Yargıtay Ceza Dairesi Numara 68/2008 Dava No 5/2009 Karar Tarihi 22.05.2009
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 68/2008 Dava No 5/2009 Karar Tarihi 22.05.2009
Numara: 68/2008
Dava No: 5/2009
Taraflar: Melis Hastan ile KKTC Başsavcısı arasında
Konu: Trafik kazası - Trafik kazası sonucu adam öldürme - Ceza tespiti - Trafik kazası neticesi ölüme neden olma suçunda ceza takdiri - Cezaların orantılı olma ilkesi- Şahadet - Sanığın alkol tesiri altında süratli araç sürdüğü hususunda somut şahadet olmaması- Cezalar arasında nispetsizlik olduğu nedeniyle cezanın indirilmesi.
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 22.05.2009

-D.5/2009 Yargıtay/Ceza 68/2008
(Ağır Ceza Dava No:2978/2008;Lefkoşa)



Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti:Mustafa H.Özkök, Gönül Erönen, Seyit A.Bensen.

İstinaf eden: Melisa Hastan, -Merkezi Cezaevi - Lefkoşa

ile

Aleyhine istinaf edilen: K.K.T.C. Başsavcısı - Lefkoşa
A r a s ı n d a.


İstinaf eden na-mına: Avukat Tahir Seroydaş
Aleyhine istinaf edilen namına: Savcı Ahmet Varol.


Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Türker, Kıdemli Yargıç Ömer Güran ve Yargıç Şerife Katip Kır'ın 2978/2008 sayılı davada 23.6.2008 tarihinde verdiği karara karşı, -Sanık tarafından yapılan istinaftır.


Sanık geceleyin Girne'de eğlendikten sonra arkadaşı ile birlikte aracıyla Lefkoşaya doğru seyretmekteydi - İki hız radar kontrolününden geçen Sanık Lefkoşa'da Ortaköy Camii civarında süratini biraz artırdı ve aracı k-ontrolden çıkarak karşı şeride geçti - Karşı şeritten gelen ve Lefkoşa - Girne istikametine doğru seyretmekte olan araca çarpıp ön gabo, ön cam ve tavanını kesmesi sonucu 3 kişi kaza yerinde öldü, ağır yaralanan 1 kişi ise daha sonra hayatını kaybetti - Sa-nık tutuklandı ve kanında %86 promil alkol tespit edildi - Sanık Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı ve 5 yıl hapislilk cezasına çarptırıldı - Sanık verilen cezanın fahiş olduğunu ileri sürerek istinaf etti - Yargıtay, Sanığın aşırı süratli araç sürdüğü yönü-nde somut şahadet olmadığını, aşırı alkolün tesiri altında araç sürüp kaza yaptığı yönünde Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı bulguların hatalı olduğunu belirtti - Yargıtay Sanığa ceza takdir edilirken, Sanığın yaşı, sosyal tahkikat raporu ve sabıkasız olduğun-un dikkate alındığına ve cezalar arasında nispetsizlik olduğunu belirterek verilen cezayı 3 yıl 6 aya indirdi.

Trafik kazası - Trafik kazası sonucu adam öldürme - Fasıl 154 Ceza Yasasının 210. maddesi - Trafik kazası neticesi 4 kişinin ölümüne neden olma- - Dikkatsiz ve tedbirsiz bir fiil neticesi ölüme neden olma.

Ceza tespiti - Trafik kazası neticesi ölüme neden olma suçunda ceza takdiri - Sanığın yaşı, Sanık hakkında hazırlanan sosyal tahkikat raporu ve Sanığın sabıkasız oluşunun ve Sanığın özel ve ai-levi durumunun da ceza takdirinde dikkate alınması - Yargıtayın, Ağır Ceza Mahkemesinin cezayı takdir ederken hata yaptığını dikkate alarak Sanığa verilen cezada indirim yapması.

Cezaların orantılı olması ilkesi - Cezalar arasında nispetsizlik olduğu id-diası - Sanığa verilen cezalar ile benzer suçlara verilen cezalar arasında nispetsizlik olduğu iddiası.

Şahadet - Sanığın aşırı süratli araç sürdüğü ve aşırı alkol tesiri altında araç sürdüğü ve kaza yaptığı hususunda somut şahadetin mevcut olmaması.


__-_________________


H Ü K Ü M



Mustafa H. Özkök: Lefkoşa Kaza Mahkemesinde dosyalanan 2978/2008 sayılı davada Sanık aleyhine aşağıdaki davalar getirilmiştir:

"İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
1. Dava

22/89, 11/97 ve 20/2004 sayılı Yasalar ile tadil olunan Fasıl -154 Ceza Yasasının 210.maddesine aykırı tedbirsizlik ve dikkatsiz bir fiil neticesi başka bir şahsın ölümüne sebep olma.


SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, 16.3.2008 tarihinde Lefkoşa'da, Dr. Burhan Balbantoğlu Caddesinde HV 480 plakalı aracı sürerken ağır ihmal de-recesine varmayan tedbirsizlik ve dikkatsiz bir fiil neticesi öldürme kastı olmaksızın Gönyeli istikametine doğru seyretmekte olan Ufuk Katip yönetimindeki 38 PT 335 plakalı araca çarpıp kaza yapması sonucu 38 PT 335 plakalı araç sürücüsü Ufuk Katip'in ölü-müne sebep oldu.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
2. Dava

