Yargıtay Ceza Dairesi Numara 6/1994 Dava No 7/1994 Karar Tarihi 22.06.1994
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 6/1994 Dava No 7/1994 Karar Tarihi 22.06.1994
Numara: 6/1994
Dava No: 7/1994
Taraflar: Erol Niyazi Birsoy ile Basşavcılık Arasında.
Konu: Uyuşturucu madde tasarrufu – Cezalandırma prensipleri – Meşruten tahliye
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 22.06.1994

-D.7/94 Yargıtay/Ceza 6/94
(Ağır Ceza Dava No. 1699/93; Mağusa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: N. Ergina Salâhi, Taner Erginel, Metin A. Hakkı.

İstinaf eden: Erol Ni-yazi Birsoy, Merkezi Cezaevi, lefkoşa.
ile
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Basşavcılığı.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Rifat M. Reis.
Aleyhine istinaf edien namına: Savcı smet Dağl-ar.



H Ü K Ü M

N. Ergin Salâhi: Buistinaf, mağusa Ağır Ceza Mahkemesinde 1699/93 sayılı davada yargılanan sanık tarafından ceza aleyhine dosyalanmıştır.

1.3.1993 tarihinde Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi önünde yargılanan sanık aleyhine aşağıdaki 3 dava ge-tirilmişti:

-1. 16/77, 54/77 ve 36/82 sayılı Yasalarla tadil edilen 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 2, 24(1)(a)(2)(3) maddeleri ile aynı Yasanın 6 ve 16. maddeleri tahtında isdar olunan ve 63/73 sayılı Nizamname ile tadile dilen 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddel-er Nizamnamesinin 2, 8 ve 10(1) maddelerine aykırı oalrak 3-4.12.1987 tarihinde Gazi Mağusa'da genel oalrak yetkilen-dirilmiş veya ilgili Nizamne altında ruhsatı olamksızın 424.262 gram ağırlığındaki eroini temin etmek;
-
2. 16/77, 54/77 ve 36/82 sayılı Yasalarla tadil edilen 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 2, 24(1)(a)(2)(3) maddeleri ile aynı Yasanın 6 ve 16. maddeleri tahtında isdar olunan ve 63/73 sayılı Nizamname ile tadil edilen 21/73 sayılı Uyuşturucu Madd-eler Nizamnamesinin2, 8, 11 ve 25. maddelerine aykırı oalrak 3-4.12.1987 tarihinde Gazi Mağusa'da genel oalrak yetkilendirilmiş veya ilgili Nizamname tahtında ruhsatı olmaksızın 424.262 gram ağırlığındaki eroin cinsi uyuşturucu maddeyi tasarruıfunda bulund-urmak:

3. 16/77, 54/77 ve 36/82 sayılı Yasalarla tadil edilen 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 2, 24(1)(a)(2)(3) maddeleri ile aynı Yasanın 6 ve 16. maddeleri tahtında isdar olunan ve 63/73 sayılı Nizamname ile atdil edilen 21/73 sayılı Uyuştur-ucu Maddeler Nziamnamesinin 3, 5 ve 25. maddelerine aykırı aynı tarih ve mahalde ruhsatı olmaksızın 193.100 gram ağırlığındaki cannabis cinsi uyuşturucu maddeyi tasarrufunda buludnurmak-

suçları ile itham edilmiştir.

Sanık aleyhine getirilen 1. davayı k-abul etmemiş, 2. ve 3. davayı kabul etmiş, sanık aleyhine getirilen 1. dva için şahadet ibraz edilmediğinden bu davadan sanık beraat ettirilmiştir.

Olgular İddia Makamınca izahe dildikten sorna sanık lehindeki hafifletici sebepler ileri sürülmüş ve netic-ede Mahkeme sanığı 2. davadan 2 yıl, 3. davadan 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.

İstinaf bu karardan yapılmakta olup aşağıdaki 2 istinaf sebebini içermektedir.

-1. Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi sanığa hapislik cezası dışında bir ceza vermemekle hata etti.
-
2. Sanığın çarptırldığı hapislik cezaları prensip olarak doğru olsa bile alenen fahiştir ve Yargıtayın müdahalesini gerektirecek niteliktedir.

