Yargıtay Ceza Dairesi Numara 97-104/2012 Dava No 11/2015 Karar Tarihi 22.10.2015
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 97-104/2012 Dava No 11/2015 Karar Tarihi 22.10.2015
Numara: 97-104/2012
Dava No: 11/2015
Taraflar: KKTC Başsavcısı ile Hakan Atıcı ve diğerleri arasında
Konu: Zorla insan kaçırma - Kişileri gizli ve haksız olarak tutuklamak için kaçırmak - Haksız tutuklama - İstinaf ihbarnamesinin şekli - Ceza takdiri - Suçun işleniş şekli
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 22.10.2015

-D. 11/2015 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza No: 97-98-99-100-
101-102-103-104/2012
(Gazimağusa Ağır Ceza Dava No: 3718/2012)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti :Hüseyin Besimoğl-u, Ahmet Kalkan,Emine Dizdarlı

Yargıtay/Ceza No: 97/2012
(Gazimağusa Ağır Ceza Dava No: 3718/2012)

İstinaf eden : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
(Davayı ikame eden)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Hakan Atıcı,- İskele-Gazimağusa.
(Sanık No.1)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına : Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Erdal Öncü hazır.



Yargıtay/Ceza No: 98/2012
(Gazimağusa Ağır Ceza Dava- No: 3718/2012)

İstinaf eden : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
(Davayı ikame eden)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Orhan Asiltürk, İskele-Gazimağusa.
(Sanık No.2)

A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına : K-ıdemli Savcı Mustafa İldeniz hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Erdal Öncü hazır.







Yargıtay/Ceza No: 99/2012
(Gazimağusa Ağır Ceza Dava No: 3718/2012)

İstinaf eden : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
(Davayı ikame eden)


- ile

Aleyhine istinaf edilen: Metin Aydın, İskele-Gazimağusa.
(Sanık No.3)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına : Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Erdal Öncü hazır-.



Yargıtay/Ceza No: 100/2012
(Gazimağusa Ağır Ceza Dava No: 3718/2012)


İstinaf eden : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
(Davayı ikame eden)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Önder Arslan, İskele-Gazimağusa.
-(Sanık No.4)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına : Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Erdal Öncü hazır.



Yargıtay/Ceza No: 101/2012
(Gazimağusa Ağır Ceza Dava No: 3718/2012)


İstina-f eden : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
(Davayı ikame eden)
ile


Aleyhine istinaf edilen: Berat Gönen, Lefkoşa.
(Sanık No.5)

A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına : Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz hazır.
A-leyhine istinaf edilen namına : Avukat Erdal Öncü hazır.



Yargıtay/Ceza No: 102/2012
(Gazimağusa Ağır Ceza Dava No: 3718/2012)

İstinaf eden : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
(Davayı ikame eden)

ile


Aleyhine i-stinaf edilen: Mustafa Arıoğlu, İskele-Gazimağusa.
(Sanık No.6)

A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına : Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Erdal Öncü hazır.



Yargıtay/Ceza No: 103/201-2
(Gazimağusa Ağır Ceza Dava No: 3718/2012)


İstinaf eden : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
(Davayı ikame eden)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Zeki Özkan, İskele-Gazimağusa.
(Sanık No.7)

A r a s ı n d- a.

İstinaf eden namına : Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Erdal Öncü hazır.



Yargıtay/Ceza No: 104/2012
(Gazimağusa Ağır Ceza Dava No: 3718/2012)


İstinaf eden : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
-(Davayı ikame eden)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Serkan Bilgi, Gazimağusa.
(Sanık No.8)


A r a s ı n d a.



İstinaf eden namına : Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına :- Avukat Erdal Öncü hazır.




Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Fügen Ulutekin ve Yargıç Ayşen Toroslu'nun 3718/2012 sayılı davada 14.11.2012 tarihinde verdiği karara karşı, Başsavcılık tarafından yapılan istinaflardır.


- ----------------


H Ü K Ü M

Hüseyin Besimoğlu: Bu istinafta, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Ahmet Kalkan okuyacaktır.

Ahmet Kalkan:Huzurumuzdaki birleştirilmiş istinaf, Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesinin 3718/2012 sayılı davada, 14.11.2012 -tarihinde vermiş olduğu hükmünden yapılmıştır.

Sanıklar, aleyhine, İddia Makamı tarafından 3 dava getirilmiştir.

Sanıklar, aleyhlerindeki iddianame tahtında:

1. dava ile; Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 20,247 ve 250.
maddelerine aykırı olarak, 24.4.20-11 tarihinde, Bafra'da Kaya Artemis Otel sahil şeridinde gizli ve haksız olarak tutuklanmasını sağlamak maksadı ile Derince köyünde sakin Mehmet Bal'ı darbederek zorla, LH 267 plakalı aracın bagajı içerisine koyup Artemis Otel'e getirerek bir odaya kapatma-k suretiyle zorla kaçırmakla;
2. dava ile; Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 20 ve 91(c)
maddelerine aykırı, birinci davada belirtilen aynı
tarih ve mahalde, Derince köyünde sakin Mehmet Bal'a
hitaben "2000 tane PKK'lıyız Türkiye'de ve Kıbrıs'ta -
çok asker öldürdüm, seni de aileni de öldürürüz, sen
bittin, buradan çıkamayacan ve yine polise gidersen bu
iş bitmez, polise gitme seni uyarıyorum" diyerek
şiddet tehdidinde bulunmakla;
3. dava ile; Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 4,20 ve 243-.
maddelerine aykırı olarak, birinci davada belirtilen
aynı tarih ve mahalde, Derince köyünde sakin Mehmet
Bal'ın vücudunun muhtelif yerlerine elleri ve ayakları
ile vurmak suretiyle anılan şahsı ciddi bir şekilde
darbedip, hakiki- bedensel incinmesine sebebiyet
vermekle;
itham edildiler.

Sanıklar, itham edildiklerinde aleyhlerindeki davaları kabul etmediler.

Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi, yapılan duruşma sonucunda Sanıkları, aleyhlerindeki 1. ve 2. davalardan beraat -ettirdi. 3. davadan, Sanık No.2,3,4 ve 5'i mahkum ederek, Sanık No.1,6,7 ve 8'i beraat ettirdi.

Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi Sanıklar No.2,3,4, ve 5'e mahkum oldukları 3. davadan 2,000'er TL para cezası verdi.

