Yargıtay Ceza Dairesi Numara 46/1987 Dava No 7/1988 Karar Tarihi 18.04.1988
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 46/1987 Dava No 7/1988 Karar Tarihi 18.04.1988
Numara: 46/1987
Dava No: 7/1988
Taraflar: Semra Oday ile Başsavcılık Arasında
Konu: Hakaret ve sövme
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 18.04.1988

-D.7/88 Yargıtay/Ceza 46/87
(Girne Dava No. 714/87)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Taner Erginel

İstinaf eden: Semra Oday, Girne, 2-8 Cumhuriyet Cad.
-ile-
Aleyhine istinaf eden: Başsavcılık
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Erbay Kemal
Aleyhine istinaf edile namına:



H Ü K Ü M

N. Ergin Salâhi: Bu istinafta mahkemenin hükmünü -sayın yargıç Niyazi F. Korkut verecektir.

Niyazi F. Korkut: İstinaf eden Sanık Girne Kaza Mahkemesinde aleyhine getirilen bir dava tahtında Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 99. maddesine aykırı olarak 22.3.87 tarihinde Girne'de umumi bir yer olan Bedrettin Demir-el Caddesi üzerinde Girneli Ayşe Değirmencioğlu'na kendisini darbetmesine neden olacak şekilde italei lisanda bulunmakla itham edildi.

Sanığın suçunu kabul etmemesi üzerine davanın duruşmasına gidildi.

İddia makamı sanık aleyhindeki ithamı kanıtlamak ü-zere 3 tanık dinletti. Sanık ise olduğu yerden Mahkemeye yeminsiz beyanda bulunmakla yetindi ve 1 de tanık dinletti.

Şahadetleri değerlendiren alt mahkeme şikâyetçi ile kocası olan iddia makamı tanığı no.3'ün şahadetlerini güvenilir ve inanılır bulup şah-adetlerinin de istintakta sarsılmadığını vurgulayarak iddia makamının kanıtlamakla yükümlü olduğu dava konusu suçun tüm unsurlarını makul şüpheden ari bir şekilde kanıtladığı kanaatına vardı ve sanığı aleyhine getirilen davadan suçlu bularak 1 yıl süre il-e iyi ahlak sahibi olmak ve sulh sukûnu korumak üzere 300,000.-TL kişisel kefalete bağladı. Sanık bu karara karşı istinaf dosyaladı. İstinaf eden istinaf ihbarnamesinde alt mahkemenin huzurundaki şahadeti yanlış değerlendirip içtihâdi kararları da yanlış y-orumlayrak sanığı mahkûm etmekle hata ettiğini ve alt mahkeme önündeki şahadetin yeterli olmadığını ileri sürdü.

İstinafın duruşması sırasında da istinaf eden avukatı gerek şikâyetçi gerekse kocasının olay yerinde bulunduğunu belirttikleri bir görgü tanı-ğının iddia makamının tanık olarak celbetmediğini, halbuki iddia makamının sanık lehinde olan hususları da mahkemeye sunmakla yükümlü olduğunu, polisin bu tanıktan hiç ifade almadığını ve sanık aleyhindeki suç makûl şüpheden ari olarak kanıtlanmadığı halde- alt mahkemenin sanığı mahkûm etmekle hata ettiğini ileri sürdü.

İddia makamı adına konuşan savcı ise alt mahkemede 3 tanık dinlettik- lerini ve bu tanıkların şahadeti ile sanık aleyhine getirilen davanın tüm unsurları- nın kanıtlandığını, tüm görgü tanı-klarını mahkemeye celbetmelerinin de gerekli olmadığını ve sanığın atıfta bulunduğu görgü tanığı kendisi lehinde idiyse tanık olarak celbedebileceği halde etmediğini ve bunun sorumluluğunun da kendisine ait olduğunu, alt mahkemenin tanıklarla ilgili değerl-endirmesinde hata işlediği savında iseler bunu kanıtlama yükümlülülüğünün de istinaf edende olduğunu ve bu hususta istinaf edenin herhangi bir sav ileri sürmediğini ve istinafın reddedilmesi gerektiğini savundu.

Alt mahkemede şahadet veren tanıklarla ilg-ili alt mahkeme bulgusuna müdahale edebilmemiz için belirlenmiş ilkelere birçok kez değinildiği için bu ilkeleri yinelemeye gerek görmüyoruz.

İstinaf eden avukatı iddia makamının sanık lehinde olan hususları mahkemeye sunmaka yükümlü olmakla beraber gere-k şikâyetçi gerekse kocasının şahadet sırasında olay yerinde olduğunu belirttikleri bir tanığı mahkemeye celbetmediğini ve bu nedenle isbat yükümlülüünü yerine getirmedi- ğini savundu. İddia makamı sanık aleyhindeki ithami makûl şüpheden ari bir şekilde is-batla yükümlüdür. Ancak bu yükümlülüğünü yerine getirebilmek için tüm görgü tanıklarını mahkemeye tanık olarak getirmek zorunda değildir. Bu bir yana görgü tanığı olduğu iddia edilen kişiden polisin ifade almadığını da istinaf eden kabul etmiştir. İddia ma-kamının celbettiği tanıklarla mahkeme makûl şüpheden ari olarak suçun işlendiğine kani olursa bu şahadet sanığı mahkûm etmek için yeterlidir. Bu husus bir yana istinaf eden iddia makamı tarafından tanık oalrak çağrılmayan kişinin şahadetinin de ne yönde od-luğuna ilişkin bir sav da ileri sürmemiştir. Konu edilen tanık sanık lehinde şahadet verecek biri idiyse sanığın onu müdafaa tanığı olarak dinletmesi yolu kendisine açıktı.

Alt mahkemenin tanıklarla ilgili değerlendirmesinde hatalı hareket ettiği hususun-da da istinaf eden avukatı bir sav ileri sürmediğine göre bu değerlendirmeye müdahale etmemiz olanaksızdır. Tüm şahadet incelendiğinde alt mahkemenin güvenilir bulduğu şahadete göre sanığı makûl şüpheden ari olarak mahkûm edebilmesi için yeterli şahadet va-rdı ve alt mahkeme sanığı mahkûm etmekle hatalı hareket etmiş değildir.

Bu nedenle istinaf edenin savına da itibar etmek olanaksızdır.

Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı gibi istinaf eden istinafın başarılı olamamıştır ve istinaf reddolunur.


(N. Er-gin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) (Taner Erginel)
Yargıç Yargıç Yargıç

18 Nisan 1988

-


-3-



-


Full & Egal Universal Law Academy