İstinafın duruşamsında müstenif avukatı bu gibi suçların ciddi suçlar olduğunu ve genellikle kamu yararı fakt-örü dikkate alıanrak hapis cezaları verildiğini teslim etmekle beraber sanığın özel hafifletici sebepleri bulunduğunu ileri sürmüştür. Müstenif avukatı sanığın başka birisinin teşviki ile 1.2.1987 tarihinde Rrcan havaalanından Londra'ya eroin cinsi uyuştur-ucuyu götürmeye çalıştığını ve 2.12.1987 tarihinde tasarrufunda 19 kusur kilo erionle yakalanarak yargılandığını ve 15 yıl hapis cezası ile 30.218 Sterlin para cezasına çaptırıldığını ifade etmiştir. Müstenif avukatının iddiasına göre müstenif Londra'da tu-tuklandığı sırada Mağusa'daki evi Mağusa Polisi tarafından yoklanmış ve itham konusu edilen 424.262 gram eroinle 193.100 gran ağırlığında cannabis bulunmuştur. Müstenif avukatına göre Mağusa'da Polisler tarafınan evinde bulunan uyuşturucu maddeler İngilter-e'ye ithal ettiği uyuşturucu maddelerden arta kalanlardır ve polis tarafından Mağusa'da evinde bulunan uyuştruucular evde bulunup alındıktan sorna İngiltere'ye polis tarafından götürülmüş ve sanıkla birlikte yargılanmakta olan bir başka sanığın meselesind-e Emare oalrak kullanılmıştır. Bu uyuşturucular daha sonra Kıbrıs'a getirilmiştir.

İddia makamı sanığın İngiltere'de aynı uyuşturucuların bir kısmı için yargılanıp 15 yıl hapis ve 30.218 Sterlin para cezasına çarptırıldığını, bu uyuşturucuların bir kısmı-nı teşkil eden ve sanığın Mağusa'daki evinde bulunan uyuşturucu maddelerin polis tarafından sanıkla birlikte yargılanmakta olan başka bir sanıkla ilgili meselede Emare olarak kullanıldığı yönündeki müstenif avukatının iddialarını teyit etmiştir.

Müstenif- avukatı, devamla, sanığın İngiltere'de çarptırıldığı 15 yıl hapis cezasının 5 yılını tamamladıktan sonra ilkin cezasının geriye kalan kısmını Kıbrıs Rum tarafında çekilmek üzere serbest bırakılmak istendiğini, sanığın bunu kabul etmediğini ve daha sonra s-anık hakkında alınan bukararın değiştirilerek (parolle release) iyi hâldeen şartlı olarak tahliye edildiğini ancak İngiltere'de kalamsına müsadde edilemyerek aynı kararla aleyhine ihraç emri verilip Kıbrıs'a gönderildiğini, sanık 11.1.1993 tarihinde Ercan -Hava Limanından giriş yaptığı sırada polis tarafından evinde bulunan ve ithamnamede cins ve miktarı belirtilen uyuşturucu maddeler için tutuklanarak müteakiben Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıp 2. davadan 2 yıl, 3. davadan ise 6 ay hapse mahkûm edildiğini -beyan etmiştir.

Müstenif avukatının iddiasına göre Londra'da esas dava için yargılanıp 15 yıl hapse mahkûm edilen sanığın artık cezasını çekip ıslah olduğu nedeni ile serbest bırakıldığını, bu hususun Mahkemeye Emare olarak sunulan şartlı salıverme emrin-de (parole release) görüldüğünü, bu durum karşısında sanığın esas davanın bir parçasını teşkil eden ve evinde arta kalan eroin ve cannabis cinsi uyuşturucular içn betekrar yargılanmasının uygun dahi olmadığına, ancak teknik nedenlerle yargılansa bile bu öz-el durumun dikkate alınarak Mağusa Ağır Ceza Mahkemesince sanığa tekrar hapis cezası verilmesi doğru ve adil değildir.

