Yargıtay Ceza Dairesi Numara 4/1980 Dava No 3/1980 Karar Tarihi 25.03.1980
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 4/1980 Dava No 3/1980 Karar Tarihi 25.03.1980
Numara: 4/1980
Dava No: 3/1980
Taraflar: Tansel Kemal, Bostancı ile Başsavcılık Arasında
Konu: Dikkatsiz araç sürme -Trafik kazası -Şahadet -Mahkûmiyet aleyhine istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 25.03.1980

-D.3/80 Yargıtay/Ceza 4/80
(Dava No. 1236/78; Güzelyurt)

Yüksek Mahkeme Huzurunda

Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Aziz Altay.

İstinaf eden: Tansel Kemal, Bostancı.
- ile -
Ale-yhine istinaf edilen: K.T.F.D. Başsavcısı, Lefkoşa..

Arasında.

İstinaf eden namına: Hüseyin İ. Malyalı.
Aleyhine istinaf edilen namına: Akın Sait.


Dikkatsiz araç sürme - Fasıl 332 Motorlu Vasıtalar ve Yol Trafik Yasası - Yasanın 6. maddesine aykırı ger-eken dikkat ve ihtimamı göstermeksizin araç sürme.

Trafik kazası - Dikkatsiz vasıta kullanarak bir kamyona çarpıp kazaya neden olma.

Şahadet - Şahadetin değerlendirilmesi - Şahadetin değerlendirilmesinde şahitlerin ve Sanığın şahadet verirken takındıklar-ı tavır ve hareketlerin rol oynaması - Şahitlere inanıp inanmamanın İlk Mahkemenin takdirine kalmış bir husus olması - Bu konuda İlk Mahkemenin Yargıtay'a nazaran daha avantajlı olması - Şahitlerin şahadetlerinin çelişkili olması.

Mahkûmiyet aleyhine isti-naf - Dikkatsiz sürüş suçunda trafik kazasına ilişkin olguların farklı anlatılması - Şahadetin değerlendirilmesi.

OLAY: Güzelyurtta Atatürk Caddesinde Şikâyetçinin sürdüğü kamyon ile arkadan gelen Sanığın sürdüğü araba arasında bir çarpışma oldu. Şikâyetç-i yolda seyrederken bir ihtiyaç nedeniyle kamyonunu yolun sol kenaıına durdurduğunu ve arkadan gelen Sanığın arabasıyla kamyonuna çarptığını iddia etti. Sanık ise kamyonu 10-15 metre geriden takip ettiğini, Şikâyetçinin işaret vermeden durduğunu, öne geçm-e olanağı bulunmadığı için kendisinin de durmak zorunda kaldığını ve Şikâyetçinin geri geri gelerek arabasına çarptığını iddia etti.

İlk Mahkeme, Sanığın ve tanıklarının şahadetlerine inanmadı ve olayın Şikâyetçinin iddia ettiği gibi cereyan ettiğini kab-ul ederek Sanığı mahkûm etti.

Sanık mahkûmiyet aleyhine istinaf etti.


SONUÇ: Yüksek Mahkeme, bu davada olguların iki farklı şekilde anlatıldığını belirtti. Sanık tarafından çağrılan tanıkların şahadetlerinde tenakuzlar bulunmakla beraber- şahitlere inanıp inanmamanın ilk mahkemelerin takdirine kaldığını ve bu hususta hata olduğunu istinaf edenin Yüksek Mahkemeyi ikna edemediğini dikka.te alan Yüksek Mahkeme İlk Mahkemenîn bulgusunun hatalı olmadığı kanaatine vardı ve istinafı reddetti.

-_________________

H Ü K Ü M
-
Salih S. Dayıoğlu: Sanık aleyhine getirilen dava 16 Nisan 1978 tarihinde Güzelyurt'ta Atatürk Caddesinde Lefke-Güzelyurt istikametinde gereken dikkat ve ihtimamı göstermeksizin R 173 plâkalı arabası ile ve müştekiye ait N 768 plâka No`lu kamyona çarpıp bi-r kazaya sebebiyet verdiğidir.

