Yargıtay Ceza Dairesi Numara 39/1987 Dava No 16/1987 Karar Tarihi 24.12.1987
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 39/1987 Dava No 16/1987 Karar Tarihi 24.12.1987
Numara: 39/1987
Dava No: 16/1987
Taraflar: Başsavcılık ile Zeki Dağ, Arasında.
Konu: Irza geçemeye teşebbüs –Korkutmak amacı ile bıçak taşıma suçu –Ciddi surette darp edip yaralama –Cezaya karşı istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 24.12.1987

-D.16/87 Yargıtay/Ceza 39/87
(Mağusa Dava No: 7432/87)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Sal(hi, Hamdi Atalay, Taner Erginel

İstinaf eden: KKTC Başsavcısı
- il-e -
Aleyhine istinaf edilen: Zeki Dağ, Dipkarpaz, çoban, yaş 21.
(Sanık)
A r a s ı n d a.

İst-inaf eden namına: Altan Erdağ
Aleyhine istinaf edilen namına: Erdal Öncü



Irza geçemeye teşebbüs - Fasıl 154 Ceza Yasasının 144, 146, 366. maddelerine aykırı bir kızın zorla ırzına geçmeye teşebbüs etme - Sanığın plajda gördüğü turist kızın ırzına geçmey-e teşebbüs etmesi.

Korkutmak amacı ile bıçak taşıma suçu - Fasıl 154 Ceza Yasasının 80. maddesine aykırı korkutmak amacı ile bıçak taşıma.

Ciddi surette darp edip yaralama - Fasıl 154 Ceza Yasasının 243. maddesine aykırı bir kimseyi ciddi surette darp ed-ip yaralama suçu.

Cezaya karşı istinaf - Irza geçmeye teşebbüs suçlarında ceza takdiri - İlk Mahkeme Sanığa en ağırı 4 ay hapis olan cezaları birlikte çekilmek üzere vermesi - Suçun vehametini dikkate alan Yüksek Mahkemenin cezayı bir buçuk yıl hapse yüks-eltmesi.



OLAY: Arkadaşı ile denizde bir süre yıkandıktan sonra oradan ayrılmak üzere olan bir bayan turiste, yakında davar bekleyen bir çoban saldırarak onunla cinsel ilişki kurmak istedi. Müştekinin kabul etmemesi üzerine Sanık onun şortunu zorla çıkar-maya teşebbüs etti. Müştekinin arkadaşı Sanığa para teklif ederek onu bu fiilden vazgeçirmek istedi. Sanık parayı aldı ve oradan ayrılmaya yöneldi, fakat daha sonra geri dönerek Müştekiyi yere yatırdı ve bıçakla tehdit ederek ırzına geçmeye teşebbüs etti. -Müştekinin arkadaşı durumu polise bildirmek için oradan ayrıldı. Sanık polisin geleceği korkusu veya pişmanlık duygusu içinde verilen para ve bıçağı orada bulunan bir taşın altına saklayarak ayrıldı. Sanık aleyhine Mağusa Kaza Mahkemesinde zorla ırza geçme-ye teşebbüs, korkutmak amacıyla bıçak taşıma ve ciddi surette darp edip yaralama davaları getirildi. Sanık bu suçları kabul etti. İlk Mahkeme Sanığa en ağırı 4 ay hapis olan çeşitli hapis cezalarını birlikte çekilmek üzere verdi. Başsavcılık, Sanığa verile-n hapis cezasının aşikâr surette az olduğunu öne sürerek istinaf etti.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme, Sanığın işlemiş olduğu suçun son derece vahim bir suç olduğunu ve toplum üzerinde bırakacağı etkilerin de büyük olduğunu belirtti. Sanığın teşebbüs ettiği suçun -10 sene hapis cezasını müstelzim olduğunu ve kamu menfaatını gözönünde bulunduran Yüksek Mahkeme Sanığa verilen cezayı 1.5 yıl hapse yükseltti.




