Yargıtay Ceza Dairesi Numara 54,55,56,57/1982 Dava No 20/1982 Karar Tarihi 29.12.1982
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 54,55,56,57/1982 Dava No 20/1982 Karar Tarihi 29.12.1982
Numara: 54,55,56,57/1982
Dava No: 20/1982
Taraflar: Başsavcılık ile Mehmet Hüseyin vd arasında
Konu: Sirkat - Ceza aleyhine istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 29.12.1982

-D.20/82
Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 54, 55, 56 ve 57/82
(Dava No. 2861/82; Lefkoşa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.


Mahkeme Heyeti-: N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.

Yargıtay/Ceza 54/82
(Dava No. 2861/82; Lefkoşa)

İstinaf eden: K.T.F.D. Başsavcısı
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Mehmet Hüseyin, Merkezi -Cezaevi

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Akın Sait.
Aleyhine istinaf edilen şahsen hazır.

Yargıtay/Ceza 55/82
- (Dava No. 2861/82; Lefkoşa)

İstinaf eden: K.T.F.D. Başsavcısı
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Hüseyin Aziz, Merkezi Cezaevi

A r a s ı n d a.

İstinaf ed-en namına: Akın Sait.
Aleyhine istinaf edilen şahsen hazır.

Yargıtay/Ceza 56/82
(Dava No. 2861/82; Lefkoşa)

İstinaf eden: K.T.F.D. Başsavcısı
- ile -
Aleyhine istinaf ed-ilen: Hüseyin Ali Atasayar, Merkezi Cezaevi

A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Akın Sait.
Aleyhine istinaf edilen şahsen hazır.

Yargıtay/Ceza 57/82 -
(Dava No. 2861/82; Lefkoşa)

İstinaf eden: K.T.F.D. Başsavcısı

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: İbrahim Ali, Merkezi Cezaevi

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namı-na: Akın Sait.
Aleyhine istinaf edilen şahsen hazır.


Dükkan açma - Fasıl 154 Ceza Yasasının 20, 291(2) ve 294(a) maddelerine aykırı sirkat amacıyla dükkân açma.

Sirkat- Fasıl 154 Ceza Yasasının 20, 255 ve 272. maddelerine aykırı
sirkat.

Ceza al-eyhine istinaf - Dükkan açma ve sirkat suçlarında ceza takdiri- Sanıkların birçoğu sirkat ve dükkan açma suçu ile ilgili sabıkalarının bulunması - Sanık l, 2 ve 4 aleyhine beklemekte olan sirkat ve dükkan açma davalarının ceza takdirinde dikkate alınması.-

OLAY: Güzelyurt'ta oturan Sanıklar dükkan açıp sirkat etmeğe karar verdiler ve bir araçla Lefkoşa'ya geldiler. Sanık l, 2 ve 4 beraberlerinde getirdikleri bir demir makasla bir dükkanın kapısını ve daha sonra camlarını kırarak içeri girdiler. Sanık 3 ise- arabada kalarak etrafı gözetledi. Sanıklar dükkandan sigara, viski ve sair muhtelif eşya çaldılar. Sanıklar aleyhlerine getirilen davaları kabul ettiler.

Ağır Ceza Mahkemesi Sanık 1, 2 ve 4 aleyhine askıda bulunan 3 davayı, çalınan eşyaların değerini ve -diğer hususları nazarı itibara alarak Sanık 1'e 4 yıl, Sanık 2 ye 3 yıl, Sanık 3'e 20 ay, Sanık 4'e ise 3 yıl hapis cezası verdi
Başsavcılık Ağır Ceza Mahkemesinin Sanıklara vermiş olduğu hapis cezalarının suçun vehameti ile orantılı olmadığını ve aşikar s-urette az olduğunu ileri sürerek istinaf etti.

SONUÇ:Yüksek Mahkeme, çoğunluk kararında Sanıkların planlı bir
Şekilde şebeke gibi hareket ederek son derece vahim bir suç işlediklerini ve geniş halk kitlelerini rahatsız eden bu gibi yaygın suçlara ceza ver-irken amme menfaatinin ağır basması gerektiğini belirtti. Ancak Ağır Ceza Mahkemesinin tüm olguları değerlendirdiğini ve suçların vehameti ile orantılı oldukça dengeli hapis cezaları verdiği kanısına varan çoğunluk kararı verilen cezaları onayladı.

