Yargıtay Ceza Dairesi Numara 64-65-66/2010 Dava No 15/2011 Karar Tarihi 20.10.2011
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 64-65-66/2010 Dava No 15/2011 Karar Tarihi 20.10.2011
Numara: 64-65-66/2010
Dava No: 15/2011
Taraflar: Timuçin Zorluoğlu, Fuat Gürtunalı ve İhsan Tekin Kırdan ile KKTC Başsavcısı arasında
Konu: Uyuşturucu madde tasarrufu ve satuşı - Ceza takdirir - Cezalar arasında nispetsizlik - Ceza aleyhine istinaf - Hapislik cezalarının aşikar surette fahiş olduğu iddiası ile istinaf.
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 20.10.2011

-D.15/2011 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza :64-65-66/2010
(Girne Ağır Ceza Dava No: 1411/2010)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti:Mustafa H. Özkök,Narin F. Şefik,Hüseyin Besimoğlu

- Yargıtay/Ceza 64/2010
(Girne Ağır Ceza Dava No: 1411/2010)


İstinaf eden: Timuçin Zorluoğlu Merkezi Cezaevi-Lefkoşa
(Sanık No:1)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı - Lefkoşa.
(Davayı ikame eden)


-A R A S I N D A.

İstinaf eden namına : Avukat Adnan Ulunay

Aleyhine istinaf edilen namına : Kıdemli Savcı Erdinç Akyener.


Yargıtay/Ceza :65/2010
(Girne Ağır Ceza Dava No: 1411/2010)


İstinaf eden :Fuat Gürtunalı - Merkezi Cezaevi - Lefkoşa
-(Sanık No: 2)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı - Lefkoşa
(Davayı ikame eden)


A R A S I N D A.


İstinaf eden namına : Avukat Emre Kadri
Aleyhine istinaf edilen namına: Kıdemli Savcı Erdinç -Akyener


Yargıtay/Ceza 66/2010
(Girne Ağır Ceza Dava No: 1411/2010)

İstinaf eden : İhsan Tekin Kırdan - Merkezi Cezaevi - Lefkoşa
(Sanık No:3)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı - Lefkoşa
(Davayı ika-me eden)

A R A S I N D A.


İstinaf eden namına: Avukat Emre Kadri
Aleyhine istinaf edilen namına: Kıdemli Savcı Erdinç Akyener


Girne Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Kalkan, Kıdemli Yargıç Gülen Özkamil ve Yargıç Fatma Şenol'un 1411/2010 sa-yılı davada 1.9.2010 tarihinde verdiği karara karşı, Sanıklar tarafından yapılan istinaflardır.

----------------------------


H Ü K Ü M



Mustafa H. Özkök: İşbu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Hüseyin Besimoğlu okuyacaktır.

H-üseyin Besimoğlu: Sanık 1, 2 ve 3, 1411/2010 sayılı Ceza Davasında Girne Ağır Ceza Mahkemesinin 1.9.2010 tarihinde takdir ettiği hapislik cezalarının alenen fahiş olduğu nedeniyle işbu istinafları dosyaladılar.

Girne Ağır Ceza Mahkemesinde görüşülen 1411-/2010 sayılı ceza davasında Başsavcılık tarafından Sanık 1, 2 ve 3 aleyhine aşağıdaki davalar getirilmiştir.

16/77,54/77,36/82,37/89,38/91 ve 42/04 sayılı Yasalar ile tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası'nın 2,3,24(1)(a)(2)(A)(3) maddeleri -ile 63/73 sayılı nizamname ile tadil olunan 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3,4(1). maddelerine aykırı Sanık 1, 2009-21.12.2009 tarihleri arasında Girne'de KKTC yetkili makamı tarafından genel olarak yetkilendirilmiş veya ilgili Nizam tahtı-nda ruhsatlı olmadığı halde 642 miligram ağırlığındaki uyuşturucu maddeyi yani hint kenevirini (Cannabis) kanunsuz olarak Sanık 2 Fuat Gürtunalı'dan almak.

16/77, 54/77 36/82,37/89,38/91 ve 42/04 sayılı Yasalar ile tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Madd-eler Yasası'nın 2,3,24(1)(a)(2)(A)(3) maddeleri ile 63/73 sayılı Nizamname ile tadil olunan 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3,4(1). maddelerine aykırı Sanık 1,21.12.2009 tarihinde Girne'de KKTC yetkili makamı tarafından genel olarak yetkile-ndirilmiş veya ilgili Nizam tahtında ruhsatlı olmadığı halde 649 gram 765 miligram ağırlığındaki uyuşturcu maddeyi yani hint kenevirini (Cannabis) kanunsuz olarak Sanık 2,3' den almak.


16/77,54/77,36/82,37/89,38/91 ve 42/04 sayılı Yasalar ile tadil olun-an 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası'nın 2,3,24(1)(a)(2)(A)(3) maddeleri ile 63/73 sayılı Nizamname ile tadil olunan 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3,5 ve 25. maddelerine aykırı, Sanık 1 2009-21.12.2009 tarihinde Girne'de KKTC yetkili- makamı tarafından genel olarak yetkilendirilmiş veya ilgili Nizam tahtında ruhsatlı olmadığı halde tasarrufunda toplam 650 gram 407 miligram ağırlığında uyuşturucu madde yani hint kenevirini(Cannabis)kanunsuz olarak bulundurmak.

16/77, 54/77 36/82,37/89,-38/91 ve 42/04 sayılı Yasalar ile tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası'nın 2,3,24(1)(a)(2(A)(3) maddeleri ile 63/73 sayılı Nizamname ile tadil olunan 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3,4(1). maddelerine aykırı Sanık 2, 2009-21-.12.2009 tarihleri arasında Girne'de KKTC yetkili makamı tarafından genel olarak yetkilendirilmiş veya ilgili Nizam tahtında ruhsatlı olmadığı halde 642 miligram ağırlığındaki uyuşturucu maddeyi yani hint kenevirini (Cannabis) kanunsuz olarak Hasan Bingöl -isimli şahıstan almak.


16/77,54/77,36/82,37/89,38/91 ve 42/04 sayılı Yasalar ile tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası'nın 2,3,24(1)(a)(2)(A)(3) maddeleri ile 63/73 sayılı Nizamname ile tadil olunan 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnam-esinin 3,4 (1). maddelerine aykırı Sanık 2 21.12.2009 tarihinde Girne'de KKTC yetkili makamı tarafından genel olarak yetkilendirilmiş veya ilgili Nizam tahtında ruhsatlı olmadığı halde 649 gram 765 miligram ağırlığındaki uyuşturucu maddeyi yani hint kenevi-rini (Cannabis) kanunsuz olarak Hasan Bingöl isimli şahıstan almak.

16/77, 54/77,36/82,37/89,38/91 ve 42/04 sayılı Yasalar ile tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası'nın 2,3,24(1)(a)(2)(A)(3) maddeleri ile 63/73 sayılı Nizamname ile tadil olu-nan 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3,4(1). maddelerine aykırı Sanık 2, 2009-21.12.2009 tarihlerinde Girne'de KKTC yetkili makamı tarafından genel olarak yetkilendirilmiş veya ilgili Nizam tahtında ruhsatlı olmadığı halde 650 gram 407 milig-ram ağırlığındaki uyuşturucu maddeyi yani hint kenevirini (Cannabis) kanunsuz olarak Sanık 1, Timuçin Zorluoğlu isimli şahsa vermek.


