Yargıtay Ceza Dairesi Numara 56,58/1984 Dava No 3/1985 Karar Tarihi 15.02.1985
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 56,58/1984 Dava No 3/1985 Karar Tarihi 15.02.1985
Numara: 56,58/1984
Dava No: 3/1985
Taraflar: Başsavcılık ile Mehmet Beşok ve diğeri arasında
Konu: Hakaret ve sövme suçu –Cezaya karşı istinaf –
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 15.02.1985

-D.3/85 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 56/84 ve 58/84

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğl-u, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.

Yargıtay/Ceza 56/84
(Ceza Dava No. 1288/84 Girne)

İstinaf e-den: Başsavcılık
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Mehmet Beşok, Karşıyaka
A r a s ı n d a


-Yargıtay/Ceza 58/84
(Ceza Dava No. 1288/84 Girne)

İstinaf eden: Başsavcılık
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Meriç Bahadi, Karşıyaka
- A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: Altan Erdağ
Aleyhine istinaf edilenler namına: Güneş H. Menteş



Hakaret ve sövme suçu - Kamu görevi yapan ve asayişi temin etmekle görevlendirilen polis memuruna hakaret etme ve sövme.

Cezaya k-arşı istinaf - Hakaret ve sövme suçunda ceza takdiri - Suçun herkesin duyabileceği şekilde aleni yerde işlenmesi ve kamu görevlilerine görev yaptıkları esnada yapılmasının suçun ciddiyetini artırması - Yargıtayın verilmiş para cezalarını yeterli bulmayıp a-rtırması.



OLAY: Sanık (1) 28 yaşında, evli, 3 çocuk babası olup meslekten kunduracıdır. Sanık (2), 17 yaşında Meslek Lisesi öğrencisidir. Bir doğum günü münasebeti ile bir barda içki içen Sanıklar Girne'de meydanda bağırıp çağırmaya başladılar. Güvenlik- görevlilerinin ikazlarına aldırmayan Sanıklar, küfrettiler, tekme savurup güvenlik görevlilerini elleriyle ittiler. Tutuklanarak Mahkeme önüne çıkarılan Sanıklar itham edildikleri suçları kabul ettiler. İlk Mahkeme Sanıklara çeşitli para cezaları verdi. B-aşsavcılık cezaların aşikâr surette az olduğunu ileri sürerek istinaf etti ve ayrı ayrı davalar olduğu halde tek ceza vermekle İlk Mahkemenin hatalı hareket ettiğini iddia etti.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme çoğunluk kararında Güvenlik kuvvetlerine görevlerini if-a ettikleri bir sırada darbetmenin hafife alınacak bir olay olmadığını suçun aleni yerde işlenmesinin suçun ciddiyetini daha da artırdığını belirtti. Verilen para cezalarını yeterli bulmayan Yüksek Mahkeme cezayı artırma ve daha yüksek para cezası verme yö-nüne gitti.
Azınlık kararı ise bu tür olguların caydırıcı cezalar verilmesiyle önlenebileceğini bunda da Mahkemelere büyük görevler düştüğünü vurguladı. Azınlık kararı 1. Sanığa 10 gün hapis cezası verilmesi gerektiği , 2. Sanığın ise Sosyal Yardım Dair-esinin sınamasına verilme- sinin uygun olacağı görüşünü savundu.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
Pefkos v. The Republic (1961) C.L.R. 340 at 352.
Mikos Haralambos v. The Republic (1966) 2 C.L.R. 101.



H Ü K Ü M

Salih S. Dayıoğlu: Birleştirilmiş -olarak dinlenen bu istinaflar Girne Kaza Mahkemesinin sanıklara (aleyhlerine istinaf edilenlere) kesmiş olduğu para cezasından yapılmıştır. Olgular özetle şöyledir:-

Hükümde başka türlü anılmadıkça Yargıtay/Ceza 56/84 sayılı istinaftaki aleyhine istinaf -edilen 1. sanık, Yargıtay Ceza 58/84 sayılı istinaftaki aleyhine isinaf edilen de 2. sanık olarak anılacaktır.

1. Sanık 28 yaşında olup evli ve 11, 8 ve 5 yaşlarında üç çocuk babasıdır. Meslekten kunduracıdır. Sanık 2 Lefkoşa'da Meslek Lisesinde öğrenci-dir. Bir doğum günü münasebeti ile sanıklar diğer arkadaşları ile birlikte 22.2.1984 tarihinde Girne'de bir bara gidip orada epeyce içtiler. İçkili bir vaziyette Tokat Meydanına gelen sanıkların rahatsızlık yapmaları üzerine orada bulunan iki emniyet görev-lisi onları ikaz etmişse de sanıkların davranışlarına devam etmeleri üzerine onları tutuklamak istediler. Sanıklar karşı gelerek ve tutuklanmalarını önlemek için emniyet görevlilerini elleri ile ittiler. İl(veten sanık 1 onlara karşı tekme salladı. Neticed-e 2. sanık tutuklandıysa da 1. sanık olay yerinden kaçmayı başardı, ancak daha sonra tutuklandı ve emniyet karakoluna götürüldü. 1. sanık emniyet karakolunda rahatsızlık yapmaya devam etti ve orada B/Müf. Mehmet İzbul'a küfretti ve yüzüne tükürdü. Tahkikat- süresince 1. sanık 3 gün, 2 sanık da bir gün tutuklu kaldı. Hazırlanan ithamname ile 1. sanık, özetle,