Azınlı-k kararı ise Sanıkların bir çete gibi hareket ettiklerini, Sanık 1, 2 ve 4'e geçmişte verilen hafif hapis cezalarının bu Sanıklar üzerinde caydırıcı bir etkisi olmadığını belirtti ve Sanıklara daha ağır ceza verilmesi gerektiği görüşünü savundu.

Atıfta Bu-lunulan Yargısal İçtihatlar:
1- Regina v. Sofoclis Georghiou 22 C.L.R. p.147.

---------------------

H Ü K Ü M

N. Ergin Salahi: Aleyhlerine istinaf edilen sanıklar, Lefkoşa Ağır
Ceza Mahkemesinde Fasıl 154 Ceza Yasasının 20, 291.(2) ve 294(a) m-addelerine aykırı dükkan açmak ve yine Fasıl 154 Ceza Yasasının 20, 255 ve 272. maddelerine aykırı sirkat suçları ile itham edilmişlerdir. Sanıklar suçlarını kabul etmişlerdir. Geçmiş sabıkaları ve bu arada aleyhine istinaf edilen 1, 2 ve 4'ün müracaatı üz-erine askıda bulunan benzeri 3049/82, 3050/82 ve 3051/82 sayılı davalar nazarı itibara alındıktan sonra sanık l, l. davadan 4 yıl, 2. davadan 18 ay; sanık 2, l. davadan 3 yıl, 2. davadan 1 yıl; sanık 3, 1. davadan 20 ay, 2. davadan 6 ay; sanık 4, 1. davada-n 3 yıl, 2. davadan 1 yıl hapse mahkûm edilmişlerdir.

Bu mahkûmiyet kararından sonra Başsavcılık teker teker sırası ile yukarıda görülen istinafları dosyalayarak Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu hapislik cezalarının suçun vehameti ile orantılı olmayıp- aşikâr surette az olduğu gerekçesine dayanarak istinaf etmiştir.

Sanıkların itham edildikleri suçlar, nazarı itibara alınan sabıkaları ve lehlerine söylenen hususlarla ilgili olgular aşağıdaki şekilde özetlenebilir.
Ağır Ceza Mahkemesi önünde sanıklar 28-61/82 sayılı davada:

l. Fasıl 154 Ceza Yasasının 20, 291 ve 294(a) maddelerine aykırı suç işlemek;

2. Fasıl 154 Ceza Yasasının 20, 255 ve 272. maddelerine aykırı sirkat suçu ile itham edilmişlerdir.

İlkin aleyhlerine getirilen davaları kabul etmemişler -bilâhere ikrar değiştirerek aleyhlerine getirilen davaları kabul etmişlerdir.

Sanıklar 5-7.12.1981 tarihleri arasında Lefkoşa'da Orhan Şevket Hamza'ya ait dükkânı bir cürüm işlemek yani oradan sirkat etmek amacı ile kırıp girmişler ve konu dükkândan 20-50- sterling, 2 adet 5 dinar Lübnan parası, antika değeri olan 1 Roma parası ve ederi 1.770.800TL kıymetinde başlıca viski ve sigara olmak üzere muhtelif eşya çalmışlardır.

Sanıklar emare olarak sunulan ifadelerinden görüldüğü kadarı ile Güzelyurt'ta ikâmet -etmektedirler. Mevzu bahis günde buluşarak
"Lefkoşa'da bir yerde sigara vardır, alalım Neşer Ltd'e satalım" şeklinde bir konuşma yaparak bir dükkan açıp sirkat etmeye karar vermişler ve 3. sanığa ait 608 plâkalı araba ile Güzelyurt'tan Lefkoşa'ya gelmişler-dir. Bir süre Lefkoşa'da dolaştıktan sonra geceleyin Girne yolu üzerinde bulunan ve içerisinde sigara, viski v.s. olduğunu tahmin ettikleri dükkana girmeğe karar vermişler, beraberlerinde getirdikleri demir bir makasla dükkânın kapısını ve daha sonra camla-rını kırarak sanık l, 2 ve 4 içeriye girmişler, bu arada sanık 3 arabada kalıp etrafı gözetlemiş ve neticede oradan başlıca sigara ve viskiden oluşan 1.770.5OOTL. kıymetindeki eşyaları çalmışlardır.

