Yargıtay Ceza Dairesi Numara 38/2012 Dava No 6/2014 Karar Tarihi 18.06.2014
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 38/2012 Dava No 6/2014 Karar Tarihi 18.06.2014
Numara: 38/2012
Dava No: 6/2014
Taraflar: Ali Osman Can ile KKTC Başsavcısı arasında
Konu: Mahkumiyet aleyhine istinaf - Telefonla taciz suçu - Sanığı mahkum edecek yeterli şahadet ve emare bulunmadığı iddiası ile mahkumiyet aleyhine istinaf dosyalanması - İspat külfeti - Suçun tüm unsurlarının makul şüpheden ari bir şekilde ispat edilmesi gereği - İddia Makamının suçun tüm unsurlarını şüpheden ari bir şekilde ispat edemediğinden istinafın kabul edilerek mahkumiyet kararının iptal edilmesi.
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 18.06.2014

-D. 6/2014 Yargıtay/Ceza 38/2012
(Gazimağusa Ceza Dava No: 3304/2010)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Emine Dizdarlı.
İstinaf eden: Ali Osman Can, Alaniçi
- (Sanık)
ile -
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı - Lefkoşa
(Davayı İkame Eden)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Tevfik Pilli
Aleyhine istinaf edilen namına: Savcı Ahmet Özlemler.


Gazimağu-sa Kaza Mahkemesi Yargıcı Hale Ahmet Raşit'in 3304/2010 sayılı davada 2.4.2012 tarihinde verdiği karara karşı, Sanık tarafından yapılan istinaftır.


-----------


H Ü K Ü M


Narin F. Şefik: Huzurumuzdaki istinaf, Alt Mahkemenin 2.4.2012 tarihinde,- Sanığı, Fasıl 305 Telgraf Yasası'nın 2. ve 22(a)(c) maddeleri altında getirilen telefonla taciz suçundan mahkum eden kararından yapılmıştır.

Sanık, 12.2.2010 tarihinde, Mağusa'da adına kayıtlı 0533 881 8875 No.lu cep telefonundan, şikayetçinin 0533 869 -5296 No.lu telefonuna "Bugün için teşekkürler gülüm, seni görmek benim için çok büyük mutluluk" yazılı mesajı göndermek suretiyle, şikayetçiyi telefonla taciz etmek suçu ile itham edilmiştir. Sanık ithamı kabul etmemiş, yapılan duruşma neticesinde, Alt Mah-keme, 0533 881 8875 No.lu cep telefonundan 0533 869 5296 No.lu hatta kısa mesaj, yani, SMS gönderildiğini; 0533 881 8875 No.lu hattın Sanığa ait olduğunu; 12.2.2010 tarihli telefon mesajının 0533 881 8875 No.lu hattan 359776016392740 IME1 No.lu Sanığa ait -Samsung E 250 model cep telefonu ile gönderildiğini; 12.2.2010 tarihinde 0533 881 8875 No.lu cep telefonu hattından, 0533 869 5296 No.lu hatta gönderilen mesajın Sanık tarafından gönderildiğinin makul şüpheden ari bir şekilde İddia Makamı tarafından ispat -edildiğini; mesajın içeriğinin "Bugün için teşekkürler gülüm, seni görmek benim için büyük mutluluk" şeklinde olduğunu; mesajın şikayetçi tarafından okunduktan sonra silindiğini; mesajın tahrik edici nitelikte olduğunu; mesajın içeriğinin umumi adaba aykır-ı olduğunu kabul edip bulgu yapmıştır. Bu bulgu neticesinde, Alt Mahkeme, Sanığı aleyhindeki ithamdan suçlu bularak mahkum etmiştir.

Sanık bu mahkumiyet kararından 7 istinaf sebep ile istinaf etmiştir. İstinafın dinlenmesi esnasında istinafını 2. istinaf- sebebi ile kısıtlamıştır.

2. istinaf sebebi aynen şöyledir:

"Muhterem Mahkeme huzurunda Sanığı mahkum edecek
yeterli şahadet ve emare yokken Sanığı mahkum
etmekle hata etmiştir."


Bir ceza davasında, İddia Makamının üzerindeki ispa-t külfeti, Sanığın aleyhindeki suçun tüm unsurlarının makul şüpheden ari bir şekilde ispat etmektir.