1. PÇ 501'e görevini yapmaması için mukavemette bulunmak;
2. PE 1383'e görevini yapmaması için mukavemette bulunmak;
3. PÇ 591'i ellerinden itip tek-me savurmak sureti ile darp etmek;
4. PE 1383'ü elleri ile itip darp etmek;
5. B/Müf. Mehmet İzbul'un yüzüne erişebilecek şekilde tükürmek sureti ile darp etmek;
6. PÇ 591'e italei lisanda bulunmak;
7. PE 1383'e italei lisanda bulunmak;
8. B/Müf.- Mehmet İzbul'a italei lisanda bulunmak;
9. Sarhoş iken umumi bir yerde intizamsız hareketlerde bulunmak;
10. Umumi bir yerde yüksek sesle bağırmak sureti ile rahatsızlık yapmak;

suçları ile itham edildi.


2. sanık aleyhine ise özet olarak aş-ağıdaki davalar getirildi:

1. PÇ 591'e görevini yapmaması için mukavemette bulunmak;
2. PE 1383'ü görevini yapmaması için mukavemette bulunmak;
3. PÇ 591'in görevini ifasında ellerinden itmek sureti ile darp etmek;
4. PE 1383'ü görevini ifasında eller-inden itmek sureti ile darp etmek;
5. Sarhoş iken umumi bir yerde intizamsız hareketlerde bulunmak ve
6. Umumi bir yerde bağırmak, çağırmak sureti ile rahatsızlık yapmak.

Sanıklar, aleyhlerine getirilen tüm davaları 9.11.1984 tarihinde kabul ettiler. İ-lk Mahkeme 2. sanık hakkında düzenlenen sosyal tahkikat raporunu inceledikten ve sanıklar tarafından bulunan müdafaa avukatını da dinledikten ve sair davaları da dikkate aldıktan sonra 1. sanığa sadece PÇ 591'i görevini ifası esnasında elleri ile itip tekm-e savurmak sureti ile darp etmek suçundan 3500TL ve PE.1383'e italei lisanda bulunmak suçundan 180TL. para cezası kesti. Aynı şekilde İlk Mahkeme aleyhine getirilen sair davaları da dikkate aldıktan sonra 2. sanığa sadece PÇ 591'i görevini ifası esnasında -elleri ile itmek sureti ile darp etmek suçundan 2000TL para cezası kesti.

Başsavcılık İlk Mahkemenin bu hükmünden istinaf etmiş bulunmaktadır. Başsavcı adına bulunan savcıya göre:

(a) İlk mahkeme bir birinden farklı davalar olduğu için sadece birinden- ceza kesip diğerlerinden ceza kesmeyip onları dikkate almakla hata etti.

(b) Kesilen ceza gerek tür ve gerekse miktar bakımından aşik(r surette azdır.

İlkin birinci noktayı ele almayı uygun buldum. Yukarıda özeti verilen olayda sanıklar tarafından işl-enen suçlar, gerçekte, vuku bulan bir tek olayda yer alan muhtelif suçlardır. Bazı suçlar diğerlerinin alternatifi olmamakla beraber İlk Mahkemenin, itham edildiği suçlardan en ağırından sanıklara ceza kesmek ve diğerlerinden ceza kesmemekle veya en ağırın-dan ceza keserken diğerlerini dikkate almakla yetkisi dahilinde hareket etmiştir. İlk Mahkemenin takip ettiği yöntemin hukuken hatalı olduğuna ikna edilmedim.


2. istinaf sebebine gelince sulh ve sük(neti korumakla görevli emniyet mensuplarına yardımcı o-lmak her vatandaşın görevidir. Zaten zor olan görevlerinin ifasında onlara yardımcı olmamak bir yana, bir de onlara, haksız ve makul sebeb olmaksızın bağırıp çağırmak, küfretmek ve yaralamak ile sonuçlan- masa da onları darp etmek hiç de hafife alınacak su-çlar değildir. Hele bu suçların aleni bir yerde işlenmesi keyfiyeti suçların ciddiyetini artırdığı aşik(rdır.

