Yargıtay Ceza Dairesi Numara 4/2004 Dava No 4/2010 Karar Tarihi 04.07.2010
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 4/2004 Dava No 4/2010 Karar Tarihi 04.07.2010
Numara: 4/2004
Dava No: 4/2010
Taraflar: Mustafa Külahlılar ile Başsavcılık arasında
Konu: İzinsiz tabanca ve patlayıcı madde tasarrufu
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 04.07.2010

-D.4/2010 Yargıtay/Ceza 4/2004
(Ağır Ceza Dava No:3265/2002;Gazimağusa)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti:Mustafa H.Özkök, Gönül Erönen, Seyit A.Bensen.

İstinaf eden: Mustafa Külahlılar - Türkmenköy
-

ile -


Aleyhine istinaf edilen: K.K.T.C. Başsavcısı - Lefkoşa




- A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Gürsel Kadri
Aleyhine istinaf edilen namına: Savcı Cevat Rıza.


Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Taşkent M. Akif, Kıdemli Yargıç Çetin Veziroğlu ve Yargıç Türkay Saadetoğ-lu'nun 3265/2002 sayılı davada 29.12.2003 tarihinde verdiği karara karşı, Sanık tarafından yapılan istinaftır.


-----------------


H Ü K Ü M


Mustafa H. Özkök: Sanık Gazimağusa Ağır Ceza Mahkeme-sinde dosyalanan 3265/2002 sayılı davada aşağıdaki suçlarla itham edilmiştir:

"İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Birinci Dava

11/59, 15/92 ve 2/96 sayılı yasalar ile tadil
edilen Fasıl 57 Ateşli Sila-hlar Yasası'nın

2, 4(1)(3)(B) 26 ve 27. madelerine aykırı
izinsiz tabanca tasarrufu.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, 10.2.2002 tarihinde, G/Mağusa'ya bağlı
Türkmenköy'de, KKTC ilgili -makamından özel izni
olmaksızın STNMUS 1952 marka el yapımı, 664433
seri numaralı, 7.65 mm çapındaki tabancayı
tasarrufunda bulundurdu.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
İkinci Dava

- 11/59, 15/92 ve 2/96 sayılı yasalar ile tadil
edilen Fasıl 57 Ateşli Silahlar Yasası'nın
2, 4(1)(3)(A) 26 ve 27. maddelerine aykırı
izinsiz tabanca taşımak.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinc-i davada belirtilen ayni tarih ve
yerde, KKTC ilgili makamından özel izni olmaksızın
birinci davanın tafsilatında belirtilen tabancayı
taşıdı.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Üçüncü Dava

- 55/88 sayılı yasa ile tadil edilen Fasıl 54
Patlayıcı Maddeler Yasası'nın 2, 4(1)(e)(4)(d)
(5)(a) maddelerine aykırı patlayıcı madde
tasarrufu.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinci davada belirti-len ayni tarih ve
yerde, KKTC Patlayıcı Maddeler Müfettişi'nden
izni olmaksızın 9 adet 9mm. çapında tabanca
mermilerini tasarrufunda bulundurdu.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Dördüncü Dava

- 55/88 sayılı yasa ile tadil edilen Fasıl 54
Patlayıcı Maddeler Yasası'nın 2, 4(1)(e)(4)(d)
maddelerine aykırı patlayıcı madde taşıma.




SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinci davada bel-irtilen ayni tarih ve
yerde, KKTC Patlayıcı Maddeler Müfettişi'nden
izni olmaksızın 9 adet 9mm. çapında tabanca
mermilerini taşıdı.

İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Beşinci Dava

Fasıl- 154 Ceza Yasası'nın 91(c) maddesine
aykırı şiddet tehdidi.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinci davada belirtilen ayni tarih ve
yerde, 'geri kal orosbu çocuğu köpek gibi seni
vururum' sözlerini söy-lemek suretiyle Hasan
Olgan'ın şahsına zarar vermekle tehdit etti."


