Yargıtay Ceza Dairesi Numara 43/1980 Dava No 34/1980 Karar Tarihi 20.10.1980
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 43/1980 Dava No 34/1980 Karar Tarihi 20.10.1980
Numara: 43/1980
Dava No: 34/1980
Taraflar: Mehmet Şentürk Hüseyin Tremeşeli ile Başsavcılık a
Konu: Tabanca tasarrufu - Mermi tasarrufu -Tabanca ile ateş etme -Ceza aleyhine istinaf -
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 20.10.1980

-D.34/80

Yargıtay/Ceza 43/80
(Ceza Dava No. 96/80;Lefkoşa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Ülfet Emin, Başkan, Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi.

İstinaf eden: Mehmet -Şentürk Hüseyin Tremeşeli, Bostancı.

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: KTFD Başsavcılığı.

A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: İlkay Hikmet ve Gürsel Kadri adına Ömer Adal. Aleyhine istinaf edilen namına: Osman T. Enginsoy.

Tabanca tasarruf-u - Fasıl 57 Ateşli Silâhlar Yasasının 2, 4(1)(2)(a) 26 ve 27. maddelerine aykırı tabanca taşıma.

Mermi tasarrufu: - Fasıl 54 Patlayıcı Maddeler Yasasının 2, 4(1)(e), 4(4)(d) maddelerine aykırı mermi tasarrufu.

Tabanca ile ateş etme - Köy hudutları dahil-inde tabanca ile ateş etme.

Ceza aleyhine istinaf - Tabanca ve mermi tasarrufu suçlarında ceza takdiri - Sanığa verilecek olan cezanın suçun vehameti ile orantılı olması - Cezanın saptanmasında kamu yararının gözönünde tutulması - Tabanca taşıma suçunda i-stisnai haller dışında hapis cezası verilmesi - Sabıkası olmayan veya daha önce hapis cezasına çarptırılmayan kişilere kısa süreli hapis cezası vererek kamu yararının öngördüğü caydırıcılığın sağlanması.

OLAY: Sanık tabanca tasarrufu, mermi tasarrufu ve t-abanca ile ateş etmek suçlarıyla itham edildi. Sanık suçunu kabul etti ve tabancayı polise teslim etti. İlk Mahkeme Sanığa ceza verirken cezanın işlenen suçun vehameti ile orantılı olması gerektiğini, Sanığın tabancayı taşırken alkollü olduğunu ve tabanca -veya patlayıcı madde taşıması için herhangi bir neden olmadığını belirterek Sanığa 6 ay hapis cezası verdi.

Sanık, cezanın fahiş olduğunu iddia ederek istinaf etti.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme, ceza verme prensiplerine değinerek istisnai
- haller dışında tabanca taşıma suçuna hapislik cezası verilmesi gerektiğini belirtti. Bu tür suçlardan Sanıklara verilecek hapislik
- cezasının süresini tespit ederken suçun işleniş tarzının, Sanıkların şahsi karakterlerinin ve sabıkalarının dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Yüksek Mahkeme benzeri sabıkası olmayan veya daha önce hapis cezası ile cezalandırılmayan kişilere kısa -süreli hapislik cezası verilmesinin yeterli olduğu kanaatine vardı ve Sanığa verilen cezayı 3 ay hapse indirdi.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
4/77 sayılı Yargıtay/Ceza.

-------------

H Ü K Ü M

Ülfet Emin, Başkan: İstinaf eden (sanık) 1 Ekim 19-80 tarihinde Lefoşa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 Nisan 1979 tarihinde Gaziveren'de Kıbrıs Türk Federe Devleti yetkili makamından özel izni olmaksızın Amerikan yapısı tek şarjürlü yarı otomatik bir tabanca taşıdığından, aynı tarih ve mahalde Kıbrıs Tür-k Federe Devleti patlayıcı maddeler müfettişinden izni olmaksızın tasarrufunda 6 adet tabanca mermisi bulundurduğundan ve aynı tarih ve mahalde Gaziveren köy hudutları dahilinde tabanca üe ateş ettiğinden kabahatlı bulunarak sıra ile birlikte çekilmek üzer-e 6 ay, 2 ay ve 7 gün hapis cezalarına çarptırıldı.

