Yargıtay Ceza Dairesi Numara 71/2018 Dava No 3/2019 Karar Tarihi 23.01.2019
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 71/2018 Dava No 3/2019 Karar Tarihi 23.01.2019
Numara: 71/2018
Dava No: 3/2019
Taraflar: KKTC Başsavcısı ile Burak Gül arasında
Konu: Başsavcının seri yargılama için havale (remit) yetkisi - Kaza Mahkemelerinin ceza meselelerinde yetkisi - istinafın reddi
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 23.01.2019

- D.3/2019 Yargıtay/Ceza No: 71/2018
(Girne Ağır Ceza Dava No: 3032/2018)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.
-
Mahkeme Heyeti: Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ, Beril Çağdal

İstinaf eden: KKTC Başsavcısı - Lefkoşa
(Davayı İkame Eden)
ile

Aleyhine istinaf edilen: Burak Gül, Merkezi Cezaevi, Lefkoşa
(Sanı-k)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Kıdemli Savcı Erdinç Akyener.
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Ayşe Güney.

Girne Kaza Mahkemesi Yargıcı Meltem Dündar'ın, 3032/2018 sayılı davada, 29.11.2018 tarihinde verdiği karara karşı, Başsavc-ılık tarafından yapılan istinaftır.

...................
K A R A R

Gülden Çiftçioğlu: Huzurumuzdaki istinaf, Girne Kaza Mahkemesinin 29.11.2018 tarihli kararına karşı yapılmıştır.
Dosya muhteviyatından anlaşıldığı üzere, KKTC Başsavcısı, Fasıl 154- Ceza Yasası'nın 331,333(a)(d)(i), 334 ve 336. maddelerine aykırı sahte çek düzenleme ve Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 336. ve 339. maddelerine aykırı sahtelenmiş çeki tedavüle sürme ve Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 297. ve 298. maddelerine aykırı sahtekarlıkla pa-ra temini suçları ile ilgili olarak, 27/1992 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası madde 106 (A)(1)(2)tahtında ilk soruşturma yapılmamasını kamu yararı, suçun niteliği ve Sanığın özel durumu açısından uygun gördüğ-ünü Kaza Mahkemesi Yargıcına bir yazı ile bildirip, ilk soruşturma yapılmaksızın Sanığın Girne'de oturum yapacak olan Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda yargılanması isteminde bulunmuş, Kaza Mahkemesi Yargıcı da 22.11.2018 tarihinde, Başsavcı tarafından sunulan- şahitlerin ifadelerini ve sair belgeleri inceledikten ve Sanık Avukatının da kabul beyanını dikkate aldıktan sonra, Sanığın Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasını emretmek için yeterli sebep bulunduğu kanaatine varıp, Başsavcılığın istemini uygun bularak, -ilk soruşturma yapılmaksızın, Sanığı yargılanmak üzere 29.11.2018 tarihinde Girne'de oturum yapacak olan Ağır Ceza Mahkemesine havale etmiştir.
Başsavcılığı temsilen Kıdemli Savcı, Sanığın da hazır bulunduğu 29.11.2018 tarihinde, Ağır Ceza Mahkemesine hav-aleyi yapan Kaza Mahkemesi Yargıcına, ağır ceza mahkemesine havalesi yapılan suçların Fasıl 155 madde 155 (b) kapsamında kaza mahkemesi yargıcı tarafından serian yargılanması ve karara bağlanmasına KKTC Başsavcısı Vekili tarafından direktif veren belgeyi(r-emit) ibraz etmek için talepte bulunması ve Sanık Avukatının da bu talebe itirazı olmadığını beyan etmesi üzerine, Kaza Mahkemesi Yargıcı, bu safhada artık dosyanın kaza mahkemesinin yetki alanından çıktığını, kaza mahkemesinin yargılama yetkisinin bulunma-dığını, Fasıl 155 madde 155(b) tahtında, Başsavcının direktifinin muhatabının Ağır Ceza Mahkemesi olduğunu belirterek, direktif belgesini kabul etmeyip direktifi reddetmiş, akabinde de dosyanın Girne Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine direktif vermiştir.-

İstinaf, Kaza Mahkemesi Yargıcının yukarıdaki kararından yapılmış olup, istinaf sebepleri aşağıdaki tek başlık altında toplanabilir:
"Muhterem Bidayet Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemesine Fasıl 155 madde 106 A tahtında,KKTC Başs-avcısı tarafından ilk soruşturma yapılmadan evrak üzerinde havale edilen bu meselede Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nın ilgili hükümlerini yanlış yorumlayarak, Kaza Mahkemesi Yargıcı olarak kendisine ibraz edilen remit belgesini kabul etmeyerek v-e Başsavcının direktifi doğrultusunda hareket etme yönüne gitmeyerek davayı neticelendirmemekle hatalı hareket
etmiştir ".

