Yargıtay Ceza Dairesi Numara 79/2010 Dava No 19/2011 Karar Tarihi 28.12.2011
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 79/2010 Dava No 19/2011 Karar Tarihi 28.12.2011
Numara: 79/2010
Dava No: 19/2011
Taraflar: Alparslan Nerkiz ile KKTC Başsavcısı arasında
Konu: Uyuşturucu madde ithali ve tasarrufu - Sanığın ithamları kabul etmesi - Sanığın hapse mahkum olması - Ceza aleyhine istinaf - Cezanın aşikar surette fazla olduğu iddiası ile istinaf - İstinafın kısmen kabul edilemsi.
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 28.12.2011

-D.19/2011
Yargıtay/Ceza 79/2010 Girne Ağır Ceza Dava No 3056/2010

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Mustafa H. Özkök, Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu.


İstinaf eden: Alparslan Nerkiz, Merkezi Ceza Evi, Lefkoşa
- (Sanık)
-ile-


Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı - Lefkoşa.
(Davayı ikame eden)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına : Avukat Emre Kadri
Aleyhine istinaf edilen namına: Kıdemli Savcı Erdinç Akyener.


Girne Ağ-ır Ceza Mahkemesi Başkanı Gülden Çiftçioğlu, Kıdemli Yargıç Türkay Saadetoğlu ve Yargıç Musa Avcıoğlu'nun 3056/2010 sayılı davada 3.11.2010 tarihinde verdiği karara karşı, Sanık tarafından yapılan istinaftır.


--------------------


K A R A -R


Mustafa H. Özkök:İşbu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Hüseyin Besimoğlu okuyacaktır.

Hüseyin Besimoğlu: Bu istinaf, Girne Ağır Ceza Mahkemesinde 3056/2010 sayılı davada Sanığı mahkum eden 3.11.2010 tarihli karardan yapılmıştır.

Girne Ağır- Ceza Mahkemesinde görüşülen davada Sanık aleyhine aşağıdaki davalar getirilmiştir.

Sanık aleyhine getirilen 1. dava ile Fasıl 154 Ceza Yasası'nın madde 20, 16/77,54/77,36/82,37/89,38/91 ve 42/04 sayılı Yasa'lar ile tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Mad-deler Yasası'nın 2,3,4,24(2)(A)(3) maddelerine aykırı, Cesur ve Murat isimli şahısların vasıtasıyla 01.06.10 ile 28.6.2010 tarihleri arasında İddia Makamınca tam olarak bilinmeyen bir günde Girne'de ilgili makam tarafından genel olarak yetkilendirilmiş olm-adığı halde uyuşturucu madde içeren 500 adet Amfetamin türevi hapı (Ecstacy) ithal etmek.
Sanık aleyhine getirilen 2. dava ile 16/77, 54/77, 36/82, 37/89, 38/91 ve 42/04 sayılı Yasa'lar ile tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası'nın 2,3,24(1)(-a)(2)(A)(3). maddeleri ile 63/73 sayılı Nizamname ile tadil olunan 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3,5 ve 25. maddelerine aykırı, birinci davada belirtilen aynı tarihler arasında ve aynı mahalde, ilgili makam tarafından genel olarak yetkile-ndirilmiş veya ilgili nizam tahtında ruhsatlı olmadığı halde tasarruflarında uyuşturucu madde yani "MDMA" içeren 500 adet Amfetamin türevi hapı(Ecstacy) bulundurmak.
Sanık aleyhine getirilen 3. dava ile 16/77, 54/77, 36/82, 37/89, 38/91 ve 42/04 sayılı Yas-a'lar ile tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası'nın 2,3,24(1)(a)(2)(A)(3) maddeleri ile 63/73 sayılı Nizamname ile tadil olunan 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3 ve 4(1) maddelerine aykırı birinci davada zikrolunan aynı tarih -ve mahalde KKTC yetkili makamı tarafından genel olarak yetkilendirilmiş veya ilgili nizam tahtında ruhsatlı olmadığı halde, uyuşturucu madde yani "MDMA" içeren 23 adet Amfetamin türevi hapı Mustafa Nerkiz'e ve 159 adet Amfetamin türevi hapı ise tespit edil-emeyen kişilere vermek.

Sanık itham edilmeden önce İddia Makamı, Mahkemeye sözlü bir müracaat yaparak ithamnamede yer alan 1. dava başlığı altındaki 16/77 diye başlayan söz dizisinden önce "Fasıl 154 madde 20 ile" söz dizilerinin ve 1. davanın tafsilat kı-smında yer alan "Sanık 1" söz dizisinden sonra "Cesur ve Murat isimli şahısların vasıtasıyle" söz dizilerinin eklenmek suretiyle iddianamenin tadilini talep etmiştir.

