Yargıtay Ceza Dairesi Numara 56,57/2001 Dava No 4/2001 Karar Tarihi 09.04.2001
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 56,57/2001 Dava No 4/2001 Karar Tarihi 09.04.2001
Numara: 56,57/2001
Dava No: 4/2001
Taraflar: Hüseyin Erçen ile Başsavcılık
Konu: Karşılıksız çek - Ceza takdiri - İspat
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 09.04.2001

-D.4/2001 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza: 56/2001 - 57/2001
(Girne Ceza Dava No:5117/2000-5118/2000)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Taner Erginel,Mustafa H.Özkök,Gönül Erönen
-
Yargıtay/Ceza: 56/2001
(Girne Ceza Dava No: 5117/2000)

İstinaf Eden: Hüseyin Erçen,Girne

ile

Aleyhine İstinaf Edilen: Başsavcılık

- A r a s ı n d a .

Yargıtay/Ceza: 57/2001
(Girne Ceza Dava No: 5118/2000)

İstinaf Eden: Hüseyin Erçen,Girne

ile

Aleyhine İstinaf Edilen:- Başsavcılık

A r a s ı n d a .


İstinaf eden namına: Avukat Gülboy Güryel
Aleyhine istinaf edilen namına: Savcı Mustafa Fahri

İstinaf, Girne- Kaza Mahkemesi Yargıcı Beril Çağdal'ın, 5117/2000 ve 5118/2000 sayılı davalarda 23.3.2001 tarihinde verdiği kararlara karşı Sanık tarafından yapılmıştır.

---------------------

H Ü K Ü M

Taner Erginel: Sanık, 29/89 Sayılı yasa ile tadil edilen Fasıl 2-62 Poliçeler Yasasına aykırı olarak, karşılığı olmayan çek keşide etmekle ve karşılıksız çekle ilgili düzeltme işlemini yerine getirmemekle itham edildi. Duruşma günü aleyhindeki iki ithamı kabul eden Sanığa İlk Mahkeme birlikte çekilmek üzere 1'er ay hap-is cezası verdi. Sanık 1 ay hapis cezasının fazla olduğunu öne sürerek önümüzdeki istinafı dosyalamış bulunmaktadır.

İlk Mahkemede Sanık suçunu kabul ettikten sonra Savcılık : "Olgular ithamnamede görüldüğü gibidir. Dava konusu çek ve alındı belgesi pol-iste emaredir. Sanığın sabıkası yoktur." dedi. Bunun üzerine Sanık avukatı cezaya etki edebilecek hafifletici nedenleri kanıtlamak için Sanığın kardeşi İlker Erçeni tanık olarak dinletti. Tanık şahadetinde kardeşi olan Sanıkla birlikte çalıştığını,tüm ola-yı bildiğini, Sanığın Şikayetçiden borç para aldığını ve borcuna karşılık Şikayetçiye teminat olarak iki çek verdiğini, daha sonra çeklerin karşılığını az az ödediğini, tüm borcu ödeyince çekleri talep ettiğini, Şikayetçinin fazla faiz talep etmesi üzerin-e aralarında anlaşmazlık çıktığını ve Şikayetçinin çekleri iade etmeyip polise gittiğini, Şikayetcinin daha sonra vefat ettiğini söyledi. Sanık avukatı daha sonra diğer hafifletici nedenler üzerinde durarak Sanığın genç yaşta dürüst birisi olduğunu ve sabı-kası olmadığını söyledi.

İlk Mahkeme Yargıcı kararında şöyle dedi:
"Karşılıksız çek kesme suçlarının yaygın olduğu, son zamanlarda hızla artmakta olduğu, bu suçların önlenemediği ve toplumu büyük oranda tedirgin ederek mali sıkıntılar içerisine- soktuğu, bu durumun güçlükler içerisinde olan ülke ekonomisini kötü yönde etkilediği göz ardı edilemez." Yargıcın bu görüşlerine katılmamak olanaksızdır. Daha da ileri giderek karşılıksız çek kesme suçlarında etkin cezalar verilmesi gerektiğini, bunun ya-pılmaması halinde yasanın amacını yitireceğini söyleyebiliriz. Buna karşılık her suçta Sanıklara ağır ceza vermenin doğru olmadığı, her suç türünde istisnalar bulunabileceği ve bunların göz ardı edilmesi halinde gereğinden ağır ceza verilmiş olacağı bir ge-rçektir. Önümüzdeki davanın böyle bir istisnaya girip girmediğini saptamaya çalışalım.

