Yargıtay Ceza Dairesi Numara 51/1983 Dava No 13/1983 Karar Tarihi 08.12.1983
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 51/1983 Dava No 13/1983 Karar Tarihi 08.12.1983
Numara: 51/1983
Dava No: 13/1983
Taraflar: Mağusa Belediye Başkanı ile Ruhsan Niyazi arasında
Konu: Yetkili makamdan izin almaksızın inşaat yapmak -İthamname -
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 08.12.1983

-D.13/83 Yargıtay/Ceza 51/83
(Dava No.3670/83; Mağusa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir- Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu, N.Ergin Salâhi.

İstinaf eden: Mağusa Belediye Başkanı, Başkan vekili, Belediye Meclis Üyeleri ve Hemşehrileri, Mağusa.
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Ruhsan Niyazi, Mağusa
- (Sanık)
A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Mustafa Güzoğlu.
Aleyhine istinaf edilen namına: Osman Dağlı.



Yetkili makamdan izin almaksızın inşaat yapmak- - Fasıl 96 Yollar ve Binaları Düzenleme Yasasının 3(1)(b) ve 20(1)(a), (2)(3) maddeleri.

İthamname - Fasıl 155 Ceza Usül Yasasının 39(c) ve (g) maddeleri - İthamnamede yetkili organ olarak Belediye Meclisinin değil de Belediyenin gösterilmesi - Yargıtay-'ın ithamnamenin şekli ve içeriğine yönelik itirazın Sanığın ithama cevap vermesinden önce yapılması gerektiği görüşü - Belediye tabirinin, Belediye Meclisini de içermesi.

Ceza Usül - Fasıl 155 Ceza usulü Yasasının 39. maddesinin (c) ve (g) fıkraları - İt-hamnamede bir suçun bütün unsurlarını zikretmenin şart olmaması - Suçun tarifinin basit bir lisanla yapılması ve teknik terimlerin kullanılmasından mümkün olduğu kadar kaçınılması.



OLAY: Sanık yetkili makamdan ruhsat almadan yeni bir ev inşa etmekle ith-am edildi. İlk Mahkeme, Sanığın inşaatı ruhsatsız yaptığına kani olduğu halde yine de Sanığı beraat ettirdi.
İlk Mahkeme ithamnamede ve şahadette yetkili makam olarak Mağusa Belediye Meclisinden değil de Mağusa Belediyesinden bahsedilmiş olması nedeniyl-e beraat kararı verdi. İddia Makamı bu hüküm aleyhine istinaf etti.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme, kimsenin yetkili makamdan izin almadan inşaat yapamıyacağını belirtti ve Fasıl 96 Yollar ve Binaları Düzenleme Yasasının 3. maddesinin 2. fıkrasına göre izin alına-cak makamın Belediye Meclisi olduğunu vurguladı.
Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 39. maddesinin (c) ve (g) fıkra- larına göre, ithamnamede bir suçun bütün unsurlarını zikretmenin şart olmadığını, suçun tarifinin ise basit bir lisanla ve mümkün olduğu k-adar teknik terimler kullanılmaksızın yapılması gerektiğini dikkate aldı.
İthamnamede yetkili mercinin Mağusa belediye Meclisi değil de Mağusa Belediyesi olarak belirtilmesinin itiraza neden teşkil edecek bir hata olmadığı kanısına varan Yüksek Mahkeme -istinafı kabul etti ve Sanığı mahkûm ederek, uygun ve adil cezayı kesmek üzere davayı İlk Mahkemeye iade etti.
____________________


H Ü K Ü M

Şakir Sıdkı İlkay, Başkan: Aleyhine istinaf edilen sanık Mağusa Kaza Mahkemesi huzurunda tadil edilmiş şekli i-le Fasıl 96 Yollar ve Binaları Düzenleme Yasasının 3(1)(b) ve 20(1)(a)(2)(3) maddelerine aykırı olarak, 1.1.1983 ve 15.7.1983 tarihleri arasında, ilgili makam olarak Mağusa Belediyesinden gerekli inşaat ruhsatı almadan Mağusa'da Mahmut Celâlettin Sokakta y-eni ev inşa etmekle itham edildi. Mahkeme, ibraz edilen şahadeti dinledikten sonra sanığı beraat ettirdi. Müstenif Mağusa Kaza Mahkemesinin bu kararından istinaf etmiştir.