İstinaf eden sanık Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda itham edildiği suçları işlediğini kabul etti. İstinaf eden Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği hapis cezalarının aşikâr surette fahiş olduğunu ileri sürerek ha-pis cezalarına karşı istinaf eyledi. İstinaf eden 3. suçtan Ağır Ceza Mahkemesinin ona hapis cezası vermeye yetkisi olmadığını ileri sürdü. İstinaf eden kabahatli bulunduğu suçları Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda işlediğini kabul ettiği gibi suçu işledikten -hemen sonra polise suçu işlediğini itiraf etti ve suç unsuru olan tabancayı polise teslim etti. İstinaf eden 28 yaşında olup evli ve iki küçük çocuk babasıdır ve annesi ile babası ve evli olmayan 21 yaşında kızkardeşine bakmaktadır. Mahkeme huzurunda olan -olgulara göre istinaf eden TIR şoförlüğü yapmakta va TIR kamyonu ile Kıbrıs ile Avrupa arası seyahat etmektedir. Ağır Ceza Mahkemesi istinaf edeni cezalandırırken verilecek cezanın suçun vehameti ile orantılı ve diğer vatandaşları caydırıcı nitelikte olmas-ı gerektiğini belirttikten sonra 1974 Barış Harekâtından sonra güvenliğimizin emin ellerde olduğunu, kimsenin yasalara aykırı olarak tasarrufunda silâh veya patlayıcı madde taşıması için neden olmadığını, istinaf edenin tabancayı taşıdığı zaman alkollü içk-inin tesiri altında olduğunu, bunun gayet ciddi sonuçlar doğurabileceğini ve istinaf edenin lehine söylenenleri nazarı itibara aldıktan sonra onu daha önce belirtilen hapis cezalarına çarptırdı.

Gerçekten mahkemeler cezayı saptarken sanıklara verilecek ol-an cezanın suçun vehameti ile orantılı ve başkalarını caydırıcı nitelikte olması gerektiğini göz önünde, tutması gerekir. Ancak sadece bu faktörler kâfi değildir. Suçun işleniş tarzını, suçu işleyenin şahsi karakterini, bakmakta olduğu kişilerin durumların-ın ne olacağını da göz önünde tutması gerekir. Nitekim son zamanlarda ceza istinaflarında Yüksek Mahkememizin verdiği birçok kararlarda modern ceza infaz sisteminde suçluyu cezalandırmanın amacının ondan öç almak olmadığı bunun tamamen tersine suçluyu düze-ltip iyileştirerek onu yararlı bir kişi haline getirip topluma kazandırmak ve böylece toplumu korumak olduğu açıklıkla belirlenmiştir. Başka bir deyişle suçu işleyen kişi topluma kazandırılabilirse kamu yararı sağlanmış olur.

Kuşkusuz tabanca taşımak ağır- bir suçtur ve gerçekten 4/77 sayılı Yargıtay/Ceza İstinafında belirtildiği gibi istisnai haller dışında hapis cezası ile cezalandırılması gerekir. Ancak hapis cezasının süresinin ne olacağı hususu suçun işleniş tarzına sanığın şahsi karakterine, sabıkası -olup olmadığına ve diğer önemli faktörlere bağlıdır. Benzeri sabıkası olmayan, daha önceden hapis cezası ile cezalandırılmayan bir kişiye verilecek cezanın başkalarını caydırıcı nitelikte olması için cezanın mutlaka uzun süreli hapis cezası olmasını gerekt-irmez. Başka bir deyişle daha önce benzeri sabıkası olmayan ve hapis cezasına çarptırılmayan kişilere kısa süreli hapis cezası vermekle kamu yararının öngördüğü caydırıcı nitelik sağlanmış olur ve aynı zamanda sanık iyileştirilip topluma kazandırılabilir v-e bu şekilde toplum korunmuş olabilir.

Bütün söylediklerimiz ışığında ve özellikle istinaf edenin durumu, bilfiil baktığı kişilerin durumu ve diğer tüm hafifletici sebepler ile gözönünde tutulması gereken faktörler nazarı itibara alındığında Ağır Ceza Mah-kemesinin tabanca taşımak suçundan vermiş olduğu 6 ay hapis cezası aşikâr surette fahiştir. Ağır Ceza Mahkemesinin 3. suçtan sanığa hapis cezası, vermeye yetkisi yoktu. Yasa uyarınca bu suça. verilebilecek en ağır ceza beş Kıbrıs lirasıdır. Bu nedenle 3. s-uçtan verilen 7 günlük hapis cezası iptal edilir. Kanımızca birinci davada istinaf edene verilecek en uygun ceza, tüm faktörler ve ceza ilkeleri nazarı itibara alındığında, 3 aydır. 2. dava için verilen ceza müdahale edilecek kadar fahiş değildir. Bu neden-le 2. davada da verilen cezaya müdahale edilmez.

Sonuç olarak 1 ve 3. dava ile ilgili istinaf kabul edilir. İstinaf edene l. dava üzerinden verilen 6 ay hapis cezası 3, aya indirilir. 2. dava üzerinden verilen 2 ay hapis cezasi aynen kalır. 3. davada veri-len 7 gün hapis cezası iptal edilir. İstinaf eden 1. ve 2. davadan hapis cezasına mahkûm edildiği nedeniyle ona 3. davadan herhangi bir ceza vermemeyi uygun gördük.

Tüm hapis cezaları mahkûmiyet tarihinden başlamak üzere beraber çekilecektir.


(Ülfet Emi-n) (Salih S. Dayıoğlu) (Niyazi F. Korkut)
Başkan Yargıç Yargıç

20 Kasım 1980














Full & Egal Universal Law Academy