22/89, 11/97 ve 20/2004 sayılı Yasalar ile tadil olunan Fasıl 154 Ceza Yasasının 210. maddesine aykırı tedbirsizlik ve dikkatsiz bir fiil neticesi başka bir şahsın ölümüne sebep olma.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, b-irinci davada belirtilen tarih ve mahalde, HV 480 plakalı aracı sürerken ağır ihmal derecesine varmayan tedbirsizlik ve dikkatsiz bir fiil neticesi öldürme kastı olmaksızın Gönyeli istikametine doğru seyretmekte olan Ufuk Katip yönetimindeki 38 PT 335 plak-alı araca çarpıp kaza yapması sonucu 38 PT 335 plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan Talat Kılıç'ın ölümüne sebep oldu.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
3. Dava

22/89, 11/97 ve 20/2004 sayılı Yasalar ile tadil olunan Fasıl 154 Ceza Yasasının 210. maddesine aykı-rı tedbirsizlik ve dikkatsiz bir fiil neticesi başka bir şahsın ölümüne sebep olma.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinci davada belirtilen tarih ve mahalde, HV 480 plakalı aracı sürerken ağır ihmal derecesine varmayan tedbirsizlik ve dikkatsiz bir fiil netices-i öldürme kastı olmaksızın Gönyeli istikametine doğru seyretmekte olan Ufuk Katip yönetimindeki 38 PT 335 plakalı araca çarpıp kaza yapması sonucu 38 PT 335 plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan İbrahim Alper Palalı'nın ölümüne sebep oldu.

İTHAM OL-UNDUĞU SUÇ
4. Dava

22/89, 11/97 ve 20/2004 sayılı Yasalar ile tadil olunan Fasıl 154 Ceza Yasasının 210. maddesine aykırı tedbirsizlik ve dikkatsiz bir fiil neticesi başka bir şahsın ölümüne sebep olma.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinci davada belirtilen t-arih ve mahalde, HV 480 plakalı aracı sürerken ağır ihmal derecesine varmayan tedbirsizlik ve dikkatsiz bir fiil neticesi öldürme kastı olmaksızın Gönyeli istikametine doğru seyretmekte olan Ufuk Katip yönetimindeki 38 PT 335 plakalı araca çarpıp kaza yapm-ası sonucu 38 PT 335 plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan Taner Harun Demirçalı'nın ölümüne 30.03.2008 tarihinde sebep oldu.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
5. Dava

65/2002 ve 48/2005 sayılı Yasalar ile tadil olunan 21/74 sayılı Motorlu Araçlar ve Yol Trafik -Yasasının 6(1) ve 19. maddelerine aykırı insan hayatını tehlikeye koyacak şekilde süratli motorlu araç sürme.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinci davada belirtilen tarih ve mahalde, HV 480 plakalı aracı yolun durumu ve kullanışı ile ilgili yol üzerinde, ilgil-i zamanda gerçekten bulunan trafik hacmini gözönünde bulundurmaksızın insan hayatını tehlikeye koyabilecek veya herhangi bir kişi veya malı zarar ve ziyana uğratabilecek şekilde süratle sürdü.


İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
6. Dava

65/2002 ve 48/2005 sayılı Yasalar- ile tadil olunan 21/74 sayılı Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasasının 7(1) ve 19. maddelerine aykırı ihtiyatsızca acele ve halka tehlike teşkil edecek şekilde motorlu araç sürme.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinci davada belirtilen tarih ve mahalde, HV 480 -plakalı aracı, yolun durumu ve kullanışı ile ilgili yol üzerinde, ilgili zamanda gerçekten bulunan trafik hacmini gözönünde bulundurmaksızın ihtiyatsızca acele ve halka tehlike teşkil edecek şekilde sürdü.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
7. Dava

65/2002 ve 48/2005 sa-yılı Yasalar ile tadil olunan 21/74 sayılı Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasasının 8 ve 19. maddelerine aykırı gerekli dikkat ve ihtimamı göstermeksizin motorlu araç sürüp kaza yapma.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinci davada belirtilen tarih ve mahalde, HV -480 plakalı aracı gereken azami dikkat ve ihtimamı göstermeksizin sürüp bir trafik kazası yaptı.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
8. Dava

63/2002, 21/2004 ve 52/2005 sayılı Yasalar ile tadil olunan 9/88 sayılı Yol Güvenlik Yasasının 2, 5 ve 11. maddelerine aykırı beli-rtilen alkol oranından fazla içki içtiği halde motorlu araç sürme.


SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinci davada belirtilen tarih ve mahalde, HV 480 plakalı aracı, vücudunda 50 miligramdan fazla yani 86 miligram etil alkol bulunduğu halde sürdü."

Sanık aleyhin-e getirilen davaları kabul etmemiş ve Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda duruşması yapılmış, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Sanığı aleyhine getirilen davalardan suçlu bularak mahkûm etmiş ve sırası ile 1., 2., 3. ve 4. davalardan 5'er yıl hapislik, 5. dava-dan 6 ay, 6. davadan 2 yıl, 7. davadan 1 yıl ve 8. davadan 2 yıl hapislik cezası vermiştir.

Sanık, verilen bu hükme karşı mahkûmiyet ve cezaların alenen fahiş olduğunu ileri sürerek ceza aleyhine işbu istinafı dosya-lamıştır. İstinafın duruşması yapılmış-tır. Duruşma başladığı sırada Sanık Avukatı yaptığı beyanında istinaf ihbarnamesinde 1'den 15'e kadar olan istinaf sebeplerinin mahkûmiyetle ilgili olduğunu ve bu sebepler üzerinde ısrarlı olmayacaklarını belirterek mahkûmiyetle ilgili istinafını geri çek-tiğini beyan etmiş ve 1'den 15'e kadar olan istinaf sebepleri ile ilgili Sanığın mahkûmiyet aleyhine yapmış olduğu istinaf ret ve iptal edilmiştir.

