Yargıtay Ceza Dairesi Numara 41,42,43,44/1991 Dava No 12/1991 Karar Tarihi 06.12.1991
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 41,42,43,44/1991 Dava No 12/1991 Karar Tarihi 06.12.1991
Numara: 41,42,43,44/1991
Dava No: 12/1991
Taraflar: Başsavcılık ile Ali Demirağ ve diğeri arasında
Konu: Ali Demirağ ve diğeri arasında İstinaf ihbarnamesinin yetersiz olması
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 06.12.1991

-D.12/91 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 41, 42, 43 ve 44/90
(Dava No: 6/89; Lefkoşa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Niyazi F. Korkut, Celâl Karabacak, Özkan Tunçağ.



Yarg-ıtay/Ceza 41/90

İstinaf eden: KKTC Başsavcısı.
ile
Aleyhine istinaf edilen: Ali Demirağ, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Hasan Özbilen.
Aleyhine istinaf edilen namına: Kıvanç -M. Riza.



Yargıtay/Ceza 42/90

İstinaf eden: KKTC Başsavcısı.
ile
Aleyhine istinaf edilen: Levent Soykut, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Hasan Özbilen.
Aleyhine istinaf e-dilen namına: Kıvanç M. Riza.




Yargıtay/Ceza 43/90

İstinaf eden: KKTC Başsavcısı.
ile
Aleyhine istinaf edilen: Mehmet Esenoğlu, İnönü.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Hasan -Özbilen.
Aleyhine istinaf edilen namına: Kıvanç M. Riza.


Yargıtay/Ceza 44/90

İstinaf eden: KKTC Başsavcısı.
ile
Aleyhine istinaf edilen : Vedat Soykut, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

İstin-af eden namına: Hasan Özbilen.
Aleyhine istinaf edilen namına: Kıvanç M. Riza.



K A R A R

Niyazi F. Korkut: Bu istinaflarda Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Celâl Karabacak okuyacaktır.

Celâl Karabacak: Birleştirilmiş olarak dinlenen işbu istinaflarda S-anıklar (aleyhine istinaf edilenler), Lefkoşa Kaza Mahkemesinde 6/89 sayılı Ceza davasında fasıl 154 Ceza Yasasının 20 ve 243. maddelerine aykırı olarak 8.7.1988 tarihinde Haspolat'ta Hilmi Refik, Hidayet Arın ve Göksel Refik'in bedensel incinmesine sebep -olmakla itham edilmişlerdir.

Sanıkların itham edildikleri suçları kabul etmemeleri üzerine, Kaza Mahkemesinde konu dava için duruşma yapılmıştır.

Duruşmada Başsavcılık (istinaf eden) davadaki iddialarını bitirdikten sonra Sanıklar, ortada müdafaada bul-unmalarını gerektirecek ilk nazarda bir dava bulunmadığını, bu nedenle o safhada beraat etmeleri gerektiğini iddia etmişlerdir. Başsavcılık ise bunun aksini savunmuşur.

Tarafların yukarıdaki iddia ve savunmalarını inceleyen Kaza Mahkemesi, iddia makamını-n suçlardaki niyet unsurunu ispat edemediği ve ayrıca iddia makamı tanıklarınca sunulan şahadetin de yeterli ve güvenilir olmadığı kanısına vararak, Sanıkların müdafaalarını yapmağa davet etmeksizin itham edildddikleri mezkûr suçlardan beraat ettirmiştir.
-
İstinaf, Lefkoşa Kaza Mahkemesinin Sanıkları beraat ettiren bu hükmünden yapılmış bulunmaktadır.

Başsavcılık, dosyalamış olduğu istinaf ihbarnamelerinde istinafın dayan-dığı sebepleri aynen aşağıda olduğu şekilde ileri sürmüştür:

" 1. Muhterem Bidayet- Mahkemesi, İddia Makamı tanığı tahkikat memuru PM.1294 Şener Üçüz tarafından ibraz edilmek istenen ve müştekilere ait olan doktor raporlarının ibraqzına izin vermele hata etmiştir.

2. Muhterem Bidayet Mahkemesi sanığın tasarruf sahibi (possessive) o-lduğu hususunda bulgu yapmakla hata etmiştir.

Muhterem Bidayet Mahkemesi müştekilerin işgalci oldukları husu-sunda bulguya varmakla hata etmiştir.

