Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/70 Esas 2011/89 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2011/70
Karar No: 2011/89
Karar Tarihi: 10.05.2011

Ceza Genel Kurulu         2011/6-70 E.  ,  2011/89 K.
"İçtihat Metni"


İtirazname: 2011/42033
Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
Mahkemesi : Edirne 2. Ağır Ceza
Günü : 25.07.2008

Nitelikli yağma suçundan sanık B.G.’in, 5237 sayılı TCY'nın 149/1-a-b-d-h, 31/2 ve 62. maddeleri uyarınca 6 sene 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 25.07.2008 gün ve 59-158 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 15.04.2010 gün ve 2841-4301 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 15.03.2011 gün ve 42033 sayı ile;
“…Yüksek Daire tarafından onanmasına karar verilen yerel mahkeme hükmünde sübutta bir ihtilaf bulunmamakta olup hukuka aykırılık yağma suçundan temel cezanın belirlenmesine ilişkindir. Suç tarihinin, 5237 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 01.06.2005 tarihinden sonra olduğu, eylemi gerçekleştiren sanık dosya içerisinde bulunan nüfus kayıt tablosuna göre 11.09.1993 doğumlu olup 13.11.2007 olan suç tarihinde 12-15 yaş grubundadır ve yaş küçüklüğü sebebiyle 5237 sayılı Yasanın 31/2. maddesi hükmüne tabidir.
5237 sayılı Yasanın 31/2. maddesinde ise; ‘suç işlediği sırada 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olanların … işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı halinde … diğer cezaların yarısı indirilir… ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası 7 yıldan fazla olamaz’ düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre; sanığa 149/1-a-b-d-h maddeleri uyarınca tayin olunan 15 yıl hapis cezası yarı oranında indirildiğinde 7 yıl 6 ay hapis cezası belirlenmiş ancak 31. maddenin 2. fıkrasının son cümlesinde yer alan cezanın üst sınırını belirleyen hüküm gözetilmemiş, 62. maddede yer alan takdiri indirim hükmü bu 7 yıl 6 ay üzerinden uygulanarak 6 yıl 3 ay sonuç cezaya ulaşılmıştır. Oysa ki fıkranın son cümlesindeki emredici hüküm dikkate alınarak sonuç ceza 7 yıl olarak belirlenmeli ve bunun üzerinden 62. madde hükmü doğrultusunda 1/6 oranında indirim yapılarak 5 yıl 10 ay hapis cezası belirlenmelidir. 765 sayılı Yasanın 55/3 ve 59. maddelerinin ve 5237 sayılı Yasanın 31/2 ve 62. maddelerinin uygulanmasında belirlenen temel sonuç cezadan yaş küçüklüğü sebebiyle yapılacak tüm indirimlerin hesaplanması ve bunun üzerinden takdiri indirim hükmünün uygulanması benimsenmiştir. Nitekim Yüksek Yargıtay Dairelerinin emsal içtihatları da bu şekildedir” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurularak, Özel Daire kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün sonuç hürriyeti bağlayıcı cezanın “5 yıl 10 ay hapis” olarak belirlenmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme, sanık B.G.hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Sanığın nitelikli yağma suçundan cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan sanık hakkında tayin olunan temel cezadan yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı Yasanın 31/2. maddesi uyarınca yapılan indirim sonucunda verilecek cezanın 7 yıldan fazla olup olamayacağının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Sanık B. G. hakkında Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının 08.03.2008 gün ve 53 sayılı iddianamesiyle 13.11.2007 tarihinde işlediği nitelikli yağma, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
Keşan Nüfus Müdürlüğünden alınan nüfus kayıt örneğine göre, 11.09.1993 doğumlu olan sanığın, suç tarihi itibarıyla 12-15 yaş grubu içinde olduğu,
Keşan Devlet Hastanesinin 15.11.2007 gün ve 806 sayılı raporu ile Adli Tıp Kurumu Edirne Şube Müdürlüğünün 11.12.2007 gün ve 2753 sayılı raporuna göre, sanığın nitelikli yağma suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabileceği ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğunun tespit edildiği,
Sanığın içinde bulunduğu aile koşulları, sosyal ve ekonomik şartları, psikolojik ve eğitim durumu hakkında uzman bilirkişiden sosyal inceleme raporu alındığı,
Yargılama sonucunda mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükmü ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
Yerel mahkemece 12-15 yaş grubunda bulunan sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı TCY'nın 149/1(a-b-d-h) maddesi uyarınca 15 yıl hapis cezası olarak tayin olunan temel cezadan, yaş küçüklüğü nedeniyle aynı Yasanın 31/2. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle cezanın 7 yıl 6 ay olarak belirlendiği, anılan Yasanın 62. maddesi uyarınca yapılan indirimin de bu süre üzerinden hesaplanarak sonuç cezanın “6 yıl 3 ay hapis” olarak tayin edildiği,
Anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkla ilgili olarak, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 5377 sayılı Yasanın 5. maddesi ile değişik, “yaş küçüklüğü” başlıklı 31. maddesinin 2. fıkrasında, “Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde, bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan onbir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla olamaz” hükmü yer almaktadır.
