Yargıtay Ceza Dairesi Numara 71-72-73-75-76-77/2008 Dava No 1/2009 Karar Tarihi 02.06.2009
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 71-72-73-75-76-77/2008 Dava No 1/2009 Karar Tarihi 02.06.2009
Numara: 71-72-73-75-76-77/2008
Dava No: 1/2009
Taraflar: Başsavcılık ile Orhan Özbayrak ve diğeri arasında
Konu: Silahlı soygun - Zorla adam kaçırma
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 02.06.2009

-D.1/2009 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 71-72-73-75-76-77/08
(Ağır Ceza Dava No: 1945/08;G.Mağusa)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Mustafa H. Özkök, Gönül Erönen, Se-yit A. Bensen.


Yargıtay/Ceza: 71/08
(Ağır Ceza Dava No:1945/08;G.Mağusa)


İstinaf eden: K.K.T.C. Başsavcılığı - Lefkoşa



- ile -


Aley-hine istinaf edilen: Orhan Özbayrak, Merkezi Cezaevi,
Lefkoşa
(Sanık No.1)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Kıdemli Savcı Cevat Rıza
Aleyhine istin-af edilen namına: Avukat Aytekin Özalkım,
Avukat Hasan N. Mesutoğlu ve Avukat Mustafa Şener.


Yargıtay/Ceza: 72/08
(Ağır Ceza Dava No:1945/08;G.Mağusa)


İstinaf eden: K.K.T.C.- Başsavcılığı - Lefkoşa



- ile -


Aleyhine istinaf edilen: Yılmaz Özbayrak, Merkezi Cezaevi,
Lefkoşa
(Sanık No.2)


- A r a s ı n d a.
İstinaf eden namına: Kıdemli Savcı Cevat Rıza
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Aytekin Özalkım,
Avukat Hasan N. Mesutoğlu ve Avukat Mustafa Şener


- Yargıtay/Ceza: 73/08
(Ağır Ceza Dava No:1945/08;G.Mağusa)


İstinaf eden: K.K.T.C. Başsavcılığı - Lefkoşa



- ile -


Aleyhine istinaf ed-ilen: Niyazi Özbayrak, Merkezi Cezaevi,
Lefkoşa
(Sanık No.4)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Kıdemli Savcı Cevat Rıza
Aleyhine istinaf edilen na-mına: Avukat Aytekin Özalkım,
Avukat Hasan N. Mesutoğlu ve Avukat Mustafa Şener.


Yargıtay/Ceza: 75/08
(Ağır Ceza Dava No:1945/08;G.Mağusa)


İstinaf eden: Orhan Özbayrak, Merkezi Cezaevi, L-efkoşa
(Sanık No.1)


- ile -


Aleyhine istinaf edilen: K.K.T.C. Başsavcılığı - Lefkoşa



A r -a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Aytekin Özalkım, Avukat Hasan N. Mesutoğlu ve Avukat Mustafa Şener
Aleyhine istinaf edilen namına: Kıdemli Savcı Cevat Rıza.

Yargıtay/Ceza: 76/08
(Ağ-ır Ceza Dava No:1945/08;G.Mağusa)


İstinaf eden: Yılmaz Özbayrak, Merkezi Cezaevi, Lefkoşa
(Sanık No.3)


- ile -


Aleyhine istinaf edilen: K.K.T.C. Başsavcılığı, Lefkoşa
-


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Aytekin Özalkım, Avukat Hasan N. Mesutoğlu ve Avukat Mustafa Şener
Aleyhine istinaf edilen namın-a: Kıdemli Savcı Cevat Rıza.



Yargıtay/Ceza: 77/08
(Ağır Ceza Dava No:1945/08;G.Mağusa)


İstinaf eden: Niyazi Özbayrak, Merkezi Cezaevi, Lefkoşa
- (Sanık No.4)

- ile -


Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcılığı, Lefkoşa



A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Ayte-kin Özalkım, Avukat Hasan N. Mesutoğlu ve Avukat Mustafa Şener
Aleyhine istinaf edilen namına: Kıdemli Savcı Cevat Rıza.


Gazimağusa Kaza Mahkemesi Başkanı İlker Sertbay, Kıdemli
Yargıç Peri Hakkı ve Yargıç Füsun Cemaller'in 1945/2008 sayılı
davada 4.8.2-008 tarihinde verdiği karara karşı, Başsavcılık ve
Sanıklar tarafından yapılan istinaflardır.

----------------


H Ü K Ü M


Mustafa H. Özkök: Sanıklar Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinde 1945/2008 sayılı -davada aleyhlerine getirilen aşağıdaki
suçlarla itham edilmişlerdir:

"İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Birinci Dava

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 20, 282 ve 283. madde-
lerine aykırı silahlı soygun.

-
SUÇUN TAFSİLATI

Sanıklar, 26.3.2007 tarihinde, İskele Kazasının
Turnalar - Yeni İskele Mevkiinde bulunan Kantara
Tepesine tırmanan yol kenarında, tespit edilemeyen
tabanca ile -Cafer Gürcafer'i öldürmekle tehdit
edip zorla, Universal Bank Ltd. L'şa şubesi
tarafından Famagusta Construction Ltd. adına
keşide edilen çek defterinden 209793, 209794,
209795, 209796, 209797 seri numaralı çeklere
2-50.000 YTL, 209799 numaralı çeke ise 70.000 YTL
yazdırarak toplam 1.320.000 YTL yazılı çekleri
almak suretiyle soygun suçunu işlediler.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
İkinci Dava

Fa-sıl 154 Ceza Yasası'nın 20, 289(a) maddelerine
aykırı tehditle belge vb. icrasını teşvik etmek.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanıklar, birinci davada belirtilen aynı tarih
ve yerde, temin ettikleri bir kâğıt üzerine,
- Cafer Gürcafer'e tespit edilemeyen bir tabanca
ile ölüm tehdidi ile ve zorla 'Gazeteci Doğan
Harman'ı, ortağım Tekin Arhun'u ve eski Belediye
Başkanı Katip Demir'i öldürmeleri için bu çeki
yazdım, hiçbir itirazım yok-tur' yazılarını
yazdırıp, akabinde tespit edilemeyen tabancanın
kapzesini Cafer Gürcafer'e tutturarak yanlışlık
yapması halinde kâğıtta ismi yazılan şahıslardan
birini öldürüp tabancayı da polise ulaştırmak
suretiyl-e, Cafer Gürcafer'e ağır bir suç isnat
etmekle tehdit ederek, birinci suçun tafsi-
lâtında belirtilen şekilde elde ettikleri
çeklerin bedellerini tahsil edebilmeleri için
Cafer Gürcafer'i teşvik ettiler.

- İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Üçüncü Dava

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 20, ve 288(b) madde-
lerine aykırı tehditle herhangi birşeyi zorla
almaya teşebbüs.