Aleyhine istinaf edilen İddia Makamı müstenif avukatının serdettiği olguları kabul etmektedir. Ancak iki ayrı ülkede iki ayrı suç işlen-diği cihetle İngiltere'de yargılandığı esas davada Kıbrıs'ta tasarrufunda buludnurduğu uyuşturucular için yargılanmasının ve bunların nazarı itibare alınmasının olası olmadığını, bu nedenle burada yargılandığını ileri sürmüştür. İddia Makamı, ayrıca, bu ti-p suçların yaygın olduğu gibi sonderece sicci suçlar olduğunu ve İlk Mahkemenin kamu menfaatını dikkate alarak sanığa hapis cezası vermiş olmasının hatalı olmadığını, verilen hapis sürelerinin de makul olduğunu ileri sürmüştür.

yapılan argümanlar ışığınd-a istinaf sebeplerini ve sanığa takdir edilen cezaların aşikâr surette fazla olup olmadığını incelediğimde İlk Mahkemenin de teslim ettiği gibi bu tür suçların yaygın olup son derece ciddi suçlar olduğunu ve bu suçları işleyenlere kamu menfaatı faktörü dik-kate alınarak pek istisnai haller dışında işlenen suçla orantılı hapis cezaları verilmesi gerektiği ilkesinin doğru olduğunu kabul etmekteyim. Ancak sanığın evinde buludnurduğu ithamnamede konu edilen uyuşturucu maddelerin İngiltere'ye külliyetli miktarda -ithale dilen uyuşturucuların bir kısmı ve ondan arta kalanlar olduğu taraflarca kabul edilmektedir. Keza sanığın esas davada başka bir ülkede de olsa 15 yıl gibi uzun bir süre hapse mahkûm edildiği, burada yargılanması sırasında önemle üzerinde durulup dik-katea lınması gereken bir husustur.

İlk Mahkeme kararını incelediğimde bu gibi uyuşturucu madde tasarrufu davalarında normal olan ilkeleri doğru kullanıp uyguladığı, ancak sanığın İngiltere'de esas davada yargılanıp 15 yıl gibi uzun bir süre hapse mahkûm- edidliği, normal hayatına avdet edebilmek için şartlı serbest bırakıldığı hususalrını dikkate almadığı veya bunlara yeterince ağırlık vermediği görülmek-tedir.

Sanık Kıbrıs'ta yargılanmış olsa idi polis tarafından Mağusa'daki evinde bulunan ve bugün dav-a konusu edilen uyuşturucular için de kendisine dava getirilecek ve bunlar da nazarı itibare alınacaktı. Başka bir ülkede yargılandığı ve KKTC ile İngiltere arasında suçluların yargılanması ve iadesi hususunda bir anlaşma bulunmadığı cihetle İngiltere'deki- esas davasında bunlar dikkate alınmamıştır. Durum böyle olmakla beraber ve İngiltere ile KKTC arasında bir anlaşma olmamasına rağmen dünyadaki gelişmeler olan sanıkların bir memlekette başlayıp başka bir memlekette sonuçlandırdıkları suçlar için bir defad-a yargılanıp bir ceza verilme temayülü ve bu ilkenin yerleşmiş olduğunu dikkatea ldığımızda teknik imkânsızlıklara rağmen yine de bu hususları lâyıkı ile değerlendirerek sanığa bu olgular ışığında adil br ceza vermek mümkündür kanaatindeyim.

Bu özel olgu-lar ışığında Sanığa 2. davadan verilen 2 yıl hapislik müdahalemizi gerektirecek derecede fahiştir kanaatindeyim. Tabiatıyle sanığın işlemiş olduğu suçların son derece ciddi olduğu ve bunca yıl hapse mahkûm edildikten sonra hapis cezası yerine suçların veha-meti ile orantılı ağır bir para cezası takdir edilmeisnin cezalarla ve sanığın durumu ile bağdaşmayacağı göüşündeyim. En makûl ve uygun olacak ceza kamu yararı dikkate alıanrak sanığın esas dava için uzun bir süre haspe amhkûm edildiği ve iyi halden şartlı- serbest bırakıldığı hususlarına ağırlık verilerek onun tekrar normal aile hayatına geçebilmesini sağlamak içn nispeten daha kısa süreli hapis cezasıdır.

