Dairesi: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1988/7-242
Karar No: 1988/559
Karar Tarihi: 26.12.1988
(765 S. K. m. 61) (1918 S. K. m. 1)
Dava: Kaçakçılık suçundan sanık İsmail Hakkı Gülseven'in beraatin dair Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesince, 14.5.1986 gün ve 634/307 sayı ile verilen hükmün, müdahil idare avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen 7. Ceza Dairesi, 19.11.1987 gün ve 9272/14415 sayı ile:
(Sanığın ticari nitelik arzeden 1030 adet gözlük çerçevesini yolcu beraberinde getirerek, el arabasına yerleştirdiği, gümrük denetiminin usulünce yapıldığını ve bunları geçirmesinin mümkün olmadığını sezinleyerek valizleri bırakıp gittiği, sahipsiz olarak bulunan çerçevelere gümrükçe el konulup sahipsiz eşya statüsü uygulandığı, olaydan dokuz gün sonra gelen sanığın ithal isteminde bulunduğu anlaşılmakla, sanığın ticari nitelikteki eşyayı muayene salonuna kadar getirip mani sebepleri görünce vazgeçmek suretiyle 1918 sayılı kanunun 1. maddesinde 2. fıkrasına uygun şekilde kaçakçılığa teşebbüs eylemi oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde beraat ve iadeye karar verilmesi) isabetsizliğinden bozmuş;
Yerel Mahkeme ise, 24.3.1988 gün ve 99/215 sayı ile :
(1918 sayılı kanunda 3217 sayılı Kanunla değişiklik yapıldığından ve Türkiye'ye ithalat serbestisi getirildiğinden, her çeşit mal ithal ediliğinden sanık, bavulları bırakıp gitmesi yerine gümrük muayene memuruna bu malları ithal edeceğini söyleyebileceğinden ve bu malları başlangıçta işleme koydurmasıyla, sonradan gelip başvurması arasında bir fark olmayacağından sanığın beraatine karar verilmiştir. Ceza Genel Kurulunun 2.3.1964 gün ve 15415/3135 sayılı kararıda aynı doğrultudadır) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Bu hüküm de, müdahil idare vekili tarafından temyiz edildiğinden dosyanın C.Başsavcılığının "Daire kararı doğrultusunda bozma" isteyen 25.5.1988 gün ve 3971 sayılı tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmesi üzerine, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
Karar: Dosya içeriğine göre :
Olaya ilişkin olarak Gümrük İdaresi görevlilerince düzenlenen 16.7.1985 tarihli tutanakta :
(16.7.1985 günü, Yeşilköy Hava Limanı varış salonunda, kanvayörlerin yanında, saat 16.00 sıralarında THY.nın T.K. 862 sefer sayılı Roma uçağı ile gelen, etiketlerin üzerinde İsmail Hakkı Gülseven'e ait olduğu yazılı, iki adet el çantası diğer valizlerin yolcuları tarafından alınmasından sonra, kalan bu iki çantanın sahibi çıkmadığı görülmüştür. Eşyalar Gümrük Anbarına getirilerek aşağıda imzaları bulunan görevlilerce sayım yapılmıştır. Yapılan sayımda muhtelif marka ve ebatlarda, iki çanta içerisinde 980 adet plastik gözlük çerçevisi, 50 adet tel gözlük çerçevesi ve zabıtta yazılı bazı eşyalar tespit edilmiştir) denilmektedir.
Tutanağı düzenleyen gümrük görevlileri, son suruşturma aşamasındaki ifadelerinde "Bagaj numarasının sanığa ait olduğunu sanığında o uçakta yolcu olarak geldiğini, içinde suç konusu gözlük çerçevelerinin bulunduğu iki valizin kanvoyörden alınarak bir el arabasına konulmuş olarak bulunduğunu" söylemişlerdir.
Sanık, 25.9.1985 günü Yeşilköy Gümrük Müdürlüğüne bizzat müracaat ederek "Ben 16.7.1985 günü Roma'dan THY uçağı ile geldim. Yanımda iki valiz gözlük vardı, bunları gümrüğe bırakıp ithal işlemlerini bilahare yapacaktım. Valizlerimin zamanında uçaktan gelmemesi ve rahatsızlığım nedeniyle, daha sonra işlemlerinin yapılması kaydıyla Havaalanından ayrıldım" demiş; son soruşturma aşamasında da "suç konusu eşyaları, gümrük vergi ve resimlerini verip ithal etmek amacından olduğunu" ifade etmiştir.
Mahallinde 16.1.1986 günü yapılan keşifte re'sen bilirkişi seçilen Sait Atılgan tarafından düzenlenen 2.4.1986 tarihli raporda:
a- Sanıkta yakalanan eşyaların tamamı yabancı menşelidir.
b- Bir yolcu gümrük denetimi yapılan salona girdiğinde, eşyalarını muayene ettirilmeden salonu terketmemesi gerekir. Ancak, fevkalade bir durum olmuş ise, Gümrük İdaresine veya muayenesini yapan muayene memuran durumu izah ve mazeretini kabul ettirmek suretiyle, eşyasının emanete alınmasını ve muayenesinin yapılmasını talep ederek kendisine ait valiz ve çanta adedini pasaportuna yazdırır. Gümrük İdareside isterse şahsın eşyasını bir heyet huzurunda tespit eder veya mühürleyerek emanete alır.
c- Bir yolcu rahatsızlığını Gümrük idaresine veya muayenesini yaptırdığı memura kabul ettirdiği takdirde "b" bendindeki hususlar aynen uygulanır.
d- Sanıkta yakalanan eşyaların cif değeri 4.120.000 gümrüklenmiş değeri 14.768.140 piyasa rayiç bedeli ise 19.198.950 liradır. Sanık vekilinin ibraz ettiği Yargıtay kararları olaya uymamaktadır.
Şöyleki;
1- Dışardan gelen yolcular, Atatürk hava limanında, vergiye tabi eşyası olanlarla, vergiye tabi eşyası bulunmayan yolcular olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Vergiye tabi yolcular kırmızı ışıklı, vergiye tabi eşyası olmayanlar ise, yeşil ışıklı yolu takip etmektedir. Sanığın bilinçli olarak yeşil ışıklı