Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/992 Esas 2016/348 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2016/992
Karar No: 2016/348
Karar Tarihi: 11.10.2016

Ceza Genel Kurulu         2016/992 E.  ,  2016/348 K.
"İçtihat Metni"



Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 17.12.2012
Sayısı : 331-449

Sanıklar ... ve ...'ın yağma suçundan TCK'nun 149/1-c-h, 168/3, 62/1 ve 53/1. maddeleri gereğince 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatlerine ilişkin Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 17.12.2012 gün ve 331-449 sayılı hükmün, sanıklar müdafileri ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 28.10.2015 gün ve 16877-44253 sayı ile yağma suçundan verilen hükmün onanmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükmün ise;
"Katılanlar .... ve ..... aşamalardaki anlatımlarına göre, olay günü gecesi İstanbul-Ulus istikametinde kiraladıkları 06 ...... plaka sayılı araç ile seyir halinde iken, aynı istikamette idarelerindeki 06..... ve 06 ..... plaka sayılı araçlarla seyir halinde olan sanıkların, ani fren yapmaları ve bu nedenle araçlarında hasar oluştuğu gerekçesi ile kendilerini sıkıştırıp durdurdukları, aşağıya indirerek alınan adli muayene raporlarına göre basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte dövmek suretiyle yaralayarak hasar bedelini istedikleri, paralarının olmadığını söylediklerinde alkollü olduklarını iddia edip araçlarına binmelerine izin vermeyerek, kendi araçlarına bindirip Ulus'taki Yapı Kredi Bankasına ait bankamatiğe götürdükleri, burada katılan ...'ın hesabından 630 Lira çektirip 610 Lirasını aldıkları, dosya kapsamından olayın 27.08.2012 günü saat 23.30 sularında başladığı, katılan ...'a ait Yapı Kredi Bankasına ait hesap kartından yapılan incelemede 630 Lirasının 28.12.2012 tarihinde çekildiği, buna göre para çekme işleminin saat 12.00'den sonra yapıldığı ve aradaki geçen süre dikkate alındığında, sanıkların para çekme işlemi için katılanları zorla araçlarına bindirip istedikleri parayı tahsil edene kadar katılanların özgürlüklerini kısıtladıkları bu suretle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu sübut bulduğu halde mahkumiyetleri yerine yazılı gerekçelerle beraatlerine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 02.05.2016 gün ve 115066 sayı ile;
"I- Sanıkların süreçte mağdurlara yönelik olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işledikleri sübut bulmamıştır.
Olay gecesi yönetiminde bulunan 06 ..... plaka sayılı araçla İstanbul yolunu müteakiben Ulus istikametine doğru seyir halinde olan sanık ... yönetimde bulunan, içinde davanın diğer sanığı olan ...'ın yolcu olarak bulunduğu Honda Cıvıc model araçla; mağdur ...'ın yönetimde bulunan ......Oto Kiralama firmasından kiralanmış Fiat Doblo model 06 ..... plaka sayılı kamyoneti sollamaya başlamış; çok şeritli yolda seyir halinde olan ... aracıyla o anda seyir halinde olan araç sürücülerinin hayatlarını riske sokan bir tarzda otoyolda slalom yapmaya devam etmiş, kendisini geçmek üzere olan sanık ...'nın aracının önüne direksiyon kırmış; ciddi bir kaza olgusuyla karşı karşıya kalan sanık ... direksiyon ve fren önlemine başvurmuş, otoyol kenarında bulunan bariyerlere aracını sürtmüş, aracında hasar meydana gelmiştir.
Araçlarda meydana gelen maddi hasarlar konusunda herhangi bir bilimsel donanım sahibi olmayan; bu konuda teknik ve mekanik bilimsel yeterlikleri şüpheli, kolluk görevlileri ...,..... tarafından düzenlenmiş 28.08.2012 tarihli 'Görgü ve Tespit Tutanağı' başlıklı tutanak içeriğine yansıtılan 06.....plaka sayılı 2011 Model ......otonun bağlantı noktalarının üst uç kısmının dışarı çıkık olduğuna, ancak tamponda ve otoda çarpma ve sürtme izinin olmadığına ilişkin belirlemeyi bilimsel veri olarak, kanıt olarak kabul etmek mümkün değildir. Soruşturma evresinde teknik, uzman bir servisten incele yaptırılma olanağı varken, soruşturma makamı bu konuda yöntem hatası yaparak sanıklar lehine olan hasar iddiasını nesnel, bilimsel bir yöntem çerçevesinde soruşturmanın genişletilmesine konu yapmamıştır.
