ziyana hükmedilebilmesi için, konu arsaların piyasa değerinin 250,000 stg olduğunun ispatlanması gerekmek-tedir.

Davacı Avukatı, duruşmadan önce yapılan beyan sonucunda, arsaların 250,000 stg değerinde olduğu olgusunun Davalı Avukatınca ihtilâfsız olgu olduğunun kabul edildiğini ileri sürmektedir.

Dava tutanaklarına göre, ne duruşmaya başlamadan ne duruşma-ya başladıktan sonra beyan edilen hususların Mahkeme tarafından ihtilafsız olgu olarak kaydedildiğini veya bu konuda bulgu yapıldığını saptadık.

Davacı Avukatı ihtilâfsız olgu olduğunu iddia ettiği hususları ispat için tanık çağırdı ve değerlendirme rapo-runu Emare No.3 olarak ibraz etti. Davalı Avukatı değerlendirme raporuna başlangıçta itiraz etti ama daha sonra haklarına halel gelmeksizin ibrazını kabul etti(Mavi 83). Sıra Davalıya geldiğinde, Davalı Avukatı, kendi değerlendirme raporunu Davacı Avukatın-ın itirazı olmadan ibraz etti. Duruşma süresince taraflar raporların içeriği ile ilgili tanıkları istintak ettiler ve karşı iddialarda bulundular.

Davacı Avukatı, duruşmanın hiçbir aşamasında, ihtilâfsız olduğunu ileri sürdüğü hususlar hakkında şahadet s-unulmasına, karşı iddia ileri sürülmesine itiraz etmediği gibi, Mahkeme bu konuda taraflara herhangi bir ikazda bulunmadı.

Buna göre, duruşmadan önce yapılan beyan ikrar niteliğinde kabul beyanı olarak nitelendirilemeyeceğinden, Alt Mahkeme, huzurundaki -şahadeti bir bütün olarak değerlendirmek ve o şekilde sonuca ulaşmakla hata etmedi. Dava Yönetimi İlkeleri bu meselede uygulanamayacağından, Dava Yönetimi İlkelerine temas etmemiz gerekmemektedir.

Bu safhada, Alt Mahkemenin şahadeti değerlendirirken, hat-a yapıp yapmadığını incelememiz gerekmektedir.

Yargıtayın açıkça hata yapılmadığı müddetçe şahadeti değerlendiren Alt Mahkemenin şahadet ile ilgili bulgularına müdahale etmediği çok bilinen bir prensiptir.

Alt Mahkemenin kararını incelediğimizde, karar-da doğru prensiplerin uygulandığını, tüm şahadetin karşılaştırılarak değerlendirildiğini, Alt Mahkemenin malların değerlendirilmesi bakımından Davalı Tanığı Sümer Yükseler'in şahadetini Davacı Tanığı Aykut Mazhar'ın şahadetine tercih etme nedenlerini açıkç-a belirttiğini müşahade ettik. Alt Mahkemenin dava konusu gayrimenkullerin rayiç bedeli ile ilgili bulgusunda hata yaptığına ikna olmadık.




Mevcut durumun sonucu olarak, İstinaf Eden/Davacının istinafının reddi gerekmektedir.


SONUÇ:

Tüm yukarıdaki-ler ışığında istinaf reddedilir.

İstinaf masrafları İstinaf Eden/Davacı tarafından ödenecektir.




Ahmet Kalkan Emine Dizdarlı Gülden Çiftçioğlu
Yargıç Yargıç Yargıç




12 Ekim, 2015











9
-





Full & Egal Universal Law Academy