Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/769 Esas 2012/223 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2012/769
Karar No: 2012/223
Karar Tarihi: 05.06.2012

Ceza Genel Kurulu         2012/10-769 E.  ,  2012/223 K.UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİUYUŞTURUCU MADDE KULLANILMASINI KOLAYLAŞTIRMA KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE SATIN ALMAK, KABUL ETMEK VEYA BULUNDURMAKDENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİNİN TEMYİZEN İNCELENMESİİTİRAZ KANUN YOLU- TEMYİZGÜVENLİK TEDBİRİCEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 305YARGI HİZMETLERİNİN HIZLANDIRILMASI AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (6217) Madde 20TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 188TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 191CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 223CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 267
"İçtihat Metni"


Sanıklar Turan, Atilla ve Ömer Faruk hakkında uyuşturucu madde ticareti, sanık Atilla hakkında ayrıca uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma suçlarından açılan kamu davasında,  Ağrı Ağır Ceza Mahkemesince 13.03.2009 gün ve 49-47 sayı ile 5271 sayılı CYY’nın 250. maddesi uyarınca yargılama yapma görevinin özel görevli ağır ceza mahkemesine ait olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı üzerine yargılama yapan Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25.03.2010 gün ve 405-96 sayı ile, sanıkların eylemi kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma olarak kabul edilerek, 5237 sayılı TCY'nın 191/2. maddesi uyarınca sanıklar hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş,

Hükmün sanık Turan ile sanıklar Atilla ve Ömer Faruk müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 13.03.2012 gün ve 2322-6095 sayı ile, onanmasına karar verilmiştir.               

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 24.04.2012 gün ve 1796 sayı ile;

                “5237 sayılı TCK'nun 191/2. maddesi uyarınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararın, 6217 sayılı Yasanın 20. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nun 191/2. maddesine eklenen ve 14.04.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren ‘Bu karar durma kararının hukuki sonuçlarını doğurur’ cümlesi ile itiraz yasa yoluna tabii olduğu hususu açıktır. Bu nedenle 14.04.2011 tarihinden sonra anılan madde ve fıkra kapsamında verilen ‘tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine’ ilişkin kararın itiraz yasa yoluna tabii olduğu noktasında herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.

Ancak 14.04.2011 tarihinden önce verilen ‘tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine’ ilişkin kararın, itiraz yasa yoluna mı, yoksa temyiz yasa yoluna mı tabi olacağı hususu itiraz konusudur.

                14.04.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa ile yapılan düzenlemeden öncesi için de yasa yolu, kararın niteliği itibarı ile itiraz yasa yoludur. Nitekim, ceza yargılamasında yasa yolu, tarafların istemlerine göre değil, yasanın sistematiği ve normları dikkate alınarak kararların niteliğine göre belirlenir.

14.04.2011 tarihinden sonra anılan nitelikteki kararların itiraz yasa yoluna, önceki kararların ise temyiz yoluna tabi olması, benzer durumda olan kişiler açısından yasa yoluna başvuru noktasında farklılığa neden olacağı gibi, Yüksek Dairenin iş yükünü de gereksiz yere arttıracaktır.

Bu nedenle 14.04.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 20. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nun 191/2. maddesine eklenen son cümle uyarınca, anılan madde kapsamında kalan ‘tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri’ kararı, sadece 14.04.2011 tarihinden itibaren itiraz yasa yoluna tabi olmayıp, açıklandığı şekli ile ilgili maddede düzenleme altına alınan kararın niteliği itibariyle bu tarihten önce de itiraz yasa yoluna tabidir.

Ceza Genel Kurulunun 20.03.2011 gün ve785-101 ve 786-102 sayılı kararları da bu yöndedir” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararı itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan 5271 sayılı CYY'nın 264. maddesi uyarınca itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.         

                Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulu'nca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

                İnceleme, sanıklar Turan, Atilla ve Ömer Faruk hakkında kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmıştır.

                Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 5237 sayılı TCY'nın 191/2. maddesi uyarınca, birinci fıkraya göre ceza verilmeden önce hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri veya yalnızca denetimli serbestlik tedbiri kararlarının tabi olduğu yasa yolunun itiraz mı, yoksa temyiz mi olduğunun belirlenmesine ilişkindir.

                Uyuşmazlık konusunda sağlıklı bir hukuki çözüme ulaşılabilmesi için öncelikle 5237 sayılı TCY'nın 191. maddesinin geçirdiği aşamaların gözden geçirilmesi gerekmektedir.

                01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY'nın “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak” başlıklı 191. maddesinin ilk hali;

                “(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştiren kişi, bu fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

                (2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur.

                (3) Hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişi, belirlenen kurumda uygulanan tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmakla yükümlüdür. Hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye rehberlik edecek bir uzman görevlendirilir. Bu uzman, güvenlik tedbirinin uygulama süresince, kişiyi uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgilendirir, kişiye sorumluluk bilincinin gelişmesine yönelik olarak öğütte bulunur ve yol gösterir; kişinin gelişimi ve davranışları hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.

                (4) Tedavi süresince devam eden denetimli serbestlik tedbirine, tedavinin sona erdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle devam olunur. Denetimli serbestlik tedbirinin uygulanma süresinin uzatılmasına karar verilebilir. Ancak, bu durumda süre üç yıldan fazla olamaz.

                (5) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı hükmolunan ceza, ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması hâlinde infaz edilir. Kişi etkin pişmanlıktan yararlanmışsa, davaya devam olunarak hakkında cezaya hükmolunur” şeklinde düzenlenmişken,

                08.07.2005 gün ve 25869 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5377 sayılı Yasanın 24. maddesi ile anılan Yasanın 191. maddesinin birinci fıkrasının “Kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştiren kişi, bu fıkra hükmüne göre cezalandırılır” şeklindeki ikinci cümlesi madde metninden çıkartılmış ve maddenin ikinci fıkrası ise; “(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur” biçiminde değiştirilmiş,

                19.12.2006 gün ve 26381 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 5560 sayılı Yasanın 7. maddesiyle anılan madde değiştirilerek,

                “(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.        

                (2) Bu suçtan dolayı açılan davada mahkeme, birinci fıkraya göre hüküm vermeden önce uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, denetimli serbestlik tedbirine karar verebilir.

                (3) Hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilen kişi, belirlenen kurumda uygulanan tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmakla yükümlüdür. Hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye rehberlik edecek bir uzman görevlendirilir. Bu uzman, güvenlik tedbirinin uygulama süresince, kişiyi uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgilendirir, kişiye sorumluluk bilincinin gelişmesine yönelik olarak öğütte bulunur ve yol gösterir; kişinin gelişimi ve davranışları hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.      

                               (4) Tedavi süresince devam eden denetimli serbestlik tedbirine, tedavinin sona erdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle devam olunur. Denetimli serbestlik tedbirinin uygulanma süresinin uzatılmasına karar verilebilir. Ancak, bu durumda süre üç yıldan fazla olamaz.

                               (5) Tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilir. Aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilir.

                (6) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ilâ dördüncü fıkralar hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulabilir. Bu durumda, hükmolunan cezanın infazı ertelenir. Ancak, bunun için kişi hakkında bu suç nedeniyle önceden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmemiş olması gerekir.

                               (7) Kişinin mahkûm olduğu ceza, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde, infaz edilmiş sayılır; aksi takdirde, derhal infaz edilir” şekline dönüşmüş,

                Son olarak 14.04.2011 gün ve 27905 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 20. maddesi ile 5237 sayılı TCY'nın “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak” başlıklı 191. maddesinin ikinci fıkrasına “Bu karar, durma kararının hukuki sonuçlarını doğurur” cümlesi eklenmiştir.

                19.12.2006 gün ve 26381 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.