Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1992/4-133
Karar No: 1992/156
Karar Tarihi: 25.05.1992
(1412 S. K. m. 315, 317, 297, 299, 302, 303) (Anayasa Mah. 18.02.1971 T. 1970/31 E. 1971/21 K.)
Dava: Konut dokunulmazlığını bozma, etkili eylem ve saldırgan sarhoşluk suçlarından sanık T.K.'ın, TCK. nun 193/2, 59, 456/4, 457/1, 59, 572/1, 59 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sonuçta 1.080.000 lira ağır, 150.000 lira hafif para cezalarıyla cezalandırılmasına, tecilli cezasının infazına, G.B.'in beraatine ilişkin Darende Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen 23.5.1991 gün ve 24/60 sayılı hükme yönelik sanık T.K.'ın 11.6.1991 günlü temyiz isteğinin reddine dair aynı mahkemece verilen 11.6.1991 gün ve 24/60 sayılı kararın sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesi 23.3.1992 gün ve 1394/2077 sayı ile; Temyizin süresinin geçmesi, hükmün temyiz edilemez olması nedeniyle temyiz isteğinin reddine ilişkin karara karşı yapılan itirazın reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı 30.4.1992 gün ve 29/58599 sayı ile itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı; Hükmü veren mahkeme temyiz talebinin kabule şayan olmaması halinde CMUK. nun 315. maddesine göre karar verir.
Hükmü temyiz edilen mahkeme temyiz koşullarının bulunup bulunmadığını saptamak için ön inceleme yapar.
a) Temyiz dilekçesi ya da beyanı yasal süresinden sonra verilmişse (Md.310)
b) Temyizi kabil olmayan bir hüküm hakkında bu yola başvurulmuşsa (Md. 305)
c) Temyiz yoluna başvuranın temyize hakkı yoksa,
Bir kararla temyiz isteğini reddeder.
CMUK. nun 315/2. maddesine göre red kararına karşı tebliğ edildiği tarihten itibaren bir hafta içinde Yargıtay'a başvurulabilir.
Yargıtay red kararını yerinde bulursa onamalı aksi halde bozup kaldırarak esası incelemelidir.
Ceza Genel Kurulu'nun uygulamaları da bu yöndedir (8.4.1991 gün ve 99/122 sayılı kararı). Yargıtay 4. Ceza Dairesi incelemesini CMUK. nun 317. maddesine göre yapmıştır. Yani burada yapılan daha önce Yerel Mahkemece yapılan
Oysa, Yerel Mahkeme temyiz isteği hakkında CMUK. nun 315/1. maddesi kapsamında bir karar verdikten sonra Yargıtay Özel Dairesinin 2. fıkra kapsamında bir karar vermesi gerekir. İncelemesini artık 317. maddeye göre yapamaz görüşüyle Özel Daire red kararının kaldırılarak Yerel Mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin kararın onanmasını istemiştir.
Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: İncelenen dosyaya göre; Özel Daire ile C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık; temyiz isteğinin reddine ilişkin kararın Yargıtay'ca yerinde bulunması halinde Onanmasına mı yoksa bu karara karşı yapılan itirazın Reddine mi karar verileceğine ilişkindir.
CMUK. nun 315. maddesinde temyiz isteği kanuni sürenin geçmesinden sonra yapılmışsa veya temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmişse veya temyiz edenin buna hakkı yoksa hükmü temyiz olunan mahkeme bir karar ile temyiz dilekçesini reddeder.
Temyiz eden taraf red kararının kendisine tebliğinden itibaren bir hafta içinde Yargıtay'dan bu hususta bir karar verilmesini talep edebilir. Bu takdirde dosya Yargıtay'ca gönderilir. Şu kadar ki bu sebepten dolayı hükmün infazına ara verilmez hükmü yer almaktadır.
Bu hükümden anlaşılacağı üzere hükmü temyiz olunan mahkeme yaptığı ön incelemede;
a) Temyiz isteğinin yasal sürenin geçmesinden sonra yapıldığını,
b) Temyiz edilemeyecek bir hükmün temyiz edildiğini,
c) Temyiz edenin buna hakkı bulunmadığını,
Saptarsa bir kararla temyiz isteğinin reddine karar vermek zorundadır.
Bu kararın temyizi kabil olduğundan temyiz isteği reddedilen taraf red kararının kendisine bildirimi tarihinden itibaren bir hafta içinde Yargıtay yoluna gidebilir.
Bu durumda dosyayı inceleyen ilgili Özel Daire temyiz koşullarının bulunmadığını saptarsa başka bir söyleyişle temyiz isteğinin reddine ilişkin kararı yerinde bulursa red kararını onar, aksi takdirde bozup kaldırarak esası inceler.
Yargıtay'ın süregelen uygulamaları bu yöndedir. Esasen CMUK. nun 317. maddesinde Yargıtay'ca hangi hallerde red kararı verileceği açıklanmıştır.
Bu maddeye göre yapılan inceleme sadece temyiz koşullarının bulunup bulunmadığına yönelik olduğundan bulunmadığının tesbiti halinde temyiz isteğinin reddine karar verilmesi doğaldır.
315/2. maddeye göre yapılan inceleme ise Yerel Mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin kararın isabetli olup olmadığının Yargıtay'ca denetlenmesi olup kararın yerinde ve yasal olduğu saptandığı takdirde diğer tüm mahkeme kararlarında olduğu gibi onanması gerekir.
İncelenen dosyada sanığın yüzüne karşı verilen 23.5.1991 günlü hükmü yasal sürenin geçmesinden sonra 11.6.1991 günlü dilekçeyle temyiz ettiği saptandığına göre Yerel Mahkemece verilen temyiz dilekçesinin reddine dair kararın onanmasına karar verilmesi gerekirken Temyi