İstinaf Eden Sanık Avukatı ceza ile ilgili istinaf sebeplerini ise 1 ana başlık altında toplamıştır. Şöyle- ki; Sanık aleyhine getirilen ve yargılanıp mahkûmiyet aldığı davalardan verilen cezaların alenen fahiş olduğunu ileri sürmüştür ve bu ana başlık altında gerekçelerini 3 tali başlık altında toplayıp hitapta bulunacağını belirtmiştir. Bu tali başlıklar is-e şöyledir:

1. Sanık aleyhine alenen alkollü olduğu ve aşırı süratli araç sürdüğü yönünde Mahkeme huzurunda somut şahadet olmamasına rağmen Ağır Ceza Mahkemesinin bu hususlar üzerinde gereğinden fazla ağırlıklı olarak durduğunu ve verilen cezaların alenen-
fahiş olduğunu;

2. Ağır Ceza Mahkemesinin Sanık aleyhine alınması gereken hafifletici sebepleri dikkate almaması nedeniyle verilen cezaların alenen fahiş olduğunu;

3. Ağır Ceza Mahkemesinin bugüne kadar benzeri suçlarda verilen cezaları dikkate almadan -ceza tesbit ettiğini, cezalar arasında nispetsizlik olduğunu ve bu nedenle de Sanığa verilen cezaların alenen fahiş olduğunu ileri sürmüştür.

Sanık Avukatı bu 3 başlığı dikkate alarak yapmış olduğu hitabında özetle; Sanığın kaza sırasında ibraz edilen -şahadet ve sunulan tahlil raporundan da anlaşılacağı gibi %86 promil alkollü olduğu saptanmıştır. Normal alkol limitinin %50 promil olduğu, Sanığın ise %86 promil alkollü olduğu ispatlanmıştır. Ancak Sanığın aşırı alkollü olduğu hususunda somut şahadet m-evcut olmadığını, bu yönde yapmış olduğu araştırmada ise 18.3.1988 tarihine kadar alkol sınırının %80 olduğunu ve bu hususun 9/88 sayılı Yasa'da açık olarak belirtildiğini, 18.11.1996 tarihinde yapılan değişiklikle 43/96 sayılı Yasa'da alkol limitinin %80 -miligramdan %50 miligrama düşürüldüğünü, bu nedenle Sanıkta bulunan %86 miligram alkolün aşırı alkollü olduğunu göstermediğini ileri sürmüştür. İkinci husus ise, sunulan şahadette ve tüm emareler-den Sanığın kendi gönüllü ifadesinde de belirtildiği gibi 5-0 kilometrenin az üzerinde süratle sürdüğü belirtilmesine rağmen Ağır Ceza Mahkemesi Sanığın aşırı süratli araç kullanmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiği yönünde bulgu yapmıştır. Halbuki tüm sunulan şahadet Sanığın sadece 50 kilometrenin az üzerinde ar-aç kullandığı ancak aşırı süratli araç kullandığı hususunda ise somut şahadet olmadığı, sadece Tahkikat Memuru olan Müfettiş Muavini Hüseyin Kuşaf'ın şahadetinde kendi gözlemlerine göre aşırı süratli sürdüğünü belirtmesini dikkate alan Ağır Ceza Mahkemesin-in Sanığın aşırı süratli araç kullandığı sonucuna varmakla hatalı davrandığını belirtmiştir. Yine 3. alt başlık altında ise bugüne kadar benzeri suçlarda verilen cezalarla ilgili edindiği bilgilerden ve hazırlamış olduğu istatistiki bilgileri de Mahkemeye- sunarak bu davada verilen cezalar arasında büyük bir nispetsizlik olduğunu, bugüne kadar benzeri suçlarda verilen cezaların en fazla 2 yılı geçmediğini belirtmiştir. Keza Sanığın lehine alınması gereken hafifletici sebepleri de dikkate almadığını, özelli-kle Sanığın genç bir suçlu olduğu, özel ve ailevi durumu, psikolojik durumu, sabıkasız olduğu ve ilk kez Mahkeme huzuruna geldiği hususlarının dikkate alınmadığını ve Sanığa verilen cezanın alenen fahiş olduğunu ileri sürmüştür.

Sanığın Avukatından sonr-a söz alan Aleyhine İstinaf Edilen Başsavcılık adına bulunan Savcı ise yapmış olduğu hitabında özetle; Ağır Ceza Mahkemesinin Sanığa takdir ettiği cezaların yerinde olduğunu, dava konusu kazada genç yaşta 4 kişinin ölümüne neden olduğunu, bu nedenle kazan-ın sonucunun vahim olduğunu, kazada tek kusurlu kişinin Sanık olduğunu, kazada ölen kişilerin kazaya herhangi bir katkılarının mevcut olmadığını, Sanığın kendi tarafını bırakarak karşı tarafa geçtiğini ve normal yolunda gitmekte olan karşı aracın üzerine ö-n gabo, ön cam ve tavanını kesmesi suretiyle neden olan kaza sonucu içinde bulunan kişilerin de ağır yaralandığını, 3'ünün kaza mahallinde 1'nin ise hastahanede ölmesine neden olduğunu belirterek keza Sanığın süratli ve alkol tesiri altında araç kullandığı- da dikkate alındığı zaman Sanığa takdir edilen cezanın fahiş olmadığını belirtmiş ve Sanığın dosyalamış olduğu istinafın ret ve iptalini talep etmiştir.

