Yargıtay Ceza Dairesi Numara 40,41,42/1997 Dava No 2/1998 Karar Tarihi 29.06.1998
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 40,41,42/1997 Dava No 2/1998 Karar Tarihi 29.06.1998
Numara: 40,41,42/1997
Dava No: 2/1998
Taraflar: Mustafa Yabaner ve diğeri ile Başsavcılık ...
Konu: Kefalete bağlama cezasında nakdi teminat yatırma emri –Para cezası
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 29.06.1998

-D.2/98 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 40-41-42/97
(Dava No:1515/96; Lefkoşa)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Taner Erginel,Metin A.Hakkı,Nevvar Nolan.
- Yargıtay/Ceza 40/97
(Dava No:1515/96; Lefkoşa)
İstinaf eden: Mustafa Yabaner, Bostancı
(Sanık)
ile -
Aleyhine istinaf edilen: Başsavcılık
A r a s ı n d a .

- Yargıtay/Ceza 41/97
(Dava No:1515/96; Lefkoşa)
İstinaf eden: Cemil Bağkır, Bostancı
(Sanık)
ile -
Aleyhine istinaf edilen: Başsavcılık
- A r a s ı n d a .

Yargıtay/Ceza 42/97
(Dava No:1515/96; Lefkoşa)
İstinaf eden: Tuncay Savaş, Bostancı
(Sanık)
ile -
Aleyhine istinaf- edilen: Başsavcılık
A r a s ı n d a .

İstinaf Lefkoşa Kaza Mahkemesinin 1515/96 sayılı davada 23.1.1997 tarihinde verdiği karara karşı Sanıklar tarafından yapılmıştır. Karar Kaza Mahkemesi Yargıcı Tanju Öncül tarafından verilmiştir.

İstinaf edenler na-mına: Avukat Hasan Tilki
Aleyhine istinaf edilenler namına: Savcı Sami Erginalp.

---------------
H Ü K Ü M

Taner Erginel : Sanıklar İlk Mahkemede "pokerize" diye bilinen kumar oyununu oynamakla suçlandılar. İlk Mahkeme ithamı kabul eden Sanıkların her- birine 1800.TL para cezası ve "2 yıl süreyle sulh ve sükûnu koruma ve iyi ahlak sahibi olmak için 15 milyon nakdi teminat yatırma" cezası verdi. Bu karara karşı önümüzdeki istinafı dosyalayan Sanıklar "sulh ve sükûnu koruma ve iyi ahlak sahibi olmak için- kefalete bağlama" cezasında nakdi teminat yatırma emrinin verilemeyeceğini öne sürmektedirler.

İstinaf konus
















































































































































-














































































































açtı. 17.2.1997 tarihinde Başsavcılık Sanık 8 aleyhine olan davayı geri çekti. Sanık 1,2,3,4,5,6 ve 7 ise suçlarını kabul ettiler.

Olguları -dinledikten sonra İlk Mahkeme Sanıkların herbirine 1800 TL para cezası verdi. Para cezalarının ekonomik değeri olmayacak kadar az olmasının nedeni yasada kumar suçlarına verilebilecek en yüksek para cezasının £ 50 olması ve bunun TL karşılığının 1800.TL -tutması idi. Öyle anlaşılıyor ki İlk Mahkeme Sanıklara daha yüksek para cezası vermek istemiş ancak bu olanağı bulamayınca başka bir çare aramıştır. Bu nedenle para cezasına ek olarak verdiği sulh ve sükûnu koruma ve iyi ahlak sahibi olma cezasını her za-man olduğu gibi şahsi kefalet şartına değil nakdi kefalet şartına bağlamıştır.

Sanıklara ceza verirken Mahkemenin göz önünde bulundurduğu 22/89 sayılı Yasa ile tadil edilmiş Fasıl 154 Ceza Yasasının 26. maddesi şöyledir.
"26. Mahkemeler, aşağıdaki ceza-ları
verebilirler:
Ölüm;
Hapislik;
Para Cezası;
Tazminat ödenmesi;
Sulh ve sükûnu koruma ve
iyi ahlak sahibi olma;
veya yargılama sırasında
mahkemede hazır bulunmak
için kefalet veya nakdi
teminat yatırma;
(F) Gözetim altında
bu-lundurma;"

(E) paragrafı okunduğu zaman kefalete bağlama cezasında nakdi teminat yatırma emrinin verilebileceği anlamı çıkmaktadır. Ancak 22/89 sayılı tadilden önce kefalete bağlama cezası daha farklı idi ve böyle bir emir vermek mümkün değildi.

