Yargıtay Ceza Dairesi Numara 56/1993 Dava No 4/1994 Karar Tarihi 03.06.1994
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 56/1993 Dava No 4/1994 Karar Tarihi 03.06.1994
Numara: 56/1993
Dava No: 4/1994
Taraflar: Mehmet Şefik Özerk ile Başsavcılık arasında
Konu: Dikkatsiz ve süratli araba sürme
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 03.06.1994

-D.4/94 Yargıtay/Ceza 56/93
(Dava No: 3084/92; Lefkoşa)
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Taner Erginel, Metin A. Hakkı.

İstinaf eden: Mehmet Şefik Özerk,- Lefkoşa.
ile
Aleyhine istinaf edilen: KKTC., Başsavcısı, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Tahir Seroydaş.
Aleyhine istinaf edilen namına: Savcı Güven Silman.
-

H Ü K Ü M

N. Ergin Salâhi: Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Taner Erginel okuyacaktır.

Taner Erginel: İlk Mahkmenin dikkatsiz araba sürme suçundan mahkûm ettiği Sanık bu hükme karşı önümüzdeki istinafı dosyalamış bulunmaktadır ve İlk Mahkem-e hükmünün hatalı olduğunu yani beraat etmesi gerektiğini öne sürmektedir.

Davaya ilişkin olgular özetle şöyledir: 20.12.1991 tarihinde BY 794 plâkalı arabası ile Ortaköy'de, Girne'den Lefkoşa'ya doğru seyreden Müşteki Ortaköy fırını önünde durarak gitme-k istediği Gençlik ve Spor Dairesinin yerini sordu. Bu daireye gitmek için karşı tarafta buklunan bir tali yola girmesi gerektiğini öğrenen Müşteki sağa dönme işareti verdi ve karşıdan gelen trafiğin seyir hattından geçerek tali yola girmeye teşebbüs etti.- Müştekinin arabasının burnu henüz tali yola girmişti ki AK405 plâkalı arabası ile Lefkoşa'dan Girne istikametine gitmekte olan Sanık arabasının sol ön tarafı ile Müştekinin arabasının sol yan arka tarafında çarptı. Çarpmanın şiddeti o akdar fazla oldu ki -Müştekinin arabası yoldan çıakrak yandaki boş arsaya girdi ve yerinde 180 derece önerek geldiği istikâmete bakacak şekilde durdu. Sanığın arabası ise çarpma noktasından 45 ayak ileride durdu. Arabalar çarpmadan dolayı ağır hasar gördüler. Müştekinin aleyhi-ne dikkatsiz sürüş davası getirildi. Kaza Müşteki arabasıyle karşı taraftaki tali yola girmeye çalıştığı bir esanda meydana geldiği yani arabalar Sanığın seyir hattı üzerinde çarpışyığı için kazanın meydana gelmesinde Müştekinin bir ölçüde kusurlu odluğu -açıktı. Niyekim Müşteki, aleyhine getriilen ve dikkatsiz araba sürmekle suçlandığı davayı kabul etti ve böylece Müşteki aleyhindeki ceza davası sonuçlanmış oldu. Sanık ise kazanın meydana gelmesinde kendisinin herhangi bir kusuru olmadığını iddia ederek al-eyhine getirilen davaları kabul etmedi. İthamnamede Sanık aleyhine 4 dava getirilmişti. Duruşma sonunda önündeki şahadeti değerlendiren İlk Mahkeme Sanığı süratlı araba sürme ve insan hayatını tehlikeye koyacak şekilde araba sürme suçlarından beraat ettird-i. Ancak Sanığın arabasını süratli sürdüğü kanısına varan İlk Mahkeme anığı dikkatsiz araba sürme suçundan mahkûm etti. İlk Mahkeme kararının bir bölümünde şöyle denmektedir:

"Dinleme ve görme fırsatı bulduğum tanıklar ve sanığın şahadeti ışığında sanığın- AK 405 plâka No.lu aracı gerekli dikkat ve ihtimamı göstermeksizin kulalndığı ve kaza yaptyığı hususunda bulgu yaparım. Araçlara olan hasar, kaza sonrası araçların duruş şekli de kazanın sanığın ifade ettiği şekilde olamayacağını göstermektedir. Sanık yav-aş ilerlemekte olsa aracına tanık 1'in söylediği oranda hasar olmayacaktı."