Sanık, İddia Makamının tadilat müracaatına itiraz etmemesi üzerine; Ağır Ceza Mahkemesi -yapılan talep doğrultusunda ithamnamenin tadil edilmesine izin ve emir vermiştir.

İthamnamenin tadil edilmesi üzerine Sanık, itham edildiğinde aleyhindeki ithamları kabul etmiştir.

Sanık, aleyhindeki ithamları kabul etmesi üzerine İddia Makamının olgular-ın izahı ve Sanığın savunmasını yapması üzerine Sanık, aleyhindeki davalardan suçlu bulunup mahkum edilmiş ve birlikte çekilmek üzere 1.davadan 5 yıl, 2.davadan 5 yıl, 3.davadan 5 yıl, hapis cezasına çarptırılmıştır.

Sanık, takdir edilen cezaların fahiş -olduğunu ileri sürüp bu istinafı dosyalamıştır.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Sanık takdir edilen cezaların aşikâr surette fazla olduğunu iddia etmektedir.

İSTİNAFA KONU OLGULAR:

28.6.2010 tarihinde, Karşıyaka'da Kayalar yolu üzerinde deniz kenarında saklı çok -miktarda uyuşturucu madde içeren hap olduğu bilgisi alan PGM Narkotik şube memurları, aynı gün oluşturulan bir ekip ile konu bölgeye gidip araştırma yapmaya başlamıştır. Yapılan araştırmada Tanık 8, kağıtlar arasında kayanın dibinde karton parçasının altın-da saklanmış üzerinde Seren Köy Yoğurtları yazılı cam yoğurt kasesinin içerisinde beyaz ve krem renk uyuşturucu madde içerdiğine inanılan hap bulmuştur. Hapların bulunması üzerine polis memurları gerekli önlemleri alarak olay yerinde beklemeye başlamıştır.-

28.6.2010 tarihinde saat 19.55 raddelerinde HN 800 plakalı bir araç ile olay yerine gelen Sanık, hapların olduğu yere gidip kısa bir süre bekleyip sağa sola baktıktan sonra hapların üzerinde bulunan kartonu kenara çekip cam yoğurt kasesi içerisinden ha-p alması üzerine Tanık 7 Polis Çavuşu Mustafa Hidayet, Sanığa doğru yaklaşmaya çalıştığı bir sırada Sanık, Tanık 7'yi fark etmesi üzerine elindeki hapı çalılıklar içine atıp olay yerinden kaçmaya çalışmıştır. Sanığın kaçmaya çalıştığını gören Tanık 7 Polis- Çavuşu Mustafa Hidayet ve Tanık 8 Mehmet Bayram Sanığı yakalayıp etkisiz hale getirmiştir.

Tanık 8, Sanığın üzerinde yaptığı aramada kanunsuz bir şey bulamamıştır. Daha sonra Tanık 7, yasal ihtar altında Sanığa almış olduğu hapı nereye attığı hususunda -izahat istediğinde Sanık cevaben "sizi görünce almadan kaçtım" demiştir.

Daha sonra Tanık 8, Sanığa konu uyuşturucuların yanına götürüp Sanığa hapları gösterip yasal ihtar altında ne oldukları hususunda izahat istediğinde Sanık, cevaben "Eks'tir abi sen -bilmiyor musun?" demiştir. Daha sonra Tanık 8, Sanığa işlemiş olduğu kanunsuz uyuşturucu madde içeren hap tasarrufu suçunu izah edip yasal ihtarda bulunduğunda Sanık, cevaben "yakalandık abi artık kabul ederim" demiştir. Daha sonra yasal ihtar altında Sanı-k'tan uyuşturucu madde içerdiğine inanılan hapları kimden aldığı hususunda izahat istendiğinde Sanık cevaben " Mersin'de kalan Cesur'dan 500 tane hap istedim, o da Murat ile gönderdi" demiştir.

İşlemiş olduğu suçları izah edilerek Sanığa yasal ihtar yapı-ldığında Sanık, "kabul ederim" demiştir. Daha sonra olay yerinde Sanığın huzurunda yapılan aramada çalılıklar altında 1 adet beyaz renkli Taç amblemli uyuşturucu madde içerdiğine inanılan hap bulunmuştur. Bulunan bu hap Sanık 1'e gösterilip yasal ihtar alt-ında ne olduğu hususunda izahat istendiğinde Sanık "ben paketi orda açmıştım o gün düşmüş olabilir, paketi de oraya attım" demiştir.

Daha sonra Tanık 8, yasal ihtar altında Sanık'tan uyuşturucu hapların geriye kalanlarını ne yaptığı hususunda izahat iste-diğinde Sanık cevaben "biraz içtim, bir miktar isimlerini hatırlayamadığım kişilere verdim, en son 23 tane de kardeşim Mustafa'ya verdim" demiştir.