Mağdurun alkollü olmadığına ilişkin raporu olaydan uzunca bir süre sonra alınmıştır. Mağdurların bu süre zarfında kanlarındaki alkol miktarını sıfırlayacak bir yönteme başvurmaları mümkündür. Mağdurlar olay yerine kolluk görevlilerini çağırmak istememişlerdir. Cep telefonlarıyla kolluktan olayın sıcağı sıcağına yardım isteme olanakları varken bu yola başvurmamışlardır.
Mağdur ...'ın olay günü ve saatinde kasti davranışlarıyla, muhtemelen alkollün etkisiyle, kasten tehlikeye soktuğu, TCK'nın 179. maddesine aykırılık yaratacak sonuçta tehlikeli bir biçimde araç sevk ve idare ettiği bir olgudur.
Sanık ...'ın olay gün ve saatinde, mağdur ...'dan kaynaklanan TCK'nın 29. maddesi bağlamında haksız tahrik teşkil edecek bir davranışın yarattığı, öfkenin etkisi altında sinirlerine hakim olmadığı, davanın diğer sanığı Dilaver'le birlikte olay yerinde araçla kaçan mağdurları Yenimahalle Köprü civarında kıstırıp durdurdukları, mağdurları basit tıbbi tedaviyle giderilebilecek ölçekte darp ettikleri diğer bir olgudur.
Tehlikeli bir biçimde araç sevk ve idare eden, sanık ...'ın aracında hasar oluşmasına neden olan mağdur ..., mağdur ...'la sanıklar arasında bir husumet ve düşmanlığın oluştuğu diğer bir olgudur.
Maddi hasarlı trafik kazalarında kazanın taraflarının önce hararetli bir tartışma yaptıkları, birbirlerine karşı hakaret ve tehdit ihtiva eden sözlere başvurdukları, kavga ettikleri; daha sonra sakinleşerek aralarında anlaştıkları; bazen de tarafların medeni ölçüler içinde sinirlerine hakim olarak, olay yerine trafik polisini çağırmadan hasarın giderimi konusunda anlaşmaları toplumsal hayatta mümkün, sıkça rastlanan bir durumdur.
Süreçte mağdurların, sanıkların kendilerine yönelik olarak hakaret ve tehdit söylemine başvurduklarına ilişkin bir açıklamaları da olmamıştır.
Olayda tarafsız kamu tanığı yoktur. Mağdurlar araçlara zorla bindirildiklerini iddia etmişlerdir. Yapı Kredi Bankasına ait bankamatik, günün her saatinde insan, araç, kolluk görevlisi trafiğinin yoğun olduğu bir mahalde bulunmaktadır. Zorla hürriyetinden alıkonulan bir kimse, esaretten kurtulmak için uygun şartlarda kaçma, çevrede bulunan insanlardan yardım isteme gibi reflekslere başvurur. Mağdurlar bankamatiğin bulunduğu mahalde insanlardan yardım istememişler, imdat çığlığı atmamışlar veya kaçma olanakları varken neden kaçmamışlar, neden hemen kolluktan yardım istememişlerdir? Bu durum mağdurlarca açıklanması gereken bir durumdur. Mağdurların olay yerine zorla götürüldükleri iddiası kanıtlanmamıştır.
Mağdur ...’ın kovuşturma evresinde tespit edilen ‘(...) Tolga gelerek arabanın içinde iken bana vurmaya başladı, ‘hem arabaya vuruyor hem kaçıyorsunuz’ dedi, diğer sanık ... de arkadaşım Nurullah'a saldırıyordu, sanıklar çok sinirli idiler, sanki kriz geçiriyorlardı, sanık ... daha sonra olay yerine geldi, arabalarına hasar verdiklerini söyleyerek sanık ... 150 Lira istedi, daha sonra sanık ... tamirci ile konuştu 700 Lira tutar deyince sanık ... arabası kaydığı için ön balataları ve arka balatalarında hasar olduğunu söyledi, bunun üzerine ben baskı altında hep birlikte bankamatiğe gittik, sanık ... tüm paramın çekilmesini istedi, 630 Liram vardı, sanık ... 'bu kadar fazla' dedi, 630 Lirayı çektim, sanık ...'ya verdim, bu arada sanıklar araba kiralama şirketi sahibi ile görüştüler, olayın olduğu ruh hali ile beni de görüştürdüler; arabayı bırakmamı istedi, arabayı bıraktım, o anda oto kiralama şirketinin sahibi ile görüştüm, ancak hiçbir şey anlamadan arabayı sanıklara bıraktım...’ biçimindeki anlatımıyla;
Nitekim mağdur ...'ın kovuşturma evresinde tespit edilen: ‘(...) müşteki ...... 'kartım var' dedi, o sırada sanıklar bize vuruyorlardı, sanık ... bize vurmadı, alkollü değildik, bunun üzerine hep birlikte bankamatiğe gittik ve hesabındaki 630 Lirayı çekti, ....n hesabında o kadar para vardı, sanıklar ayrıca araba kiralama şirketinin sahibi ile görüştüklerini arabayı kendilerine vermesini söylediğini belirttiler, arabayı onlara bıraktık ve bize 20 Lira yol ücreti olarak verdiler, (...)’ biçimindeki anlatımı da kişiyi hürriyetinden yoksun kılma savının gerçek olmadığını gösteren bir durumdur.