Para cezalarının derhal ödenmesine emir -veren Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi, para cezalarının ödenmemesi halinde Sanıklar No.2,3,4 ve 5'in 1'er ay hapse gönderilmelerine emir verdi.

Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi, yukarıdaki cezaya ilaveten Sanıklar No.2,3,4, ve 5'i 2 yıl süreyle sulh ve sukû-nu koruyacaklarına ve iyi ahlak sahibi olup benzer suçlar işlemeyeceklerine mütedair 10,000'er TL şahsi kefalete bağladı.

İddia Makamı, Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesinin 1. ve 2. davadan tüm Sanıklara, 3. davadan Sanık No.1,6,7, ve 8'e verdiği beraat kar-arına ve Sanıklar No.2,3,4 ve 5'e, 3. davadan verdiği para cezalarına karşı huzurumuzdaki istinafları dosyaladı.

İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesinin bulgularına göre, dava ile ilgili olgular şöyledir.

Davaya konu zamanlarda mü-şteki, Artemis Otel'de şoför olarak çalışmaktaydı.

Sanık No.1 Artemis Otel'in genel müdürü, Sanık No.2 güvenlik müdürü, diğer Sanıklar ise Artemis Otel'in çalışanlarıydı.

23 Nisan 2011 tarihinde, gece saat 23.30 civarında konser veren sanatçı E.G'i, kon-ser verdiği yerden alıp otele götürme görevi müşteki Mehmet Bal'a verilir.

Müşteki, konser verilen yerde sahnenin yanına giderek, sanatçı E.G.'in konserinin bitmesini beklemeye başlar.

O esnada Sanık No.2, müşteki Mehmet Bal'ın yanına gelerek orada ne ya-ptığını sorar.

Orada bulunan ve müştekinin yaptıklarını gözetleyen Sanık No.1, müştekinin yanına gelerek müştekinin cep telefonlarını alır ve ona hitaben "kiminle mesajlaşıyorsun" diye sorar ve müştekiye "telefonların bende kalacak bakalım kim arıyor sen-i" diyerek tekrar masasına döner.

Sanık No.1'in arkasından Sanık No.2'nin de gittiğini gören müşteki Mehmet Bal, korkarak otelden kaçar ve daha sonra "ne olacak adam öldürmedim, ne yapacaklar" düşüncesi ile geri döner, otelin kullandığı plaja gider. Müşt-ekinin kaçtığını fark eden Sanık No.1, Sanık No.2,3,4 ve 5'e Mehmet Bal'ı bulup getirmelerini söyler.

Sahne altında tespit edilip kaçtığı ana kadar geçen süreçte, müştekinin, Kaya Artemis Otel'e gelen müşterilerle ilgili olarak, www.ihbaretmeli.com sites-ine kendi kullanımında olan 0533 885 84 17 numaralı Nokia marka cep telefonu ile mesaj çektiği, bu eyleminin Sanık No.1 tarafından tespit edildiği ve telefonlarının bu kişi tarafından inceleme maksatlı alındığı, müştekiye bir yere gitmemesini söylediği, bu- süre içinde fiili darp ve kötü muamelede bulunmadığı, müştekinin kaçarken, otel yerleşkesi dışına çıktığı, bilâhare kaçmaktan vazgeçip otelin kullanım alanında olan plaja geldiği, bu esnada Sanık No.3 ve 4 tarafından tespit edildiği, Alt Mahkeme tarafında-n ihtilâfsız olgu olarak tespit edilmiştir.

Alt Mahkemenin bulgularına göre, Sanık No.2,3,4 ve 5, müştekinin ilk tespit edildiği yer olan plaja gittiler ve orada müşteki ile karşılaştılar. Sanık No.6,7 ve 8 plaja gitmedi.

Müşteki, sahil şeridinde Sanık- No.2,3,4 ve 5 tarafından darbedildi.

Sanık No.2,3,4 ve 5, müşteki ile birlikte Artemis Otel'de Bergama isimli odaya gittiler.

Alt Mahkeme, müştekinin araba bagajında otele götürüldüğü iddiasına itibar etmedi ve yukarıda belirttiğimiz şekilde, birlikte- gittiklerine dair bulgu yaptı.

Yine Alt Mahkemenin bulgularına göre müstedi, Sanıklar No.2,3,4 ve 5 tarafından götürüldüğü Kaya Artemis Otel'in Bergama isimli odasında, herhangi bir darp ve şiddet fiiline veya hakiki bedensel incinmeye maruz kalmadı, 2.- davanın tafsilatında belirtilen sözler müştekiye söylenmedi. Daha sonra otelin 3121 No.lu odasında geceyi tamamlayan müşteki, sabahleyin otel ile ilişiği kesilip maaşı bir tamam ödendikten sonra, bir taksiye bindirilip evine gönderildi.

Huzurundaki tüm -şahadet ve delilleri değerlendiren Alt Mahkeme, Sanık No.1'in müştekiyi "bulun getirin" talimatının şiddet içermediğini, Sanık No.5'in müştekiyi tuttuğunu ve Sanık No.1'in yanına gidinceye kadar vurmama emri olduğunu söyleyenin bizzat müşteki olduğunu (Mav-i 27), Sanık No.1'i darp eyleminden sorumlu tutmanın mümkün olmadığını, müştekinin kaçtıktan bir süre sonra "ne olacak adam öldürmedim, ne yapacaklar" düşüncesi ile tekrar Artemis Otele dönmeye karar verdiğini, bir işletmenin bir çalışanından, zarar verici- eylemleri nedeniyle izahat istemesinin doğal olduğunu, müştekinin otelde istifası alındıktan ve alacağı olan ücreti ödendikten sonra taksi tutulup evine gönderildiğini, şiddet fiilinin münhasıran Sanık No.2,3,4 ve 5 tarafından gerçekleştirildiğini, Sanık -No.1'in böyle bir fiilde bulunmadığını, müştekinin iş yerinin bir yerinden başka bir yerine götürülmesinin, otel çalışanları bakımından otelin her yeri hukuki alan sayıldığından, zorla kaçırma fiilinin gerçekleştiğini göstermediğini, Sanıkların 1. davadan -mahkum edilmelerinin mümkün olmadığını, 2. davanın şahadet yokluğunda ispatlanamadığını, 3. davadan ise sadece Sanıklar No.2,3,4 ve 5'in mahkum edilmesi gerektiğini, Sanıklar No.1,6,7 ve 8'in olayla alakaları olmadığı için beraat ettirilmeleri gerektiğini -belirterek, kararımızın başlangıcında belirttiğimiz şekilde karar verdi ve sadece Sanıklar No.2,3,4 ve 5'i 3. davadan mahkum edip, tüm Sanıkları diğer davalardan beraat ettirdi.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Alt Mahkemenin hükmünden sonra, Başsavcılık, tüm Sanıkl-ar ile ilgili istinaf dosyaladı.