İstinaf Eden Başsavcılık adına hazır bulunan Kıdemli Savcı istinaftaki hitabında, özetle: Alt Mahkemenin, bir kaza mahkemesi yargıc-ı olarak Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası madde 155 (b) fıkrası tahtında Başsavcının yazılı remit (alt mahkemeye havale) direktifini kabul etmeyip, bu direktif doğrultusunda karar vermemekle hata ettiğini iddia etmiştir.
Kıdemli Savcıya göre; her n-e kadar da bugüne kadarki uygulamaya göre, ağır ceza mahkemeleri, Başsavcının yazılı remit (alt mahkemeye havale) direktifini alıp, bu direktif doğrultusunda işlem yapmakta olmalarına karşın, esasında, Başsavcının yazılı remit (alt mahkemeye havale) direkt-ifini alarak işlem yapmak hususunda kaza mahkemeleri yetkilidir. Kaza mahkemesi olarak Alt Mahkeme, Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nın ilgili hükümlerini yanlış yorumlayarak, kendisini Başsavcının yazılı remit (alt mahkemeye havale) direktifini a-lmakta ve bu direktif doğrultusunda hareket etmekte yetkisiz görerek, bu bağlamda meselenin havale edildiği Ağır Ceza Mahkemesini Başsavcının yazılı remit (alt mahkemeye havale) direktifini almakta yetkili görerek, Başsavcının yazılı remit (alt mahkemeye h-avale) direktifini almayarak ve bu direktif doğrultusunda davayı neticelendirmeyerek hata etmiştir.

Sanık Avukatı da hitabında, Sanık aleyhine toplam 362 davanın söz konusu olması nedeniyle remitin gündeme geldiğini ve Sanığın 18 aydır Merkezi Cezaevinde -tutuklu olduğunu belirterek, İstinaf Mahkemesinin mesele ile ilgili bir an önce kararını üretmesini beklediklerini ifade etmiştir.
Başsavcının davayı alt mahkemeye havale yetkisi ile ilgili madde, Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nın 155. maddesi o-lup, bu madde şöyledir:
155. Bir kişinin iddianame ile yargılanması gerektiği hallerde Başsavcı;
a)Bu tür yargılamadan önce yeni bir soruşturma daha




yapılması gerektiği kanısında ise, esas yazılı ifadelerin




sanığın iddianame ile yargılanmaya k-arar veren Mahkemeye




gönderilmesini emredebilir. Böyle bir durumda Mahkeme




yeni soruşturmayı yapar ve bu tür bir karar verilmemiş




gibi gerekli görülecek başka yazılı ifadeler alır.
b) Davanın serian yargılama yetkisi olan bir Mahkemenin - yetki sınırları içinde gerekli şekilde serian yargılanabileceği kanısında ise o suçun böyle bir Mahkeme tarafından başka şekilde yargılanamayacağına bakılmaksızın, o mahkeme tarafından yargılanması ve karara bağlanmasını emredebilir.

Yukarıdan görüleceği- üzere, ilk soruşturmanın (tahkikatın) yapılmasını müteakiben bir sanığın bir iddianame ile ağır ceza mahkemesinde yargılanması için havale yapıldığı hallerde, Başsavcının davayı kaza mahkemesine havale yetkisi iki halde olabilir:
Bu hallerden birisi Fas-ıl 155 madde 155 (b) tahtındadır. Fasıl 155 madde 155 (b)tahtında Başsavcı, ağır ceza mahkemesine havale edilen davanın serian yargılama yetkisi olan bir mahkemenin yetki sınırları içinde, gerekli şekilde