16/77,54/77,36/82,37/89,38/91 ve 42/04 sayılı Yasalar ile tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası'nın 2,3,24(-1)(a)(2)(A)(3) maddeleri ile 63/73 sayılı Nizamname ile tadil olunan 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3,5 ve 25. maddelerine aykırı Sanık 2, 2009 -21.12.2009 tarihlerinde Girne'de KKTC yetkili makamı tarafından genel olarak yetkilendirilmiş -veya ilgili Nizam tahtında ruhsatlı olmadığı halde tasarrufunda toplam 650 gram 407 miligram ağırlığında uyuşturucu madde yani hint kenevirini (Cannabis) kanunsuz olarak bulundurmak.

16/77,54/77,36/82,37/89,38/91 ve 42/04 sayılı Yasalar ile tadil olunan 4-/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası'nın 2,3,24(1)(a)(2)(A)(3) maddeleri ile 63/73 sayılı Nizamname ile tadil olunan 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3,4(1). maddelerine aykırı Sanık 3, 21.12.2009 tarihinde Girne'de KKTC yetkili makamı tar-afından genel olarak yetkilendirilmiş veya ilgili nizam tahtında ruhsatlı olmadığı halde 649 gram 765 miligram ağırlığındaki uyuşturucu maddeyi yani hint kenevirini (Cannabis) kanunsuz olarak Alirıza Akgün isimli şahıstan almak.


16/77,54/77,36/82,37/89, -38/91 ve 42/04 sayılı Yasalar ile tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası'nın 2,3,24(1) (a)(2)(A)(3) maddeleri ile 63/73 sayılı Nizamname ile tadil olunan 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3,4(1). maddelerine aykırı Sanık 3 , seki-zinci davada zikrolunan aynı tarih ve mahalde KKTC yetkili makamı tarafından genel olarak yetkilendirilmiş veya ilgili Nizam tahtında ruhsatlı olmadığı halde 649 gram 765 miligram ağırlığındaki uyuşturucu maddeyi yani hint kenevirini (Cannabis) kanunsuz ol-arak Sanık 1 Timuçin Zorluoğlu'na vermek.

10.16/77,54/77,36/82,37/89,38/91 ve 42/04 sayılı Yasalar ile
tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası'nın
2,3,24(1)(a)(2)(A)(3) maddeleri ile 63/73 sayılı
Nizamnamesi ile tadil olunan 21/7-3 sayılı Uyuşturucu
Maddeler Nizamnamesinin 3,5 ve 25. maddelerine aykırı,
Sanık 3, sekizinci davada zikrolunan aynı tarih ve mahalde
KKTC yetkili makamı tarafından genel olarak yetkilendirilmiş
veya ilgili Nizam tahtında ruhsatlı olma-dığı halde 649 gram
765 miligram ağırlığındaki uyuşturucu maddeyi yani hint
kenevirini (Cannabis) kanunsuz olarak tasarruf etmek.

Sanıklar, aleyhlerindeki davalardan 13.8.2010 tarihinde itham edildiler.

Sanıklar, itham edildiğinde Sanık 1, 1,-2 ve 3. davaları, Sanık 3, 9. davayı kabul etmiş, Sanık 2, 4,5,6 ve 7.davayı, Sanık 3, 8 ve 10. davayı kabul etmemiştir.

Sanıkların bu beyanı üzerine, kabul edilmeyen davalar ile ilgili duruşma, kabul edilen davalar ile ilgili olguların izah edilmesi iç-in dava 18.8.2010 tarihine tehir edilmiştir.

İddia Makamı, Sanık 3 aleyhindeki 8. dava ile ilgili olarak 18.08.2010 tarihinde tadil müracaatı yapmış ve 8. davada; Sanık 3,'ün 21.12.2009 tarihinde Girne'de KKTC yetkili makamı tarafından genel olarak ye-tkilendirilmiş veya ilgili Nizam tahtında ruhsatlı olmadığı halde 649 gram 765 mg ağırlığındaki uyuşturucu maddeyi yani hint kenevirini (Cannabis) kanunsuz olarak Hasan Bingölden aldı , sözlerinin çıkartılıp, yerine Alirıza Akgün isimli şahıstan aldı sözl-erinin eklenmek suretiyle tadil edilmesi şeklindeki müracaatı uygun bulunmuş ve ithamname talep doğrultusunda tadil edilmiştir.

Tadil emri üzerine Sanık 2 ve 3 kabul etmedikleri davalardan tekrar itham edilmiş ve Sanık 2 ve 3 aleyhlerindeki ithamları k-abul etmiştir.

Olguların izah edilmesi ve savunmanın beyanları üzerine Bidayet Mahkemesi, Sanıkları, aleyhlerindeki davalardan suçlu bulup mahkum etmiş, Sanık 1'i; 1. davadan 6 ay, 2. davadan 4 yıl, 3. davadan 4 yıl, Sanık 2'i; 4. davadan 6 ay, 5. davada-n 4 yıl, 6. davadan 4 yıl, 7. davadan 4 yıl, Sanık 3'ü; 8. davadan 3 yıl, 9. davadan 3 yıl, 10. davadan 3 yıl hapislik cezasına çarptırmış ve cezaların birlikte çekilmesine emir vermiştir.

Sanıklar, Ağır Ceza Mahkemesinin takdir ettiği hapislik cezaları-nın alenen fahiş olduğunu iddia ederek ayrı ayrı bu istinafları dosyaladılar.

Sanık 1, Ceza Usül Tüzüğü madde 24(1) tahtında tadil edilmiş İstinaf sebepleri dosyalamıştır. Sanık 1'in tadil edilmiş istinaf sebepleri şöyledir.

Ağır Ceza Mahkemesi tüm ilgi-li koşullar çerçevesinde , Sanık lehine beyan olunan hafifletici sebepler de dikkate alındığında Sanığa, 1. davadan verilen 6 ay hapis cezası suçun ağırlığı ile orantılı olmayıp aşikar surette fahiştir.

Ağır Ceza Mahkemesi tüm ilgili koşullar çerçevesinde-, Sanık lehine beyan olunan hafifletici sebepler de dikkate alındığında Sanığa, 2. davadan verilen 4 yıl hapis cezası suçun ağırlığı ile orantılı olmayıp aşikar surette fahiştir.

Ağır Ceza Mahkemesi tüm ilgili koşullar çerçevesinde, Sanık lehine beyan olu-nan hafifletici sebepler de dikkate alındığında Sanığa, 3. davadan verilen 4 yıl hapis cezası suçun ağırlığı ile orantılı olmayıp aşikar surette fahiştir.


