Yargıtay Ceza Dairesi Numara 60/2010 Dava No 8/2012 Karar Tarihi 15.06.2012
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 60/2010 Dava No 8/2012 Karar Tarihi 15.06.2012
Numara: 60/2010
Dava No: 8/2012
Taraflar: Muhammer Bayrak ile KKTC Başsavcısı arasında
Konu: Doğaya aykırı cinsi münasebette bulunmaya teşebbüs (8 yaşındaki erkek çocuğu ile)- Sanığa 7 yıl hapis cezası verilmesi - Sanığın cezanın aşikar surette fazla olduğu iddiası ile istinaf dosyalaması - İstinafın reddedilmesi.
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 15.06.2012

-8/2012 Yargıtay/Ceza 60/2010
(Girne Ağır Ceza Dava No: 1690/2010)


Yüksek Mahkeme Huzurunda.


Mahkeme Heyeti:Şafak Öneri, Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu.


İstinaf eden: Muhammer Bayrak, Merkezi Cezaevi, Lefkoşa.
(Sanık)

ile

Ale-yhine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı - Lefkoşa.


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Rifat Reis

Aleyhine istinaf edilen namına: Savcı Erdinç Akyener.


Girne Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Kalkan, Kıdemli Yargıç Gülen Özkamil ve Y-argıç Fatma Şenol'un 1690/2010 sayılı davada 25.8.2010 tarihinde verdiği karara karşı, Sanık tarafından yapılan istinaftır.
-------------

H Ü K Ü M


Şafak Öneri: Bu istinafta, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Hüseyin Besimoğlu okuyacaktır.

H-üseyin Besimoğlu: Bu istinaf, Girne Ağır Ceza Mahkemesinin 1690/2010 sayılı davada, 25.8.2010 tarihinde verdiği karara karşı yapılmıştır.

Girne Ağır Ceza Mahkemesinin 1690/2010 sayılı davasında KKTC Başsavcılığı, Sanık aleyhine 22/89 sayılı Yasa ile tad-il edilen Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 174. maddesine aykırı, 2.2.2010 tarihinde, Lapta'da aynı yerde sakin Z.T'e ait evin yatak odası içerisinde, sekiz yaşında olan "E.T" isimli erkek çocuğun anüsüne penisini sokmaya çalışması suretiyle doğaya aykırı cinsi m-ünasebette bulunmaya teşebbüs ve 22/89 sayılı Yasa ile tadil edilen Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 35 ve 152. maddelerine aykırı, 2.2.2010 tarihinde, Lapta'da aynı yerde sakin Z.T'e ait evin yatak odasında, sekiz yaşında olan E.T isimli erkek çocuğunun kalçalar-ını elleri ile okşayıp, penisini kalçalarına sürtmek suretiyle erkeklere karşı namus ve ahlaka aykırı müstehcen tecavüzde bulunmak davalarını ikame etmiştir.

İstinaf Eden Sanık, 18.8.2010 tarihinde itham edilmiş ve aleyhindeki ithamları kabul etmiştir. İ-ddia makamının olguları izahı ve Sanık Avukatının savunmasını yapması sonrasında, İlk Mahkeme, huzurundaki olgular ışığında, Sanığı suçlu bulup mahkum etmiş ve Sanık, 1. davadan 7 yıl, 2. davadan ise 1 yıl süre ile hapislik cezasına çarptırılmıştır. Bu kar-ar üzerine Sanık, mahkumiyet kararının hatalı olduğunu ve takdir edilen hapislik cezalarının aşikar surette fazla olduğu nedeniyle, bu istinafı dosyalamıştır.

İstinaf Eden, duruşma sırasında mahkumiyet ile ilgili istinaf sebebini geri çekmiştir.

İSTİNAF- SEBEPLERİ

İstinaf Edenin, istinaf sebebi özetle aşağıda olduğu gibidir.

İlk Mahkemenin, huzurundaki olgular ışığında Sanığa takdir ettiği 7 yıl hapislik cezası, belirgin bir şekilde ve Yargıtayın müdahalesini gerektirecek şekilde fazladır.

İSTİNAFA -KONU OLGULAR

Sanık, 4.7.1986 Hatay doğumludur. 28.11.2004 tarihinde KKTC'ye gelmiş olan Sanık, dava ile ilgili tarihlerde su tesisatçılığı yapmakta idi.

Dava konusu olay, Müşteki Tanık No.1'in Lapta'daki ikametgahında meydana gelmiştir. Sanık, suç ile -ilgili tarihlerde Tanık No:1, Z.T'in evinde misafir olarak bulunuyordu.