Olay gününde sanıkalrın aşırı derecede sarhoş oldukları kabul edilmektedir. Çıkan olayda epeyce rahatsızlık olmuştur. 1. sanığın hareketlerini k-ontrol edemeyip emniye karakolunda suç işlemeye devam etmesi hali, aleyhine alınacak ek bir faktördür. Ancak olayı olduğundan da fazla büyütmemek gerekir.

Kanaatımızca sanıklara kesilen cezalar suçların niteliği ve işleniş tarzı dikkate alındığında müdah-alemizi gerektirecek kadar azdır. 1. sanığın evli ve üç çocuk babası olduğu, hiç sabıkası bulunmadığı, ilgililerden özür dilediği ve ilgililerin de onu affettiği dikkate alındığında ona ithamnamedeki 5. davadan verilecek en uygun ceza 30,000TL'dır.

2. sa-nık ise henüz bir öğrenci olup lise son sınıftadır. Hakkında düzenlenen tahkikat raporuna göre kötü bir alışkanlığı yoktur. Gerek okulda ve gerekse çevresinde sevilen ve sayılan birisidir. Onun da ilgililerden özür dilediği ve ilgililerin de onu affettiği-, yaşı ve statüsünü ve sabıkasız olduğunu dikkate aldığımda 3. davadan ona verilecek en uygun cezanın 10,000TL olduğu görüşündeyim.

Niyazi F. Korkut: Sayın Yargıç Salih S. Dayıoğlu'nun hükmünde serdettiği görüş ve vardığı sonuçla hemfikirim.

Aziz Altay: -Bu istinafta Sayın Yargıç Salih S. Dayıoğlu'nun az önce okuduğu hükmünde özetlediği şekilde olup onlara ekleyecek bir şeyim yoktur.

İlk Mahkeme, aleyhlerine istinaf edilen 1. sanığa iki davadan, 2. sanığa da bir davadan ceza kesip ithamnamede yer alan di-ğer davaları nazarı itibara aldığını belirtmekle yetinerek başka ceza kesmedi. Yasal durum odur ki, bir suçu oluşturan unsurlar aynı zamanda daha az önemi haiz başka suçlar da oluşturuyorsa mahkeme sanığa daha ciddi suç için ceza verir ve daha az önemi hai-z suçlar için sadece mahk(miyeti kaydetmekle yetinip başka ceza kesmez. Aksi halde sanık aynı fiil için iki defa cezalandırılmış olur ki bu da ceza yasasına ve Anayasaya aykırıdır. (Bak:-Pefkos v. The Republic (1961) C.L.R. 340 at 352). Ancak ithamnamede y-er alan suçlar aynı olgulardan kaynaklanmakla beraber farklı suç unsurları içeriyorlarsa Mahkeme her suç için ceza kesebilir ve bu şekilde ceza kesmekle sanığı aynı fiil için iki defa cezalandırmış sayılmaz. (Bak:- Nikos Haralambos v. The Republic (1966) 2- C.L.R. 101).

Önümüzdeki meselede sanıklar tek bir olayda farklı unsurlar içeren çeşitli suçlar işlemişlerdir. Böyle bir durumda İlk Mahkemenin her suç için ayrı ayrı ceza vermesi gerekirdi. İlk Mahkeme 1. sanığa iki davadan 2. sanığa bir davadan ceza ve-rirken diğer davaları da dikkate alarak ceza vermemekle hatalı hareket etmiştir.

Şimdi de İlk Mahkemenin kesmiş olduğu cezaların aşik(r surette az olup olmadığını incelemek gerekir. 1. sanık 28 yaşında evli ve 3 çocuk babası olup ithamnamede yer alan suç-ların işlenmesine yol açan olayın müsebbibidir. 1. sanık sarhoş olup 17 yaşındaki bir lise talebesi olan diğer sanıkla birlikte aleni bir yerde rahatsızlık yaptığı sırada polisin ikazına aldırmamış, kendisini tutuklamaya gelen polislere küfrederek karşı ko-ymuş, tekme savurmuş, elleri ile itmek suretiyle polisleri darbederek kaçmıştır. Daha sonra polis tarafından yakalanarak karakola götürülen 1. sanık bağırıp çağırmaya devam etmiş, kendisini yatıştırmaya giden polis müfettişine karşı gelerek hücreye girmekt-e direnmiş ve küfrederek yüzüne tükürmüştür.

Çok zor şartlar altında kamu görevi yapan ve sulh ve sük(nun sağlanmasına gayret gösteren emniyet görevlilerine karşı aleni yerde küçük düşürücü hareketlerde bulunan ve saldırgan davranan 1. sanık, sarhoş oldu-ğu gerekçesi dışında hareketlerini mazur gösterecek herhangi birşey ileri sürmüş değildir. Sarhoşluk ise her zaman yasal bir müdafaa olarak kabul edilemez. Sarhoşluk her meselenin mahiyetine ve kendine özgü olguları ışığında cezayı ağırlaştırıcı veya hafif-letici bir faktör olarak dikkate alınabilir. Önümüzdeki meselenin mahiyeti, olguları ve olayın cereyan şekli dikkate alındığında sarhoşluğu cezayı hafifletici değil, aksine ağırlaştırıcı bir faktör olarak kabul ediyorum.