08.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 29.06.2005 gün ve 5377 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki düzenlemeye göre 5237 sayılı Yasanın 31. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde, “…bu halde her fiil için verilecek hapis cezası altı yıldan fazla olamaz” hükmü yer almakta iken, 5377 sayılı Yasa ile fıkranın son cümlesi “… her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla olamaz” biçiminde değiştirilmiştir.
12-15 yaş grubunda bulunan çocukların cezai sorumluluğunu ve yaş küçüklüğü nedeniyle yapılacak indirim oranlarını düzenleyen bu madde ile, fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup, onbeş yaşını tamamlamamış olan çocukların kusur yeteneklerinin olabileceği kabul edilmiştir. Mahkemece bu yaş grubundakilerin ceza sorumluluklarının bulunup bulunmadığı araştırılmak zorundadır. İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin varlığının saptanması hâlinde, ceza sorumluluğunun bulunduğu kabul edilerek, suçu işlediği belirlenen sanık hakkında 5237 sayılı TCY’nın 31/2. maddesinde belirtilen indirim oranları ve ceza miktarları gözetilmek suretiyle hüküm kurulacaktır. 08.07.2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen eylemler açısından, suç ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan onbir yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak, diğer cezaların yarısı indirilecek ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla olamayacaktır.
Görüldüğü gibi yasa koyucu 5237 sayılı Yasanın 31. maddesinin 2. fıkrası ile yaş küçüklüğü nedeniyle yapılacak indirim oranını belirlerken, fıkranın son cümlesinde indirim sonucunda tespit edilecek ceza miktarı açısından bir üst sınır getirmiştir. Bu fıkraya göre yaş küçüklüğü nedeniyle yapılan indirim sonucunda belirlenen ceza en çok “7 yıl” olacaktır. Sanık hakkında süreli hapis cezası olarak belirlenen temel cezadan yaş küçüklüğü nedeniyle TCY’nın 31. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 1/2 oranında indirim yapılması sonucunda belirlenecek cezanın “7 yıl”ın üzerinde olması halinde ise, fıkranın son cümlesindeki üst sınır gözetilerek indirim sonucundaki ceza “7 yıl hapis cezası” olarak saptanacaktır. Koşullarının bulunması halinde diğer indirim nedenleri bu ceza üzerinden uygulanarak sonuç cezaya ulaşılacaktır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Sanığın, 13.11.2007 tarihinde işlediği nitelikli yağma eyleminin sabit olduğu ve belirlenen suçun niteliğinde herhangi bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığı olayda, yerel mahkemece suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCY'nın 149/1-a-b-d-h maddesi uyarınca 15 yıl hapis cezası olarak tayin olunan temel cezadan, yaş küçüklüğü nedeniyle aynı Yasanın 31/2. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılması sonucunda cezanın “7 yıl 6 ay” olarak belirlendiği, anılan Yasanın 62. maddesi uyarınca yapılan indirimin de bu süre üzerinden hesaplanarak sonuç cezanın “6 yıl 3 ay hapis” olarak tayin edildiği, sanığın yaşı nedeniyle indirim yapılırken 31. maddenin 2. fıkrasının son cümlesinde “7 yıl” olarak öngörülen üst sınırın gözetilmediği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle; suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan sanık hakkında tayin olunan temel cezadan yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı Yasanın 31/2. maddesi uyarınca yapılan indirim sonunda verilecek cezanın 7 yıl 6 ay olarak tayinine ve takdiri indirimin bu miktar üzerinden hesaplanmasına yönelik yerel mahkeme hükmü ile bu hükmün onanmasına ilişkin Özel Daire kararında isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire kararının kaldırılmasına, nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Yasanın 149/1-a-b-d-h maddesi uyarınca hükmolu¬nan 15 yıl hapis cezasının sanığın yaşı nedeniyle aynı Yasanın 31. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yarı oranında indirilmesi sonucunda belirlenen 7 yıl 6 aylık hapis cezası süresinin anılan fıkranın son cümlesi de gözetilerek 7 yıla indirilmesine, aynı Yasanın 62/1. maddesi uyarınca bu miktar üzerinden 1/6 oranında indirim yapılarak sonuç olarak sanığın “5 yıl 10 ay hapis” cezası ile cezalandırılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 15.04.2010 gün ve 2841-4301 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.07.2008 gün ve 59-158 sayılı hükmünün sanık B.G.’in nitelikli yağma suçundan hakkında tayin olunan temel ceza üzerinden yaş küçüklüğü nedeniyle TCY’nın 31/2. maddesi uyarınca yapılan indirim sonucunda belirlenen cezanın fazla olması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
Ancak, bozma nedeni yeni bir yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca, halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak ;
Nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Yasanın 149/1-a-b-d-h maddesi uyarınca hükmolunan 15 yıl hapis cezasının sanığın yaşı nedeniyle aynı Yasanın 31. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yarı oranında indirilmesi sonucunda belirlenen 7 yıl 6 aylık hapis cezası süresinin, anılan fıkranın son cümlesi de gözetilerek 7 yıla indirilmesine, aynı Yasanın 62/1. maddesi uyarınca bu miktar üzerinden 1/6 oranında indirim yapılarak sonuç olarak sanığın “5 yıl 10 ay hapis” cezası ile cezalandırılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.05.2011 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

 

 

Full & Egal Universal Law Academy