Sanık 3.3.1994 tarihinde 2. davadan 3 yıl, 3. davadan 6 ay hapse mahkûm edilmiştir. Bu durumda 3 ay -18 gün hapis cezası çekmiş durumdadır. Bu sürenin iyi halden bağışlamalarını dikkate aldığımızda takdirben 9 aya tekabül etmektedir. Uzun yıllar yabancı bir ülkede hapiste cezasını çekmiş olan sanığa buradaki dava için çektiği bu ek sürenin kâfi ve yeterli- olduğu kanaatindeyim.

Bu neenlerle istinafın kısmen kabul edilerek sanığın 2. davadan 9 ay, 3. davadan ise 6 ay hapse mahkûm edilmesine, her iki cezanında da birlikte çekilmeisne ve cezanın ilk mahkûmiyet tarihinden başlamasına karar verilmesi gerektiği- görüşündeyim.

Taner Erginel: Tasarrufunda bulunan 20 kiloya yakın eroinin büyük bir bölümünü İngiltere'ye götürüp orada tutuklanan ve yargılanan Sanık İngiltere'de 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra meşryten tahliye edilen sanık memleketi olan- Kıbrıs'a döndükten sonra Kıbrıs'ta kalmış olan 424 gram eroinle 193 gram aağırlığındaki cannabis cinsi uyuşturucu için tekrar yargıalndı ve Sanığa Ağır Ceza Mahkemesi 2 yıl hapis cezası verdi. Sanığın birlikte işlediği suçların bir bölümünden yargılanıp c-ezalandırılamsından ve uzun süreli bir hapis cezası çekemsinden sonra tekrar yargılanıp hapse gönderilmesinin cezalandırma prensiplerine ne kadar uygun düştüğü konusunda tereddütlerim vardır ve bu nedenle Sayın N. Ergin Salâhi'nin Sanığa nispeten daha hafi-f ceza verilemsini öngören kararına katılıyorum.

Bir Sanığa ceza vermenin amacı kamu yararını sağlamak ve Sanığı ıslah ederek topluma kazandırmaktır. Bu nedenle çeşitli suçlar işleyen bir kişiye bu suçlar tamamen farklı suçlar olsa bile ceza verirken mü-mkün olduğu ölçüde bir ceza vermek veya cezaları bütünleştirip Sanığın ıslahını sağlayacak bir tek ceza haline dönüştürmek gerekir. D. A. Thomas, Principles of Sentencing, s.53'de görüleceği gibi Mahkeme farklı suçlardan bir Sanığa verdiği cezaların birbir-ine ekelnmesini emredebileceği gibi bu cezaların birlikte çekilmesini emretme yetkisine de sahiptir. Bu şekilde cezalar bütünleşmiş olur ve Sanık tüm suçların cezalarını çekip ıslah olduktan sonra hapisten çıkar. Bir Sanığı aynı devrede işlediği suçların b-ir kısmı nedeniyle hapse gönderip hapisten çıkamsını beklemek ve hapisten çıktıktan sonra tekrar yargılayıp ikinci kez hapse göndermek cezalandırma prensiplerine uygun değildir. Kaldı ki önümüzdeki davada Sanığın İngiltere'de ve Kıbrıs'ta itham olduğu suçl-ar farklı suçlar olmayıp başlangıçta birlikte işlenen ve normal koşullarda aynı ithamname altında yargılanması gereken suçlardır. KKTC'nin tanınmamış olması ve İngiltere ile aramızda adil yardımlaşma anlaşması bulunmaması nedeni ile bir anomali ortaya çıkm-ış ve Sanık aslında birlikte yargılanması ve birlikte cezalandırılması gereken iki suçtan ayrı ayrı yargılanarak ceza görmüştür. Teknik nedenlerle Sanığın iki kez yagrılanması kaçınılmaz olmuştur. Ne var ki iki ayrı yargılama yapılsa bile cezalandırma pre-nsipleri dikkate alındığında iki cezanın birbirinden bağımsız düşünülemeyeceği ve Sanığın ıslahı için uygun olan ve birlikte çekilmesi gereken tek ceza olarak değerlendirilmesi gerektiği görüşündeyim. Bu görüşler ışığında Sanığın cezasında indirim yapılams-ına taraftar olurum.