serian yargılanabileceği kanısında ise, o suçun -böyle bir mahkeme tarafından başka şekilde yargılanamayacağına bakılmaksızın, o mahkeme tarafından yargılanmasına ve karara bağlanmasına direktif verebilir.
Huzurumuzdaki istinafa konu olan Alt Mahkeme huzurundaki meselenin yukarıda b-ahsi geçen madde 155 (b) kapsamında bir mesele olduğu açıktır.
Bununla birlikte, ihtilaf konusunu karara bağlamak,
Fasıl 155 madde 155 (b) fıkrasının yorumunu yapmayı gerektirmektedir. Fasıl 155 madde 155 (b) fıkrasının yorumu ise, Fasıl 155 yanında, 9/19-76 sayılı Mahkemeler Yasası'na değinmeyi ve bu bağlamda, kaza mahkemelerinin ve ağır ceza mahkemelerinin cezai meselelerinde yetki alanlarını belirleyip Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nda mevcut olan seri yargılama ile iddianame üzerine yargılama arasındak-i farkı ortaya koymayı gerektirmektedir.
Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası madde 2, seri yargılamanın ne olduğunu ortaya koymakta olup buna göre, seri yargılama, bir yargıcın seri yargılama yetkisini kullanırken yaptığı yargılamayı anlatmaktadır.
Se-ri yargılama 9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 26. maddesi tahtında, ceza meselelerinde bölgesel yetkiye sahip kaza mahkemesinde bir ithamname dosyalanmak suretiyle başlatılmaktadır.
İddianame altında yargılama ise, sanığın ilk tahkikatı yapılarak veya i-lk tahkikat yapılmaksızın evrak üzerinde ağır ceza mahkemesine havale edilmesinden sonra Başsavcı tarafından ağır ceza mahkemesinde Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nın 107. maddesi tahtında, sanıklar aleyhine bir iddianame dosyalamak suretiyle baş-latılır. Sanıklar, ağır ceza mahkemesinde, iddianame tahtında yargılanırlar.

Nitekim Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nın 107. maddesi şu şekildedir:
"Başsavcının ilgili kişinin yargılanacağı Ağır Ceza Mahkemesinde bir ikamename (iddianame) dosyal-anması dışında, kimse Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmaya havale edilmesine rağmen Ağır Ceza Mahkemesinde seri yargılanamayan bir suç için yargılanamaz."

Ağır ceza mahkemelerinin yetkisine bakıldığında, 9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 31(1)maddesi tah-tında, Anayasa kuralları saklı kalmak koşuluyla, Fasıl 154 Ceza Yasası veya herhangi bir yasa tahtında cezalandırılabilen tüm suçları, sınırsız bir biçimde yargılama yetkisini sahip olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, 5 yıla kadar hapislik veya 200,00-0 TL veya her ikisini müstelzim suçları kaza mahkemeleri de yargılamaya yetkilidir.
9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 27.maddesi ise kaza mahkemelerinin ceza meselelerindeki yetkisiyle ilgilidir.
Aynı Yasanın 27. maddesinin 1. fıkrasına göre, bir kaza ma-hkemesi başkanı, kıdemli kaza mahkemesi yargıcı veya kaza mahkemesi yargıcı 5 yıla kadar hapis cezasına veya 200,000 TL'ye kadar para cezasına veya her ikisini müstelzim suçlar ile itham olunan kişileri serian yargılamaya yetkilidir. Cezaya ilaveten veya o-nun yerine, mahkum ettiği kişinin suçtan zarar gören herhangi bir kişiye en fazla 200,000TL'ye kadar tazminat ödemesine hükmedebilir.
Diğer yandan, aynı Yasanın 27. maddesinin 2. fıkrasına göre, yukarıdaki (1). fıkra kurallarına bakılmaksızın,kaza mahkemes-i başkanı, kaza mahkemesi kıdemli yargıcı veya kaza mahkemesi yargıcı, Başsavcının yazılı rızası ile davanın ahval ve koşullarını dikkate alarak, ceza ve tazminat hususunda, bu