Mağdurların hürriyetlerinin TCK'nın 109/2. maddesi bağlamında cebir, tehdit veya hileyle kısıtlanması soyut iddia boyutunda kalmıştır.
Yerel mahkeme kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşmadığına ilişkin olarak şu gerekçeye başvurmuştur:
‘Her ne kadar sanıkların, mağdurları hürriyetlerinden yoksun kıldıkları iddia edilmiş ise de, sanıkların birbirini doğrulayan anlatımları ve katılan ...'ın beyanında, sanıkların araç ile kendilerini takip etmeye başladıktan sonra camdan ellerini kollarını sallayarak durmalarını istedikleri, ayrıca sanıklardan birisinin kiralama şirketini tanıdıklarını beyan etmesi üzerine, araçlarını durdurdukları yolundaki anlatımı dikkate alındığında, sanıklar Tolga ve Dilaver'in katılanların aracını durdurmaya yönelik eylemlerinin katılanların hürriyetini tahdit etmeye yönelik olarak değil, kaza olduğu düşüncesine dayanarak kendileri ile konuşma amacına yönelik olduğu, nitekim katılanlar durduktan sonra aralarında tartışma ve itiş kalkış olduğu anlaşıldığından, sanıklar Tolga ve Dilaver'in kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak suçunu işledikleri yolunda cezalandırılmalarına yeter ve inandırıcı delillere ulaşılamadığı kanaatine varıldığından, bu suç nedeniyle her iki sanığın CMK'nun 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar vermek gerekmiştir’
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin bu konuyla alakalı gerekçesinde yer verdiği belirleme oluşa, realiteye, mevcut kanıt durumuna uygun düşen bir gerekçedir.
Taraflar arasında oluşan husumet olgusu, kuşkudan sanık yararlanır, in dubio pro reo ilkesinin sanıklar lehine mevcut kanıtlar dahilinde işletilmesi için koşullar gerçekleşmiştir.
Bu nedenlerle Başsavcılığımızca sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediklerine ilişkin Yüksek Dairenin bozma gerekçesine katılmamız mümkün değildir.
II- Sanıklar ... ve ... haklarında nitelikli yağma suçundan kurulan hüküm bakımından yapılan incelemede:
‘Daha az cezayı gerektiren hâl’ başlıklı 5237 sayılı TCK'nın 150-(1) maddesine göre: ‘Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.’
Olay günü, mağdur ...'ın karayolu güvenliğini tehlikeye düşürecek bir yöntemle araç kullandığı, bunun neticesinde sanık ...'ın aracının maddi hasar görmesine, sanıklar Tolga ve Dilaver'de bir öfke patlamasına haksız hareketleriyle, Borçlar Kanunu bağlamında haksız fiil teşkil edecek kusurlu davranışıyla neden olduğu anlaşılmaktadır. TCK'nın 150/1. maddesinde yer verilen 'hukuki ilişki' kavramını sadece alacak-borç ilişkisine indirgemek mümkün değildir.
‘Borç, geniş anlamda, bir borç ilişkisini, dar anlamda ise borçlu tarafın ödemekle yükümlü olduğu parasal değeri ya da yerine getirme taahhüdünde olduğu edimi ifade eder. Hukuki alanda kullanılışı, geniş anlamıdır. Borç ilişkisi, borçlu ve alacaklı olmak üzere iki taraf arasında bir edimin yerine getirilmesine dayanan hukuki bağdır. Edim, borçlu açısından bakıldığında borç, alacaklı açısından bakıldığında ise alacaktır. İki farklı kelime aynı davranışın iki farklı açıdan bakılması ile oluşturulmuş adlandırmalardır. Edim fiili, yapma, yapmama veyâ verme olarak üç şekilde tezâhür edebilir.
Borcun kaynakları
- Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri ( TBK Madde 1-48)
- Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri ( TBK Madde 49-76)
- Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri (TBK Madde 77-82)
Kıta Avrupası Hukuk Sistemi'nin kökeni olan Roma Hukuku'nda ‘borç’ ve ‘alacak’ kavramları yoktur. Dava kavramı vardır. Bir hakkın temin edilebilmesi için o hakka ilişkin bir dava hakkı olması gerekir.
