Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/173 Esas 2018/556 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/173
Karar No: 2018/556
Karar Tarihi: 22.11.2018

Ceza Genel Kurulu 2017/173 E. , 2018/556 K.
"İçtihat Metni"


Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 14. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 688-58


Sanık ...'in çocuğun basit cinsel istismarı suçundan TCK’nın 103/1-a, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan TCK’nın 109/1, 109/3-f, 109/5, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin Çeşme Asliye Ceza Mahkemesince verilen 09.12.2012 tarihli ve 688-58 sayılı hükümlerin sanık müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yüksek 14. Ceza Dairesince 14.10.2015 tarih ve 8386-9323 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 30.12.2016 tarih ve 241894 sayı ile;
“...23.04.1993 doğumlu olup suç tarihi olan 10.08.2009 günü itibariyle 17 yaşının içinde olan mağdurun çalıştığı Ilıca Canan Eczanesinden saat 22.00 sıralarında evine gitmek için ayrıldığı ve her zaman yaptığı gibi eczanenin önünden dolmuşa bindiği, yolculuğun sonuna doğru oturduğu Çınar sitesinde inmek istediğini adını İbrahim olarak bildiği dolmuş şoförüne söylediği, şoförün kendisine dönüşte inersin şeklinde cevap verdiği, mağdurun tekrar inecek var demesine rağmen sanığın mağduru indirmeden yoluna devam ettiği, Ildırı Köyüne kadar bu şekilde yolculuğun devam ettiği, burada tüm yolcuların araçtan inmesinin ardından sanığın tekrar, araçta yolcu bulunmaksızın Çeşme istikametine dönmek için harekete geçtiği, yolda İmbat Sitesi yakınlarına kadar geldikleri, burada sanığın aracını yolun kenarına çektiği ve aracın ışıklarını söndürdüğü, araçta en arka koltukta oturan mağdurun yanına geldiği ve mağdurun ismini sorduğu, yanındaki koltuğu oturduğu, bir eli ile mağdurun sağ yanağını okşadığı, sonrasında elleri ile mağdurun elbisesinin üzerinden göğüslerine dokunduğu, bu esnada mağdurun evine geç kaldığını anlayan babası müştekinin yanındaki tanık ... ile bir araçla kendisini aramaya çıktığı, yolda dolmuşun hizasına geldiklerinde aracı durdurup baktığında araçta kızı ile sanığı gördüğü, mağdurun 'babamlar' demesi üzerine sanığın hemen aracı çalıştırıp hareket ettiği bu sırada müştekinin dolmuşun kapısını açmaya çalıştığı, bir süre bu şekilde dolmuşun ilerlediği, ardından müştekinin yere atladığı, sanığın mağdur ile birlikte bir süre daha gittikten sonra mağduru yolda Burcu Sitesinin önünde indirdiği kabulü ile sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi iki hekim tarafından düzenlenen 27/10/2009 tarihli 'Medikolegal Değerlendirme Raporunda' mağdurun beden ve genital bölge muayenesi kabul etmediği için yapılmadığı, ancak olayın öyküsü ve alınan anamnezinden de anlaşılacağı gibi iddia edilen eylemin beden sağlığını bozucu nitelikte bir sonuç doğurmayacağı,
Ruh sağlığının değerlendirilmesi sonucu.....ın maruz kaldığı cinsel istismar sonucu uluslararası tanı ölçütlerini karşılayacak ruhsal bir hastalığı bulunmadığı, ancak belirti düzeyinde ruhsal etkilenmesinin olduğu, olayın kısa süre önce yaşanmış olmasının da etkisiyle henüz psikiyatrik bozukluk gelişmeyebileceği, söz konusu olayın travmatik etkisi nedeniyle süreç içersinde hastanın ruh sağlığı açısından risk alanda olabileceği,
Bu nedenle olgunun çocuk psikiyatrisi polikliniğinde izleminin yapılması gerektiği, izlem sonucunda ilgili anabilim dalı tarafından değerlendirme raporunun gönderileceği,
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nın raporuna göre hastanın işlenen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin de yaşının gerisinde olduğu, tıbbi kanaatine varıldığı' bildirilmiştir. Aynı raporda ayrıca mağdureye yapılan WISC-R zeka testi sonucunda 'hafif derecede mental retardasyon' tespit edildiği bildirilmiştir.
Mağdure hakkında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh SağlığıAnabilim Dalı öğretim üyesi iki hekim tarafından düzenlenen bila tarihli raporda ise mağdure ...'ın 'hafif düzeyde zeka geriliği' izlenimi verdiği, olay nedniyle beden ve ruh bakımından kendsini savunmayacak durumda olduğunun bildirildiği görülmüştür.