Muhterem Bidayet Mahkemesi sanığın müdafaalarını almadan beraat ettirmekle hatalı hareket etmiştir.

Muhter-em Bidayet Mahkemesi sanığı müdafaasını yapmaya davet etmemekle (çağırmamakla) hata etmiştir.

Muhterem Bidayet Mahkemesi şahadeti genel olarak değerlendir- mediğinden sanığı beraat ettirmemesi gerekirdi."

İstinafın duruşmasına başlandığında, Sanıkların a-vukatı bir ön itirazda bulunarak istinaf ihbarnamesinin mevzuatın öngördüğü gibi sebep ve gerekçe içermediği için ortada geçerli bir istinaf ihbarnamesi bulunmadığını, bu nedenle de istinafın daha ileri gitmeden bu safhada reddedilmesi gerektiğini iddia et-miştir. Başsavcılık ise, Sanıkların avukatının iddiasının aksine istinaf ihbarnamesinin istinaf sebeplerini içerdiğini, daha fazla gerekçe ve detayın ise istinafın duruşması esnasında hitabe ve şahadetlerle açıklığa kavuştrulacağını, bu nedenle istinafın ş-imdiki haliyle dinlenmesi gerektiğini savunmuştur.

Konuyla ilgili değiştirilmiş şekliyle Fasıl 155 Ceza Mahkemeleri Usulü Yasasının 137. maddesinin ilgili kısımları aynen şöyledir:

"137. (1) The Attorney-General may-

-apepal or sanction on appeal from any judgment of acquittal by a District Court or Assize Court on any of the following grounds:-

(ı) that there was no evidence on which the Court could reasonably find a fact or facts necessary to support such judgement;-

(ii) that evidence was wrongly admitted or excluded;

(iii) that the law was wrongly applied to the facts;

(iv) that there has been some irregularity of procedure;

........................... ...........................

(2) An appeal under this sectio-n shall be made by causing notice of appeal to be delivered to the Registrar of the District Court or Assize Court against the judgment or which the appeal is made within fourteen days of the date on which the judgment was delivered.

(3) Every notice of -appeal under this section shall be in the prescribed form; it shall be signed by the Attorney-General or by such person as he may authorise in that behalf and shall set out in full the grounds on which it is founded."

Yukarıda alıntısı yapılan Yasanın il-gili maddesi, Başsavcılığın beraat kararı aleyhine yapacağı istinafı hangi sebep veya sebeplere dayanarak yapabileceğini belirtmekte, dayanılacak istinaf sebep veya sebeplerinin de istinaf ihbarnamesinde tam olarak gösterilmesi gerektiğini hükme bağlamakta-dır.

Şimdi de, bu istinafta Başsavcılık tarafından dosyalanan istinaf ihbarna- mesinin yukarıdaki hükümlere uyup uymadığını incelemeğe çalışacağız.

Başsavcılık 1. istinaf sebebinde şikâyetçilere ait olan doktor raporlarının ibrazına Kaza Mahkemesi izin- vermemekle hata ettiğini ileri sürmektedir. Görü- lebileceği gibi, bu iddia "şahadetin yanlış olarak kabul edildiği veya edilmediği" hususundaki Fasıl 155 Ceza Mahkemeleri Usulü Yasasının 137. maddesinin (1)(a)(ii) fıkrsındaki sebebe dayanmaktadır. Başsav-cılık bu istinaf sebebi için istinaf ihbarnamesinde ayrıntı da vermiş bulunmaktadır. Bu durumda, 1. istinaf sebebinin Sanıkların avukatının iddia ettiği gibi sebep içermediği doğru değildir.

