Yargıtay Ceza Dairesi Numara 63/1989 Dava No 16/1989 Karar Tarihi 30.11.1989
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 63/1989 Dava No 16/1989 Karar Tarihi 30.11.1989
Numara: 63/1989
Dava No: 16/1989
Taraflar: Ahmet Akın ile Başsavcılık Arasında.
Konu: Kumar – Ceza takdiri
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 30.11.1989

-D.16/89 Yargıtay/Ceza 63/89
(Lefkoşa Dava No: 13348/89)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Aziz Altay, Taner Erginel.

İstinaf eden: Ahmet Akın, Merkezi Ce-zaevi, Lefkoşa.
-ile-
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcılığı.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Mustafa Menteş
Aleyhine istinaf edilen namına: Altan Erdağ



H Ü K Ü M

N. Ergin Salâh-i: İlk Mahkeme önünde yargılanan istinaf eden sanık 2 arkadaşları ile birlikte Fasıl 151 Bahse Tutuşma Evleri, Kumrahaneler ve Kumarı Önleme Yasasının 4, 12, 14, 15 ve 16. maddelerine aykırı olarak 16.9.1989 tarihinde Lefkoşa'da Altan Yaman diye bilinen bi-r kahvehanede pokerize diye bilinen oyunu para karşılığı olarak oynamakla itham edilmiştir. Sanık suçunu kabul etmiştir.

Özetlenen olgulara göre 16.9.1989 tarihinde saat 16.20'de bir polis ekibi Altan Yaman'a ait kahvehaneye girmişler ve burada, sanık 2 -de dahil olmak üzere, dört kişiyi bir masa etrafında toplanmış pokerize diye bilinen oyunu oynarken görmüşlerdir. Oyuna, kumar oynadığı gerekeçesi ile müdahale eden polis ekibi bu davada sanık 3 oalrak itham edilen Özkan Çetiner'in önünde masa üzerinde 600-TL cebinde 11,000TL, sanık No. 4'ün cebinde 37,900TL sanık No.!'in cebinde 41,500 TL ve bu davada istinaf eden sanık No.2'nin cebinde ise 1000TL bulmuşlardır. Sanıklara gereken ikaz yapıdlıktan sonra polis ekibince suç unsuru olduğu addedilen oyun kâğıtlar-ı ile masa, çuha, tabure v.s. müsadere edilmiştir.

İlk Mahkeme önünde tüm sanıklar ve bu arada istinaf eden sanık No.2 şahsen hazır bulunmuş ancak avukat tarafından temsil edilerek müdafaa edilmemişlerdir. istinaf eden sanık da dahil tüm snaıklar müdafa-alarında herhangi bir hafifletici sebebe değinmemişler ve neticede İlk Mahkeme de kararında, hafifletici sebebin olup olmadığını araştırmadan, sanıkların sadece mevcut olan sabıkalarına değinmiştir. Kararda sanık No.3 ve 4'ün benzeri sabıkaları olmakla bir-likte istinaf edenin hiçbir sabıkası olmadığı belirtilmiştir.

İlk Mahkeme sanıkların işlemiş odluğu suçun yaygın olduğuna ve toplumsal ve ailevi sorunlar yarattığına ağırlık vererek diğer sanıkalrın sabıaksını da göz önünde bulundurduktan sonra bu sanıkl-ara hapislik cezası verilmesinin uygun olduğu kararına varmış ve diğer sanıklara hapislik cezası vermeyş kararlaştırdıktan sonra istinaf eden sanığa da sabıkası olmadığını dikkate alarak, nisbeten daha az bir hapislik cezası vermenin daha uygun olacağı kar-arına vararak sanığı 7 gün hapse mahkûm etmiştir.

İstinaf ceza aleyhine yapılmakta olup 3 istinaf sebebi içermektedir. Bir başlık altında mütalâa edilebilecek istinaf sebepleri özetle, sanığa verilen 7 gün hapis cezasının suçun işleniş tarzı, vehameti ve- sanığın sabıkası olmayışı dikkate alındığında aşikâr surette çok olduğu yönündedir. İlâveten İlk Mahkeme önünde avukatsız olarak yargılanan sanığın yaşı, ailevi durumu iel sıhhi durumu ve sair hafifletici sebeplerin hiçbirisi dikkate alınmadan veya bunlar- hususunda herhangi bir araştırma yapılıp soru sorulamdan sanığa ceza verilmesinin yanlış olduğu iddialarını içermektedir.

Müstenif avukatı, istinafın duruşmasında sanığın bugüne kadar hiçbir sabıkası bulunmadığını, işlenen suçta emare olarak alınan para-lar göz önünde buludnurulduğunda bu oyunu kumar olmaktan öteye vakit geçirmek için oynadıklarını iddia ederek, sanığın avukatsız olduğu için suçunu kabul ettiğini, bu aşamada bu hususu sadece hafifletici bir sebep oalrak ileri sürdüğünü belirt- miştir. Kez-a müstenif avukatı, İlk Mahkemenin, sanıkla birlikte yargılanmakta olan sanık 3 ve 4'ün geçmiş 4 sabıkası bulunduğunu, en son aynı suçlardan hapse mahkûm edildiklerini dikkate alarak, bunun tesiri altında kalmakla ve müstenife de diğer sanıklar gibi hapisl-ik cezası verilmesini uygun görmekle hata ettiğini ileri sürmüştür. Ayrıca İlk Mahkemenin, önünde avukatsız olarak bulunan sanığı hapse mahkûm ettirmeyi düşündüğü andan itibaren mesleği, ailevi durumu, sosyal yaşantısı ve sair cezaya etken hususları araştı-rması gerektiğini, bunların yapılmamsının sanığa ceza verilirken adaletsizlik yarattığını ve neticede verilen cezanın aşikâr surette fahiş olduğunu ileri sürmüştür.