CMK 236/3 maddesi gereğince mağdurun ifadesinin alınması sırasında duruşmada hazır bulundurulan psikolojik danışman .... Esen'in 19.02.2010 günlü oturumda 'benim gördüğüm kadarıyla mağdurun tepkileri ve ifadeleri normaldir mental detardasyon ancak zeka testi yapılarak saptanmış olabilir, bu sözel ve performans olarak iki bileşenden saptanır ben şuan sözel olarak ifadelerini iyi buldum performansı zayıfsa ikisinin ortalaması olarak bu sonuç çıkabilir,ben mağdurun işlenen bu suça karşı kendisini savunabilcek durumda olduğunu düşünüyorum, fiziksel olarakta karşı koyabilecek durumdadır ancak orta veya ağır durumlarında karşı koyamama söz konusu olabilir' şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sanık hakkında uygulanan TCK.nun 103/1-a maddesi, mağdure gibi 15 yaşını ikmal edip 18 yaşının bitirmemiş olanlar yönünden 'fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış'ın çocuğun cinsel istismarı niteliğinde olduğunu, 15 yaşından küçükler ve 15 yaşının tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklar dışında kalan çocuklara karşı 'sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar' çocuğun cinsel istismarı suçuna vücut vereceğini hüküm altına almıştır.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi iki hekim tarafından düzenlenen 27.10.2009 tarihli 'Medikolegal Değerlendirme Raporu'nda mağdureye yapılan WISC-R zeka testi sonucunda 'hafif derecede mental retardasyon' tespit edildiği bildirilmiş, mağdurenin işlenen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin de yaşının gerisinde olduğu belirtilmiş olmakla birlikte işlenen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin olup olmadığının açık bir şekilde ifade edilmediği, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi iki hekim tarafından düzenlenen bila tarihli raporda belirtilen mağdurenin beden ve ruh bakımından kendini savunmayacak durumda olduğuna dair tespit ile de duruşamda dinlenen uzman beyanın çeliştiği görülmüşütr. Yerel mahkeme mağdurede tespit edildiği bildirilen haifi düzeyde mental retardasyonun fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldırıp kaldırmadığını hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde tespit ettirip böyle bir durum var ise bu durumun hekim olmayanlarca da anlaşılıp anlaşılamayacağına dair raporunu aldırdıktan sonra bir hüküm kurmak yerine,mağdurenin işlenen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin de yaşının gerisinde olduğu şeklindeki muğlak ifadeye ve hafif derecede mental retardasyon tanısı ile pek de uyuşmayan beden ve ruh sağlığı bakımından kendinin savunamayacak durumda olduğuna ilişkin rapora itibar ederek sanık hakkında hüküm kurmuştur. Mağdurenin evinin bulunduğu yerde inmek istediği halde sanığın indirmediğine dair beyanının tanık ...'ın anlatımları ile doğrulanmaması,bu sırada minbüste birden fazla kişinin bulunduğunun sanık, mağdure ve tanık anlatımları ile sabit olması karşısında, sanığın her iki suçtan da mahkumiyetinin ancak mağduredeki hafif düzeydeki zeka geriliğinin maruz kaldığı fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldırmış ve bu durumun da hekim olmayanlarca anlaşılabilir olmasına bağlıdır. Bu nedenle hükümlerin bozulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Kabule göre ise; dosyadaki delillerin sanığın mahkumiyetine yere derecede olmaması nedeniyle de mahkumiyet hükümlerinin bozulması gerektiği" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece, 15.02.2017 tarih ve 2-680 sayı ile itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1-Sanığın basit cinsel istismar suçuna vücut veren eylemleri gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin,
2-Sanığa atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve basit cinsel istismar suçlarının değerlendirilmesi kapsamında mağdurenin rızasının bulunup bulunmadığının,
3-Rızasının bulunduğu sonucuna ulaşılırsa; katılan hakkında, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin bulunup bulunmadığının, algılama yeteneğinin mevcut olmadığı kabul edilirse ayrıca TCK'nın 30/1. maddesindeki hata hükmünün değerlendirilmesi bakımından katılandaki rahatsızlığın hekim olmayan kişilerce anlaşılıp anlaşılamayacağı hususlarında rapor aldırılmasının gerekip gerekmediğinin,
