Yargıtay Ceza Dairesi Numara 39,40/1982 Dava No 11/1982 Karar Tarihi 19.10.1982
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 39,40/1982 Dava No 11/1982 Karar Tarihi 19.10.1982
Numara: 39,40/1982
Dava No: 11/1982
Taraflar: Lefkoşa Belediyesi ile İzzet Mustafa arasında
Konu: İzinsiz inşaat yapma - Beraat - Yargılamanın aleniliği - Beraat kararı aleyhine istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 19.10.1982

-D.11/82 Konsolide edilmiş
Yargıtay/Ceza 39/82 ve 40/82


Yüksek Mahkeme Huzurunda.


Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğ1u, N.Ergin Salâhi, Aziz Altay.

-
Yargıtay/Ceza 39/82
(Dava No.2231/82;Lefkoşa)

İstinaf eden: Lefkoşa Belediyesi

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: İzzet Mustafa, Lefkoşa

- A r a s ı n d a




Yargıtay/Ceza 40/82
(Dava No.2230/82;Lefkoşa)

İstinaf eden: -Lefkoşa Belediyesi

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: İzzet Mustafa, Lefkoşa

A r a s ı n d a


İstinaf edenler namına: Türkay Saadetoğlu.
Aleyhine istinaf edilenler namına: Şafak Öneri.


İzin-siz inşaat yapma - Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasasının 3(1)(b) maddesine aykırı yetkili makamdan izin almadan inşaat yapma.

Beraat - Duruşmada İddia Makamının hazır bulunmaması ve Sanık avukatının talebi üzerine davaların iptal edilmesi.

Yargılamanın al-eniliği - Yargıç odasında karar verilmesi - Yargıç odasının Mahkeme salonu olarak kabul edilmemesi - Oturumların mahkeme salonu olarak herkesçe bilinen ve bu maksatla saptanan salonda halka açık olarak yapılması zorunluluğu - 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasın-ın 75. maddesi.

Beraat kararı aleyhine istinaf - Sanığın itham edilmeden beraat ettirilmesinin ve İlk Mahkemenin beraat kararını hakim odasında vermesinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf.

OLAY: Sanık aleyhine Lefkoşa Belediyesi tarafından izinsiz inşaat -yapma davası getirildi. Mahkemeye celbedilen Sanığın talebi üzerine dava iki kez ertelendi. Duruşma günü Mahkemeye Lefkoşa Belediyesini temsilen kimse gelmedi. İlk Mahkeme yargıcı yargıç odasında Sanık avukatının talebi üzerine davayı iptal etti. Belediye -avukatı Yargıç odasında ve itham edilmeden Sanığın beraat ettirilmesinin hatalı olduğunu öne sürerek istinaf etti.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme, 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 75. maddesine göre oturumların mahkeme salonu olarak saptanan binalarda yapılabilece-ğini, Yargıç odasının mahkeme salonu olarak nitelendirilemeyeceğini belirtti. Yüksek Mahkeme sanık avukatının hazır bulunduğu ve İddia Makamının hazır bulunmadığı bir esnada yapılan işlemlerin bir oturumu gerektirdiği kanısına vardı. Yargıç odasında yapıla-n işlemin aleni bir yargılama olamayacağını ve verilen kararın batıl olacağını vurgulayan Yüksek Mahkeme davayı yeniden dinlemek üzere İlk Mahkemeye iade etti.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
1- Birleştirilmiş Ceza İstinaf 14-15-16/75.

-----------------------

H Ü K Ü M

Salih S. Dayıoğlu: 2231/82 sayılı ceza davası tahtinde Lefkoşa Kaza Mahkemesınde sanık (aleyhine istinaf edilen) aleyhine 1977 ile 1982 tarihleri arasında Lefkoşa Türk Belediyesinden önceden izin alınmaksızın Lefkoşa Türk Belediyesi- hudutları dahilinde Akkavuk Mahallesinde Blok A, kıt'a 45, harita/plan XX1.96.3.11 de kâin bir binanın ön kısmına demir boru ve ondülinden set inşaa ettiği ve 2230/82 sayılı ceza davası ile aynı tarihlerde ve aynı mahalde kıt'a 42, 43 ve 44 üzerinde mevcu-t binanın ön kısmını ondülin, saç, ahşap, demir boru ve camdan bir bina (restorant) yine Lefkoşa Türk Belediyesinden önceden izin almadan inşa ettiği davaları getirilmişti.

25.6.1982 tarihinde mahkemeye celbedilen sanığın, ona davalar okunmazdan önce avu-kat istemesi üzerine davalar, davaya cevap verilmek üzere (plea) 9.7.1982 tarihine ertelenmiştir.

9.7.1982 tarihinde sanık avukatla mahkeme huzuruna çıkmış ve bazı makul nedenlerle sanığın davalara cevap vermek üzere davaların duruşması 19.7.1982 tarihin-e ertelenmişti.