Sanıklar No.2,3,4 ve 5'in mahkum olduğu 3. davadan verilen cezaya karşı dosyalanan istinaf hariç, Alt Mahkemenin beraat kararına karşı dosyalanan istinaf sebepleri, tüm Sanıklar için benzerdir.

Bu çerçevede, istinaf s-ebeplerini, beraat kararına karşı dosyalanan istinaf sebepleri ve cezaya karşı dosyalanan istinaf sebepleri olarak iki başlık altında ele alacağız. Başlıkları, alt başlıkları ile aşağıdaki gibi tasnif etmek mümkündür:

Muhterem Gazimağusa Ağır Ceza Mahkem-esi, Sanıklar No.1,2,3,4,5,6,7 ve 8'i aleyhlerindeki 1. ve 2. davalardan, Sanıklar No.1,6,7 ve 8'i 3. davadan beraat ettirmekle hata etti. Şöyle ki, Alt Mahkeme:

İddia Makamı tarafından sunulan tüm şahadetle Sanıklar bir suça bağlandıkları ve aleyhlerine -yaratılan karineyi ortadan kaldırmak için Sanıklara geçen ispat külfetini (evidential burden of proof) yerine getirmedikleri halde, Sanıkları itham edildikleri suçlardan beraat ettirdi.
Müştekinin ve diğer tanıkların şahadetini olgulara hatalı bir şekilde- uygulayarak, Sanıkları itham edildikleri suçlardan mahkum etmek için yeterli şahadet olduğu halde beraat ettirdi.
Müşteki Mehmet Bal'ın 24.4.2011 tarihinde Kaya Artemis Otel'in konser salonundan Sanık No.1'den korkup kaçtığı ve yine sahil şeridinde Sanık- No.1'in "bu adamı bulun getirin" talimatını vermesinin ardından Sanık No.2,3,4 ve 5 tarafından yakalandıktan sonra müştekinin darbedildiği yönünde bulguya varmasına, ayrıca Sanık No.2,3,4 ve 5'i iddianamede yer alan ciddi bir darp suçundan mahkum etmiş ol-masına ve yine müşteki Mehmet Bal'ın adı geçen Sanıklar tarafından sahil şeridinden Artemis Otel'in Bergama isimli toplantı odasına götürüldüğüne ve orada bulunduğuna dair bulguya varmış olmasına rağmen, Sanıkları birinci dava olan "Zorla İnsan Kaçırma" su-çundan beraat ettirdi.
Birinci davada suçun unsurlarını, huzurundaki şahadeti hatalı yorumladı, sunulan delilleri özellikle telefon kayıtlarını gerektiği gibi değerlendirmedi.
Muhterem Ağır Ceza Mahkemesinin, Sanıklar No.2,3,4 ve 5'e mahkum edildikleri 3-. davadan verdiği 2'şer bin TL para cezası alenen azdır.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

İstinaf Eden Başsavcılık, istinafın duruşmasında özetle: Alt Mahkemenin, şahadeti ve özellikle müstedinin şahadetini hatalı değerlendirdiğini, Sanıkların tümünün -olaya dahil olduğunu, Sanıklar aleyhine getirilen 1. davaya konu insan kaçırma suçunun unsurlarının tespitinde hata yapıldığını, müştekinin konu İnternet sitesine bilgi verdiğinin ortaya çıkması üzerine otelden korkup kaçtığını, Sanık No.1'in "bulun bu ada-mı getirin" demesi üzerine, diğer tüm Sanıkların müştekinin peşine düştüklerini, Alt Mahkemenin huzurunda şahadet olmasına, darp fiilinin gerçekleştiğine ve müştekinin otel odasına getirildiğine ve odada tutulduğuna bulgu yapmasına rağmen, sadece Sanıklar -No.2,3,4 ve 5'ün 3. davadan mahkum edildiğini, mevcut içtihat kararlarına ve suçun unsurlarına aykırı bu sonucun hatalı olduğunu, tüm Sanıkların aleyhlerindeki davalardan mahkum edilmeleri gerektiğini, Alt Mahkemenin huzurunda yeterli şahadet ve teyit edic-i şahadet bulunduğunu belirttikten sonra şahadetin detaylarına değinerek, istinafın kabulünü, beraat kararlarının iptal edilmesini ve Sanıkların aleyhlerindeki davalardan mahkum edilmelerini talep edip, mahkum edilen Sanıklara verilen cezaların müdahaleyi -gerektirecek kadar az olduğunu ileri sürmüştür.

Sanıklar Avukatı hitabında, Alt Mahkemenin kararında hata olmadığını, tüm şahadetin ayrıntılı bir şekilde incelenip, değerlendirildiğini, suçun unsurlarında hata yapılmadığını, doğru bir değerlendirme ile -doğru sonuca ulaşıldığını, müştekinin şahadetinin çelişkilerle dolu olduğunu, müştekinin olaydan üç gün sonra şikayette bulunduğunu, ortada bir kaçırılma sebebi olmadığını, suçluluk duygusu içerisinde önce kaçan, sonra kendi isteğiyle dönmek isteyen ve bu -durumu kendi ikrarı ile kabul eden müştekinin yabancı sitelere bilgi vererek müşterilere şantaj yapılmasına sebep olacağını, Sanık No.1'in müştekiyi tespit ederek telefonlarını aldığını, "bekle" dediğini, ortada ne kaçırma ne de alıkoyma olduğunu iddia ede-rek, istinafın reddi gerektiğini ve Sanıklar No.2,3,4 ve 5'e verilen cezanın az olmadığını ileri sürdü.

İNCELEME:

İstinaf sebeplerini, tarafların iddia ve argümanlarını inceleyip değerlendirdik.

İstinaf Edenin I. istinaf sebebini İSTİNAF SEBEPLERİ b-aşlığı altında belirttiğimiz kapsamda alt başlıklarla birlikte inceleyeceğiz. I. istinaf sebebinin ana başlığını şu şekilde özetleyebiliriz:

Muhterem Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi, Sanıklar No.1,2,3,4,5,6,7, ve 8'i aleyhlerindeki 1. ve 2. davalardan,Sanı-klar No.1,6,7 ve 8'i 3. davadan beraat ettirmekle hata etti.

