Yargıtay Ceza Dairesi Numara 47/2009 Dava No 7/2009 Karar Tarihi 18.09.2009
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 47/2009 Dava No 7/2009 Karar Tarihi 18.09.2009
Numara: 47/2009
Dava No: 7/2009
Taraflar: KKTC Başsavcısı ile Ulaş Ursavaş arasında
Konu: Uyuşturucu madde tasarrufu ve ithali
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 18.09.2009

-D.7/2009 Yargıtay/Ceza 47/2009
(Ağır Ceza Dava No:8187/2008;Lefkoşa)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti:Mustafa H.Özkök, Gönül Erönen, Seyit A.Bensen.

İstinaf eden: K.K.T.C. Başsavcısı - Lefkoşa
-


ile -


Aleyhine istinaf edilen: Ulaş Ursavaş, Gazimağusa




A r a s ı n d a.


İstin-af eden namına: Savcı Ahmet Varol
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Altan Erdağ.


Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İlker Sertbay, Kıdemli
Yargıç Peri Hakkı ve Yargıç Füsun Cemaller'in 8187/2008
sayılı davada 18.6.2009 tarihinde verdiği karara k-arşı,
Başsavcılık tarafından yapılan istinaftır.


-----------------


H Ü K Ü M


Mustafa H. Özkök: Aleyhine İstinaf Edilen Ulaş Ursavaş, Lefkoşa
Ağır Ceza Mahkemesinde dosyalanan 8187/2008 sayılı- davada
aşağıdaki suçlarla itham edilmiştir:

"İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Dava-
-
Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesi ile 16/77,
54/77, 36/82, 37/89 ve 38/91 sayılı Yasalar ile
tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler
Yasasının 2, 3, 4, 24(2)(A)(3). maddelerine
aykırı uyuşturucu mad-de Cannabis (Hint Keneviri)
ithali.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, 10/10/2005 tarihinde Lefkoşa'da, Cemil
Özdemir ve Uğur Cebel ile birlikte, yetkili
makamdan ruhsatı olmaksızın, Türkiye'den -KKTC'ne
444.Gram 620.Miligram ağırlığında uyuşturucu
madde yani Cannabis (Hint Keneviri) ithal etti.


İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Dava

Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesi ile 16/7-7,
54/77, 36/82, 37/89 ve 38/91 sayılı Yasalar ile
tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler
Yasasının 2, 3, 24(1)(a)(2)(A)(3). maddeleri
ile 63/73 sayılı Nizamname ile tadil olunan
21/73 sayılı U-yuşturucu Maddeler Nizamnamesinin
3, 5 ve 25. maddelerine aykırı uyuşturucu madde
Cannabis (Hint Keneviri) tasarrufu.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinci davada belirtilen tarih ve mahalde,
- Cemil Özdemir ve Uğur Cebel ile birlikte, ilgili
makam tarafından genel olarak yetkilendirilmiş
veya ilgili nizam tahtında ruhsatı olmadığı halde
tasarrufunda 444.Gram 620.Miligram ağırlığında
uyuşturucu madde -yani Cannabis (Hint Keneviri)
bulundurdu."


4.12.2008 tarihinde Başsavcılığın ilk tahkikat yapılmadan
Ağır Ceza Mahkemesine havalesini talep eden müracaatı değerlen-
diren Lefkoşa Kaza Mahkemesi, Sanık Avukatının da havaleye
itirazı olmadı-ğını dikkate alarak Sanığı yargılanmak üzere
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesine havale etmiştir. Havaleden sonra
Başsavcılığın yapmış olduğu müracaat üzerine Mahkemeden aldığı,
tadilât emri ışığında dava iddianamesine 3 ve 4. davalar da
eklenmiştir. 3 ve 4. d-avalar aynen şöyledir:


"İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
3. Dava

Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesi ile birlikte
16/77, 54/77, 36/82, 37/89 ve 38/91 sayılı
Yasalarla tadil olunan 4/72 sayıl-ı Uyuşturucu
Maddeler Yasasının 2, 3, 4, 24(1)(d)(2)(A)(3)(a)
maddelerine aykırı yönetim bölgeleri dışında
uyuşturucu madde (Hint Keneviri) Cannabis
getirilmesi için teşvik etme ve yardımda bulunma.

