Yargıtay Ceza Dairesi Numara 49/1982 Dava No 16/1982 Karar Tarihi 14.12.1982
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 49/1982 Dava No 16/1982 Karar Tarihi 14.12.1982
Numara: 49/1982
Dava No: 16/1982
Taraflar: Başsavcılık ile Ahmet Cemal Karacaoğlu arasında
Konu: Uyuşturucu madde tasarrufu -Ceza aleyhine istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 14.12.1982

-D.16/82 Yargıtay/Ceza 49/82
(Ceza Dava No: 2560/82; Mağusa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, N. Ergin Sa-lâhi,
Niyazi F. Korkut.

İstinaf eden: KTFD Başsavcısı, Lefkoşa

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Ahmet Cemal Karacaoğlu, 6 Yenişehir, G.Mağusa

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına:- Osman T. Enginsoy
Aleyhine istinaf edilen namına: Gürsel Kadri.


Uyuşturucu madde tasarrufu - 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 3, 24(1)(a)(2)(3). maddeleri ile bu Yasanın 6 ve 16. maddeleri tahtında yapılan ve 63/73 sayılı Nizamname ile tadil e-dilen 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3, 5 ve 25. maddelerine aykırı 1.81 gram uyuşturucuyu (cannabis) tasarruf etme.

Ceza aleyhine istinaf - Uyuşturucu madde tasarrufu suçunda ceza takdiri - İlk Mahkemenin Sanığa 36.OOOTL. para cezası ver-mesi ve Sanığı kefalete bağlaması - Sanığın benzer 2 sabıkası bulunması ve bunlar için 3 ay ve 2 yıl süre ile hapis cezasına çarptırılmış olması - İlk Mahkemenin Sanığın lehine ve aleyhine olan faktörleri dikkate aldıktan sonra Sanığı topluma kazandırmak a-macı ile Sanığa para cezası vermesi - Yargıtayın Sanığa verilen para cezasını 3 ay hapis cezasına çevirmesi.

OLAY: Polis, Sanığın kahvehanesine baskın yaptı. Başka bir maksat için arama yapan polis Sanıktan şüphelendi ve Sanığı yokladı. Yapılan yoklama so-nucu Sanığın üzerinde 1,81 gram uyuşturucu (cannabis) ve bir miktar sigara kağıdı bulundu. Sanık polise verdiği ifadede uyuşturucuyu Arap gemiciden aldığını söyledi ve suçunu kabul etti. İlk Mahkeme benzer 2 sabıkası bulunan ve bu sabıkalardan dolayı daha -önce 3 ay ve 2 yıl hapse mahkum olan Sanığa onu topluma kazandırmak amcı ile 36,OOOTL. para cezası verdi ve Sanığı 2 yıl süre ile sulh ve sukunu korumak maksadıyle 15O,OOOTL kefalete bağladı. Başsavcılık Sanığa verilen cezanın az olduğunu iddia ederek isti-naf etti.


SONUÇ: Yüksek Mahkeme, çoğunluk kararında son derece vahim ve yaygın olan uyuşturucu suçlarında, Sanığın ıslahı yanında kamu menfaatinin de gözönünde tutulması gerektiğini belirtti. Çoğunluk kararı suçun vehametini, Mağusa Kazasında benzer suç-ların yaygın olduğunu, Sanığın sabıkalarını ve Sanığın ıslah olmadığını dikkate alarak Sanığa verilen para cezasını 3 ay hapis cezasına çevirdi.
Azınlık kararı ise, uyuşturucu tasarrufu suçunun çok ciddi bir suç olduğunu ve kişisel olarak hapis cezası dışı-nda bir ceza vermeyi düşünmemekle beraber, İ1k, Mahkemenin davanın alguları çerçevesinde Sanığa bir fırsat vermek amacıyla para cezası verdiğini dikkate aldı ve cezanın değiştirilmemesi gerektiği görüşünü savundu.


------------------

H Ü K Ü M

Şakir Sıd-kı İlkay, Başkan: Başsavcılık, Gazi Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin aleyhine istinaf edilene uyuşturucu madde tasarrufundan kestiği cezadan istinaf etmiştir.