İddia Makamı tarafından kazayı tahkik eden emniyet memuru ve müşteki şahit olarak celbedildiler. İddia makamının şahadetine göre müşteki N 768 plâ.ka numaralı kamyonu ile sözü edilen caddede Güzelyurt istikametine doğru yanı-nda küçük oğlu olduğu halde seyahat etmekte olduğu bir esnada küçük çocuğun sıkışması (helaya gitmek istemesi) üzerine kamyondan elini dışarıya çıkarmak suretiyle duracağını belirttikten sonra yolun sol tarafında bankete çıkmadan asfaltın tam kenarında dur-du ve hemen akabinde arkasından sanığın R 173 plâkalı arabası ile ona çarptığını hissetti.

Kazadan hemen sonra kaza mahalline gelen PE941 Aziz Çakıray ani bu kazayı tahkik eden memur kaza mahallinde gerekli ölçüleri aldı ve müştekinin arabasının asfalt yo-lda durur vaziyette olduğunu, bankete çıkmadığını gördüğünü söyledi. Öte yandan sanık gerek kendisi ve gerekse arabasının içerisinde seyahat etmekte olan âiğer iki kişiyi şahit olarak celbetti.

Sanığın müâafaası ise şöyledir. Müştekinin arabasını takriben- 10,15 metre gerisinden takip etmekteydi. Herhangi bir işaret vermeden müşteki önünde durmuş, kendisi müştekiyi sağlayıp geçmek istemişse de önünden gelen başka araç olduğu için onun gelip geçmesini beklemiş. Bu esnada müşteki kamyonunu geri geri sürmeye b-aşlamış, bunu görür görmez kendisi de geriye gitmek için gerekli teşebbüste bulunmuşsa da bunda muvaffak olamamış ve bu kısa süre zarfında kamyon gelip arabasının sol ön fener kısmına çarpmıştı.

Davayı dinleyen İlk Mahkeme müşteki ve iddia makamı namına ş-ahadet veren PE 941'e tamamen inanmış ve sanığın ve çağırmış
- alduğu şahitlerin Şahadetleriniı de tetkik ettikten ve inceledikten sonra onlara itibar etmemiş ve onlara inanmamış ve bu hususta şunları söylemiştir. "Yukarıda izah ettiğim gerçekler muvacehesinde gerek sanığın ve gerekse sanık adına şahadet veren 2 t-anığın şahadetlerine inanmadım ve şahadetlerinin itibar edilir olmadığına kesinlikle kani oldum."
-
Sanık mahkûmiyet aleyhine istinaf etmiş ve istinaf ihbarnamesinde 6 sebep ileri sürmüşse de bugün sadece 5. istinaf sebebi üzerinde durmuştur. 5. istinaf sebebi ise şöyledir. "Tüm ahval ve şerait nazarı dikkate alındığında, muhterem Bidayet Mahkemesi hu-zurundaki şahadeti sanık aleyhine değerlendirip, mahkûmiyet kararı yerine beraat kararı vermemekle hatalı hareket etti."

Görülüyor ki bu davada olgular için iki ayrı anlatış şekli vardır. l. Sanık tarafından diğeri ise iddia makamı tarafından İlk Mahkeme- önünde yemin tahtında vermiş olduğu şahadetleri gördükten, onların şahadetini değerlendirdikten tavır ve hareketlerini müşahadesi altında bulundurduktan sonra müştekinin şahadetine inanmayı ve sanık ve onun tarafından çağrılan tanıklara kesinlikle inanmam-ayı uygun buldu. Bu karara varırken sanık ve onun tarafından celbedilen tanıklar arasındaki muhtelif tenakuzlara işaret etti. İlk Mahkemenin de yerinde işaret ettiği gibi hakikatten bu tenakuzlar mevcuttur.

Esasen şahitlere inanıp inanmaması bir çok geçm-iş davalarımızda değinildiği gibi ilk mahkemelerin ilk etapta takdirlerine bırakılmış bir husustur ve ilk mahkemelerin bu şahitlere inanmakla hata ettiği hususunu istinaf edenin Yargıtayı ikna etmesi gerekir.

Bu meselede istinaf eden İlk Mahkeme yargıcı-nın iddia
makamı şahitlerine inanmakla hata ettiği hususunda bizi ikna
etmemiştir. Bu nedenle istinaf reddolunur.



(Salih S. Dayıoğlu) (N. Ergin Salâhi) (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç


25 Ma-rt 1980





- 12 -



Full & Egal Universal Law Academy