İddia Makamı sanık aleyhindeki ithamı ispat için Gazi Mağusa Belediye Başkanı ile -mimarını şahit olarak çağırdı. Bunlar sanığın itham konusu inşaatı ruhsatsız olarak yaptığını söyledi. Kaza Mahkemesi verdiği hükümde bu şahitlere inandığını ve sanığın Mağusa Belediyesinden ruhsat almaksızın inşaat yaptığının sabit olduğunu söyledi. Mahke-me bu hususta şöyle dedi:

"İddia Makamı şahitlerinin Mahkemeye dürüst olarak vermiş oldukları şahadete inandım ve sanığın 1.7.1983 tarihinde Mağusa surlar dahilinde Magosa Belediyesinden gerekli inşaat ruhsatını almaksızın inşaat yaptığı verilen şahadetl-e sabit olmuştur."

Sanığın kendisi olduğu yerden yeminsiz bir ifade yaptı ve Belediyeye izin için yaptıkları müracaata, aradan uzun süre geçmesine rağmen, cevap almadıklarını söyledi. Sanık aynen şöyle dedi:

"Biz 2.5 yıl önce Belediyeye plânlarımızı ve-rdik, müracaatımızı yaptık. 2.5 sene bekledik hiçbir cevap almadık. Herşey yükselecek düşüncesi ile mecbur olduk başladık. Bugün 18-20 milyon lira bir parya mal oldu. Defalarca bizim bey gerek Belediye mühendisine ve reisine müracaat etti, bugün oldu hiçbi-r haber çıkmadı."

Kaza Mahkemesi müdafaa şahitlerine inandığı ve sanığın inşaatı ruhsatsız yaptığına kani olduğu halde yine de sanığı beraat ettirdi. Kaza Mahkemesi hükmünde şöyle dedi:

"Herhangi bir şahsın 20(1)(a) maddesine göre bir suç işlemesi için- yetkili makamdan izin almaksızın bir binayı inşa etmesi gerekir. Yasanın 3(2) maddesi yetkili makamın kimin olduğunu göstermektedir. Bu maddeye göre yetkili makam binanın inşa edildiği bölge veya sahaya göre ya Belediye Meclisi veya Kaza İdare Amiri veya -bazı hallerde İnşaat ve Plânlama Dairesi Müdürüdür. Herhangi bir inşaat için sanığın ithamnamede belirtildiği gibi Magosa Belediyesinden izin alması gerektiği hususunda herhangi bir hüküm mevcut değildir. Dolayısıyle Belediye İdaresinden izinsiz inşaat yap-mak Fasıl 96, Yol ve Binaları Düzenleme Yasası tahtında bir suç değildir. Ancak, hale göre Belediye Meclisinden veya Kaza İdare Amirinden izinsiz inşaat yapmak Fasıl 96 tahtında bir suçtur.
Sanığın Magosa belediye hudutları dahilinde Magosa surlar dahilin-de Magosa Belediyesinden izin almaksızın bina inşa ettiğinin müsbet şekilde isbatlanmış olmasına rağmen sanık aleyhine verilen tüm şahadet ve Emare I ve II yazılı ihbarlar incelendiğinde sanığın Magosa Belediyesinden bina inşa etmesi için müsaade veya izi-n almadığı hususudur.
Sanığın yetkili merci olan Magosa Belediye Meclisinden bina inşaatı için herhangi bir inşaat izni almadığı hususunda ne bir iddia ne de şahadet vardır.
Ceza Usulü Yasası (Fasıl 155) tahtındaki yetkilerimi kullanarak ithamnamenin ye-tkili Makam kısmı ile ilgili olarak bir tadilat yapsam dahi Mahkeme huzurunda bir sanık aleyhine herhangi bir suç için sarih şahadet olması lâzımdır. Yukarıda belirttiğim gibi sanığın yetkili merci olan Magosa Belediye Meclisinden herhnagi bir inşaat izni -olmadığı hususunda herhangi bir şahadet yoktur. Bu durumda Sanık Fasıl 96, Yol ve Binaları Düzenleme Yasası tahtında herhangi bir suç işlediğine dair suçlu bulunup mahkûm edilemez."

Görülüyor ki Kaza Mahkemesinin sanığı beraat ettirmesinin nedeni ithamna-mede ve şahadette yetkili makam olarak Mağusa Belediye Meclisinden değil de Mağusa Belediyesinden bahsedilmiş olmasıdır.

Fasıl 96 Yollar ve Binaları Düzenleme Yasasının 3(1)(b) maddesine göre hiçbir kimse yetkili makamdan izin almaksızın inşaat yapamaz. -20(1)(a) maddesine göre de Yasanın 3. maddesini ihlâl eden herhangi bir şahıs bir suç işlemiş olur. Bir belediye hudutları dahilinde bir inşaat için ise kendisinden izin alınacak yetkili makam, 3. maddenin (2). fıkrasına göre, ilgili yerin belediye meclisi-dir. Demek ki bu meselede izin verilebilecek yetkili makam Mağusa Belediye Meclisidir.

Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 39. maddesinin (c) fıkrasına göre bir ithamnamede bir suçun bütün unsurlarının zikredilmesi şart değil, suçun tarifi ise basit bir lisan-la ve mümkün olduğu kadar teknik terimler kullanılmaksızın yapılır. Aynı maddenin (9). fıkrasına göre de ithamnamede sanığa makul derecede yeterli sayılacaktan fazla kesinlikte veya detaylı bilgi verilmesi gerekmemektedir. Yine 39. maddeye göre Yasanın kur-alları uyarınca hazırlanan bir ithamnamede, yasaya bağlı kalmak koşulu ile şekli veya içeriği bakımından itiraza açık değildir.

İthamnamelerin içeriği ile ilgili hukuki durum yukarıda izah edildiği merkezde olduğuna göre ithamnamede yetkili merciin Mağus-a Belediye Meclisi yerine Mağusa Belediyesi olarak zikredilmesi, kanımızca, itiraza neden teşkil edecek bir hata değildir. kaldı ki bu gibi bir itiraz yapılabilecek olsa bile şekle ilişkin olduğuna göre, Ceza usulü Yasasının 66. maddesi uyarınca, sanığın i-thama cevap vermesinden önce yapılmış olması gerekirdi. Halbuki sanık namına bu husustaki itiraz şahadetin dinlenmesinden sonra avukatının Mahkemeye yaptığı hitabede ileri sürüldü.

Mahkeme, hükmünde, önündeki şahadette de Belediye Meclisi yerine Belediye-den bahsedildiğini belirtmiştir. Şahadet bir tüm olarak değerlendirildi- ğinde İddia Makamı şahitlerinin "belediye" derken "belediye meclisi"ni murat etmiş oldukları açık ve kesindir. Bu bir tarafa 15/1980 sayılı Belediyeler Yasasına göre belediye meclisi -belediyenin bir organıdır. Bu böyle olduğuna göre de "belediye" tabiri "belediye meclisi"ni de içerir.

Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı gibi Mağusa Belediyesinden gerekli izni almadan inşaat yapmış olduğuna kanaat getirildikten sonra sırf itham- name-de ve şahadette yetkili merciden belediye meclisi yerine belediye olarak bahsedilmesi nedenine istinaden sanığı beraat ettirmekle Mağusa Kaza Mahkemesi hatalı hareket etmiştir.

Sanığın itham edildiği suç ithamnamede diğerleri arasında 16/71 sayılı Yol ve- Binaları Düzenleme (Tadil) Yasasının 1 ve 3. maddelerine de istinat ettirilmiştir. Bu maddelerin ise sanığın itham edildiği suç ile ilgisi yoktur. Bu maddelere ithamnamede ayrıca atıfta bulunulduğu için sanığın avukatı sanığın aynı dava altında çift suç i-le itham edildiğini iddia etti. Kaza Mahkemesi bu iddiayı reddederken bu maddelerin ayrı bir suç ortaya koymadığı, ithamnamede sadece gerksiz bir fazlalık teşkil ettiği ve bunun sanığın müdafaasını da olumsuz yönde etkilemediği kanısında olduğunu belirtti.- Kaza Mahkemesinin bu hususta belirttiği görüşler ve vardığı sonuçla hemfikiriz.

Şunu belirtmek yerinde olur ki biz, bu meselede, ithamnameyi incelerken bunun arzu edilen ideal bir şekilde hazırlanmış olup olmadığını değil de sanığın beraatına yol açacak- surette hatalı hazırlanmış olup olmadığını tezekkür etmiş ve karara bağlamış bulunuyoruz. Tabiidir ki ithamnamelerin daima en iyi bir şekilde hazırlanması şayanı tercihtir ve savcı ve avukatların bu hususa önem göstermelerini kendilerine salık verdiğimizi- ayrıca belirtmekte fayda mülâhaza etmekteyiz.

Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı gibi istinafın kabul edilip Kaza Mahkemesinin beraat kararının değiştirilerek sanığın mahkûmiyetine hükmedil- mesi gerekir. Ancak tüm ahval ve şerait ışığında sanığa uygu-n ve adil ceza takdir edilip verilmesi için meseleyi Kaza Mahkemesine iade etmeyi uygun gördük.

Sonuç olarak istinaf kabul edilir, Kaza Mahkemesinin beraat kararı iptal edilir, sanık itham edildiği suçtan kabahatlı bulunarak mahkûm edilir ve mesele, sanı-ğa uygun ve adil cezayı kesmek üzere, aynı yargıçtan oluşan Kaza Mahkemesine iade edilir.

(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu) (N.Ergin Salâhi)
Başkan Yargıç - Yargıç

8 Aralık 1983



Full & Egal Universal Law Academy