SUÇUN TAFSİLATI -

Sanıklar, birinci davada belirtilen aynı tarih
ve mahalde, temin ettikleri bir kâğıt üzerine
Cafer Gürcafer'e tespit edilemeyen bir tabanca
ile öldürmekle tehdit ederek ve zorla 'Gazeteci
Doğan Harman'ı, -ortağım Tekin Arhun'u ve eski
Belediye Başkanı Katip Demir'i öldürmeleri için
bu çeki yazdım, hiçbir itirazım yoktur' yazılarını
yazdırıp, akabinde tespit edilemeyen tabancanın
kabzesini Cafer Gürcafer'e tutturarak, yanlış
- yapması halinde, kâğıtta ismi yazılan şahıslardan
birini öldürüp, tabancayı da polise ulaştırmak
suretiyle, Cafer Gürcafer'e ağır bir suç isnat
etmekle tehdit ederek, birinci suçun tafsilatında
belirtilen şekilde eld-e ettikleri çeklerin bedel-
lerini tahsil etmeye teşebbüs ettiler.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Dördüncü Dava

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 20, 247 ve 249. madde-
lerine aykırı öldürme tehlikes-i geçirecek biçimde
muameleye tabi tutmak kastıyle zorla adam kaçırmak.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanıklar, 26.3.2007 tarihinde öldürme tehlikesi
geçirecek biçimde -muameleye tabi tutmak kastıyla,
yani, tespit edilemeyen bir tabancayı üzerine
doğrultup ensesine dayayarak öldürmekle tehdit
edip korkutarak Cafer Gürcafer'i zorla Lefkoşa'dan
İskele Kazasının Turnalar - Yeni İskele me-vkiinde
bulunan Kantara Tepesine tırmanan yol kenarına
kaçırdılar.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Beşinci Dava

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 20 ve 15/92, 2/96 ve
2/2000 sayılı Yasalarla tad-il edilen Fasıl 57
Ateşli Silahlar Yasası'nın, 2, 4(1)(3)(A) 26
ve 27. maddelerine aykırı kanunsuz tabanca
taşıma.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanıklar, birinci davada belirtilen aynı tarih
ve yerde, k-anuna aykırı olarak izinleri olmak-
sızın ve birinci suçun tafsilâtında belirtilen
tespit edilemeyen tabancayı taşıdılar.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Altıncı Dava

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 2-0 ve 15/92, 2/96 ve
2/2000 sayılı Yasalarla tadil edilen Fasıl 57
Ateşli Silahlar Yasası'nın 2, 4(1)(3)(B) 26 ve
27. maddelerine aykırı kanunsuz tabanca tasarrufu.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanıklar, birinci- davada belirtilen aynı tarih
ve yerde, kanuna aykırı olarak izinleri olmak-
sızın ve birinci suçun tafsilâtında belirtilen
tespit edilemeyen tabancayı tasarruflarında
bulundurdular.

İTHAM OLUNDUĞU SU-Ç
Yedinci Dava

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 20 ve 55/88 sayılı
Yasa ile tadil edilen Fasıl 54 Patlayıcı
Maddeler Yasası'nın 2, 4(1)(e)(4)(d) madde-
lerine aykırı kanunsuz patlayıcı madde taşıma.

- SUÇUN TAFSİLATI

Sanıklar, birinci davada belirtilen aynı tarih
ve yerde, KKTC Patlayıcı Maddeler Müfettişinden
izinleri olmaksızın tespit edilemeyen patlayıcı
maddeleri taşıdılar.





- İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Sekizinci Dava

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 20 ve 55/88 sayılı
Yasa ile tadil edilen Fasıl 54 Patlayıcı
Maddeler Yasası'nın 2, 4(1)(e)(4)(d)(5)(a)
maddelerine aykırı ka-nunsuz patlayıcı madde
tasarrufu.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanıklar, birinci davada belirtilen aynı
tarih ve yerde, KKTC Patlayıcı Maddeler
Müfettişinden izinleri olmaksızın ve tespit
edilemeyen patla-yıcı maddeleri tasarrufla-
rında bulundurdular.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Dokuzuncu Dava

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 20 ve 290. madde-
lerine aykırı çalmak kastı ile tehditle mal
isteme.
-
SUÇUN TAFSİLATI

Sanıklar, birinci davada belirtilen aynı
tarih ve yerde, çalmak kastı ile birinci
suçun tafsilâtında belirtilen çekleri Cafer
Gürcafer'den birinci suçun tafsilâtında
belirtil-en ve tespit edilemeyen tabanca ile
öldürmek tehdidiyle ve zorla talep ettiler.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Onuncu Dava

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 20 ve 91(c) madde-
lerine aykırı şiddet kullanma- tehdidi.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanıklar, birinci davada belirtilen aynı
tarih ve yerde, Cafer Gürcafer'in yapmakla
yükümlü olmadığı herhangi bir fiili yapması
için şiddet kullanma tehdidinde bulundular.
- Yani Cafer Gürcafer'den birinci suçun
tafsilâtında belirtilen çekleri birinci
suçun tafsilâtında belirtilen şekilde temin
ettikten sonra polise gittiği takdirde
çocuklarını ve kendisini öldürmekle tehdit
etti-ler.
İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Onbirinci Dava

22/89 sayılı Yasa ile tadil edilen Fasıl 154
Ceza Yasası'nın 20 ve 242. maddesine aykırı
darp.

SUÇUN TAFSİLATI

- Sanıklar, birinci davada belirtilen aynı tarih
ve yerde, kanuna aykırı olarak yani, birinci
suçun tafsilâtında belirtilen ve izinsiz olarak
tasarruf edip taşıdıkları tespit edilemeyen
tabancayı vurabilecek bir mesafeden üze-rine
tutmak suretiyle Cafer Gürcafer'i darp ettiler."


Sanıklar, aleyhlerine getirilen davaları kabul etmemişler
ve meselenin duruşması yapılmıştır. Sunulan şahadet ve ibraz
olunan emareleri değerlendiren Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi
Sanıkları- itham oldukları davalardan suçlu bulup mahkûm etmiş
ve sırası ile Sanık No.1 ve 2'yi 1, 2, 3 ve 4. davadan 5'er
yıl, 5. davadan 2 yıl hapse mahkûm etmiş, 6. davadan ise
mahkûmiyet kaydedip ayrıca ceza vermemiş, Sanık No.3'e ise aleyhine getirilen 1, 2, -3 ve 4. davadan 3'er yıl hapis, 5. davadan 1 yıl hapis, 6. davadan ise mahkûmiyet kaydedip ayrıca ceza vermemiştir. 7, 8, 9, 10 ve 11. davalardan ise Sanıklar
beraat etmiştir.

Başsavcılık cezanın az olduğunu ileri sürerek 71, 72 ve 73/2008 sayılı i-stinafları dosyalamış, buna karşılık Sanıklar
ise verilen mahkûmiyet aleyhine sırası ile 75, 76 ve 77/2008 sayılı istinafları dosyalamışlardır.

İstinafların duruşması yapılmıştır. İstinafların
duruşmasına başlamadan önce tarafların müracaatı ile 7-1, 72,
73, 75, 76 ve 77/2008 sayılı istinaflar birleştirilerek dinlenmeye başlanmıştır.


Sanıkların avukatı hitabını yazılı sunmakla beraber
şifahi olarak da Mahkemeye hitapta bulunmuştur.

Sanıkların Avukatı yaptığı hitabında özetle; Mağus-a Ağır Ceza Mahkemesinin müştekiyi kaçıran kişilerin 5 kişi olduğu
yönünde bulgu yaparak Sanıkları mahkûm etmekle hata ettiğini
çünkü Mahkemenin önünde kaçıran kişilerin 5 kişi olduğu
yönünde şahadet olmadığını 5 kişi olduğu yönündeki bulgusunun
hatalı ol-duğunu, müştekinin şahadetine inanarak Sanıkları
mahkûm etmekle hata ettiğini ileri sürmüştür.