Aynı gün olay yerinin resimlerinin çekilmesi sağlanarak bir fotoğraf albümü hazırlanmıştır. Olay yerinde b-ulunan 258 adet beyaz renk ve 9 adet krem renk olmak üzere toplam 268 adet uyuşturucu madde olduğuna inanılan hap emare alınmış ve Sanık tutuklanarak şubeye götürülmüştür

Aynı gün Sanık, Tanık 8'e hitaben "abi çok borcum vardı, ödemek için yaptım, herşey-i anlatacam sana" diyerek gönüllü ifade vermek istemesi üzerine, Sanığın ifadesi usulüne uygun bir şekilde temin edilmiştir.

Emare olarak alınan hapların analizi yapılmış ve bu hapların Amfetamin türevi hap oldukları ve MDMA olarak tabir edildikleri tes-pit edilip analiz raporu tanzim edilmiştir.

Sanığın bu tür maddeyi ithal ve tasarruf izni yoktur.

7 Temmuz 2010 tarihinde Sanığa yazılı dava tebliğ edilmiştir. Sanık, cevaben "ben bu suçu kabul ediyorum, yalnız para karşılığı kimseye satmadım" demişti-r.

Sanık, 29.6.2010 tarihi ile 7.7.2010 tarihleri arasında poliste tutuklu kalmıştır. Sanık, 7.7.2010 tarihinde Mahkeme huzuruna çıkartılıp teminata bağlanmış ve Ağır Ceza Mahkemesindeki davalarının görüşüleceği güne kadar hükümsüz tutuklu olarak Merkezi- Cezaevinde kalmıştır.

Sanığın benzer sabıkaları yoktur.

TARAFLARIN İDDİALARI

İstinaf Eden özetle, tasarrufunda ecstacy adı verilen Amfetamin türevi MDMA içeren haplardan 268 adet bulunduran Sanığın gönüllü ifadesinde 500 adet ithal ve tasarrufu kabul- ettiğini, ecstacy'nin eroin gibi zararlı olmadığını, önemli olan ecstacy'nin içindeki aktif madde olduğunu, Sanığın ithal ettiği uyuşturucunun ağırlığı tespit edilmesine karşın içindeki aktif maddenin ağırlığının tespit edilmediğini, bir genelleme yapılma-sı halinde 500 adetin 50 gram aktif maddesi olması gerektiğini, ceza takdir edilirken bunun dikkate alınması gerektiğini;

Uyuşturucu türü davalarında, kamu menfaati ilkesininin önem arzettiğini ve bunun birçok içtihat kararında ifade edildiğini, ceza- takdir edilirken benzeri davaların dikkate alınması gerektiğini, Ağır Ceza Mahkemesinin adli olarak bu tür uyuşturucunun sentetik olduğunu, kimyasal yollarla üretilmiş olduğunu dikkate alabileceğini, diğer hususların dikkate alınamayacağını, bunların dik-kate alınması için doktor şahadeti gerektiğini, Ağır Ceza Mahkemesinin ağır bir ceza takdir etmek için bunları dikkate aldığını (Mavi 32) Sanığın benzeri sabıkası olmadığını, ailevi durumun incelenmediğini, bu nedenle Sanığa ağır bir ceza takdir edildiği i-çin istinafın kabulünü talep etmiştir.

Aleyhine İstinaf Edilen özetle; Sanığın suçu ile ilgili benzer içtihat kararı olmadığını, Sanığın gece kulübünde çalıştığını, ecstacy diye adlandırılan uyuşturucunun kişilere dağıtılması en kolay olan uyuşturucu çeş-idi olduğunu, tablet şeklinde olup muhafazasının kolay olduğunu, sentetik bir madde olduğunu, içerisine MDMA konduğu için suç oluşturduğunu, Ağır Ceza Mahkemesi, Birleşmiş Milletler Sağlık Örgütünün Kurul Raporları ve diğer bilimsel eserleri değerlendirip -kararına aktardığını, bunda bir hata olmadığını, Amfetamin türevi olan bu uyuşturucunun hint keneviri ile aynı kategoride tutulduğunu, sentetik olması nedeniyle daha zararlı olduğunu, eroin kadar zararlı olduklarını, 15 yıla kadar hapisliği öngördüğünü, Sa-nığın bu suçları para kazanmak için işlediğini, ticari amaçla işlediği için Bidayet Mahkemesinin kararının doğru olduğunu, benzer bir davada verilen 1 yıl hapislik cezasının makul bir ceza olduğu için istinaf dosyalanmadığını, Hint Kenevirinin de işlenmiş -halinin çok tehlikeli olduğunu, bu nedenle ecstacy içindeki etkin maddenin ancak eroin ile karşılaştırılabileceğini, ileri sürüp istinafın reddini talep etmiştir.

İSTİNAF SEBEBİNİN İNCELENMESİ

Sanık 500 adet Amfetamin türevi hapı (ecstacy) ithal etme, t-asarrufunda bulundurma ve başkalarına verme suçlamaları ile ilgili Girne Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmış, suçlu bulunup mahkum edilmesi üzerine her üç davadan birlikte çekilmek üzere ayrı ayrı 5'er yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.