-İlk Mahkemenin hükmüne karşı önümüzdeki istinafı dosyalayan Sanık avukatı İlk Mahkemenin Sanık aleyhindeki şaahdete inanıp Sanığın şahadetini reddetmekle ve yetrli şahadet olmadan Sanığı mahkûm etmekle hatalı hareket ettiğini öne sürmektedir.
-
Sanık avukatının argümanlarını dikkatle inceledik. İlk Mahkeme Sanığın söylediklerini çelişkili bularak reddetmiş ve Sanık aleyhine şahadet veren Müşteki ile polis memeurunun şahadetine inanmıştır. İlk Mahkemenin bu bulgularının hatalı olması için bir en-den göremiyoruz. Çünkü Sanığın iddiasına göre Lefkoşa'dan Girne'ye giderken üçüncü viteste saate 20-30 nil srüatle giderken Müştekinin önünü kesmesi sonucu kaza meydana gelmiştir. Ne var ki yol içerisinde kalan 58 ayaklık fren izi Sanığın bu kadar yavaş ah-reket ettiği iddiası ile çelişmekte ve Sanığın süratli araba sürdüğünü göstermektedir. Gerçi Sanık 58 ayaklık fren izinin kendisine ait olduğunu da reddetmiştir ve bir an için bunun da tartışmalı olduğunu kabul edebiliriz. Ancak o zaman da arabalara olan a-ğır hasar, Müştekinin arabasının boş arsaya çıkarak yerinde 180 derece dönmesi ve Sanığın arabasının vuruş noktasından 45 ayak ileride durabilmesi gerçeği ile karşı karşıya geliriz. Reddedilmesi mümkün olmayan bu bulgular Sanığın iddiası ile elişmekte ve S-anığın şehir ortasında, trafiğin yoğun olduğu bir yerde dikkatli bir sürücüden beklenmeyecek şekilde süratli araba sürdüğünü ve kazaya katkıda bulunduğunu göstermektedir.

Üzerinde durulması gereken bir husus da İlk Mahkemenin tehlikeli araba sürme ve sür-atli araba sürme suçlarından Sanığı beraat ettirmiş olmasıdır. İlk Mahkeme kararında bu konuda şöyle denmektedir:

"Sanığın itham edildiği 2. dava maksatları için; Sanığın fren izlerinden aracını süratli kullandığı görülmekle beraber, sanığın aracı için s-ürat tespiti yapılmamıştır.

Ayrıca insan hayatını tehlikeye koyacak süratin ne olduğu ve de yol üzerinde bulunan trafik hacmi hususlarında da şahadet yoktur. BU şahadet yokluğunda sanığı aleyhine ikâme edilen 2. davadan mahkûm etmeye olanak yoktur."

-İlk bakışta Mahkemenin Sanığı dikaktsiz araba sürme suçundan mahkûm etmesiyle diğer suçlardan beraat ettirmesi arasında bir çelişki olduğu izlenimi uyansa bile İlk Mahkeme Yargıcı bunun açıklamasını yapmıştır. Sanığın arabasını süratli sürdüğü açık olmakl-a birlikte sürat testi yapılmaması ve diğer şaahdet eksikliği nedeniyle İlk Mahkeme diğer suçlarda Sanığı mahkûm etmeyi salim bulmamıştır. Burada İlk Mahkeemnin Sanığa haksızlık yapması değil daha kesin delil gerektiren suçlarda Sanığı şüpheden yararlandır-ması durumu vardır. Bu nedenle İlk Mahkemenin bulgularında bir hata bulunmadığı görüşündeyiz ve dolayısıyle istinafı reddederiz.
-
(N. Ergin Salâhi) (Taner Erginel) (Metin A. Hakkı)
Yargıç Yargıç Yargıç

3 Haziran 1994


-


1



-


Full & Egal Universal Law Academy