Sanık Avukatının hitabından sonra Başsavcılığı temsilen
bulunan Savcı ise yaptığı hitabında, Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin Sanıkları mahkûm etmekle hata- etmediğini,
şahadeti ve sunulan emareleri titiz bir şekilde değerlendir-diğini ve verilen mahkûmiyetin yerinde olduğunu, bu nedenle Sanıklar aleyhine dosyalanan istinafların reddedilmesi gerektiğini, Sanıkların cezaya karşı istinaf dosyalamadık-
larını di-kkate alarak Savcılık tarafından cezaya karşı
dosyalanan 71, 72 ve 73/2008 sayılı istinafları bu safhada
geri çektiğini beyan etmiştir. Bu nedenle Savcılık tarafın-
dan ceza aleyhine dosyalanan 71, 72 ve 73/2008 sayılı
istinaflar ret ve iptal edilmiştir.-

Şimdi ise Sanıkların dosyalamış oldukları 75, 76 ve
77/2008 sayılı istinaflarda ileri sürülen hususların doğru
olup olmadığının incelenmesi gerekir.

Sunulan şahadet ve ibraz olunan emareler incelendikten
sonra meselenin olgularının özetl-e şöyle olduğu anlaşılmak-
tadır:

Mağusa'da ikâmet edip Müteahhitler Birliği Başkanı olan
Müşteki Cafer Gürcafer ile Dipkarpaz Köyünde ikâmet eden
Sanık No.1 Orhan Özbayrak birbirlerini takriben 1994 - 1995
yılından beri tanımaktadırlar ve aralarınd-a birtakım işbirliği
olmuştur. Sanık No.2 ve 3 ise Sanık No.1'in yakınlarıdır.
Müşteki vermiş olduğu şahadetinde, 26.3.2007 tarihinde
sabah 08.00 - 08.30 raddelerinde evinden çıkıp küçük oğlunu
okula götürmek üzere hareket ettiği bir sırada evinden
ta-kriben 50 metre ileride Sanık No.1 ile karşılaştığını,
müştekiye eliyle işaret edip aracını durdurduğunu ve kendisi
ile görüşmek istediğini beyan ettiğini, ancak kendisinin acil
olarak çocuğu okula götürmesi gerektiğini söyleyerek
Sanık No.1'e görüşmek is-terse Lefkoşa'ya gelmesini söyle-
diğini, bilâhare arabası ile hareket edip çocuğu okula
bıraktığını, daha sonra Lefkoşa'ya gittiğini, saat 16.00
sularında ise işyerini arayarak Sanığın gelip gelmediğini sorduğunu, ancak Sanığın görüşmeye gelmediğini bilâh-are
işyerine gittiğini, işyerinde Sanık No.1'in uğrayıp
oradaki sekretere bazı sözler söylediğini öğrendiğini,
daha sonra Sanığı arayıp bugün toplantısı olduğunu ve
görüşemeyeceğini söylediğini, daha sonra ise Yönetim Kurulu
toplantısına katıldığını, sa-at 20.15 raddelerinde toplantının
sona erdiğini ve toplantıdan ayrılıp arabasının olduğu yere
doğru gittiğini, arabasını alıp hareket ettiğini bilâhare
Sanık No.1'in eliyle işaret etmesi üzerine durduğunu ve
Sanık No.1'in ön sol kapıyı açıp arabaya girdiğ-ini, telaşlı
bir şekilde olduğunu, kendisine ne olduğunu sorduğunu, kendi-sinin ise kavga ettiklerini, Sanık No.1'in telefonda konuşmaya
çalıştığını, birinci çevirmede konuşamadığını, ikinci
çevirmede ise konuşabildiğini, bir süre ilerledikten sonra
kardeş-lerini de alacağını söyleyip arabayı durdurduğunu ve
Sanık No.2 ile bu davada Sanık olup aleyhine getirilen
davalar yurtdışına kaçtığı nedeniyle geri çekilen
İsmail Özbayrak'ın da arabaya bindiğini, Sanık No.1'in
üzerinde taşıdığı tabancayı çıkartıp arka-da oturan İsmail
Özbayrak'a verdiğini ve İsmail Özbayrak'ın "bir hata ederse
öldürün" dediğini, İsmail Özbayrak'ın silahı kurduğunu ve
silahı ensesine dayayarak yola devam etmesini söylediğini ve
Mağusa yoluna çıkıp yola devam ettiğini, yolda giderken
çoc-uğu arayamayacağını bildirmek için telefon etmesi gerek-
tiğini söyledi ve telefon açtığını ve gecikeceğini söylediğini,
Sanıkların belirttikleri istikâmete doğru gidildiğini ve
son olarak Sanıkların söylediği istikâmete giderek Kantara
Bölgesine gelip dur-duğunu, Kantara Bölgesine geldiklerinde
arkadan kendilerini takip eden araçta da 2 kişi olduğunu,
2 kişiden birinin Sanık No.3 olduğunu, diğerinin ise yüzünü
gizlediği için kim olduğunu göremediğini, neticede olaya
katılanların 5 kişi olduğunu, Kantara civ-arına geldiklerini,
arabayı durdurmasını söylediklerini, arabayı durdurduğunu
ve Sanıkların talebi üzerine 5 adet 250,000 YTL'lik çek
kestiğini, çek yapraklarının köklerini de eli titreyerek
doldurduğunu, çekleri yazdığı kalemi Sanık No.2'den
aldığını, -Halk Bankasının dağıttığı promosyon bir kalem
olduğunu, bilâhare Sanık No.1'in 70 Milyar'lık borcu olduğunu
söyleyerek altıncı bir çek daha yazdırdığını ve çekleri
yazdırmasını müteakip Sanıkların kendisini serbest bıraktığını
ve geri yaparak geldiği istik-âmate döndüğü, saat 22.30
raddelerinde önce eşini arayıp kaçırıldığını ve serbest
bırakıldığını söylediğini, bilâhare Müteahhitler Birliği
sekreteri Filiz Akın'ı aradığını ve Filiz Akın'a kaçırıldığını
ancak serbest bırakıldığını söylediğini bilâhare ise M-ağusa
Polis Müdürlüğünü arayarak polise de Orhan Özbayrak ve
arkadaşları tarafından kaçırıldığını söylediğini, Mağusa
Polis Müdürlüğüne konuştuğu Polis Çavuşu Tekin İnes'in
kendisine nerede olduğunu sorduğunu ve o anda Turnalar
Bölgesinde olduğunu, kendi-sini Orhan Özbayrak ve arkadaş-
larının kaçırdığını söylediğini ve konuşan polis mensubunun kendisini İskele Karakoluna yönlendirdiğini, saat 23.00 raddelerinde ise İskele Karakoluna gittiğini ve kendisini
Orhan Özbayrak ve arkadaşlarının kaçırdığını söyl-ediğini,
bunun üzerine olayın Lefkoşa Muhtar Yusuf Galleria'da başla-
yıp Kantara Bölgesinde son bulduğundan Yeni İskele Polis Müdürlüğünden verilen polis eskortu eşliğinde Yeniceköy'e
kadar gittiğini, Yeniceköy'den itibaren ise Lefkoşa'dan gelen polis ek-ibi eşliğinde Lefkoşa Polis Müdürlüğüne gidip şikâyette bulunduğu ve bilâhare Mağusa'ya evine döndüğünü belirtmektedir.

Olgular özetle müşteki tarafından bu şekilde anlatılmak-tadır.

