Yargıtay Ceza Dairesi Numara 72/1982 Dava No 18/1982 Karar Tarihi 21.12.1982
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 72/1982 Dava No 18/1982 Karar Tarihi 21.12.1982
Numara: 72/1982
Dava No: 18/1982
Taraflar: Ahmet Hakkı Kemik ile Başsavcılık arasında
Konu: Adam öldürme -Ceza aleyhine istinaf -
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 21.12.1982

-D.18/82 Yargıtay/Ceza 72/82
(Dava No. 1245/82 Girne)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.


Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Niyazi F.Korkut.

İstinaf eden:- Ahmet Hakkı Kemik, Merkezi Cezaevi
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: KTFD Başsavcısı

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Gürsel Kadri.
Aleyhine istinaf edilen namına: Akın A. Sait.

Adam öldürme - Fasıl 154 Ceza Yasas-ının 208. maddesine aykırı olarak tahrik üzerine adam öldürme.

Ceza aleyhine istinaf - Adan öldürme suçunda ceza takdiri - Ağır Ceza Mahkemesinin Sanığa 10 yıl hapis cezası vermesi - Maktülün, Sanığı tahrik etmesi - Sanığın 21 yaşında sabıkasız olması - S-anığın pişmanlık duyup nedamet getirmesi - Ağır Cezanın dikkate aldığı hafifletici sebebe gereken önemi vermemesi.

OLAY: Sanık üzerinde 2 1/2 inçten uzun bir bıçak olduğu halde kardeşlerinin otlattığı davarları karşılamak için köy dışına doğru yürüdü. Mak-tülün evine yakın bir yerde Maktülle karşılaşan Sanık onunla münakaşa etmeye başladı. Maktül Sanığa bir tokat vurdu ve sanık yere düştü. Yerden kalkan Sanık üzerinde bulundurduğu bıçakla maktüle vurdu ve maktül olay yerinde öldü. Sanığın olayı babasına anl-atması üzerine babası Sanığı alarak Lefkoşa Emniyet Müdürlüğüne götürdü. Sanık Mahkemede suçunu kabul etti. Ağır Ceza Mahkemesi Sanık hakkında hazırlanan sosyal tahkikat raporunu, bir bıçak darbesi ile maktülü öldürdüğünü, yaşını, sosyal ve ailevi durumunu-, olaydan sonra kaçmadığını dikkate alarak Sanığa 1O yıl hapis cezası verdi.

Sanık avukatı 10 yıl hapis cezasının aşikar surette fazla olduğunu öne sürerek istinaf etti.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme, Yargıtayın, mahkemelerin ceza takdirlerine hangi hallerde müd-ahale edeceği üzerinde durdu. Yüksek Mehkeme İlk Mahkemenin dikkate almaması gereken bir faktörü dikkate alması veya alması gereken bir faktörü dikkate almaması veya verilen cezanın aşikâr surette az veya çok olması hallerinde Yargıtayın cezaya müdahale e-debileceğini belirtti. Sanık lehine olan tüm faktörlerin dikkate alındığı ancak bunlara gereken önemin verilmediği kanısına varan Yüksek Mahkeme Sanığa verilen cezanın aşikâr surette çok olduğu sonucuna vardı ve cezayı 6 yıl hapse indirdi.
-----------

H Ü- K Ü M

Salih S. Dayıoğlu: İşbu istinaf Girne Ağır Ceza Mahkemesinin 5.11.82 tarihinde vermiş olduğu ve sanığı (istinaf edeni) 10 yıl hapis cezasına çarptıran hükmünden yapılmıştır.

Taraflar arasında bu meselenin olguları ile ilgili olarak herhangi bir ih-tilâf yoktur. Olay ve olgular şu şekilde özetlenebilir: Sanık 19.2.1961 doğumlu olup çobanlıkla iştigal etmektedir. 5.6.1982 tarihinde ailesine ait olan davar diğer kardeşleri tarafından köye akşam üzeri getirilirken sanık onları karşılamak üzere köy dışın-a doğru yürüdü. Bu esnada sanığın üzerinde uzunluğu tam belirlenemeyen fakat 2 1/2 inçten uzun bir bıçak bulunmaktaydı. Sanık davarına doğru yürürken maktülün evine yakın bir yerde maktülü görmüş ve onun yanına gitmişti. İkisi arasında geçen bir münakaşada-n sonra maktül sanığa bir tokat vurmuş ve bunun sonucu sanık yere düşmüştü. Yerden kalkan sanık bu sefer üzerinde bulundurduğu bıçakla maktüle bir bıçak darbesi vurmuş ve maktül de aldığı yaradan ötürü olay yerinde ölmüştür.

Sanık olaydan hemen sonra önce- dağ istikametine sonra da Hamitköy'e gitmiş, orada Hüseyin Ali Moda'ya olayı anlatarak bu kişiye bıçağı göstermiştir. Daha sonra sanık olayı babasına da anlatmış bunun üzerine babası sanığı alarak Lefkoşa'ya Emniyet Müdürlüğüne getirmiş ve olayı orada da -olduğu gibi anlatmıştır. Sanığın yaşının 21 olması nedeniyle hakkında düzenlenen Sosyal Tahkikat Raporu Mahkemeye sunulmuştur. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın maktülü bir bıçak darbesi ile öldürdüğünü, sanığın yaşını, sosyal ve ailevi durumunu, suçu işledikte-n sonra pişmanlık duyup nedamet getirdiğini, meselenin aydınlanmasında polise yardımcı olduğunu, olaydan sonra kaçmadığını, ölüm vakasının tek bir bıçak darbesinden meydana geldiğini, suçun işlenmesinde maktülün sanığı tahrik ettiğini, sanığın bekâr olduğu-nu, 13 kişilik ailesinin geçimine katkısı olduğunu ve herhangi bir sabıkası olmadığını belirttikten sonra onu 10 yıl hapis cezasına çarptırdı.

