Yargıtay Ceza Dairesi Numara 65/2005 Dava No 7/2007 Karar Tarihi 27.06.2007
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 65/2005 Dava No 7/2007 Karar Tarihi 27.06.2007
Numara: 65/2005
Dava No: 7/2007
Taraflar: KKTC Başsavcısı ile Fuat Beyli
Konu: ihmal derecesine varmayan tedbirsiz veya ağır ihmâl teşkil etmeyen dikkatsiz bir fiil neticesi ölüme sebep olma
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 27.06.2007

-D.7/07 Yargıtay/Ceza No: 65/05
(Lefkoşa Ağır Ceza Dava No: 368/03)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti : Nevvar Nolan, Gönül Erönen, Seyit A. Bensen.

İstinaf eden : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa
-
- ile -

Aleyhine istinaf edilen : Fuat Beyli, Lefkoşa

A r a s ı n d a.

İstinaf eden Başsavcılık adına Savcı Ergül Kızılokgil
Aleyhine istinaf edilen adına Avukat Altan Erdağ.

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Önder Gazi, Kıdeml-i Yargıç Çetin Amber ve Yargıç Beril Çağdal'ın 368/05 sayılı davada 21.9.2005 tarihinde verdikleri karara karşı Başsavcılık tarafından yapılan istinaftır.


--------------------



H Ü K Ü M

Nevvar Nolan : Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın- Yargıç Seyit A. Bensen okuyacaktır.

Seyit A. Bensen : Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda yargılanan Sanık, 1) 11/97 ve 20/2004 sayılı Yasalar ile tadil olunan Fasıl 154 Ceza Yasasının 210. maddesine aykırı olarak, 24.8.2004 tarihinde Lefkoşa'da, Şht.-Mustafa Ruso Caddesinde, FY 418 plakalı motosikleti sürerken ihmal derecesine varmayan tedbirsiz veya ağır ihmâl teşkil etmeyen dikkatsiz bir fiil neticesi öldürme kastı olmaksızın Günay Kılıç'a çarpıp ölümüne sebep olmakla, 2)65/2002 sayılı yasa ile tadil- olunan 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasasının 8 ve 19. maddelerine aykırı olarak birinci davada belirtilen ayni tarih ve mahalde FY 418 plakalı motosikleti gerekli dikkat ve ihtimamı göstermeksizin sürüp kaza yapmakla, 3) 65/2002 sayılı yasa ile tad-il olunan 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasasının 5(2). maddesi ile 389/89 sayılı Tüzük ile tadil olunan 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Tüzüğünün 25(1) ve 77. maddelerine aykırı olarak sürüş ehliyetsiz motorlu araç sürmekle, ve 4) 8/97 ve 48/02 sa-yılı Yasalar ile tadil olunan Fasıl 333 Motorlu Araçlar (Üçüncü Şahıs Sigortası) Yasasının 3(1)(2)(3). maddesine aykırı olarak sigorta kapsamaksızın motorlu araç sürmekle itham edildi.

Sanık 21.9.2005 tarihinde aleyhine getirilen ithamları teker teker -kabul etmiş ve Mahkemece suçlu bulunarak 1. davadan 3,000.YTL; 3. davadan 500.YTL para cezasına çarptırıldı. 2 ve 4. davalarla ilgili sadece mahkumiyet kararı kaydetti, ayrıca para cezası vermedi.