- SUÇUN TAFSİLATI

Sanık Eylül 2005 tarihinde Lefkoşa'da Cemil Özdemir
ve Uğur Cebel'i yönetim belgeleri dışında yani
Türkiye Cumhuriyetinde yürürlükte olan muadil
kanun hükümleri gereğince cezalandırılan bir suçun
- işlenmesi için teşvik ve yardımda bulundu. Yani
Türkiye Cumhuriyetinden uyuşturucu madde (Hint
Keneviri) Cannabis alınması ve K.K.T.C.'ye
getirilmesi için teşvik ve yardımda bulundu.


- İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
4.Dava

Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesi ile birlikte
16/77, 54/77, 36/82, 37/89 ve 38/91 sayılı
Yasalarla tadil olunan 4/72 sayılı Uyuşturucu
Maddeler Yasasının- 2, 3, 4, 24(1)(d)(2)(A)(3)(a)
ve 25. maddelerine aykırı uyuşturucu madde
Cannabis (Hint Keneviri) ithaline teşebbüs etti.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık 10 Ekim 2005 tarihinde Cemil Özdemir ve
Uğur Cebel- ile birlikte yetkili makamdan ruhsatı
olmaksızın Türkiye'den K.K.T.C.'ye 444 gram
620 mlg ağırlığında uyuşturucu madde yani (Hint
Keneviri) Cannabis ithal etmeye teşebbüs etti."


25.5.2008 tarihinde Ağır Ceza Mahkemesi huz-uruna çıkarılan
Sanık, aleyhine getirilen 4 davadan itham edilmiş ve itham
edildiği suçları kabul etmediği cihetle meselenin duruşması
yapılmıştır.


Duruşmada İddia Makamının 8. Tanığı Polis Çavuşu Metin Düzener şahadet verdiği sırada, Sanığın verd-iğini belirttiği gönüllü ifadesini emare olarak ibraz etmesine Sanık Avukatı itiraz etmiş ve itiraz üzerine İddia Makamı ifadenin gönüllü olduğunu ispat etmek için duruşma içinde duruşma yapılmasını talep etmiş ve Ağır Ceza Mahkemesi de duruşma içinde duru-şma yapılmasına karar vermiştir.

Yapılan duruşma içinde duruşma sonucu Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi, 15.6.2009 tarihinde vermiş olduğu ara kararında sunulması istenen ifadenin gönüllü olmadığına karar vererek ifadenin ibrazına izin vermemiştir.

- Bu ara karardan sonra duruşmaya devam edilmiş ve 8. Tanık şahadetini tamamladıktan sonra İddia Makamı 9. Tanık olarak
Polis Memuru Samet Öztürk'ü şahadete çağırmış ve bu şahidin şahadetinden sonra davasını kapatmıştır.

İddia Makamının davasını kapat-masından sonra Sanık Avukatı
Fasıl 155 madde 74(1)(b) gereğince bir müracaatta bulunarak
sunulan şahadetin Sanığın müdafaasını yapmaya çağrılmasını
gerektirecek yeterlilikte olmadığını ve itham edildiği suçların unsurlarının da ispat edilmediğini ileri sür-erek Sanığın müdafaaya çağrılmadan beraat ettirilmesini talep etmiştir.

İddia Makamı ise bu müracaata verdiği cevapta, sundukları
şahadetin Sanığın müdafaasını yapmaya çağırmaya yeterli oldu-
ğunu ileri sürerek Sanık Avukatının yapmış olduğu müracaat-ın
reddedilmesini talep etmiştir.

Sanık Avukatının yaptığı müracaat ve İddia Makamının ver-diği cevabı değerlendiren Ağır Ceza Mahkemesi, sunulan şahadetin Sanığın müdafaasını yapmaya yeterli olmadığı sonucuna vararak Sanığın müdafaasını yapmaya çağı-rmadan beraatına karar vermiştir. Verilen bu beraat kararına karşılık Başsavcılık, huzurumuzdaki istinafı dosyalamış bulunmaktadır. İstinaf ihbarnamesi 11 sebep içermektedir.