Sanıklar ise verdikleri şahadetlerinde büyük oranda
müştek-inin söylediklerini teyit etmektedir. Şöyle ki;
26.3.2007 tarihinde sabahleyin Lefkoşa'ya gitmek üzere
Dipkarpaz Köyünden hareket ettiklerini, önce Mağusa'da
Salamis Otel karşısında bulunan müştekinin evine yakın bir
yerde durduklarını ve Sanık No.1 d-iğer Sanık No.2 ve 3'e
arabada kalmalarını söyleyip onların arabadan inmediğini,
Sanık No.1'in müştekiyi evden çıkmasını beklediğini, bilâhare müşteki ile birşeyler konuştuğunu ve tekrar arabaya döndüğünü, birlikte önce Mağusa'ya gittiklerini, saat 10.00- - 12.00 raddelerinde Lefkoşa'ya geldiklerini, Niyazi Özbayrak ve
Yılmaz Özbayrak'ın bazı dairelerde işleri olduğunu ve işleri takip etmek için dairelere gittiklerini, bilâhare Muhtar Yusuf Galleria'da park yerinde buluştuklarını, Kel'in yeri diye
tabir -edilen restorantta yemek yediklerini, Sanık No.1'in
16.00 - 16.30 raddelerinde Müteahhitler Birliği binasına gittiğini ve orada sekreter ile tartıştığını, müştekinin daha sonra kendisine telefon ettiğini ve toplantı çıkışında görüşebileceklerini söylediğin-i, bu nedenle park yerinde ve civarında saat 20.15 - 20.30 raddelerinde beklediklerini, müştekinin arabası ile park yerinden çıkacağı sırada Sanık No.1 tarafından durdurulduğunu ve müşteki ile birşeyler konuştuğunu, kendisine daha sonra görüşeceklerini söy-lediğini ve arabalarına binip Dipkarpaz'daki köylerine gittiklerini, müştekiyi herhangi bir şekilde kaçırmadıklarını, Sanık No.2 ve 3'ün müştekinin arabasına hiçbir zaman binmediğini ve Sanıkların silah taşıma-dığını, müştekiye zorla herhangi birşey imzala-tmadıklarını
beyan etmektedirler.

Müştekinin sunduğu şahadetin teyit edilip edilmediği incelendiği zaman Tanık No.15 Salih Bozkurt verdiği şahadetinde Mavi 232 ve 233'de şöyle demektedir:

"S. Ne oldu o tarihte?
C. 26.3.2007 tarih-inde tabi bizim otelde
çalıştığım için bazı otelin diğer işlerini
de yapıyorum. Bizim otelimizde, bizim
evimizde ve Cafer Beyin evinde (2) tane
temizlikçi bayan çalışır. Bunları ben
26.3.2007 t-arihinde sabah saat 8.00 - 8.15
gibi evlerinden alırım ve birini bizim
evimize diğerini Cafer Beyin evine.
S. Ne ile götürürdün bunları?
C. Otele ait bir araç var. Araç HB 209 plakalı
bir minibüs. -
S. Evet o gün ne oldu? Aldın?
C. O gün onları normal saatinde aldım. Bizim
ve Cafer Beyin evinin sokağına yaklaştığımızda
saat 8.00 - 8.15 gibi bir şeydi o civarlardaydı,
orada Akdeniz Restoran -var orada tam yolun
karşısındadır yani yaklaşık Akdeniz Restoran
yolunda da 1 metre üzerindedir biraz yüksekte
bir yerdedir orada bizim evin tarafına dönerken
siyah Ford Focus marka bir araç gördüm. İçeri-
- sinde (3) kişi vardı. Akdeniz Restorantın
yazlık kısmında bir de siyah çeketli genç
görünümlü bir şahıs gördüm. Yüzü, Cafer Beyin
ve bizim evin tarafına doğru bakıyordu. Düz
geçtim oradan gittim-. Daha sonra bizim bayanı
bıraktım evime, düz Cafer Beyin evine doğru
geçerken Orhan Özbayrak'ı gördüm. Ben Orhan
Özbayrak'ı tanıyorum.
S. Nerede gördün kendini?
C. Cafer Beyin yanında gördüm. O- gün yolun
başında gördüm kendini yani Cafer Beyin evinin
50 metre biraz gerisinde gördüm oralarda bir
yerde gördüm.
..............................................
................................-..............


S. Sanık (1). Evet devam et.
C. Bir şey yok dedi Cafer Ağa'yı beklerim bizim
bir işimiz var dedi. Bir şey demedim...."


Tanık No.3 Erdin Oras verdiği şahadetinde Mavi 149, 151
ve 152'de şöyle demektedi-r:

"S. 26/3/2007 tarihinde neler oldu bize anlata-
bilirmin?
C. 26/3/2007 tarihinde saat 6'da yönetim kurulu
toplantımız var idi. Saat 4 buçuk da Herpa
mağdurlarının toplantısı vardı. Saat 4'ü
- çeyrek geçe gibi
S. Saat 4'ü çeyrek geçe derken günün hangi
vakididir?
C. Öğleden sonra. Öğleden sonra saat 4'ü çeyrek
geçe odamda otururken ön tarafta bir bağırma
çağırma sesleri duydum. - Ön tarafa gittim.
Gittiğimde Orhan Özbayrak'la sekreterimiz
Filiz Akın'ın çekiştiğini gördüm. Orhan abi
yan taraftan geçti işte sekreterimize bağırı-
yordu falan filan sakinleştirmeye çalıştım
-gendini.
............................................
............................................
S. Neyin köşesidir yani o?
C. Okullar yoluyla Şehit Mustafa Ruso Caddesinin
çakıştığı yola çıkı-ş yani bir yoldan ana yoldan
diğer yola çıkış çift şeritli yola çıkış köşesi.
S. Devam edin?
C. Orada Cafer Beyin arabasını HZ 547 plâkalı
BMW'nin durduğunu gördüm arabama doğru ilerle-
meye devam ettim-. Arabama doğru ilerlerken
2 kişinin Muhtar Yusuf Galerianın köşesinden
tarafa arabaya doğru koştuğunu gördüm.
S. Hangi arabaya?
C. HZ 547
S. Marka?
C. BMW, Cafer beyin içinde olduğu arabaya.
- S. Arabaya doğru ne gördün?
C. Koştuğunu gördüm.
S. Kaç kişinin?
C. 2 kişinin.
S. O 2 kişi nerden taraf koşardı? Nerden çıktı.
C. Muhtar Yusuf Galeria'dan baklavacıya doğru.
S. Muhtar Yusuf Ga-leria'nın hangi tarafından
orasını da tarif et bize?
C. Yan, Adaş bebenin olduğu kısımdan, Adaş'ın
olduğu kısımdan karşıya doğru.
S. İki kişinin arabaya koştuğunu gördün?
C. Evet. 1 kişi arabanın arkasında-n dolaşıp
kapıyı açtı, o bir kişi da diğer taraftan
arka kapıyı açtı. Arka kapıyı açtıklarında
arabanın ışığı yandı, yandığında içinde
Cafer beyle Orhan beyin, Cafer beyin sol
tarafında Orhan bey-in oturduğunu gördüm.
S. Gördün?
C. Evet.
S. Bu görürken sen durduğun yer ile Cafer beyin
arabası arasındaki mesafe ne kadardır?
C. 20 metre.
................................................
- ................................................
S. O vakitte senin durduğunda görmeni engelleyecek
ışık durumu nasıldı o yere?
C. Işık durumu gayet iyi idi. Zaten yolda ışıklar
var. Panolar var, reklam panoları- var ve aynı
zamanda arabanın ışığı da vardı. Arabanın
ışığı yandığında Orhan beyin Cafer beyin yanında
oturduğunu gördüm. Ve devam ettiler.
S. Nasıl devam ettiler?
C. Şehit Mustafa Ruso Caddesi boyu-nca Mağusa
istikametine dönüp devam ettiler benda
akabinde arabama bindim döndüm benda
Mağusa'da ikamet ederim Mağusa'ya gitmek
için döndüm arkalarında giderken Cafer
beyin arabasının çift şeritti- bu yol sol
şeritte yavaş bir şekilde ilerlediğini
gördüm 60 - 70 metre ileride ondan sonra
onu ben devam ettim sağ taraftan geçtim
ve gittim."