İstinaf Eden San-ık, takdir edilen hapislik sürelerinin aşikâr surette yüksek olduğunu iddia etmektedir.

Sanığa takdir edilen hapislik süreleri Mahkeme huzurundaki olgulara göre aşikâr surette yüksek midir? Bu hususta bir karar verebilmek için uyuşturucu maddeler konusun-daki içtihat kararları ile dava zabıtlarını incelemek gerekir.

Uyuşturucu türü suçların alınan tüm önlemlere rağmen her geçen gün artmakta olduğu bir çok içtihadi kararda ifade edilmiştir.

Kamu menfaati, uyuşturucu türü suçlarında ceza tayininde en öne-mli faktörlerden birisidir. Bu nedenle uyuşturucu türü suçlarını işleyen Sanıklara ceza takdir edilirken kamu menfaatini dikkate alarak, caydırıcı olması bakımından ibret verici cezalar verilmektedir. (Y/C 10/84,16/87,38/91,56/96)

Uyuşturucu türü olan- Cannabis ve Eroin türü uyuşturucu suçlarından mahkum edilen Sanıklara kamu menfaati gereği etkin ve caydırıcı cezalar verildiği birçok içtihadi kararda ifade edilmektedir. Özellikle Eroin türü suçlarda, Cannabis türü uyuşturucuya nazaran daha ağır cezalar- verilmektedir.(Y/C 10/84 D.NO:9/84 ,Y/C 4/88 D.NO:14/88)

Sanığın tasarrufunda bulunan uyuşturucu türü madde, Amfetamin türevi olan ve ecstacy olarak isimlendirilen sentetik bir uyuşturucu türüdür.

42/2004 sayılı Yasa ile tadil edilen 4/72 sayılı U-yuşturucu Maddeler Yasa'sının tefsir kısmında Amfetamin türevi şu şekilde izah edilmiştir. "Amfetamin türevi" Methylenedioxymethamphetamin etken madde içeren (örneğin MDMA,MDA,MDEA,MMDA,PMA,PMMA,DMA,DOET,DOB, ve benzeri )ifade eder.

Tablet şeklinde üret-ilen ve ecstacy olarak da adlandırılan bu tür maddeler; içindeki etkin madde Amfetamin türevi kimyasal madde olduğu için Yasa'nın I.kısmı kapsamında uyuşturucu madde olarak tanımlanmış ve Yasa'nın 4. maddesi altında ithal ruhsatı olmadan ithal edilmesi ve -tasarruf, satış veya dağıtımının yapılması yasaklanmıştır.

Gerek Yasa'nın tanımından, gerekse İstinaf Eden ile Aleyhine İstinaf Edilen'in beyanlarından da anlaşılacağı gibi ecstacy diye adlandırılan dava konusu uyuşturucu madde, kimyasal madde i-çeren tam sentetik bir uyuşturucudur ve bu tür uyuşturucuların kimyasal bir türevi olarak kabul edilmektdir.

Bu tür uyuşturucular; kimyasal madde türevi içeren sentetik uyuşturucu olduğu için bu tür maddelerin kullanılması insan sağlığı açısından -büyük tehlikeler arzetmekte olduğu tartışma görülmeyen bir gerçektir.

Bu nedenle insan sağlığı için tehlike arzeden bu tür uyuşturuculara; suçun işleniş şekline, uyuşturucunun miktarına, ticari bir amaç için kullanılıp kullanılmadığına bakarak Canna-bis ve EROİN türü uyuşturuculara verilen cezalara benzer cezalar verilmesi kaçınılmazdır.

Bidayet Mahkemesi dava konusu uyuşturucu ile ilgili kararında şu görüşe yer vermiştir.

"Birleşmiş Milletlerin Dünya Sağlık Örgütü Kurul Raporları ve sai-r bilimsel çalışmalar adli ihbar olarak alındığında ecstacy denen uyuşturucunun sentetik uyuşturuculardan olup çeşitli kimyasal yollarla üretilmiş olan suni uyuşturuculardan biri olduğu gözlemlenmektedir. Daha önceleri sadece MDMA maddesinin eş alınması ol-arak kullanılan ecstacy bugün Amfetamin türevi olan her türlü hapa denilmektedir."


Bidayet Mahkemesi de dava konusu uyuşturucunun kimyasal yollarla üretilen sentetik bir uyuşturucu olduğunu ifade etmekle hatalı hareket etmemiştir.

