Yargıtay Ceza Dairesi Numara / Dava No 5/1980 Karar Tarihi 18.02.2023
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara / Dava No 5/1980 Karar Tarihi 18.02.2023
Numara: /
Dava No: 5/1980
Taraflar: Başsavcılık ile Ramadan Hasip Arasında
Konu: Gümrük Polis memurlarının dur çağrısına uymama - Trafik suçları - Beraat kararı aleyhine istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 18.02.2023

-
D.5/80 Yargıtay/Ceza 7/80
(Dava No. 861/79; Mağusa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, N. Ergin Salâhi, Aziz Altay.

İs-tinaf eden: K.T.F.D. Başsavcısı.
(Davacı)
-ile-
Aleyhine istinaf edilen: Ramadan Hasip, Türkmenköy.
(Sanık)
A r a s ı n d a.
-
İstinaf eden namına: O. Enginsoy.
Aleyhine istinaf edilen namına: H. Emin.


Gümrük Polis memurlarının dur çağrısına uymama - Fasıl 315 Gümrük
İdare Yasasının 209(k) maddesine aykırı olarak Gümrük polis
memurlarının dur çağrısına rağmen durmama.-

Trafik suçları - İnsan hayatına tehlike teşkil edecek şekilde dikkatsizce ve ihmalkârane araç sürme - Fasıl 154 Ceza Yasasının 236(a) ve 35. maddeleri.

Beraat kararı aleyhine istinaf - İlk Mahkemenin Sanığı her iki suçtan beraat ettirmesi.

OLAY: Gecele-yin kaçakçılığı önleme devriyesine çıkan iki polis ekibi, farklı yerlerde pusuya yattılar. 1. Polis ekibi telsizle çağrıda bulunarak 2. polis ekibinin Sanığın aracını durdurmasını istedi. Üniformalı ve üzerinde fosfarlu band bulunan polis memuru sağ elini -kaldırarak, ekip başkanı polis ise elineki cep fenerini yakıp söndürerek Sanığa durmasını işaret ettiler. Sanığın durmayacağını anlayan polis memurları aracın üzerlerine doğru gelmekte olduğunu fark ederek basılmamak için yolun kenarına çekildiler. Sanık d-urmayarak yoluna devam etti. Sanık, polisin dur çağırısına uymamakla ve insan hayatını tehlikeye sokacak şekilde dikkatsizce araç sürmekle itham edildi.
İlk Mahkeme, Sanığın kendisini durdurmak isteyenlerin polis olduğunu tanımamasının mümkün olduğunu- belirterek Sanığı her iki suçtan da beraat ettirdi. Başsavcılık beraat kararı aleyhine istinaf etti.

SONUÇ: Polis ekiplerinin Sanığı derdest etmeğe gittiklerinde arabasını tehlikeli bir şekilde sürdüğünü Sanığa söylemediklerini gözönünde bulunduran Yüks-ek Mahkeme dikkatsiz, sürüş davasında Sanığın beraat etmesini anayladı.

Polis ekibi mensuplarının üniformalı, ekip başkanınının elinde
yakıp söndürdüğü bir fener ve elini havaya kaldıran polisin kolunda fosforlu bant bulunduğunu dikkate alan Yüksek Mahk-eme Sanığın kendisini durdurmak isteyenlerin polis olduğunu tanımamasının olanaksız olduğu kanısına vardı ve 1. davada verilen beraat kararını iptal ederek Sanığı mahkûm etti.

________________

H Ü K Ü M

Şakir Sıdkı İlkay: İşbu istinaf Mağusa Kaza Mahkem-esinin aleyhine istinaf edilen sanığı itham olduğu suçlardan beraat ettiren hükmünden yapılmıştır.

Aleyhine istinaf edilen sanık Mağusa Kaza Mahkemesi huzurunda (1) Fasıl 315 Gümrük İdare Yasasının 209(k) maddesine aykırı alarak 22.3.1979 tarihinde Beyarm-udu-Türkmenköy anayolu üzerinde Viran Kilise mevkiinde AC 421 plâkalı motorlu aracını sürerken orada görevli gümrük polis memurlarının "dur" çağrısına uymayıp durmamakla, ve (2) aynı tarih ve mahalde AC 421 plâkalı aracı Fasıl l54 Ceza Yasasının 236(a) ve -35. maddelerine aykırı olarak gümrük polis memurları Fikri Hasan ve Tuncay Hüssam'ın hayatlarını tehlikeye koyacak surette dikkatsizce ve ihmalkârane sürmekle itham edildi.

Davayı dinleyen Mağusa Kaza Mahkemesi sanığı itham olunduğu suçlardan kabahatlı bu-lmayıp beraat ettirdi. İstinaf işbu beraat kararından yapılmıştır. İstinaf ihbarnamesi 6 sebep içermekle beraber esas itibarı ile Bidayet Mahkemesinin, önündeki şahadet ışığında, sanığı itham olduğu suçlardan mahkûm etmeyip beraat ettirmekle hata attiği il-eri sürülmüştür.

Bidayet Mahkemesi huzurunda sadece İddia Makamı tarafından çağırılan 3 şahit şahadet vermiş, müdafaa ise herhangi bir şahit çağırmamıştır.