Sunulan şahadet ve ibraz olunan emareler ve dosya tetkik edildiği zaman meselenin olgularının kısaca -şöyle olduğu anlaşılmaktadır:

Sanık, 16.3.2007 tarihinde geceleyin Girne'de arkadaşları ile eğlendikten sonra sürmekte olduğu HV 480 plakalı aracı ile yanında Cahit Yetkili olduğu halde Girne'den Lefkoşa'ya gelmek üzere yola çıkmış ve yol boyunca bulunan -biri Boğaz Bölgesinde, diğeri ise Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesi civarında bulunan hız kontrol cihazlarında normal süratle geçiş yaptığı, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesi'ni geçtikten hemen sonra biraz süratini artırdığ-ı ve aynı güzergâh üzerinde Ortaköy Camii civarına geldiği zaman aracın kontroldan çıkarak kontrolsüz bir şekilde karşı şeride geçerek o anda karşı şeritten Lefkoşa - Girne istikâmetinde seyretmekte olan 38 PT 335 plakalı aracın ön gabo, ön cam ve tavanı k-esip içinde seyahat etmekte olan Ufuk Katip, Talat Kılıç, İbrahim Alper Palalı ve Taner Harun Demirçalı'nın ağır yaralanma-sına sebep olduğu ve Ufuk Katip, Talat Kılıç, İbrahim Alper Palalı olay yerinde araç içerisinde vefat ettiği, Taner Harun Demirçalı'n-ın ise kaldırıldığı hastahanede tedavi edildiği sırada vefat ettiği, Sanığın araç kullandığı sırada yapılan alkol testinde kanında %86 promil alkol olduğu anlaşılmaktadır.

Bu meselede görgü tanığı mevcut değildir. Sanığın duruşma sırasında bulunduğu ye-rden yaptığı beyanında şöyle demektedir:

"Sanık:Polise daha önce vermiş olduğum ifadeyi aynen tekrarlarım. Yalnızca birşey eklemek istiyorum. O ışıkların gözüme girdiği anda Cahit bana kör etti bizi, yavaşla dediğinde ben panik oldum ve bir taraftan st-oplara basmaya çalışırken sol elimle vides koluna çarptım. Bunun üzerine arabam kaymaya başladı, dengesini kaybettim. Kazanın neticesinden de çok üzgünüm. Elimde değildi. Keşke bunları yaşayacağıma ben de ölseydim. Böyle olmasını istemezdim."


Süratli -araç kullandığı yönünde ise meselenin Tahkikat Memuru Müfettiş Muavini Hüseyin Kuşaf şahadetinde Mavi 33, 34, 35, 42, 43, 44, 52, 53 ve 54'te şunları söylemektedir:

"...Saat 06:30'da hastahaneyi ziyaret ettim. İlk yardımda bulunan Cahit Yetkili'ye kazanı-n nasıl olduğunu sordum ve aracı kimin kullandığını bana cevaben aracı Melisa kullanıyordu, hastahaneyi geçtikten sonra refüje çarptık ve olan oldu dedi. Burdan görüştükten sonra ortopedi servisine gittim. Ortopedi servisinde nöbetçi doktor Melisa Hast-an'ın doktorunun Hakan Bey olduğunu öğrendim. Ancak Hakan Bey yoktu. Nöbetçi doktor Bayram Taşseven ortopedi servisindeydi. Ve kendisine Melisa'nın durumunu sordum. Konuşabilir mi şuuru yerinde mi değil mi. Ve bunun üzerine Melisa'nın yanına gittim. B-ana herhangi bir problem yok konuşabilir ifade vermek isterse verebilir bir sakınca olmadığını söylemesi üzerine Melisa'nın yanına gittim. Kendisine kazayı sordum ve alkol alıp almadığını sordum. Bana cevaben bir bardak vodka aldım. Karşıda ışık vardı fren-e bastım araç devrildi dedi. Akabinde kendisine ihtarda bulunup suçlarını bildirdiğimde birşey söylemeyip sükut kalmıştır. Daha sonra Melisa'nın ailesi ve kendisinin isteği üzerine Melisa Hastan Cyprus Life Hospital'a sevk edildi. Ordaki tedaviyi kabu-l etmeyip diğer şeye. Burda sanık Life Hospital'e gittikten sonra gerek kendi can güvenliği ve yargılamanın güvenliği için orda önlemler aldık üç dört polis arkadaş görevlen-dirildi. Herhangi birşeye mahal vermemek için olaya.
........................-.....................................................................................
............................................................................................................
18/3/2008 tarihinde ise Avukatın bilgisi o dönemdeki avukat-ın bilgisi mahkemenin izni ile sanığın yokluğunda mahkemeye başvurduk. P 105 formuynan ehliyetinin davasının sonuçlanana kadar poliste kalması için ayrıca 3 gün de tutukluluk emri için başvurmuştuk. Sanığın ehliyeti alınmıştır ve 3 ay da tutukluluk emri- alınmıştı.
.............................................................................................................
............................................................................................................ .............7 dava tebl-iğ ettik kendisine. Cevaben kabul etmem sürat yapmadım dedi. Ayni şekildedir efendim yine burda sağ kolda da sağ el parmaklarında sarılı olduğundan hastahaneden temin edilen ıstampayla bastırıldı ve kendi parmak izini şeye bastı yani sağ baş parmağı ile- bastı.
................................................................................................................
...............................................................................................................