H Ü K Ü M

N. Ergin Sal(hi: Mağusa Kaza Mahkemesi önünde yargılanan sanık, Fasıl 154 Ceza Yassının 144, 146,- 366. maddelerine aykırı, 4.10.1987 tarihinde Dip Karpaz'da Kumsal mevkiinde Catherine Mitchell isimli bir kızın zorla ırzına geçmeye teşebbüs etmek suçu ile ve Fasıl 154 Ceza Yasasının 80. maddesine aykırı, aynı tarih ve mahalde korkutmak amacı ile bıçak -taşımak suçu ile Fasıl 154 Ceza Yasasının 243. madesine aykırı ve aynı müştekiyi ciddi surette darp edip yaralama suçları ile itham edilmişti. Sanık, aleyhine getirilen davaları kabul etmiş ve neticede birlikte çekilmek üzere İlk Mahkeme tarafından 1. dava-dan 4 ay. 2.'den 1 ay ve 3.'den 2 ay hapse mahk(m edilmiştir.

İstinaf Başsavcılık tarafından 1'inci davada verilen ceza aleyhine yapılmıştır. İstinaf ihbarnamesi üç sebep içermekle beraber istinafın dinlenme- sinde, birlikte ele alınmışlardır. Müstenifin- istinafı, davanın tüm olguları, suçun işleniş tarzı ve vehameti dikkate alındığında sanığa 1. davadan verilen hapis cezasının aşik(r surette az olduğu, İlk Mahkemenin sanığa ceza takdir ederken sanığın lehinde olan hafifletici sebeplere yeterinden fazla -ağırlık verdiği, keza bu cezayı takdir ederken şik(yetçinin de suçun işlenişinde sanığı tahrik ettiği yönünde yanlış değerlendirmede bulunduğu ve neticede sanığa verilen 4 aylık hapis cezasının aşik(r surette az olduğu yönündedir.

Meselenin olgularına gö-z atıldığında adaya turist olarak gelen şik(yetçi Catherine Mitchell ve kız arkadaşı Marcella Robinson 4.10.1987 tarihinde kiraladıkları ZAB 700 pl(kalı bir araba ile Dip Karpaz yoluyla Zafer Burnunu ziyarete gitmişler ve dönüşte Dip Karpaz'ın Marku veya K-umsal diye bilinen sahilinde yıkanmak için denize girmişlerdir. Bu bölgede bir süre denizde yıkandıktan sonra giyinip arabakarına binmek üzere iken, kuzey göçmeni olup ailesi ile birlikte Dip Karpaz'da ik(met ettirilen ve bu bölgede davar beklemekte olan s-anık, bu turistleri görmüş, bir süre izlemiş, sahilde bulunan ve banyo yapan diğer şahıslar ayrıldıktan sonra müşteki 1'in üzerine yürüyerek ona sarılmış ve cinsi münasebette bulunmak istemiş, müştekinin kabul etmemesi üzerine de zor kullanmaya ve şortunu -çekmeye çalışmış, müştekinin arkadaşı ise müdahale ederek sanığın bu eylemden vazgeçmesi için ona iki adet beşer sterlin verip olayı yatıştırmaya çalışmıştır. Sanık bu arpayı aldıktan sonra bir süre oradan ayrılma yönüne gitmiş ancak tekrar geri gelerek yi-ne müştekinin üzerine sarılarak yere yatırmış, onun şortunu ve elbiselerini çekiştirerek eliyle edep yerini tutmuş ve müştekinin ırzına geçmeye teşebbüs etmiştir. Sanığa karşı gelen müştekiyi korkutmak için Mahkemeye emare olarak sunulan bıçağı çıkararak b-oğazına dayamış, bir eliyle yüzüne yumruk vurmuş ve yanaklarından ısırmaya başlamıştır. Çaresiz kalan ve sanığın yatışmayacağını gören müştekinin arkadaşı arabaya binip polise haber vermek için olay yerinden ayrılmıştır. Sanık ise bir süre bu şekilde müşte-kinin zorla elbiselerini çıkarmak için çabaladıktan sonra polislerin vaka mahalline geleceği ve kendisini orada bulacakları düşüncesiyle veya bir anlık pişmanlık duygusuyle bu eyleminden vazgeçmiş ve olay yerinden ayrılmıştır. Olay yerinden ayrılmazdan önc-e ise kendisine verilen 2 adet 5 sterlin para ile kullandığı bıçağı vaka yerinin yanındaki bir taşın altına saklamıştır. Daha sonra olay yerine gelen polisler müştekiyi perişan vaziyette bulmuşlar ve ileri tahkikat ile yazılı şik(yetinin alınması için onu -polis karakoluna götürmüşlerdir. Neticede tarif üzerine sanık bulunmuş, müşteki ve arkadaşı tarafından tanınmıştır. Sanık polise ilk andan itibaren olayı olduğu gibi anlatarak suçunu itiraf etmiş ve pişman olduğunu bildirmiştir.