Sanık aleyhine getirilen davalarda itham olduğu suçları işlediğini kabul etmemiş ve davanın duruşması yapılmıştır. İddia Makamı 8 tanık dinletmiş ve 1 adet tabanca ile 4- canlı
ve 5 adet boş kovan ile Sanığın gönüllü ifadesini, balistik
raporu hazırlayan müfettiş muavininden elde edilen raporu, Sanığa tebliğ edilen dava ile Müfettiş Muavini Öner Kemal Erüreten'in ifadesini ve 2 adet doktor raporunu emare olarak Mahkemeye i-braz etmiştir.

Müdafaasını yapmaya çağrılan Sanık ise bulunduğu yerden yeminsiz olarak bir beyanda bulunmuş ve ayrıca Doktor Ömer
Gür'ü de şahit olarak dinletmiştir.

Davayı dinleyen Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi, sunulan şahadet ile ibraz -edilen emareleri değerlendirdikten sonra
Sanığı aleyhine getirilen davalardan suçlu bulup mahkûm etmiş ve sırası ile 2. davadan 2 ay 15 gün hapis, 3. davadan 1 ay hapis, 5. davadan 1 ay hapis cezası vermiş, 1. ve 4. davadan ise mahkûmiyet kaydetmiştir. A-yrıca ceza takdir edilmemiştir.

İstinaf Eden Avukatı istinaf sebeplerini birlikte ele alıp hitapta bulunmuştur. Hitapta özetle; Sanık aleyhine verilen şahadetin tarafsız tanık tarafından teyit edilmediğini, tüm tanıkların polis olduğunu, tabancanı-n Sanığa ait olduğunun ispat edilmediğini çünkü balistik uzmanı şahadetine göre tabancanın tozlu olması nedeniyle üzerinde parmak izi bulunmadığını, doktor şahadetine göre Sanığın darp edildiği ispatlandığı ve İddia Makamının sunduğu şahadetin çelişkili ol-masına rağmen bu şahadete itibar ederek Sanığı mahkûm etmekle ve Sanığın yapmış olduğu beyana inanmamakla Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesinin hata ettiğini ileri sürerek istinafın kabul edilerek mahkûmiyet kararının iptalini istemiştir.

Aleyhine İstin-af Edilen Başsavcılık adına bulunan Savcı ise yaptığı hitabında özetle; İlk Mahkemenin sunulan şahadeti ve ibraz edilen emareleri titiz bir şekilde incelediğini ve
sunulan şahadet ile Sanığın itham edildiği suçları işlediğini makul şüpheden ari olarak isp-at ettikleri cihetle İlk Mahkemenin kararının doğru olduğunu ve Yargıtay'ın müdahalesinin gerekmediğini ileri sürerek istinafın reddini talep etmiştir.

Yapılan hitaplar ile sunulan şahadet ve ibraz olunan emareler incelendiği zaman meselenin olgula-rının kısaca şöyle olduğu anlaşılmaktadır;

Sanık ile Müşteki Türkmenköy'de ikamet etmektedirler. Sanık çiftçilikle iştigal etmekte, Müşteki ise polis olup aynı zamanda köyde ziraatla iştigal etmektedir. Sanık ile Müştekinin Türkmenköy'de aynı böl-gede tarlaları bulunmaktadır. Dava ile ilgili zamanlarda Sanığın tarlasında arpa, Müştekinin tarlasında ise patates ekili idi. 23.2.2002 tarihinde Müşteki ovada patates hasadı yapan kardeşlerine yemek götürmüş ve köye dönerken Sanığın hemhudut oldukları -tarlasına huduttaki taşları alıp patates ekili tarlasına attığını gördüğünü ve bunun üzerine Sanığın yanına gidip Sanığı taş atmaması için ikaz ettiğini, ancak Sanığın belindeki tabancayı çekerek kendisine küfür etmesi üzerine Sanığın üzerine hamle yapıp e-lindeki tabancayı yere düşürmesini sağladığını, Sanıkla arasında bir boğuşma ve itişme geçtiğini, bilâhare yere düşen tabancayı eline alıp polisi aradığını ve daha sonra arabasına binip evine gittiğini, eve polisin gelmesiyle emare tabancayı polise teslim -ettiğini, tabancanın gelen polis tarafından Müfettiş Muavini Kemal Erüreten'e teslim edildiğini, silahın test edildiğini ve silahın içerisinde 1 adet merminin olduğunu ve şarjörünün yapılan kontrolünde ayrıca 8 adet mermi olduğunun tespit edildiğini, daha -sonra polis kontrolunda doktor muayenesine geçen Sanık da hazır olduğu bir anda olay mahallini ziyaret ettiğini ancak olay mahallinden herhangi bir taş alınmadığı, emare tabancanın poliste muayenesinde ise tozlu olması nedeniyle parmak izine rastlanmadığın-ı ve yapılan tahkikat sonucu Sanığın gönüllü ifade verdiği ve bilâhare Sanığa dava tebliğ edildiğini ileri sürmektedir.