Alt Mahkeme, Sanık aleyhine ikame edilen davada, suçun bütün unsurlarının İddia Makamı tarafından makul şüpheden ari bir şekilde ispat edildiğini, Sanık- tarafından verilen izahatın, makuliyet çerçevesinde ihtimaller dengesinde, doğru olabilme ihtimalini kabul etmeyerek, Sanığı mahkum etmiş olmakla birlikte, İddia Makamı, Alt Mahkemeye, Sanığın kullandığı telefondan şikayetçinin telefonuna atılan SMS mesaj-ını ibraz edememiş ve Alt Mahkeme huzurundaki şahadette, bu mesajı sadece şikayetçinin gördüğü, şikayetçi dışında birisinin görmediği ortaya çıkmıştır. Şikayetçi mesajı aldıktan sonra mesajı sildiğinden, polis de mesajı görmemiş, İddia Makamı, mesajı, Alt -Mahkemeye emare olarak ibraz edememiştir.

Bir ceza davasında, mesajın içeriğinin sadece şikayetçi tarafından görülmesi halinde, bu mesajın içeriğinin sadece şikayetçinin sözlü şahadeti ile makul şüpheden ari bir şekilde ispat edildiğini kabul etmek mümkü-n olabilir mi?

Dosya incelendiği zaman, Mavi 342'de görüldüğü gibi, Bidayet Mahkemesi telefon dökümlerinden, şikayetçinin, 0533 869 5296 No.lu hatta 0533 881 8875 No.lu hattan 3.9.2009, 5.9.2009, 6.9.2009, 10.9.2009, 3.10.2009, 11.11.2009, 6.2.2010, 12.2-.2010 ve 15.2.2010 tarihlerinde SMS gönderdiği, Mavi 345'de Sanık ile şikayetçi arasında 12.2.2010 tarihi öncesinden anlaşmazlık ve husumet bulunduğu, 2007 yılında şikayetçinin Sanık ve eşi aleyhine şikayette bulunduğu görülmektedir. Taraflar arasında itha-ma konu SMS mesajı dışında sorun olduğu açıktır. Sanık tarafından şikayetçiye gönderildiği iddia edilen mesaj, şikayetçi dışında başka biri tarafından görülmüş değildir. Şikayetçi polise şikayet ettiği zaman da mesajı gösterememiş ve mesaj, şikayetçi taraf-ından ve/veya telefondan silinmiştir. Bu süreç neticesinde, mesajın içeriği mahkemeye emare olarak ibraz edilememiştir.

İddia Makamının Sanığın itham olduğu suçun unsurlarını makul şüpheden ari bir şekilde ispat etme yükümlülüğü vardır. Telefon mesajının- içeriği emare olarak sunulmadan, İddia Makamı tarafından gönderildiği iddia edilen muhteviyatla bir mesaj gönderildiğinin makul şüpheden ari bir şekilde ispat edilmiş olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Bu Sanık tarafından, şikayetçiye birden fazla mesa-j gönderilmiş, şikayetçi, Sanık ve eşini geçmişte polise şikayet etmiştir. Böyle bir muhataplığın devamında, SMS mesajının içeriği ibraz edilmeden, Sanık aleyhindeki ithamın, İddia Makamı tarafından makul şüpheden ari bir şekilde ispat edildiği kabul edile-mez.

Yargıtay/Ceza 10/1984 (D.9./84)'de "suç unsuru emarelerin mahkemeye ibraz edilmesi gereklidir. Ancak bunun mümkün olmaması halinde Sanığın suçlu olduğu sair yeterli şahadetle de ispat edilebilir", demiştir.

Huzurumuzdaki istinafa konu davada, Sanı-ğın şikayetçiye gönderdiği mesajı sadece şikayetçi görmüş; konu mesajı ne aktardığı polis kardeşi, ne de tahkikat memuru görmüş, mesaj silindiği için de emare olarak ibraz edilmemiştir. Bu durumda, mesajın içeriği ile ilgili olarak yeterli addedilecek şaha-det sunulmuş olduğunu kabul etmek mümkün değildir.

Netice itibarıyla, İddia Makamının suçu tüm unsurları ile makul şüpheden ari bir şekilde ispat ettiğini kabul etmek mümkün olmadığından, Bidayet Mahkemesinin 2.4.2012 tarihli Sanığın mahkumiyet kararı ha-talıdır ve bu nedenle iptal edilmelidir.

Sanık istinafında başarılı olmuştur.

İstinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.



Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu Emine Dizdarlı
Yargıç Yargıç Yargıç


18- Haziran 2014








5






Full & Egal Universal Law Academy