Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2012/1-560
Karar No: 2012/227
Karar Tarihi: 12.06.2012
(5237 S. K. m. 29, 82) (5271 S. K. m. 209) (YCGK. 16.02.2010 T. 2009/1-251 E. 2010/25 K.) (YCGK. 13.11.2001 T. 2001/1-239 E. 2001/247 K.) (YCGK. 15.12.2009 T. 2009/1-200 E. 2009/290 K.) (YCGK. 02.02.2010 T. 2009/1-239 E. 2010/14 K.)
Dava: Tasarlayarak kasten öldürme suçundan sanıklar H.B. ve M.B.'ın 5237 sayılı TCY'nın 82/1-a maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluğuna ilişkin, İnebolu Ağır Ceza Mahkemesince verilen 11.09.2008 gün ve 12-57 sayılı resen temyize tabi olan hükmün, katılanlar vekili ve sanıklar müdafileri tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 10.02.2010 gün ve 2929-724 sayı ile;
... Hükme esas alınan ölü muayene ve otopsi tutanağının duruşmada açıkça okunup sanıklar ve müdafilerine diyecekleri sorulmadan hüküm kurulması suretiyle CMK'nun 209/1. maddesine aykırı davranılması...,
İsabetsizliğinden diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan İnebolu Ağır Ceza Mahkemesince 15.04.2010 gün ve 16-28 sayı ile; ilk hükümde olduğu gibi sanıkların 5237 sayılı TCY'nın 82/1-a maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluğuna karar verilmiş, resen temyize tabi olan hükmün, sanıklar müdafileri ve katılanlar vekili tarafından da temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 02.03.2011 gün ve 4648-1213 sayı ile;
... 2) Sanıklar H. ve M.'in öldürme suçları yönünden;
a) Sanıkların eylemi olay tarihinden önce kararlaştırdıkları, yaptıkları planı sebat ve ısrarla uygulamaya koydukları, tasarlanan eylem ile icrası arasında geçen sürede kararlarından vazgeçmedikleri yönünde delil elde edilemediği anlaşılmakla, sanıklar H. ve M.'in eylemlerine uyan kasten insan öldürme suçundan cezalandırılmaları yerine vasıfta hata ile yazılı şekilde tasarlayarak insan öldürme suçundan hüküm kurulması,
b) Olay tarihinden önce maktul E. ve arkadaşı L.Ş.'in 20.07.2007 tarihinde bar çıkışında sanık H.'i bira şişesi ve bıçak ile yaraladıkları anlaşılmakla, daha vahim saldırı ve sonuçlar dikkate alındığında, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun şekilde sanık H.'e hükmedilen cezada tahrik nedeniyle makul bir oranda indirim yapılması yerine yazılı şekilde tahrik uygulanmayarak fazla ceza tayini...,
İsabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 28.04.2011 gün ve 10-26 sayı ile;
... Sanıklar H.B. ve M.B.'ın eylemlerinin, mahkememizin yazılı şekilde gösterdiği üzere Tasarlayarak İnsan Öldürme olduğu, yani sanıklar H.B. ve M.B.'ın maktul E.S.'yı öldürmeye karar verdikleri ve eylemlerini gerçekleştirmek için, av tüfeği temin ettikleri, av tüfeğini temin ederken, av tüfeğini almış oldukları Y.D.'tan, iki tane av tüfeği fişeği istedikleri, yine tanık N.B.'ın beyanından anlaşılacağı üzere, tanık Y.'in, domuz avına iki tane mermi yeter mi beyanına karşılık, sanık M.B.'ın bizim öldüreceğimiz domuza, bir tane mermi de yeter şeklinde beyanda bulunduğu, her ne kadar tanık Y. D., tanık N.B.'