Sanığın işlemiş olduğu su-ç 10 yıl hapis cezasını müstelzimdir. Ancak iddia makamı müştekinin adadan derhal ayrılmak istediğini ve davanın süratle neticelenmesi gerektiğini dikkate alarak bu meselenin ilk duruşma yapılmadan tek yargıç önünde görülebilmesi için rıza göstermiş ve san-ık Ağır Ceza Mahkemesi yerine tek yargıç önünde yargılanmıştır. İstinafın duruşmasında iddia makamı sanığın sabıkası olmadığı, iyi ve o yörede sevilen bir aileye mensup olduğu, genç yaşta olduğu v.s. lehine olan hafifletici sebeplere rağmen olayın işleniş -şekli ve vehameti dikkate alınarak sanığa 1. davadan verilen 4 ay hapis cezasının aşik(r surette az olduğuna değinmiştir. Ayrıca bu gibi kamuyu tedirgin eden, büyük tepkilere yol açan suçlarda kamu menfaatının ağır bastığı ve ceza takdir edilirken bu husus-un da dikkate alınarak etkin ve caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğine değnimiş ve bu meselenin olguları dikkate alındığında verilen 4 ay hapis cezasının etken ve caydırıcı olamayacağı üzerinde ısrarla durmuştur.

Müdafaa avukatı ise ceza takdir edilirke-n suçluların topluma kazandırıl- ması ilkesinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini, sanığın genç ve tecrübesiz bir suçlu olduğu, kendisine verilen hapis cezası uzun olmamakla beraber yine de niteliği itibarıyle caydırıcı bir ceza olduğu ve İlk Mahkem-enin bu konuyu l(yıkıyle değerlendirerek doğru bir yargıya vardığını ileri sürmüştür.