İlk Mahkeme Yargıcı kararının bir bölümünde şöyle dedi: "Kanaatimce, karşılıksız çek davalarında sanık lehine alınabilecek en önemli hafifletici sebeb, davaya konu ka-rşılıksız çek bedelinin şikayetçiye ödenmiş olmasıdır." Bu görüş son derece yerindedir. Şöyle ki gününde çekin karşılığının bulunmaması suçu oluşturmak için yeterlidir. Ancak daha sonra karşılığın ödenmesi bu tür suçlarda dikkate alınabilecek en önemli h-afifletici nedendir.

İlk Mahkeme önümüzdeki davada Sanığın çekin karşılığını ödediğini kanıtlayamadığı kanısına vararak bu hafifletici nedenden Sanığı yararlandırmadı. Kararda bu husus şöyle açıklanmaktadır: "Sanık çekin karşılığını ödediğini kardeşi İl-ker Erçenin şahadeti ile isbatlamaya çalışmıştır. Sanık bu hususu isbatlamak için merhum Şikayetçinin ailesinden veya Terekesinden herhangi birini Mahkemeye davet etmemiştir. Teyid edilmemiş İlker Erçenin şahadetine itibar etmem mümkün değildir."

Bu nokt-ada doğal olarak akla bazı sorular geliyor. Sanık paranın ödendiğini başka nasıl kanıtlayabilirdi? Burada çok ender rastlanan bir durumla karşı karşıyayız. Şikayetçi polise şikayetini yaptıktan sonra intihar etmiştir. Sanığın kardeşinin şahadetini çürüt-ecek veya teyid edecek tek kişi ortada yoktur. Mahkemede Şikayetçinin ailesinin bu konuda bilgi sahibi olduğu iddia edilmemiştir. Bu koşullarda bu kişilerin borcun ödendiğini söylemek üzere Mahkemeye davet edilmemesi bir eksiklik sayılabilir mi ?

Üzeri-nde durulması gereken diğer bir husus ceza davalarında Sanığın şüpheden yararlanabileceği ilkesidir. Önümüzdeki dava bir hukuk davası olsa sunulan şahadetin paranın ödendiğini kanıtlamaya yeterli olmadığını söyleyebilirdik. Çünkü ölen bir kişiye karşı konu-şmak kolaydır. Ancak önümüzdeki dava bir ceza davasıdır. Böyle bir davada Sanığın yükümlülüğü sadece makul şüphe yaratmaktır. Sanık dava konusu çekte belirtilen paranın ödendiğini sadece faiz konusunun tartışıldığını ve Şikâyetcinin bu nedenle polise gitti-ğini iddia etmiştir. Sanık çeki niçin Şikâyetciden geri alamadığı veya niçin makbuz alamadığı konusunda bir açıklama yapmıştır. Acaba bu açıklama ve iddiaların doğru olma olasılığı var mı? Dosyada yer alan şahadeti ve iddiaları incelediğimiz zaman böyle- bir olasılığın bulunduğu, kanısına varıyoruz.

Şunu da eklemekle yarar görürüz ki ödeme konusunda yaptığımız bulgu Sanığın bu konuda şüphe yaratmayı başardığı anlamındadır. Taraflar arasında çekin karşılığı ile ilgili bir hukuk davası açılması halinde -davaya uygulanacak ölçü farklı olacaktır. Burada yaptığımız bulgunun hukuk davasını etkilemesi söz konusu değildir.

Belirttiğimiz gibi İlk Mahkeme yargıcının karşılıksız çek keşide etme suçlarında etkin bir ceza vermek istemesi yerinde bir davranıştır. - Bu konuda yasanın da Mahkemeye yardımcı olmadığı açıkca ortadadır. Çünkü Mahkemenin verebileceği en ağır para cezası 3 milyon T.L.'dir. Yani Mahkeme komik denecek kadar hafif bir para cezası ile hapis cezası arasında bir tercih yapmak zorunda kalmaktadır-. Bu durumda istisnalara giren ve para cezası veya alternatif bir ceza ile cezalandırılması yeterli olan suçlarda da hapis cezası vermek zorunlu hale gelmektedir. Yasama Meclisimizin erken zamanda gerekli düzeltmeyi yapmasını ve Fasıl 262 Poliçeler Yasası-ndaki para cezalarını günün koşullarına uygun hale getirmesini temenni ediyoruz.

Özetle Sanığın dava konusu çekin karşılığını ödemiş olma olasılığı bulunduğunu, Sanığın genç yaşta, sabıkasız birisi olduğunu, Mahkemede suçunu kabul edip özür dilediğini di-kkate alarak bugüne kadar çektiği cezanın yeterli olduğu kanısına varıyoruz. Bu nedenle Sanığın cezasını 10 gün hapse indiririz. Ceza mahkûmiyet tarihinden başlayacaktır.




Taner Erginel Mustafa H.Özkök Gönül Erönen
Yargıç - Yargıç Yargıç


9 Nisan 2001






5






Full & Egal Universal Law Academy