Ağır Ceza Mahkemesi İddia Makamının sunduğu olgulara değer verirken Sanık Timuçin Zorluoğlu'nun gön-üllü ifadesine ve/veya tüm Sanıkların gönüllü ifadelerine değer vermemekle hatalar işledi. Eğer Ağır Ceza Mahkemesi Sanık Timuçin Zorluoğlu'nun gönüllü ifadesine ve/veya tüm Sanıkların gönüllü ifadelerine değer vermiş olsaydı Sanık Timuçin Zorluoğlu'na tüm- davalardan çok daha kısa süreli bir ceza takdir edecekti.

Ağır Ceza Mahkemesi ceza takdir ederken Sanık 1'in uyuşturucu ticaretinin tam ortasında aktif rol oynadığı bulgusunu yapmakla hata işledi. Çünkü Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda bulunan tüm Sanıkları-n gönüllü ifadeleri incelendiğinde Sanık 1 Timuçin Zorluoğlu'nun aracı konumunda olduğu görülmekte ve uyuşturucu ticaretinin tam ortasında aktif rol oynayanın Sanık 2 olduğu görülmektedir. Ağır Ceza Mahkemesi Sanık Timuçin Zorluoğlu'nun ve/veya diğer Sanık-ların gönüllü ifadelerini incelemiş olsaydı Sanık Timuçin Zorluoğlu'na tüm davalardan kısa süreli bir ceza takdir edecekti.

Ağır Ceza Mahkemesi, ceza takdir ederken suçların işlenişindeki olayın meydana geliş tarzını ve/veya suçların işlenişindeki hafifle-tici nedenlerini ve/veya Ağır Ceza Mahkemesine sunulan diğer hafifletici nedenlerini ve özellikle;

Sanık Timuçin Zorluoğlu'nun diğer Sanıklara nazaran suçların işlenişinde daha az aktif rol aldığı,
Uyuşturucu maddeyi Sanık 2'nin bulduğunu ve/veya tedarik -ettiğini, Sanık 1 Timuçin Zorluoğlu'nun sadece aracı konumunda olduğunu,
Sanığın Kişisel durumunu, 38 yaşında oluşunu 8 ve 15 yaşlarında 2 çocuğu olduğu, babasının vefat etmiş olduğunu ve annesinin hasta ve bakıma muhtaç olduğunu, eşine ve çocuklarına bakm-akla yükümlü olduğunu,
göz önünde bulundurmamakla hatalar işledi ve suç ile orantılı olmayan cezalar takdir etti.

Ağır Ceza Mahkemesi, Sanık 1 Timuçin Zorluoğlu'na ceza takdir ederken Yüksek Mahkemenin belirlemiş olduğu cezalandırma ilke ve prensiplerini -yanlış yorumladı ve/veya değerlendirdi. Çünkü Ağır Ceza Mahkemesi, Sanık 1'e ceza takdir ederken önemli olan Sanığın cezalandırılmasının değil, Sanığın rehabilite edilerek tekrardan topluma kazandırılması gerektiği gerçeğini göz önünde bulundurmaksızın, Sa-nığa 1. davadan 6 ay, 2 ve 3. davadan ise 4'er yıl ceza takdir etmekle hatalar işledi.

Ağır Ceza Mahkemesi söz konusu 1, 2 ve 3. davalardan Sanığı cezalandırırken, söz konusu davaların iç içe olduğunu (cumulative olduğunu) yani 3. davanın 1 ve 2. davalar-ı da kapsadığını göz önünde bulundurmayarak 1 ve 2. davalar için sadece mahkumiyet kaydetmemekle hatalar işledi.


İSİNAFA KONU OLGULAR

2009 Ekim ayı içerisinde KKTC'ye gelen Alirıza Akgün daha önceden tanıştığı Girne'de Türk Ocağı Spor Kulübüne ait rest-oranı çalıştıran Hasan Bingöl ile anlaşıp konu restorantın ismini Harput Ocakbaşı olarak değiştirerek birlikte çalıştırmaya karar vermişlerdir.

2009 Kasım ayı içerisinde Alirıza Akgün, Harput Ocakbaşı isimli restoran'da çalıştırılmak üzere Türkiye'den Sa-nık 3 ve beraberinde üç dört kişiyi getirmiştir. Ancak Alirıza Akgün ve ortağı Hasan Bingöl restorana ait eski elektrik ve su borcunu ödeyemedikleri ve gerekli işlemleri tamamlayamadıkları için restoranın açılışını yapamamış,restoranda çalışmakta olan işçi-lerin maaşlarını ödeyemez duruma gelmişlerdir.

Sanık 1 ve Sanık 2 arkadaş olup, Sanık 1, 2009 yılı içinde mali sıkıntı içerisinde idi.Sanık 1 ekonomik sıkıntıdan kurtulmak için uyuşturucu bulup Rum şahıslara satıp para kazanmak için Sanık 2'den 2009 yıl-ı içinde yardım talebinde bulunmuştur. Bunun üzerine Sanık 2 , Sanık 1'e uyuşturucu bulması durumunda kendisine haber vereceğini söylemiştir.

Sanık 2, Harput Ocakbaşı isimli restorant işletmecilerinden Hasan Bingöl'ü daha önce tanımakla beraber Sanık -2, konu restoranta gittiğinde, restorantın diğer işletmecisi olan Alirıza Akgün ile restoranda tanışmıştı. Sanık 2 restorana sürekli gittiğinden Hasan Bingöl ve ortağı Alirıza Akgün'ün ekonomik sıkıntı içinde olduklarını ve işçilerin maaşlarını ödeyemedik-lerini öğrenmiştir.

Sanık 2, Hasan Bingöl, Alirıza Akgün ile uyuşturucu temini ile ilgili görüşmeler yaptıktan sonra Hint Keneviri türü uyuşturucu maddeyi hazırlayan Hasan Bingöl, Sanık 2'e, uyuşturucuyu bulduğunu ve bir kilo verebileceğini söylemiş-tir.

Aynı ay içerisinde Sanık 1, Girne'de tanıştığı ismini bilmediği Rum bir şahsa elinde bir kilo esrar olduğunu ve istemesi durumunda satabileceğini söylemiş, Rum şahıs da Sanık 1'e bir kilo esrara üç bin beş yüz Euro verebileceğini kabul etmiş ve ke-ndisine numune getirmesini söylemiştir. Daha sonra Sanık 1 konuyu Sanık 2'e aktarmıştır.

Aynı ay içerisinde Sanık 1 Harput Ocakbaşı isimli restorana giderek Sanık 2 ile görüşmüştür. Bu görüşme esnasında Sanık 1 , Sanık 2 'e bir kilo esrarı Rum'a üç bi-n beş yüz Euro'ya satacağını, üç bin Euro'yu mal sahibine vereceklerini, geriye kalan beş yüz Euro'yu ise aralarında bölüşeceklerini söyleyip aralarında anlaşmışlardır. Akabinde Sanık 1, Rum'a götürmek üzere Sanık 2 'den numune istemesi üzerine, Sanık 2, H-asan Bingöl'den aldığı numune Hint Keneviri türü uyuşturucu maddeyi Sanık 1'e vermiştir.