Alt Mahkeme, Sanıkları, aleyhlerindeki I. davadan beraat ettirdi.

Sanıklar aleyhine getirilen I. dava, Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 20,247 ve 250. maddelerine aykırı kişiyi gizli ve haksız olara-k tutuklamak için kaçırma suçunu içermektedir.

Yasanın 247. maddesinde, "Zorla İnsan Kaçırma" suçunun tanımı yapılmıştır. Buna göre, her kim hileli bir yolla veya şiddetle bir kişiyi herhangi bir yerden gitmeye zorlarsa, o kişiyi zorla kaçırmış sayılır. -

Yasanın orijinal İngilizce metni şöyledir:

"247. Any person who by force compels or by any deceitful means induces any person to go from any place, is said to abduct that person."


Yasanın 250. maddesi ise, kişileri gizli ve haksız olarak tutuklamak i-çin kaçırma suçunu düzenlemektedir.

Yasanın orijinal İngilice metni şöyledir:

"250. Any person who kidnaps or abducts any person with intent to cause that person to be secretly and wrongfully confined, is guilty of a felony and is liable to imprisonme-nt for seven years."


Buna göre, bir sanığın 250. maddeden suçlu bulunabilmesi için, müştekinin gizli ve haksız olarak tutuklanmasını sağlamak maksadıyla, o kişiyi zorla kaçırdığının makul şüpheden ari olarak ispatlanması gerekir.

Özellikle 250. maddeni-n kenar başlığından görüleceği üzere hem kaçırma (kidnapping) hem de haksız tutuklama (confine any person), aynı suç içerisinde düzenlenmiştir. Bu nedenle hangi hallerde kaçırmanın hangi hallerde haksız tutuklamanın oluşacağını belirlememiz gerekmektedir. -

Aynı hukuk sisteminin uygulandığı İngiltere'de, bir fiilin kaçırma sayılabilmesi için 4 unsurun gerekli olduğu belirtilmiştir. Bunlar şöyledir:

the taking or carrying away of one person by another;
by force or fraud;
without the consent of the person -so taken or carried away; and
without lawful excuse.(Bkz.Archbold 2001 - chapter 16-26. sayfa 1743 ve v.D(1984) A.C 778.

Buna göre:
bir kişinin başka bir kişi tarafından;
güç kullanarak veya hile ile;
rızası hilafına; ve
yasal bir mazaret olmadan alınm-ası veya götürülmesi halinde adam kaçırma eylemi meydana gelmiş olur.

Bu tanımlama, bizim yasamız ile tamamen uyumlu olup, 247 ve 250. maddeler ile bütünlük arzetmektedir. Haksız tutuklamanın hangi hallerde gerçekleşeceği ise şöyle belirlenmiştir:

"Fal-se imprisonment consists in the unlawful and
intentional or reckless restraint of a victim's freeedom of movement from a particular place - it is unlawful detention which stops the victim from moving away as he or she would wish to move." (Bkz. Yukarıda -belirtilen eserin aynı sayfası)

Bu iktibasa göre, haksız tutuklamanın oluşabilmesi için, kanunsuz ve kasten veya pervasızca, mağdurun belli bir yerden hareket etme hürriyetinin kısıtlanmasıdır. Haksız tutuklama kişinin arzu ettiği yere gitmesinin veya ay-rılmasının durdurulması ile de meydana gelir.

Haksız tutuklamanın özel bir yerde oluşması gerekmez; genel hapishanede veya özel bir evde veya kamusal sokakta güç kullanılarak gerçekleştirilecek her türlü kısıtlama hapsedilme sayılır.

Bu husus şöyle iz-ah edilmiştir:

"Every confinement of the person is an imprisonment
whether it is in a common prison or in a private house, or even by forcibly detaining a person in the public streets: 2.Co.İns.482 at 489."

Huzurumuzdaki meselenin, bu esaslar dahilind-e incelenmesi gerekmektedir.

İddia Makamının dosyaladığı iddianamede yer alan suçun tafsilatında daha önce iktibas ettiğimiz gibi, Sanıkların müştekiyi darbederek ve LH 267 plakalı aracın bagajı içerisine koyup Artemis Otel'e getirerek bir odaya kapatmak- suretiyle zorla kaçırdıkları ve suçu bu şekilde işledikleri iddia edilmiştir.

Alt Mahkeme, kararında, müştekiyi darbettiklerine dair bulgu yaptığı Sanıklar No.2,3,4 ve 5'in müştekiyi plajdan Artemis Otel'e araba bagajına koyarak götürdüklerine inanmadı.-

Alt Mahkeme devamla, müştekinin sahil şeridinde bulunan Kaya Artemis Otel'e ait plajdan Bergama isimli odaya Sanıklar No.2,3,4 ve 5 ile birlikte gittiğine bulgu yapmıştır.

İddia Makamı, dosyaladığı istinaf ihbarnamesinde, müştekinin araba bagajında gö-türülmediği bulgusunun hatalı olduğuna dair istinaf sebebi dosyalamadı.

Kararımızın İSTİNAF SEBEPLERİ başlığı altında, 1. istinaf sebebinin (c) alt başlığına, istinaf ihbarnamesindeki 5. istinaf sebebini aynen aktardık.

İstinaf ihbarnamesinin 5. istina-f sebebinden görülebileceği gibi, İddia Makamı, Alt Mahkemenin, Sanıklar No.2,3,4 ve 5'in müştekiyi yakaladıktan sonra darbederek, sahil şeridinden Artemis'teki Bergama isimli toplantı odasına götürdüklerine dair bulguya varmış olmasına rağmen, Sanıkları b-eraat ettirmekle hata ettiğini ileri sürmektedir.

Bir suçun işlenip işlenmediği, doğru olarak tespit edilen olgulara verilecek hukuki değerle saptanabilir. Bu anlamda olayın, suçun tafsilatında belirtildiği gibi, müştekinin araba bagajına kapatılarak göt-ürülmesi ile otele yürüyerek gitmesi arasında, sonuçları bakımından önemli farklar vardır ve bu olgunun doğru olarak belirlenmesi gerekir.