İddia makamı tarafından bulunan savcı ise, ilk mahkeme önünde yargılanan ve sabıaksız ola-n sanıklara hapis cezası verilemeyeceğine dair bir kural bulunmadığını, verilen ceza dikkate alındığında Yargıtay'ın bu cezaya müdahale etmesini gerektirecek derecede ağır bir ceza olmadığını ileri sürmüştür. Sorulan bir soruya cevaben ise, oyunun oynandığ-ı para miktarı (stakes)'in ne olduğunun araştırılmadığını, sanıkların verdikleri cevapların da Mahkemeye ibraz edilmediğini, bunların önemli eksiklikler odluğunu teslim etmiştir.

İleri sürülen olguları ve iddiaları tezekkür etmiş bulunuyoruz. İlk Mahkeme- önünde avukatsız olarak temsil edilen sanık suçunu kabul etmiş ve lehine olabilecek hafifletici sebeplere değinmemiştir. Olgulardan görülebileceği gibi sanıkların kâğıt oynadıkları yer bir kahvehane idi. Oyuna müdahale edildiği ve sanıkların soruşturulmas-ına başladığı anda gerek masa üzerinde gerekse sanıkların cebinde emare olarak alınan paralardan görülebileceği gibi, sanıkalrın oynamış olduğu oyun kumar olarak nitelendirilebilmesi halinde dahi büyük çapta bir kumar olmadığı açıklıkla görülmektedir.

Sa-nığın önünde hiç para yoktu ve cebinden alınan ve müsadere edilen para ise sadece 1000TL idi. 3. sanığın önünde 600TL cebinde ise 11,000TL bulunmakta idi. Diğer sanıklardaki para ise daha fazla miktarda olmasına rağmen bunların da pek büyük bir miktara bal-iğ olduğu söylenemez. Suçun işleniş şekli ve tarzı para miktarı dikkate alındığında, sanıkalrın işlemiş olduğu suçun ağır olduğu söylenemez ve esas maksatlarının ciddi bir kumar oyunu olduğu da gözükmemektedir.

Kumar suçunun yaygın olduğu bir gerçek olma-kla beraber bu olgular ışığında sanığa, diğerlerine örnek teşkil eddecek bir cezanın verilmesinin doğru olamdığı görüşündeyiz. Hiç sabıkası bulunmayan bu sanığa, bir fırsat verilmesi ve hapis cezası yerine para cezasına çarptırılması uygundur. Sanığa veril-en hapis cezası bu davanın olguları ışığında suçun ciddiyeti ile orantılı olmayıp, müdahalemizi gerektirecek derecede ağırdır.

Şunu da ayrıca belirtmek isteriz ki hafifletici sebepleri Mahkeme önüne serdetmek sanıkalra düşen bir görevdir. Ancak bunların -avukatla temsil edilmemesi halinde cezaya etken olacak belli başlı hafifletici sebeplerin yargıç tarafından araştırılması adaletin tecellisi bakımından şayanı tavsiyedir. Bu meselede sanığın sosyal durumu, evli olup olmadığı, sıhhi durumu ve saire bugün bi-ze söylenen hafifletici sebeplerin hiçbirisi Mahkeme önüne sunulmamıştır. Sanık kalp hastasıdır ve iki defa da kalp spazmı geçirmiştir. 47 yaşında olup evli ve iki çocuk babasıdır. Bize aktraıldığına göre dürüst ve çalışkan birsidir.

Yukarıda söylenlere -ilâveten sabığın hafifletici sebepleri Mahkemeye izah edilmiş olsaydı bu sanığa hapislk cezasının verilmemesinin uygun olacağı İlk Mahkeemce de pek muhtemel teslim edilecekti. Bu değerlendirmeler ışığında istinafın kabule dilmesi gerektiği ve verilen 7 gün-lük hapislik cezasının müdahalemizi gerektirecek derecede fazla olduğu görüşündeyiz.

Sanığa hapis cezası yerine para cezası verilmesi uygundur. Ancak sanığın şu ana kadar çekmiş olduğu cezayı da dikkate alarak kendisine para cezası da vermeyi uygun görmü-yoruz.

Netice olarak istinaf kabul edilir. verilen 7 günlük hapislk cezası iptal edilerek, çekmiş olduğu süre yeterli sayılır ve hapislik süresinin 2 güne indirilmesine karar verilir.


(N. Ergin Salâhi) (Aziz Altay) - (Taner Erginel)
Yargıç Yargıç yargıç

30 Kasım 1989

-


-4-



-


Full & Egal Universal Law Academy