İstinafın duruşması yapılmıştır. İstinafın duruşması
sırasında tarafla-r hitaplarını yazılı olarak ibraz etmişler
ve şifahi olarak yaptıkları hitaplarında da yazılı hitaplarında
söylediklerini tekrarladıklarını belirtmişlerdir.

İstinaf Eden Başsavcılık adına yapılan yazılı hitapta
istinaf sebeplerini 2 başlık altında -toplamıştır. Şöyle ki;

"1. Huzurdaki tüm şahadete rağmen sanığın
ifadesinin gönüllü olmadığı kararına
varmakla;
2. Huzurundaki tüm şahadete rağmen sanığın
müdafaa'ya çağrılmayıp beraat kararına
- varmakla;" hata ettiği ile ilgilidir.


Öncelikle gönüllü ifadenin ibrazına izin vermemekle Ağır
Ceza Mahkemesinin hata edip etmediğine diğer bir deyişle
İstinaf Edenin 1. başlık altındaki istinaf sebepleri incelen-
diğinde Ağır Ceza Mahkemesi- 15.6.2009 tarihinde vermiş olduğu
kararında Mavi 148'de şu bulguya vardığı görülmektedir:

"Tüm yukarıdaki sorular sonrasında heyetimizde
ifadenin gönüllü olduğu hususunda çok ciddi şüpheler
olduğu, mantık süzgecinden geçirdiğimizde sanı-ğın
söylediklerinin doğru olma ihtimalinin mevcut
olduğu, sanığın şahadet verirken üzerimizde olumlu
etki bıraktığı, son derece akıcı, makul, mantıklı
ve doyurucu bir şahadet sunduğu açıklıkla ortadadır
ve bu hususlarda bulgu yapar-ız."


Ağır Ceza Mahkemesi bu bulgu ışığında Mavi 149'da şu sonuca varmıştır:



"Netice itibarı ile iddia makamının ifadenin
gönüllü olduğu hususundaki isbat külfetini makul
şüphenin ötesinde yerine getiremediğine, aksine
sanığ-ın itirazlarında söylediklerinin doğru olma
ihtimalinin mevcut olduğuna, heyetimizin ifadenin
gönüllü olduğuna ilişkin ciddi şüpheleri olduğuna,
bu nedenlerle 11.10.2005 tarihli ifadenin gönüllü
olmadığına karar verilir ve ibrazına- izin verilmez."


Birçok içtihat kararında belirtildiği gibi şahadeti
değerlendirmede İlk Mahkemeler Yargıtay'a göre daha avantajlı
durumdadır. Çünkü şahısları şahadet verirken yakından izleme
fırsatı bulmakta, bu nedenle şahadetle ilgili yapılan bu-lguya
genellikle müdahale edilmez. Meğer ki bu bulgunun hatalı
olduğu hususunda İstinaf Eden tarafından tatmin edilmiş olalım.
Bu prensibi meselemize uyguladığımız zaman Ağır Ceza Mahkemesinin
yukarıya aktarılan bulgusunun yanlış olduğu hususunda İstinaf
-Eden tarafından ikna edilmedik ve bu bulguya varması için
Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda yeterli şahadet olduğu
kanaatindeyiz.

Varılan bu bulgu ışığında ifadenin ibrazına izin vermemekle İlk Mahkemenin hata etmediği kanaatindeyiz ve bu hususta bul-gu yaparız.

Bu bulgu ışığında İstinaf Edenin gönüllü ifadenin ibrazına
izin verilmemesi ile ilgili istinaf sebeplerinin reddedilmesi gerekir kanaatindeyiz.