20.12.2009 tarihinde Sanık 1 ,Girne'de belediyenin yanında buluştuğu Rum şahsa numune esrarı göstermiş ve Rum şahısa bir gün sonra alış veriş yapmak üzere Girne Halk-evi Spor Kulübünün doğusunda bulunan park yerinde buluşmak üzere Rum şahısla anlaşmışdır. Daha sonra Sanık 1 Timuçin Zorluoğlu yanında bulunan numune esrarı Lapta'da bulunan ikametgahına götürerek tuvalet kağıdı içerisinde oturma odasında bulunan şöminenin- üzerine koymuştur.

21.12.2009 tarihinde Sanık 1, durumu Sanık 2'e bildirmiş, Sanık 2 ise Hasan Bingöle durumu bildirip uyuşturucunun hazırlanmasını söylemiş, Hasan Bingöl'de, 1 kilo uyuşturucuyu getireceğini kabul etmiştir. Daha sonra Harput Ocakbaşı Re-storana giden Sanık 2, Restorantta bulunan Alirıza Akgün'e, Rumun hazır olduğunu ve bir kilo esrarı o gün vereceklerini söyleyip Restorandan ayrılmıştır.

Aynı gün akşam üzeri Alirıza Akgün, Harput Ocakbaşı isimli restorana gelen ortağı Hasan Bingöl'e, m-üşterinin hazır olduğunu söyleyip uyuşturucunun nerde olduğunu sorduğunda,Hasan Bingöl, uyuşturucunun restoranın içinde bulunan sevis motosikletinin sepetinde olduğunu söylemiştir. Daha sonra Alirıza Akgün ,yanında çalışan Hacı lakaplı Sanık 3 hariçinde-ki diğer işçileri restorandan yollamış, Sanık 3'e İhsan Tekin Kırdan'a kendisini bir şahısla tanıştıracağını daha sonra kendisinin talimatı ile motosikletin sepeti içinde bulunan esrarı alıp tanıştırdığı şahsa vereceğini ve bu işten kazanılan para ile bütü-n personelin ödenmeyen maaşlarını ödeyeceğini söylemiştir. Sanık 3 alamadıkları maaşlarını alabilmek için bu teklifi kabul etmiştir.

Aynı gün Sanık 2 , Alirıza Akgün ve Sanık 3 'ü yanına alarak kendine ait TJY 057 plakalı mercedes aracı ile Şeker Bankası-nın yanına giderek ara yolda TET 531 plakalı yolcu minübüsü ile bekleyen Sanık 1 ile buluşmuşlardır. Daha sonra Sanık Alirıza Akgün, Sanık 3'e TET 057 plakalı minübüsü gösterip minübüse gitmesini ve kendisinden haber baklemesini söylemiştir. Sanık 2 ile -Alirıza Akgün, Sanık 2'nin kullandığı TJY 057 plakalı araç ile bölgede on dakika dolaştıktan sonra Alirıza Akgün, kullanımında bulunan cep telefonu ile Sanık 3'ün kullanımında bulunan telefonundan arayarak Restoranda bulunan motosikletin sepeti içerisindek-i esrarı alıp yanındaki şahsa vermesini söylemiş, bunun üzerine Sanık 3, minübüsten inip yayan olarak Harput Ocakbaşı restorana gitmiş, Restoranda bulunan GF 405 plakalı motosikleti alıp Sanık 1'in yanına gitmiş, Sanık 3, motosikletin sepeti içerisinde bu-lunan üzerinde Harput Ocakbaşı yazılı poşetin içerisindeki bir kilo Hint Keneviri türü uyuşturucu maddeyi sepetten alıp Sanık 1 'in kullanımında bulun TET 531 plakalı minübüsün sol ön kısmına paspasın üzerine koyup ordan ayrılmıştır. Akabinde Sanık 1 almış- olduğu Hint Keneviri türü uyuşturucu madde ile birlikte Rum ile buluşmak üzere Girne Halkevi Spor Kulübünün doğu kısmında bulunan park yerine gitmek için yola çıkmıştır.

Aynı gün Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğüne Girne Halkevi Spor Kulübüne ai-t halı sahanın yanında bulunan park yerine beyaz renk yolcu minübüsü ile gelecek olan şahısların uyuşturucu alış verişi yapılacağı bilgisi gelmiştir.

Aynı gün saat 18.40'da Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğü park yerine giderek beklemeye başlamışla-rdır.

Daha sonra saat 20.40 raddelerinde Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğünde görevli polis ekibinin park yerinde beklediği bir esnada Sanık 1 kullanımında bulunan TET 531 plakalı yolcu minübüsü ile konu park yerine giderek aracını park yerinin gü-ney kısmına park edip aracından inerek sağa sola bakınmaya başlamıştır. Akabinde Sanık 1'in hareketlerinden şüphelenen Tanık 10 ekip arkadaşları ile birlikte Sanık 1 'in yanına gidip polis kimlik kartını göstererek kendini tanıttıktan sonra Sanık 1 aracın-da ve üzerinde kanunsuz herhangi bir şey olup olmadığını sorduğunda Sanık 1 cevap vermeyerek sukut etmiştir. Daha sonra Tanık 10 Mehmet Bayram ve ekip arkadaşları, TET 531 plakalı araçta, Sanık 1 huzurunda yaptıkları aramada Tanık 10 Polis Memuru Mehmet Ba-yram, TET 531 plakalı minübüsün sol ön koltuğunun önünde paspasın üstünde, üzerinde Harput Ocakbaşı yazılı beyaz renk naylon poşet içerisinde üzerinde Supreme Süpermarket yazılı mavi beyaz renk naylon poşet içerisinde, üzerinde Lemar yazılı beyaz renk nayl-on poşet içerisinde ve üzerinde Flo yazılı beyaz renk üzerinde şeffaf bant yapıştırılı naylon poşet içerisinde hint keneviri türü uyuşturucu olduğuna inanılan madde bulunarak huzurunda bulunan Sanık 1, Timuçin Zorluoğlu'na gösterip yasal ihtar altında ne o-lduğu hususunda izahat istendiğinde, Sanık 1 cevaben "esrar" demiştir. Yine Sanık 1 Timuçin Zorluoğlu cevaben "Tamam gardaş gabul ederim ama bu mal benim deği ben Fuat Gürtunalı'dan aldım" demiştir.

Daha sonra Tanık 10, Sanık 1, Timuçin Zorluoğlu'nu yanı-na alarak Girne Polis Müdürlüğüne gitmişlerdir. Sanık 2 Fuat Gürtunalı'nın nerde kaldığı hususunda izahat istendiğinde Sanık 1 cevaben "Gardaş Fuat abi benden haber bekler gelsin gendi" demiştir. Akabinde Sanık 1 Timuçin Zorluoğlu, Tanık 10 Polis Memuru Me-hmet Bayram'a hitaben "Astro marketin karşısındaki yolda beni bekler" demiştir.

Aynı gün saat 21.35 raddelerinde iki araba ile buluşma yerine gitmişlerdir. Akabinde yol kenarında beklemekte olan Sanık 2'nın yanına giderek, Sanık 2 'ye polis kimlik kartın-ı gösterip kendini tanıttıktan sonra işlemiş olduğu hint keneviri türü uyuşturucu madde tasarruf verme suçlarını izah edip yasal ihtarda bulunduğunda Sanık 2, cevaben ,"ben kimseye uyuşturucu vermedim" demiştir. Akabinde Sanık 2 Fuat Gürtunalı'nın üzerinde- ve TJY 057 plakalı aracında yapılan aramada kanunsuz herhangi bir şeye rastlanmamıştır.