Dava konusu uyuşturu-cu haplar; yapılan analizler sonucu bir adet hapın MDMA (3-4 Methylenedioxymethamphetamine )258 adet hapın MDMA (3-4 Methylenedioxymethamphetamine) 9 adet hapın Amfetamine, Caffeine ve Theophylline içerdiği, saptanmış ve KKTC Devlet Laboratuvarı Dairesi Mü-dürlüğünün 1.7.2010 tarihli raporu ile teyit edilmiştir. (Mavi 43,44,45,46)

Olgulara göre Dava konusu uyuşturucu küçük tabletler şeklindedir. Bu tür uyuşturucular tablet şeklinde üretildiği için muhafazası, elden çıkartılması veya pazarlanması çok kolay- olduğundan ve kimyasal madde içerdiğinden kullanılması halinde bir çok kişinin zehirlenmesine sebebiyet verebilmektedir.

Dava zabıtlarına bakıldığında dava konusu uyuşturucu satılmak amacıyle ve kanunsuz olarak KKTC'ye Sanık tarafından ithal edilmi-ştir. Uyuşturucunun büyük bir miktarını sattığını, Sanık gönüllü ifadesinde kabul etmiştir. Uyuşturucunun 268 adeti ise bulunmuştur.

İstinaf Eden ithal edilen uyuşturucunun içindeki aktif maddenin ağırlığının tespit edilmediğini, bu nedenle Sanığa ceza -takdir edilirken bu hususun Sanığın leyhine alınması gerektiğini iddia etmiştir.

Tablet şeklinde üretilen ve ecstacy olarak da adlandırılan Amfetamin türevi maddeler; içindeki etkin madde Amfetamin türevi kimyasal madde olduğu için Yasa'nın I.kısmı -kapsamında uyuşturucu madde olarak tanımlanmaktadır.

Sanığın yurt dışından kanunsuz olarak ithal edip tasarrufunda bulunduruduğu ecstacy diye isimlendirilen uyuşturucu haplar, içinde kimyasal etkin madde olan "Amfetamin türevi" madde ihtiva ettiği ve- kanunsuz olarak bulunudurulduğu için suç teşkil etmektedir.

Sanığı suça bağlayan, dava konusu uyuşturucu hapların içindeki Amfetamin türü kimyasal maddenin bulunmasıdır. Kimyasal maddenin oranı suçun niteliğini değiştirmemektedir.

Sanığın ta-sarrufunda bulunan ecstacy diye nitelendirilen haplar Devlet Kimya Laboratuvarı tarafındanda analizi yapılmış ve her bir hap içerisinde Amfetamin türevi kimyasal madde olduğu saptanmıştır.

Dava konusu haplar içinde Amfetamin türevi uyuşturucu kimyas-al madde olduğu ise ihtilafsızdır.

Yasal mevzuatı tezekkür ettiğimizde, suçun oluşumunda Amfetamin türevi kimyasal maddenin olduğu açıkça ifade edilmektedir.

İlgili yasal mevzuata göre, bu tür maddeler içeren uyuşturucuların ithal ve tasarrufu -yasak olup, ilgili yasal mevzuat gereğince bu tür maddeleri ithal ve tasarruf edenlere 15 yıla kadar hapislik öngörülmüştür.

Sanığın aleyhine getirilen davalar 500 adet Amfetamin türevi kimyasal madde ihtiva eden uyuşturucu madde ithal etme ve ta-sarruf etme ile ilgili olup, Sanık aleyhindeki bu ithamları kabul etmiştir.

Dava konusu olup "ecstacy" diye nitelendirilen uyuşturucu haplar, içindeki Amfetamin türevi kimyasal madde nedeniyle suç teşkil ettiğinden, "ecstacy" diye nitelendirilen hap-lar içindeki kimyasal maddenin miktarı suçun oluşumunda önem arzetmemektedir.

İstinaf Eden ecstacy diye nitelendirilen uyuşturucu haplar içindeki etkin maddenin miktarının ceza tayininde önemli bir etken olduğunu iddia etmektedir.

Dava zabıtla-rı tezekkür edildiğinde; duruşma sırasına, dava konusu tabletler içindeki etkin maddenin miktarı konusunda, Sanığın veya Avukatının herhangi bir iddiada bulunmadığı ancak aleyhindeki tüm suçlamaları aynen kabul ettiği görülür.

Duruşma sırasında bu ko-nuda aksine bir iddia yapılmadığı için Bidayet Mahkemesi bu konuda herhangi bir inceleme yapmayı uygun bulmamıştır.

Bunlara ilaveten dava konusu haplar içindeki etkin maddenin miktarının tespit edilip edilmeyeceği konusunda da huzurumuzda herhangi bi-r şahadet yoktur. Bu konuda herhangi bir inceleme yapılıp yapılmayacağı ise bilinmemektedir.

Mahkeme huzurunda sadece Devlet Kimya Laboratuvarı Müdürlüğünün 1.7.2010 tarihli raporu vardır. Bu rapora göre emare olarak alınan haplar içerisinde Amfetam-in türevi uyuşturucu kimyasal madde tespit edilmiştir.