Bu nedenle, müştekinin araba bagajına konarak götürülmediğine ilişkin bulgunun istinaf ihbarnamesinde yer almamasın-ın sonuçlarını incelememiz gerekir.

Birleştirilmiş Yargıtay/Ceza 64/2002, 65/2002,66/2002 (D.4/2002) sayılı Başsavcılık v.Avrupa Gazetecilik ve Yayın Şti.Ltd. ve diğerleri davasında, Yargıtay, istinaf ihbarnamelerinin ne şekilde olması gerektiğini belirl-emiştir.

Bir daha hatırlanması bakımından ilgili kısmı aynen iktibas etmeyi uygun gördük:

"Fasıl 155 Ceza Usul Yasası'nın (Criminal Procedure Law)
138. maddesi istinafın dayandığı tüm isinaf sebeplerinin tam olarak istinaf ihbarnamesinde gösterilmes-ini buyurmaktadır.


"138. Every notice of appeal shall-
a. ..................
b. ..................
c. set out in full the grounds on which it is
founded;
d. ..................
and no notice of appeal s-hall be valid unless it complies
with the requirements of this section."


Yine Ceza Usul Yasası'nın 144. maddesi, Yargıtayın,
ciddi bir adaletsizlik yapıldığı konusunda olmadıkça, istinafı, sadece istinaf ihbarnamesinde gösterilen (yer alan) seb-epleri dinleyerek karara bağlayacağını buyurmaktadır.

"144. The Supreme Court shall hear and determine the
appeal only on the grounds set out in the notice of
appeal:
Provided that the provisions of this section
shall not ap-ply where, on the hearing of the appeal,
the Supreme Court is of opinion that a substantial
miscarriage of justice has occured."


İstinaf, Sanığın ikinci kez yargılanması, yeniden
yargılama veya davanın ikinci kez Mahkeme tarafından dinlenmesi -anlamında değildir. Davayı dinleyen Alt Mahkemenin bulgularından ve kararından yakınen taraf bir istinaf ihbarnamesi dosyalayarak yakındığı kararın bozulması için Yargıtaya başvurur. İstinaf ihbarnamesinde istinafın dayandığı tüm sebeplerin tam olarak veri-lmesi gerekir. İstinaf sebeplerinin tam olarak istinaf ihbarnamesinde yer alması gereğini getiren bu düzenlemede amaç, istinafın dinlenmesinde istinaf edenin dayanacağı, ileri süreceği hukuki noktaların ve olguların önceden karşı tarafın ve Yargıtayın bilg-isine getirilmesidir; bir konu istinaf ihbarnamesinde istinaf sebebi olarak ileri sürülmemişse, Yargıtay kural olarak, o konunun istinafın dinlenmesinde ileri sürülmesine izin vermez. Michael Tymvious v. the Police (1961) CLR.44 davasında Yüksek Mahkeme bu- konuyu aşağıdaki şekilde özetlemiştir:

"Grounds set out in a notice of appeal are intended to
give notice to the apposite party and to this Court of grounds of law and issues of fact that will be relied upon at the hearing of the appeal and if a matter- is not raised in the grounds of appeal this Court, in most cases, will not allow a point to be raised."


İstinaf Eden, Alt Mahkemenin hangi olgusal veya
hukuksal bulgusundan yakınıyorsa, buna tam olarak istinaf ihbarnamesinde yer vermeli, yakınmasını v-e istinaf sebeplerini açıkça, anlaşılır bir biçimde göstermelidir. İstinaf, yukarıda ifade ettiğimiz gibi Sanığın ikinci kez yargılanması veya davanın ikinci kez dinlenmesi davanın tekrar dinlenmesi anlamında olmadığı için, istinaf ihbarnamesinde gösterilm-eyen, istinaf sebepleri arasında yer almayan hiçbir konu, kural olarak, istinafın dinlenmesinde ileri sürülmez ve Yargıtayda istinaf sebepleri arasında yer almayan bir konuyu dinlemez, istinaf sebepleri arasında yer almayan bir konuyu ele alarak istinafı k-arara bağlamaz."


Görülebileceği gibi Yargıtayın kabul ettiği prensiplere göre, ciddi bir adaletsizliğin yapıldığı kanaatine varılmadığı müddetçe, istinaf sadece istinaf ihbarnamesinde gösterilen sebepler dinlenerek sonuçlandırılır.

Bu konuda ayrıca Cri-minal Procedure in Cyprus, G.Pikis, 1975 sayfa 189'a ve Eraklides v The Police (1970) 2 C.L.R I davasına atıfta bulunuruz.

Ancak yanlış anlamaya sebebiyet vermemek için, avukat tarafından temsil edilmeyen bir sanığın mahkumiyete ve buna bağlı olarak ceza-ya karşı dosyaladığı istinafta adaletsizliğe yol açacak bir hataya sebep olmamak için, istinafına ilişkin iddialarını ortaya koymasına fırsat verilmesi gerektiğini belirtmek isteriz.

Yukarda bahsini ettiğimiz Criminal Procedure in Cyprus adlı eserin 189.- sayfasında bu konuda şöyle denmektedir:

-"An unrepresented appellant who appeals against conviction
may be allowed to argue against sentence where refusal to
allow him to do so might cause a substantial miscarreage
of justice.-"


Bu konuda, Georghious v The Police (1966) 2 CLR 18 ve Chrysostomos v The Police (1972) 10 JSC.1331 davalarına atıfta bulunuruz.

Yukardaki prensipleri huzurumuzdaki istinafa uyguladığımızda, istinaf sebepleri arasında yer almayan müştekinin LH 267 plak-alı aracın bagajına konarak kaçırıldığı bulgusunun hatalı olup olmadığının istinafta incelenmesine imkan olmadığı sonucuna varmamız kaçınılmazdır.

İddia Makamı, istinaf sebepleri arasında, müştekinin sahil şeridinde darbedilip Artemis'e götürülmesinin mah-kumiyet için yeterli olduğunu iddia ettiğine göre, suçun iddianamede yer aldığı gibi müştekinin araba bagajına konarak Artemis Otel'e götürüldüğüne ilişkin iddianın, ciddi bir adaletsizliği önlemek maksatlı incelenmesine gerek yoktur.

Bu durumda, olay gün-ü, müştekinin bazı Sanıklar ile birlikte Artemis Otel'in plajı olarak kullanılan kıyı şeridinden Artemis Otel'in Bergama isimli odasına birlikte gittiği şeklindeki saptamasının doğru olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir.