Metin A. Hakkı: Yukarıda ünvan ve sayısı gösterilen istinafın kökeninde yatan olgular ihtilâf konusu olmayıp şöyle özetlenebilir.

İstinaf eden sanık Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinde uyuşturucu madde tasarrufu ile ilgili oalrak aleyhine- 3 dava getirilmiş ve yargılandıktan sonra 1. dabadan beraat edip diğer 2 davadan ise mahkûm olup hapslik cezasına çarptırılmıştır. Sanığın mahkûm odluğu davalardaki ithamlar şöyledir:

-1) 16/77, 54/77 ve 36/82 sayılı Yasalarla tadil edilen 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 2, 24(1)(a)(2)(3) maddeleri ile ayni Yasanın 6 ve 16. maddeleri tahtında ısdar olunan ve 63/73 sayılı Nizamname ile tadil edilen 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddel-er Nizamnamesinin 2, 8, 11 ve 25. maddelerine aykırı oalrak 3-4.12.87 tarihinde Gazi Mağusa''a bu hususta genel oalrak yetkilendirilmiş veya ilgili Nizam taktında ruhsatı olmaksızın 424.262 gram ağırlığında eroini tasarrufunda bulundurmak.
-
2) 16/77, 54/77 ve 36/82 sayılı Yasalarla tadil edilen 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 2, 24(1)(a)(2)(3) maddeleri ile ayni Yasanın 6 ve 16. maddeleri tahtında ısdr olunan ve 63/73 sayılı Nizamname ile tadil edilen 21/73 sayılı Uyuşturucu Madd-eler Nizamnaemsinin 3, 5, 25. maddelerine aykırı oalrak 3-4.12.87 tarihinde Gazi magosa'da genel oalrak yetkilendirilmiş veya ilgili Nizam tahtında ruhsatı olmaksızın 193.100 gram ağırlığındaki uyuşturucu madde (cannabis) tasarrufunda bulundurmak.

Başsav-cılık, sanığın aleyhine yukarıdaki ithamları içeren davayı 19.10.193 tarihinde dosyalamış ve sanık yargılanmak üzere 25.10.93 tarihinde oturum yapacak olan Magosa Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmaya başlayacağı an kendinin talebi ve Başsavcılığın da onayı -ile aleyhindeki davanın duruşması 4 defa tehir edilmiş ve neticede davası 1.3.94 tarihinde oturum yapan celsede göüşülmüştür. Mezkûr duruşmada sanık aleyhine getirilen ve yukarıa tafsilâtı verilen ithamları kabul edip kendi ikrarı ile mahkûm edilmiş ve net-icede mahkûm olduğu ilk davadan 2 yıl, 2. davadan 6 ay hapislik cezasına çarptırılmış ve hapislik cezalarının birlikte çekilmesi emrolunarak Merkezi Cezaevine gönderilmiştir. Sanık 16.3.94 tarihinde çarptırılmış olduğu ceza leyhine işbu istinafı dosyalamış-tır. Sanığın istinaf ihbarnamesi incelndiğinde 10 istinaf sebebi içerdiği görülmekle beraber istinafın duruşmasında sanığın avukatı istinaf ihbarnamesinde görülen 10 istinaf sebebini aşağıdaki 2 başlık altında toparlamış ve istinafı bu çerçevede dinletmişt-ir.

Sanığın avukatının Magosa Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği ceza ile ilgili olarak yakınması özetle şu sebeplere dayanmaktadır: -

-1) Magosa Ağır Ceza Mahkemesi sanığa hapislik cezası dışında bir ceza vermekle hata etti.
-
2) Sanığın çarptırıldığı hapislik cezaları prensip oalrak doğru dahi olsa alenen fahiştir ve Yargıtayın müdahalesini gerektirecek niteliktedir.