Tanık No.4 Zahide Çoktan verdiği şahadetinde Mavi 164,
16-7, 168 ve 169'da şöyle demektedir:

"S. Yani 1 buçuk gibi derken günün hangi vakti?
C. 13:30 deyim ben daha iyi anlaşılsın. Dükkanın
önünde balkonda dururken siyah bir araba
gördüm.
S. Balkon da dediğin?
- C. Yani zemin kattır. Dükkan da zemindir okullar
yoluna bakıyor zaten dükkanın ön cephesi.
Siyah bir araba geldi durdu hurmanın altında
çift sarı çizgiydi orası zabıtaların da yeni
görev yaptığı dö-nemdi o bölge. Siyah araba
durdu 3 - 4 kişi arabadan inmeye çalışırken
zabıta düdük çaldı.

................................................
................................................
S. Gri renk ar-aba nerden gelirdi?
C. Otoparkın içinden çıktı. Otoparktan çıktı.
Yani 8:15 - 20 suları idi herhalde. 20:20
suları idi saat aşağıya yukarı. Tekrar
dışarı baktığımda siyah araba yok.
S. Şimdi de-din o gri renkli bir araba ne taraftan
gelirdi?
C. Otoparktan çıktı.
S. Sanık 1?
C. Arabaya otoparkın içinden çapraz yürüdü. Yani
burada dururken o tarafa çapraz yürüdü.
S. Hangi arabaya doğru?
- C. Gri renk arabaya.
S. Ne gördün orada?
C. Arabanın yanına yaklaştı, araba da durdu.
Arabanın sağ tarafında durdu.
S. Ne oldu?
C. Yani orada yaklaşık bir dakikalık bir konuşma
oldu.
- S. Sonra?
C. Sonrası siyah arabayı görmedim ben aşağıya
baktım.
S. O konuşma oldu ondan sonra ne oldu Sanık 1
ne yaptı o gri arabayla? Ne oldu?
C. Diğer tarafına geçti girdi arabaya.
......-........................................
..............................................
C. Arkasından ben tekrar girdim içeri yani
tanıdıktır seslenebilir gibisinden düşünüp
eve girdim. Daha sonra dışarı çıktığım-da
yani 2 - 3 dakika sonra aşağıdaki siyah
araba yoktu, kafamı kaldırıp baktığımda
evimin çaprazında İdaş'ın önünde Düzmut'un
karşısında park edilmiş ve çalışır halde idi
araba.
S. Hangis-i?
C. Siyah Ford Focus HZ 906 plâkalı araba.
.............................................
.............................................
S. Ne gördün orada?
C. Arabadan 2 kişi çıktı.
S. Hangi arabadan?
- C. Siyah HZ 906 plâkalı arabadan 2 kişi çıktı
T kavşağına doğru koştular ve arkasından siyah
arabada hareket etti.
.............................................
.....................................-........
S. Hangi arabadan?
C. HZ 906
S. Plâkalı arabadan çıkanlar Kuzey'e doğru
koştular?
C. Evet.
S. Nereye koştuklarını gördün mü?
C. Sadece Düzmut'un tarafına koştuğunu gördüm
- çünkü olduğum noktadan orası gözükmüyor
benim yani o nokta gözükmüyor arabanın
karşısı.
S. Siyah arabanın karşısı?
C. Evet.
S. Düzmut dediğin onu biraz daha aç bize?
Şimdi Düzmut'un olarak b-ilelim? Nerdedir
Düzmut?
C. Pastahanedir.
.............................................
.............................................
S. Bak bakalım bu karşıda oturanları kimleri
tanın dedin. Sa-nık 1 tanıdın?
C. Sanık 1'i tanıyorum. Sanık 3'üde tanıyorum."


Tanık 4'ün kocası olan Tanık 19 Ramazan Uzuner verdiği şahadetinde Mavi 256, 257, 258 ve 259'da şöyle demektedir:

"S. Kim hangi şahıs.
C. Bu şahıs karanlıktı -yani ışık gözükür de
karanlıktı BMW bir arabaya binildi.
S. Kaç kişi bindi.
C. Bir kişi ve oradan hareket edildiği zaman
geldi BMW durdu.
............................................
.............-...............................
C. BMW kar parktan çıkıp okullar yolundan gelip
Düzmut tatlıcısı dediğim bizim erteğin
yanında bir tatlıcı var orada durduğunda
iki kişi daha bindi BMW'ye.
.............-...............................
............................................
S. Ne vardı orada. Nereden çıktılar bu iki
şahıs.
C. İdaş'ın önünden atlayıp bu iki BMW arabaya
bindi ve artlı önlü arabalar d-evam etti ana
yola çıktı ve ondan sonra görmedim.
............................................
............................................
S. Bu araba nedir sana ne hatırlatır?
C. Kar parkın orta yerin-de olan bir araba bu.
Ben kimin olduğunu bilmiyorum yalnızca işte
arabaya iki kişinin bindiğini.
S. Bu arabaya mı bindi?
C. Evet bu araba.
............................................
............-................................
S. Ne tarafa doğru?
C. Düzmut tatlıcısına doğru araba BMW kapısını
açıp iki kişi bindi ve hareket etti araba."


Cihangir benzin istasyonunda pompacı olarak çalışan Tanık 8 Mehmet Bilir ve-rdiği şahadetinde Mavi 187, 188 ve 190'da şöyle demektedir:

"C. O akşam göreve başladım. O akşam ben işlemeye
başladım, saat gece 8.30 - 9.00 gibi bir araba
geldi BMW markalı bir araba öyle gri renklerde
bir şe-ydi. Yani araba yeniydi. Geldi, ben
de koşturdum müşteriye bakayım.
S. Ne taraftan geldi nasıl durdu?
C. Lefkoşa yönüne bakardı. Buyur ağabeyciğim
dedim hoş geldiniz ne kadarlık olsun?
S. Kime sordun?
- C. Ben şoföre söyledim şoför bölümünde. Bana
dedi doldur. Ben de doldurdum o anda o
arabayı ondan sonra başka bir müşteri geldi
gittim ona bakayım, geldim baktım 130 YTL'lik
benzin aldı. Y-üzüme dahi bakmadı yani.
Ben de yüzünü dahi görmedim, yüzüme de
bakmadı kendisi yani ben de bakmam yani
arabaların içerisine bakmayız pompacılar
olarak. O anda çıkarttı bana 100 Dolar
verdi. -O zaman 100 Dolar yapar 136 Milyon.
Ben koştum paranın üzerini vereyim araba
çekti gitti o anda.
............................................
............................................
S. Peki benzin- istasyonu yeterince aydınlık
mıdır?
C. Evet.
S. Yani loş falan değildi?
C. Yok yok aydınlıktır gayet güzel.
S. Peki o arabanın içinde hatırlarsanız
şoförden başka birisi var mıydı?
C. Be-n kimseyi görmedim arabanın içerisinde.
Çünkü bizim arabanın içerisine bakma
şeyimiz yoktur."