2. başlık altındaki istinaf sebepleri incelendiği zaman
ise Sanığın müdafaasını yapma-dan müdafaa yapmaya çağırmadan
beraat ettirmekle doğru hareket etti mi? Bu soruya cevap
ararken hangi hallerde Sanığın müdafaaya çağrılmadan beraat
ettirilebileceğini incelememiz gerekir. Yargıtay/Ceza 24/87 (D.10/87) sayılı kararda Sanığın müdafaaya çağ-rılmadan beraat
ettirilebileceğine ilişkin şöyle denmektedir:

"...Ancak İddia Makamı davasını kapattıktan sonra
sanığın itham edildiği suçu oluşturan unsurlardan
herhangi birisi hakkında şahadet bulunmadığı veya (b)
İddia Makamı tarafından ibraz -edilen şahadetin istintak
sonucu inanılmayacak kadar sarsılmış veya o kadar bariz
bir şekilde güvenilemeyecek bir şahadet olduğu ve bu
şahadete dayanarak makul bir mahkemenin salimen mahkûm
edemeyeceği kanısında ise Mahkeme sanığı müdafaasını
yapmaya davet- etmez. Buna göre müdafaa avukatının
sanığı müdafaasını yapmaya davet etmemesi hususunda
müracaatta bulunması halinde Mahkeme o safhada bir
karar vermek durumunda kaldığı takdirde önünde
sanığı mahkûm edip edemeyeceği kadar şahadet olup
olmadığına değil, -mevcut şahadetle makul bir
Mahkemenin mahkûm etme ihtimalinin bulunup bulunma-
dığına bakar. Eğer o safhaya kadar Mahkemeye
celbedilen şahadetle makul bir mahkeme sanığı
mahkûm edebileceği kanısında ise Mahkemenin sanığı
müdafaasını yapmaya davet etmes-i gerekir.

Yukarıda belirtilen yasal durum ışığında
önümüzdeki meselede İlk Mahkemenin sanığı müdafaasını
yapmaya davet etmemekle hataya düşüp düşmediğini
incelememiz gerekir. Daha önce belirttiğimiz gibi
İlk Mahkeme suçu olu-şturan unsurların tümü isbat
edilmediğinden ve ayrıca ibraz edilen şahadeti
inanılır ve güvenilir bulmadığından sanığı müdafaasını
yapmaya davet etmeyerek beraat ettirdi."


Bu prensibi meselemize uyguladığımız zaman Ağır Ceza Mahkemes-inin bu yöndeki bulgusunu incelememiz gerekir. Mavi 157'de şöyle denmektedir:

"Mahkememiz vermiş olduğu ara kararında da Sanığın
bahse konu sözlü itirafına kuşku ile yaklaştığını
beyan etmiş ve açıkca bahse konu itirafa ilişkin
idd-iaların doğru olmayabileceğini vurgulamıştı."


Mavi 158'de ise şöyle denmektedir:

"Sadece polis tanıkların söylediği bahse konu
cümleye itibar edip sanığı mahkûm edecek başka
makûl bir Mahkemenin de olabileceğine inanmak olası
- değildir. Böylesi bir duruma itibar etmek Ceza
Muhakemesinin amaç ve ruhuna, Şahadet hukukunun
temeline ve polis tanıkların bağımsız tanık olama-
yacağı ilkesine ters olacağı kanaatinde olduğumuzdan
yapılan müracaatı kabul eder ve -Sanığın müdafaasını
yapmaya çağırmadan beraatine karar veririz."


Yukarıda belirttiğimiz gibi huzurunda şahadet veren şahit-lere inanıp inanmamaya karar verirken şahitleri şahadet verirken yakından izleme olanağı bulan İlk Mahkemelerin Yargıtay'-a göre daha avantajlı durumda olduğuna kuşku yoktur. Bu nedenle İlk Mahkemelerin şahitlere inanıp inanmaması hususundaki bulgusunda yanıldığını söylemek çoğu kez olanaksızdır.

Yukarıya vazedilen prensipler ışığında Ağır Ceza
Mahkemesinin bulgusu -ve bu bulguya dayanarak Sanığı müdafaa
yapmaya çağırmadan beraat ettirmesine karar vermekle hata etmediği kanaatindeyiz ve bu hususta bulgu yaparız.

Varılan bu bulgu ışığında İstinaf Eden 2. istinaf başlı-
ğında da başarılı olmamıştır ve 2. başlık al-tındaki istinaf sebeplerinin reddedilmesi gerekir kanaatindeyiz.

Netice itibarıyle İstinaf Eden istinafında başarılı
olmadığı cihetle istinaf ret ve iptal olunur.



Mustafa H. Özkök Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç - Yargıç Yargıç


18 Eylül 2009-



5






Full & Egal Universal Law Academy