S.A istikame-tinden gelen bir aracın hız limiti nedir burda?C.50 km. sürat tahditi. Mezkun mahaldir 50 km olması gerekir.S. 50 km ile gelen bir aracın X, X1 ve X2'de görüldüğü şekilde bir çarpma yapması halinde X, X1 ve X2'deki izlerin oluşması mümkün mü?-C.Çarpar ancak üzerine çıkması biraz zor ihtimaldir. Çarpar orda kalır yani. Üst tarafta o şekilde izler bırakmaz.S.Kaç yıllık polissiniz?C.18'e girdim.S.Hep trafikle uğraştınız?C.Takriben 3 yıl kadar trafik şubesinde çalıştım. Geri kalan -sürede hep karakollarda çalıştım. ................................................................................................................
.......................................................................................................-........
S.Ölümlü kazaları da sizin yaptığınız doğru mu?C.Evet daha önce yine karakollar yapardı ölümlü kazaları. Daha sonra trafik şubeleri devraldı. Daha önce ölümlü kaza yaptım....................................................................-............................................
..............................................................................................................
S.50 km hızla gelen bir arabanın senin burda yaptığın tesbitlerle x, x1, x2 deki şekilde karşıya -geçmesi mümkün mü?C.Hayır mümkün değildir. Aşırı sürati vardı. 50 km üzerinde olduğu kesindir.S.50 km süratle giden bir arabanın X, X1 ve X2'deki çarpmaları yaptıktan sonra karşı şeride geçtiğini varsayarsak 50 kmdeki bir aracın senin X3, X4, X5'de-ki tesbitlerinle 54 metre gitmesi mümkün mü?C.Hayır mümkün değildir.S.Senin tesbitine göre bu kaza nasıl oldu?C.Sanık yönetimindeki araçla hastane istikametinden gelirken öncelikle alkollü oluşu, aşırı süratli ve dikkatsiz oluşu nedeniyle direksiy-on hakimiyetini kaybedip gidişine göre yolun sağ tarafına savrulması aracın ve bu şekilde çarpıp yükseldi ve diğer araçla çarpıştı. Çarpmasını müteakip devrildi ve o kadar ki süratliydi savrulmaya devam etti ve giderek 54 metre ilerde durabildi. Bana gö-re bu da aşırı süratli olduğunu gösterir yani................................................................................................................
................................................................................................-..............
S.Bu çarpışma eğer 50 km.de olmuş olsaydı bu araba nerde dururdu senin tesbitlerine göre veya durması gerekirdi?C.Geçtiğini varsayarsak 50 km.de yani çok çok vuruştukları yerde 2-3 metre uzağında o civarda kalırdı şayet geçmiş olsaydı.- Bana göre o da imkansız. Geçtiğini varsayarsak o şekilde kalırdı.S.Biraz önce şahadetinde tesbit ettiğini söyledin bize ve dedin ki 86 promül alkollüydü.C.Evet.S.86 promül alkollü bir kişinin sürat kontrolu normal insan gibi olur mu?C.Norma-l insan gibi olmaz...............................................................................................................
..............................................................................................................
S.Bu araba- neresine bir darbe aldı ki bu hale geldi sizin tesbitlerinize göre?C.Resimde de görülebileceği gibi tam ön tamponun hemen üst kısmına yani ön kabosundan başlayarak geriye doğru gitmiştir. Diğer aracın gerisine doğru..................................-.............................................................................
...............................................................................................................
C.Bu araç gidişine göre yoldan çıktığında HV 480 plakalı araç g-idişine göre 25 cm.lik yüksekliğindeki refüje çarpıyor ve çarptıktan sonra yine yükselmeye devam ediyor. Diğer aracın 60 cm kadar üzerinden sıyırarak tamponun da alt kısmı geliyor. Sıyırarak o şekilde gidiyor. Bu da o şekilde olduğu için bu şekilde bir- hasar bırakıyor. S.Yani bize diyorsun ki 27 nolu resimde görülen önündeki tamponun yüksekliği 60 cm.dir................................................................................................................
.................................-..............................................................................
COnun hemen üzerine geldi ve sıyırdı gitti.S.Nereyi sıyırdı?C.Diğer aracın ön kabosunu, ön camını, üst tavanını ve tabi bu meyanda müteveffaların da kafalarına darbe ya-parak geçmiştir.S.27 nolu resimde görülen araç müteveffaların kullandığı aracın tavanı üstünde miydi?C.Hayır değildi.S.Üstünde kalan kısmı sadece bu fotoğrafta görülen kenar kısmıdır?C.Görülen budur yalnızca.S.Geriye kalan kısmı?C.Tavanı- ve ön kabosu. Bilahare daha ileriye savrulmuştur...............................................................................................................
...........................................................................................-....................
C.Tesbitlerime göre sanığın alkollü oluşu, aşırı süratli, dikkatsiz oluşu neticesinde bu kaza meydana gelmiştir.............................................................................................................
........-....................................................................................................
S.Sanığın yanlış park dahil herhangi bir sabıkasının olup olmadığını tesbit ettiniz mi?C.Konu ile ilgili P 54 formu doldurdum. Herhangi suçu olmadı-ğını gördüm orda. S.Yani hiç yanlış park dahil yoktur değil mi?C.P 54'de ağır suçlar belirtilmektedir. Ondan pek emin değilim.S.Yani sabıkası yoktur dikkatsiz sürüş, süratli sürüş, alkollü sürüş ile ilgili olarak veya 210. maddeye göre.." -

Alkollü olduğu hususunda ise Tanık 17 Dr. Fazilet Öztürk Mavi 89, 90, 93 ve 94'te şöyle demektedir:

"Yani yürümemiz bozulmaya başlıyor. Dengesiz yürümeye başlıyoruz. Kişiye göre değişir çok kesin şeyler yoktur ama 30 miligramın üzerinde daha be-lirginleşmeye başlıyor bu motor bozukluklar. Özellikle 80 ve 100 miligram değerinde hani tıbbi anlamda da bizim zehirlenme dediğimiz durumda neoluyor, bu durumda dengesiz yürümeye başlıyoruz. Konuşmamız iyice bozulmaya başlıyor. Muhakememiz bozulmaya- başlıyor. Gözümüzdeki görme, işitmede bozukluklar ortaya çıkıyor. Özellikle mistatkus dediğimiz bir durum ortaya çıkıyor. Mistatkus dediğimiz, bu göz hareketlerin istemsiz olarak küçük küçük sağa sola veya yukarıya aşağıya hareketi demektir. Alkol de -daha çok sağa sola hareket eder. Tabi bu da görmeyi etkiliyor. Tabi duyular etkilendiği için ne oluyor, o zaman işitmemiz, görmemiz azaldığı içinde, bu seferdedüşünmemiz bozulduğu için muhakememiz bozulduğu için reaksiyon zamanımız azalmış oluyor .....-........................ .................................................................................................................. .................................................................................................................
80--100 miligrama yaklaştığımız zaman, daha önce de duygularda bir bozulmalar oluyor ama daha coşkulu bir haldeyken bu sefer daha ya ağlamaya başlıyoruz, ya da ağlarken gülmeye başlıyoruz. Agresif olabiliyoruz. Saldırgan olabiliyoruz. Özellikle 100 miligr-amların üzerinde bozulmalar ileri derece olduğu için de hani normalde ço saygılı terbiyeli bir insan da alkolün etkisinden çok saldırgan agresif olabiliyor. Yani kuralları çiğneme oto kontrolümüzü kaybediyoruz kaybetmeye başlıyoruz.
.....................-...........................................................................................
................................................................................................................

