Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/100 Esas 2018/541 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2015/100
Karar No: 2018/541
Karar Tarihi: 15.11.2018

Ceza Genel Kurulu 2015/100 E. , 2018/541 K.
"İçtihat Metni"


Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Sulh Ceza
Sayısı : 281-36

Tehdit suçundan sanık ...’ün TCK’nın 106/1. maddesinin ilk cümlesi, 43, 62 ve 58. maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin Karaman (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 26.01.2010 tarihli ve 281-36 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yüksek 4. Ceza Dairesince 08.04.2014 tarih ve 33606-11240 sayı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 16.05.2014 tarih ve 209383 sayı ile;
''5237 sayılı TCK’nın 'zincirleme suç' başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; 'Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır' şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; 'Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır' denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın 'Suçların içtimaı' bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima hâlinde, fiil hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda fiil tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/2. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarihli ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
Zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için,
a- Aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi,
b- İşlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması,
c- Bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gerekmektedir.
Maddenin açıklığı karşısında, öğretide zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için suçların farklı zamanlarda işlenmesi gerektiği konusunda görüş birliği bulunmaktadır.
Ceza muhakemesi hukukumuzda serbest ve vicdani delil sistemi benimsenmiş olup, bu sistemle ifade edilmek istenen, delillerin bağımsız, tarafsız ve tam bir vicdani sorumluluk içerisinde değerlendirilmesi serbestliğidir. Ceza yargılamasında somut gerçek arandığından, hâkimi bu gerçeğe götürebilecek kanuni sınırlar içindeki her şey delil olabilecektir. Ancak, hükme dayanak alınan delillerin gerçekçi, akılcı, dosya içeriğiyle uyumlu, olayı ayrıntılarıyla yansıtmaya ve ispatlamaya elverişli olmaları, öte yandan hukuka uygun yol ve yöntemlerle elde edilmiş bulunmaları gerekmektedir. Bu belirleme ceza muhakemesinde şekli bir duruma değil, maddi gerçeğe itibar edileceğini ortaya koymaktadır. Aksinin kabulü, hak ve adalet duygularını da zedeleyecektir.
Maddi olayda, sanık Mural ....ile mağdur ... Bülbül'ün evli oldukları, olay tarihinden yaklaşık bir buçuk yıl kadar önce sanık ...'ın bir suçtan dolayı tutuklanması nedeniyle Karaman Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu, mağdur ... Bülbül'ün sanık ...'tan boşanmak için dava açması üzerine sanığın, mağdur eşi Esma Bülbül'e göndermiş olduğu mektupta 'Ben düşmanlarımı hiç bir zaman basit görmedim, ama sen beni basit gör, ama yanıldığını çok yakında anlayacaksın, birinci ayın on beşinin sonuçlarını bekleyeceğim, ondan sonraki sonuca göre sana kendimi tekrar tanıtma atağına geçeceğim... Hep tepende olacağım... Senin elinden tutmaya cesaret edecek ellerin sonu ben bile hayal edemiyorum...' şeklinde sözlere mağdur ...'yı tehdit ettiği, sanık ...'ın aynı zarf ile kaynı olan diğer mağdur ...'e göndermiş olduğu mektupta '...Ablanın onun bunun lafına bakıp boşanma davası açtığına mı yanayım? Bir geçmişim var oraya geri döndüğümde işte o zaman kabus başlayacak, o da ablanın elinde, mahkemeden önce görüşe gelip davayı geri alır ve hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam eder ya da kaderinize razı olursunuz... Ablana da kendine de iyi bak, ayağın kaymasın' şeklinde sözlerle mağdur ...'i tehdit ettiği ve sanığın her iki mağdura yönelik sarf ettiği sözlerin ayrı ayrı olduğu, ayrı suç oluşturduğu sanığın, aynı adreste oturan iki ayrı mağdura hitaben yazılan iki ayrı mektubun tek zarf içerisinde aynı adrese gönderilmesi suretiyle tehdit suçunun tek eylemle birden fazla kişiye karşı işlenmesi olarak kabul edilemeyeceği, sanığın iki ayrı mağdura ayrı ayrı sözlerle tehditte bulunduğu ve eylemin zincirleme suç hükümlerini oluşturmadığı ve sanık hakkında gerçek içtima hükümlerinin uygulanması gerektiği" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 4. Ceza Dairesince 27.11.2014 tarih ve 26659-34495 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın aynı evde ikamet eden mağdurlara tek bir zarf içerisinde iki ayrı mektup göndermek suretiyle işlediği tehdit suçunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin olup, iki ayrı suç oluştuğu sonucuna ulaşılması hâlinde suç ve karar tarihinden sonra 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve 254. maddelerinde 6763 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler uyarınca uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunun da değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Dosya içerisinde bulunan suça konu iki adet mektubun fotokopileri üzerinde yapılan incelemeye göre; her biri ikişer sayfadan olmak üzere toplam dört sayfadan ibaret oldukları, üzerlerinde tarih bulunmadığı, bir tanesinin "Bu mektup eşime" başlığıyla mağdur ...’ya hitaben, diğerinin ise "Selamun aleyküm sevgili kaynım" ibaresine yer verilerek mağdur ...’a hitaben yazılmış olduğu,
Mektupların gönderildiği zarfın aslı veya örneği dosya içerisinde bulunmamakla birlikte, 19.01.2009 tarihli ve 35-227 sayılı emanet eşya makbuzunda, sanığın mağdur ...’e bir adet kapalı zarf içerisinde gönderdiği iki adet mektup olduğunun belirtildiği,
Mağdur ...’ya hitaben yazılan mektubun içeriğinde; "… Ben düşmanlarımı hiçbir zaman basit görmedim, ama sen beni basit gör, ama yanıldığını çok yakında anlayacaksın, birinci ayın on beşinin sonuçlarını bekleyeceğim, ondan sonraki sonuca göre sana kendimi tekrar tanıtma atağına geçeceğim... Sen benden kanunen uzaklaş ama arada kızım olduğu için hep tepende olacağım... Senin elinden tutmaya cesaret edecek ellerin sonu ben bile hayal edemiyorum… Şu anki güzelliğinin başına gelecekleri hiç hayal bile edemiyorum, ben senin uğruna 20 seneyi cebime koydum, zaten kaybedeceğim bir şey ne de dünyadan bir beklentim var, ama beklentisi olanların şu an başına gelecekleri düşünemiyorum, ben önce kaynanam ve kayınbabamdan başlayacağım, onların en değerli bir sevdiği birileri olmalı, benim en sevdiğimle terbiye etmenin bir bedeli var, bu bedel ödenecek bundan hiç kuşkun olmasın, çok az bir zaman kaldı… Ben sana kıyamazdım ama bana yaptığın hareketler beni kin ve nefrete boğuyor, kin ve nefretin olduğu yerden maraz doğar, bu maraz kanla sonuçlanır, ama benden ama senden, birimizden mutlaka akar, ben boşanmıyorum, herkes elinden geleni arkanızda koymayın”,
Mağdur ...’a hitaben yazılanda ise; "… Ben boşanmayı kabul etmeyeceğim, zaten mahkeme yasal olarak boşasa bile ben onun hep tepesinde olacağım, rüyalarının kabusu olacağım, bunu yapmak istemezdim ama çocuğumun üzerine Allah’a söz verdim, bir kurşun ona, bir kurşun kendime biri de kızıma, Karaman çok derin bir aile vahşetine şahit olacak… Sen, annen, baban ve ablanla iyice oturup konuş, beni hafife almayın alırsanız kaybeden siz olursunuz, ben şu anda evi kontrol altına aldım, zaten beş aydır onu izlettiriyordum, halen de devam ediyor, ilk darbe ayın on dördü ile on dokuzu arasında başlayacak, benim içerde olmam bir şeyi değiştirmez, benim bir geçmişim var, oraya geriye döndüğümde işte o zaman kabus başlayacak, o da ablanın elinde, o da mahkemeden önce görüşe gelip davayı geri alır ve hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam eder ya da kaderinize razı olursunuz, senden acil bekliyorum, seni görüşüme bekliyorum…." ibarelerine yer verildiği,
Karaman Cumhuriyet Başsavcılığınca 12.03.2009 tarihli ve 227-441 sayılı iddianame ile sanık hakkında TCK’nın 106/1. maddesinin ilk fıkrası, 53. maddenin 1 ve 2. fıkraları ile 58. maddenin iki kez uygulanması istemiyle kamu davası açıldığı, iddianamede sanıklar tarafından mağdurlara gönderilen mektupların aynı zarfta bulunduğunun belirtildiği,
Anlaşılmıştır.
Mağdurlar ... ....ve ...’in soruşturma evresinde; mağdur ...’nın boşanma aşamasında olduğu ve suç tarihinde Karaman Kapalı Cezaevinde hırsızlık suçundan tutuklu bulunan eşi sanık ...’ün, boşanma davasını geri alması için mağdur ...’yı birkaç defa telefonla aramak ve cezaevinden kendilerine mektup göndermek suretiyle tehdit ettiğini, şikâyetçi olduklarını ve uzlaşmayı kabul etmediklerini, kovuşturma evresinde ise şikayetlerinden vazgeçtiklerini beyan etmişlerdir.
Sanık ...; mektupları kendisinin yazdığını, 16 aydan bu yana cezaevinde olduğunu, en son kurban bayramında mağdur ...’nın kendisini ziyarete geldiğini, Esma’ya boşanmak isteyip istemediğini sorduğunu, mağdur ...’nın istemediğini, ancak babasının kendisini boşanması için teşvik ettiğini söylediğini, bayramdan sonra da mağdur ... tarafından açılmış davanın tebligatının geldiğini, bunun üzerine sinirlenerek suça konu mektupları yazdığını, amacının mağdurları tehdit etmek olmadığını, bunalıma girdiği için belirtilen ifadelere yer verdiğini savunmuş, soruşturmada evresinde uzlaşmayı kabul ettiğini ancak kovuşturma evresinde uzlaşmak istemediğini belirtmiştir.
5237 sayılı Türk

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.