Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/836 Esas 2015/191 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2014/836
Karar No: 2015/191
Karar Tarihi: 02.06.2015

Ceza Genel Kurulu         2014/836 E.  ,  2015/191 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname:2014/266096
Mahkemesi : İSTANBUL 9. İcra Ceza
Günü : 10.06.2014
Sayısı : 634-301

Ticareti usulüne aykırı olarak terk etmek suçundan sanığın beraatine ilişkin, İstanbul 9. İcra Ceza Mahkemesince verilen 20.12.2011 gün ve 246-575 sayılı hükmün şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 26.09.2013 gün ve 20200-13804 sayı ile;
"1- Şikayetçi vekilinin 07.06.2011 tarihli şikayet dilekçesine eklediği belgelerden T... Isı San ve Tic. Ltd. Şti. temsilcileri İ... D.... ve C.. K....'ın belirli olmasına karşın, yargılamaya devamla bu sanıklar yönünden esastan bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tüzel kişilik hakkında hüküm kurulması,
2- Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509 ve 513 Esas sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, İİK.nun 337/a maddesinde düzenlenen 'ticareti usulüne aykırı terk etmek' suçunun ticaret şirketleri müdür ve yetkililerince de işlenmesinin mümkün olduğu cihetle; ticaret şirketi yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, borçlu şirketin ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılarak ve kayıtlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünden mükellefiyetlerinin devam edip etmediğinin tespitinden sonra hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
İstanbul 9. İcra Ceza Mahkemesi ise 10.06.2014 gün ve 634-301 sayı ile;
"...Ceza hukuku açısından fail, eylemi gerçekleştiren kimsedir. Bu kimsenin cezalandırılabilmesi onun eylemi gerçekleştirmesi koşuluna bağlıdır. Basit bu kabul, bizi konumuz açısından failin yargılanması gereken kişi veya başkası olup olmadığı şeklindeki arayışa sevk eder.
Bunu belirleyecek olan 44. madde içeriğidir. 44. madde 337/a'daki eylemin failinin belirlenmesi açısından merkezi bir rol üstlenir. Buraya değin anlatılan temeller referans alındığında, somut olayda mal beyanı ödevinden kaçınan ya da kabaca ticareti terk ettiği iddia edilen kimse tüzel kişidir.
Tüzel kişiliğin, mal beyanında bulunma ödevinden yoksun olması ya da 44. madde çerçevesinde kendisine atfedilecek bir sorumluluktan yoksun olması, onun temsilci, yönetici veya ortaklarının mal bildiriminde bulunmalarını önlemektedir. Dolayısıyla 44. madde kapsamı dışında kalan özü itibarıyla tasfiye ve infisah hükümlerine tabi bir kimsenin yönetici veya sorumlularının, 44. maddenin buyruklarını yerine getirmediklerini dolayısıyla 337/a madde uygulamasında fail olarak addedilmelerine imkan bulunmamaktadır.
Dolayısıyla burada sanığın kanunen sorumlu olmadığından ötürü bir edimi yerine getirmediğinden bahisle 337/a maddesine istinaden cezalandırılması olanaksızdır." gerekçesiyle önceki hükümde direnerek sanığın beraatine karar vermiştir.
Bu hükmün de şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.12.2014 gün ve 266096 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
CEZA GENEL KURULU KARARI
T. Market Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında verilen beraat hükmü Özel Dairece düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleştiğinden direnme hükmünün kapsamına göre inceleme, T... Isı Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında kurulan hükümle sınırlı olarak yapılacaktır.
Sanığın ticareti usulüne aykırı olarak terk etmek suçundan beraatine karar verilen olayda, Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1- Ticareti terk suçundan verilen dava dilekçesinde sanık olarak sadece şirketin gösterilmesi ve dilekçede yer almayan şirket müdürü ve yetkili temsilcisinin ise dilekçeye eklenen belgelere göre tespit edilebilmesi durumunda, müdür ve şirket temsilcisi hakkında hüküm kurulmasının mümkün bulunup bulunmadığı,
2- Şirketin fiilen ticareti terk edip etmediği hususunda zabıta araştırması yaptırılmadan ve vergi mükellefliğinin devam edip etmediği de belirlenmeden hüküm kurulmasının isabetli olup olmadığı,
Noktalarında toplanmaktadır.
İncelenen dosya kapsamından;
Dosyada onaysız örneği bulunan icra dosyasına göre, 26.05.2008 tarihinde şikâyetçi A.... Factoring Hizmetleri A.Ş. tarafından, dava dilekçesinde sanık olarak gösterilen şirket hakkında 20.000 Lira bedelli bir çek dolayısıyla kambiyo senetlerine dayalı haciz yoluyla icra takibine başlanıldığı,
Ödeme emrinin, direnmeye konu şirketin ticaret sicilinde yer alan adresine 6 Haziran 2008 tarihinde tebliğ edildiği,
Söz konusu şirket ve yetkilileri tarafından herhangi bir şekilde mal beyanında bulunulmaması üzerine, şikayetçi vekilinin talebiyle talimat gönderilen icra müdürlüğü tarafından 13.05.2011 tarihinde haciz işlemi için şirket adresine gidildiğinde, şirketin taşındığının ve adreste başka birisinin ikamet ettiğinin tespit edildiği,