ın, Y.'in kendisine bu durumu, bu şekilde anlattığını doğrudan doğrulamasa da, mahkememizdeki beyanlarında, bu husus kendisine sorulduğunda, bu konu ile ilgili'ne konuşulduğunu hatırlamadım şeklinde beyanda bulunduğu, dolayısı ile Tasarlayarak Adam Öldürmek eyleminde, Tasarlama teoride, plan kurma ve soğukkanlılık teorileri ile açıklanmaya çalışılmış, Yüksek Yargıtay'ımız ise uygulamada, plan kurma ve soğukkanlılık teorilerini birleştirerek bir uygulama ortaya çıkarmış olup, Yüksek Yargıtay'ın tasarlamada belirlemiş olduğu kıstasların; sanığın bir kimseye karşı, belli bir suç işlemeyi sebatla ve koşulsuz olarak karar vermesi, bu kararın hemen verilip uygulanmaması, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında bir süre geçmesi ve bu sürede failin soğukkanlılık ve sükunetle düşündükten sonra ulaştığı ruhi sükunete karşı, bu kararından vazgeçmeyip fiilini işlemekte ısrar etmesi ve kararın şarta bağlı olmaması şeklinde özetlenebileceği, maddi olayımızda ise; sanıklar H.B. ve M.B.'ın, maktul E.S.'yı öldürmeye karar verdikleri, öncesinde E. S.'nın samimi arkadaşı olan L.Ş.'i maktul E.'un yanından uzaklaştırdıkları, bu hususun tanık L.Ş. beyanı ile sabit olduğu, devamında olay günü av tüfeği temin ettikleri ve maktul E.S.'yı sanık H.B.'ün telefon ile arayarak buluşmak istediğini beyan ettiği ve maktul ile saat 21.00 sıralarında buluştukları ve sanık H.B.'ün aracı ile maktulü sanıkların aldığı, devamında sanıkların, sanıklardan M.B.'ın eşinin beyanından anlaşılacağı üzere saat 03.00 sıralarında evlerine döndükleri, bu süre içerisinde sanıkların maktul E.S.'yı vermiş oldukları öldürme kararı ile kararın icrası arasında, makul bir sürenin geçtiği, ancak buna rağmen sanıkların soğukkanlılık ve sükunetle düşündükten sonra, eylemlerinden vazgeçmeyip, fiili işlemekte ısrar ettikleri ve eylemlerini gerçekleştirdikleri, böylelikle maddi olayımızdaki dosya kapsamındaki tüm delillerin, sanıkların eylemlerini baştan tasarladıkları ve bu tasarlama doğrultusunda Yüce Yargıtay'ca tasarlamanın belirlenen şartlarının oluştuğu anlaşıldığından...,
Görüşüyle ilk hükümde direnmiştir.
Resen temyize tabi olan bu hükmün de, sanıklar müdafileri ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından da temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının 22.03.2012 gün ve 310919 sayılı bozma istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır:
Karar: İnceleme, sanıklar H.B. ve M.B. hakkında kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Sanık H.B. müdafiince hükmün duruşmalı olarak incelenmesi istemiyle temyiz yasa yoluna başvurulmuş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunda temyiz incelemesinin duruşmalı yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin reddiyle dosya üzerinde yapılan incelemede;
Kasten öldürme eyleminin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin Özel Daire ile yerel mahkeme arasında bir uyuşmazlık ve bu kabulde dosya içeriği itibariyle de herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulu tarafından çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıkların kasten öldürme suçunu tasarlayarak gerçekleştirip gerçekleştirmedikleri ile sanık H. yönünden ayrıca haksız tahrik hükümlerinin uygulama koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Maktul E.S. ile arkadaşı L.Ş.'in 20.07.2007 tarihinde sanık H.B.'ü silahla basit tıbbi bir müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladıkları iddiasıyla haklarında soruşturma başlatıldığı, ancak soruşturma aşamasında E.S.'nın ölmüş olması nedeniyle hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, L.Ş. hakkında ise 5237 sayılı TCY'nın 86/2 ve 86/3-e. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle 08.04.2008 tarihinde kamu davası açıldığı,