Sanıkların aleyhine getirilen bu dükkân açma ve sirkat d-avası yanında 1, 2 ve 4. sanık aleyhine askıda bulunan yukarıda numaraları
verilen benzeri 3 dava da nazarı itibara alınmıştır. Sanıkların kabul ettiği ve nazarı itibara alınan 3049/82 sayılı davada sanıklar aleyhine 4 itham mevcuttu. 1. itham Fasıl 154 Ce-za Yasasının 20, 291 ve 294. maddelerine aykırı olarak 27.11.1981 tarihinde Lefkoşa'da Ahmet Raşit Mustafa'ya ait dükkana bir cürüm işlemek maksadı ile kırıp girmek; 2. dava ise Fasıl 154 Ceza Yasasının 20, 255 ve 272. maddelerine aykırı olarak l. davada b-elirtilen ta.rih ve mahalde ayni kişiye ait dükkândan 714.600TL. kıymetinde 92 kasa Bells marka viski sirkat etmek; 3. dava ise ayni Fasıl ve maddeler altında ve aynı tarihte Tekin Atıl'a ait 2000TL. değerinde bir adet elektronik çakmak sirkat etmek; 4. da-va ise l. davada belirtilen Ahmet Raşit Mustafa'ya ait viski deposu penceresini ve yedek parça deposunu kırmak sureti ile 2O,OOOTL. hasar yapmak suçları idi.

3050/82 sayılı davada yine l, 2 ve 4. sanıkların aleyhine getirilmiş ve bu davada da sanıklar ale-yhine 3 ayrı itham mevcuttu. l. itham 29-30.10.81 tarihleri arasında Ortaköy'de Beha Fırıncıoğlu ile Şöhret Fırıncıoğlu'na ait dükkânı Ceza Yasasının ilgili maddelerine aykırı bir cürüm işlemek maksadı ile kırıp girmek; 2. dava l. davada belirlenen tarihte- kırıp girmiş oldukları dükkândan 53.OOOTL. ile 500KL. nakit para sirkat etmek; 3. dava ise Fasıl 154 Ceza Yasasının 20 ve 324(1) maddelerine aykırı olarak l. davada belirtilen tarihte ve mahalde kırılan dükkâna 5O,OOOTL hasar yapmak suçlarıdır.

3051/82 s-ayılı davadaki suçlar ise yine 29-30.10.1981 tarihleri arasında Lefkoşa'da Asaf Raşit Şah'a ait dükkânı Ceza Yasasının ilgili maddelerine aykırı bir cürüm işlemek maksadı ile kırıp girmek, 2. davada 1. davada belirlenen yerde ve tarihte kırıp girilen dükkâ-ndan 28.270TL. değerinde eşya sirkat etmek ve 3. davada da Ceza Yasasının 20, 324(1) maddelerine aykırı olarak 1. davada kırıp girilen dükkâna 6000TL. hasar yapmak suçları idi.

Sanık l, 2 ve 4 yukarıda değinildiği gibi aleyhlerine getirilen benzeri bu suç-ları kabul etmişlerdir.

Sanıkların durumuna gelince; l. sanık 34 yaşında evli ve 13 yaşından küçük 5 çocuk babası olup seyyar satıcılıkla iştigal etmektedir. Barış Harekâtı esnasında Rum Hapishanesinde tutuklu idi. Burada kötü muameleye tabi tutulmuş ve r-uhsal bunalım geçirdiği iddia edilmiştir. Bu sanığın sabıkaları ise şöyledir:

14.5.1977 tarihinde izinsiz tabanca taşımak suçundan 5OKL. para cezası.

449/75 sayılı davada sirkat suçundan 21.10.1975 tarihinde 2OKL. para cezası ve 1 yıl süre ile 200KL. kef-alet.