Suçun tüm unsurlarının ithamnamed-e yer alması zorunluluk olmadığından, bazı olguların suçun tafsilatında belirtildiğinden farklı şekilde gerçekleşmesi o suçun ispatlanamadığı anlamına gelmez. Önemli olan, mevcut şahadetin neticesinde müştekinin şiddet uygulanarak gizlice ve haksız olarak -tutuklanmasını sağlamak amacıyla bir yerden bir yere götürüldüğünün ispat edilmesidir.

Alt Mahkeme, kararında, müştekinin Sanık No.2,3,4 ve 5 tarafından kıyı şeridinde bulunduğuna, bu Sanıklar tarafından darbedildiğine ve Artemis Otel'in Bergama isimli od-asına birlikte gittiklerine bulgu yapmış, Sanık No.1,6,7 ve 8'in kıyı şeridine hiç gitmedikleri yönünde bulguya varmıştır.

Sanıklar No.2,3,4 ve 5, Alt Mahkemenin, müştekiyi darbettiklerine ilişkin bulgusuna karşı istinaf dosyalamadılar. Bu bağlamda, Sanı-klar No.2,3,4 ve 5'in kıyı şeridinde müştekiyi buldukları ve darbettikleri bulgusu ispatlanmıştır.

Sanık No.1'in kıyı şeridine gitmediği, İddia Makamı tarafından da kabul edilmektedir. Sanıklar No.6 ,7 ve 8'e gelince; Alt Mahkeme, Sanık No.6,7 ve 8'in pla-ja gittiğine dair müştekinin şahadeti dışında şahadet olmadığı, bu şahadetin herhangi bir emare, şahadet veya itirafla desteklenmediği gerekçesi ile Sanıklar No.6,7 ve 8'in plaja gitmediklerine dair bulgu yapmıştır.

Sanık No.6 Mustafa Arıoğlu, yeminsiz be-yanında, "beni müdürüm toplantı salonuna çağırdı Erkan Cihangir, Yusuf ve ben toplantı salonuna gittik" şeklinde beyanda bulundu. Sanık No.6, aynı beyanları, 26.4.2011 tarihinde polise verdiği gönüllü ifadesinde de yaptı.

İddia Makamı Tanığı No.6 Erkan Ci-hangir şahadetinde, toplantı odasına girdiğinde, Sanık No.1'in Sanık No.6'ya tekme ve yumruk vurduğunu ileri sürmektedir. Başka bir söylemle İddia Makamı Tanığına göre, Sanık No.6 darbeden değil, darbedilendir.

Alt Mahkeme huzurundaki şahadet tetkik edild-iğinde, Sanık No.6'nın 26.4.2011 tarihli gönüllü ifadesinde söylediklerinin doğru olmadığı İddia Makamı tanıklarınca ortaya konamadığından, Sanık No.6'nın sahilde olmadığı şeklindeki bulgusunda hata olmadığı anlaşılmaktadır.

Keza aynı şekilde, Sanıklar No-.7 ve 8'in sahilde olduklarını gösteren yeterli şahadet olmadığından, Alt Mahkemenin, Sanıklar No.7 ve 8'in sahilde bulunmadıklarına ilişkin bulgusunda hata yoktur.

Bu safhaya kadar, müştekinin, Artemis Otel'in plaj olarak kullanılan sahil şeridinde, San-ık No.2,3,4 ve 5 tarafından bulunduğu, müştekinin bu Sanıklar tarafından darbedildiği ve bu Sanıklar tarafından Artemis Otel'in Bergama isimli odasına birlikte gittikleri kanıtlanmış oldu.

İddia Makamı tarafından kanıtlanmış bu olgu, suçun tafsilatında be-lirtilen, araba bagajına konarak götürülmekten çok farklıdır ve suçun tafsilatında olduğu gibi kesin bir sonuç doğurmaz.

Keza, müştekinin kendisini arayanlar tarafından bulunduğunda darbedilmesi, doğrudan kaçırılmaya bağlı şiddet olarak değerlendirilemez.- Şiddetin, adam kaçırma suçunun unsuru olarak kaçırma maksatlı kullanılması gerekir.

Mevcut şahadet ışığında, müştekinin, Otel'e gelen misafirleri tespit edip www.ihbaretmeli.com sitesine bilgi verdiği, Otel Müdürü tarafından bu eyleminin tespit edildiği-, müştekinin telefonlarına el konduğu, o safhada müştekiye zor kullanılmadığı ve beklemesinin söylendiği, ancak müştekinin korkarak kaçtığı, bu arada Sanık No.1'in, müştekinin bulunup getirilmesi talimatını verdiği, ispatlanmış olgu olarak huzurumuzda bulu-nmaktadır.

İddia Makamının da kabul ettiği gibi, Sanık No.1'in Otel Müdürü sıfatıyla verdiği "bulun getirin" talimatı ucu açık bir talimat olup, "darbedin" veya "kaçırıp getirin" anlamına gelmez. Mahkemenin bir sonuca ulaşabilmesi için, değer ifade eden- şahadetin ve ispatlanmış olguların, rasyonel başka bir neticeye ihtimal vermeyecek şekilde, "adam kaçırmaya" yönelik olduğunun ispatlanması gerekir. Aksi halde, oluşacak makul şüpheden Sanıkların yararlandırılacağı açıktır.

Kabul edilen olgulara göre, mü-şteki kaçtıktan sonra, kendi şahadetinde de kabul ettiği gibi, "ne olacak adam öldürmedim, ne yapacaklar" düşüncesi ile tekrar Artemis Otel'e dönmeye karar verdiği, bu niyetini gerçekleştirirken, Sanıklar No.2,3,4 ve 5'le karşılaştığı ve bu Sanıklar tarafı-ndan darbedildiği, bilahare, hep birlikte, Otel'in Bergama isimli odasına gittikleri, Alt Mahkemenin kabul ettiği şahadetle sabit olmuştur.

Alt Mahkemenin doğru olarak kabul ettiği ve müştekinin de doğruladığı şahadete göre, Sanıklar No.2,3.4 ve 5 müşteki-yi bulduklarında "eğer seni yakalayamazsak Hakan Atıcı hepimizin valizlerini elimize verecek sabah da Türkiye'ye gideceğiz" şeklinde beyanda bulunulmuş ve bu suretle darbedilmiştir.

