Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2010/180
Karar No: 2010/233
Karar Tarihi: 23.11.2010
Ceza Genel Kurulu 2010/2-180 E. , 2010/233 K.
"İçtihat Metni"
İtirazname : 2010/107523
Yargıtay Dairesi : 2. Ceza Dairesi
Mahkemesi : TARSUS 4. Asliye Ceza
Günü : 17.06.2009
Sayısı : 989-370
Hükümlü H...A...'ın, kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCY'nın 86/2, 29 ve 62. maddeleri uyarınca 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezasının TCY'nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesince 17.06.2009 gün ve 989-370 sayı ile verilen hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Adalet Bakanlığınca 17.11.2009 gün ve 65196 sayı ile; “hükümlüye kasten yaralama suçundan sonuç olarak 25 gün hapis cezası yerine 15 gün hapis cezasına hükmedilmesinde isabet bulunmadığı” görüşüyle yasa yararına bozma isteminde bulunulması üzerine, Yargıtay 2. Ceza Dairesince 27.01.2010 gün ve 55429-1592 sayı ile;
“Sanığın adli sicil kaydındaki mahkûmiyet hükmünün silinme koşulu oluşmuş bulun¬makla, 5237 sayılı TCK’nun 50. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmediği hususu da belirlenmiş olup, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağına takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığınca bu kez, 17.04.2010 gün ve 24783 sayı ile; “hükümlüye kasten yaralama suçundan sonuç olarak 25 gün hapis cezası yerine 15 gün hapis cezasına hükme¬dilmesi ve adli sicil kaydındaki mahkûmiyet hükmünün silinme koşulları oluşan hükümlüye hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCY'nın 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi” nedenleriyle yasa yararına bozma yasa yoluna başvurulması üzerine, istemi inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 09.06.2010 gün ve 16522-18826 sayı ile;
“1- Sanık hakkında TCK’nun 86/2 ve 29. maddeleri uyarınca belirlenen hapis ceza¬sında, aynı Yasanın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığı halde 25 gün yerine 15 gün hapis cezasına hükmolunması nedeniyle, 1 no'lu kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (Tarsus) 4. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 17.06.2009 gün ve 2007/989, 2009/370 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanu¬nunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca, aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere bozulmasına,
2- 2 no'lu kanun yararına bozma istemine gelince;
2 no'lu kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (Tarsus) 4. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 17.06.2009 gün ve 2007/989, 2009/370 sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca bozul¬masına, sanık hakkında, kasten yaralama suçundan, TCK'nun 86/2, 29, 62. maddeleri uya¬rınca hükmolunan 15 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Yasanın 50. maddesinin 3. fıkrası gözetilerek, aynı maddenin 1. fıkra (a) bendi uyarınca, anılan yasanın 52. maddesinin 2. fıkrasında belirlenen alt sınır dikkate alınarak, bir gün karşılığı 20 TL. hesabıyla, 300 TL. adli para cezasına çevrilmesine, adli para cezasının ertelenmesi mümkün bulunmamakla birlikte, inceleme konusu 17.06.2009 tarihli kararda erteleme hükmünün uygulanması sanık yönünden kazanılmış hak oluşturduğundan, hükmolunan cezanın TCK’nun 51. maddesi uya¬rınca ertelenmesine, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına” karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise 22.07.2010 gün ve 107523 sayı ile;
“5237 sayılı TCK'nun 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının anılan maddenin 1. fıkrasında öngörülen seçenek yaptırıma çevrilmesi zorunludur.
Yine aynı Yasanın 51. maddesinde düzenlenen erteleme kurumu, sadece hapis ceza¬ları bakımından öngörülmüş olup, adli para cezalarının ertelenmesi mümkün değildir.
CMK'nun 309/4-d maddesi gereğince, bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldı¬rıl¬masını gerektirmesi halinde, cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmesi halinde ise bu hafif cezaya Yargıtay Ceza Dairesince doğrudan hükmedilecektir.