"E.T", 8 yaşında olup Z.T'in oğludur ve müşteki ile aynı evde kalmaktadır.

2.2.2010 tarihinde, müşteki evden ayrıldığı için, Sanık aynı evde küçük "E.T" ile birlikte -yalnız idi ve salonda bulunan koltukta yatmaktaydı.

Sanık, koltukta yatmakta iken, koltuğa çıkan küçük "E.T" Sanığın karnına tekme atması üzerine Sanık, küçük "E.T" yi kolundan tutup aynı evdeki yatak odasına götürmüş, kapıyı kilitleyip küçüğün elbis-esini çıkararak, davaya konu suçları işlemiştir.

Olayın, küçüğün annesi Z.T'in bilgisine gelmesi üzerine, polise şikayet edilmiş, yapılan soruşturmada, Sanığın konu suçları işlediğinin tespit edilmesi üzerine, Sanık aynı gün tutuklanmış ve polis kara-koluna sevkedilmiştir.

Sanık 3.2.2010 ve 8.2.2010 tarihlerinde verdiği gönüllü ifadelerinde, dava konusu suçları işlemiş olduğunu kabul etmiştir.

2.2.2010 tarihinde tutuklanan Sanık, 18.2.2010 tarihinde teminata bağlanmak üzere Mahkemeye çıkarıldığında-, 3 ayı aşmayan bir süre merkezi cezaevinde hükümsüz tutuklu kalmasına emir verilmiş ve merkezi cezaevine sevkedilmiştir.

Sanığın, Girne Kaza Mahkemesinde ikame edilen 1691 /2010 ve Mağusa Kaza Mahkemesinde 1795/2010 sayılı benzer davaları vardır.
TARAFL-ARIN İDDİALARI

İstinaf Eden, özetle; ilgili yasal mevzuatı ve suçun işleniş şekli ile Sanığın sosyal ve ailevi durumu dikkate alındığında, Sanığa takdir edilen 7 yıllık hapislik cezasının fahiş olduğunu, istinafın kabul edilerek, 7 yıllık hapislik cezası- ile ilgili İlk Mahkeme kararının değiştirilmesini talep etmiştir.

Aleyhine İstinaf Edilen, özetle; Sanığa takdir edilen 7 yıllık hapislik cezasının fahiş olmadığını, bu tür suçların yaygın suçlar olduğunu, içtihat kararları ışığında Sanığa, suçun vahame-ti ile orantılı bir ceza takdir edildiği için, İlk Mahkemenin kararının doğru olduğunu ileri sürüp, istinafın reddini talep etmiştir.

İSTİNAF SEBEBİNİN İNCELENMESİ

İlk Mahkemenin, huzurundaki olgular ışığında, Sanığa takdir ettiği 7 yıl hapislik cezası,- belirgin bir şekilde ve Yargıtayın müdahalesini gerektirecek şekilde fazladır.

Bir davada herhangi bir suçtan mahkum edilen bir şahsa
ne gibi bir ceza verileceği, davayı dinleyen ilk mahkemenin takdirine kalmış bir husustur. İlk mahkemeler, bu takdir ha-kkını, hukuki prensipler ışığında adli olarak kullanmaktadırlar. Genellikle, İstinaf mahkemesi olarak yargıtay, ilk mahkemenin takdirine müdahale etmekten kaçınmaktadır. İstinaf mahkemesi, ilk mahkemenin, cezayı takdir ederken dikkate alması gereken faktör-leri dikkate almaması veya dikkate almaması gereken faktörleri dikkate alması veya kesilen cezanın bütün ilgili ahval ve şartları muvacehesinde aşikar surette fahiş veya çok az olması nedeniyle müdahale edebilir.

Sanık aleyhine getirilen 1. dava, Fasıl 1-54 Ceza Yasası'nın 174. maddesine aykırı, on üç yaşından küçük çocuklarla cinsi münasebette bulunmaya teşebbüs suçu olup, 14 yıla kadar hapisliği öngörmektedir.

Sanık, aleyhine getirilen 2. dava ise, Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 35. ve 152. maddelerine aykı-rı, erkeklere karşı namus ve ahlaka aykırı tecavüzde bulunma suçu olup, 3 yıla kadar hapisliği öngörmektedir.