Başsavcılık, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinin davanın olgu-larını yeterince dikkate almadığı ve Sanığa takdir ettiği cezaların suçun vehameti ile orantılı olmayıp aşikar surette yetersiz olduğu iddiası ile istinaf etti. İstinaf ihbarnamesi 13 istinaf sebebi içermektedir. Bunları 4 başlık altında özetlemek mümkünd-ür.
Davanın tüm olguları, suçun niteliği ve kazanın oluş tarzı nazarı itibara alındığında Muhterem Bidayet Mahkemesinin birinci davadan Sanığa hapislik cezası vermeyip para cezası vermekle suçun vehameti ile orantılı olmayacak şekilde aşikâr surette az ce-za vermiştir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi Sanığa ceza takdir ederken Sanığın sürüş ehliyetsiz araç kullanmasına hiç önem vermemekle ve sürüş ehliyeti ile ilgili bir ceza vermemekle hatalı ve yanlış hareket etmiştir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, Sanığa ceza- takdir ederken sanığın sigorta kendisini kapsamaksızın araç kullanmasına hiç önem vermemekle ve dördüncü davadan hapis ve/veya para cezası takdir etmeyip, mahkumiyet kaydetmekle hatalı ve yanlış hareket etmiştir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi davanın tüm ol-guları, suçun niteliği ve kazanın oluş şekli nazarı itibara alındığında mahkum ettiği ikinci davadan hapis ve/veya para cezası vermeyip, mahkumiyet kaydetmekle hatalı hareket etmiştir.

Şimdi de ileri sürülen istinaf sebeplerini inceleyelim.

4. İstinaf -sebebi :
Başsavcılık adına bulunan Savcı istinafın duruşması esnasında ikinci dava ile ilgili 4. istinaf sebebini geri çekmiştir. Bu nedenle 4. istinaf sebebi ret ve iptal olunur.

1. İstinaf sebebi :
Mesele ile ilgili olgular özetle şöyledir: -Sanık 24 yaşında, sabıkasız ve dava ile ilgili tarihlerde Lefkoşa'da Burger City'de servis dağıtıcısı olarak çalışmakta idi. Şht. Mustafa Ruso caddesi 2 gidiş ve 2 gelişi olan 4 şeritli bir yoldur. Asfalt yol ortasında gidiş gelişi ayıran trafik şeridi va-rdır. Yolun solunda ve sağında tali yol kavşakları vardır. Kaza mahalli, meskûn mahal olup sürat tahdidi 50 km'dir. Sanık 24.8.2005 tarihinde saat 20:55 raddelerinde 100cc gücündeki FY 418 plakalı motosikleti ile saatte takriben 35-40 km, bir süratle Lefko-şa'da Şht. Mustafa Ruso Caddesinde Kuzey istikametine Reis Super Market'e doğru seyrederken o esnada yolun sağında bulunan Kelebek Restorant önlerine geldiği bir esnada müteveffiye ve eşini yolun sağından soluna doğru yürürken gördü ve yavaşladı. Müteveffi-ye ve eşinin yolun ortasındaki trafik şeridinde duracaklarını tahmin etti ve yol ortasına gelince yavaşladılar. Sanık da yine yoluna devam etmek için motora gaz verdi, ancak müteveffiye ve eşi yürümeye devam edinceler, Sanık fren yaptı ve kazayı önlemek iç-in sağ arka taraflarına geçmek istedi ancak karşıdan araba geldiği için tekrar sola kaçmağa çalıştı ve dengesini kaybetti ve önde olan müteveffiyenin eşinin arkasından geçip eşinin sağında ve biraz gerisinde olan müteveffiyeye motorun ön kısmı ile çarparak- ölümüne neden oldu. Motosikletin yolda bıraktığı fren izleri 7.10 metredir. Yine çarpma noktası yolun ortasında bulunan gidiş gelişi ayıran trafik şeridinden sadece 1 metre yolun içerisindedir. Yolun genişliği ise 6.10 metredir. Kazadan sonra kaza mahalli-nde kazanın nasıl vukubulduğunu soran tahkikat memuruna Sanık cevaben "yayaları yolu geçerken gördüm, ben ortada duracaklarını zannettim, ancak durmadan yürümeye devam edinceler arkalarından geçmek istedim ve ikinci olan bayana çarptım" dedi. Ayni gün daha- sonra verdiği yazılı ifadesinde de şöyle demektedir. "Kazanın olduğu yere geldiğimde adamı ve bayanı yolun sağından soluna doğru yürürken gördüm. Bu sırada süratim otuzbeş-kırk kilometre civarında olduğunu tahmin ediyorum ve yavaşladım. Bu şahısların yolu-n ortasında duracaklarını tahmin ettim ve yol ortasına gelince yavaşladılar. Ben de yine yoluma devam etmek için motora gaz verdim, ancak bu yaya olan şahıslar yürümeye devam edinceler ben fren yaptım ve sağlarına geçmek istedim ancak karşıdan araba geldiğ-i için tekrar sola kaçmaya çalıştım ve dengemi kaybettim ve önde adam olduğu için, adamın arkasından geçip adamın sağında ve biraz gerisinde olan bayana motorun önü ile çarptım ve yere düştüm .............. yaya olan şahıslar yol ortasına gelip benim şerit-ime girecekleri zaman benim geldiğim yöne hiç bakmadılar, bakmış olsalardı beni göreceklerdi."