Tanık 6 Polis Çavuşu Tekin İnesi verdiği şahadetinde Mavi 177, 178'de şöyle demektedir:
"S. 26.3.2007 tarihinde nerede göre-vliydin?
C. Yine Gazi Mağusa Polis Müdürlüğünde
görevliydim.
S. Peki o gün 26.3.2007 tarihinde ne idi
görevin orda?
C. 26.3.2007 tarihinde saat 22.50'de Şubede
görevli olduğum bir esnada Şub-enin
telefonu çaldı. Telefonu ben aldım.
Telefonda erkek bir şahıs kendisinin
Cafer Gürcafer olduğunu, Müteahhitler
Birliği Başkanı olduğunu, ayni gün
saat 20.30 raddelerinde Lefkoşa'da Muhtar
- Yusuf Galeria'da park alanında, bir
toplantıdan çıkıp aracına bindiği esnada,
3-4 erkek şahsın arabasına gelip kendi-
sini silah zoru ile Turnalar Köyü
üzerindeki Kantara diye bilinen bölgeye
- kaçırdıklarını ve burada kendisine bu
şahısların 5-6 adet çek ve bazı kâğıtlar
imzalattığını, daha sonra bu şahısların
yanılmıyorsa, 906 plâkalı başka bir
araçla olay yerinden ayrıldığını, bu
- şahıslardan bir tanesi tanıdığı olan Orhan
Özbayrak olduğunu belirtti. Bunun üzerine
ben Turnalar'da ikâmet ettiğim için bölgeyi
de çok iyi bildiğimden tam yerinin neresi
olduğunu sordum. Kendisinin sey-ir halinde
olduğunu belirtmesi üzerine. Bana
Monorgadan aşağıya inerim dedi. Ben de bu
olaydan dolayı darp edilmiş olabileceğini
düşünüp en yakın karakol İskele olduğundan
kendisinin hiç vakit -kaybetmeden İskele
Polis Karakoluna gitmesini ve Polis
Arkadaşların kendisini karşılayacağını
söyledim ve telefonu kapattım. Bunun
üzerine hemen yan odadaki Kol mesulumuz
olan Mf. Mv. Me-hmet Bayraktar'a durumu
hemen aktardım o da ilgili yerleri aradı."

Lefkoşa Polis Müdürlüğünde görevli olup meselenin Tahkikat
Memuru olan Tanık 1 Polis Çavuşu Ömür Dalkıran verdiği şahade-tinde 9, 10 ve 11'de şöyle demektedir:

"-C. 26.3.2007 tarihinde şubede görevliydim.
Lefkoşa Polis Müdürlüğü nöbetçi subayı
Ali Savaş Alkan bana, Kıbrıs Türk İnşaat
Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer
Gürcafer'in silah zoru ile kaçırıldığını

- ve Kantara mevkiinde zorla çek yazıdırıl-
dıktan sonra bırakıldığını ve meselenin
tahkikat memuru olduğumu atandığımı ekledi.
Onun üzerine ayni gün Cafer Gürcafer'in
polis eşliğinde Müdürlüğe gelmek üz-ere
olduğunu ve hazırlıklı olmamı söyledi.
Ben de Cafer Gürcafer'in Müdürlüğe gelmesi
üzerine..................................
.........................................
C. Gece 23.30 civarları. Dah-a sonra Cafer
Gürcafer'in Müdürlüğe gelmesi üzerine ben,
Ali Savaş Altan yanına Cafer Gürcafer'i
de alarak ve bir polis ekibi ile birlikte
Cafer Gürcafer'in kaçırıldığını söylediği
Okullar Y-olu Lefkoşa'da bulunan Muhtar
Yusuf Galeria'nın araç park yerine gittik.
.........................................
.........................................
Lefkoşa Adli Şubeye celbettik. Lefkoşa
- Adli Şubeye celbettikten sonra kendisinin
mesele ile ilgili ifadesini temin ettim.
Ve Cafer Gürcafer'in ifadesinden kendisini
kaçıranların (4) kişi olduğunu, bu şahıs-
larından bir tanesinin Orhan Özbayrak
- isimli şahıs olduğunu ve bunu daha önceden
tanıdığını, hatta kendisine bir çok
faydasının olduğunu, ancak 4.ncü şahsı
tanımadığını, bizim orada o an ifadesini
temin ettiğimiz Orhan Özbayrak, İsma-il
Özbayrak ve Niyazi Özbayrak
S. Yani kimlerin isimlerini söyledi sana?
C. Orhan Özbayrak, Niyazi Özbayrak ve İsmail
Özbayrak. 4.ncü şahıs ile ilgili yaptığı-
mız daha sonraki soruşturmada Yılmaz -
Özbayrak olduğunu tespit ettik."


Tanık 1 Ömür Dalkıran verdiği şahadetinde devamla Mavi 33'te
şöyle demektedir:

"S. Yani onu Sanık konumuna koydunuz mu koyma-
dınız mı onunla ilgili yaptığın işlemleri
- de izah et Mahkemeye?
C. Adil Doğan, meselede 5.nci şahıs olarak
bulunduğunu tespit etmem üzerine aranan
şahıs ilan etmiştik ve tespitimize göre
olaydan 2 gün sonra Ada'yı terk etmişti.
Daha sonra- kendisini sorguladığımızda
kendisinin istem dışı baştan sona kadar
olayda bulunduğunu ve Sanıklardan güçsüz
olduğu için onlara karşı gelemediği için
orada bulunmak istememesine rağmen istem
dışı -orada bulunduğunu ifadesinde belirtti
ve her şeyi başından sonuna kadar ifade-
sinde belirtti."


Pastahane işletmecisi Tanık 7 Mahmut Düztaban verdiği şahadetinde Mavi 180, 181 ve 182'de şöyle demektedir:

"S. Senin dü-kkanın karşısında hangi ticari
işletme var?
C. Muhtar Yusuf Galeria var.
S. 26 Mart 2007 tarihini hatırlarmın?
C. Hatırlarım.
S. O gün ne oldu bize söylermin?
C. Şimdi o gün bu dava ile ilgili 5 arka-daşımız
geldi oraya, çay istediler 5 tane çay içtiler.
S. Arkadaşınız mı bunlar?
C. Yok yani 5 insan geldi, çay içtiler.
S. Nereye geldiler?
C. Benim dükkanın ön tarafında yazlık oturdular
masada -çay içtiler. Aşağı-yukarı 1-2-3 saat
oturdular ve gittiler.
...............................................
...............................................
S. Sen kaç kişiydiler gördüğünde bunları?
C. 5 kişi-ydiler.
S. Gazetede kaç kişi gördün?
C. 4 kişiydi galiba.
...............................................
...............................................
S. Peki bir de karşıya bak. Bu şahısl-ar mı o
gün sana gelenler?
C. Evet bu şahıslardı.
S. Kaç tanedir bunlar?
C. Bunlar 3 kişidir. 2 kişi daha vardı."


İskele Polis Karakolu'nda görevli Tanık 26 Polis Memuru Alkan Baybora verdiği şahadetinde Mavi -281 ve 282'de şöyle demektedir:

"C. Saat 23.00'de karakol avlusuna Müteahhitler
Birliği Başkanı Cafer Gürcafer aracı ile
karakol avlusuna gelerek bana yapmış olduğu
bir şikayette Muhtar Yusuf Galeriya oto
- parkında arabasının içerisinde oturduğu bir
esnada aracının kapısını Orhan Özbayrak
açarak kendisine restorantta kavga ettiğini,
kendisini oradan uzaklaştırmasını istediğini
söyleyip arabasına bindiği-ni, arabasını
hareket ettikten sonra yol kenarında bulunan
yine Adem ve İsmail Özbayrağın olduğunu ve
kendisine onları da arabaya almasını söyle-
diğini, aracını durdurup onları da aracının
- arkasına aldığını, arabayı hareket ettikten
sonra Orhan Özbayrağın belinden tabanca
çıkarıp arkaya verdiğini ve tabancayı başına
dayayıp kendisini Turnalar bölgesine dağlık
bir alana kaçırdığını söyled-i.
S. Hangi vakitti sana geldiği vakit?
C. 23:00.
S. 23:00'de geldi?
C. Evet.
S. Evet sen bunun üzerine ne yaptın, bunları
bu şikayeti sana yaptıktan sonra?
C. Bunun üzerine ben karakol amir-ime, bölge
müdürüme ve nöbetçi subaya bilgi verdim.
Olayın başlangıç yeri Lefkoşa'da olduğundan
meselenin ileri tahkikatı için Cafer
Gürcafer'e aracına eskortluk yaparak onu
Yeniceköy kavşağına ka-dar götürüp orada
Lefkoşa polisine teslim edip oradan
ayrıldım."