Dava ile ilgili olgulara göre, olaydan methaldar olan küçük "E.T", 8 yaşında olup, Sanık, küçük "E.T"nin annesi Tanık No:1'in evinde misafir ola-rak kalmakta idi. Olay günü evde ikamet edenler, iş amacıyla evden ayrıldıklarından, Sanık, küçük "E.T" ile birlikte müştekinin evinde kalmıştır. Sanığın gönüllü ifadesine göre, mezkûr günde kanepe üzerinde yatmakta olduğu bir esnada, küçük "E.T"nin kanepe-ye çıkıp Sanığın karnına tekme vurmasına sinirlenen Sanık, küçük "E.T"yi kolundan tutup yatak odasına götürmüş, kapıyı kilitledikten sonra, ithamnamede tafsilatı verilen dava konusu suçları işlemiştir.

Suçun işlendiği yeri ve işleniş şeklini, küçüğün 8 y-aşında olduğunu dikkate aldığımızda, bu tür bir suçun affedilecek bir yanının olmadığını söyleyebiliriz. Bu tür suçlar, toplumumuz tarafından nefretle karşılanmaktadır. Mahkemeler de kamu menfaatini gözeterek bu tür suçları işleyenlere etkin ve caydırıcı c-ezalar vermektedir.

İlk Mahkeme, Sanığa ceza takdir ederken, bu konuda şu görüşlere yer vermiştir:

"8 yaşında olan müştekiye erkeklik organını anüsüne sürtmek suretiyle doğaya aykırı cinsi münasebette bulunmaya teşebbüs etmiştir. Sanık müştekinin ailesi-nin güven duyduğu evlerine misafir ettikleri bir kişidir. Sanık bu suçu misafir olarak bulunduğu bir esnada işlemiştir. Sanığın müştekiye karşı işlediği bu suç müştekiyi bu suçun kurbanı olarak toplum içinde çok kötü duruma sokmuş, kendisine hayatı boyunca- ve temizleyemeyeceği bir leke sürülmesine meydan vermiş ve belki de hayatı boyunca sürecek ruhi huzursuzluk ve tedirginlik doğmuştur.
Sanığın dikkate alınan davalarına bakıldığı zaman Sanığın bu tür suçları işlemeyi alışkanlık haline getirdiği ve bu tür s-uçları işlemekten pişmanlık duymadığı görülmektedir.

Görüleceği gibi İlk Mahkeme, Sanığa ceza takdir ederken, Sanığın misafir olarak kalmakta olduğu bir evde, ev sahibinin güveninden istifade ederek bu suçu işlediğini, bu suç nedeniyle küçüğe hayatı boyu-nca temizleyemeyeceği leke sürdüğünü, bu tür suçları işlemeyi alışkanlık haline getiren Sanığın, bu tür suçları işlemekten pişmanlık duymadığını ifade ederek, dava konusu suçların ne denli ciddi ve vahim sonuçları olduğunu vurgulamayı uygun bulmuştur.

- İlk Mahkemenin, Sanığa ceza takdir ederken, kamu menfaatini, suçun işleniş şeklini ve ciddiyetini, Sanığın yaşını ve sabıkasız oluşunu, Sanık ile ilgili sosyal tahkikat raporunu dikkate aldıktan sonra, Sanığa bir ceza takdir ettiğini görürüz.

B-una göre İlk Mahkeme, Sanığa ceza takdir ederken, dikkate alması gereken tüm faktörleri dikkate almış ve Sanığın lehine ve aleyhine olan hususları değerlendirmiştir.

Müştekinin evinde misafir olarak kalmakta olan Sanığın, küçük müştekinin çok basit -bir hareketinden dolayı onu başka bir odaya götürüp soyması ve aşağılık derecesine varan bir fiile teşebbüste bulunması affedilecek veya anlaşılacak bir davranış olamaz.

Dava ile ilgili gerçekleri dikkate aldığımızda, Sanığa takdir edilen 7 yıllık ha-pislik cezasının, bu tür suçların artmakta olduğu gerçeği karşısında, müdahalemizi gerektirecek derecede fazla olduğu yönünde, İstinaf Eden tarafından ikna edilmiş değiliz.

Yukardakiler ışığında, Sanık istinafında başarılı olmadığı için istinafın redded-ilmesi gerekir.


NETİCE

Netice olarak, istinaf ret ve iptal edilir. Verilen cezalar, mahkumiyet tarihinden başlayıp birlikte çekilecektir.



Şafak Öneri Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu
Yargıç Yargıç - Yargıç



15 Haziran, 2012











2









Full & Egal Universal Law Academy