Yargıtay Ceza 99/2006 (D.4/2007)'de ve birçok kararda belirtildiği gibi ölümle sonuçlanan bir trafik kazasında davanın tüm olguları büyük bir titizlikle incele-nmeli, kazanın meydana gelmesine neden olan, katkı koyan tüm olgular saptanmalıdır. Sanığa ceza saptama çabasında Sanığın ve eğer varsa karşı tarafın kusurları, bu kusurların kazanın meydana gelmesindeki katkıları dikkate alınarak değerlendirilmelidir.

-Ağır Ceza Mahkemesi hükmünde kazanın meydana gelmesinde Sanığın dikkatsiz eylemi ve müteveffiyenin büyük oranda katkısal kusurunun bulunduğunu belirterek Sanığa ceza takdir ederken şu görüşlere yer vermiştir.
"Bu davada, Sanığın dikkatsiz eylemi sonunda -bir kaza meydana gelmiş ve müteveffiye bu kaza neticesinde hayatını kaybetmiştir. Ancak, meselenin olgularına bakıldığı zaman kazanın meydana gelmesinde Müteveffiyenin de büyük oranda katkısal kusuru bulunduğu görülmektedir. Emare 2 krokiden de görüleceği -gibi x vuruş noktası kazanın meydana geldiği Şht.Mustafa Ruso Caddesinin ortasında bulunan gidiş gelişi ayıran trafik şeritinden sadece 1 metre yolun içerisindedir. Bu da göstermektedir ki Müteveffiye ve eşi yola adım attıktan kısa bir süre sonra bu kaza o-lmuştur. Gece olmasına rağmen ışıklandırılmış olan olay mahallinde Müteveffiye yola atılmadan yola bakmış olsa idi Sanığı görmüş olacaktı. Kazanın meydana gelmesinde Müteveffiyenin katkısal kusuru, Sanığın sabıkasız oluşu,kazanın meydana gelişinde Sanığın -yukarıda iktibas edilen içtihat kararında sözü edilen "ağırlaştırıcı faktör" sayılabilecek kusurların bulunmayışı, Sanığa ceza takdir ederken tarafımızdan dikkate alındı.
Tüm bu hususlar ışığında Sanığa mahkûm olduğu davalardan bir fırsat vermeyi, hürri-yetini kısıtlayıcı bir ceza vermemeyi ve para cezası ile cezalandırmayı uygun ve adil bulduk.
Sanığa takdir edilecek para cezasının miktarını tesbit ederken, yukarıda belirtilen tüm hususları, özellikle kazanın meydana gelişinde Sanığın kusur oranını, s-abıkasız oluşunu ve keza Müteveffiyenin katkısal kusurunu dikkate aldık.

Netice itibarıyle Sanık aleyhine getirilip mahkum edildiği;
1. davadan 3.000.YTL.
3. davadan 500.YTL.
para cezasına çarptırılır.
2. ve 4. davalarla il-gili, mahkumiyet kaydedilir, ayrıca para cezası verilmez."