Alt Mahkeme kararını incelediğimizde, Mahkemenin suçun unsurlarını incel-erken kavram kargaşası içerisine düştüğü ve çelişkili bulgularda bulunduğunu müşahade ettik.

Alt Mahkeme, bir taraftan ciddi darp suçunu incelerken, müştekinin darbedildikten sonra inisiyatifi dışında Sanık No.1'in huzuruna götürüldüğü bulgusuna varmış- (Mavi 19), diğer taraftan müştekinin "adam öldürmedim ya ne yapacaklar" deyip döndüğünde, Sanıklar No,2,3,4 ve 5 tarafından yakalanarak hep birlikte Sanık No.1'in yanına gittiklerine (Mavi 21) ve şiddet fiilinin munhasıran bu Sanıklar tarafından gerçekleş-tirildiğine dair bulgu yapmış (Mavi 28), müştekinin iş yerine zarar verici eylemleri nedeniyle kendisinden hesap sorulmasının doğal olduğunu, bunun sonucunda da hesabının kesilerek evine gönderilmesinin, "adam kaçırma" sayılamayacağı sonucuna varmıştır (M-avi 28).

Burada, Alt Mahkemenin, müştekinin şiddet uygulanarak istemi dışında mı toplantı odasına götürüldüğünü, yoksa kaçmaktan vazgeçip iradesi ile iş yerine dönerken kendisini bulan kişiler tarafından, yukarıda belirtildiği gibi, kişisel maksatlı darb-edilip edilmediğini açıkça belirlemesi gerekirdi.

Alt Mahkeme, kararında; müştekinin münhasıran Sanıklar No.2,3,4 ve 5 tarafından darbedildikten sonra, Otel'e götürüldüğüne bulgu yaparken, müştekinin haksız şekilde Otel'de tutulması olgusunu değerlendirm-emiş, Türk Hukukundan Prof.Dr.Sulhi Dönmezer'in , Ceza Hukuku özel kısım 5. baskı sayfa 271'den iktibas ettiği görüşlerden hareket etmiş ve İngiltere'deki içtihadi kararlarda net ve tatmin edici bir açıklamaya rastlamadıklarını belirterek, yer değiştirmeni-n iş yeri kapsamında gerçekleştiği, bu nedenle, Sanıklarla aynı hukuki alan içerisinde gerçekleşen yer değişiminin suçun oluşması için yeterli olmadığı sonucuna ulaşmıştır.

Alt Mahkemenin bu konudaki hukuki değerlendirmesi hatalı olduğu gibi, Türk Hukuku-'ndan iktibas ettiği görüşten çıkarılacak neticenin de yorumlandığı gibi olmadığını belirtmek isteriz. Ancak Türk Hukuku'ndaki "kaçırma" fillinin ne zaman gerçekleşeceği konumuz olmadığı nedeniyle, bu husus üzerinde durmamız gerekmemektedir.

Alt Mahkemen-in suçun unsurlarını tamamen hatalı değerlendirdiği bu meselede, müşteki şahadetinde, Sanık No.1'in başlangıçta kendisine şiddet uygulamadığını ve dövülmesi talimatını vermediğini kabul etmiştir. Yine tespit edilmiş olgulara göre, müşteki önce kendisi kaçm-ış ve yine kendi iradesi ile iş yerine dönmek için plaja gelmiştir. Müşteki dönerken, iş yerinde yaptıkları ile ilgili bir izahat vereceğini biliyordu.

Buna göre, bir taraftan müştekinin çelişkili şahadetini, diğer taraftan müştekinin Otel'e zorla götür-ülmek maksadıyla değil, kaçtığı nedeniyle Sanıklar No.2,3,4 ve 5 tarafından darbedildiği ihtimalini ortaya koyacak şahadetin bulunduğunu ve Alt Mahkemenin birbiriyle uyumlu olmayan bulgularını dikkate aldığımızda; Sanıklar No.2,3,4 ve 5 tarafından sahilde -gerçekleştirilen darbın, müştekinin bir yerden gitmeye zorlanması maksadıyla yapıldığına, makul şüpheden ari olarak bulgu yapılabileceği kanaatinde değiliz.

Müştekinin Artemis Otel'deki Bergama isimli toplantı odasında yaşadıklarına ilişkin iddiaları, Sa-nıklar aleyhine getirilen davalar ile uyumlu değildir. Müşteki ve İddia Makamı Tanığı No.6 Erkan Cihangir, şahadetlerinde, mezkûr odada ellerinin bağlandığını, dövüldüklerini; müştekinin parmaklarının puro makası ile kesilmeye çalışıldığını söylediler.

Ma-hkemenin bu husustaki şahadete itibar etmediği bir yana, mezkûr ifadeler soruşturmayı yürüten polisin eline daha önceden geçtiği halde, iddianamede Sanıklar aleyhine bu yönde dava getirilmemiş, suçlama yapılmamıştır.

Sanıklar aleyhine getirilen 3. dava, F-asıl 154 Ceza Yasası'nın 243. maddesine aykırı ciddi darp suçudur.

Bu suçun tafsilâtında, Sanıklar, 1. davada belirtilen aynı tarih ve mahalde, Derince köyünde sakin Mehmet Bal'ın vücudunun muhtelif yerlerine elleri ve ayakları ile vurmak suretiyle, anıl-an şahsı ciddi bir şekilde darbedip hakiki bedensel incinmesine sebebiyet vermekle itham edildiler.

Birinci davanın tafsilatında ise, müştekinin Otel sahil şeridinde, gizli ve haksız olarak tutuklanmasını sağlamak maksadıyla darbedildiği iddia edilmektedi-r.

Bu durumda, Sanıkların 3. davadaki darp suçunu, 1. davanın tafsilatında belirtildiği kapsamda değerlendirmemiz gerekmektedir.

Müştekinin odada yaşananlarla ilgili Sanıklara isnat ettiği eylemler, Sanıkların itham edildikleri suçlardan daha ağır niteli-kteki suçları ihtiva etmektedir. Yargıtayın bu safhada daha ağır suçları iddianameye eklemek suretiyle Sanıkları mahkum etmesi, Ceza Usul Yasası'nın 85(4). maddesi kapsamında mümkün değildir.

Mevcut ahvalde, müştekinin Artemis Otel'deki odaya zor kullanı-larak iradesi dışında götürüldüğü makul şüpheden ari olarak ispatlanamadığından, müştekinin kendi çalıştığı otelde sabahlamasının, haksız tutuklanma olup olmadığını, I. davanın diğer unsuru olarak değerlendirimemizin anlamı kalmamıştır. Bu nedenle, Sanıkla-rın aleyhindeki 1. davadan beraat ettirilmelerinde hata yoktur.