Önümüzdeki iddialar ve iddialar çerçevesinde olguları değerlendirdiği- mizde İlk Mahkeme verilecek cezayı takdir ederken, sanığın 21 yaşında, sabıkasız olduğu, yörede s-evilen bir aileye mensup olduğu hususları ile sanığın durumu hakkında düzenlenen tahkikat raporunu dikkate alarak kendisine 1. davadan 4 ay hapis cezası kesmiştir. Bu hususlar tabiatıyle İlk Mahkemece sanığın lehine alınması gereken faktörlerdir. Ancak san-ığın işlemiş olduğu suç son derece vahim olduğu gibi toplum üzerinde yaratacağı tepkiler de büyüktür. Meselenin olgularına göz attığımızda müdafaa avukatı İlk Mahkeme önünde müşteki ve arkadaşının denize çıplak girdiğini ve sanığın bundan tahrik olduğunu i-ddia etmesine rağmen bu husus ne iddia makamının ileri sürdüğü olgularda ve ne de sanığın kendi ifadesinde yer almaktadır. Olgulardan açıklıkla görülebileceği gibi bu deniz şeridi ve özellikle bu pl(j tenha olmasına rağmen aynı gün bu yerde yine sanığın if-adesinden görüldüğü kadarıyle tanıdığı olan 2-3 polis mensubu ile bunlara il(veten başka üç yabancı daha denizde banyo yapmakta idiler. Bunlar denizde iken müşteki ve arkadaşı denize girmişler, onlar da banyo yapmışlardı. Sanık diğer denizde bulunanların a-yrılmasını bekledikten ve müşteki ve arkadaşı yalnız kaldıktan sonra suçlandığı ırza teşebbüs eylemine girişmiştir. İlk Mahkeme kanaatimizce bu hususu l(yıkıyle değerlendirmemiş ve müdafaa avukatı tarafından ileri sürülen ve şahadetinde söylenmeyen hususla-rı doğru olarak kabul edip sanığın tahrik olduğu bulgusuna vararak bu bulgu tesiri altında sanığa daha hafif bir ceza verme yönüne gitmiştir. Kanaatimizce, Mahkeme bunu yapmakla hatalı hareket etmiştir. Yine suçun işleniş şekilne göz attığımızda ilk andaki- fevri teşebbüsünden sonra sanık olay yerinden ayrılmış olsa idi cezası tabiatıyle daha hafif olacaktı. Ancak sanık kendisine para verilmesine ve yatıştırılmasına rağmen olay yerinden ayrılmaya çalıştıktan sonra betekrar geri dönerek izah edildiği gibi teş-ebbüs eylemine geçmiş ve müştekiyi yere yatırmış ve bu ırza geçmeye teşebbüs eylemini bıçak kullanarak tehdit etmek ve müştekiyi yaralamak suretiyle gerçekleştirmeye çalışmıştır. Bunlar ise sanığın suçunu ağırlaştırmaktadır. Suçun işleniş şekli hakkında sa-nığın lehine olabilecek tek husus korkması veya pişmanlık getirmesi neticesiyle başlattığı eylemden vazgeçmiş olmasıdır. Bu hafifletici durum dışında suçun işleniş şekli sanığın hiç de lehine değildir. Keza yukarıda değindiğimiz gibi sanığın teşebbüs ettiğ-i suç son derece vahimdir ve 10 sene hapislik cezasına müstelzimdir. iddia makamı müstekilerin acilen ada haricine çıkmak istemeleri nedenine bağlı oalrak bu meseleyi Ağır Cezaya sevk etmemiş ve tek yargıç tarafından görülmesi için rıza göstermiştir. Kanaa-timizce bu husus da İlk Mahkemece yanlış değerlendirilerek sanığa suçun vehametiyle orantılı bir ceza verilmemesinde etken bir faktördür. Tüm olguları, sanığın lehine olabilecek hususları ve özellikle bu gibi durumlarda kamu menfaatinin ağır bastığını ve b-u gibi suçları işlemeye meyyal kişileri bu suçları işlemekten caydırıcı ve etkin cezalar verilmesi gerektiği ilkesini de göz önünde bulundurduğumuzda sanığa 1. davadan verilen 4 ay hapislik cezasının aşik(r surette az olduğu ve bunun 1.5 yıla çıkarılması g-erektiği kanaatindeyiz.

Netice itibarıyle, sanık 1. davadan mahk(miyet tarihinden başlamak üzere 1.5 yıl hapse mahk(m edilir. İstinaf konusu olmayan diğer 2 davadan kendisine verilen suçlar birlikte çekilmek suretiyle aynen kalır.


(N. Ergin Sal(hi) - (Hamdi Atalay) (Taner Erginel)
Yargıç Yargıç Yargıç

24 Aralık 1987

1


410






Full & Egal Universal Law Academy