Aleyhine istinaf edilen sanık, Gazi Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda, 4/72 sayılı Uyuşturucu Ma-ddeler Yasasının 3 ve 24(1)(a) (2)(3) üncü maddeleri ile bu Yasanın 6 ve 16. maddeleri tahtında yapılan ve 63/73 sayılı Nizamname ile tadil edilen 21/73 sayılı Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3, 5 ve 25. maddelerine aykırı olarak, 16.11.1981 tarihinde, -Gazi Mağusa'da, tasarrufunda kenevir (cannabis) bitkisi parçacıklarından ve reçinesinden oluşan 1.81 gr. ağırlığında uyuşturucu madde bulundurmakla itham edildi. Sanık, Mahkeme huzurunda kabahatlı olduğunu kabul etti ve Mahkemede söylenenleri dinledikten s-onra sanığa TL36.O00 para cezası kesti ve ilaveten kendisini 2 yıl süre ile iyi ahlâk sahibi olmak ve sulh ve sukûnu korumak üzere TL150.000'lık bir kefalete bağladı. Başsavcılık, kesilen cezanın aşikâr surette az olduğunu ileri sürerek istinaf etmiştir.

-Sanık, Gazi Mağusa'da kahvecilikle iştigal etmekte ve 35 yaşında ve evli olup en büyüğü 9 yaşlarında olan 4 çocuk sahibi bulunmaktadır.

Mesele ile ilgili olgular şöyledir: Polis, 16.11.1981 tarihinde, başka bir maksatla sanığın kahvesine bir baskın yapt.- Polis, baskın sırasında, sanıktan şüphelendi ve üstünü yokladı yapılan yoklama sonucu sanığın tasarrufunda kenevir (cannabis) parçacıkları ve reçinesinden oluşan 1.81gr. ağırlığında uyuşturucu madde ve bir miktar da sigara kâğıdı bulundu ve zaptedildi. Sa-nık, uyuşturucu maddeyi 5-6 gün önce bir Arap gemiciden satın aldığını söyledi. Sanık, Polise
Yaptığı yazılı ifadesinde de uyuşturucu maddeyi bir Arap gemiciden
Aldığını tekrarladı ve ilaveten kendisinin esrar içtiğini, TL5.000'na
aldığı uyuşturucu maddeni-n bir kısmını içtiğini diğerini de polisin bulduğunu söyledi.

Sanık, benzeri suçlardan, 7.3.1968'de 3 ay ve 31.3.1978'de de 2 yıl hapse gönderildi.

Sanığın avukatı Mahkemeye hitabesinde, diğer şeyler yanında, sanığın nedamet getirdiğini, esrar içme kötü -alışkanlığından vazgeçtiğini ve aile efradının geçimleri için ona bağlı olduğunu söyledi.

Sanığın aleyhine ve lehine söylenenleri dinleyen ve nazarı itibara alan Ağır Ceza Mahkemesi, sanığı topluma kazandırmak amacı ile, ona para cezası vermeği ve ilâvete-n kendisini kefalete bağlamayı uygun gördü.

Yargıtay huzuruna gelen istinaflardan bu gibi suçların özellikle Gazi Mağusa Kazasında yaygın olduğu anlaşılmaktadır.

İşlenen suçun vehameti ve niteliği, bu gibi suçların özellikle Mağusa Kazasında yaygın olduğ-u ve sanığın sabıkaları ve bunlar için geçmişte 3 ay ve 2 yıl sürelerle hapse gönderilmiş olduğu ve ıslah olmadığı gözönünde bulundurulduğunda sanığa verilen ceza, kanımca aşikâr surette azdır.

Meselenin tüm ahval ve olguları ışığında sanığa verilmesi ger-eken uygun ceza, kanımca, üç ay hapis cezasıdır.

Sonuç olarak istinafın kabul edilip Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin aleyhine istinaf edilen sanığa verdiği cezanın 3 ay hapis cezası olarak değiştirilmesi gerektiği görüşündeyim.


N. Ergin Salâhi: Olgular sa-yın Başkanın serdettiği gibidir. İlk Mahkemelerin vermış olduğu cezalara ne gibi hallerde müdahale edileceği birçok içtihat kararında değinilmiştir. Bu hususa tekrar değinmeyi lûzumsuz addediyorum. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği karara göz atıldığında sanı-ğın sabıkaları, suçun vehameti ve bu tip suçların son derece yaygın olduğu konularına Ağır Ceza Mahkemesinin lâyıkı ile eğilmediği ve bu konuları lâyıkı ile değerlendirmediği gözükmektedir. Bu gerçekler ışığında sayın Başkanın değindiği gibi Ağır Ceza Mahk-emesinin sanığa vermiş olduğu cezanın müdahalemizi gerektirecek derecede az olduğu görüşündeyim.