Şikâyetçi vekilinin 07.06.2011 tarihli dava dilekçesinde sanık olarak sadece T... Isı Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin gösterildiği, bu şirketin müdür veya temsilcisinin isim ve kimlik bilgilerine dilekçede yer verilmediği, ancak dilekçede sanığın hapis cezası ile cezalandırılmasının istenildiği, dilekçe ekinde ibraz edilen ticaret sicilinin internet çıktısı olarak alınmış belgelere göre İ.. D... söz konusu şirketin 400.000 Liralık toplam sermayesinin 380.000 Liralık bölümüne sahip ortağı olduğu, aynı zamanda "müdür" sıfatıyla şirketi temsile yetkili olduğu, yine Cem Karacık'ın “müdür” sıfatıyla ve “münferiden” şirketi temsile yetkili olduğu, dava dilekçesinde “borçlu şirket ticareti terk ettiği halde, keyfiyeti Ticaret Siciline bildirmediği gibi mal beyanında da bulunmadığı” iddiası ile ticareti terk suçundan dava açıldığı,
Yerel mahkemece yapılan tensipte, “5237 sayılı TCK'nun 20 ve 60. maddeleri ile İcra İflas Kanununun 345. maddelerinin tüzel kişiliğin sorumluluğunu kaldırmakla tüzel kişiyi suç tarihinde temsile yetkili kişi ya da kişilerin tanınmasına yarayacak kimlik bilgilerinin tespiti ile dayanaklarıyla birlikte mahkememize sunulması, bu ödeve riayet edilmemesi halinde, yargılanacak öznenin belirsizliğinden ötürü TTK'nun 20. maddesi hükmü de gözetilerek mevcut bilgiler referans alınarak karar ittihazına” şeklinde bir karar alındığı, bu karar uyarınca ticaret sicili memurluğuna yazılan yazı üzerine, memurluk tarafından 09.04.2011 ve 04.02.2008 tarihli ticaret sicili gazetesi örnekleri ile şirket müdürü İrfan Dumangöz ve ortaklardan olmayan şirketin yetkili temsilcisi Cem Karacık'ın nüfus ve ikamet bilgilerinin mahkemeye gönderildiği,
Söz konusu şirketin ticareti fiilen terk edip etmediği hususunda bir araştırma yaptırılmadığı ve ilgili vergi dairesinden de vergi mükellefliğinin devam edip etmediğinin sorulmadığı,
Anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konularının sırasıyla ele alınmasında fayda bulunmaktadır:
1- Ticareti terk suçundan verilen dava dilekçesinde sanık olarak sadece şirketin gösterilmesi ve dilekçede gösterilmeyen şirket müdürü ve yetkili temsilcisinin ise dilekçeye eklenen belgelere göre tespit edilebilmesi durumunda, şirket müdürü ve yetkili temsilcisi hakkında hüküm kurulmasının mümkün olup olmadığı;
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, bu kanun kapsamında çıkan hukuksal sorunların en kısa ve basit bir şekilde çözümlenmesi yöntemini benimsemiş ve buna bağlı olarak da, kanunda düzenlenen suçlara ilişkin 346 ila 354. maddeleri arasında farklı bir yargılama usulü öngörmüştür.
Kanun koyucu 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 ve 06.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5582 sayılı Kanunlarla İİK’nun çeşitli maddelerinde değişiklik yapmasına karşın, bu özel yargılama usulünü bazı küçük değişiklikler dışında aynen korumuştur.
5237 sayılı TCK’nda, cürüm-kabahat ayrımı ve buna bağlı olarak da yaptırım sisteminde yer alan ağır-hafif hapis ayrımına son verilmesi üzerine, kanunda kabahat olarak öngörülen bir kısım eylemler 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ile idari yaptırımı gerektiren eylemler olarak düzenlenmiş, bir kısım eylemler ise suç haline getirilmiştir. Bu sistem ve yaptırım değişikliğinin zorunlu sonucu olarak, özel yasalardaki yaptırım sisteminin de 5237 sayılı Kanuna uyarlanması amacıyla 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe konulan 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 7. maddesi ile kanunlarda, yaptırımı hafif hapis ve hafif para cezası olarak öngörülen eylemler ve buna bağlı olarak, İcra ve İflas Kanununda, yaptırımı hafif hapis olarak öngörülen eylemler idari para cezası gerektiren kabahatlere dönüştürülmüştür.
Ancak, bu genel uyarlama hükmünün yetersiz olduğunu gören kanun koyucu, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun ile İcra ve İflas Kanunu'nun 16. bab kapsamındaki fiilleri ikili bir ayrıma tabi tutarak, bir kısım eylemleri suç olarak, diğer bir kısım eylemleri ise, kabahat olarak düzenlemiştir. Bazı suçların re’sen takibi öngörülmüşken, bazı suçların ise takibi şikayet şartına bağlanmış, bu husus da suç tanımının yer aldığı maddelerde, “bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur”, “alacaklının şikayeti üzerine”, “ilgilinin şikayeti üzerine”, “zarar gören alacaklının şikayeti üzerine” ibareleriyle açıkça belirtilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 337/a. maddesinde; “44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmayan veya beyanında mevcudu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göster

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.