Aynı gün saat 21.50 raddelerinde Girne Polis Müdürlüğünün park yerinde araçtan indirilen Sanık 2, Tanık 8'e hitaben "ben uyuşturucu vermedim Timuçin'e bu malı Ha-cı verdi" demiştir. Hacı'nın nerde olduğu hususunda izahat istendiğinde Sanık 2 Fuat Gürtunalı cevaben "Türk Ocağının yanındaki Harput Ocakbaşı isimli restoranda çalışır. Ama nerede kaldığını bilirim gidelim göstereyim" demiştir. İki araç ile Canbolat Soka-k No: 24 Girne adresine giderek Sanık 3 ikametgahında tespit edilmiştir. Akabinde Sanık 3'e polis kimlik kartını gösterip kendini tanıttıktan sonra işlemiş olduğu hint keneviri türü uyuşturucu madde tasarruf verme suçlarını izah edip yasal ihtarda bulunduğ-unda Sanık 3 cevaben "Bana patronum Alirıza Akgün bu esrarı al o adama ver dedi. Ben de götürdüm verdim. Verdiğim kişiyi bile tanımam" demiştir. Tanık 10 hint keneviri alma suçunu izah edip yasal ihtarda bulunduğunda Sanık 3 cevaben "kabul ederim abi. Ama -inan ki benim bundan bir kuruş kazancım olmadı" demiştir.

Aynı gün saat 22.38'de Girne Polis Müdürlüğünde Tanık 10, Sanık 3 İhsan Tekin Kırdan'a Emare uyuşturucu maddeyi gösterip yasal ihtar altında izahat istendiğinde Sanık 3 cevaben "benim verdiğim çan-ta buydu" demiştir.

Aynı gün Tanık 10, Girne Polis Müdürlüğünde tutuklu bulunan Sanık 2 'yi yasal ihtar altında soruşturma yaptığı esnada Sanık 2 cevaben "Bu uyuşturucu Hasan Bingöl ile Ali Akgün'ündür. Ben müşteri olarak Timuçin'i buldum. Hacı'yı da bu -işe Ali soktu" demiştir. Sanık 2 cevaben "ben sadece aracılık yaptım" demiştir.

Bu dava ile ilgili Sanık 3'ün gönüllü ifadesi Emare 1, Sanık 1'in gönüllü ifadesi Emare 2, Sanık 2'nin gönüllü ifadesi Emare 3, 2 adet analiz raporu Emare 4, uyuşturucu madde- Emare 5 , İlaç ve Eczacılık Dairesinin raporu Emare 6, Sanık 1'e yapılan yazılı dava tebliğ Emare 7, Sanık 2'ye yapılan yazılı dava tebliği Emare 8 ve Sanık 3'e yapılan yazılı dava tebliği Emare 9 olarak ibraz edilmiştir.

Sanıklar 31.12.2009 tarihinde t-eminat maksadıyle Mahkeme huzuruna çıkarılmış, Sanık 1,2,3 ve Alirıza Akgün teminat şartlarını yerine getirmedikleri için Merkezi Cezaevine gönderilmiştir. Sanık Alirıza Akgün daha sonra teminat şartlarını yerine getirdiği için cezaevinden ayrılmış ancak d-aha sonra gayri yasal yollardan yurt dışına kaçmıştır.

Sanıkların sabıkası yoktur ve 9 gün süre ile polis de tutuklu kalmışlardır.


TARAFLARIN İDDİALARI

Yargıtay/Ceza 64/2010 sayılı istinaf ile ilgili İstinaf Edenin iddiaları şöyledir.

İstinaf Eden-, Sanık No 1, ekonomik sıkıntı içinde olduğunu ekonomik sıkıntıdan kurtulmak için esrar satmak için Sanık 2'den yardım istediğini Sanık 1'in Sanık 2'ye yardımcı olurken polis tarafından yakalandığını, Sanık 1'in Sanık 3'ün ve aynı zamanda, Alirıza Akgün'l-er isimli şahsın tutuklanmasına yardımcı olduğunu, Alirıza Akgün'ün daha sonra kanunsuz yollardan yurt dışına kaçtığını, Sanık 1'in suçunu kabul ettiğini, polise yardımcı olduğunu, ancak Bidayet Mahkemesinin bu hususları Sanığın lehine değerlendirmediğin-i ve Sanığa fahiş bir ceza takdir ettiğini, Sanığın yaşını, 8 ve 15 yaşlarında 2 çocuk babası olduğunu, Sanığın babasının vefat ettiğini, annesinin hasta olduğunu ve bakıma muhtaç olduğunu, Alt Mahkemenin dikkate almadığını, Yasanın 24. maddesi altındaki a-lma ve verme fiillerinin tasarrufu da içerdiğini, bu nedenle Bidayet Mahkemesinin 1 ve 2. davadan mahkumiyet kaydederek sadece 3. davadan ceza vermesi gerektiğini ileri sürüp istinafın kabul edilmesini talep etmiştir.

Yargıtay/Ceza 65/2010 ve 66/2010 s-ayılı istinaf ile ilgili İstinaf Edenlerin iddiaları özetle şöyledir:

İstinaf Edenler Avukatı, Sanıklara takdir edilen cezalar arasında bir nisbetsizlik olduğunu, suçun işleniş şekline bakıldığı zaman Sanık 3'ün işlemiş olduğu suçun teknik bir suç olduğ-unu, Sanık 3'ün uyuşturucuyu görmediğini, çalıştığı iş yerinden uzun zamandan beri maaş almadığını, çalıştığı işyeri patronu, Sanık 3'den uyuşturucu paketini vermesi halinde para kazanıp kendisinin de maaşını alabileceğini söylemesi nedeni ile bu suçu işle-diğini, Sanık 3'e getirilen cezanın alenen fahiş
olduğunu, Sanık 2'nin belinden sakat olduğunu belinde platin çivi olduğunu, ameliyat edilmesi gerektiğini, 58 yaşında 2 çocuk ve 2 torun sahibi olduğunu, çalışmak amacı ile 2009 yılında Kıbrıs'a geldiğini, -benzer davalarda verilen cezaların ceza takdir edilirken dikkate alınması gerektiğini, bunların dikkate alınması halinde Sanıklara daha az bir ceza takdir edileceğini özellikle Sanık 3'ün durumu dikkate alındığında Sanık 3'e yapılacak bir ceza indiriminden- Sanık 1 ve 2'nin de faydalanma imkanı olduğunu ve onların da cezalarının düşebileceğini ileri sürüp istinafın kabul edilmesini talep etmiştir.

Her 3 istinaf ile ilgili Aleyhine İstinaf Edilen Başsavcılığın iddiaları.