1272/80 sayılı ceza davasında Girne Kaza Mahkemesi tarafından sirkat suçundan 8.7.1980 tarihinde 5OOOTL. para cezası.

1540/80 sayılı davada kumar oynama suçundan Güzelyurt Mahkemesi tarafından 30.12.1980 tarihinde 500TL. para cezası.

508/76 sayılı- davada Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ev açma ve ikametgâhdan sirkat suçundan 21.9.1976 tarihinde 1.5 yıl hapislik ve yine ayni dava ile birlikte sirkat suçundan 1 yıl hapislik.

Bu dava ile birlikte 509/76, 510/76, 511/76, . 512/76, 513/76 ve 514-/76 sayılı benzeri davalar nazarı itibara alınarak bu ceza verilmiştir.

Yine 2291/76 sayılı davada ev açma ve sirkat suçlarından 15.12.1977 tarihinde 1 sene 3 ay hapislik ve 1 sene hapislik.

11/79 sayılı davada ürün sirkatı suçundan 8.12.1979 tarihinde G-üzelyurt Mahkemesi tarafından 3 ay hapse mahkûm edilmiştir.

2994/81 davada Mağusa Kaza Mahkemesi tarafından sirkat suçundan 15.10.1981 tarihinde l5.OOOTL. para cezası ile 1 yıl süre ile 3O.OOOTL. şahsi kefalete bağlanmıştır.

Sanık 2'ye gelince; 25 yaşlar-ında seyyar satıcılıkla iştigal etmekte olup evli ve 7, 5 ve 1 yaşlarında 3 küçük çocuk sahibidir. Eşi halen hamiledir.

-Sabıkalarına gelince; 538/78 sayılı davada kavga ve rahatsızlık suçundan 700TL. para cezası.
-
-925/79 sayılı davada rahatsızlık ve benzeri suçlardan SKL. para cezası.
-
-1544/80 sayılı davada sahtekârlıkla para temin etmek suçundan 25.12.1980 tarihinde 2000TL. para cezası ve 1 yıl süre ile 15000TL. kefalet.
-
-1274/80 sayılı davada sirkat suçundan Girne Kaza Mahkemesi tarafından 8.7.1980 tarihinde 5000TL. para cezası.
-
-114/80 sayılı ceza davasında Girne Kaza Mahkemesi tarafından sirkat suçundan 31.7.1980 tarihinde 3000TL. para cezası ve 1 sene süre ile 5000TL. kefalet.
-
-Görüleceği gibi bu sanığın benzeri olan sabıkaları sadece son iki sirkat suçudur.
-
3. sanık 40 yaşında, evli ve 10-16 yaşları arasında 5 çocuk sahibi bir şofördür.

Bu sanığın sadece bir sabıkası mevcuttur. Bu sanık 136/66 sayılı davada sirkat suçundan 22.2.66 tarihinde bir gün hapse mahkûm edilmiştir.

4. sanık 31 yaşlarında, evli 2 ço-cuk sahibi ve şu anda işçidir. 1977 yılına kadar ada haricinde gemilerde çalışmıştır. 3. sanığın kardeşidir.

Benzeri olan sabıkası 2494/81 sayılı davada sirkat suçundan Mağusa Kaza Mahkemesi tarafından 15.10.1981 tarihinde 7000TL. para cezasına çarptırılm-ıştır.

Sanıklar 10.7.1982 tarihinde başka bir mesele ile ilgili olarak Girne Emniyet Müdürlüğünde tutuklu bulundukları bir sırada işbu davada emare olarak ibraz edilen gönüllü ifadeleri vererek, gerek dava konusu suçun gerekse nazarı itibara alınan diğe-r suçların ortaya çıkmasına bir dereceye kadar yardımcı olmuşlardır.

Sanıkların kırıp girme neticesi sirkat etmiş oldukları eşyalardan sadece 5000TL. kıymetinde Seiko marka bir kol saati bulunabilmiştir. l, 2 ve 4. sanığın kırıp girmek sureti ile sirkat e-ttiği ve nazarı itibara alınan davalarla birlikte istinaf konusu davadaki para ve eşyaların tutarı 2.5 milyon Türk lirasından fazladır.