Ağır Ceza Mahkemesi kazanın Şht. Mustafa Ruso Caddesinin ortasında bulunan gidiş gelişi ayıran trafik şeridinden sadece 1 metre yolun içerisinde meydana geldiğini, bu da gösteriyor ki Müteveffiye- ve eşi yola adım attıktan kısa bir süre sonra kazanın meydana geldiğini, gece olmasına rağmen ışıklandırılmış olan olay mahallinde Müteveffiye yola girmeden önce sola bakmış olsa idi Sanığı görmüş olacağını, kazanın meydana gelmesinde Müteveffiyenin büyük- oranda katkısal kusuru bulunduğunu belirtti, kazanın meydana gelmesinde Sanığın ağırlaştırıcı faktör sayılabilecek kusurlarının bulunmadığını ancak, Sanığın dikkatsiz eylemi olduğu bulgusuna vararak Sanığa Ceza Yasasının 210. maddesi altında getirilen 1. -davadan 3.000.YTL ve 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Tüzüğünün 25(1) ve77. maddeleri altında getirilen 3. davadan 500.YTL para cezası takdir etti. Ağır Ceza Mahkemesine göre kazanın meydana gelmesinde Müteveffiyenin katkısal kusuru, Sanığın sabıkasız ol-uşu, kazanın meydana gelişinde Sanığın "ağırlaştırıcı faktör" sayılabilecek kusurlarının bulunmayışı Sanığa ceza takdir ederken dikkate alındı.

Kazanın olguları incelendiğinde Müteveffiye ve eşinin yaya olarak yolun sağından soluna doğru yürüyerek cadde-yi ikiye ayıran asfalt yol ortasında gidiş gelişi ayıran trafik şeridinde durmayarak ve kendi soluna bakmayarak yolu geçmeğe çalışmıştır. Müteveffiye ve eşi yola girmeden önce soluna bakmış olsaydı, mutlaka Sanığın motosikletini görür ve yola girmezdi. Müt-eveffiye ve eşi yol üstünde olması muhtemel trafiği kontrol etmeden, yani kendi soluna bakmadan kendi güvenliğini hiçe sayarak yolun içine adım atmak suretiyle kazanın oluşumuna büyük oranda katkısı olmuştur. Sanık kazayı önlemek için direksiyonu sağa kese-rek fren yapmıştır ancak motosikletin sağ ön kısmı ile Müteveffiyeye çarpmayı önleyememiştir. Motosikletin tekerlek fren izinin başladığı noktadan çarpma noktasına kadar mesafenin 7.10 metre olduğu dikkate alınırsa, Müteveffiye ve eşinin, Sanığın kısa bir -mesafe önünden yola girdiği görülecektir.

Bir Sanığa işlediği suçtan ceza takdir etmek Sanığı yargılayıp mahkum eden İlk Mahkemenin görevidir. İlk Mahkeme ciddi bir değerlendirme hatası yapmadıkça, olgulardan cezanın suça ve suçluya uymadığı açıkça görül-medikçe, ceza müdahaleyi gerektirecek kadar ağır veya yetersiz olmadıkça, Yargıtay İlk Mahkemenin ceza takdirine müdahale etmekten kaçınır.

Ölümle sonuçlanan trafik kazalarının son yıllarda bir hayli arttığı bir gerçektir.Ölümle sonuçlanan trafik kazalar-ında, kazaya neden olan sürücüye caydırıcı ceza verilmesi gerekir.

Ağır Ceza Mahkemesi ölümle neticelenen trafik kazalarının son yıllarda giderek artmakta, bir türlü önüne geçilmeyen bir sosyal felaket boyutuna geldiğini kabul etmekle beraber kazanın mey-dana gelmesinde Müteveffiyenin büyük oranda katkısal kusuru, Sanığın sabıkasız oluşu, kazanın meydana gelmesinde Sanığın "ağırlaştırıcı faktör" sayılabilecek kusurlarının bulunmayışını dikkate alarak Sanığı hapse göndermemeyi uygun gördü ve kendisine para -cezası verdi.