Bu sebeple bu konudaki iddialara itibar edip bir sonuca ulaşılması mümkün değildir.

Bidayet Mahkemesinde yapılmayan bu iddianın İstinaf Mahkemesinde ileri sürülemeyeceği bir çok içtiha-di kararda ifade edilmiştir.
Tüm bu gerçekleri dikkate adığımızda, İstinaf Eden, bu konu ile ilgili Bidayet Mahkemesinde herhangi bir iddia ileri sürmediğinden, istinaf sırasında ileri sürdüğü bu iddialara itibar edilmesi hukuken mümkün değildir. Bu nede-nle İstinaf Edenin bu konudaki iddialarına itibar etmemeyi uygun buluruz. (Y/C 2/02 D.3/03)

Bu tür uyuşturucu haplar kimyasal madde içeren sentetik uyuşturucular olduğu için insan sağlığı açısından büyük bir tehlike arzetmektedir. Bu konuyu değerlend-iren Bidayet Mahkemesi, Sanığa ceza takdir ederken, insan sağlığına zararlı bulduğu bu tür uyuşturucuyu, Sanığa ceza takdir ederken Sanık aleyhine ağırlaştırıcı bir etken olarak ele almayı uygun görmüştür.

Bidayet Mahkemesi kararında şu görüşe yer vermiş-tir.

"Bu bağlamda uyuşturucunun türünün insan sağlığına zararlı Amfetamin türevi hap, diğer deyimle ecstacy olduğu, Sanıklara verilecek ceza tayininde Sanık 1 ve 2 aleyhine ağırlatıcı faktör olarak nazarı dikkate alınır."

Bidayet Mahkemesinin bu gör-üşü hatalı değildir.

Sanıklara ceza takdir edilirken uyuşturucunun türü, miktarı ve ağırlık oranının ceza takdirinde önemli etkenlerden olduğu bir çok içtihadi kararda ifade edilmiştir.

Sanığın ithal edip tasarrufunda bulundurduğu ecstacy di-ye nitelendirilen uyuşturucu haplar 500 adettir. Bu uyuşturucu hapların bir kısmı Sanık tarafından elden çıkartılmıştır.

"Ecstacy" diye nitelendirilen 500 adet uyuşturucu hap çok büyük bir rakamdır. Bu uyuşturucu hapların tek tek satılması ve bu şe-kilde kullanılması halinde; bu haplar, içindeki kimyasal madde nedeniyle 500 kişiyi zehirleyebilecek orandadır.

İstinaf Eden, 500 adet uyuşturucudan 268 adetinin bulunduğunu ancak Sanığın 500 adet dikkate alınarak cezalandırıldığını, bunun adil olmad-ığını iddia etmiştir.

Dava zabıtlarına göre; Sanık itham edildiğinde 500 adet ecstacy ithal ve tasarrufu suçlarını kabul etmiş ve kendi ikrarı sonucu suçlu bulunup Bidayet Mahkemesi tarafından mahkum edilmiştir. Sanık, kendi ikrarı sonucu suçlu bul-unup mahkum edildiği için istinaf sırasında bunun aksini ileri sürmesi hukuken mümkün değildir.

Bu nedenle İstinaf Edenin bu konudaki iddialarına itibar etmeyiz.

Bidayet Mahkemesi ilgili içtihadi kararlar ışığında uyuşturucunun miktarını ve tür-ünü Sanık aleyhine ağırlaştırıcı bir faktör olarak ele almayı uygun bulmuştur.

Bidayet Mahkemesi bu hususu şu şekilde ifade etmiştir.

"Sanık 1'in Cesur ve Murat isimli şahıslar vasıtasıyle, Türkiye'den KKTC'ye ithal edip, tasarrufunda bulundurduğu Amfet-amin türevi hap diğer deyimle ecstacy'nin toplam miktarı 500 adettir. Konu miktarın 500 gencimizi zehirleyebilecek külliyetli bir miktar olarak değerlendirmesinin gerektiği açıktır. Bu bağlamda, işbu husus ceza tayininde Sanık No 1 aleyhine ağırlatıcı fakt-ör olarak nazarı dikkate alınır. Yine Sanık no1'in Sanık No 2'ye verdiği miktar 23 tesbit edilemeyen kişilere verdiği miktar ise 159'dur. Bu bağlamda iş bu miktarlarda, azımsanmayacak miktarlar olarak değerlendirilerek ceza tayininde Sanık No 1 aleyhine ağ-ırlatıcı faktör olarak nazarı dikkate alınır."


Olgular ışığında Bidayet Mahkemesinin uyuşturucunun miktarını ve türünü dikkate alıp, Sanık aleyhine ağırlaştırıcı bir faktör olarak ele alması hatalı değildir.