Tahkikat Memuru olan Polis Çavuşu Ömür Dalkıran şahadetinde müştekinin aracında Sanık No.1, 2 ve İsmail Özbayrak'ın arkadaki Sanık No.1'e ait araçta is-e Sanık No.3 ile Adil Doğan'ın olduğunu, tahkikat sonucu tespit ettiğini belirtmektedir.
Şifahi şahadete ilâveten Turkcell'de arıza ve bakım sorumlusu
Tanık 40 Mehmet Öngör şahadetinde 05338329893 telefon numara-
sının Yılmaz Özbayrak (Sanık No.2), 0533750-36706 telefon numarasının Ada haricine ayrılması nedeniyle aleyhindeki davalar
geri çekilen İsmail Özbayrak'a, 05338418401'in Cafer Gürcafer (Müşteki), 05338408025 telefon numarasının Niyazi Özbayrak
(Sanık No.3), 05338455361 telefon numarasının Orhan Özb-ayrak (Sanık No.1), 05338690660 telefon numarasının Cafer Gürcafer (Müşteki)'ye ait olduğu, şahadetinde Turkcell'de çalıştığını ve cep telefonlarında yapılan konuşmaları tespit ettiklerini ve ellerindeki haritaya göre nereden nereye seyrettiklerini tespit -
edebileceklerini belirterek sunduğu şahadetinde Mavi 323 -
324 - 325 - 326 ve 327'de Sanıklar arasında yapılan telefon
konuşmalarını göstermektedir.

"S. Emare 9'da sayfa 2'yi açar mısınız? Bu
nedir? üste yazar 05338408025 n-olu hattın
görüşme kaynağıdır değil mi?
C. Evet.
S. 26.3.2007 tarihinde saat 20.59.48'de bu
numaraya bir gelen arama vardır değil mi?
C. Evet.
S. Kim tarafından arandı?
C. 00 90 0533 832 -98 93 numaralı telefondan.
............................................
............................................
Tanık: Beslenmiştir aranan numara. Yani
0533 840 80 25 numaralı telefon o bölgede idi.
-
Tanığın sorgusuna devamla;
S. Peki. Yine hemen altında 26.3.2007'de
saat 21.17.22'de durum nedir?
C. Bu sefer diğer yani o numara Aslanköy
Bölgesindeki baz istasyonundan servis
alarak diğer n-umarayı aramıştır.
00 90 0533 832 98 93 numaralı telefon,
840 80 25 numaralı telefonu Aslanköy
baz istasyonundan servis aracından
aramıştır.
S. Kim beslendi o baz istasyonundan hangi
n-umara?
C. 840 80 25 numaralı telefon oradan beslen-
miştir.
S. Ondan sonra devam et bakalım yine 26.3.2007,
saat 21.36.22'de durum nedir? Kim kimi
aradı ve hangi baz istasyonundan beslendi?
- S. 832 98 93 numaralı telefon, 840 80 25
numaralı telefonu aramış. Aranan numara
Dörtyol Baz İstasyonundan servis almış.
.......................................
.......................................
- C. Aranan telefon Lefkoşa'dan çıkmış, Aslanköy
istikâmetinden Dörtyol istikâmetine doğru
seyir halinde idi, anlaşılıyor.
.......................................
.......................................
- S. En sona doğru bir bakar mısın tarih itibarı
ile 26.3.2007'de saat 20.59'da yine hangi
telefon hangi telefonu aradı ve hangi baz
istasyonundan beslenirdi arama esnasında?
C. 0533 840 80 25 numaralı telef-on, 0533 832
98 93 numaralı telefonu aramış. Yine
Muhtar Yusuf Galeria bölgesinde bulunan
Nicosia Hotel isimli baz istasyonumuzdan.
S. Bu istasyondan beslenen telefon numarası
hangisi idi?
- C. 832 98 93 numaralı telefon oradan besleni-
yordu.
S. 26.3.2007'de saat 21.09'da bak bakalım
hangi telefon hangi telefonu aradı?
C. 00 90 0542 885 34 34 numaralı telefon,
0533 832 98 93 numaralı t-elefonu aradı.
S. Bu dökümler hangi telefona aittir?
C. Bu dökümler 832 98 93 numaralı telefona
aittir.
..........................................
..........................................
C. Arand-ı. 832 98 93 numaralı telefon,
885 34 34 numaralı telefon tarafından
arandı. Aranılan telefon Uğur Möble
isimli baz istasyonumuzdadır ve bu da
Hamitköy Bölgesinde bulunan baz
istasyonudur.
- S. Ondan beslenir aranılan telefon?
C. Evet. Aranılan telefon da 832 98 93'dür.
S. Yine 26.3.2007'de saat 21.11'de durum
nedir? Kim kimi aradı? Hangi baz
istasyonundan beslendi?
...................-......................
.........................................
S. Saat 21.17'deki durum nedir? Kim kimi
aradı?
C. 832 98 93 numaralı telefon, 533 840 80
25 numaralı telefonu aradı. Servis
al-dığı bölge ise Değirmenlik baz istasyonu.
S. Hemen altında 26.3.2007 tarihinde saat
21.23'de?
C. Bu gelen aramadır. 885 34 34 numaralı
telefon 832 98 93 numaralı telefonu aradı.
Bu sefer Balıkesir baz -istasyonundan
servis alıyordu.
S. Ve 26.3.2007'de saat 21.36'da durum nedir?
C. 832 98 93 numaralı telefon 533 840 80 25
numaralı telefonu aradı. Servis aldığı baz
istasyonu İnönü İstasyonu.
- ...............................................
...............................................
C. Burada 26.3.2007 saat 20.59'dan itibaren
Lefkoşa'dan Nicosia otelinden servis alarak
Uğur Möble dediğimiz Hamitkö-y istikâmetinden
Değirmenlik istikâmetine devam ederek, Ercan
kavşağını geçerek İnönü istikâmetine Dörtyola
doğru seyretmektedir 832 98 93 numaralı
telefon konuşan.
..................................-.............
...............................................
S. Tamam 5.nci sayfada bu telafuz ettiğin telefon
numarasına bakarak 26.3.2007 tarihinde
saat 22.37.49'da....."