Başsavcılık adına bulunan -Savcı özetle ;Bidayet Mahkemesinin Sanıklara takdir etmiş olduğu cezaların fahiş olmadığını , cezalar arasında bir nisbetsizlik olmadığını, Sanıkların uyuşturucuyu satıp para kazanmak niyetinde olduğunu, bu sebeple bu tür suçları işleyenlere hoşgörüyle bak-ılmasının mümkün olmadığını, Sanık 3'ün suçunun teknik suç olmadığını, Sanık 3'ün tasarrufundaki uyuşturucunun Cannabis olduğunu ve Sanık 3'ün bildiğini, bu hususun ihtilaflı olmadığını, dolayısıyle teknik suçdan bahsedilemeyeceğini, Bidayet Mahkemesinin S-anıkların lehine alması gereken tüm hafifletici sebebleri dikkate aldığını cezalar arasında bir nisbetsizlik olmadığını, İstinaf Edenlerin ileri sürdüğü gibi cezaların fahiş olmadığı kamu menfaaatı dikkate alındığı zaman Bidayet Mahkemesinin takdir ettiği -cezaların uygun olduğunu ileri sürüp istinafların reddini talep etmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ

Y/C 64/2010,Y/C 65/2010 ve Y/C 66/2010 sayılı istinaflarda İstinaf Edenlerin istinaf sebepleri özetle Sanıklara takdir edilen cezaların alene-n fahiş olduğu ile ilgilidir.Bu sebeple tüm istinaf sebeplerini birlikte ele alıp incelemeyi uygun bulduk.

Sanıkların istinaf konusu davalar Girne Ağır Ceza Mahkemesinin 1411/2010 sayılı davasında konu edilen 649 gram 765 miligram ağırlığında hint ken-eviri (Cannabis) türü uyuşturucu madde tasarrufu, uyuşturucu maddeyi başkalarından alma ve uyuşturucu maddeyi başkalarına verme suçları ile ilgilidir.

Sanıklar, aleyhlerindeki davalardan yargılanmış, Sanıklar aleyhlerindeki davaları kabul ettikleri -için suçlu bulunup mahkum edilmiş ve Sanıklara ayrı ayrı hapislik cezaları takdir edilmiştir.

Sanıklar, takdir edilen cezaların alenen fahiş olduğunu iddia etmektedirler.

Ülkemizde uyuşturucu suçlarının her geçen gün artmakta olduğunu Mahkeme huz-urunda gelen dava sayılarından da görmekteyiz. Bu nedenle uyuşturucu suçlarında kamu menfaatı en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. ( gör:Y/C 77-80/82 D. 1/83)

Kamu menfaatinin ağır bastığı ve yaygın olan bu tür suçlarda ibre-t verici cezalar verilmesi gerektiği birçok içtihadi kararda ifade edilmiştir. (Y-C 25/85 D. 1/86)

Bu sebeple, ceza takdir ederken kamu yararını koruma ilkesinden hareketle toplum sağlığını tehdit eden uyuşturucu madde alışkanlığından toplumu korumak iç-in Mahkemeler de Sanıklara ibret verici ve caydırıcı cezalar vermektedirler. (Y/C 43/95 D. 6/96)

Uyuşturucu türü suçlarda, ceza takdir edilirken uyuşturucunun nevi miktarı ve ne maksatla tasarruf edildiği dikkate alınarak ceza takdir edilmelidir. (Y/-C 17/86 D. 6/87)

Bidayet Mahkemesi de Sanıklara ceza takdir ederken kamu menfaatini göz önünde bulundurarak hapislik dışında bir ceza verilemeyeceğini vurgulamıştır. Bidayet Mahkemesi kararında bu hususu aşağıdaki şekilde ifade etmiştir.


"Uyuşturuc-u suçlarının toplumumuz için ne denli
tehlikeli Suçlar olduğunu ve özellikle uyuşturucu
ticareti yapan kişilerden toplumumuzu korumanın
Mahkemelerin en önemli görevleri arasında olduğunu
hemen hemen tüm kararlarımızda vurgulamaktayız.
Uyuşturucu satış-ı yaparak zenginleşmeye çalışan
Sanıkların yakalanması ve yüksek sayılabilecek bir
miktar uyuşturucunun ele geçirilmesi büyük bir
şanstır. Kamu menfaatini göz önünde bulundurarak
bu Sanıklara hapislik cezası dışında bir cezanın
verilemeyeceği kana-atindeyiz."


Sanıklara ceza takdir edilirken Sanıkların şahsi ve ailevi durumları suçun işleniş şekli ,Sanıkların suçun meydana çıkarılmasında polise yardımcı olup olmadıkları, ve sabıkaları da dikate alınır.
Nitekim Bidayet Mahkemesi de kararın-da "Sanıklara ne tür bir ceza verileceğini takdir ederken huzurumuzdaki olgular, Sanıkların kişisel durumlarını, suçların işleniş şekillerini, dava konusu uyuşturucuların miktarını ve nevini, Yüksek Mahkemenin cezalandırma ilke ve prensiplerini ve ilgili i-çtihat kararlarını tetkik ve tezekkür etmemiz gerekmektedir." demek suretiyle bu husuları incelemiştir.

Dava konusu suçlar nasıl ve neden işlenmiştir? Suçların işlenmesinde Sanıkların rolleri nedir? Bu konudaki gerçekler dava ile ilgili zabıtlarda ve- Sanıkların gönülü ifadelerinde izah edilmiştir.

Dava zabıtlarına göre; Sanık 1 maddi sıkıntı içindedir ve bu maddi sıkıntısını uyuşturucu satarak temin edebileceği düşüncesindedir.Bu amaçla kendisine uyuşturucu bulması için Sanık 2'den yardım talebin-de bulunmuştur. Sanık 2, Sanık 1'in bu yöndeki talebine olumlu yanıt verdikten sonra uyuşturucu aramaya başlamıştır. Sanık 2, bu konuda ne yapmıştır? Sanık 2, arkadaşı olan Hasan Bingöl ile temasa geçmiş, Hasan Bingöl'ün ortağı olan Alirıza Akgün'den yardı-m talebinde bulunmuş ve neticede Sanık 1'in talebi doğrultusunda uyuşturucuyu temin etmiştir. Uyuşturucuyu temin ettikten sonra 642 mg ağırlığındaki bir miktar uyuşturucuyu görmesi için Sanık 1'e teslim etmiştir. Sanık 1'in esas niyeti bu uyuşturucuyu sat-mak olduğu için numune olarak Sanık 2'den temin etmiş olduğu uyuşturucuyu, ismini bilmediği Rum bir şahsa gösterip onay almış, onay aldıktan sonra, geriye kalan uyuşturucuyu getirmesi için Sanık 2'e talimat vermiştir. Sanık 2, Hasan Bingöl ve Alirıza Akgü-n ile temasa geçerek Sanık 1'in talep ettiği uyuşturucuyu nasıl teslim edeceği konusunda bir plan yaptıktan sonra, uyuşturcuyu teslim etme konusunda anlaşmıştır. Alirıza Akgün, dava konusu uyuşturucuyu, yanında çalışan Sanık 3 vasıtasıyle, Sanık 1'e, tesli-m etmeyi kararlaştırmıştır. Hasan Bingöl ve Alirıza Akgün ortak olarak Lokanta çalıştırmak için işbiriliği yapan iki arkadaş olup işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle, yanında çalışanlara, uzun bir zamandır maaşlarını ödemekten imtina etmekte idiler. Sanık 3-'de maaş alamamaktan şikayetçi olduğu için; maaşını alabileceği düşüncesiyle Alirıza Akgün'ün paketlenmiş ve sarılı olarak duran uyuşturucuyu Sanık 1'e vermesi ile ilgili teklifi kabul etmiştir. Sanık 3'ün, dava konusu uyuşturucuyu Sanık 1'e teslim edeceği- gün polis tarafında yapılan bir operasyon sonucu Sanıkların eylemleri tamamlanamamıştır.