Tâdild-en önce yasanın kefalete bağlama cezazına ilişkin şekline bir göz atalım.
" 32. A person convicted of an affence not punishable with death may, instead of, or in addition to, any punishment to which he is liable, be ordered to enter into his own re-cognizance, with or
without sureties, in such amount as the Court thinks fit, that he shall keep the peace and be of good behaviour for a time to be fixed by the court,"

-Görüleceği gibi Yargıç Sanığı şahsen veya kefilli olarak kefalete bağlayabilmektedir. Ancak kefaletin nakden yatırılması bu ceza türünün orijinal şeklinde mümkün değildi.
-
Bir Sanığı sulh ve sukûnu koruma ve iyi ahlak sahibi olmak için kefalete bağlama cezası ilk anda sanılabileceği gibi önemsiz bir ceza olmayıp ceza yasamızda yer alan önemli cezalardan biridir. Çünkü burada Yargıç Sanığa "bu süre içerisinde hiçbir suç iş-lememelisin herhangibir suç işlemen halinde işlediğin suçun cezasına ek olarak şu kadar para ödeyeceksin" demektedir. Ceza vermenin amacının Sanıkları ıslah etmek veya tekrar suç işlemelerini önlemek olduğunu düşündüğümüz zaman bu cezanın önemini anlarız.- Uygulama
da bunu göstermiş ve kefalete bağlama cezasının tekrar suç işlenmesini önlemede büyük yararı olduğu ortaya çıkmıştır. Bu şekilde kefalete bağlanan Sanıkların hareketlerine dikkat ettiği ve belirlenen süre içinde ikinci bir suç işlemekten kaçın-dıkları Mahkemenin gözlemlediği önemli bir gerçektir. Kefalete bağlandıktan sonra belirlenen süre içerisinde ikinci kez suç işleyen kişiye ender rastlanmaktadır. Kefalete bağlama cezasının bu kadar yararlı olmasının nedeni cezayı tasarlayanların geniş kü-ltürü ve uzak görüşlülüğüdür.

Savcılığın görüşüne göre şimdi bu ceza türünde bir değişiklik olmuş ve kefaletin nakden ödenmesini emretme olanağı da doğmuştur. Acaba bu değişiklik cezayı daha etkili hale geitrecek olumlu bir değişiklik mi yoksa cezanın i-şlevini bozacak bir gelişme mi? Cezanın yeni şeklinde bazı sorular akla gelmektedir. Kefaleti nakden ödeyen bir kişi vereceği cezayı peşin ödediğine göre belirlenen süre içinde suç işlemekten niçin uzak dursun? Kefalet nakden ödenince ve belirlenen süre -içinde başka bir suç işlenmeyince bu para nasıl iade edilecektir? Zaman içerisinde para değerini yitireceğine göre Mahkemenin uyarısını dikkate alan ve suç işlemekten uzak duran bir vatandaş cezalandırılmış olacak değil mi? Cezanın orijinal şeklinde belirl-enen süre içerisinde tekrar suç işlemeyen bir kişi bir daha Mahkemelere gelmiyordu. Cezanın yeni şeklinde süre sonunda o kişinin tekrar Mahkemeye başvurması ve parasını geri almak için uğraşması gerekecek değil mi? Bunlar nakit yatırma emrinin göründüğü -kadar basit bir değişiklik olmadığını bu ceza türünün işlevini değiştirebileceğini ve bugüne
kadar tanık olduğumuz yararlarına son verebileceğini göstermektedir.

Dikkati çeken diğer bir sorun değiştirilmiş şekliye 26. maddenin yazılış şeklinden kaynakla-nmaktadır. 26.maddenin E paragarafı birbirinden tamamen farklı iki konuyu birlikte düzenlemeye çalışmıştır.

Sulh ve sukûnu koruma ve iyi ahlak sahibi olmak için kefalete bağlama cezası
Bir Sanığın yargılama sırasında Mahkemede hazır bulunmasını sağlamak -için kefalet veya nakdi teminat şartıyle serbest bırakılması.

Yasa koyucu 26. maddede bir Sanığa verilebilecek
cezaları saymakta idi. Bu cezalar arasına bir Sanığın duruşma gününe kadar nasıl serbest kalabileceğini karıştırması ve iki farklı konuyu birl-ikte düzenlemeye çalışması yukarıdaki sorunun çıkmasına neden olmuştur. Bir Sanığın duruşmada hazır bulunmasını sağlamak için Mahkeme Sanığın serbest kalmasını duruma göre şahsi veya nakdi kefalet şartına bağlayabilir. Bu şartların ikisi de amaca hizmet -edecektir. Ancak aynı şeyleri kefalet cezası için söylememiz mümkün değildir.

Mahkemelerin görevi yasaları uygulamaktır. Bunun için yasa koyucunun amacının ne olduğunu bulmaya çalışmalıyız. Ancak yasa koyucunun da yasaların kaleme alınmasında gerekli -titizliği göstermesi gerekir. Eğer kefalete bağlama cezası gibi yıllarca etkili bir şekilde uygulanmış bir cezada değişiklik yapmayı amaçlamışsa hiç olmazsa bu konuyu ayrı bir cümle içerisinde tereddüte yer
bırakmayacak bir şekilde ifade etmesi gerekirdi-. Kaldı ki yasa koyucu para cezalarında gerekli değişiklikleri yapsa ve bu cezaları günün koşullarına uydursa İlk Mahkeme doğrudan yeterli para cezası verme olanağı bulacak ve önümüzdeki sorun ortaya çıkmıyacaktı.

Sonuç olarak 26 E paragrafının iki fark-lı konuyu birlikte düzenlemesi nedeniyle hatalı bir anlamın ortaya çıktığı, gerçekte kefalete bağlama cezasının şartlarının değişmediği ve nakden kefalet cezası verilemiyeceği görüşündeyiz.

Yukarıdaki nedenlerle istinaf kabul edilir ve nakden kefalet cez-ası iptal edilir.




Taner Erginel Metin A. Hakkı Nevvar Nolan
Yargıç Yargıç Yargıç


29 Haziran 1998
-1


6



-


Full & Egal Universal Law Academy