Sanık H.B. ve E. D. hakkında maktul E.S.'ya karşı 24.07.2007 tarihinde tehdit ve hakaret suçunu işlediklerinden bahisle 30.09.2007 tarihinde kamu davası açıldığı, 20.02.2008 tarihinde sanık H.B.'ün yüklenen suçlardan beraatına, E. D.'nun ise her iki suçtan mahkumiyetine ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
Olay günü maktulün 0 539 ... ... ... numaralı hattının saat 20:34 de tespit edilmeyen bir numaradan arandığı,
Aynı gün maktulün 0 539 ... ... ... numaralı hattından saat 20:39 da sanık H.'i 0 538 ... ... ... numaralı hattından aradığı ve 13 saniyelik bir görüşme yaptıkları,
Ayrıca maktulün aynı gün 0 539 ... ... ... numaralı hattından saat 12:08 de sanık H.'in kullandığı 0 538 ... ... ... numaralı hatta mesaj gönderdiği,
Katılan F.S. özetle; oğlum E. ile sanıklar arasında daha önceden kavga olmuştu, sık sık oğlumu sıkıştırıyorlardı. Daha sonra barıştıklarını söylediler. Oğlum H.B.'ün şikayetinden vazgeçmek için dilekçe vereceğini söyledi. Bundan sonra birkaç kez buluşup içmeye gittiler. E. bana H.'in aracının bagajında bir tüfek olduğundan bahsetti. Ben de kendisine zarar verebileceğini söyledim. Oğlum aracına yalnız binmediğini söyledi. Olay günü sabahleyin evden çıktı, öğlen eve geldiğinde H.'in şikayetini geri almak üzere söz verdiği halde gelmediğini söyledi. Hatta geçerken kendisini gördüğünü, ancak gelmediğini, telefonlarını açmadığını, şarjının bittiğini söyleyerek telefonunu açmadığını söyledi. Ben de üzerine düşmemesini söyledim. Akşam eve geldi, saat 08.30 sıralarında yemeğini yedi, H.B.'ün şikayetinden vazgeçmek istemediğini söyleyerek evden çıkıp gitti. Daha sonra bizim arkadaşımız olan N. I. beni aradı, saat 21.00-21.30 sularıydı, E.'la görüştüğünü, eve geleceğini söyledi. Ben bekledim, eve gelmedi, öldürüldüğünü öğrendim şeklinde,
Tanık D. D.özetle; Olay günü eşim saat 20:00 sıralarında H.B.'le geldiler, eltim Y.'den av tüfeğini alarak birlikte bagaja koydular. Sorduğumda domuz vuracaklarını söylediler. O gece eşim saat 02:30-03.00 sıralarında geldi, üstü başı kan içindeydi. Ne olduğunu sorduğumda adam öldürdük dedi, isim vermedi. Elbiseleri kendisi muslukta yıkadı, tavan arasına koydu, oradan da alıp çöpe atmış, zira arama esnasında orada gömleği bulamadılar biçiminde,
Tanık S. K. özetle; E.S. isimli kişiyi tanımaktayım ve arkadaşım olur, E.S. bundan yaklaşık 2 ay önce Kumluca Köyünde fırıncılık yapan H.B. isimli şahısla kavga etmişti, daha sonra barışmışlardı, ben Cide İlçesinde sahilde bulunan Hodri Meydan isimli barı işletmekteyim, E.S. da işlettiğimiz bu yere sık sık gelmektedir, H.B. ile barıştıktan sonra da birlikte E.S. işyerime gelip içki içmişlerdir, yaklaşık 3-4 defa geldiler, birlikte içki içtiler, E. S. ile 05.09.2007 Çarşamba günü saat 13:00 ile 15:00 arasında işletmekte olduğum barda oturduk, ben daha sonra eve gittim, saat 19:00 sıralarında işletmekte olduğum bara geldiğimde E.S. oradaydı, kendisi ile bir saat kadar daha oturduk, saat 20:00 sıralarında E.S. bir telefon görüşmesi yaptı, daha sonra fırıncılar arıyor Ece Otelin oradalarmış, içki içmeye çağırıyorlar, bu akşam bakım iyi sende gel dedi, fakat kimin aradığını isim olarak söylemedi, fakat fırıncılık sözünden E.S.'nın daha önce kavga ettiği H.B. isimli şahıs olduğunu anladım, E.S. saatini tam olarak hatırlamamakla birlikte saat 20:00-21:00 arasında benden ayrıldı ve bahsettiği fırıncılar isimli kişiler ile içmeye gitti, E. Motelin o