Yargıtay Ceza Dairesi Numara 42/1983 Dava No 4/1984 Karar Tarihi 07.05.1984
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 42/1983 Dava No 4/1984 Karar Tarihi 07.05.1984
Numara: 42/1983
Dava No: 4/1984
Taraflar: Lefkoşa Türk Belediyesi ile Saffet Anibal arasında
Konu: İzinsiz ek inşaat -Eski esere ek inşaat -Yıkım emri -
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 07.05.1984

-D.4/84 Yargıtay/Ceza 42/83
(Ceza Dava No. 1610/82)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: S-alih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut.

İstinaf eden: Lefkoşa Türk Belediyesi, Lefkoşa.
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Saffet Anibal Plevne Sok. Lefkoşa.
A r a s -ı n d a.

İstinaf eden namına: Behiç Öztürk.
Aleyhine istinaf edilen namına: Kıvanç M. Riza ve Tahir Seroydaş.



İzinsiz ek inşaat - Ek inşaatın eski eser alanı içinde olup olmaması.

Eski esere ek inşaat - Ek inşaatın eski eser içinde olup olmamasının Bi-dayet Mahkemesince saptanabilmesi için davanın İlk Mahkemeye iade edilmesi.

Yıkım emri - İlk Mahkemenin, İddia Makamınca yeterli bilgi verilmediği nedeni ile yıkım izni vermemesi - 32/75 sayılı Yasa hükümleri ışığında, ne Belediyeye ne de herhangi bir Tür-k'ün adına kayıtlı olmayan yerin Devletin tasarrufunda olduğuna hükmetmenin kaçınılmaz oluşu.



OLAY: Sanık, Çağlayan Çocuk Bahçesi denilen bölgede sahibi bulunduğu restoranta ek inşaat başlattı. Sanığın aleyhine eski eser ilân edilen sahada izinsiz ek i-nşaat başlattığı iddiası ile dava getirildi. Sanık izinsiz inşaat yaptığını kabul etti fakat eski eser alanında olduğu iddiasına itiraz etti. İlk Mahkeme konu inşaatın özel bir kişi veya Belediyeye ait arazide yapılmadığını 32/75 sayılı Yasaya göre devleti-n tasarrufunda olan bir araziye yapıldığını belirtti. İlk Mahkeme İddia Makamınca yeterli bilgi verilmediği gerekçesiyle izinsiz inşaatın yıkılması için emir vermedi. İddia Makamı yıkım emri vermemekle İlk Mahkemenin hata ettiğini ileri sürerek istinaf ett-i.

SONUÇ: Yargıtay her izinsiz inşaat davasında yıkım emri vermenin şart olmadığını, yıkım emrinin işlenen suça oranla aşırı derecede ağır olması halinde yıkım emri verilmiyebileceğini belirtti. İnşaatın eski eser alanı içinde olup olmamasının ceza tayini-nde ciddi bir olgu olduğunu vurgulayan Yargıtay İddia Makamının gerekli bilgiyi vermediği nedeni ile yıkım emri vermedi.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
1- Ceza /İstinaf 21/72, Faruk Süleyman ile Başsavcılık arasında.
____________________



-H Ü K Ü M
-
Salih S. Dayıoğlu: İşbu istinafta olgular hususunda taraflar arasında ciddi sayılabilecek ihtilâf yoktur. Olgular şöyle özetlenebilir:

Sanık (aleyhine istinaf edilen) Lefkoşada bir restorant sahibidir. restorant ise Lefkoşa'da hisar altında Çağlayan Çoc-uk Bahçesi diye bilinen bir yerdedir. Sanık sözü edilen restorantına 1.3.1982 - 31.3.1982 tarihleri arasında Lefkoşa Türk Belediye Meclisi olan yetkili makamdan izin almaksızın ilâve inşaat yapmaya başladı. İddia Makamı ise (istinaf eden) izinsiz işbu ek i-nşaatı bir ara emri ile durdurdu. Daha sonra sanığın aleyhine yetkili makamdan izin almadan inşaat yaptığı için dava getirdi. Sanık, aleyhine getirilen davayı 15.12.1983 tarihli celsede kabul etti. İddia Makamı da mahkemeye sunduğu olgularda sanığın izinsi-z olarak ilâve inşaat yaptığını ve yapılan inşaatın eski eser olarak ilân edilen bir sahada yapıldığını söyledi. Sanık ilâve inşaatın yetkili makamdan izinsiz olarak yapıldığını kabul etmekle beraber inşaatın yapıldığı sahanın eski eserler alanı olduğunu İ-ddia Makamının bildirmesine itiraz etti. İtirazı ise sanığın aleyhine getirilen davanın tafsilât kısmında bu hususa yer vermediği gerekçesine dayandırdı. Mahkeme sanığın itirazını yerinde bulmadı ve reddetti.

İddia Makamı inşaatın yer aldığı alanın Lefko-şa Türk Belediyesine ait olduğunu iddia etmişse de daha sonra bu yerin ne Belediye adına ve ne de herhangi bir Türk'ün adına kayıtlı olmadığı meydana çıkmış bulunmaktadır. Bu durumda bu yerin en azından 32/75 sayılı Yasa hükümleri ışığında Devletin tasarru-funda olduğuna hükmetmek kaçınılmazdır.

İlk Mahkeme verdiği hükümde konu inşaatın "engelleyici olup olmadığı, inşaatın neden ibaret olduğu, tehlikeleri olup olmadığı, verdiği ve vereceği zararın, çevreye uyup uymadığı" konularında İddia Makamınca gerekli- bilgi verilmediği ve de "konu inşaatın eski eser alanı içine girdiği hususu" belirtilmediği nedenlerine binaen yıkım emri vermemeyi uygun gördüğünü söyledi.

İddia Makamı İlk Mahkemenin konu inşaat hakkında yıkım emri vermemekle hata ettiğini ileri sürer-ek istinaf etmiş bulunmaktadır. Dosyalanan istinaf ihbarnamesi 12 sebep içermekle birlikte aslında bunlar, önündeki şahadet ışığında yıkım emri vermemekle İlk Mahkemenin hata ettiği noktasında toplanmaktadır.

İstinafın duruşmasında sanık, aleyhine getiri-len davanın tafsilâtında konu inşaatın eski eserler alanı içine girdiğinin belirtilmediğini bunun, suçun unsurlarından birini teşkil ettiğini bu nedenle bu babta konu inşaatın eski eserler alanı içine girdiğinin iddia edilemeyeceğini ve dolayısıyle bu husu-sun dikkate alınamayacağını ileri sürdü. Daha ileri gitmeden bu iddiada herhangi bir mesnet görmediğimizi söylemeliyiz. Sanığın aleyhine getirilen dava izinsiz inşaattır. İnşaatın da nerede yapıldığı veya yapılmakta olduğu tafsilâtta yer almıştır. Bunun öt-esine gitmesi ve konu inşaatın eski eser sahası içinde yer aldığını belirtmesi gerekmez.