Genellikle İstinaf Mahkemesi Bi-dayet Mahkemesinin ceza takdirine müdahale etmekten kaçınmaktadır. İstinaf Mahkemesinin bu gibi takdirine, Bidayet Mahkemesinin cezayı takdir ederken dikkate alması gereken tüm faktörleri dikkate almaması veya dikkate almaması gereken faktörleri dikate alm-ası veya kesilen cezanın bütün ilgili ahval ve şerait muvacehesinde aşikâr surette fahiş veya çok az olması nediyle müdahale edebilir. (gör:Ceza İstinaf.18/73 , Y/C 3/02,8/01 - D 1/03 ;Y/C 39/95 43/95 - D 6/96 )

Dava zabıtlarına göre Sanık 30 yaşında-dır, ekonomik sıkıntı içinde olan Sanık borçlarını ödemek için dava konusu uyuşturucuları satıp elde edeceği para ile borçlarını kapatmak niyetindedir.Dava konusu uyuşturucuları bu sebeple kanunsuz bir şekilde KKTC'e ithal etmiştir.

Uyuşturucu türü -suçlarından mahkum edilen Sanıklara kamu yararını gözeterek yüksek cezalar verilmesi gerektiği bir çok
içtihadi kararda benimsenen ilkeler olup, bu ilkeler ışığında bu tür uyuşturucu suçlarını işleyenlere etkin cezalar verilmektedir.

Amfetamin türe-vi uyuşturucularla ilgili ve özellikle ecstacy diye isimlendirilen uyuşturucularla ilgili verilmiş içtihadi kararların olmadığını tespit etmiş bulunmaktayız.

Cannabis ve Eroin türü uyuşturucularla ilgili birçok içtihadi karar olduğu bir hakikattır.Tü-m bu uyuşturucularla ilgili içtihadi kararları tezekkür ettiğimizde dava konusu uyuşturucunun, hangi tür uyuşturucu kategorisine girdiği sorusuna nasıl bir cevap verilebilmelidir?

İstinaf Eden uyuşturucunun Cannabis türü uyuşturucu ile eş değerde ol-duğunu iddia etmektedir. Aleyhine İstinaf Edilen de dava konusu uyuşturucuların Cannabis türü uyuşturucu türü ile eşdeğer olduğunu kabul etmekle birlikte, bu tür uyuşturucu kimyasal yolla elde edilen sentetik bir uyuşturucu olduğu için insan sağlığına ola-n etkisi nedeniyle Eroine yakın olduğunu iddia etmektedir.
Dava konusu uyuşturucunun, sentetik yollardan üretildiği, kimyasal madde içerdiği, bu nedenle bu uyuşturucu kullanıldığında insan sağlığına çok büyük zararlar verebileceği tartışma kaldırmayan -bir gerçektir.

Kimyasal yollarla üretildiğinden Eroin türü uyuşturucular da kullanılması insan sağlığı açısından çok büyük tehlikeler arzetmektedir.Bu nedenle bu tür suçları işleyen şahıslara caydırıcı olması için etkin cezalar verilmektedir. -Cannabis türü uyuşturucular, Eroin türü uyuşturucudan daha az zararlı olmasına karşın bu tür uyuşturucular için de etkin cezalar verilmektedir.

Küçük haplar şeklinde üretilen ve "ecstacy" diye adlandırılan bu tür uyuşturucuların pazarlanması, elden -çıkartılması ve kullanılması çok kolay olmaktadır. İçeriği Amfetamin türevi kimyasal madde olduğundan insanların kolay zehirlemesine sebebiyet verme oranı çok yüksektir. Kamu menfaati dikkate alındığında, ceza takdir edilirken kamu menfaati açısından bu tü-r suçları işleyenlere de Cannabis türü uyuşturucudan daha etkin bir ceza verilmesi kaçınılmazdır.

Ecstacy türü uyuşturucuların Amfetamin türevi kimyasal madde içerdiğini, sentetik bir uyuşturucu olduğunu, içindeki bu kimyasal maddelerin insan sağlığ-ı açısından çok tehlikeli olduğunu dikkate aldığımızda bu tür uyuşturucuların Cannabis türü uyuşturucudan daha tehlikeli olan Eroin türü uyuşturucular sınıfına konması gerektiği görüşündeyiz.

Bidayet Mahkemesi, de tüm bu gerçekleri dikkate alarak Bi-rleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü Kurul Raporlarını adli ihbar alarak "ecstacy denen uyuşturucunun, sentetik uyuşturuculardan olup çeşitli kimyasal yollarla üretilmiş olan suni uyuşturuculardan biri olduğu gözlemlenmektedir" diyerek bu tür uyuşturucula-rın tehlikeli olduğunu işaret etmekle doğru bir yaklaşım sergilemiştir.
Dava konusu uyuşturucunun kimyasal yollarla üretildiğini dikkate alıp dava konusu uyuşturucunun kullanımının ne kadar çok tehlikeli olduğunu belirtmek isteyen Bidayet Mahkemesi; B-irleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütünün Kurul Raporlarını adli ihbar alarak kararının akışı içinde bu konuda detaylı bilgi vermiş ve ecstacy türü uyuşturucunun tehlikelerine işaret etmeyi uygun bulmuştur.