C.Kan alkol düzeyi %10-50 miligram olduğunda yani- 100 mililitre kanda demek istiyoruz. Düşüncede açıklık, kendine güven, atılganlık, konuşkanlık, cömertlik iyimserlik görülür. Sıkıntı, durgunluk, ağrı ve yorgunluk duygusu geçer. Genel bir rahatlama olur. 50 ile 70 miligram olduğunda, serebeller koordina-syon bozulmaya başlar. Bu beyincik dediğimizdir. Ve hareketlerimizin koordinasyonu dengemizi sağlayan bir organımızdır.................................................................................................................
......................-.........................................................................................
C.Hayır. 80 ve 100 miligramda zaten bilinçte yani bizim şuur dediğimiz şey, hani insanların kendini bilebilme hali değildir. Şuur dediğimiz şey, vücudumuzun bede-nimizin uyanık olması ve hareketlerimizi düşüncelerimizi yerine getirebilmektir. Ama beyindeki bir olaydır bu. Yani alkolün etkisinde şuur bozulur ama daha yüksek oranlarda bozulacaktır.S.86 miligram sanıktan bahsediyorum. 86 miligram etil alkol bulun-du kanında. Ve bir başka hekim kontrol ediyor kendini ve diyor ki, ciddi bir olay ifade verebilir mi diyor polis, evet diyor kendindedir şuuru açıktır verebilir. Böyle bir bulguya varmışsa bu sanığın düşünemez, hareketleri dengesizdir diyebilir miyiz?
-C.Hayır diyemeyiz ama alkolün etkisinden dolayı düşünmede bozulmalar başlamıştır. Yani zehirlenme dediğimiz durumda budur. Bir de tabi kişiye göre de değişen bir şeydir bu durum. Yani çok toleranslı birisiyse eğer tolerans geliştiren insanlar vardır k-i, alkol bağımlıları toleranslıdırlar. Onlarda mesela 10 miligram da bile hiçbir performans kaybı görünmeden tesbit edilebiliyor. Ve bunlara toleranslı deniyor. O yüzden bu kişi ile ilgili yorum yapmam doğru olmaz. Ama 86 miligram kan düzeyinde, gene-l popilasyon da olabilecek şey, şuurda bozulmaya yol açmaz. Ama düşünmede, hareketlerde bozulmalar vardır. Dengede bozulmalar vardır. Yani daha yavaş düşünmeye başlarsınız. Daha konuşurken etkilenmiş olursunuz demektir. Yani şuur açıklığı o çok daha- farklı bir şeydir.S.Siz sanığı muayene ettiniz mi?C.Hayır ben sanığı muayene etmedim. Değere göre konuştuğum bir şeydir.S.Bize anlattıklarınız hep genele göre bir şeydir?C.Evet.S.Ve yine siz diyorsunuz ki, bu söylediğiniz yani 80-100 milig-ram alandaki etkiler 100'den sonra olan etkiler hep genele göredir ve kişiye göre de değişir diyorsunuz ayni zamanda değil mi?C.Evet değişiklikler gösterebilir evet."


Müdafaa Tanığı 2 Michael David Irwin şahadetinde Mavi 120, 121 ve 122'de şöyle de-mektedir:

"...O virajda gidebileceğiniz en yüksek hız 177 km saattedir. Bu Melisa'nın arabasının o hızda gittiğini göstermez. Melisa'nın sürdüğü araba büyük ihtimalle o sürati yapabilecek kapasitede değildi. Eğer bir araba o hızda seyrediyorsa ve o vi-rajı dönüyorsa refuja vurmaz, eğer araba o hızda seyrediyorsa refüje vurmaz tam aksine yolun diğer tarafına sol tarafına geçer. Eğer araba daha hızlı seyrediyorsa yolun sağ tarafına geçer. 177 km.de sol tarafa gider. 177 km.nin üzerinde giderse sağa gid-er. Ayrıca o hızda giden bir araba meyilli lastik izleri bırakır saat yönünün tersinde. O hızda ve onun üstü hızda. Polisin çizdiği planda lastik izleri saat yönündedir. Bu da arabanın bu yöne gittiğini gösterir saat yönünde. Bu yüzden de Melisa'nın a-rabası o yüksek süratte seyretmiyordu................................................................................
.......................................................................................................
CArabanın kontrolünün kaybedil-diği nokta bu planda görülmüyor. Lastik izleri arabanın bu yönde gittiğini gösterir. Sağa doğru. Ama viraj sola doğrudur.S.Bu söylediğinizden ne anlamalıyız.C.Melisa'nın arabası viraj için söylediğimiz maksimum hızdan daha hızlı gidemez. Normal ş-artlar altında o virajı dönebilmesi gerekirdi. 50 km.nin üzerinde gitse bile o virajı alabilmesi gerekirdi. Bu yüzden aracı da incelemeye gittim. Araçta bir yanlışlık olup olmadığını bulmak için. Belki bu da kazayı açıklardı arabadaki yanlışlık eğer v-arsa. Toros Opel Garajda inceledim arabayı. Araba çok hasar almıştı. Frenleri inceledim, direksiyonu inceledim. Süspensiyonunu inceledim.Araçta bir yanlışlık bulamadım. Kazaya sebep verecek bir yanlışlık bulamadım arabada. Arka sol lastik araba için ya-nlış büyüklükteydi. Yanlış numaraydı. Ama bu kontrolün kaybına sebep olamaz. Arabanın içine baktığımda otomatik vitesti. N'de olduğunu gördüm. Aslında D'de olması gerekiyordu. O gece yolda arabayı sürerken eğer arabanın vitesi D'den N'ye gelmişse vira-ja girerken bu sürücünün arabanın kontrolunu kaybetmesine yol açabilir. Ön lastiklere giden döndürme gücü kaybolacaktır. Bu da arabanın dengesinin kaybolmasına yol açacaktır. Bundan da sürücü kontrolü kaybetmiş olacak....................................-..............................................................................
.................................................................................................................
C.Eğer yol düz olsaydı yolun tutuşu sürücü direksiyonu kırma-zsa ve frenlere basmazsa yolun tutuşu bu noktada yeterli olabilir. Yani yol düzse sürücü fren yapmıyorsa ve direksiyon kırmıyorsa yolun tutuşu yeterli olabilir. ............................................................................................-....................
................................................................................................................
C.Bu kazanın sebebi, az yol tutuşu arabanın bir virajdan dönüyor olması ve arabanın D'den N'ye geçmiş olmasının bir kom-binasyonudur bu kazanın sebebi. Hepsinin toplamıdır.................................................................................................................
......................................................................................-...........................S.Nasıl olması gerekirdi bu sorduğum soru ışığında yani 177'de gidiyor olsaydı sağa doğru lastik izi bırakmayacaktı da nereye doğru bırakacaktı?C.Sola."

Kaza sırasında Sanığın aracında seyretmekte olan Cahit Yetki-li ise şahadetinde Mavi 115, 116 ve 117'de şöyle demektedir:

"S.Dengesi hususunda bize bir şey söylemek ister misiniz?C:Yani görünen bir şeyi yoktu. Dengesi bozuk falan gibi görünmezdi yani.S.Sanıkla gelmeyi kim istedi. Siz mi istediniz- yoksa o mu size teklif etti?C.Ben talep ettim.S.Siz talep ettiniz?C.Evet.S.Eğer bir anormallik görseydiniz, yani dilinde pertekleme dengesizlik gelir miydiniz Lefkoşa kendiyle?C.. Hayır.....................................................-.............................................................
...............................................................................................................
S.Biri size kemeri bağlama hususunda bir ikazda bulundu mu?C.Melisa bulundu.-S.Israr etti mi kemerinizi bağlayasınız?C.Evet..................................................................................................................
.......................................................................................-.........................
S.Eğer farkındaysanız sanık bu radarlardan nasıl bir davranış sergiledi?C.Sürat bakımından sorarsınız?S.Evet.C.Yavaş geçti.S.Yavaş geçti?C.Yani limitlerde geçti..................................................-..............................................................
..............................................................................................................
S.Bu hafif viraja girdiğinizde Melisa'nın ve sanığın herhangi bir tepkisi oldu -mu?C.Bir çığlık sesi duydum.S.Çığlık sesi duydunuz?C.Evet.
S.Bu çığlık sesinden sonra arabanın hareketleri hakkında bir şey söyleyebilir misiniz?C.Ortadaki refüje yani sağa sola kaydığımızı hatırlarım.S.Sağa sola kaydığınızı hatırlıyorsun-uz?C.Evet çığlıktan sonra.S.Yani bu sağa doğru kaymanız çığlıktan hemen sonra mı oldu?C.Evet.S.Bilahare ne oldu Cahit Bey?C.Ortadaki refüje çarptığımızı hatırlarım. Sonra bir bölümü hatırlamam bilmiyorum sebebini. Arabanın kapısını açmaya ç-alıştıkları andan itibaren tekrar hatırlarım. Ama o aradaki bölüm yok."

Yukarıya özetle aktarılan şahadetten de görüleceği gibi Sanığın kaza sırasında aşırı süratli araç kullandığı yönünde somut şahadet mevcut değildir. Müfettiş Muavini Hüseyin Kuşa-f şahadetinde özetle; 18 yıllık meslek hayatının 3 yılını trafikte, geriye kalan kısmının ise karakol görevinde geçtiğini, kaza sonrası kaza mahallinde elde ettiği verilere dayanarak Sanığın aşırı süratli araç kullandığını söylemektedir ki bu Tanığın kend-i şahsi görüşüdür. Alkollü olduğu yönünde ise sunulan şahadetten Sanığın kanında %86 promil alkollü olduğu laboratuvarda yapılan tahlil raporlarında sabit olmuştur. Kanında %86 promil alkolün, Sanığın aşırı alkollü durumuna koyup koymadığı hususu ise şaha-det veren Dr. Fazilet Öztürk'ün yukarıda özetle aktarılan şahadetinden de anlaşılacağı gibi %70 - %100 promil alkolün etkilerinin ne olduğunu izah etmiş ancak Sanığı alkollü olduğu bir esnada muayene etmediğini, keza sonraki bir aşamada Sanığı muayene etme-diğini, söylediklerinin ilmi olarak yaptığı tespitler olduğunu belirtmiş, Müfettiş Muavini Hüseyin Kuşaf ise kazadan kısa bir süre sonra Sanığı hastahanede ziyaret ettiğini, Sanığın durumunun normal olduğunu, herhangi bir sarhoşluk belirtisi tespit etmediğ-ini, Sanık ile yaptığı konuşmasında yukarıda alkollü olan kişilerde belirtilen hususları Sanıkta görmediğini belirtmiştir.