Alt Mahkeme, Sanıkları aleyhlerindeki 2. davadan beraat ettirmiştir.

Mevcut şahadeti değerlendirdiğimizde, Alt Mahkemenin, Sanıkları, 2. davadan beraat ettirmekle hata yaptığına ikna edilmed-ik.

Alt Mahkeme, Sanıklar No.2,3,4 ve 5'i aleyhlerindeki 3. davadan mahkum etmiştir. Huzurumuzda mahkumiyet aleyhine dosyalanmış istinaf bulunmamaktadır.

Alt Mahkemenin, Sanık No.6,7 ve 8'in sahilde bulunmadıklarına ilişkin bulgusunda hata yapmadığını da-ha önce bulgu yapmıştık. Bu durumun sonucu olarak Sanıklar No.6,7 ve 8'in aleyhlerindeki 3. davadan mahkum edilmelerine imkan yoktur.

Aynı şekilde, Sanık No.1'in sahilde bulunmadığı ve Sanıklar No.2,3,4 ve 5'e Sanığı bulup darbetmeleri talimatı verdiği ma-kul şüpheden ari olarak ispat edilmediğinden, Sanık No.1'in aleyhindeki 1. davadan beraat ettirilmesinde hata yoktur.

Tüm yukarıdakiler ışığında, İstinaf Edenin I. istinaf sebebi başlığı altında sunduğu istinaf sebepleri reddedilir.


Muhterem Ağır Ceza -Mahkemesinin Sanıklar No.2,3,4 ve 5'e mahkum edildikleri 3. davadan verdiği 2'şer bin TL para cezası alenen azdır.


Bilindiği gibi, bir ceza davasında suçlu bulunan sanığa verilecek uygun cezayı takdir etme yetkisi, esas itibarıyla davayı dinleyen mahkem-eye aittir. Yargıtay, bidayet mahkemesi kararlarını denetlerken, verilen cezaların müdahaleyi gerektirecek nitelikte, aşikar surette az veya fazla olması, dikkate alınması gereken hususların dikkate alınmaması, dikkate alınmaması gereken hususların dikkate- alınması halinde verilen cezaya müdahale eder.

Alt Mahkemenin kararına baktığımızda, sadece Sanıkların sosyal ve kişisel durumlarını dikkate aldığı, lehlerine olan faktörleri değerlendirdiği ve sonuçta para cezası verdiğini müşahade ettik.

Ceza takdir- edilirken, tüm cezalandırma prensipleri ile ağırlaştırıcı ve hafifletici tüm faktörler değerlendirilmeli ve bu değerlendirmenin yapıldığı gösterilmelidir.

Bunun için suçun işleniş şeklini, sanıkların suçun işlenişindeki rollerini, suçun sonuçlarını, işl-enen suçun ağırlığını ve aynı dönemde benzeri suçlara verilen cezaları dikkate almak ve bu hususları hafifletici nedenlerle birlikte değerlendirip sonuca ulaşmak gerekir.

Huzurumuzdaki Sanıklar, kendilerine verilen talimatın ötesinde, kendilerine yönelik- hiçbir eylem yokken, müştekiyi darbetme yetkisini kendilerinde görerek, müştekiyi ciddi şekilde darbetmişlerdir.

Alt Mahkeme, kararında, müştekiyi yargılamadan, müştekinin Sanık No.5'in parmağını kırdığını ve vahim zarara sebebiyet verdiğini belirtmişti-r. Alt Mahkemenin yargılanmamış birisi için böyle bir tespit yapması hata olduğu gibi, bu hususun Sanıklar lehine hafifletici sebep olarak kullanması da mümkün değildir.

Sanıkların müşteki ile işletme arasındaki bir sebebe istinaden, müştekiye karşı darp- eyleminde bulunma hak ve yetkileri yoktur.

Suçun işleniş şekli, Sanıklar lehinde değerlendirilemez.

Sanıklar No.2,3,4 ve 5'in mahkum edildiği ciddi darp suçu, 3 yıla kadar hapisliği öngören ciddi bir suçtur.


Sanıklar No.2,3,4 ve 5'in bu fiilleri so-nucunda müşteki ciddi şekilde yaralanmış, vücut bütünlüğüne haksızca saldırıda bulunulmuştur.

Bir işverenin talimatı ile hareket eden ve aldıkları talimat dışında hareket edip, kişiyi darbederek kendilerince cezalandırma cesareti gösteren Sanıklar No.2,-3,4 ve 5'in davranışı affedilir değildir.

Suçun işleniş şeklini, sonuçlarını ve Sanıklar No.2,3,4 ve 5'in suçu işlemesindeki rollerini dikkate aldığımızda, Alt Mahkemenin sadece hafifletici nedenleri dikkate alarak, Sanıklara verdiği para cezasının müdah-aleyi gerektirecek kadar ve aşikar surette az olduğu sonucuna ulaştık.

Tüm Sanıkların kişisel durumlarını lehlerinde hafifletici faktör olarak değerlendirdikten sonra, giderek yaygınlaşan bu tür davranışların önlenmesi için Sanıklar No.2,3,4 ve 5'e veril-ecek uygun, adil ve ibret verici cezanın hapislik cezası olması gerekmektedir.


Buna göre, İstinaf Edenin 2. istinaf sebebi kabul edilir.



SONUÇ:

Netice olarak;

Sanıklar No.1,2,3,4,5,6,7 ve 8'e 1. ve 2. davalardan verilen beraat kararı aleyhine d-osyalanan istinafın reddine;
Sanıklar No.1,6,7 ve 8'e 3. davadan verilen beraat kararı aleyhine dosyalanan istinafın reddine;
Sanıklar No.2,3,4 ve 5'e 3. davadan verilen para cezası aleyhine dosyalanan istinafın kabulüne ve verilen 2000'er TL'lik para ceza-sının iptaline; ve
Sanıklar No.2,3,4 ve 5'e aleyhlerindeki 3. davadan 6'şar ay süreyle hapislik cezası verilmesine;
Karar verilir.
Hapislik cezaları bugünden itibaren çekilecektir.





Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan Emine Dizdarlı
- Yargıç Yargıç Yargıç




22 Ekim,2015











29






Full & Egal Universal Law Academy