İstinafı tezekkür etmezden önce meselenin kökeninde yatan olgulara da kısaca bir göz atmada fayda vardır. İh-tilâf konusu olmayan bu olgulara göre 3.12.87 tarihinde Gazi Magosa polisi, sanığın İngiltere'ye yasal olmayan yollardan 20 kilo eroin sokmak isterken yakalandığı, tutuklandığı ve İngiltere'de işlemiş olduğu suçla ilgili olarak İngiliz makamları tarafından- aleyhine kanuni işlem başlatıldığı ihbarını aldı. 3 ve 4 Aralık 87 tarihinde bu ihbarı değerlendiren Gazi Magosa polisi sanığın Gazi Magosa'daki evin, sanığın eşi huzurunda, Mahkemeden temin edilen bir araştırma müzekkeresi ışığında aradı ve neticede evin- bodrumunda sanığın bu meselede aleyhine getirilen davalardan sözü edilen uyuşturucular bulunup polis tarafından müsadere edildi. Devlet Kimay Laboratuvarında yapıan tartı ve tahlil neticesinde bunların sanığın aleyhine getirilen davada gösterildiği gibi 4-24.262 gram ağırlığında eroin ve 193.100 gram ağırlığında cannabis oldukları saptandı. Sanık bu tarihte ada haricinde olduğundan Kıbrıs'ta evinde bulunan uyuşturucularla ilgili oalrak tutuklanamadı ve aleyhine bir tutukluluk müzekkersi isdar edildi ve neti-cede sanık 11.1.93 tarihinde Ercan Hava Limanından KKTC'ye giriş yaparken polisce tutuklandı. Sanık poliste tutuklu iken 12.1.93 tarihinde verdiği yazılı ve gönüllü ifadesinde 1.12.87 tarihinde Ercan Hava Limanından Londra'ya gittiğini, 2.12.87 tarihinde İ-ngiltere'de tasarrufunda 19 kusur kilo eroin ile yakalandığını, İngiltere'de işlemiş olduğu suç ile ilgili olarak İngiliz Kraliyet Mahkemesince yargılanıp 15 yıl hapis cezasına ve 30218 Sterlin para cezasına çarptırıldığını, Gazi Magosa'da evinde bulunan u-yuşturucuların, İngiltere'ye götürdüğü uyuşturuculardan arta kalan olduğunu itiraf edip, işlemiş olduğu suçlardan ötürü çok pişman olduğunu bir daha böyle işlere karışmayacağını söylemiştir.

Magosa Ağır Ceza Mahkemesi sanığı kendi ikrarı ile yukarıda bel-irtilen davalardan mahkûm ettikten sonra, atkdir ettiği hapislik cezalarını verirken, sanığın mahkûm odluğu suçların ciddi, yaygın, tehlikeli ve bilhassa gençliğin zehirlenip kötü alışkanlıklara neden olabileceği,s anığın Gazi Magosa'da evinde bulunan eroi-nin miktarının büyük odluğu ve eroinin uyuşturucuların en tehlikelilerinden olduğu, sanığın herhangi bir sabıaksı olamdığı, İngiltere'de işlemiş olduğu suçlar ilgili olarak İngiliz makamlarında yargılanıp cezaya çarptırıldığı ve İngiltere'de işlemiş olduğu- suçla ilgili olarak cezasını çektiği ve tüm gözününde bulundurulamsı gereken hususları Mahkemenin gözönünde bulundurduğu istinaf zabıtlarında görülmektedir.