Dava dosyasını, huzurumuzda tüm söylenenleri esaslıca inceledik. Ağır Ceza Mahkemesinin önündeki tüm hususları, gerek kazanın oluş şekli, gerekse kazanın meydana gelmesinde Sanığın kusurunun az olduğunu, Sanık ile ilgili hafifletici sebepl-eri dikkate alarak yeterince değerlendirdiğini görmekteyiz.

Şimdi ise, Sanığa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hapislik cezası verilmeyip para cezası vermekle suçun vehameti ile orantılı olmayacak şekilde aşikar surette az ceza verip vermediği hususunu in-celememiz gerekmektedir.

Yargıtayın ne gibi hallerde İlk Mahkemenin kararlarına müdahale edebileceği prensiplerini göz önünde bulundurarak İlk Mahkemenin kararını incelediğimizde, İlk Mahkeme tüm hususları dikkate alarak, Sanığın lehine mevcut olan hafif-letici sebepleri dikkate aldıktan sonra kendisine bir fırsat vermeyi, hürriyetini kısıtlayıcı bir ceza vermemeyi ve para cezası ile cezalandırmayı uygun buldu. Kanaatimizce Sanığa böyle bir ceza verilmesi uygun bulunduktan sonra İlk Mahkemenin vermiş olduğ-u karara müdahale etmemiz İlk Mahkemenin takdir yetkisine yersiz bir müdahale olacaktır. Bu nedenle 1. istinaf sebebi reddolunur.

3. istinaf sebebi:
Bu istinaf sebebi ile Başsavcılık, Ağır Ceza Mahkemesi Sanığa ceza takdir ederken Sanığın sigorta kendis-ini kapsamaksızın araç kullanmasına hiç önem vermemekle ve 4. davadan hapis veya para cezası takdir etmeyip mahkumiyet kaydetmekle hatalı hareket ettiğini ileri sürdü.

Sanığın işlediği suç Fasıl 333, Motorlu Araçlar (Üçüncü Şahıs Sigortası) Yasasının 3(-1)(2) maddesi gereğince bir sene hapislik ve/veya 500,000,000.TL para cezası ile cezalandırılabilen bir suçtur. Buna ilaveten böyle bir suç işleyenin özel sebepleri olmadığı hallerde, sürüş ehliyetinin iptal edilmesine ve sürüş ehliyeti olmadığı hallerde,- sürüş ehliyeti almasına mani olunması için başka hüküm mevcuttur. Üçüncü şahsa karşı sigortasız araç sürmek memleketimizde ağır bir suçtur. Üçüncü şahıs sigortasının başlıca amacı herhangi bir kaza halinde zarar gören şahısların sigorta şirketleri tarafın-dan tazmin edilmesini sağlamaktır. Bu zarar gören şahıslar için önemli bir güvencedir ve her sürücünün yasanın öngürdüğü hükümlere uyması gerekir.

Ağır Ceza Mahkemesi, Sanık suçunu kabul ettikten sonra herhangi bir gerekçe vermeksizin Sanığa herhangi b-ir ceza takdir etmedi ve 4. davadan sadece mahkumiyet kaydetti. Anayasaya göre Mahkeme kararları gerekçeye dayanması gerekir. Ağır Ceza Mahkemesi herhangi bir gerekçe vermeden mahkumiyet kaydetmekle hatalı hareket etmiştir. Bu nedenle bu istinaf sebebinin -kabul edilmesi gerekir.