İstinafta bulunan sayın Başsavcı Yardımcısı sanıklara geçmişte işledikleri suçlara verilen cezalara oranla daha ağır bi-r ceza ve hapislik cezası verildiğini kabul etmekle beraber, sanıkların işlemiş oldukları suçun işleniş şekli ve suçun vehameti ve sabıkaları nazarı itibara alındığında sanıklara verilen cezanın aşikâr surette az olduğunu ileri sürmüş ve bilhassa suçların -işleniş şekli üzerinde uzun boylu durmuştur.

Meselenin olgularını ve Mahkemenin bu olguları ne yönde değerlendirdiğini incelediğimde Ağır Ceza Mahkemesinin nazarı itibara alınması gereken faktörleri, sanıkların lehine olabilecek hususları
tümü ile nazarı -itibara aldığı gözükmektedir. Sanıkların plânlı olarak Güzelyurt'tan kalkıp dükkân açmak ve sirkat etmek maksadı ile Lefkoşa'ya geldikleri ve bu tasarılarını gerçekleştirdikleri, olayın bir rastlantı olmadığı, sanıkların bir şebeke gibi hareket ettikleri, -dükkan kırıp girme ve sirkat eyleminde plânlı ve belirli görevler aldıkları görülmektedir.

Sirkat ettikleri eşyalara göz attığımızda sanıklar gayet bilinçli olarak viski, sigara gibi çok para tutan ve kolaylıkla elden çıkabilen eşyalar çalmaları onların b-ilinçli hareket ettiklerini göstermektedir. İstinaf konusu edilen bu davanın suçu 5-7.12.1981 tarihinde işlenmiştir. Sanık 1, 2 ve 4 ise nazarı itibara alınan suçların tarihlerinden de görülebileceği gibi 27.11.1981 ve 29-30.10.1981 tarihlerinde ve bilhass-a 29-30.10.1981 tarihinde iki ayrı yeri kırıp girmişler ve külliyetli miktar tutan para ve eşya çalmışlardır. Birbiri arkasına işlenen bu suçlarda 1, 2 ve 4. sanığın birlikte hareket ettiği, aynı yöntemlerle kırıp girerek bu eşyaları ustaca sirkat ettikten- sonra elden çıkardıkları ve uzun süre yakalanmadıkları gözükmektedir. 1. sanığın durumu diğerlerinden çok daha farklıdır. l. sanığın geçmişine baktığımızda benzeri birçok sabıkası vardır. Uzunca süre hapislik cezalarına çarptırılmış ve yine ıslah olmamışt-ır. Hapse gönderildiği bir davada mevcut sabıkaları yanında 6 tane benzeri sabıkasının geçmişte nazarı itibara alındığı görülür. Bu durumda bu sanığın bu gibi suçları itiyat haline getirdiği görülüyor. Sanık 2 ve 4 ise nazarı itibara alınan davalarla istin-af konusu edilen davalarda birlikte hareket etmişler ve bir seri kırıp girme ve çalma eyleminde beraberce görev almışlardır. Ancak bu iki sanığın benzeri sabıkaları olmakla beraber geçmişte hapse mahkûm edilmedikleri görülmektedir. Bu sanıklara da geçmişte- işledikleri benzeri suçlarda çok cüzi ve gülünç denecek cezalar verildiği ve bu verilen cezaların sanıklara caydırıcı etki yapmadığı gözükmektedir.

Sanık 3'ün durumu ise diğer 3 sanıktan daha farklıdır. Son derece ciddi olan istinaf konusu kırıp girme ve- sirkat olayında yer almakla beraber geçmişte sadece bir sabıkası mevcut olup o da oldukça eskidir.