Sırası gelmişken bir hususu da görüş olarak belirtmek istiyorum ki son derece vahim ve yaygın suçlarda, sanığın ıslahı yanında amme sağlığı ve amme yararının -da gözönünde tutularak verilecek cezaların caydırıcılığı üzerinde de lâyıkı ile durularak cezaların o nisbette orantılı olması gerektiği görüşünü belirtmek isterim.

-Yukarıda değindiğim nedenlere binaen sayın Başkanın vermiş olduğu karara ve cezaya katılmaktayım.
-
Niyazi F. Korkut: Sanık Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinde aleyhine getirilen davada 1.81 gr. ağırlığında uyuşturucu madde tasarrufu
suçunu kabul ederek 36.000T.L. para cezasına çarptırılmış ve ilaveten 15O.OOOTL kefalete bağlanmıştır.

İstinaf, kesilen cezanı-n aşikâr surette az olduğuna ilişkindir.

Savcı tarafından Mahkemeye belirtilen olgularda bu tür suçların yaygınlaştığı vurgulanmamakla beraber son yıllarda Yüksek Mahkemeye intikal eden davalardan görülebileceği kadarı ile Kıbrıs Türk Federe Devletinde bu- tür suçların yaygınlaştığı acı bir gerçektir. Savcılığın bu nedenle bu tür suçlarda davalara gereken önemi vererek sadece basit olguları belirtmekle kalmayıp her davada bu tür suçların vehameti ve yaygınlığı üzerinde ciddi surette durmaları gerekmektedir.- Bu istinafın tutanaklarına bakıldığında Savcının bu hususta hiçbir şey söylemediği açıklıkla görülmektedir.

Uyuşturucu maddelerle ilgili suçların en ağırı uyuşturucu madde ithali, ondan sonra uyuşturucu madde satışı ve daha sonra uyuşturucu madde tasarru-fudur. Tasarruf suçunda da tasarruf edilen uyuşturucu maddenin miktarı oranında suçun vehameti çoğalmaktadır.

Bu meselede sanığın tasarrufunda bulunan miktar 1.81 gramdır. Gramajından bunun cüzî bir miktar olduğu belli olmakla beraber savcılığın sanığıri -tasarrufunda bulunan uyuşturucu maddenin kaç içimlik olduğunu da belirtmesi gerekmektedir. Halbuki Mahkemeye belirtilen olgularda sanığın tasarrufunda bulunan uyuşturucu maddenin kaç içimlik olduğu da görülmemektedir.

Sanığın benzeri iki sabıkası oluşu ve- tasarruf edilen miktarın cüzî olduğu da dikkate alındıktan sonra yine de İlk Mahkemede davaya bakan yargıç ben olsaydım sanığa 3 ay hapis cezasından az bir ceza düşünemezdim.

Hakikatler bu olmakla beraber Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi sanığın evli ve 4 çocu-k babası oluşu ile nedamet getirip bu kötü huydan vazgeçtiğini belirtmesi üzerine, ceza verirken uygulanacak ilkeleri de inceledikten sonra, sanığa ıslah olması için son bir fırsat vererek hapis cezası yerine para cezası vermeyi uygun görmüştür.

Yüksek Ma-hkeme olarak Alt Mahkemelerin vermiş olduğu cezalara ne gibi hallerde müdahale edilebileceği hususu birçok kararda vurgulanmıştır. Bu nedenle bu istinaf bakımından bu hususları yinelemeği gerek görmüyorum.

Yukarıda belirttiğim gibi uyuşturucu madde tasarr-ufu ciddi olup böyle bir suça ilk nazarda kişisel olarak hapis dışında bir ceza düşünmemekle beraber Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin davanın mevcut olguları çerçevesinde ve sanığa bir fırsat vermek üzere kesmiş olduğu cezanın müdahaleyi gerektirecek derecede- aşikâr surette az olduğu hususunda ikna edilmedim ve bu nedenle istinafın reddedilmesi gerektiği görüşündeyim.



Şakir Sıdkı İlkay, Başkan: Sonuç olarak istinaf, oyçokluğu ile, kabul edilir ve aleyhine istinaf edilen sanığa Mağusa Ağır Ceza Mahkeme sinin- verdiği ceza 3 ay hapis cezası olarak değiştirilir.

Sanık bu günden itibaren 3 ay hapse gidecektir.


(Şakir Sıdkı İlkay) (N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut)
Başkan Yargıç Yargıç


14 Aralık 1982






















-








Full & Egal Universal Law Academy