Müşteki Cafer Gürcafer'e ait 05-338690660 numaralı hattın
22.37.49'da 328 - 329'da şöyledir:

"C. 00 90 533 842 38 38 numaralı telefonu aradı.
S. Kim aradı?
C. 0533 869 06 60 numaralı telefon aradı. Servis
aldığı istasyon Kantara baz istasyonu.
- S. Bu ne anlama gelmektedir?
C. 0533 869 06 60 numaralı telefon Kantara baz
istasyonundan servis alarak karşı numarayı
yani 00 90 533 842 38 38 numaralı telefonu
aramıştır.
S. Yani Kantara baz ista-syonundan beslendiğine
göre o civarda bulunur demektir?
C. Evet. Çünkü Kantara baz istasyonu yüksek bir
noktada olduğu için büyük bir kesime hitap
etmektedir. Yani işte İskele Bölgesi,
- Boğaztepe Bölgesi gibi bölgeleri beslemek-
tedir. Kuzey ve Güney bölgeleri.
S. 26.3.2007 tarihinde saat 22.40.06'da kim
kimi aradı ve hangi baz istasyonundan
beslendi?
C. 0533 869 06 60 numaralı -telefon, 00 90 392
366 53 10 numaralı telefonu aradı. Yine
ayni bölgedeki bulunan baz istasyonundan
servis alarak aramıştır.
S. Bir de şunu bu şekilde söylerken bizim
Kıbrıs telefonunu söyler gib-i söyle
bakayım?
C. 36 65 310.
S. 36 65 310'u aradı ve bu arama esnasında
hangi baz istasyonundan beslenirdi?
C. Yine Kantara Baz İstasyonundan beslenirdi.
S. 26.3.2007'de saat 22.51.51'de durum -nedir?
C. Bu sefer 0533 869 06 60 numaralı telefon
00 90 533 867 12 62 numaralı telefonu aradı.
S. Aradığı esnada hangi baz istasyonundan
beslenirdi?

C. Boğaztepe'deki baz istasyonundan servis
- alarak aramıştır.
S. Yani ne anlama gelir o baz istasyonundan
servis alırsa?
C. Arayan telefon Boğaztepe Bölgesindeydi.
S. 26.3.2007'de saat 22.52.46'da durum nedir?
Kim kimi aradı ve hangi baz istas-yonundan?
C. 0533 869 06 60 numaralı telefon,
0533 865 24 11 numaralı telefonu Boğaztepe'de
bulunan baz istasyonundan aramış.
S. Daha sonra yine 26.3.2007 tarihinde
saat 23.24.44'de durum nedir?
- C. 0533 869 06 60 numaralı telefon, 0533 842 38 38
numaralı telefonu yine Boğaztepe'deki baz
istasyonundan aradı.
S. Boğaztepe - İskele Boğaz yolu diye geçer
orada. Yani İskele'yi de kapsar mı orası?
- C. İskele'ye giden yolu kapsıyor. Yani Boğaztepe
ile İskele arasındaki yolu kapsıyor."

Yukarıda Sanıklar arasında yapılan telefon konuşmalarında
görülebileceği gibi Sanıkların tümü bir araçta olmadığı,
Sanık No.1, 2 ve İsmail Özbayra-k'ın bir araçta, Sanık No.3
ile bu davada Sanık olmayan Adil Doğan'ın diğer Sanık No.1'e
ait diğer arabada önlü artlı Lefkoşa'dan çıkıp Mağusa istikâmetine seyrettikleri, telefon kayıtlarında Lefkoşa,
Uğur Möble, Hamitköy, Değirmenlik, Ercan Kavşağı, İnön-ü ve
Dörtyol baz istasyonlarında beslendikleri anlaşılmaktadır. Müştekinin telefon kayıtlarından ise saat 22.37'de serbest bırakıldığı, bırakıldığı saatten itibaren yapmış olduğu telefon konuşmalarında Kantara'dan geriye doğru Boğaztepe - Yarköy -
Yeni İ-skele'ye doğru geldiği anlaşılmaktadır. Gerek yukarıya
aktarılan şahadette gerekse telefon kayıtlarında müştekinin
söylediklerinin doğru olduğu, yukarıya aktarılan ve iktibas
edilen şahadet ile teyit edildiği görülmektedir. Keza
telefon kayıtları da müşt-ekinin söylediklerini doğrulamaktadır.

Şahadeti değerlendirmede İlk Mahkemeler Yargıtay'a göre
daha avantajlı durumdadır. Çünkü şahadet veren şahısları
yakından izleme fırsatı bulmakta ve şahadet verirlerken
takındıkları tutum ve davranışları da izl-eme fırsatı
bulmaktadır. Bu çerçevede Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin
şahadet ile ilgili değerlendirmesinin doğru olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir ve mevcut şahadete göre yaptığı bulguların doğru olup olmadığının tesbit edilmesi gerekir.

Yu-karıda söylenenler ışığında Sanıkların avukatının
iddia ettiği gibi olaya katılanların 5 kişi olduğu yönünde
Mahkemenin önünde şahadet olmadığı iddiasının doğru olmadığı gerek müştekinin şahadetinde gerekse Salih Bozkurt'un ve
Mahmut Düzdaban'ın şahadeti-nden o gün Orhan Özbayrak ile
5 kişi oldukları ve yine tahkikat memuru Polis Çavuşu Ömür Dalkıran'ın şahadetinde Adil Doğan isimli şahsı tespit ettiği ifadesi alındığını ve ifadesinde olaya katılmış olduğunu belirttiğini ancak Adil Doğan'ın olaydan kısa b-ir süre sonra 25.4.2007 tarihinde vefat ettiğini belirtmiştir. Bu yönde sunduğu şahadeti tekzip edici bir şahadet bulunmadığı gibi
Tanık 6 bu konuda istintak dahi edilmemiştir.

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin şahadeti titiz bir şekilde incelediği v-e gerek sunulan şahadet gerekse teknik şahadet
olarak verilen telefon konuşmalarında takip edilen güzergâhlar
ve müştekinin serbest bırakıldıktan sonra yaptığı konuşmaların birbirini teyit ettiği, Sanık Avukatının iddia ettiği gibi müştekinin kendini kaçır-anları gizlemediği ilk anda Mağusa
Polis Müdürlüğü'nde görevli Polis Çavuşu Tekin İnesi ile yaptığı telefon konuşmasında kendisinin Orhan Özbayrak ve arkadaşları tarafından kaçırıldığını beyan ettiğini aynı zamanda saat 23.00 raddelerinde İskele Polis Müdü-rlüğü'ne gittiğini ve Polis Memuru Alkan Baybora'ya kendisini Orhan Özbayrak ve arkadaşlarının kaçırdığını beyan ettiğini, kendisini kaçıranları gizlemediği
şahadetten anlaşılmaktadır. Yine saatle ilgili tanıklar
genelde takribi bir zaman vermektedir. S-anıklar arasında
yapılan telefon konuşmaları kayıtlarından özellikle Sanık No.1
Orhan Özbayrak, Sanık No.2'yi 21.00.28'de aradığı, sadece
5 saniye konuştuğu dikkate alındığı zaman kaçırma olayının telefon kayıtlarındaki konuşmalar ile tüm şahadet değerlen--dirildiği zaman Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin müştekinin kaçırılma saatini saat 21.00 olarak tespit etmekle herhangi
bir hata etmediği kanaatindeyiz.

Yukarıda söylenenler ışığında Mağusa Ağır Ceza
Mahkemesinin müştekinin şahadetine inanarak Sanıklar-ı mahkûm etmekle herhangi bir hata işlediği yönünde Sanıkların Avukatı tarafından ikna edilmiş değiliz. Aksine müştekinin şahadetini teyit eden şahadet mevcuttur ve Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin müştekinin şahadetine inanmakla herhangi bir hata etmediği k-anaatindeyiz ve bu hususta bulgu yaparız.

Varılan bulgular ışığında İstinaf Edenlerin istinaf-
larında başarılı olmadığı nedeniyle istinaflarının reddedilmesi gerekir kanaatindeyiz.

Netice itibarıyle 75, 76 ve 77/2008 sayılı istinafl-ar
ret ve iptal edilir. Sanıklara verilen cezalar mahkûmiyet
tarihinden başlayıp birlikte çekilecektir.



Mustafa H. Özkök Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç



6 Şubat 2009


-


6



-


Full & Egal Universal Law Academy