Bidayet Mahkemesi bu konuda hatalı değildir-.

Suçun işleniş şekli, suçun işlenmesindeki Sanığın rolü ve Sanığın sosyal ve ailevi durumu dikkate alındığında Sanığa takdir edilen 5 yıllık hapislik cezası müdahalemizi gerektirecek oranda fazla mıdır?

Dava zabıtları incelendiğinde; Sanığa ceza t-akdir edilirken Bidayet Mahkemesinin dikkate alması gereken tüm hususları dikkate aldığı görülür. Sanık 30 yaşında, evli ve 1.5 yaşında bir çocuk sahibidir, polise yardımcı olmuştur. Bidayet Mahkemesi dava ile ilgili tüm bu gerçekleri, suçun işleniş şekli- ile uyuşturucunun miktarı ve türünü ve özellikle satış amacıyla tasarruf edildiğini dikkate aldıktan sonra, kamu menfaatinin ağırlık kazandığı bu tür suçlar için etkin ve caydırıcı bir ceza takdir etmeyi uygun bulmuştur.

Bu konuda Bidayet Mahkemesi-nin bir hatası yoktur.

Ancak İstinaf Edene göre Sanığa takdir edilen cezalar çok fahiştir.

Sanığın Mahkum edildiği 1. Dava 500 adet Ecstacy ithal etme, 2.dava 500 adet Ecstacy türü hapı tasarruf etme ve 3.dava 182 adet uyuşturucu hapı başkalarına- verme ile ilgilidir.

Bidayet Mahkemesi tüm olguları değerlendirdikten sonra Sanığa her üç davadan da ayrı ayrı 5'er yıl hapislik cezası vermeyi uygun bulmuştur.
Yukardaki gerçekleri dikkate aldığımızda 500 adet uyuşturucunun ithal edilmesi ile -ilgili Bidayet Mahkemesinin takdir ettiği 5 yıllık hapislik cezasının müdahalemizi gerektirecek oranda fahiş olduğu konusunda ikna edilmiş değiliz. Bidayet Mahkemesi, Sanığa İstinaf konusu dava ile ilgili, 1. Davadan 5 yıl hapislik cezası takdir etmekle ha-talı hareket etmemiştir.

Ancak Suçun işleniş şeklini, 500 adet uyuşturucunun yurt dışından İthal edildiğini ve tasarruf edildiğini, 182 adetinin ise başkalarına verilmiş olduğunu dikkate aldığımızda, ithal etme suçuna 5 yıl hapislik cezası verdi-kten sonra tasaruf ve verme suçlarına da 5 yıl hapislik cezası öngörülmesi, cezalar arasında bir nisbetsizlik meydana getirmiştir.

Bidayet Mahkemesi bu şekilde davranmakla hatalı hareket etmiştir.

2. ve 3. Dava ile ilgili takdir edilen cezala-ra müdahale edip bu cezalar düşürülmelidir.

Dava ile ilgili olgular ışığında 2.davadaki suçun cezası 4 yıl 3.davadaki suçun cezası ise 3 yıl olmalıdır.

İstinaf Eden, Sanığa ceza takdir edilirken benzer davalardaki cezaların dikkate alınmas-ı gerektiğini, başka Mahkemelerde benzer davalarda verilen cezalar arasında bir nisbetsiziğin olduğunu, bu nedenle Sanığa daha az bir ceza verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Ceza takdir edilirken benzer davaların dikkate alınması gerektiği doğru -olmakla birlikte her dava kendine has olguları içinde değerlendirmektedir. Benzer davaların dikkate alınıp bir değerlendirme yapılabilmesi için ilgili davaların olgularının bilinmesi ve Mahkeme huzurunda olması gerekir. Sanık Avukatının benzer davalarla il-gili söylemiş oldukları ile ilgili Mahkeme huzuruna herhangi bir olgu sunulmuş değildir. Herhangi bir olgu sunulmadığı için de bu konuda sağlıklı bir değerlendirme yapma olanağı yoktur. Bu sebeple bu konudaki iddialarına bir değer vermeyiz.

NETİCE:

Yukar-daki gerçekler ışığında İstinaf Eden istinafında kısmen başarılı olmuştur.

Sanığa 2.davadan takdir edilen hapislik cezası 4 yıla, 3.davadan takdir edilen hapislik cezası 3 yıla indirilir.

Sanığın cezaları Ağır Ceza Mahkemesinin mahkumiyet tarihinde-n başlayacak ve birlikte çekilecektir.




Mustafa Özkök Narin F.Şefik Hüseyin Besimoğlu
Yargıç Yargıç Yargıç



28 Aralık 2011













































11












Full & Egal Universal Law Academy