4-TCK'nın 109/3-f maddesinin uygulanması açısından çocuk mağdure hakkında, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olup olmadığının belirlenmesi için rapor aldırılmasına gerek olup olmadığının,
Belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Mağdure ...’ın suç tarihi itibarıyla 17 yaşının içinde bulunduğu, sanık ...’in ise 19 yaşı içinde olup geçimini dolmuş şoförlüğü yaparak sağladığı,
Ilıca beldesindeki bir eczanede çalışan ve her gün aynı saatte dolmuşla eve dönen mağdurenin geç kalması üzerine, durumdan endişe eden babası şikâyetçi ...’ın yanında tanık ... de olduğu halde minibüs güzergahında mağdureyi aramaya başladığı, yol kenarında park halinde ışıkları kapalı bir minibüs gördüğü, sormak amacıyla yaklaştığında mağdurenin minibüs içinde olduğunu fark ettiği, bu esnada sanığın şoför koltuğuna geçerek dur ikazlarına rağmen aracı hareket ettirmesi üzerine kapıya asılan şikâyetçi ....'un 10-15 metre sürüklendikten sonra kapıyı bırakmak zorunda kaldığı ve sanığın 5 dakika kadar yol aldıktan sonra mağdureyi yol üzerinde indirdiği, şikâyetçinin yaklaşık 500 metre ilerde mağdureyi bulması üzerine kolluğa müracaat ederek sanıktan şikayetçi olduğu,
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilimdalı tarafından düzenlenen medikolegal değerlendirme raporuna göre; mağdurede hafif mental retardasyon saptandığı, mağdurenin maruz kaldığı cinsel istismar nedeniyle uluslararası tanı ölçütlerini karşılayacak ruhsal bir hastalığının bulunmadığı, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin ise yaşının gerisinde olduğu,
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Anabilim Dalı tarafından düzenlenen rapora göre; mağdurenin hafif düzeyde zeka geriliği izlenimi verdiği ve bahsi geçen olayda beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olduğu,
Kovuşturma evresinde mağdurenin beyanı alınırken hazır bulunan uzman bilirkişinin, mağdurenin tepkileri ve ifadelerinin normal olduğunu, mental retardasyonun ancak zekâ testi yapılarak saptanmış olabileceğini, bu durumun sözel ve performans olmak üzere iki bileşen üzerinden belirleneceğini, mağdurenin sözel ifadelerinin iyi olduğunu ancak performansı zayıf bulunmuş ise ikisinin ortalaması olarak bu sonucun çıkabileceğini, mağdurenin işlenen bu suça karşı kendisini savunabilecek durumda olduğunu beyan ettiği,
Çeşme Devlet Hastanesince düzenlenen rapora göre; şikâyetçi ....'un sol ayağı üstünde sıyrıkların bulunduğu,
Anlaşılmıştır.
Mağdure ... kollukta; Ilıca beldesinde bulunan bir eczanede çalıştığını, olay günü her zaman olduğu gibi saat 22.30 sıralarında işten çıkıp minibüs beklemeye başladığını, bir süre sonra şoförlüğünü sanığın yaptığı minibüse bindiğini, sanığın arkasındaki koltuğa oturduğunu, ilk bindiği esnada aracın dolu olduğunu, ineceği yere yaklaştığında ise 5-6 kişinin bulunduğunu, sonrasında “Çınar sitesinde inecek var” diye seslendiğini, ancak aracın durmadığını, ardından tekrar inmek istediğini söylediğini, fakat sanığın oralı olmadığını, ineceği yeri bayâ geçtikten sonra sanığın “Dönüşte inersin, hem konuşuruz” dediğini, Ildır köyüne kadar kendisini götürdüğünü, orada 20 dakika kadar beklediğini, bu sırada araçta kimse olmadığını, sanığın nerede çalıştığı ve kaçta çıktığı hususlarında sorular sorduğunu, ardından tekrar Alaçatı beldesine doğru hareket ettiklerini, araç çalışmadığı için yolcu bulunmadığını, sanığın Yuvam sitesi yanında aracı durdurduğunu, yaklaşık 20 dakika burada beklediklerini, bu süre içinde sanığın kendisini taciz edip sarkıntılık yapmaya çalıştığını, o sırada “Yanımıza araç durdu” dediğini, kendisinin başını öne eğip şoför koltuğuna geçtiğini, başını kaldırıp sanığa babasının geldiğini söylediğini, bunu duyan sanığın aracı çalıştırıp harekete geçtiğini, babasının sürüklendiğini görmediğini, sanığın 500 metre ilerde kendisini indirdiğini, sonrasında babasının yanına geldiğini, alıkonulduğu süre içinde sanığın kendisine cebir-şiddet uygulamadığını, kendisini zorla aracında alıkoyan, taciz edip sarkıntılık yapan sanıktan şikâyetçi olduğunu,
Savcılıkta; işten çıktığını, her gün işe minibüsle gidip geldiği için adını İbrahim olarak

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.