Her borç ilişkisinde üç unsur vardır.
- Borçlu, alacaklı ile aralarındaki bir borç ilişkisi dolayısıyla bir edimi yerine getirmekle yükümlü olan taraftır.
- Alacaklı, borç ilişkisine konu olan edimin yerine getirilmesini isteme hakkına sahip olan taraftır. Bu edimin yerine getirilmesini isteme hali, borçlunun edimi kendiliğinden yerine getirmemesi halinde ortaya çıkar ve alacaklının talep hakkı olarak tanımlanır. Alacaklı bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda yasal yollara başvurarak borçlunun edimi yerine getirmesini sağlayabilir. Buna dava hakkı denilmektedir.
- Edim, borçlunun bir şey vermek, bir şey yapmak ya da bir şey yapmamak şeklindeki yükümlülüğüdür.
Sorumluluk, borçlunun malvarlığının alacaklının alacağının güvencesini oluşturmasıdır.
Borçlu borcunu ifâ etmediği takdirde alacaklı mahkemeye ya da icrâya başvurabilir.
Borcun kaynakları, taraflar arasında bir borç ilişkisi doğmasına yol açan olaylar, olgulardır. Borçlar Kanunu, borcun kaynaklarını üç grupta düzenlemiştir.
Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri (TBK Madde 1-48)
Bir hukuki işlemden doğan borçlardır.
Hukuki işlem, hukuki bir sonuç doğurmak amacıyla, irade beyanında bulunmaktır. Hukuki işlemler, irade beyanında bulunan tarafların sayısı açısından, tek taraflı hukuki işlemler ve çok taraflı hukuki işlemler olmak üzere iki grup içinde düzenlenmişlerdir. Tek taraflı hukuki işlemler, sadece bir tek tarafın -doğal olarak borçlu tarafın- irade beyanıyla hüküm ifade eden borç ilişkileridir. Bir borç ilişkisi, tek bir kişinin irade beyanıyla gerçekleşmiştir. Çok taraflı hukuki işlemler, birden çok tarafın karşılıklı ve birbiriyle örtüşen irade beyanlarıyla ortaya çıkan hukuki işlemlerdir. Günlük hayatta en sık rastlanan türü, iki taraflı hukuki işlemlerdir. Hukuk literatüründe bu tarz hukuki işlemlere sözleşmeler denilmektedir. Eski dilde akit ya da mukavele denirdi.
Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri (TBK Madde 49-76)
Haksız fiiller, Türk Borçlar Kanunu’nun 49-76. maddelerinde tanımlanmış olup, çağdaş hukuk düzeni açısından kabul edilemez tutum ve davranışlar sonucunda karşı tarafın uğrayacağı kaybı ifade etmektedir.
Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri (TBK Madde 77-82)
Çoğu kez, haksız iktisâb olarak da geçen bu hukuk terimi, herhangi bir kimsenin mal varlığının, hukuk düzeni açısından kabul edilir bir nedene dayanmaksızın, başka bir kimsenin malvarlığı zararına olacak şekilde artmasıdır.
Sanık ...'nın olay gecesi aracında meydana gelen hasarla ilgili olarak, diğer sanık ...'le birlikte gece yarsına yaklaşan bir zaman diliminde tamirciyle olası zarar konusunda görüşmeler yaptığı, kendince kafasında oluşan zarara karşılık, mağdur ...'a karşı dava ve icra yoluna başvurma olanağı varken, 'kim bu işlerle uğraşacak' mantığını işleterek, kendince belirlediği zararını karşılaması için sanık ...'le birlikte fikir ve eylem birlikteliği içinde hareket ederek mağdur üzerinde cebir uyguladığı, mağduru basit tıbbi tedaviyle giderecek ölçekte darp ettikten, mağduru cebirle, zora başvurarak ikna ettikten sonra, mağdur ...'ın Yapı Kredi Bankasında bulunan hesabından banka kartıyla 630 Lira çekmesini sağladığı, bu paranın 20 Lirasını mağdura iade ettiği anlaşılmaktadır.
Sanık, .....Tamir-Elektrik-Lastik işyeri işleteni ...'ın, aracını oluşan hasar nedeniyle tamir ettiğine, tamirat karşılığı ...'a 910 Lira ödediğine ilişkin olarak soruşturma evresinde 16.09.2012 tarih ve 044168 sayılı faturayı savcılığa ibraz etmiştir.
Tanık olarak 07.12.2012 tarihli duruşmada anlatımına başvurulan ... belge içeriğini, yaptığı tamirat

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.