İstinafın duruşmasında sanık tarafından bulunan avukat Girne Ağır Ceza Mahkemesinin cezayı tayin ederken dikkate- alması gereken tüm faktörleri dikkate aldığını bu hususta açıkta birşey bırakmadığını belirttikten sonra buna rağmen yine de sanığa 10 yıl hapis cezası kesmekle çok ağır bir ceza verdiğini ve bu yüzden hata işlediğini iddia etti.

Başsavcılık tarafından- bulunan Başsavcı yardımcısı ise, sanığın lehinde söylenebilecek tüm faktörleri Girne Ağır Ceza Mahkemesinin dikkate aldığını belirtti ve müdahalemizi gerektirecek bir durumun mevcut olmadığını ileri sürdü. Bu safhadayken sanık hakkında düzenlenen Sosyal -Tahkikat Raporunda sanığın iyi bir aileye mensup olduğunu, sigara, içki, kumar gibi kötü alışkanlıkları bulunmadığını, arkadaşlarının iyi aile çocukları olduğunu ve köyde onun ağırbaşlı,
terbiyeli ve saygılı olarak bilindiğini, suçtan son derece üzgün ve -pişmanlık duyduğunu ve işlenen cinayetin sanık tarafından işlendiğinin belirlenmesi ile köy halkının hayrete düştüğünü vurguladığını belirtmekte yarar görüyoruz.

Herhangi bir suçtan mahkûm olan bir kişi hakkında saptanacak cezanın tayini ilk etapta İlk M-ahkemelerindir. Müteaddit defalar geçmiş içtihat kararlarında da belirtildiği gibi Yargıtay İlk Mahkemelerin bu takdirlerine müdahale etmede çok yavaş hareket eder; meğer ki İlk Mahkemelerin ceza tayin ederken dikkate almaları gereken faktörleri dikkate al-sınlar veya dikkate almaları gereken faktörleri dikkate almasınlar veya kesilen cezanın aşikâr surette çok veya az olduğu görülsün

Bu meselede gerek sanık tarafından bulunan avukat ve gerekse
Savcılık, İlk Mahkemenin ceza tayininde göz önünde bulundurması- gereken tüm faktörleri göz önünde bulundurması gereken tüm faktörleri göz önünde bulundurduğu hususunda hemfikirdirler. Geriye tüm faktörler göz önünde bulundurulduğu halde yine de İlk Mahkemenin sanığa kesmiş olduğu 10 yıllık sürenin aşikâr surette çok o-lup olmadığı hususu kalır.

Olayın bir rastlantı sonucu meydana geldiği görülmektedir. Sanığın davarını geçirmek gibi bir maksatla evinden çıktığı ve bir tesadüf eseri evinin yanında bulunan maktüle yanaştığı bir gerçektir. Sanığın üzerinde kanuna aykırı -bıçak taşıması ise onun bir çoban olduğu ve çobanlıkta bu tür bıçakların kullanıldığı bilinmemezlikten gelinemez. Ev dışında bıçak suçunun asgari cezasının 6 ay hapis cezası olduğu zamanlarda dahi bir sanığın çoban olması tahfif edici bir neden teşkil etti-ği ve bu gibi durumlarda asgari 6 ay hapis cezasının işleme konmadığı geçmiş birçok içtihat kararlarında görülmektedir. Sanık ile maktül arasında kaybolan bir keçi üzerinde yapılan münakaşa ciddi sonuçlar yaratacak bir olaya sebebiyet verecek bir mevzu olm-adıı açıktır. Fakat nedeni ne olursa olsun maktülün de yaş itibarıyle kendisinden kat ve kat küçük olan sanığa bir tokat vurup onu yere düşürdüğünün de gözdn uzak tutulmaması gerekir. Ayrıca sanığın kötü bir düşüncesizlik eseri olarak yerden kalkması ile ü-zerinde taşıdığı bıçağa sarılıp maktülü bıçakladığı ve maktüle bir tek bıçak darbesi vurması ve daha ileri giderek dha fazla bıçak darbesi vurmaması onun niyetinin o safhada bile maktülü öldümek veya onu daha fazla yaralama niyeti olmadığını ve olayın bir -sinirlilik esnasında meydana geldiğini gösteir mahiyettedir. Keza sanığın olayı ilk karşılaştığı kişiye ve sonra anne ve babasına anlatması ve daha sonra polise gelip itirafta bulunması vukuatsız oluşu, genç yaşta geniş ailesine ekmek kazandıranlardan biri-si oluşu olay gününe dek hareketleri ile köylüleri tarafından sevilip sayılması, hakkında olumlu sayılması gereken faktörlerdir. Ağır Ceza Mahkemesi sanığı 10 yıl hapse göndermekle suçun işlenişi ile ilgili ve sair faktörleri dikkate almakla beraber onlara- gereken önemi vermediği anlaşılmaktadır. Sanığa kesilen 10 yıl hapis czası bu meseledeki olgular ışığında aşikâr surette çoktur. Kanımızca bu olgular ışığında sanığa kesilebilecek en uygun ceza 6 yıldır.

Sonuç olarak istinaf kabul edilir ve sanık hakkınd-a hükmolunan 10 yıl hapis cezası kaldırılır ve onun yerine 6 yıl hapis cezası konur. Ceza 5.11.1982 tarihinden itibaren başlayacaktır.


(Salih S. Dayoğlu (N.Ergin Salâhi) (Niyazi F.Korkut)
Yargıç Yargıç - Yargıç

21 Aralık 1982


Full & Egal Universal Law Academy