Yasanın kendisine verdiği yetki sınırları içinde kalmanın uygun olacağı kanı-sına vardığı takdirde, 10 yıla kadar hapis cezası veya 400,000 TL'ye kadar para cezası gerektiren bir suçla suçlanan kişiyi serian yargılayabilir.
Pek tabiidir ki, kaza mahkemesi başkanı, kaza mahkemesi kıdemli yargıcı veya kaza mahkemesi yargıcının verebi-leceği ceza ve tazminat, yetkili olduğu 5 yıl hapis cezasını veya 200,000 TL para cezasını veya her iki cezayı ve 200,000 TL tazminatı aşmaması gereklidir.
Diğer yandan, kaza mahkemesinin, Fasıl 155 madde 155 (b) fıkrası tahtında Başsavcının (remit) yetki-sini kullanarak seri yargılanmak üzere havale ettiği davaları seri yargılama yetkisi mevcuttur.
Başsavcının remit yetkisini kullanarak seri yargılanmak üzere havale ettiği davalar haricinde, 9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 27. maddesinin 1. ve 2. fıkr-asının öngördüğü kanuni sınırlar dışında, kaza mahkemelerinin suçları seri yargılama yetkisi bulunmamaktadır.
Başsavcı, seri yargılama için havale (remit) hususundaki takdir yetkisini, meselenin doğal koşullarının suçun gerçek ağırlığını azaltıp, seri yar-gılamaya elverişli bir hale getirmesi halinde ve kamu yararı gereği kullanmaktadır.
Bu hususta Criminal Procedure In Cyprus, Louizou and Pikis, s. 65'de şöyle denmektedir:
"A discretion vests in the Attorney-General to remit a case for summary trial, exe-rcised in the public interest,when the intrinsic circumstances of a case reduce its apparent gravity and make it suitable for summary trial".



Başsavcıya meseleyi kaza mahkemesine havale (remit) yetkisi veren Fasıl 155 madde 155 (b) fıkrasının niyetinin-, sanığın yararına ve vatandaşların özgürlüklerine halel getirmeden adaletin yerine getirilmesini süratlendirme ve doğru biçimde yerine getirilmesine yardımcı olmak olduğu söylenebilir.
Bu hususta Ioannis Georghiou Hinis v.The Police, 1963 CLR, s.25' de şö-yle denmektedir:
"Now, we have no doubt that section 155(b) of the Criminal Procedure Law, cap 155, conferring the power on the Attorney - General to remit a case to the District Court is intended to help in the proper and speedy administration of justice,- that it is to the benefit of an accused person and that it is not obnoxious to the liberty of the citizen.

Özetle, 9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 27. fıkrasında belirtilen kanuni limitler dışında kaza mahkemesinin seri yargılama yapabilmesi söz konu-su değildir. Bunun istisnası, Başsavcının, ağır ceza mahkemesine havale edilmiş bir dava ile ilgili olarak, Fasıl 155 madde 155 (b) tahtında serian yargılanmak üzere havale (remit) yetkisini kullanması ve bu bağlamda konu suçun kaza mahkemesinde yargılanma-sı ve karara varılması direktifini vermesidir.
Huzurumuzdaki meseleye döndüğümüzde, Alt Mahkemedeki Yargıcın, bir kaza mahkemesi yargıcı olarak Sanık aleyhindeki Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 331,333(a)(d)(i), 334 ve 336. maddelerine aykırı azami müebbet hapis- cezasına kadar hapis cezası içeren sahte çek düzenleme ve Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 336. ve 339. maddelerine aykırı azami müebbet hapis cezasına kadar hapis cezası içeren sahtelenmiş çeki tedavüle sürme suçlarını seri yargılamaya yetkili olmadığı, bu tür -suçları ağır ceza mahkemesinin yargılamaya yetkili olduğu açıktır.
Alt Mahkeme huzurundaki ihtilafsız olgulara göre, KKTC Başsavcısının, tarafından Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 331,333(a)(d)(i), 334 ve 336. maddelerine aykırı azami müebbet hapis cezası içeren- sahte çek düzenleme ve Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 336. ve 339. maddelerine aykırı azami müebbet hapis cezasını içeren sahtelenmiş çeki tedavüle sürme ve Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 297. ve 298. maddelerine aykırı 3 yıla kadar hapis cezası içeren sahtekarlıkl-a para temini suçları ile ilgili olarak, 27/1992 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası madde 106 (A)(1)(2)tahtında ilk soruşturma yapılmamasını kamu yararı, suçun niteliği ve Sanığın özel durumu açısından uygun gö-rdüğünü Kaza Mahkemesi Yargıcına bir yazı ile bildirip, Sanığın ilk soruşturma yapılmaksızın Girne'de oturum yapacak olan Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda yargılanması isteminde bulunmuştu. Kaza Mahkemesi Yargıcı da Sanığın Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanması-nı emretmek için yeterli sebep bulunduğu kanaatine varıp, Başsavcılığın istemini uygun bularak, ilk soruşturma yapılmaksızın Sanığı 29.11.2018 tarihinde Girne'de oturum yapacak olan Ağır Ceza Mahkemesine yargılanmak üzere havale etmişti.
Kaza Mahkemesi Yar-gıcı tarafından, Sanığın aleyhindeki suçlardan, ilk tahkikat yapılmaksızın (evrak üzerinde) iddianame altında yargılanmak üzere Ağır Ceza Mahkemesine havale edildiği, bununla birlikte Sanığın Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacağı suçlar için henüz iddianame- dosyalanmadığı, diğer bir anlatımla, Sanığın iddianame altında yargılanmasına henüz başlanmadığı da ihtilafsız olgu mahiyetinde idi. Nitekim Başsavcılık adına hazır bulunan Kıdemli Savcı ve Müdafaa Avukatı da bu hususu kabul ve teslim etmektedir.