Sanık ise olay yerindeki olayı farklı şekilde şöyle anlatmaktadır: Tabancanın kendisi tarafından değil Müşteki tarafından çekildi-ğini ve Müştekinin elindeki tabanca ile Sanığın kendisini darp ettiğini ileri sürmektedir.

Dava konusu olay Türkmenköy'de ovada geçmiştir. Meselenin görgü tanığı yoktur. Olayın nasıl meydana geldiği hususunda yukarıda arzettiğimiz gibi Müşteki il-e Sanık farklı şeyler anlatmışlardır. Şöyle ki; Müşteki, Sanığın kendisine hakaret edip silah çekmesi üzerine kendisinin ise hamle yapıp Sanığın elindeki silahı yere düşürmesini sağladığını, Sanıkla aralarında geçtiği itişme boğuşmadan sonra yerdeki sila-hı aldıktan sonra olay yerinden ayrılıp durumu polise telefoniyen bildirdiğini bilâhare gelen polis sorumlularına silahı teslim ettiğini söylemektedir. Sanık ise silahın Müştekiye ait olduğunu, Müştekinin silahı çektiğini ve olay günü silahın kabzası ile -kendisini darp ettiğini ileri sürmektedir.

Sanıkla Müşteki arasında bir itişme boğuşma olduğu,
birbirlerini darp ettikleri, her ikisinin muhtelif yerlerinden yara aldığı ibraz edilen doktor raporlarından sabittir. Müşteki duruşma sırasında şahadet v-ermiş ve istintaka tabi tutulmuştur.

Sanık ise bulunduğu yerden yeminsiz şahadet vermiş ve istintaka tabi tutulma imkânı olmamıştır. Sanıkların sundukları şahadete ne değer vereceği İlk Mahkemelerin takdirindedir. Çünkü şahısları şahadet verirler-ken takındıkları tutum ve davranışları yakından izleme fırsatı olduğu cihetle İlk Mahkeme Yargıtay'a göre avantajlı durumda olduğu birçok içtihat kararında belirtil-mektedir. İlk Mahkemenin şahadeti değerlendirmede hata yaptığı diğer bir deyişle takdirini- yanlış kullandığı hususunda İstinaf Edenin Yargıtay'ı ikna etmesi gerekir. Bu prensip ışığında Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesinin kararı incelendiğinde sunulan şahadet ile ibraz olunan emareleri titiz bir şekilde inceledikten sonra bu bulguyu yaptığı görü-lmektedir.