Savcılık Mahkemeye yapmış olduğu beyanda, yapılan tahkikatta kazaya methalder olan FY 418 plakalı motosikletin sahibinin T.Erhanolu isimli şahıs olduğunu, evraklarının muteber olduğunu, ancak Sanığın söz konusu motosikleti kullan-ması için sürüş ehliyetinin olmadığı ve kaza günü kullanmakta olduğu motosikleti sürüş ehliyetsiz ve sigorta kendisini kapsamaksızın kullandığı tesbit edildi. Sanık Avukatı Mahkemeye yaptığı beyanda Mahkemenin bu davada bir ceza kesmesi gerektiğini kabul e-tti.

Sanığın ilk kez Mahkemeye çıktığını, genç, geçmişi temiz ve sabıkasız birisi olup bir Restorantta garson olarak çalışmakta ve 720.YTL ayda bir gelir elde etmekte olduğunu belirtti. Bu davada maalesef Sanığın özel durumunun ne olduğuna yani araba sü-rmesinin Sanık için elzem olup olmadığına, Sanığın işi araba sürmek olup olmadığına, araç sürmekten men olunduğu takdirde işine ve hayatına etki yapıp yapmayacağı hususunda hiç bir kayıt yoktur. Sanığın gönüllü ifadesine bakıldığında bekâr olduğunu, araba -sürmek için Türkiye'den almış olduğu ehliyeti olduğunu ancak KKTC'den, motosiklet sürmek için, sürüş ehliyeti çıkarmadığını belirtmektedir. Sanığın geçmişte herhangi bir sabıkası olmadığını, Sanığın KKTC'de, motosiklet sürmek için, herhangi bir ehliyetini-n olmadığını, araç sürmekten men olunmakla garsonluk olan işine herhangi bir etkisi olamayacağını dikkate alan Ağır Ceza Mahkemesi 4. dava için sadece mahkumiyet kayıt etmekle hata etmiştir ve bu nedenle 3. istinaf sebebi kabul edilir ve Ağır Ceza Mahkemes-inin Sanığa 4. dava ile ilgili kaydettiği mahkumiyet kararı iptal edilir ve yerine Sanık 4. davadan 500.YTL para cezasına çarptırılır. Sanığa takdir edilen para cezasına ilaveten Sanık bugünden itibaren herhangi bir sürüş ehliyeti sahibi olmaktan veya sürü-ş ehliyeti almaktan, 6 ay süre ile, men edilir.

2. istinaf sebebi :
Bu istinaf sebebi Mahkemenin Sanığın sürüş ehliyetsiz motorlu araç kullanmasına hiç önem vermemekle ve sürüş ehliyeti ile ilgili bir ceza vermemekle ilgilidir. Ağır Ceza Mahkemesi sürüş- ehliyetsiz motorlu araç kullanan Sanığa 500.YTL para cezası takdir etmiştir. Savcılık, Mahkemenin Sanığa para cezası yanında sürüş ehliyeti ile ilgili bir ceza vermemekten yakınmaktadır. 3. istinaf sebebi kabul edilerek Sanığın mahkum edildiği 4. davadan -Sanık 6 ay süre ile sürüş ehliyeti sahibi olmaktan veya sürüş ehliyeti almaktan men edildiğinden bu istinaf sebebinde de ikinci defa böyle bir ceza vermeyi uygun bulmadık. Ağır Ceza Mahkemesinin Sanığa kesmiş olduğu para cezası, kanaatimizce az değildir. B-u nedenle Sanığa kesilen cezaya müdahale etmemiz için herhangi bir neden olmadığı görüşündeyiz. Bu nedenle 2. istinaf sebebi reddolunur.

Sonuç olarak 1,2 ve 3. davalarla ilgili ceza aleyhine yapılan istinaf reddolunur. 4. dava ile ilgili yapılan istinaf- ise kabul edilir ve Sanık mahkum edildiği 4. davadan 500.YTL, para cezasına çarptırılır. Para cezasına ilaveten Sanık bugünden itibaren herhangi bir sürüş ehliyeti sahibi olmaktan veya elinde bulundurmaktan, 6 ay süre ile, men edilir.



Nevvar Nolan - Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç

27 Haziran, 2007



2






Full & Egal Universal Law Academy