Ağır Ceza Mahkemesi Sanığa ceza takdir ederken Mavi 175'te şöyle demektedir:

"...Kamu yollarında patlamaya hazır bir bomba gibi d-olaşan ve insanların hayatlarını kaybetmesine sebep olan sürücülere verilecek ceza, kusurlarının ağırlığı ve sebep oldukları neticenin ağırlığı ile orantılı bir hapislik cezası olmalıdır. Sanık da bütün saydığımız bu nitelikleri taşıyan ve bu çerçevede c-ezalandırılması gereken bir kimsedir."

Sanığın kaza yaptığı gece Girne'den Lefkoşa'ya geldiği, kaza mahalline kadar iki yerde hız kontrol cihazı olduğu ve bu kontrol cihazlarından normal süratte geçtiği ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesini geçti-kten hemen sonra süratini biraz artırdığını belirtmesinin dışında Sanığın aşırı süratli araç kullandığı yönünde somut şahadet mevcut değildir. Bu durumda Sanığın aracı aşırı süratli sürdüğü ve yine aşırı alkolün tesiri altında araç sürdüğü ve kaza yaptığı- yönünde Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı bulguların gerçeği yansıtmadığı kanaatindeyiz. Yine ceza takdir edilirken Sanık lehine sadece Mavi 175'te şöyle demektedir:

"Muhakkak ki, ceza verirken ve hapislik cezasının süresini tesbit ederken sanığın -ıslahını, topluma kazandırılmasını ve cezanın sanık açısından mahfedici olmamasını da dikkate alarak ceza süresini saptamamız gerekir."


Bu durumda Sanığın özel durumu, Sanığın yaşı, Sanık hakkında hazırlanan sosyal tahkikat raporu, Sanığın sabıkasız old-uğu, ilk kez Mahkeme huzuruna geldiği hususlarının Ağır Ceza Mahkemesince dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Yine diğer bir husus ise Sanığa ceza takdir edilirken bugüne kadar takdir edilen cezaların da dikkate alınmadığı ve bugüne kadar kesilen cezalar -ile Sanığa kesilen cezalar arasında bariz olarak bir nispetsizlik olduğu anlaşılmaktadır.

Yukarıda söylenenler ve varılan bulgular ışığında Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinin ceza takdir ederken Sanığın kaza yaptığı sırada aşırı süratli olduğu ve aşırı alkoll-ü olduğu hususunda diğer bir deyişle aşırı süratli ve alkol tesiri altında kaza yaptığı hususlarına gereğinden fazla değer verdiği, bugüne kadar benzer suçlara verilen cezaları ve Yargıtay'ın vazettiği prensipleri gerektiği şekilde dikkate almadığı, şöyle -ki; Sunulan şahadet ve ibraz olunan istatistiki bilgilerden bugüne kadar benzeri suçlardan verilen en ağır cezanın 2 yıl hapislik cezası olduğu dikkate alındığı zaman Sanığa kesilen ceza ile bugüne kadar benzeri suçlarda verilen ve Yargıtay'ca onaylanan c-ezalar da dikkate alındığında bir nispetsizlik olduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir nokta ise Sanığın lehine alınabilecek hususların özellikle Sanığın 21 yaşında genç bir suçlu olduğu, sabıkasız olduğu, ilk kez Mahkeme huzuruna geldiği, özel ve ailevi durumu- keza hakkında hazırlanan sosyal tahkikat raporunun da ceza takdir edilirken dikkate alınmadığı kanaatindeyiz. Bu nedenle Ağır Ceza Mahkemesinin ceza takdir ederken hatalı davrandığı ve verilen cezaların müdahalemizi gerektirecek derecede alenen fahiş old-uğu kanısındayız.

Kazanın meydana geliş şekli, Sanığın kazadaki kusuru ve meselenin tüm ahval ve şeraiti gözönünde bulundurulduktan sonra Sanığa takdir edilen 1., 2., 3. ve 4. davadan verilen 5 yıllık hapislik cezalarının alenen fahiş olduğu ve müdahal-emizi gerektirdiği kanaatindeyiz.

Şunu da belirtmek isteriz ki Sanık aleyhine getirilen 1., 2., 3. ve 4. davalar 1 kazadan neşet etmiştir. Ayrı ayrı itham edilmekle beraber aynı kazanın sonucu olmaktadır. Bu nedenle bu meselelerde 4 dava yerine 1 dava g-etirilmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyiz. Diğer bir husus ise Sanık aleyhine getirilen 5., 6., 7. ve 8. davalar Sanığın yargılanıp mahkûm olduğu 1., 2., 3. ve 4. davaların gerekçesini oluşturmakta ve bu davaların olgularından neşet eden davalardır.- Bu nedenle normalde 5., 6., 7. ve 8. davalardan sadece
mahkûmiyet kaydedilip ayrıca ceza takdir edilmemesi gerekmektedir.

Netice itibarıyle cezaya karşı yapılan istinaf kısmen kabul edilir ve 1., 2., 3. ve 4. davalardan verilen hapislik cezaları birlikte- çekilmek üzere 5 yıldan 3 yıl 6 aya indirilir.

5., 6., 7. ve 8. davalarda ise verilen cezalar iptal edilir ve sadece mahkûmiyet kaydedilir.

Verilen cezalar mahkûmiyet tarihinden başlayıp birlikte çekilecektir.



Mustafa H. Özkök Gön-ül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç



22 Mayıs 2009
-













76



-


Full & Egal Universal Law Academy