Somut olayda, adli sicilden silinme koşulları gerçekleşmiş hükümlülüğü bulunan sanık H... A...'a verilen kısa süreli hapis cezası, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemiştir. Bu yöndeki hukuka aykırılık, 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi kapsamın¬dadır.
Saptanan hukuka aykırılığı yerinde gören Özel Daire tarafından, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına, bozma nedenine göre yerel mahkemede yeniden yargılama yapılması olanaksız olduğundan hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülmesine karar verilmiştir. Özel Dairenin ilamındaki bu kısım yerindedir. Ancak, erteleme hükmünün, muhafaza edildi¬ğine yani başka bir anlatımla sanık hakkında erteleme hükmünün uygulanması kazanılmış hak oluşturduğundan, sonuçta hükmolunan adli para cezasının TCK'nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmesinin isabetli olmadığı düşünülmüştür.
Şöyle ki; 5237 sayılı Türk Ceza Yasasında, suç karşılığında öngörülen cezalar, hapis ve adli para cezaları olarak belirlenmiştir (TCK'nun 45. md). Kişinin özgürlüğünü kısıtlaması nedeniyle hapis cezasının adli para cezasına göre kişinin aleyhine olduğu yönünde kuşku yoktur. Hükmolunan adli para cezası sanığın lehine olan bir cezadır.
Ayrıca, sanığın ilerde yeni bir suç işlemesi durumunda, hakkında önceden hük¬molunmuş olan hapis cezası nedeniyle koşulları gerçekleşmiş ise TCK'nun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi olanaklı iken sanığın cezasının adli para cezası olarak belirlenmesi durumunda, 2.000 TL'ye kadar olan para cezaları kesin nitelikte olup, tekerrüre esas alınamayacağından somut olayda sanık hakkında TCK'nun 58. maddesinin uygulanması gündeme gelmeyecektir.
Özel Dairenin, CMK'nun 309/4-d gereğince kurmuş olduğu yeni hükümde, adli para cezasının ertelenmesi ile ilgili bölüme yer vermek suretiyle hem hukuka aykırı bir karar vermiş, hem de yapılmış olan hukuki hatadan sanığın iki kez yararlandırılması sağlanmıştır...
Yukarıda açıklanan nedenlerle, 5237 sayılı Yasada, adli para cezalarının ertelenmesi olanaklı olmadığından, Özel Daire ilamındaki, kazanılmış hak oluşturduğundan bahisle adli para cezasının ertelenmesi ile ilgili bölüme yer verilmesinin hukuka aykırı olduğu” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak Özel Daire kararından "adli para cezasının ertelenmesi mümkün bulunmamakla birlikte, inceleme konusu 16.06.2009 tarihli kararda erteleme hükmünün uygulanması sanık yönünden kazanılmış hak oluşturduğundan, hükmolunan cezanın TCK'nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine" ilişkin ibarenin çıkartılmasına ve sanık hakkında belirlenen adli para cezasının infaz edilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değer¬lendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Daha önce silinme koşulları oluşmuş sabıkası bulunan sanığın kasten yaralama suçun¬dan 5237 sayılı TCY'nın 86/2, 29 ve 62. maddeleri uyarınca 15 gün hapis cezası ile cezalan¬dı¬rılmasına ve bu cezasının TCY'nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesinin temyiz edilmeksizin kesinleşen hükmüne karşı, Adalet Bakan¬lığınca tayin olunan hapis cezasının 5237 sayılı TCY'nın 50/3. maddesi uyarınca 1. fıkrada sayılan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gerek¬çesiyle yasa yararına bozma yasa yolu başvurusunda bulunulması üzerine Özel Dairece, hükmün yasa yararına bozulmasına ve hükmolunan sonuç hapis cezasının 5237 sayılı TCY'nın 50/3-1- a ve 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü 20 Liradan 300 Lira adli para cezasına çevrilmesine ve “adli para