Yine alt mahkemedeki duruşmada, sanığın ibraz ettiği belgelere göre sanığın İngiltere'de çarptı-rıldığı hapislik cezası süresince makinistlik ve mühendislik kursalrına katılıp baaşrı ile tamamladığı, çarptırılmış olduğu 15 sene hapislik cezası süresince iyi davrandığı (good conduct), bundan ötürü çarptırıldığı hapis cezasından bağışlanmaya hak kazand-ığı, bağışlanma olmaması halinde, 18 Aralık 2002 yılında sona ermesi gereken hapis cezasının, iyi davranması neticesi 16.10.1997 tarihinde sona ereceği görülmektedir. (Bak: Mavi 49). Yine öyle görülüyor ki sanık, İngiltere'de hapislik cezasını çekerken, İ-ngiltere makamları ile Güney Kıbrıs makamaları arasında varılan bir mutabakat neticesi ve snığın aslen Kıbrıslı odluğu gözönünde bulundurularak, sanık "Reppatriation of Prisoners Act, 1984" tahtında mütebaki hapis cezasını çekmek için Güney Kıbrıs'a Lefkoş-a Merkezi Cezaevine (Nicosia Central Prison) gönderilmek istenmiş ancak sanık Güney Kıbrıs'a gitmeyi reddettiğinden bu gerçekleşmemiştir. (Bak: Mavi 48). Sanık neticede İngiliz makamları tarafından İngiltere'den zoraki ihraç edilmiştir. (deported). Bunu da- gerçekleştirilmek için yine dosyadan ve sanığın ibraz ettiği belgelerden (Bak: Mavi 50) görülmektedir ki sanık, ilgili İngiliz Bakanın takdir hakkını kullanamsı netciesi hapishaneden serbest bırakılmış ve bunun neticesi olarak KKTC'ye gelebilmiştir. Nitek-im sanığın İngiltere'deki hapishaneden çıkıp İngilter'de seyahat edip uçağa binerek KKTC'ye giriş yapamsına olanak sağlayan belgenin başlığı da "Terms and Conditions of Temporary Release From Prison"dır. Yine mezkûr belge dikkatlice incelendiğinde sanığın -çarptırıldığı orijinal hapislik süresi hitam bulmadan herhangi bir zaman Bakanın emri ile geri kalan cezasını çekmek üzere hapishaneye çağrılabileceği doğrultusunda da bir hüküm içerdiği göze çarpmaktadır. Dosyada Mavi 50'deki belgenin 10 ve son paragrafı -aynen şöyle bir cümle içermektedir:-

"You may be recalled to prison at any time..."

Yukarıdakiler muvacehesinde istinaf dosyası bir bütün olarak incelendiğinde, ortaya çıkan tablo; istinaf eden sanığın iddia ettiği gibi, esas işlediği suç ile ilgili oa-lrak sanığın cezasını çektiği suçun bir parçası ile ilgili oalrak tekrar KKTC'de cezaya çarptırıldığı, dolayısıyle sanığın bir suçtan ötürü 2 kere cezaya çarptırılıyor iddiası gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Sanık İngiltere'de işlemiş olduğu suçla ilgili oal-rak yargılanmış, bir cezaya çarptırılmıştır. Ancak çarptırıldığı hapislik cezasının süresi sona ermemiştir. Bu nedenle Kıbrıs'ta işlemiş olduğu suçla ilgili olarak çarptırıldığı hapislik cezası tabir caiz ise, sanık İngiltere'den Kıbrıs'a gönderilmemiş ols-aydı çekeceği ceza ile birlikte çekilmektedir ve bu 2. bir cezalandırma anlamına gelmez. A Fortiori, uyuşturucu suçlarında, bilhassa uyuşturucuların en tehlikelisi olan eroin tasarrufunda, bu Yargıtayın vazettiği geçmiş kararlara göre mahkûm olan sanık, ak-sine muhik ve geçerli sebep yoksa hapislik cezasına çarptırılmalıdır. Bu meselede de sanığın, hapislik cezasına çarptırılması için özel ve geçerli bir neden olduğuna ikna olmadım. Bu hususu da gözönünde bulundurarak istinafın reddeilmesi taraftarıyım. Mago-sa Ağır Ceza Mahkemesinin sanığa takdir ettiği cezalarda herhangi bir hataya düştüğüne ikna olmadım. Cezanın alt mahkemenin belirttiği mahkûmiyet tarihinden başlaması uygundur.

N. Ergin Salâhi: Netice olarak istinafın kısmen kabul edilerek, sanığın 2. d-avadan 9 ay, 3. davadan 6 ay hapse mahkûm edilemsine, her iki cezanın da birlikte çekilmesine ve cezaların ilk mahkûmiyet tarihinden başlamasına Sayın Yargıç Metin A. Hakkı'nın karşı oyu ve oyçokluğu ile karar verilir.


(N. Ergin Salâhi) -(Taner Erginel) (Metin A. Hakkı)
Yargıç Yargıç Yargıç

22 Haziran 1994




-


1



-


Full & Egal Universal Law Academy