Dava konusu suçun işleniş şekline bakıldığında Sanık 1 ve 2'nin bu suçları ticari bir amaçla işlemiş oldukları aşikar surette ortaya çıkmaktadır.

Bidayet Ma-hkemesi de "Sanık 1 ve 2'nin uyuşturucu ticaretinin tam ortasında aktif rol oynadıkları çok sarih bir şekilde ortada durmaktadır" diyerek Sanık 1 ve 2'nin uyuşturucuyu ticari bir amaçla yaptıklarını vurgulamıştır.

64/10 sayılı istinafta, İstinaf Eden,- uyuşturucunun piyasaya sürülmeden Sanıkların yakalanmasını hafifletici sebep olarak ileri sürmesine karşın, Bidayet Mahkemesi;

"Bu denli yüksek miktardaki uyuşturucunun toplumumuz
içinde dağılmadan ele geçirilmesi Sanıklar leyhine hafifletici sebep olam-az .Olsa olsa polisin bu
meseledeki başarısının bir neticesidir"


diyerek uyuşturucunun piyasaya sürülmeden yakalanmasını huzurundaki olgular ışığında hafifletici bir sebep saymamakla doğru haraket etmiştir.

Sanıklara ceza takdir ederken Bidayet Ma-hkemesi Sanık 1 ile 2'i Sanık 3' den ayrı tutmayı uygun bulmuştur.Bidayet Mahkemesi kararında. "Sanık 3'ün suçun işlenmesindeki rolü Sanık 1 ve 2'den farklı olarak patronu olarak Alirıza Akgün'ün talimatı doğrultusunda ödenmemiş olan maaşını alma umuduyle -bu suça karışmış ve uyuşturucu maddenin taşıyıcılığını yapmıştır." demek suretiyle Sanık 3'ün durumunu Sanık 1 ve 2'den ayrı olarak ele almayı uygun bulmakla isabetli davranmıştır.

Bidayet Mahkemesi Sanık 3'ün durumunu Sanık 1 ve 2'den ayrı ele aldığı iç-in Sanık 3'e farklı bir ceza takdir etmeyi uygun bulmuştur.

Bidayet Mahkemesinin huzurundaki olguları dikkate alarak bu doğrultuda bir sonuca ulaşması hatalı değildir.

66/10 sayılı istinafta, İstinaf Eden, Sanık 3 Avukatı, Sanık 3'ün işlemiş old-uğu suçun teknik bir suç olduğunu ileri sürmüştür.Sanık 3'ün dava konusu suçu hangi şartlarda işlemiş olduğu dava zabıtlarından görülmektedir.Sanık 3 dava konusu suça patronunun talebi sonucu katılmış, ödenmemiş maaşını alma umuduyla bu suçu işlemeyi kabul- etmiştir. Sanık 3 uyuşturucunun bulunuduğu paketi aldığında ve teslim etmeye gittiğinde, paket içinde uyuşturucu olduğunu bilmekte idi. Dolayısıyla suçun işleniş şekline bakıldığında Sanık 3'ün suçu teknik bir suç olarak kabul edilemez.

Bidayet Mah-kemesini Sanıklara ceza takdir ederken Sanıkların şahsi ve ailevi durumları, sabıka durumlarını, Sanık 1'in nafakalarını ödediği 8 ve 15 yaşlarında iki çocuğu olduğu, bakıma muhtaç annesi ile yaşadığını, ve polise yardımcı olduğunu, Sanık 2'nin 56 yaşında- 2 çocuk ve 2 torun sahibi olduğunu, ciddi bir trafik kazası geçirdiğini, belinde olan çivilerin değişmesi için ameliyat geçirmesi gerektiğini, Sanık 3'ün 13 ve 15 yaşlarında iki çocuğu olduğunu, Sanıkların polise yardımcı olduklarını, suçlarını kabul edi-p adaletin erken tecellisine yardımcı olduklarını, dikkate alarak esaslı bir incelenme yapmış bunun sonucunda Sanıkların leyhine ve aleyhine olan gerçekleri dikkate aldıktan sonra suçun işleniş şeklini, uyuşturucunun nevi ve miktarını Sanıkların suçun işl-enmesindeki rollerini dikkate alarak, kamu menfaatinin ağır bastığı bu tür suçlarda Sanıklara hapislik cezası vermeyi uygun bulmuştur.

Bu gerçekler ışığında Bidayet Mahkemesi hata etmemiştir.

Bidayet Mahkemesi huzurundaki olguları değerlendirdikten- sonra Sanık 1'e; 1.davadan 6 ay, 2.davadan 4 yıl, 3.davadan 4 yıl, Sanık 2'e; 4.davadan 6 ay, 5. davadan 4 yıl, 6.davadan 4 yıl, 7.davadan 4 yıl, Sanık 3'e; 8.davadan 3 yıl, 9.davadan 3 yıl ve 10.davadan 3 yıl hapislik cezası vermiştir.

Bidayet Mahk-emesi dava konusu suçun işleniş şeklini Sanıkların sosyal ve ailevi durumlarını ve kamu menfaatini dikkate aldıktan sonra suçların vahameti ile orantılı bir ceza takdir etmeyi uygun görmüştür. Bidayet Mahkemesi ceza takdir ederken Sanık 1 ve 2'nin durumunu- Sanık 3'den ayrı ele alarak Sanık 3'e Sanık 1 ve Sanık 2'den daha az bir ceza vermeyi uygun bulmuştur. Bidayet Mahkemesi bu ayırımı yaparken Sanık 3'ün patronunun kendisine ödenmemiş maaşlarını söz konusu uyuşturucuyu göstereceği kişiye verirse ödeyebilec-eğini söyleyerek kurye olarak kullanmasını dikkate almış ve Sanık 3'e daha az bir ceza vermeyi uygun bulmuştur.

Yukarıdaki gerçekler ışığında Bidayet Mahkemesinin Sanık 3'e daha az ceza vermeyi uygun bulmakla hata etmemiştir.

Sanıklara takdir edi-len cezalar, dava ile ilgili tüm olguları dikkate aldığımızda müdahalemizi gerektirecek oranda uzun süreli mi?