Sanıkların işledikleri suç son derece vahimdir. İşleniş şekli ve birbiri arkasında işlemiş oldukları bu suçlar göz önünde tutulduğunda bu gibi meselelerde -amme menfaatının ağır basması gerektiği görüşündeyim. 8-9/75 sayılı Ceza İstinafta ve müteakip istinaflarda ceza verirken göz önünde bulundurulması gereken kriterlere değinilmiştir. Ancak 18/78 sayılı istinafta da değinildiği gibi bu gibi yaygın ve vatanda-şları tedirgin ve geniş halk kitlelerini huzursuz eden davalarda işlenen suçun ağırlığı ve vehameti göz önünde bulundurulduğunda sanıkların lehine olabilecek hafifletici bazı csurumların pek kaale alınmaması gerektiği ve amme yararının korunması ilkesinin -ağır bastığı vurgulanmıştı. Bu görüşü ben de bu davada benimseyerek vurgulamak istiyorum.

Sanıklara kesilen cezanın aşikâr surette az olup olmadığı üzerinde ciddiyetle dururken bu sanıkların geçmişte işlemiş olduğu benzeri suçlara çok hafif cezalar verild-iği, kendilerine şimdi Ağır Ceza Mahkemesi tarafindan verilmiş olan ceza göz önünde tutulduğunda eski çarptırıldıkları cezalara nazaran oldukça ağır olduğu görülmektedir. Ancak sanıkların işlemiş oldukları kırıp girme ve sirkat suçunun işleniş şekli ve bil-hassa sanık 1, 2 ve 4'ün nazarı itibara alınan davaları göz önünde tutulduğunda bu suçları seri halde, plânlı ve bilinçli olarak işlemiş oldukları, çalınan eşyaların bedelinin 2 milyon 500 bin Türk Lirasını aşan külliyetli bir miktar olduğu ve bu miktarın -sadece 5000TL gibi cüzi bir kısmının bulunduğu göz önünde tutulduğunda verilen cezaların az olduğu göze çarpmaktadır. Durum böyle olmakla beraber Ağır Ceza Mahkemesinin olguları, tüm ahval ve şeraiti ve suçların vehametini layıkı ile değerlendirerek oldukç-a dengeli hapislik cezaları verdiği görülmektedir. Böyle olmasına rağmen yine de verilen hapislik cezaları bence ideal olmayıp az olabilir. Ancak Yargıtayın ilk mahkemelerin kararlarına müdahale kriteri bu değildir. Kriter, verilen cezanın aşikâr surette a-z olup olmadığıdır. Bu hususa birçok içtihat kararlarında değinilmi,tir. Örneğin Regina v. Sofoclis Georghiou 22 C.L.R. p.l47'de Yüksek Mahkemenin ilk mahkeme kararlarına müdahale prensipleri şu şekilde özetlenmiştir:

"The Appeal Court did not alter a sen-tence on the mere ground that if members of the Court had been trying the appellant they might have passed a somewhat different sentence, and it was evident that the Judge had acted upon some wrong principle or overlooked some material factor. The sentence- must be manifestly excessive in view of the circumstances of the case before the Court would interfere."

Görüleceği gibi Yükse-k Mahkeme, Yargıtay olarak, farklı bir ceza verilmesi düşüncesinde olsa dahi davanın tüm olguları nazarı itibara alındığında verilen ceza aşikâr surette az olduğuna kanaat getirmemesi halinde ilk mahkeme kararlarına müdahale etmemesi gerekir. Önümüzdeki me-selede bütün olguları, nazarı itibara alınan davaları, geçmiş sabıkalarını değerlendirerek ciddiyetle konunun üzerinde durdum. Bilhassa bu gibi yaygın suçların halkı tedirgin ettiğini göz önünde tutarak bu gibi davalarda amme menfaatının daha ağır basması -gerektiği görüşüne varmış olmama rağmen verilen cezaların aşikâr surette az olmadığı kanaatındayız.

Niyazi F. Korkut: Sayın Yargıç N. Ergin Salâhi tarafından okunan hükümde belirtilen görüşler ve varılan sonuçla hemfikirim. Yüksek Mahkeme kendisini alt ma-hkemenin yerine koyarak ceza vermek durumunda değildir. Verilen cezalar ideal olmamakla beraber müdahalemizi gerektirecek derecede de az değildir. Bu nedenle ben de biraz önce okunan hükümde belirtildiği gibi istinafların reddolunması gerektiği görüşüne ka-tılırım.