Sanıkların avukatı 1. istinaf sebebinin gerekçe içermediğini de- iddia etmiştir. Gerçekten de Başsavcılık, ne 1. istinaf sebebinde, ne de diğer istinaf sebeplerinde gerekçe göstermemiştir. Acaba ceza istinaflardaki istinaf ihbarnamelerinde istinaf edenlerin dayandıkları istinaf sebepleri için gerekçe de göstermeleri zo-runlu mudur? Yukarıda alıntısı yapılan Yasanın 137. maddesinin (3). fıkrası, dayanılan istinaf sebeplerinin tam olarak gösterilmesinden bahsetmektedir. Fıkrada, dayanılan istinaf sebeplerinin gerekçelerinin de verilmesi gerektiği hususunda ise herhnagi bi-r ifade bulunmamaktadır. yasanın bu hükmünden, ceza istinaflardaki istinaf ihbarnamelerinde istinaf sebeplerine ilâveten gerekçe gösterme zorunluğu bulunmadığı anlaşılmaktadır. Eğer Yasa Koyucu ceza istinaflarda da istinaf sebebine ek olarak gerekçe verilm-esini istemiş olsaydı, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğünün Emir 35 Nizam 4'de yaptığı gibi, burada da "and set forth fully the reason relied upon for the grounds stated" veya buna benzer ifadeler kullanabilirdi. Halbuki, Yasa Koyucu böyle yapammış ve Yasanı-n 137. maddesinin (3). fıkrasını yukarıda belirtildiği şekilde düzenlemiştir. Bu düzenlemeye göre de, ceza istinaflarında dayanılan istinaf sebebine ek olarak gerekçe gösterme zorunluğu yoktur. Hal böyleolunca da bu istinaftaki istinaf ihbarnamesinde istin-af sebepleri için ayrıca gerekçe gösterilmemiş olması bir usulsüzlük olmadığı gibi, bu durum istinaf ihbarna-mesini geçersiz de yapmmamaktadır.

2. ve 3. istinaf sebeplerine gelince:

Yukarıda alıntısı yapılan Yasanın 137. maddesinin (1)(a)(ı) fıkrası, B-aşsavcılığa Mahkemenin kararını destekleyecek gerekli olguları makûl olarak bulabilmesi için şahadet olmadığı sebebine dayanarak istinaf dosyalayabilmesine olanak tanımaktadır. Bu istinafta da Başsavılık, Sanıkları tasarruf sahibi, şikâyetçileri ise müteca-viz bulan Kaza Mahkemesinin olgular ile ilgili bu bulgularının hatalı olduğunu istinaf ihbarnamesinde 2. ve 3. istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.

Mezkûr istinaf sebepleri incelendiğinde, Başsavcılığın bu sebeplerde ileri sürdüğü hususalrın şahadet ta-rafından desteklenmediği için Mahkemenin bulgusunun hatalı olduğunu belirtmediği görülecektir. Bu yapılmadığına göre, 2. ve 3. istinaf sebeplerinde kullanılmış olan ifadeler Yasanın ilgili maddesindeki terminolojiye tam olarak uymamaktadır. Halbuki, ceza i-stinaflarında istinaf edenler daima istinaf sebeplerini Yasanın ilgili maddesindeki terminolojiye göre düzenlemelidirler. Söylenenlerden anlaşılabileceği gibi, Başsavcılık istinaf ihbarnamesinde 2. ve 3. istinaf sebeplerini tam oalrak göstermemiştir.

Baş-savcılık 4, 5 ve 6. istinaf sebepleriyle de Mahkemenin Sanıkları müdafaalarını yapmağa çağırmayıp beraat ettirmekle hata ettiğini iddia etmiştir. Alternatif olan bu istinaf sebepleri incelendiğinde, bunların da Yasanın 137. maddesinin (1)(a) fıkrasında bel-irtilen terminolojiye uygun, tam olarak düzen-lendiğini söyleme olanağı yoktur.

Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı gibi, Başsavcılık dosyalamış olduğu istinaf ihbarnamesinde dayandığı 2, 3, 4, 5 ve 6. istinaf sebeplerini tam olarak göstermemiştir. Bunu-n bir usulsüzlük olduğuna kuşku yoktur. Ancak, bu meselenin tüm ahval ve şeraitini nazarı itibare aldıktan ve epey tereddüt ettikten sonra, emzkûr istinaf sebeplerindeki usulsüzlüğün istinaf ihbarnamesini geçersiz kılacak derecede olmadığı sonucuna vardık.- Bununla beraber, şunu da hemen belirtmeliyiz ki, Mahkeme, uygun bir meselede, istinaf ihbarnamesinde tam olarak gösterilmeyen istinaf sebeplerini dinlemeyi reddetmekten de çekinmeyecektir.

Sonuç olarak, Sanıkların avukatının itirazı reddolunur ve istina-fın esasının dinlenmesine karar verilir.


(Niyazi F. Korkut) (Celâl Karabacak) (Özkan Tunçağ)
Yargıç Yargıç Yargıç
6 Aralık 1991

-



-



7






Full & Egal Universal Law Academy