Sanığı-n aleyhindeki suçlarla ilgili davalardan, Ağır Ceza Mahkemesinde iddianame dosyalanmadığı cihetle yargılanmasına henüz başlanmamakla birlikte, davaların Ağır Ceza Mahkemesine havale edildiği gerçeği, havale edilen davaların Ağır Ceza Mahkemesinin huzurun-da ancak günlenmemiş / askıda davalar olduğunu kabul etmeyi gerektirmektedir.
Sanık aleyhindeki davaların Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda ancak günlenmemiş / askıda olan davalar olduğu ve bu davalar bağlamında Sanık aleyhine getirilen yukarıda belirtilen suç-ların seri yargılanamayan suç kapsamında olduğu gerçekleri ise seri yargılanamayan konu suçların ve bu bağlamda davaların kaza mahkemesinin yetkisinin dışında olduğunu, diğer bir ifadeyle, ağır ceza mahkemesinin yetkisinde olduğunu gösterir niteliktedir. B-u husus ise Başsavcının Fasıl 155 madde 155 (b) fıkrası tahtında meseleyi seri yargılanmak üzere kaza mahkemesine havale (remit) yetkisini, ağır ceza mahkemesine direktif vermekle kullanabileceği sonucuna varmayı haklı kılmaktadır.
Diğer bir anlatımla, Baş-savcının bu safhada, Kaza Mahkemesi Yargıcına, Fasıl 155 madde 155 (b) maddesi tahtında direktif verme yetkisinin olmadığını kabul etmek ve Fasıl 155 madde 155 (b)'yi bu çerçevede yorumlamak gerekmektedir.
Alt Mahkemenin bu kararını, "Remit konusunda mahke-menin kabul etmeme konusunda yetkisi bulunmadığından reddetmesi hatalıdır" argümanı çerçevesinde tezekkür etmemek gerekir. Alt Mahkeme remit belgesini almaya ve remit belgesi uyarınca emir vermeye yetkili olmadığı cihetle talebi reddetmiş olduğundan, Alt M-ahkemenin bu kararının "Fasıl 155 madde 155(b) altındaki kuralı veya remit prensibini yanlış uygulayıp remit belgesi üzerinde reddetme yetkisi kullanarak bir karar vermiş olduğu" şeklinde kabul edilmemesi gerekir.
Dolayısıyla Başsavcının, Kaza Mahkemesi Y-argıcına Fasıl 155 madde 155 (b) maddesi tahtında direktif verme yetkisi olmadığından, Alt Mahkemenin Fasıl 155 madde 155(b)'yi yanlış uyguladığı sonucuna varılamaz.
Belirtilenler ışığında; Alt Mahkeme, Başsavcının Fasıl 155 madde 155(b) fıkrası tahtındaki- direktifinin muhatabının ağır ceza mahkemesi olduğuna karar verip, Başsavcının direktifini kabul etmemekle hata etmiş değildir.
Netice itibarıyla; İstinaf Eden/ Başsavcılık istinafında başarılı olamadığı nedeniyle istinaf reddedilir.


Gülden Çiftçioğlu - Bertan Özerdağ Beril Çağdal
Yargıç Yargıç Yargıç




23 Ocak 2019










2






Full & Egal Universal Law Academy