19.7.1982 tarihinde, İlk Mahkeme yargıcı, zabıtlara göre, saat 10.25'te iddia makamı olarak bulunan Türk Belediyesini çağırtmış fakat Lefkoşa Türk Belediyesi nam ve hesabına herhangi birisinin bulunmaması ve sanık avukatının talebi üzerin-e sanık aleyhine getirilen her iki davayı iptal ederek sanığı beraat ettirmiştir. Bütün bu işlemler İlk Mahkeme yargıcının odasında olmuştur. İşbu istinaf İlk Mahkeme yargıcının anılan kararından yapılmıştır. Her iki istinaf, istem üzerine, birleştirilerek- dinlenmiştir.

İstinaf eden istinaf ihbarnamesinde 5 neden ileri sürmüşse de istinafın duruşmasında l. ve 5. nedenler üzerinde ısrar etmeyerek istinafını geriye kalan 2., 3. ve 4. nedenler üzerinde yürütmüştür. Bu istinaf nedenleri ise aynen şöyledir:
"1.- .........................................

2. Muhterem Mahkeme, sanık henüz itham edilmeden, davayı
iptal edip, sanığı beraat ettirmekle hata etmiştir.

3. Muhterem Mahkeme, iptal ve dolayısıyle beraat kararını
aleni Mahkeme salonunda vermey-ip, hakim odasında
vermekle hataya düşmüştür.

4. Muhterem Mahkemenin davayı iptal ve sanığı beraat
ettirme kararı yasal dayanaktan yoksundur.

5. ............................................

Bu nedenlerden ilkin üçüncüsünü ele almayı uygun- bulduk.

İstinaf eden tarafından yapılan ve istinaf ihbarnamesine ekli yemin varakasında sanık aleyhine getirilen davalar hakkında verilen iptal ve sanık hakkında verilen beraat kararı İlk Mahkeme yargıcı tarafından mahkeme salonunda değil de kendi odasın-da verildiği ileri sürülmektedir. Bu olgu, aleyhine istinaf edilen tarafın avukatı tarafından kabul edilmekle birlikte sanığın davaya cevap vermediği gerçeği karşısında verilen kararın 9/76 sayılı Yasanın 75. maddesinde öngörülen "oturum"da verilmediği ve -bu nedenle geçerliliğini koruduğu iddia edildi.

9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 75. maddesi aynen şöyledir:

"75. Kaza Mahkemesi oturumları, bu amaçla Yüksek Mahkemece mahkeme salonu olarak saptanan yetki alanı içindeki esas şehrinde bulunan bir binada y-apılır. Ancak, Kaza Mahkemesi başkanının takdiri ve Yüksek Mahkemenin izni ile oturumlar Kaza bölgesinde veya dışında başka bir bina içinde yapılabilir;
Ancak her Kaza Mahkemesi yargıcı bir kişinin yazılı ifadesini almak amacı ile, yetki alanı içi-nde veya dışında herhangi bir yerde oturum yapabilir."

Alıntısı yapılan madde oturumların "mahkeme salonu olarak saptanan ........ bir binada yapılır" demektedir. Kanımızca madde gayet açık ve seçiktir ve oturumlar mahkeme salonu olarak herkesçe bilinen v-e bu maksatla saptanan salonun dışında yapılamaz. Bu madde amaçları bakımından bir yargıç odasının "mahkeme salonu" olarak nitelendirilmesine imkân yoktur. Esasen aleyhine istinaf edilen de bunun aksini iddia etmemiş sadece yapılan işlemin bir "oturum" son-ucu olmadığını iddia etmiştir. Bu iddia ile hemfikir değiliz. Bu meselede sanık ve avukatının hazır bulunduğu ve iddia makamının hazır bulunmadığı bir esnada sanık avukatının istemi üzerine iddia makamının hazır olmayışı nedenine dayanarak davanın iptaline- ilişkin olarak yapılan işlemler bir oturumu gerektiren işlemlerdir. Bu oturum da Yasanın öngördüğü yerde yapılmadığına göre yapılan işlemler yasal olamaz ve bunun sonucu verilen kararın da yasal olduğunu söylemeye imkân yoktur. Böyle bir oturumda aleyhine- getirilen dava veya davalara sanığın cevap vermemesi celseyi "oturum" olmaktan çıkarmaz.

Bundan başka meselenin bir de aleniyet açısından önemi vardır. Salon olarak saptanmadığı sürece bir yargıç odasının halka açık olduğunu ve orada yapılan yargısal işl-emlerin aleni olduğunu söylemeğe imkân yoktur. Aleni olmayan bir celsede veya oturumda yasal istisnalar dışında verilen hüküm ve kararlar ise batıldır ve hiç bir kıymet ifade etmez. (Gör: Birleştirilmiş Ceza İstinaf 14/75, 15/75 ve 16/75). Bu nedenlerle is-tinaf konusu kararın iptal edilerek her iki davanın sonuçlandırılmak üzere İlk Mahkemeye iadeleri gerekmektedir.

Üçüncü istinaf sebebi bu şekilde neticelendirildikten sonra 2. ve 4. istinaf sebeplerini inceleyip bunlar üzerinde herhangi bir karar vermemiz- gerekmemektedir.

Sonuç olarak istinaf kabul edilir ve birleştirilerek dinlenen her iki dava betekrar dinlenmek üzere İlk Mahkemeye iade edilir.


(Salih S. Dayıoğlu) (N. Ergin Salâhi) (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç - Yargıç


19 Ekim 1982






















Full & Egal Universal Law Academy