Birçok Yargıtay Ceza kararında belirtildiği gibi herhangi bir suçtan mahkum edilen bir şahsa ne gibi bir ceza verileceği davayı dinleyen -Bidayet Mahkemesinin takdirine kalmış olup Bidayet Mahkemeleri bu takdir haklarını hukuki prensipler ışığında adli olarak kullanmalıdır şeklinde ifade edilmiştir. (gör:Ceza istinaf 8/73, Ceza İstinaf 9/73)

Genellikle İstinaf Mahkemesi Bidayet Ma-hkemesinin takdirine müdahale etmekten kaçınmaktadır. İstinaf Mahkemesinin bu gibi takdirine, Bidayet Mahkemesinin cezayı takdir ederken dikkate alması gereken tüm faktörleri dikkate almaması veya dikkate almaması gereken faktörleri dikate alması veya kesi-len cezanın bütün ilgili ahval ve şerait muvacehesinde aşikâr surette fahiş veya çok az olması nedeniyle müdahale edebilir.(gör:Ceza İstinaf.18/73, Y/C 3/02, 8/01 - D 1/03; Y/C 39/95 43/95 -D 6/96 )

Bidayet Mahkemeleri İlk Mahkeme olarak davaya d-irek bakmış ve İlk Mahkemenin verdiği cezadan başka ceza verme temayülünde olsa bile, İlk Mahkeme ilkelerinde herhangi bir hata işlemiş değilse, İlk Mahkemenin takdir yetkisine müdahale edilmez.(Y/C 3/02,8/02D.1/03) , (Y/C 73/06 D.1/07)

Sanıkların ta-sarrufunda bulunan uyuşturucu Hint Keneviri (Cannabis) türü uyuşturucudur. Mahkeme huzuruna gelen dava sayılarına bakıldığında bu tür suçlarda artış söz konusudur. Toplum sağlığını tehdit eden bu tür suçların önlenmesi için bu tür suçları işleyenlere kamu -menfaatini dikkate alarak ibret verici cezalar verilmelidir.

Dava zabıtlarına göre Sanık 1 ve 2 dava konusu suçların işlenmesinde birlikte hareket etmiştir. Sanık 1 ve 2 dava konusu suçları ticari bir amaç için işlemiş olup bu hususlar Sanıklar taraf-ından verilen gönüllü ifadelerinde itiraf edilmiştir. Tasarruf edilen uyuşturucunun miktarı 649 gram 765 mg'dır. Sanık 1, 37 yaşında olup 8 ve 15 yaşında iki çocuk babasıdır. Sanık 2 ise 56 yaşında iki çocuk ve iki torun sahibidir ve geçirmiş olduğu bir t-rafik kazası nedeniyle beline takılan çivilerin değiştirilmesini beklemektedir.

Sanıkların mahkum edildiği davalar 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası'na göre 15 yıla kadar hapislik öngörmüştür.

Suçun işleniş şeklini, uyuşturucunun nevini ve mik-tarını ,bu tür suçların yaygın olduğunu,Sanıkların şahsi ve ailevi durumlarını dikkate aldığımızda kamu menfaatinin ağır bastığı bu tür suçlar için Bidayet Mahkemesinin Sanık 1 ve 2'ye takdir etmiş olduğu hapislik süreleri müdahalemizi gerektirecek oranda -uzun süreli değildir.

Ağır Ceza Mahkemesi hapislik sürelerini takdir ederken dikkate alması gereken hususuları dikkate almış, dikkate almaması gereken hususları da dikkate almamıştır. Kamuyu ilgilendiren bu gibi suçlarda Sanıklara verilen cezalara müda-halemizi gerektirecek nitelikte bir adaletsizliğin olmadığı gibi verilen cezaların tüm olgular çercevesinde aşikâr surette fahiş veya az olduğuna ve Bidayet Mahkemesinin hatalı haraket ettiğine ikna edilmedik.

Yukardaki gerçekler ışığında 64/2010,65/2010 -sayılı istinaflarda İstinaf Edenler istinaflarında başarılı olamadılar.

66/2010 sayılı istinafta, İstinaf Eden, Sanık 3'e takdir edilen hapislik süresinin, Sanık 3'ün suça katılımı değerlendirildiğinde gereğinden fazla uzun süreli olduğunu ileri sürmüştür-.

Bidayet Mahkemesi Sanık 3'ün durumunu tezekkür ederken Sanık 3'ün, patronu olan Alirıza Akgün'ün talimatı doğrultusunda ödenmemiş olan maaşını alma umuduyla suça karıştığını ve uyuşturucu maddenin taşıyıcılığını yaptığını ifade ederek ceza takdiri-nde bu durumu Sanığın leyhine alarak Sanık 3'e Sanık 1 ve 2'den daha kısa süreli bir ceza vermeyi uygun bulmuştur.

Mahkemeler çoğu kez bir Sanığa verilen cezaya, bunun diğer bir cürüm ortağına verilen ceza ile daha orantılı olmasını sağlamak amacıyle müd-ahale edebilir. Ancak cezaların tam bir şekilde birbiriyle orantılı olması gerektiğine dair bir kanuni prensip yoktur.(Y/C No.17/80 D.9/80)

Suçun işleniş şeklini, suçun işlenmesindeki Sanıkların rollerini, Sanıkların sosyal ve ailevi durumlarını dikk-ate aldığımızda ilgili içtihadi kararlar ışığında Sanık 3'e takdir edilen hapislik cezasının süresi Sanık 1 ve 2'e takdir edilen hapislik süreleri ile orantılı değildir.
Dava konusu suçların işleniş şekli ile bu suçların işlenmesinde Sanıkların roller-i dikkate alındığında Sanık 3'e takdir edilen hapislik cezası Sanık 1 ve 2 takdir edilen hapislik cezası ile orantılı olmadığı için bu cezaya müdahale edilmelidir.

Sanık 3'e takdir edilmesi gereken hapislik cezası 2 yıl olmalıdır.

Yukarıda sö-ylenenler ışığında İstinaf Eden 66/2010 sayılı istinafında kısmen başarılı olmuştur.

Sanık 2 ve 3 Avukatı ceza takdir edilirken benzer davalardaki cezaların dikkate alınması gerektiğini ileri sürüp bu konuda başka mahkemelerde benzer davalarda veril-en cezaların farklı olduğunu ileri sürüp, cezalar arasında bir nisbetsiziğin olduğunu bu nedenle Sanıklara daha az bir ceza verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Ceza takdir edilirken benzer davaların dikkate alınması gerektiği doğru olmakla birlikte- her dava kendine has olguları içinde değerlendirilmektedir.Benzer davaların dikkate alınıp bir değerlendirme yapılabilmesi için ilgili davaların olgularının bilinmesi ve Mahkeme huzuruna olması gerekir. Sanık Avukatının benzer davalarla ilgili söylemiş ol-dukları ile ilgili Mahkeme huzuruna herhangi bir olgu sunulmuş değildir. Herhangi bir olgu sunulmadığı için de bu konuda sağlıklı bir değerlendirme yapma olanağı yoktur. Bu sebeple Sanık 2 ve 3 Avukatının bu konudaki iddialarına bir değer vermeyiz.

NETİCE-:

İstinaf Edenlerin 64/2010, 65/2010 sayılı istinafları iptal edilir.

66/2010 sayılı istinaf ile ilgili Sanığın cezası 3 yıldan 2 yıla indirilir.

Sanıkların cezaları Ağır Ceza Mahkemesinin mahkumiyet tarihinden itibaren başlayacak ve birlikte çekilecekt-ir.






Mustafa Özkök Narin F.Şefik Hüseyin Besimoğlu
Yargıç Yargıç Yargıç


20 Ekim, 2011














2






Full & Egal Universal Law Academy