Önümüzdeki meselede İddia Makamı konu inşaatın eski eser alanı içinde olduğunu İlk Mahkemeye beyan etti. Sanık buna itiraz etmiş olmasına rağmen İlk Mahkeme İddia Ma-kamının böyle bir beyanda bulunabileceğine karar verdi. Buna rağmen hükmünde "konu inşaatın eski eser alanı içine girdiği hususu anla- tılan olgular içinde belirtilmemiştir" dedi. Halbuki İddia Makamı zabıtlardan görülebileceği gibi olguları İlk Mahkemeye -anlatırken konu inşaatın eski eser alanı içinde olduğunu açıklıkla belirtmişti. Müdafaa bu hususu kabul etmedi. İlk Mahkeme de inşaatın eski eser alanı içine girdiği kabul edilmeyecekseydi bunu İddia Makamına belirtmeli ve ona Mahkemeyi bu hususta aydınlat-ma babında şahadet ibraz etme fırsatı vermeli idi. Ceza istinaf 21/72 Faruk Süleyman ile Başsavcılık davasında Mahkeme, İddia Makamının olguları takdim etmesinden sonra sanığın bu olgulara ters bir iddia ileri sürdüğü takdirde İlk Mahkemenin, sanığın iddia-sını kabul etmemesi halinde bu hususu sanığa söylemesi ve ona iddiasın kanıtlamak fırsatı vermesi gerektiğini vurguladı. Aynı prensipten hareketle bu meselede de İlk Mahkeme İddia Makamınca konu inşaatın eski eser alanı içinde olduğu beyanını kabul etmemek- niyetinde iseydi bunu İddia Makamına belirtmesi ve ona bu iddiasını daha somut bir şekilde kanıtlama fırsatı vermesi gerekli idi. Tabiatıyle bu yöntem ancak verilecek olan cezanın tespitinde ciddi bir etken olması ihtimali olduğu zamanlarda söz konusudur.- Konu inşaatın eski eser alanı içinde olup olmaması ceza tayininde ciddi bir olgu olduğu kuşkusuzdur. Sanık aleyhine getirilen davanın 35/75 sayılı Eski Eserler Yasası altında getirilmediği bir gerçek olmakla beraber ceza tayininde tadil edilmiş şekli ile -bu Yasa hükümlerinin de dikkate alınması gerekir.

İzinsiz inşaat yapmak şehir plânlaması, taşınmaz malların kaydı ve genel kamu düzeni açısından hiç de hafife alınacak bir husus değildir. İzinsiz olarak yapılan her inşaatın mutlaka bir yıkım emri gerekti-rdiği elbette söylenemez. Esasen 67/63 sayılı Yasada Mahkemelere bu konuda ihtiyari bir yetki verilmiştir. Ancak tadil edilmiş şekli ile Fasıl 96 Yol ve Binaları Düzenleme Nizamnamesinin özü ve sözü ve getirmekte olduğu düzen dikkate alındığında izinsiz in-şaat davalarında yıkım emri her zaman söz konusudur, meğer ki sanığın ileri süreceği bir takım tahfif edici nedenler ile mahkemeler, yıkım emri verilmesinin işlenen suça oranla aşırı derecede ağır olacağı kanaatına varsınlar.

Sanık istinafın duruşmasında-, İddia Makamının konu inşaatın yer aldığı yerin mal sahibinin bu inşaatın yapılmasında şikâyeti olup olmadığının ispat edilmediğini ileri sürdü ve bu hususta Asli Yetki 8/82 sayılı içtihat kararını dikkatimize getirdi. Kanaatımızca sözü edilen içtihat kar-arında vaz edilen prensiplerin bu mesele ile ilgisi yoktur. O meselede kendisine söz hakkı verilmediğini iddia eden bizzat mal sahibi idi. Diğer bir deyimle müşteki o malın mukayyet mal sahibi idi. Bu meselede ise müşteki sanık durumunda olduğu gibi konu i-nşaatın yer aldığı yerin kendisine ait olduğunu herhalde iddia edemez.

Bu meselede konu inşaatın eski eser alanı içinde olup olmadığının İlk Mahkemece saptanması için davayı İlk Mahkemeye iade etmekten başka çare göremiyoruz. Bu şekilde İddia Makamı, dil-ediği takdirde, ithamnamede belirlenen yerin eski eser alanı içinde olduğunu şahadet çağırmak sureti ile kanıtlamak yönüne gidebilir, inşaatın eski eser alanı içinde olduğunu kanıtlaması halinde tadil edilmiş şekli ile Fasıl 96 hükümleri uyarınca ve de tad-il edilmiş şekli ile 35/75 sayılı Yasa hükümleri de dikkate alınarak sanığa kesilen 1800TL'na ilâveten bir yıkım emrine de hükmedilmesi söz konusudur meğer ki sanık makul sayılabilecek tahfif edici nedenlerin var olduğu hususunda mahkemeyi tatmin etmiş ols-un.


Sonuç olarak istinaf kabul edilir ve yukarıda söylenenlerin yapılması için dava İlk Mahkemeye iade edilir.


(Salih S. Dayıoğlu) (N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut)
Yargıç - Yargıç Yargıç

7 Mayıs 1984



Full & Egal Universal Law Academy