Müştekinin şahadeti ile ilgili Mavi 142'de şöyle demektedir:

"Üzerinde durmayı uygun bulduğumuz diğer husus
da Emare 3 olan tabanca ile ilgilidir. Müşteki
Sanığın eline vurduktan sonra tabancanın patates
tarlas-ının topraklara savrulduğunu ve toprak
olduğunu söylemektedir. Tanık 7 PM İsmail
Kaymaklılı Emare 3 tabancanın tozlu olduğunu ve
üzerinde parmak izi araması yaptığını ancak
bulamadığını zira topraklanmasının parmak izi
bulunmasın-a engel olduğunu söylemiştir. Bu
Tanığın şahadeti hiç kuşkusuz müştekinin şahadetini
teyit etmektedir. Keza Tanık 1 Müfettiş Muavini
Kemal Erüreten tabancayı müştekinin evinde pencere
içerisinde gördüğünü ve tabancanın tozlu topraklı
- olduğunu söylemektedir. Bu şahadet de yine
müştekinin şahadetini teyit etmektedir."
Sanığın gönüllü ifadesinde söyledikleri ile yeminsiz beyanında söylediklerini inceledikten sonra İlk Mahkeme Mavi 143'te şu bulguya varmıştır:

"...Sa-nık gerek ifadesinde gerekse yeminsiz beyanında
doğruları söylememiştir. İfadesinde başka beyanında
başka söylemiştir. Ayrıca ifadesinde poliste iken
kendisini soyduklarını ve belinde tabanca izi
aradıklarını belirtmesine karşın -olduğu yerden
yaptığı beyanında sözlü bir ifadede bulunmuştur.
Sanığın beyanına tüm bulgu ve açıklamalarımız
ışığında itibar etmemeyi herhangi bir değer
atfetmeyi uygun bulduk."


Şahadetle ilgili yukarıdaki olguları değerle-ndiren İlk Mahkeme Mavi 144 ve 145'te şu bulguları yapmıştır:

"Sanık yine ifadesinde hiçbir şekilde olaydan
sonra polisi telefonla aradığını söylemesine karşın
yeminsiz beyanında polisi telefonda aradığını
ısrarla söylemiştir. - Ancak savunma tarafından bu
hususta özellikle Tanık 4 PM Alparslan Baysal ve
diğer Tanıklara hiçbir soru tevcih edilmiş değildir.
Sanığın bu iddiası da kuru bir iddia olmaktan
öteye geçmez ve bu yöndeki beyanına da itibar
e-tmemeyi uygun buluruz.
Netice itibarıyla temin ettiğimiz şahadet
muvacehesinde Sanığın 10.2.2002 tarihinde Gazimağusa'ya
bağlı Türkmenköy'de KKTC ilgili makamından özel izni
olmaksızın Patlayıcı Maddeler Müfettişliğinden izni
- olmaksızın Stnmus 1952 marka el yapımı 664433 seri
numaralı, 7.65 mm çapındaki tabancayı ve 9 adet
7.65 mm çapında tabanca mermilerini tasarrufunda
bulundurup taşıdığı ve geri kal orosbu çocuğu köpek
gibi seni vururum sözlerini s-öylemek suretiyle Hasan
Olgan'ın şahsına zarar vermekle tehdit ettiği
sözlerini sarf ettiği sonucuna varır ve bu doğrultuda
bulgu yaparız.
Kararımızın bu bölümüne kadar temas ettiğimiz
şahadet ve emareler ışığında İddia Ma-kamının Sanık
aleyhindeki tüm davaları makul şüpheden ari olarak
ispat ettiği sonucuna varır ve bu doğrultuda bulgu
yaparız."



Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesinin yukarıya aktarılan bulgu-
ları yapması için huzurunda yeterli şahadet -ve emare mevcuttu. Şahadetin yanlış değerlendirildiği hususunda İstinaf Eden
Avukatı tarafından ikna edilmiş değiliz. Diğer bir deyişle
Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesinin yukarıya aktarılan bulgularının ve vardığı sonucun yanlış olduğu hususunda ikna edil-medik.

Yukarıda söylenenler ışığında İstinaf Edenin istinafında
başarılı olmadığı cihetle mahkûmiyet aleyhine yaptığı istinafın reddedilmesi gerekir kanaatindeyiz ve bu hususta bulgu yaparız.

Netice itibarıyle istinaf ret ve iptal olunur.



- Mustafa H. Özkök Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç


7 Nisan, 2010
-



8






Full & Egal Universal Law Academy