Aziz Altay: Sayın yargıç Ergin Salâhi'nin vermiş olduğu hükmün olgularla ilgili kısmına katılmakla beraber cezalarla ilgili kısmına katılmıyorum. Güzelyurt'ta ikamet etmekte olan sanıklar suç işlemek ve hırsızlık yapmak maksadı ile Lefkoşa'ya gel-erek beraberlerinde getirdikleri dükkân açmaya yarayan bir makasla gözlerine kestirdikleri dükkânları kırıp açtıkları ve içinden büyük miktarlarda eşya çaldıkları, bu eylemlerini 3. sanık hariç, adeta meslek haline getirdikleri anlaşılmaktadır. 1, 2 ve 4. -sanıkların geçmişte birçok benzer suçlar işledikleri tutanaklardan görülmektedir. Yaygın bir hal alan ve toplumun huzurunu bozan bu tür suçların önlenmesi mahkemelerin başta gelen görevlerindendir.

Vatandaş evinden çıkıp işine gücüne giderken veya iş yeri-ni kapayıp evine dönerken, iş yerinin veya evinin hırsızlar tarafından soyulacağı korku ve endişesi içinde olmaması gerekir. Bu da ancak mahkemelerin caydırıcı ceza vermeleri ile sağlanabilir. Gece karanlığından istifade ederek işlenen bu tür suçların tahk-ikatı kolay olmadığı gibi, suçları meydana çıkarıp mahkeme huzuruna sevketmek de her zaman mümkün değildir. Binaenaleyh emniyet kuvvetlerinin büyük gayret ve çaba göstererek yakaladığı suçlulara işledikleri suçların ciddiyeti ile orantılı bir şekilde caydı-rıcı ve başkalarına da ibret teşkil edecek nitelikte cezaların verilmesi kaçınılmazdır. Aksi takdirde bu gibi suçların önlenmesi değil, artmasına sebep olur. Nitekim özellikle l, 2 ve 4. sanıkların geçmişte müteaddit defalar işledikleri benzer suçlar için -ilk mahkemelerce verilen çok hafif cezaların, sanıklar üzerinde hiç bir caydırıcı etkisi olmamıştır. Bu nedenledir ki toplumu tedirgin eden bu tür suçlar için ibret verici, ağır cezaların verilmesinde büyük kamu yararı görmekteyim.

Sanıkların bir çete hal-inde çalıştıkları, planlı hareket ettikleri
üç milyona yakın eşya çaldıkları, bu eşyaların 5000TL.lık bir kol saati hariç tümünü elden çıkardıkları ve bu eşyalardan sağladıkları paraların yanlarına kâr kaldığı dikkate alındığında Lefkoşa Ağır Ceza Mahkeme-sinin sanıklara vermiş olduğu cezaların aşikâr surette az olduğu kanaatındayım. 3. sanığın sadece bir defa diğer sanıklara katılıp suç işlediği ve sabıkası bulunmadığı nedeni ile ona diğer sanıklara verilen cezalara oranla daha hafif bir ceza verilmesi uyg-un olacaktır.

Suçların işleniş tarzını, çalınan eşyaların kıymetini ve sanıkların sabıkalarını göz önünde tuttuğumda l. sanığın aleyhine getirilen 1. davadan 6 yıl, 2. davadan 4 yıl, 2. sanığın aleyhine getirilen l. davadan 5 yıl, 2. davadan 3 yıl, 3. san-ığın aleyhine getirilen 1. davadan 3 yıl, 2. davadan 2 yıl ve 4. sanığın aleyhine getirilen 1. davadan 5 yıl ve 2. davadan da 3 yıl hapis cezaları verilmesi gerektiği kanısındayım.

Sonuç olarak sanıklar aleyhine yapılan istinafların kabul edilerek Lefkoşa- Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen cezaların iptal edilip yukarıda belirttiğim cezaların verilmesi gerektiği inancındayım.

N. Ergin Salâhi: Sonuç olarak 54, 55, 56 ve 57/82 sayılı istinaflar oyçokluğu ile reddolunur.

(N. Ergin Salâhi) (Niyazi- F. Korkut) (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç

29 Aralık 1982


Full & Egal Universal Law Academy