Büyük bir fedak(rlıkla halkın huz-urunu ve güvenliğini sağlamaya çalışan emniyet görevlilerine yöneltilecek her türlü saldırı ve küçük düşürücü hareketlerden onları korumak, Mahkemelerin en başta gelen görevi olmalıdır. Bu yüzden emniyet görevlilerine karşı işlenen suçlar için Mahkemelerin- caydırıcı nitelikte cezalar vermeleri gerekir. Aksi takdirde emniyet görevlilerinin görevlerini yapmaları son derece güçleşir ve bundan toplumun zararı büyük olur.


1. sanığın işlemiş olduğu suçların mahiyetini, işleniş tarzını bu tür suçlar için yasada- öngörülen ceza miktarını, sanığın ve ailesinin durumunu ve sabıkası bulunmadığını dikkate aldıktan sonra ona 5. davada verilen 3500TL ve 10. davada verilen 180TL para cezası aşik(r surette azdır. Bu nedenle İlk Mahkemenin vermiş olduğu cezanın iptal edilm-esi ve yerine 1. ve 2. davalardan 10'ar gün 5., 6. ve 7. davalardan 15'er gün, 8, 9,10, 11 ve 12. davalardan da ikişer gün hapis cezasına çarptırılması ve cezaların birlikte çekilmesi gerektiği görüşündeyim.


2. sanığa verilen cezaya gelince. Bu sanık 17- yaşında lise son sınıf öğrencisidir. Yaşı, öğrenci oluşu, kendinden daha büyük olan 1. sanığın hareket ve davranışlarının ekisi altında itham edildiği suçları işlediği dikkate alındığında, ona hapis cezası verilmesi düşünülemez. Genellikle hapis cezası v-erilmesi gereken ancak sanığın durumu nedeniyle bunun uygun olmayacağı hallerde ağır para cezası verilmesi gerekir. Önümüzdeki meselede, hazırlanan sosyal rapordan da görüleceği gibi, 9 kardeşten biri olan 2. sanık fakir bir aileye mensuptur. Babası ölü, a-nnesi ise ev hanımı olup devletin tahsis ettiği 7 dönüm narenciye bahçesi, 4 dönüm kuru arazi ve ailenin kendi malı olan 3 dönüm kuru araziden elde edilen gelirle kendisinin ve çocukarının geçimini güçlükle sağlamaktadır. Bu durumda verilecek ağır bir para- cezasını 2. sanığın ödeyemeyip hapse gitmek gibi hiç de arzu edilmeyen bir durumda kalma ihtimali büyüktür. Baba kontrol ve murakabesinden mahrum olan 2. sanığın yaşça kendinden büyük ve öğrenci olmayan kimselerle arkadaşlık ettiği, onlarla bara gidip sar-hoş oluncaya kadar içki içtiği ve onlara uyarak olay çıkarıp suç işlediği dikkate alındığında onun arkadaş seçmede yanılgıya düştüğü anlaşılmaktadır. Binaenaleyh onun elinden tutup doğru yolu gösterecek ve nasihatta bulunacak birisine ihtiyacı olduğu ortad-adır. Sosyal raporda belirtilenleri de dikkate aldıktan sonra bu sanığın para cezasına çarptırılması yerine Sosyal Yardım Dairesinin sınamasına verilmesinin daha uygun olacağı kanısındayım.


Yukarıda belirtilenler ışığında İlk mahkemenin 2. sanığa vermiş- olduğu cezanın iptal edilerek yerine bugünden itibaren 9 ay müddetle, Sosyal Yardım Dairesi Müdürünün uygun göreceği şartlara bağlı olarak, Sosyal Yardım Dairesinin sınanmasına verilmesi gerektiği görüşündeyim.


Salih S. Dayıoğlu: Sonuç olarak istinaf oy-birliği ile kabul edilir. Yargıtay/Ceza 56/84 sayılı istinaftaki aleyhine istinaf edilene ithamnamede yer alan 5. davada kesilen 3500TL para cezasının iptal edilerek onun yerine 30,000TL para cezası konmasına, 58/84 sayılı istinaftaki aleyhine istinaf edil-ene 3. davada kesilen 3000TL para cezasının iptal edilerek onun yerine 10,000TL para cezası konmasına oy çokluğu ile karar verilir.


(Salih S. Dayıoğlu) (Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay)
Yargıç - Yargıç Yargıç

15 Şubat 1985



Full & Egal Universal Law Academy