İddia Makamı tarafından çağrılan şahadete göre gümrük polis memurlarından oluşan üçer kişilik iki -ekip 22.3.1979 tarihinde akşam üzeri Beyarmudu bölgesinde kaçakçılığı önleme devriyesine çıktı. Bu iki ekip takriben 7.00 sularında olay yerine geldiler ve birbirinden ayrılarak yol kenarında pusuya yattılar. Her iki ekip de telsiz cihazları (walkie-talkie-) ile mücehhez idi. l. ekip pusuyu Viran Kilise diye bilinen mevkide Türkmenköy-Beyarmudu anayolunun sağ tarafında tahıl ekili bir tarla içinde kurdu. 2. ekip ise pusuyu l. ekipten 1-1.5 kilomete mesafede Beyarmudu dışında ve aynı yolun yanında kurdu. Ekip-ler pusuya yattıktan sonra sanık arabası ile 1. ekibin yanından geçerek Beyarmudu'na doğru hareket etti. Aradan bir müddet geçtikten sonra l. ekibe 2. ekipten bir telsiz mesajı verildi ve bunun üzerine 2. ekip mensupları asfalt yola çıkarak karşıdan gelmek-te olan sanığın arabasını durdurmak istediler. Polisler üniformalı ve şapkalı idiler ve bunlardan bir tanesinin kolunda da fosforlu band mevcut idi. Kolunda fosforlu band mevcut olan polis memuru Tuncay Hüssam sağ elini kaldırarak, ekip başkanı Fikri Hasan- da elindeki bir cep fenerini yakıp söndürerek sanığa durmasını işaret ettiler. Sanık ise durmayıp yoluna devam etti. Sanığın durmayacağını anlayan ve arabanın üzerlerine doğru sürülmekte olduğunu gören polis memurları basılmamak için yolun kenarına çekild-iler.

Sanık Mahkeme huzurunda yemin tahtında şahadet vermedi sadece olduğu yerden yaptığı yeminsiz bir ifade ile daha önce polise verdiği ifadeye ekleyecek birşeyi olmadığını söyledi.

Sanık, aynı gece derdest edildikten sonra polise verdiği gönüllü ifade-sinde Viran Kiliseye yakın bir yerde eli ile işaret ederek kendisini durdurmak isteyen birisini arabasının ışıklarında gördüğünü fakat bahçesinde çalışmakta olan su motorunu söndürmek için acele ettiği cihetle durmadığını söyledi ve biraz sonra resmi itham-a verdiği cevapta da "kabul etmem. Gümrük polisi olduğunu tanımadım" diye ifadede bulundu.

Bidayet Mahkemesi, sanığın süratinin ne olduğuna dair önünde şahadet bulunmadığını ve polis memurlarının, karanlıkta ve karşıdan gelmekte olan arabanın büyük farlar-ının ışığı altında arabanın üzerlerine doğru sürülmekte olduğunu kesin olarak farkedemeyecekleri kanaatına vardığı için sanığı 2. davadan beraat ettirdi. Şu da var ki sözü edilen polis ekipleri daha sonra köy kahvehanesine sanığı derdest etmeğe gittiklerin-de ona "dur" işaretine riayet etmediği için derdest edileceğini söylediler ve arabasını ihmalkârane veya tehlikeli olarak sürdüğünden söz etmediler. Mevcut ahval ve şerait muvacehesinde Bidayet Mahkemesinin sanığı 2. dava üzerinden beraat ettirme kararına -müdahale etmemiz için yeterli sebep mevcut olmadığı kanaatına vardık.

Bidayet Mahkemesi sanığı 1. davadan beraat ettirirken kendisini durdurmak isteyenlerin polis olduğunu sanığın tanımamasının mümkün olduğu kanaatına vardı. Mahkeme huzurundaki tekzip edi-lmeyen şahadetten ise olay sırasında yol içindeki polis ekibi mensuplarının üniformalı ve şapkalı oldukları, ekip başkanının ise elinde yakıp söndürdüğü bir fener tuttuğu ve elini havaya kaldırarak sanığa durmasını işaret eden polis memurunun da kolunda fo-storlu band bulunduğu açıkça gözükmektedir. Bu durumda sanığın kendisini durdurmak isteyenlerin polis olduğunu tanımamasına olanak mevcut değildir. Bu böyle olduğuna göre de Bidayet Mahkemesi sanığı 1. davadan beraat ettirmekle hata etmiştir.

Yukarıda söy-lenenlerden anlaşılacağı gibi Bidayet Mahkemesinin sanığı 1. dava üzerinden beraat ettirme kararının iptal edilerek onun yerine mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiği görüşündeyiz.

Sonuç olarak istinaf kısmen kabul edilir ve Bidayet Mahkemesinin hükmü yuk-arıda izah edildiği şekilde tadil edilir.

Sabıka: Yoktur.
H. Emin bey hafifletici sebep göstermek amacı ile Mahkemeye hitap eder:... ............

Şakir Sıdkı İlkay: Ramadan Hasip, işlemiş olduğun suç 3 sene hapis ve KL.500.- para cezası ile cezalandırıla-bilir ciddi bir suçtur. Üzerinde sürekli surette kaçakçılığın sürdürüldüğü bir yolda polis memurlarının "dur" işaretine riayet etmeyip durmadın. Sana verilecek cezayı takdir ederken sabıkan mevcut olmadığını, ailevi durumunu ve avukatının senin lehine söyl-ediklerini nazarı itibara aldık. Buna rağmen sana verilecek cezanın caydırıcı mahiyette olması gerektiği kanaatindeyiz. Tüm ahval ve şerait ışığında seni hapse göndermemeği fakat sana etkili bir para cezası vermeyi uygun gördük. Kanımızca sana verilecek en- uygun ceza TL.5000.- para cezasıdır.

Sonuç olarak aleyhine istinaf edilen TL 5000.- para cezası ödeyecek veya 3 ay hapse gidecektir.


(Şakir Sıdkı İlkay)(N. Ergin Salâhi) (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç

l6 Ni-san 1980









Full & Egal Universal Law Academy